Kategori: Amerika’da Yaşam

Amerika’da Yaşam konusu ile ilişkili olabilecek tüm konuları detaylı bir şekilde burada inceliyoruz. Sosyal hayattan iş süreçlerine, vize süresinden diğer tüm hukuksal süreçlere avukat ekibimizle dahil olabilirsiniz. Amerika Vizeleri avukatları, sıfırdan Amerika’da yaşamaya başlayacak olanlar için tüm evrak işlemlerinde yanınızda oluyor.

  • Türk Girişimciler için Amerika’da Şirket Kurma Rehberi

    Türk Girişimciler için Amerika’da Şirket Kurma Rehberi

    Amerika Birleşik Devletleri, iş dünyasında global bir merkez olarak tanınır. Ülke, hem yerel hem de uluslararası girişimciler için eşsiz fırsatlar sunar. Peki neden özellikle Amerika? Türk girişimciler için Amerika’da şirket kurma avantajlarını detaylı bir şekilde ele alalım.

    ABD’de Şirket Kurmanın Avantajları

    1. Küresel Pazara Erişim: ABD’de bir şirket kurmak, sadece Amerikan pazarına değil, dünya çapında birçok pazara kolay erişim sağlar. Bir Türk girişimci olarak ABD’de kurulan bir şirketle dünya genelinde güvenilirlik kazanabilir ve uluslararası işbirlikleri geliştirebiliyorsunuz.
    2. İş Fırsatları ve Teknoloji Ekosistemi: Amerika, özellikle teknoloji ve yenilikçi sektörlerde liderdir. Silicon Valley gibi teknoloji merkezleri, girişimciler için mükemmel bir ekosistem sunar. 
    3. Yatırımcı Çekme Kolaylığı: ABD, dünyanın en büyük yatırımcı ağına sahiptir. Venture capital (girişim sermayesi) firmaları ve angel investor (melek yatırımcı) grupları, büyüme potansiyeli olan işlere büyük destek sağlar. Eğer yenilikçi bir fikriniz varsa Amerikan yatırımcılarını çekmek çok daha kolaydır.
    4. Vergi Avantajları ve İşletme Esnekliği: Bazı eyaletler (örneğin Delaware ve Wyoming), işletmeler için düşük vergi oranları ve daha az bürokrasi sunar.
    5. Global Güvenilirlik ve Marka Prestiji: ABD’de şirket kurmak, uluslararası arenada büyük bir prestij sağlar. “Made in USA” etiketi, dünya genelinde güvenilirlik ve kaliteyle ilişkilendiriliyor. 

    Amerika’da Şirket Kurma Süreci: Adım Adım

    ABD’de şirket kurarken belirli adımlar bulunur. Bu adımları dikkatle takip ettiğiniz sürece şirket kurma sürecinizi sorunsuz bir şekilde atlatabilirsiniz. 

    1. Şirket Türünü Seçmek

    ABD’de farklı şirket türleri bulunuyor. En yaygın tercih edilen şirket türleri ise şunlardır: 

    Şirket TürüKimler için Uygun?AvantajDezavantaj
    LLC (Limited Liability Company) – Sınırlı Sorumluluk Şirketi-Küçük ve orta işletmeler,-E-ticaret yapan girişimciler-Vergi esnekliği-Kişisel mal varlığı, şirket borçlarından korunur. Büyük yatırımcı çekmek isteyenler için idealdir.
    C-Corp (C Corporation) – Anonim Şirket-Büyük ölçekli işletmeler,-Yatırımcı çekmek isteyen girişimciler-Halka açılabilir,-Büyük ölçekli yatırımcıları çekebilir.Çifte vergilendirme olabilir. 

    2. Şirketin Kurulacağı Eyaleti Seçmek

    Amerika’da her eyaletin farklı vergi politikaları ve iş düzenlemeleri vardır. Popüler eyaletler ve sundukları fırsatlar şu şekildedir: 

    • Delaware: Düşük vergi oranları ve iş dostu yasalar sunar. 
    • Wyoming: Şirket sahiplerinin isimleri gizli kalabilir ve vergi avantajları bulunur. 
    • Nevada: Kurumsal gelir vergisi yoktur ve iş dostu düzenlemeler sahiptir. 

    3. Şirket İsmi ve Marka Tescili

    Şirket isminin benzersiz olması gerekir. Şirket isminizi seçerken: 

    • Eyalet kayıtlarını kontrol edin: Seçtiğiniz eyaletin resmi web sitesinden şirket isminin başka biri tarafından kullanılıp kullanılmadığını kontrol edin.
    • USPTO’dan (United States Patent and Trademark Office- ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi) marka tescili yapın: ABD’de marka tescili yaparak isminizi koruma altına alabilirsiniz.

    4. Registered Agent ( Tescilli Temsilci) Atamak

    ABD’de şirket kurmak için Registered Agent bulundurmak zorunludur. Bu kişi veya şirket, resmi devlet yazışmalarını şirket adına kabul eder. Eğer ABD’de fiziksel bir adresiniz yoksa ücretli registered agent hizmeti kullanabilirsiniz. 

    5. Articles of Organization (Kuruluş Belgesi) Doldurmak

    Şirketinizi resmi olarak kurmak için Articles of Organization belgesini eyalet hükümetine sunmanız gerekir. Bu belgede: 

    • Şirket adı 
    • Adresi
    • Şirket sahipleri
    • Registered agent bilgileri yer almalıdır. 

    6.  EIN (Employer Identification Number) – İşveren Kimlik Numarası Almak

    • Neden Gerekli? Vergi işlemleri, banka hesabı açmak ve çalışan istihdam etmek için EIN almak zorunludur. 
    • Nasıl Alınır? ABD Vergi Dairesi (IRS) üzerinden ücretsiz olarak başvuru yapılabilir. 

    7. Şirket Banka Hesabı Açmak 

    ABD’de iş yapabilmek için şirket adına bir banka hesabı açmanız gerekiyor. Banka hesabı açmak için genellikle şu belgeler istenir: 

    • Şirket tescil belgesi (Articles of Organization veya Incorporation),
    • EIN numarası,
    • Registered agent adresi.

    Online Şirket Kurma Platformları

    Amerika’da şirket kurma süreci, özellikle Türkiye’den işlemleri yürütüyorsanız, karmaşık görünebilir. Ancak günümüzde, bu süreci basitleştiren ve size rehberlik eden birçok online platform bulunur. 

    1. ZenBusiness: Özellikle küçük işletmeler ve yeni girişimciler için uygun fiyatlı ve kullanıcı dostu hizmetler sunar.
    2. LegalZoom: Sadece şirket kuruluşunda değil, aynı zamanda geniş bir yelpazede yasal hizmetler sunar.
    3. IncFile: Bütçe dostu bir seçenek olarak ön plana çıkar ve şirket kuruluşunu ücretsiz olarak gerçekleştirme imkanı sunar (yalnızca eyalet ücretlerini ödemeniz gerekir).

    Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

    ABD’de şirket kurmak ve işinizi büyütmek hakkında aklınıza takılabilecek sorulara kısa ve net yanıtlar hazırladım. İşte en sık karşılaşılan sorular ve cevapları:

    Vergi ve Hukuki Düzenlemeler

    1. ABD’de kurulan şirketin vergilendirmesi nasıl yapılır?
    Vergilendirme, şirket türüne ve faaliyet alanınıza göre değişir. LLC’ler genellikle doğrudan sahiplerin kişisel gelir vergisi üzerinden vergilendirilirken, C-Corp’lar şirket seviyesinde ve hissedar seviyesinde iki kez vergilendirilir.

    2. Çifte vergilendirme nedir ve nasıl önlenir?
    Çifte vergilendirme, aynı gelir üzerinden hem ABD’de hem Türkiye’de vergi ödemeniz anlamına gelir. Türkiye ile ABD arasındaki çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması sayesinde, ABD’de ödediğiniz vergileri Türkiye’de düşebilirsiniz.

    Şirket Kurma Süreci

    3. Şirket ismini nasıl seçerim ve tescil ettiririm?
    Şirket isminizin benzersiz olup olmadığını eyaletin ticaret sicil web sitesinde arayabilirsiniz. Ayrıca, marka tescili için USPTO (ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi) üzerinden başvuru yapabilirsiniz.

    4. EIN (Employer Identification Number) nedir ve nasıl alınır?
    EIN, şirketinizin vergi kimlik numarasıdır. IRS’in resmi web sitesinden ücretsiz olarak başvurabilirsiniz. ABD’de SSN’niz (Sosyal Güvenlik Numarası) yoksa, faks veya posta yoluyla başvuru yapabilirsiniz.

    ABD Pazarında İş Yapmak

     5. ABD pazarında hangi dijital pazarlama yöntemlerini kullanabilirim?

    • Google Ads ve SEO ile hedef kitlenize ulaşabilirsiniz.
    • Sosyal Medya Reklamları (Facebook, Instagram, LinkedIn) ile marka bilinirliğinizi artırabilirsiniz.
    • Yerel e-posta pazarlama kampanyalarıyla müşterilerinizi sadık hale getirebilirsiniz.

    Fonlama ve Yatırım

    6. ABD’de yatırımcı bulmak zor mu?
    Yatırımcı bulmak, iş modelinizin gücüne ve potansiyeline bağlıdır. Venture Capital firmaları, özellikle teknoloji odaklı startuplar için büyük fırsatlar sunar. Ayrıca, Kickstarter ve GoFundMe gibi kitle fonlama platformlarını da kullanabilirsiniz.

    7. Hangi tür iş fikirleri Amerika’da daha fazla yatırım çekiyor?

    • Teknoloji ve yenilikçi yazılımlar (SaaS, yapay zeka, fintech).
    • Sağlık teknolojileri.
    • Sürdürülebilirlik ve yeşil enerji çözümleri.
    • E-ticaret ve lojistik yenilikleri.

    Türkiye’den ABD’ye Şirket Kurma

    8. ABD’de şirket kurduktan sonra Türkiye’de iş yapmaya devam edebilir miyim?
    Evet, ABD’de kurulan bir şirketin Türkiye’de faaliyet göstermesi mümkündür. Vergi düzenlemeleri açısından dikkatli olmanız ve çifte vergilendirme kurallarına uymanız gerekir.

    9. Belgelerimin noter tasdiki ve apostil işlemlerini nasıl yaparım?
    Belgelerinizi Türkiye’de noter tasdikine götürerek onaylatabilir, ardından valilik veya kaymakamlıktan apostil şerhi alabilirsiniz.

    Eğer ABD’de şirket kurma hedefiniz varsa, doğru şirket yapısını seçmek ve süreci eksiksiz takip etmek büyük önem taşır. Küresel pazara açılmak, vergi avantajlarından yararlanmak ve yatırımcı çekmek için ABD’de şirket kurmak oldukça avantajlıdır. Ancak hukuki süreçleri doğru yönetmek için profesyonel destek almanız son derece önemlidir. Süreçte oluşan sorularınız için bize her zaman ulaşabilirsiniz. 

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • ABD’de Asgari Ücret: Hangi Eyalette Ne Kadar?

    ABD’de Asgari Ücret: Hangi Eyalette Ne Kadar?

    ABD’de asgari ücret sadece federal bir düzeyde değil her eyaletin ekonomik yapısına göre değişiklik gösteren bir kavramdır. Eyaletlerin yaşam maliyetleri, iş gücü piyasası ve bölgesel ekonomik farklılıklar, asgari ücret seviyelerinin belirlenmesinde önemli rol oynar. Bu durum ülke genelinde asgari ücretin ne kadar olduğu kadar, farklı eyaletlerde ne kadar kazanıldığı konusunda da büyük farklar yaratmaktadır.

    Peki, Amerika’da hangi eyalette ne kadar asgari ücret ödeniyor? Eyaletlerin bu ücret politikaları, yerel yaşam koşullarını nasıl etkiliyor? Bu yazıda ABD’de asgari ücret uygulamalarının eyalet bazında nasıl değiştiğini ve bu farkların ne gibi sonuçlar doğurduğunu keşfedeceğiz.

    Amerika’da Asgari Ücret Sistemi

    ABD’de asgari ücret sistemi, diğer birçok ülkeye kıyasla oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Bunun temel nedeni, ülkede hem federal hem de eyalet bazında farklı seviyelerde belirlenen asgari ücret politikalarının bulunmasıdır. Ayrıca bazı büyük şehirlerin, eyalet seviyesinin de üzerinde kendi asgari ücretlerini belirlemesi bu karmaşıklığı artırır. Şimdi bu sistemi inceleyelim.

    Federal Seviyede Belirlenen Asgari Ücret

    Amerika’da federal asgari ücret, ülke çapında uygulanmak üzere belirlenmiş en düşük ücret miktarını ifade eder. Bu ücret, ABD Kongresi tarafından belirlenir ve tüm eyaletlerde geçerli olan bir alt sınır olarak kabul edilmektedir. Şu an 2025 yılı itibarıyla federal asgari ücret saatlik 7.25 ABD dolarıdır ve bu rakam 2009 yılından bu yana değişmemiştir.

    Federal asgari ücretin bu kadar uzun süre artırılmaması, birçok ekonomik ve sosyal tartışmayı beraberinde getirmiştir. Bu miktarın, günümüzdeki yaşam maliyetlerini karşılamak için yetersiz kaldığı geniş bir kesim tarafından savunulmaktadır. Özellikle enflasyonun etkisiyle, bu ücretin alım gücü 2009 yılına kıyasla ciddi şekilde azalmıştır.

    Federal Asgari Ücret Uygulanan Eyaletler:

    Bazı eyaletler, federal asgari ücreti kendi sınırlarında da geçerli olan tek standart olarak kabul eder. Bu eyaletler genellikle daha düşük yaşam maliyetine sahip olan, ekonomisi tarıma veya küçük işletmelere dayalı yerlerdir.

    • Alabama
    • Mississippi
    • Louisiana
    • Georgia
    • Tennessee
    • Texas gibi eyaletlerde federal asgari ücret uygulanmaktadır.

    Eyalet Bazlı Asgari Ücret

    Amerika’da eyaletler federal hükümetin belirlediği asgari ücretin üzerinde bir ücret belirleyebilme yetkisine sahiptir. Bu durum eyaletlerin ekonomik yapısına, yaşam maliyetine ve politik yaklaşımlarına göre değişiklik gösterir. Örneğin Kaliforniya gibi yüksek yaşam maliyetine sahip bir eyalet, asgari ücreti federal seviyenin çok üzerinde belirlerken, daha kırsal yapıya sahip eyaletler federal ücretle yetinebilmektedir.

    Eyalet bazlı asgari ücret genellikle çalışanların yaşam maliyetlerini daha iyi karşılayabilmesi için federal ücretin üzerinde belirlenmektedir. 2025 itibarıyla, bazı eyaletlerde asgari ücret 15 ABD doları veya daha üzerindedir. Örneğin, Kaliforniya’da saatlik asgari ücret 16 ABD dolarıdır.

    Federal ve Eyalet Ücretleri Arasındaki Farklar

    Federal asgari ücret, tüm ülke için bir taban belirlerken, eyaletler kendi ekonomik koşullarına göre bu ücreti artırabilmektedir. Ancak, eyaletler federal ücretin altında bir ücret belirleyemez. Örneğin, Mississippi’de sadece federal ücret uygulanırken, Washington’da saatlik 16.28 USD ile daha yüksek ücretler geçerlidir. Kaliforniya ve Massachusetts gibi eyaletlerde de yüksek ücretler bulunur, çünkü yaşam maliyetleri yüksektir.

    Asgari Ücret ve Yaşam Maliyeti

    Yaşam maliyeti bir bireyin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için gereken minimum gelir seviyesini ifade eder ve barınma, gıda, ulaşım, sağlık hizmetleri gibi harcamaları kapsar. Asgari ücret bu ihtiyaçları karşılamak için belirlenen minimum düzeydir ancak genellikle yüksek yaşam maliyetine sahip bölgelerde asgari ücret yetersiz kalır.

    Amerika’daki Yaşam Maliyeti Farklılıkları

    Yaşam maliyeti, Amerika’da eyaletler ve şehirler arasında büyük farklılıklar gösterir. Örneğin:

    • Yüksek yaşam maliyetine sahip şehirler: New York City, Los Angeles, San Francisco.
    • Düşük yaşam maliyetine sahip bölgeler: Mississippi, Arkansas, Alabama.

    Bir örnekle: New York City’de bir kişinin temel ihtiyaçlarını karşılaması için 4.000 USD, Mississippi’de ise 2.000 USD yeterli olabilmektedir.

    Asgari Ücretle Geçinmek Mümkün Mü?

    Asgari ücretle geçinmek yaşam maliyetine bağlı olarak değişir. Yüksek yaşam maliyetine sahip bir şehirde (örneğin San Francisco), 16 USD saatlik ücret bile yetersiz kalabilirken, düşük yaşam maliyetine sahip bir bölgede (örneğin Mississippi), federal asgari ücret daha uygun olabilir. Ancak asgari ücret genellikle tasarruf yapmayı ve ekonomik güvence oluşturmayı zorlaştırır.

    Asgari Ücretle Çalışmanın Avantajları ve Dezavantajları

    Avantajlar:

    • Yasal olarak çalışmak ve düzenli bir gelir elde etmek.
    • Amerika’da çalışma deneyimi kazanmak ve referans oluşturmak.
    • İlk etapta temel yaşam maliyetlerini karşılayabilmek.

    Dezavantajlar:

    • Yüksek yaşam maliyetine kıyasla düşük gelir.
    • Fiziksel olarak yorucu işler.
    • Yeterli tasarruf yapamama ve ekonomik belirsizlik.

    Türkiye’ye Göre Karşılaştırma

    2025 itibarıyla Amerika’daki federal asgari ücret saatlik 7.25 ABD dolarıdır. Bu ücretin Türk lirasına çevrilmiş hali (döviz kuru 1 USD = 36 TL olarak alınırsa) yaklaşık 261 TL yapar. Bir aylık tam zamanlı çalışma (haftada 40 saat) ile kazanılan maaş, yaklaşık 10.440 TL olur. Ancak bu rakam Amerika’daki yüksek yaşam maliyetleri göz önüne alındığında oldukça yetersizdir.

    Yüksek Asgari Ücret Uygulayan Eyaletler:

    • Washington: Saatlik 16.28 ABD doları → Yaklaşık 586 TL.
    • California: Saatlik 16 ABD doları → Yaklaşık 576 TL.

    Bu rakamlar Türkiye’deki asgari ücretle karşılaştırıldığında oldukça yüksek görünse de, Amerika’daki yaşam maliyetlerinin Türkiye’ye göre çok daha fazla olduğu unutulmamalıdır.

    2025 Yılında Amerika Eyaletlerindeki Asgari Ücretler

    Aşağıdaki tablo, 2025 yılı itibarıyla Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm eyaletlerin saatlik asgari ücret oranlarını göstermektedir. Bu bilgiler eyaletlerin resmi kaynaklarından ve güncel haberlerden derlenmiştir.

    EyaletAsgari Ücret (Saatlik)
    Alabama$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Alaska$11.73
    Arizona$14.35
    Arkansas$11.00
    California$16.00
    Colorado$14.42
    Connecticut$15.69
    Delaware$13.25
    District of Columbia$17.00
    Florida$13.00 
    Georgia$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Hawaii$14.00
    Idaho$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Illinois$14.00
    Indiana$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Iowa$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Kansas$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Kentucky$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Louisiana$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Maine$14.15
    Maryland$15.00
    Massachusetts$15.00
    Michigan$10.33
    Minnesota$10.85
    Mississippi$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Missouri$12.30
    Montana$10.30
    Nebraska$12.00
    Nevada$12.00 
    New Hampshire$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    New Jersey$15.13
    New Mexico$12.00
    New York$15.00
    North Carolina$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    North Dakota$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Ohio$10.45
    Oklahoma$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Oregon$14.20
    Pennsylvania$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Rhode Island$14.00
    South Carolina$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    South Dakota$11.20
    Tennessee$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Texas$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Utah$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Vermont$13.67
    Virginia$12.00
    Washington$16.28
    West Virginia$8.75
    Wisconsin$7.25 (Federal Asgari Ücret)
    Wyoming$7.25 (Federal Asgari Ücret)

    Amerika’daki asgari ücret yaşam maliyeti ve bölgesel ekonomik koşullara göre büyük farklılıklar gösterir. Yüksek maliyetli eyaletlerde daha yüksek ücretler belirlenirken, düşük maliyetli bölgelerde federal ücret yeterli olabiliyor.

    Ancak bu farklılıklar, asgari ücretin yaşam standartlarını karşılayıp karşılamadığı konusunda tartışmalara yol açmaktadır. Asgari ücret, sadece bir maaş değil çalışanların yaşam kalitesini doğrudan etkileyen önemli bir faktördür.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Amerika’da Start-up Kurmanın Avantajları

    Amerika’da Start-up Kurmanın Avantajları

    Amerika, girişimciler için dünyanın en cazip pazarı ve fırsatlar sunan bir ülke olarak dikkat çekiyor. Amerika’da start-up kurmayı düşünenler için devlet teşvikleri, kuluçka merkezleri, hızlandırıcı programlar ve melek yatırımcı ağları gibi pek çok kaynak bulunmaktadır. Bu yazıda Amerika’da start-up kurmanın avantajlarını ve girişimcilerin yararlanabileceği finansal destekleri keşfedeceğiz.

    Amerika’nın Girişimcilik Dünyasındaki Önemi

    Amerika Birleşik Devletleri, girişimcilik dünyasının adeta kalbidir. Bu ülke yalnızca ekonomik büyüklüğü ve geniş pazar olanaklarıyla değil aynı zamanda inovasyon ve teknoloji konularındaki liderliğiyle de dünyanın en çekici iş ortamlarından birini sunmaktadır. Silikon Vadisi’nden Austin’e, New York’tan Seattle’a kadar birçok şehirde girişimcilerin fikirlerini hayata geçirebileceği, destek bulabileceği ve uluslararası bir arenada yer alabileceği ekosistemler bulunmaktadır.

    Bu ülkenin girişimcilik ekosistemi küresel pazarı hedefleyen girişimciler için de mükemmel bir başlangıç noktasıdır. Ayrıca, Amazon, Google, Apple gibi dünya devlerinin çıkış yaptığı bir ülke olan Amerika, start-up’lar için bir fırsatlar denizi sunar. Girişimciliğin “American Dream” ile özdeşleşmesi boşuna değildir. İyi bir fikriniz ve bunu hayata geçirme cesaretiniz varsa, bu ülke size inanılmaz olanaklar sağlayabilir.

    Türk Vatandaşları İçin Amerika’nın Sunduğu Fırsatlar

    Türk vatandaşları için Amerika bir dünya markası yaratma ve uluslararası bir başarı hikayesi yazma platformudur. Türkiye’deki iş ortamıyla kıyaslandığında Amerika’nın sunduğu avantajlar oldukça geniştir:

    • Kolay şirket kurma olanakları: Türkiye’deki bürokratik süreçlere kıyasla, Amerika’da şirket kurmak daha az zaman alır ve genellikle çevrimiçi olarak yapılabilir.
    • Yatırımcı bulma fırsatları: Türkiye’de yatırım ekosistemi henüz gelişmekte iken Amerika’da melek yatırımcılar, girişim sermayesi fonları ve hızlandırıcı programlarla bağlantı kurmak çok daha kolaydır.
    • E-2 Vizesi gibi özel avantajlar: Türkiye, ABD ile ticaret anlaşmasına sahip ülkelerden biri olduğu için Türk girişimciler ABD’de girişimci vizesine başvurarak işlerini burada kurabilir ve büyütebilir.

    Bu fırsatlar, Türk girişimcilerin yalnızca Amerika pazarında değil, küresel ölçekte büyümelerini ve başarılı olmalarını destekleyen bir zemin sunmaktadır.

    Start-up Tanımı ve Özellikleri

    Start-up, yenilikçi bir ürün veya hizmet geliştirerek hızla büyümeyi hedefleyen, genellikle teknoloji odaklı bir iş modelidir.

    Öne Çıkan Özellikler:

    • Yenilik Odaklılık: Piyasada eksikliği hissedilen bir çözüm sunar (örneğin Uber ve Airbnb).
    • Hızlı Ölçeklenme: Teknolojiyi kullanarak geniş kitlelere ulaşmayı hedefler.
    • Risk ve Belirsizlik: Pazar tepkisi ve yatırım ilgisi öngörülemez olabilir.
    • Yatırım Odaklılık: Büyüme için melek yatırımcılar ve girişim sermayesi fonları kritik rol oynar.

    Sonuç olarak, doğru strateji ve vizyonla bir fikir, kısa sürede büyük bir şirkete dönüşebilir.

    Amerika’nın Start-up Ekosistemi

    Amerika, dünyanın en büyük ve gelişmiş start-up ekosistemine sahiptir.

    Öne Çıkan Faktörler:

    • Çeşitlilik ve Yenilikçi Kültür: Kültürel çeşitlilik, farklı bakış açılarıyla yenilikçi fikirlerin doğmasını sağlar.
    • Girişimcilik Destekleri: Kuluçka merkezleri, hızlandırıcı programlar (Y Combinator, TechStars) ve mentorluk sistemleri büyük fırsatlar sunar.

    Başlıca Start-up Merkezleri:

    • Silicon Valley: Teknoloji girişimlerinin merkezi (Apple, Google, Facebook).
    • New York: Medya, finans ve perakende odaklı start-up ekosistemi.
    • Austin: Düşük maliyetli, hızla büyüyen teknoloji sahnesi.
    • Boston: Sağlık teknolojileri ve biyoteknoloji alanında lider.
    • Seattle: Yazılım ve e-ticaretin merkezi (Amazon, Microsoft).

    Her bölge, girişimcilere sektöre özel avantajlar sunarak büyüme fırsatlarını artırır.

    Amerika’yı Yatırımcılar İçin Cazip Kılan Faktörler:

    • Yüksek Yatırım Potansiyeli: Uber, Airbnb, Tesla gibi şirketler, erken aşama yatırımcılarına milyarlarca dolarlık geri dönüş sağladı.
    • Geniş Yatırımcı Ağı: Sequoia Capital, Andreessen Horowitz gibi girişim sermayesi fonları, finansal desteğin yanı sıra rehberlik ve bağlantılar sunar.
    • Hızlandırıcı ve Kuluçka Merkezleri: Y Combinator gibi programlar, Airbnb, Dropbox, Stripe gibi dev girişimleri desteklemiştir.
    • Küresel Pazara Açılma Fırsatı: Amerika’daki yatırımcılar, start-up’ları dünya çapında büyütmek için gerekli bağlantılara sahiptir.

    Bu güçlü ekosistem, Türk girişimciler için büyük fırsatlar sunarak yenilikçi fikirleri global arenaya taşımalarına yardımcı olabilir. Bir sonraki adımda, Amerika’da start-up kurmanın avantajlarını daha detaylı inceleyeceğiz.

    Amerika’da Start-up Kurmanın Avantajları

    Amerika, girişimciler için bir “fırsatlar ülkesi” olarak anılmayı kesinlikle hak ediyor. Peki, bu ülke neden bir start-up kurmak için bu kadar cazip? Türk girişimciler için sunduğu avantajlar nelerdir? Gelin, bu avantajları ele alalım.

    1. Geniş ve Dinamik Pazar

    ABD, 330 milyondan fazla nüfusuyla büyük bir tüketici pazarına sahiptir. Teknolojiye açık, yenilikçi ve global trendlere hızlı adapte olan bu kitle, girişimciler için büyük fırsatlar sunar. Ayrıca sağlık, e-ticaret ve teknoloji gibi sektörlerde sürekli artan bir talep bulunmaktadır.

    ABD’nin kültürel çeşitliliği, girişimcilerin ürün ve hizmetlerini farklı müşteri grupları üzerinde test etmesine olanak tanır. Bu da küresel pazarlara açılma sürecini kolaylaştırır.

    2. Teknoloji ve İnovasyon Ekosistemi

    Amerika, Silikon Vadisi başta olmak üzere, Austin, Boston ve Seattle gibi teknoloji merkezlerine sahiptir. Bu bölgeler, girişimcilere:

    • İleri düzey teknolojiye erişim,
    • Deneyimli mühendisler ve iş ortaklarıyla çalışma fırsatı,
    • Üniversitelerle iş birliği yaparak Ar-Ge desteği alma imkânı sunar.

    Stanford, MIT ve Harvard gibi üniversiteler, girişimcilere teknik destek, patent transferi ve ticarileştirme konusunda yardımcı olur.

    3. Kolay Şirket Kurma Süreci

    ABD’de şirket kurma süreci hızlı ve dijital olarak tamamlanabilir. En popüler eyaletler Delaware ve Wyoming olup girişimciler için düşük vergi ve kolay düzenlemeler sunar. Türk vatandaşları için E-2 vizesi gibi seçenekler ABD’de iş kurmayı kolaylaştırmaktadır.

    4. Yatırımcı Erişimi

    Amerika, girişim sermayesi fonları ve melek yatırımcılarla doludur. Öne çıkan fonlar:

    • Sequoia Capital (Apple, Google gibi devlere yatırım yaptı),
    • Andreessen Horowitz (teknoloji girişimlerine yatırım yapıyor),
    • TechStars ve Y Combinator (dünyanın en prestijli hızlandırıcı programları).

    Yatırım almak için ölçeklenebilir bir iş modeli ve güçlü bir iş planı gereklidir.

    5. Vergi Avantajları

    ABD’de eyaletlere göre değişen vergi avantajları bulunur:

    • Delaware: Düşük şirket vergisi ve girişimci dostu düzenlemeler,
    • Wyoming: Vergisiz iş yapma imkânı,
    • Nevada: Şirket vergisi açısından cazip seçenekler sunar.

    6. Global Kimlik ve Güvenilirlik

    ABD merkezli bir şirket, uluslararası pazarda güvenilirlik ve prestij sağlar. Küresel iş dünyasında yatırımcı ve iş ortaklarının ilgisini çekmek daha kolaydır.

    Sonuç olarak, Amerika’da bir start-up kurmak büyük bir pazar, güçlü teknoloji altyapısı, kolay şirket kurma süreci, yatırımcı erişimi, vergi avantajları ve küresel itibar gibi birçok avantaj sunar. Doğru planlama ile bu fırsatlar değerlendirildiğinde, başarıya ulaşmak mümkündür.

    Şirket Kurma Adımları

    Amerika’da şirket kurmak karmaşık görünse de doğru bir yol haritası izlerseniz oldukça hızlı ve sorunsuz bir şekilde tamamlayabilirsiniz. İşte bu sürecin adımları:

    1. Eyalet Seçimi

    Her eyaletin vergi oranları ve yasal düzenlemeleri farklıdır. Popüler seçenekler:

    • Delaware: Yatırımcı dostu yasalar, düşük vergiler.
    • Wyoming: Daha düşük maliyet, gizlilik avantajları.
    • Nevada: Vergi avantajları ve kolay şirket yönetimi.
      Fiziksel ofis açacaksanız operasyonlarınızı yürüttüğünüz eyaleti seçmelisiniz.

    2. Şirket Kaydı

    • Şirket adı belirleme: Benzersiz olmalıdır.
    • Resmi belgelerin hazırlanması:
      • LLC için Articles of Organization,
      • C-Corp için Articles of Incorporation gerekir.
    • Kayıt ücreti ödeme: Eyalete göre 90-300 dolar arasında değişebilir.

    3. Vergi Numarası (EIN) Başvurusu

    Şirketinizin finansal işlemleri ve vergi ödemeleri için IRS’den ücretsiz olarak alınır.

    4. İş Banka Hesabı Açma

    Gerekli belgeler:

    • Şirket kaydı
    • Vergi numarası (EIN)
    • Sahiplerin kimlik bilgileri

    5. İşletme Sigortası

    • Genel Sorumluluk Sigortası (Hukuki riskler için)
    • Ekipman Sigortası (Donanım koruması)
    • Siber Güvenlik Sigortası (Dijital riskler için)

    6. Yasal Gereklilikler

    • Yıllık rapor ve lisans yenileme
    • Vergi beyanı (Federal ve eyalet düzeyinde)
    • Çalışan işlemleri (Maaş ve sosyal güvenlik süreçleri)

    Amerika’da bir start-up kurmak, doğru adımları izlediğiniz takdirde oldukça düzenli ve hızlı bir süreçtir. Şirket türü seçimi, eyalet belirleme, vergi numarası alma ve banka hesabı açma gibi adımları dikkatlice takip ederek şirketinizi resmi olarak kurabilirsiniz.

    Bu süreçte profesyonel bir danışmandan destek almak, işlerinizi daha da kolaylaştırabilir. Ancak en önemlisi, bu sürecin sizin hayalinizdeki işi hayata geçirmek için ilk adım olduğunu unutmamaktır.

    Türk Vatandaşları İçin Amerika’da Şirket Kurma Avantajları

    Türk girişimciler için ABD’de şirket kurarken dikkat edilmesi gereken özel avantajlar ve süreçler şunlardır:

    1. E-2 Vizesi ve Türkiye-ABD Ticaret Anlaşması

    Türkiye, ABD ile ticaret ve dostluk anlaşmasına taraf olduğu için E-2 yatırımcı vizesine başvurabilmektedir.

    E-2 Vizesi Nedir?

    ABD’de şirket kurup işletmek isteyen girişimcilere verilen özel bir vizedir. Avantajları:

    • Şirket kurma ve yönetme hakkı
    • Eş ve 21 yaş altı çocukların ABD’de yaşama hakkı
    • Uzun vadeli oturum imkanı
    • Daha düşük yatırım gereksinimi (Genellikle 100.000-200.000$)
    • Sınırsız yenileme hakkı

    Türkiye-ABD Ticaret Anlaşmasının Avantajları

    Kolay vize süreci: Türkiye, E-2 vizesine uygun ülkelerden biri olduğu için süreç daha hızlı ilerler.
    Bürokratik kolaylıklar: ABD’de şirket kurarken daha az yasal engel bulunmaktadır.

    2. Yatırımcılar İçin Stratejik Adımlar

    • 🔹 İş planı hazırlayın: E-2 vizesi için sağlam bir iş modeli sunulmalıdır.
    • 🔹 Sektör analizi yapın: Teknoloji, e-ticaret ve danışmanlık gibi sektörler avantajlıdır.
    • 🔹 Yatırımcı ağı kurun: Türk-Amerikan iş dünyasıyla bağlantı kurmak, büyüme şansınızı artırır.

    Türk girişimciler için ABD’de şirket kurmak, E-2 vizesi ve ticaret anlaşması avantajları sayesinde oldukça cazip hale gelmiştir. Doğru planlama ile Amerika’da işinizi büyütebilirsiniz.

    Başarılı Türk Girişimcilerden İlham Veren Hikayeler

    Amerika’da başarıya ulaşmış birçok Türk girişimci, inovasyon ve azimle küresel ölçekte fark yaratmıştır. İşte onların hikayelerinden alınabilecek dersler:

    1. Hamdi Ulukaya – Chobani

    📌 Sektör: Gıda
    📌 Ders: Doğru ürünü, doğru pazarda konumlandırmak

    Hamdi Ulukaya, Erzincan’da doğup Amerika’ya göç etti ve 2005 yılında iflas etmiş bir yoğurt fabrikasını satın alarak Chobani markasını kurdu. Geleneksel yoğurdu Amerikan pazarına uygun hale getirerek milyar dolarlık bir şirket yarattı.

    Öne Çıkan Stratejiler:

    • ✔ Pazar boşluğunu tespit etti: O dönemde Amerika’da Yunan yoğurdu trend olmamıştı.
    • ✔ Kaliteye ve doğal ürünlere odaklandı.
    • ✔ Müşteri sadakatini güçlendiren bir marka kimliği oluşturdu.

    2. Eren Bali – Udemy

    📌 Sektör: Teknoloji & Eğitim
    📌 Ders: Büyük düşünmek ve global ölçekli bir problem çözmek

    Eren Bali, küçük bir köy okulunda matematik öğrenirken online eğitimle ilgili büyük bir vizyon geliştirdi. 2010 yılında Silikon Vadisi’nde Udemy’yi kurarak dünya çapında milyonlarca insanın eğitim almasını sağladı.

    Öne Çıkan Stratejiler:

    • ✔ Eğitimde fırsat eşitliği sağlamayı hedefledi.
    • ✔ Amerika’daki yatırımcı ekosistemini iyi değerlendirdi.
    • ✔ Teknolojiyi verimli kullanarak eğitimde dijital dönüşümü hızlandırdı.

    3. Canan Dağdeviren – Giyilebilir Sağlık Teknolojileri

    📌 Sektör: Biyoteknoloji & Sağlık
    📌 Ders: Bilimi ve girişimciliği birleştirmek

    MIT Media Lab’de araştırmalar yapan Canan Dağdeviren, giyilebilir tıbbi cihazlar geliştirdi. Kalp hastaları için tasarladığı sensörler ve cilt üzerinden veri toplayan sağlık cihazları, tıp dünyasında büyük yankı uyandırdı.

    Öne Çıkan Stratejiler:

    • ✔ Teknoloji ve bilimi girişimcilikle birleştirdi.
    • ✔ Küresel sağlık sorunlarına odaklandı.
    • ✔ Harvard & MIT gibi ekosistemlerden destek aldı.

    Sonuç olarak, bu girişimciler, Amerika’da başarıya ulaşmanın vizyon, inovasyon ve doğru stratejilerle mümkün olduğunu gösteriyor. Ek olarak, doğru pazar seçimi, müşteri odaklı ürün geliştirme ve güçlü bir network oluşturma, girişimciliğin temel taşları arasında.

    💡 Siz de girişimcilik yolculuğunuzda bu hikayelerden ilham alarak kendi stratejinizi oluşturabilirsiniz!

    Amerika, start-up’lar için sunduğu finansal desteklerle girişimcilerin başarılı olma yolunda önemli bir avantaj sağlar. Ayrıca, kuluçka merkezleri, hızlandırıcı programlar ve yatırımcı ağları, işinizi büyütmek ve global ölçekte bir başarıya ulaşmak için gereken kaynakları sunar. Bu fırsatları değerlendirerek, girişimcilik yolculuğunuzda sağlam bir temel oluşturabilir ve işinizi hızla büyütebilirsiniz. Unutmayın, doğru destekle her fikir gerçeğe dönüşebilir.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • Türkler için Amerika’da Ev Satın Alma Rehberi

    Türkler için Amerika’da Ev Satın Alma Rehberi

    Amerika güçlü ekonomisi, istikrarlı gayrimenkul piyasası ve yüksek kira getirisi potansiyeliyle yatırımcıların ve ev sahibi olmak isteyenlerin ilgisini çekiyor. Türkler için de Amerika’da ev satın alma; döviz bazlı kazanç, yaşam kalitesi, eğitim olanakları ve çalışma fırsatları açısından avantajlar sağlıyor.

    Bu rehberimizde Amerika’da ev satın alma avantajlarından başlayarak, ev alım sürecinin aşamalarını inceleyeceğiz.

    Amerika’da Ev Satın Alma: Avantajları

    • Kira Geliri: Amerika’nın büyük şehirlerinde (Örneğin: New York, Los Angeles, Miami) evler genellikle daha yüksek gelir sağlar.
    • Sermaye Artışı (Capital Appreciation): Emlak fiyatları, istikrarlı ekonomik büyüme nedeniyle zamanla artış gösterir.
    • Güçlü Ekonomi: ABD, dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahiptir. Bu da gayrimenkul piyasasında güven anlamına gelir.
    • Şeffaf Piyasa: İşlemler ve süreçler düzenli ve açık olduğundan dolayı riskler daha iyi yönetilebilir.
    • Eğitim Fırsatları: Amerika, dünyanın önde gelen eğitim kurumlarına ev sahipliği yapar.
    • Çalışma Fırsatları: Amerika’da iş kurma imkanları mevcuttur.

    Amerika’da Ev Satın Alma Süreci: Adım Adım

    ABD’de ev satın almak belirli bir düzen içerisinde gerçekleşir. Bu süreci başarılı tamamlamak için adımları dikkatle takip etmelisiniz. Böylece hem sürecin gerekliliklerini hem de nelerle karşılaşabileceğinizi daha iyi tespit edebilirsiniz.

    İhtiyaç ve Bütçe Belirleme

    Ev satın almanın ilk ve en önemli adımı, ihtiyaçlarını ve bütçenizi net bir şekilde belirlemek. Öncelikle ev satın alma ihtiyacınız nedir?

    • Yaşam Amaçlı mı? (primary residence)
    • Yatırım Amaçlı mı? (investment property)

    Bununla beraber bütçeniz nedir? Ancak burada yalnızca ev fiyatına göre bütçenizi belirlememelisiniz. Ek masrafları da düşünmelisiniz:

    • Kapanış Masrafları (closing costs – satışın tamamlanması için ödenen ek ücretler, genellikle ev fiyatının %2-5’i)
    • Emlak Vergisi (property tax – yerel yönetim tarafından ödenen vergi)
    • Sigorta ve Bakım Giderleri

    Bölge ve Emlak Araştırması

    ABD’de doğru bölgeyi seçmeniz son derece önemlidir. Bu sayede hem yatırımınızın geleceği hem yaşam kalitenizi daha garantiye alabilirsiniz.

    • Popüler Şehirler: Miami, New York, Los Angeles gibi büyük metropoller yüksek kira getirisi ve değer artışı sunar.
    • Gelişmekte Olan Bölgeler: Austin, Nashville gibi şehirlerde uygun fiyatlı mülkler ve yükselen pazar potansiyeli bulunur.

    Bölge seçimi kadar kritik öneme sahip olan bir diğer konu ise emlak türünün seçimidir:

    • Apartman Dairesi: Şehir merkezlerine yakın, uygun fiyatlı seçenekler.
    • Müstakil Ev: Aile yaşamı ve uzun vadede değer artışı için ideal.
    • Ticari Gayrimenkul: Ofis veya dükkan gibi, kira getirisi yüksek ancak yönetimi daha karmaşık olabiliyor.

    Online platformlar ,(Örneğin: Zillow, Realtor, Redfin vb.) Amerika’da ev fiyatları, geçmiş satış verileri, sanal turlar gibi bilgileri sunuyorlar.

    Finansman Sağlama

    • Peşin Alım: Yeterli birikiminiz varsa hızlı ve kolay işlem yapabilirsiniz.
    • Mortgage: Amerika’da yabancı yatırımcılar da mortgage alabiliyor. Ancak daha yüksek peşinat (%30-40) ve faiz oranları (%5-8) uygulanabiliyor.
    • Gerekli Belgeler: Türkiye’den gelir belgeleri (maaş bordrosu, vergi beyannameleri) banka hesap dökümleri ve kimlik.

    Satın Alma Teklifi ve Pazarlık

    • Teklif Mektubu (Offer Letter): Evi satın almak istediğiniz rekabetçi bir teklif hazırlamalısınız.
    • Pazarlık Süreci: Emlak danışmanız size fiyat üzerinde pazarlık yapmanız konusunda yardımcı olur.

    Ev İncelemesi, Sözleşme ve Kapanış

    Profesyonel bir uzman ile evin incelemesini sağlayabilirsiniz. Burada evin yapısal, elektrik ve tesisatı gibi durumları kontrol ettirebilirsiniz. İnceleme sonucunda da tespit edilen sorunlar için yeniden pazarlık yapabiliyorsunuz.

    • Sözleşme: Avukat yardımı ile satış sözleşmesini dikkatle incelemelisiniz. Burada satış fiyatı, kapanış masrafları ve diğer şartlar yer alıyor.
    • Kapanış: Kapanış masrafları genellikle ev fiyatının %2-5’i arasındadır. Burada da tapu ücreti, emlak vergisi, avukat ücreti gibi giderler yer alıyor.

    Realtor (Gayrimenkul Danışmanı) ile Çalışmanın Önemi

    • Profesyonel Rehberlik: Bölgesel piyasa bilgisi, evin gerçek değerinin belirlenmesi ve doğru evin bulunması konularında destek sağlar.
    • Pazarlık ve Hukuki Destek: Satıcıyla pazarlık yapar, yasal belgelerin düzenlenmesinde ve tapu işlemlerinde size yardımcı olur.
    • Zaman ve İş Yükünden Tasarruf: İhtiyaçlarınıza uygun evleri filtreler ve size sunar.

    Realtor Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

    • Lisans ve Deneyim: İlgili eyalette lisanslı (officially licensed) ve deneyimli olması gerekir.
    • Dürüstlük ve Şeffaflık: Size açık, net bilgi veren ve referansları olumlu olan danışmanı tercih edin.

    Amerika’da Ev Satın Alma ile İlgili Sık Sorulan Sorular (SSS)

    Amerika’da ev satın almak için oturma izni gerekir mi?

    Hayır, yabancı vatandaşlar Amerika’da ev satın alabilir ancak bu otomatik olarak oturma izni sağlamıyor.

    Minimum ev fiyatı nedir?

    Şehir ve bölgeye bağlı olarak değişir; küçük şehirlerde $150,000–$200,000, büyük metropollerde ise $500,000 ve üzeri evler bulunabiliyor.

    Mortgage almak için kredi geçmişim olmalı mı?

    Amerika’da kredi geçmişiniz yoksa, Türkiye’den gelir belgelerinizle başvuru yapabilirsiniz; ancak daha yüksek peşinat ve faiz oranları söz konusu olabiliyor.

    Evin fiyatına ek olarak hangi masraflar vardır?

    Kapanış masrafları (closing costs), emlak vergisi (property tax), sigorta ve bakım masrafları gibi ek giderler bulunur.

    Türkiye’den aldığım kredi ile Amerika’da ev alabilir miyim?

    Hayır, Türkiye’de alınan krediler Amerika’da geçerli değildir; Amerika’da mortgage veya peşin ödeme seçeneklerini değerlendirin.

    Evi kiraya vermek zor mudur?

    Profesyonel mülk yönetim şirketleri ile çalışarak, kiracıyı bulma, kira tahsilatı ve bakım konularında destek alabilirsiniz.

    Amerika’da mülk sahibi olmanın vergisel yükümlülükleri nelerdir?

    Emlak vergisi, kira gelir vergisi gibi yükümlülükler bulunur; çifte vergilendirme anlaşması sayesinde aynı gelir için iki kez vergi ödemezsiniz.

    Ev satın almak Green Card (oturma izni) almamı sağlar mı?

    Tek başına ev satın almak oturma izni sağlamaz; ancak büyük yatırım ve EB-5 gibi programlarla bu mümkün olabiliyor.

    Türkiye’den Amerika’ya para transferi nasıl yapılır?

    Banka havalesi veya Wise, Revolut gibi dijital ödeme platformları kullanılarak gerçekleştiriliyor; transfer ücretleri ve döviz kurları göz önünde bulundurulmalıdır.

    Kısa dönem kiralama (Airbnb) mümkün müdür?

    Evet, ancak yerel düzenlemeleri kontrol etmek gerekir.

    Ev sahibi olduktan sonra sigorta yaptırmak zorunlu mudur?

    Mortgage kullanıyorsanız zorunludur; aksi halde risklere karşı sigorta yaptırmanız tavsiye ediliyor.

    Amerika’da yatırım için en iyi şehirler hangileridir?

    Yatırım amaçlı: Miami, New York, Los Angeles; değer artışı için: Austin, Phoenix, Nashville; uygun fiyatlı seçenekler için: Dallas, Houston, Indianapolis.

    Birden fazla mülk sahibi olabilir miyim?

    Evet, ancak her mülk için vergisel ve yasal yükümlülüklerinizi yerine getirmeniz gerekir.

    Her aşamada net bilgi, şeffaflık ve dikkatli planlama, sizin için en doğru kararı vermenizi sağlayacaktır. Amerika’da ev satın alma süreçleri hakkında daha fazla sorunuz varsa bizlerle web sitemiz üzerinde iletişime geçebilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • SEVIS Ücreti Hakkında Adım Adım Rehber

    SEVIS Ücreti Hakkında Adım Adım Rehber

    ABD’de eğitim almak veya değişim programına katılmak isteyen herkesin karşılaşacağı en önemli adımlardan biri SEVIS (Student and Exchange Visitor Information System) ücretini ödemektir. SEVIS ücreti, vize sürecinizin resmi bir parçasıdır ve eksiksiz ve doğru bir şekilde tamamlanması gerekir. SEVIS ücretinin ne olduğunu, nasıl ödendiğini ve sürecin her aşamasında nelere dikkat etmeniz gerektiğini adım adım ele alacağımız bu rehberde, ödeme sürecini kolayca tamamlamanızı sağlayacak tüm önemli bilgileri bulacaksınız.

    Tanımı ve Amacı

    SEVIS (Student and Exchange Visitor Information System), ABD’ye eğitim veya değişim programı için gelen uluslararası öğrencilerin ve ziyaretçilerin bilgilerini kaydeden ve izleyen bir sistemdir. Bu sistem, ABD hükümetinin ülkeye gelen öğrenciler ve değişim katılımcıları hakkında güncel bilgi edinmesini sağlar. 

    SEVIS ücreti, bu sistemin işleyişini finanse etmek için alınır. Eğitim veya değişim programı süresince SEVIS kaydınız aktif tutulur ve öğrenci statüsündeki değişiklikler (okul değişikliği, mezuniyet vb.) bu sistem üzerinden bildirilir. Bu nedenle, SEVIS kaydınızın doğru ve ücretin zamanında ödenmesi önemlidir.

    Kimlerin SEVIS Ücreti Ödemesi Gerektiği

    ABD’de öğrenci veya değişim ziyaretçisi olarak bulunmak isteyen herkesin SEVIS ücreti ödemesi gerekmiyor. Bu durum yalnızca belirli vize kategorilerine başvuran bireyleri kapsıyor. Eğer aşağıdaki vizelerden birine başvurmayı düşünüyorsanız, SEVIS ücreti ödemeniz zorunludur:

    • F-1 Vizesi: Akademik programlar (lisans, yüksek lisans, dil okulları) için başvurulması gereken vize türüdür.
    • M-1 Vizesi: Mesleki ve teknik eğitim programları (örneğin, aşçılık veya teknik kurslar) için gereklidir.
    • J-1 Vizesi: Değişim programlarına katılanlar (au pair, stajyer, öğretmen, araştırmacı vb.) için gereklidir. Bazı J-1 programlarında SEVIS ücreti sponsorlar tarafından ödenebilmektedir.

    SEVIS ücreti ödemeyenler ise şunlardır:

    • F-2, M-2, J-2 vizeleri (ana vize sahibinin eş veya çocukları için).
    • B-1/B-2 (turist vizesi) ile katılınan kısa süreli kurslar

    Bu noktada şunu belirtmek önemlidir: SEVIS ücreti, vize ücretinden bağımsızdır. Vize başvuru ücretiniz (MRV ücreti) ve SEVIS ücretiniz ayrı ayrı ödenir. SEVIS ücreti ödendikten sonra size bir makbuz verilir ve bu makbuz, ABD Konsolosluğundaki vize mülakatınıza giderken yanınızda bulunması gereken belgelerden biridir.

    SEVIS Ücretinin Türleri ve Miktarları

    ABD’de eğitim veya değişim programlarına katılmak için SEVIS ücretini ödemeniz gerektiğini artık biliyorsunuz. Ancak bu ücret, başvurduğunuz vize türüne ve programınıza göre değişiklik gösterir. Şimdi SEVIS ücretinin türlerini, miktarlarını ve hangi durumlarda farklılık gösterdiğini detaylı bir şekilde ele alalım.

    F-1 ve M-1 Vizeleri

    • Akademik programlar veya dil okulları için F-1 vizesine başvuranlar: 350 USD
    • Mesleki/teknik eğitim için M-1 vizesine başvuranlar: 350 USD
    • Ödeme, I-20 belgesindeki SEVIS ID ile yapılır ve sonra makbuz vize mülakatında sunulmalıdır.

    J-1 Vizesi

    • Değişim programlarına katılanlar için: 220 USD
    • Bazı özel durumlarda sponsor tarafından karşılanabilir veya istisnalar uygulanabilir.
    • ABD hükümeti tarafından finanse edilen bazı programlarda ücret alınmayabilir.

    SEVIS Ücretini Ödeme Süreci

    SEVIS ücretini ödemeden önce bazı önemli adımları tamamlamanız gerekmektedir:

    1. DS-160 Formunun Tamamlanması

    • ABD vizesine başvururken doldurulması gereken zorunlu online formdur.
    • Form tamamlandığında size bir Başvuru Onay Numarası (Application ID) verilmektedir.
    • Formu ceac.state.gov adresinden doldurmalısınız ve onay sayfasını saklamalısınız.

    2. SEVIS ID ve I-20/DS-2019 Belgelerinin Alınması

    • SEVIS ID, ABD’deki eğitim kurumunuz veya değişim programı sponsorunuz tarafından verilen bir kimlik numarasıdır.
    • I-20 Belgesi (F-1/M-1 Vizeleri İçin): ABD’de eğitim alacağınız okul tarafından sağlanır.
    • DS-2019 Belgesi (J-1 Vizesi İçin): Değişim programı sponsorunuz tarafından düzenlenmektedir.

    Dikkat Edilmesi Gerekenler

    • SEVIS ücreti geri ödenmez, bu yüzden belgelerinizin eksiksiz ve doğru olduğundan emin olun.
    • I-20 veya DS-2019 belgeniz olmadan ödeme yapmayın.
    • DS-160 formundaki bilgilerin, I-20/DS-2019 belgeleriyle uyuşması gerekmektedir.

    Bu adımları tamamladıysanız, artık SEVIS ücretini ödeme aşamasına geçebilirsiniz.

    SEVIS Ücreti Ödeme Rehberi

    SEVIS ücreti ödeme sürecine geldik. Bu aşamada her şeyin düzgün bir şekilde yapılması çok önemli çünkü yanlış bir işlem, zaman kaybına veya başvurunuzun reddedilmesine yol açar. Endişelenmeyin, birlikte adım adım bu süreci detaylı bir şekilde ele alacağız. Şimdi, SEVIS ücretinin nasıl ödendiğini açıklayalım ve bu süreçte neler yapmanız gerektiğini detaylandırarak anlatalım.

    1. Online Ödeme (Form I-901 Üzerinden)

    SEVIS ücreti en hızlı ve güvenli şekilde FMJfee.com adresinden ödenebilmektedir. Başka bir site üzerinden ödeme yapmayın.

    2. FMJfee.com Üzerinden Ödeme

    1. Siteye Giriş: FMJfee.com adresine gidin ve “Pay I-901 Fee” seçeneğini tıklayın.
    2. Form I-901’i Doldurun:
      • SEVIS ID: I-20 veya DS-2019 belgenizde bulunmaktadır.(örn. N0012345678).
      • Ad ve Kişisel Bilgiler: Pasaporttaki gibi yazılmalıdır.
      • Okul/Program Bilgileri: I-20 veya DS-2019 belgesindeki bilgilerle eşleşmelidir.
    3. Bilgileri Kontrol Edin ve Onaylayın.

    3. Kredi Kartı ile Ödeme

    • Kabul Edilen Kartlar: Visa, MasterCard, American Express.
    • Kartınızın Uluslararası İşlemlere Açık Olduğunu Kontrol Edin.
    • Ödeme Sonrası Makbuzu Kaydedin ve Yazdırın.

    4. Makbuzun Saklanması ve Kullanımı

    • Makbuzu Dijital ve Fiziksel Olarak Saklayın.
    • Vize Mülakatında ve ABD’ye Girişte Sunulması Gereklidir.

    SEVIS Ücreti Ödemesiyle İlgili Önemli Noktalar

    SEVIS ücretini ödemenin, ABD’de eğitim veya değişim programlarına katılmak isteyen herkes için zorunlu bir adım olduğunu artık biliyorsunuz. Ancak, bu ödeme sürecinin kendine has bazı önemli detayları ve dikkat edilmesi gereken noktaları vardır. Bu bölümde, SEVIS ücretiyle ilgili en sık sorulan soruları yanıtlayacak ve 

    1. SEVIS Ücreti İade Edilir mi?

    • Genellikle iade edilmez. SEVIS ücreti, sistemde kaydınızın oluşturulması için kullanılır ve geri alınamaz.
    • İstisnai Durumlar: Yanlış SEVIS ID ile ödeme yaptıysanız veya teknik bir hata oluştuysa, FMJfee.com üzerinden düzeltme talep edebilirsiniz.

    2. Vize Reddedilirse SEVIS Ücreti Ne Olur?

    • İade edilemez. SEVIS kaydınız sistemde aktif kaldığı için vize reddi ücretin geri alınmasını sağlamaz.
    • Aynı SEVIS ID ile tekrar başvurabilirsiniz. Ancak, okul veya program değişirse yeni bir ücret ödemeniz gerekir.

    3. SEVIS Ücreti ile Vize Ücreti Arasındaki Fark

    • SEVIS Ücreti: SEVIS sistemine kaydolmak için ödenir. (FMJfee.com üzerinden).
    • Vize Ücreti (MRV Fee): Konsolosluktaki vize başvurusu için ödenmesi gerekir ve SEVIS ücretinden bağımsızdır.

    4. Ödeme Zamanlaması

    • Vize mülakatından en az 3 gün önce ödenmelidir.
    • Geç ödeme, mülakatın iptal edilmesine veya sürecin aksamasına neden olur.
    • İdeal olarak vize randevunuzu aldıktan hemen sonra ödeyin.

    SEVIS Ücretini Ödeme Sürecinin Önemi

    SEVIS ücretini ödeme süreci, ABD’de eğitim veya değişim programlarına katılmak isteyen herkesin karşılaştığı önemli bir adımdır. Bu süreç, SEVIS sistemine resmi kaydınızın yapılmasını sağlar ve ABD hükümetine yasal bir şekilde seyahat edeceğinizi gösterir.

    Eğer bu süreci dikkatli ve eksiksiz bir şekilde tamamlarsanız:

    • Vize mülakatınızda herhangi bir sorun yaşamazsınız.
    • ABD’ye girişte belgeleriniz eksiksiz olur.
    • Eğitim veya değişim programınıza sorunsuz bir şekilde başlayabilirsiniz.

    SEVIS ücreti ödemek, yalnızca bir ödeme yapmak değil, doğru bilgileri girmek, belgeleri eksiksiz hazırlamak ve makbuzu saklamak gibi kritik adımları içerir. Süreç karmaşık görünebilir, ancak doğru bilgiyle adım adım ilerlerseniz sorunsuz tamamlayabilirsiniz. Bu, sadece bir ödeme değil, hayatınızı şekillendirecek önemli bir adımdır.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Türkiye’den Amerika’ya İşini Taşımak: 2025 Rehberi

    Türkiye’den Amerika’ya İşini Taşımak: 2025 Rehberi

    ABD, girişimciler ve iş sahipleri için sunduğu eşsiz fırsatlarla dünyanın en cazip iş merkezlerinden biridir. Amerika’ya işini taşımak ve global çapta genişlemek de birçok girişimcinin hayallerini süsler. Ancak bu süreçte yalnızca ekonomik avantajları değil hukuki gereklilikleri de göz önünde bulundurmalısınız.

    Bu rehberde ABD’nin iş dünyasındaki avantajlarından başlayarak en popüler dört vize türünün detaylarını inceleyeceğiz. Vakit kaybetmeden yazımıza geçelim.

    Neden ABD?

    Aslında şu an buradaysanız ABD’yi kafanıza koymuşsunuzdur. Ancak bu kısımı ülke konusunda kafa karışıklığı yaşayanlar için oluşturmak istedik.

    • Büyük ve Çeşitli Pazar: ABD, 330 milyonluk nüfusu ve farklı kültürleri ile devasa bir tüketici pazarına sahip. Aynı zamanda ürün ve hizmetlerinizi bu geniş müşteri kitlesine sunarak işletmenizi büyütebilirsiniz.
    • Teknoloji ve Yenilik: Silikon Vadisi’nden Wall Street’e kadar uzanan yenilikçi ekosistem bulundurur. Aynı zamanda teknolojiden sağlığa pek çok sektörde en son gelişmeleri takip etmenize yardımcı olur.
    • İş Ortamı ve Finansal Destek: ABD, girişimciler için iş yapma kolaylığı, güçlü altyapı ve geniş finansman kaynakları sunar. Mesela Venture capital ve melek yatırımcı desteği ile işletmenizin büyüme potansiyelini arttırabilirsiniz.
    • Küresel Prestij: ABD’de kurulmuş bir şirket, uluslararası arenada prestijinizi arttırır.

    Amerika’ya İşini Taşımak İsteyenler için Vize Türleri

    Amerika’da çalışma ve yaşama şansı elde etmek için sizin için doğru vizeyi seçmeniz son derece önemlidir. Üstelik yanlış vize seçimi yasal sorunlara, yatırım risklerinin artışına neden olabiliyor. Bu nedenle iş modelinize ve uzun vadeli hedeflerinize uygun olan vizeyi dikkatle belirlemelisiniz.

    E2 Yatırımcı Vizesi: Düşük Yatırımla Büyük Fırsat

    Kimler Başvurabilir?

    • Türk vatandaşları,
    • ABD’de yeni bir işletme veya mevcut bir işletmeyi satın almalısınız,
    • Yatırımınız aktif ve yönetilebilir olmalıdır.

    Şartlar ve Gereklilikler:

    • Yatırımınız “önemli” bir tutarda olmalı,
    • Aynı zamanda detaylı bir iş planı sunmalısınız,
    • İşletmenizin sürdürülebilir ayrıca ABD ekonomisine katkı sağlayacağını kanıtlamalısınız.

    Avantajlar:

    • E2 yatırımcı vizesi süresi 2 yıldır. Ama işiniz devam ettiği sürece bu süreyi uzatabilirsiniz.
    • Aile üyeleriniz de Amerika’da yaşama ve eğitim hakkına sahiptir.

    Dezavantajlar:

    • Kalıcı oturum izni (Green Card) sağlamaz.
    • Yatırım riskleri işinizin başarısına bağlıdır.

    L-1 Şirket İçi Transfer Vizesi: Global Büyüme

    Kimler Başvurabilir?

    • Türkiye’de faaliyette olan bir şirketin ABD’de yeni şubesini açmak isteyenler,
    • Mevcut ofisine çalışan transfer etmek isteyen yöneticiler ve uzmanlar.

    Şartlar ve Gereklilikler:

    • Türkiye’deki şirketinizin ABD’de bir şubesi veya yeni bir ofis açma planınız olmalı,
    • Transfer edilecek kişinin, son üç yıl içinde en az bir yıl Türkiye’de tam zamanlı çalışmış olması gerekiyor,
    • ABD’deki pozisyon, Türkiye’deki görevle uyumlu olmalıdır.

    Avantajlar:

    • Şirket sahipleri ve yöneticiler için stratejik karar alma imkanı sağlar.
    • L-1 vizesi, kalıcı oturma izni başvurusuna (örneğin EB-1C) giden yolu kolaylaştırır.
    • Aile üyeleriniz de L-2 vizesiyle ABD’ye gelebiliyor. Hatta eşiniz de sizinle beraber çalışma izni alabiliyor.

    Dezavantajlar:

    • Gerekli belgelerin hazırlanması ve dosyalandırılması oldukça detaylıdır.
    • Vize başlangıç süresi sınırlı olup, uzatma işlemleri ek maliyetler getirebiliyor.

    EB-5 Yatırımcı Green Card Programı: Green Card için Büyük Yatırım

    Kimler Başvurabilir?

    • ABD’ye büyük ölçekli yatırım yaparak, doğrudan veya dolaylı olarak en az 10 tam zamanlı iş yaratabilecek yatırımcılar gereklidir.

    Şartlar:

    • Yatırım tutarı TEA (Targeted Employment Area) içinde 800.000 USD veya diğer bölgelerde 1.05 milyon USD olarak belirlenmiştir.
    • Yatırımınızın kaynağını belgeleyebilmelisiniz.
    • Yatırım, sürdürülebilir olmalıdır.

    Avantajlar:

    • Green card (kalıcı oturma izni) almanızı sağlar.
    • Aileniz de kalıcı oturma iznine hak kazanır; ABD’de eğitim, çalışma ve yaşama özgürlüğü elde ediliyor.
    • Uzun vadede ABD vatandaşlığına geçiş imkanı doğar.

    Dezavantajlar:

    • Yüksek sermaye gerekliliği ve ek masraflar bulunmaktadır.
    • Yatırımın başarılı olmaması durumunda green card hakkınız risk altına girebiliyor.
    • İşlem süreci uzun (ortalama 1-2 yıl) ve karmaşıktır.

    H-1B Vizesi: ABD’deki Kariyerinize Adım Atın

    Kimler Başvurabilir?

    • Teknoloji, mühendislik, sağlık, finans gibi sektörlerde uzmanlaşmış profesyoneller.
    • Bir ABD işvereninden resmi iş teklifi almış olmalısınız.

    Şartlar:

    • En az lisans derecesine (veya eşdeğer iş deneyimine) sahip olmalısınız.
    • İş pozisyonunun, uzmanlık gerektiren bir alan olması gerekmektedir.
    • H-1B vizesi başlangıçta 3 yıl, toplamda 6 yıla kadar veriliyor.

    Avantajlar:

    • ABD’nin en büyük ekonomisinde çalışma fırsatı sağlar; global deneyim kazanırsınız.
    • Gelecekte iş kurma veya yatırım yapma planları için sağlam bir temel oluşturur.
    • Aile üyeleri H-4 vizesiyle ABD’de sizinle birlikte yaşar, eğitim alabiliyor.

    Dezavantajlar:

    • Yıllık kota sınırlaması nedeniyle başvuru rekabetçi geçer.
    • Vize işverenle bağlıdır; iş değişikliği durumunda vize durumunuz risk altına girebiliyor.
    • Kalıcı oturma izni sağlamaz, green card süreci ayrıca yürütülmelidir.

    Amerika’ya İşini Taşımak: Zorluklar ve Çözümler

    Amerika’ya işini taşımak için başlangıçta hevesle yola çıkıp, zorluklar karşısında çaresiz hissetmemeniz bu bölüm oldukça önemli. Bu nedenle bu bölümde kısım kısım inceleme yapıyoruz.

    AlanZorlukÇözüm
    KültürelDoğrudan iletişim, zaman yönetimi ve profesyonel sınırlar Türkiye ile ABD arasında farklılık gösterebilir.ABD iş kültürü hakkında eğitim alın, empati ve açık fikirli olun; profesyonel gelişim programlarına katılın.
    VergiFederal ve eyalet vergileri, karmaşık vergi kategorileri ve beyan süreçleri.Uzman bir muhasebeci veya vergi danışmanıyla çalışın, IRS rehberlerini ve eyalet vergi otoritelerinin web sitelerini takip edin; dijital muhasebe araçları kullanın.
    İstihdamRekabetçi iş piyasası, çalışan beklentileri ve yasal süreçler.LinkedIn, Indeed gibi işe alım platformlarından yararlanın; rekabetçi maaş ve yan haklar sunun; profesyonel işe alım firmalarından destek alın.
    HukukŞirket yapısı, çalışma izinleri, sözleşmeler ve uyum süreçleri.Göçmenlik ve iş hukuku uzmanlarıyla çalışın, uyum programları oluşturun; gerekli sigortaları yaptırarak riskleri minimize edin.

    Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

    Hangi vize türü benim iş planıma en uygun?

    İş modelinize göre E-2, L-1, EB-5 veya H-1B vizesi seçeneklerinden birini seçmelisiniz.

    E-2 vizesi için minimum yatırım tutarı nedir?

    Genellikle 100.000–150.000 USD arası kabul edilse de yatırımın niteliğine göre değişiklik gösterebilir.

    EB-5 yatırımı başarısız olursa green card hakkımı kaybeder miyim?

    Evet, belirlenen şartlar yerine getirilmezse kalıcı oturma izni hakkınız risk altına girebilir.

    H-1B vizesine başvurmak için iş teklifim olması şart mı?

    Evet, H-1B vizesi yalnızca ABD’de bir işverenden alınan resmi iş teklifiyle başvurulabilir.

    ABD’de bir şirket kurmam ne kadar sürer?

    Eyalet ve şirket yapısına bağlı olarak genellikle 1-2 hafta içinde kuruluş işlemleri başlar, ancak ek süreçler birkaç hafta sürebilir.

    ABD’de iş kurarken hangi eyaleti seçmeliyim?

    Vergi avantajları, pazar büyüklüğü ve sektör gereksinimlerinize göre Delaware, Nevada, Kaliforniya, New York gibi eyaletler değerlendirilebilir.

    ABD’ye iş taşımak için ne kadar bütçe hazırlamalıyım?

    Vize türüne bağlı olarak; E-2 için 100.000–150.000 USD, EB-5 için minimum 800.000 USD yatırım tutarı + ek masraflar öngörülmelidir.

    İşletmemin başarısız olması durumunda ABD’de kalabilir miyim?

    E-2 ve L-1 vizeleri iş başarısına bağlıdır; başarısızlık durumunda vize iptal edilebiliyor. EB-5’de ise green card hakkınız risk altına girer.

    Vize başvuru süreci ne kadar sürer?

    Vize türüne göre değişir: E-2 (2-4 ay), L-1 (1-3 ay), H-1B (birkaç ay, yıllık kota etkisi) ve EB-5 (ortalama 1-2 yıl, bazı durumlarda daha uzun).

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • HOA Hakkında Kapsamlı Bir Rehber

    HOA Hakkında Kapsamlı Bir Rehber

    Homeowners Association (HOA) Amerika Birleşik Devletleri’nde yaygın olarak bulunan ve toplulukların düzenini sağlamak amacıyla kurulan organizasyonlardır. Türkiye’deki site ve apartman yönetimlerine benzer bir işlev gören HOA ortak alanların bakımı, güvenlik, peyzaj düzenlemeleri ve çeşitli topluluk hizmetleri gibi sorumlulukları üstlenir.

    Ancak Homeowners Association’nın işleyişi daha sistematik ve kapsamlı olabilir, bu yüzden bir HOA’ya üye olmadan önce kurallarını ve mali yükümlülüklerini anlamak büyük önem taşır. Bu rehber HOA’nın ne olduğu, nasıl çalıştığı ve üyelerinin hangi haklara sahip olduğu hakkında kapsamlı bilgiler sunarak, topluluk yaşamına dair önemli ipuçları sağlayacaktır.

    Homeowners Association Tanımı

    HOA, belirli bir konut topluluğundaki mülk sahiplerinden oluşan bir organizasyondur. Bu topluluk, genellikle bir apartman kompleksi, site ya da benzeri bir yerleşim alanında bulunur. Homeowners Association’nın temel amacı, bu topluluk içindeki yaşam standartlarını korumak ve geliştirmektir.

    Peki, bu nasıl yapılır? HOA, konut sahiplerinin topluluk düzenine uymalarını sağlamak için kurallar koyar, ortak alanların bakımını yapar ve yaşam alanının değerini korumak için çeşitli önlemler alır.

    Ev Satın Alırken veya Kiralarken HOA’nın Önemi

    1. HOA Ücretleri: Homeowners Association tarafından sunulan hizmetler belirli bir maliyet getirir. Bu ücretler, bakım, güvenlik ve ortak alanların düzenlenmesi gibi giderleri kapsar. Ev satın alırken veya kiralarken bu ücretlerin bütçenize uygun olup olmadığını değerlendirmek önemlidir.

    2. Topluluk Kuralları: HOA, ev sahiplerine belirli kurallar koyabilir. Örneğin, dış cephe rengi, bahçe düzenlemesi veya evcil hayvan kuralları gibi düzenlemeler, yaşam tarzınızı etkileyebilir.

    3. HOA Yönetiminin Kalitesi: İyi yönetilen bir Homeowners Association, yaşam kalitesini artırırken kötü yönetilen bir HOA huzursuzluk yaratabilir. Yönetim kalitesini anlamak için mevcut sakinlerle konuşmak veya toplantı tutanaklarını incelemek faydalı olabilir.

    4. Uzun Vadeli Etkiler: Homeowners Association’nın yönetim kalitesi, mülk değerleri üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Etkili bir yönetim, ev fiyatlarını yükseltirken, kötü yönetim değer kaybına neden olabilir. Bu nedenle HOA, yatırım kararı verirken dikkate alınmalıdır.

    Tavsiye: Bir ev satın almayı veya kiralamayı düşünüyorsanız, HOA’nın ücretlerini, kurallarını ve sunduğu hizmetleri detaylıca inceleyin. Topluluk yönetimi ile iletişime geçerek kurallar ve mali yükümlülükler hakkında net bilgiler alın. Bu, uzun vadede huzurlu bir yaşam sürmenizi sağlayacaktır.

    HOA Kuralları ve Düzenlemeleri

    HOA, topluluk yaşamını düzenlemek ve mülk değerlerini korumak için kurallar koyar. Bu kurallar her zaman herkesin hoşuna gitmese de ortak yaşamı sürdürülebilir kılmayı amaçlar.

    HOA Tarafından Konulan Kurallar

    1. Mimari Düzenlemeler
    Topluluğun estetik bütünlüğünü korumak için evlerin dış cephesi, çatı malzemesi ve bahçe çitleri gibi konular Homeowners Association tarafından belirlenebilir.

    2. Bahçe Bakımı Standartları
    Homeowners Association, çimlerin düzenli kesilmesi, belirli bitkilerin yetiştirilmesi ve eski dekorasyonların kaldırılması gibi bahçe bakım kurallarını zorunlu kılabilir.

    3. Evcil Hayvan Sınırlamaları
    Evcil hayvan sayısı, türü ve topluluk içinde tasma kullanımı gibi konularda kısıtlamalar getirilebilir.

    4. Ortak Alan Kullanımı
    Yüzme havuzları, spor salonları ve yürüyüş yolları gibi alanların kullanım saatleri ve gürültü kuralları düzenlenebilir.

    Bu kurallar topluluk içinde uyumlu bir yaşam sağlamak için oluşturulur ve genellikle ihlal durumlarında yaptırımlar uygulanabilir.

    HOA Ücretleri (HOA Fee) Nedir?

    HOA ücretleri, topluluğun ortak alanlarını ve hizmetlerini finanse etmek için mülk sahiplerinden düzenli olarak toplanan paralardır. Bu ücretler, yaşam kalitesini artırmak ve topluluğun düzenini sağlamak amacıyla kullanılır.

    Ücretler Neden Toplanır?

    1. Ortak Alanların Bakımı:
      • Havuz, spor salonu, park gibi alanların temizliği ve bakımı
      • Yürüyüş yolları ve oyun alanlarının güvenli hale getirilmesi
    2. Güvenlik Hizmetleri:
      • Kamera sistemleri, güvenlik görevlileri ve giriş kontrol sistemleri
    3. Peyzaj ve Bahçe Düzenlemeleri:
      • Çim bakımı, ağaç ve çiçeklerin düzenlenmesi
    4. Sigorta ve Acil Durum Fonları:
      • Ortak alanlarda meydana gelebilecek kazalar için sigorta
      • Beklenmedik onarımlar için acil durum fonu

    Ücretler Nasıl Ödenir?

    • Aylık veya Yıllık Ödeme: Çoğu toplulukta ücretler aylık olarak tahsil edilir, ancak bazıları yıllık ödeme talep edebilir.
    • Ekstra Ödemeler: Büyük projeler veya beklenmedik masraflar için özel ücretler toplanabilir.

    HOA ücretleri, topluluğun sürdürülebilirliğini sağlarken, mülk değerlerini korumaya da yardımcı olur. Bu nedenle taşınmadan önce bu ücretleri ve yönetim politikalarını incelemek önemlidir.

    HOA Ücretlerinin Avantajları ve Dezavantajları

    Homeowners Association ücretleri, topluluk düzenini sağlamak ve ortak alanları bakımda tutmak için önemli bir araçtır. Ancak, hem avantajları hem de dezavantajları vardır.

    Avantajlar

    • Topluluk Düzeni ve Estetik: Bahçelerin bakımı, yolların temizliği ve gürültü kuralları ile düzenli bir yaşam alanı oluşturur.
    • Mülk Değerinin Artışı: Düzenli bakım ve güvenlik hizmetleri sayesinde mülk fiyatları korunur ve yükselir.
    • Ortak Alanların Bakımı: Parklar, havuzlar, spor salonları gibi alanların temizliği ve bakımı sağlanır.
    • Güvenlik Hizmetleri: Kamera sistemleri, güvenlik görevlileri ve giriş kontrolleriyle daha güvenli bir ortam oluşturur.
    • Sosyal Etkinlikler: Topluluk etkinlikleriyle komşuluk ilişkileri güçlendirilir.
    • Acil Durum Fonları: Beklenmedik arızalar ve doğal afetler için maddi kaynak sağlanır.
    • Profesyonel Yönetim: Mali denetim, hizmet sağlayıcı anlaşmaları ve topluluk kararları profesyonelce yönetilir.

    Dezavantajlar

    • Yüksek Maliyet: Lüks hizmetlerin maliyeti yüksek olabilir ve ek ödemeler çıkabilir.
    • Katı Kurallar: Ev boyası, bahçe düzeni, evcil hayvan sahipliği gibi konularda sıkı kurallar uygulanabilir.
    • Yönetim Sorunları: HOA yönetimi ile üyeler arasında anlaşmazlıklar yaşanabilir.

    HOA ücretleri, yaşam tarzınıza uyuyorsa yatırım olarak görülebilir; ancak kurallar ve maliyetler detaylı incelenmelidir. Topluluğunuzun gelişimine katkıda bulunmak için toplantılara katılmak ve karar alma süreçlerine dahil olmak önemlidir.

    HOA Üyeliğinin Hukuki Boyutları

    Homeowners Association üyeliği, topluluk içinde yaşamaya başladığınızda otomatik olarak devreye girer ve yasal haklar ile yükümlülükler getirir.

    Üyeliğin Zorunluluğu ve Bağlayıcılığı

    Otomatik Üyelik: Ev satın aldığınızda veya bazı durumlarda kiraladığınızda HOA üyesi olursunuz. CC&Rs (Covenants, Conditions, and Restrictions) belgesinde bu üyelik ve kurallar belirtilir.
    Bağlayıcılık: HOA üyeliği hukuken zorunludur ve kurallarına uymanız gerekir. Üyelikten çıkmak genellikle mümkün değildir.

    Haklarınız:

    • Topluluk toplantılarına katılma ve oy kullanma
    • HOA yönetiminin finansal raporlarını inceleme
    • Kuralların adil uygulanmasını talep etme
    • HOA ile anlaşmazlık durumunda hukuki yollara başvurma

    Sorumluluklarınız:

    • HOA ücretlerini zamanında ödeme
    • Topluluk kurallarına uyma (bahçe bakımı, gürültü düzenlemeleri vb.)
    • Topluluk düzenine ve huzuruna katkı sağlama

    Türkiye’de Yaşayanlar için HOA’nın Anlamı

    Eğer Türkiye’den ABD’ye taşınmayı veya orada ev almayı düşünüyorsanız Homeowners Association sistemi sizin için farklı olabilir. Türkiye’de site yönetimleri genellikle daha esnek ve topluluk içi karar alma süreçleri daha demokratik ilerlerken HOA katı kurallar ve daha güçlü yönetim mekanizmaları ile çalışır.

    Bu sistem topluluk düzenini sağlamada ve mülk değerini korumada etkili olabilir ancak katı kuralları ve yüksek aidatlarıyla bazı kişiler için kısıtlayıcı olabilir. Türkiye’deki aidat ödeme ve komşularla uzlaşma kültürü daha çok güvene dayalıdır, ancak ABD’de kurallar kesin ve bağlayıcıdır.

    HOA’nın sizin için uygun olup olmadığını anlamak için topluluk kurallarını, aidat tutarlarını ve HOA’nın yetki sınırlarını iyi araştırmak gerekir.

    HOA Ücretlerini ve Bütçesini Düşürme Yolları

    Ücretler, topluluğun yaşam kalitesini korumak ve geliştirmek için toplansa da bu ücretler bazen topluluk sakinleri için bir mali yük haline gelebilir. Ancak HOA bütçesini anlayarak ve yönetim sürecine aktif olarak katılarak bu maliyetlerin düşürülmesine katkıda bulunabilirsiniz. Bu bölümde HOA ücretlerini ve bütçesini azaltmak için atabileceğiniz adımlardan bahsedeceğiz.

    Bütçeye Katılım ve Şeffaflık: Toplantılara katılın, harcamaların nedenini sorgulayın ve alternatif çözümler önerin.

    • Enerji Verimliliği ve Bakım İyileştirmeleri: LED aydınlatma, enerji verimli ısıtma sistemleri kullanarak maliyetleri düşürün ve bakım işlerini gönüllülerle yaparak dış hizmet maliyetlerini azaltın.
    • Rezerv Fon Yönetimi: Rezerv fonları yalnızca gerektiğinde kullanın, büyük masraflar için uzun vadeli planlama yapın.
    • Gereksiz Olanakların Kaldırılması: Az kullanılan olanakların bakım maliyetlerini gözden geçirin veya kaldırın.
    • Topluluk Katılımı: Gönüllü işler düzenleyerek ve uzmanlık paylaşımını teşvik ederek maliyetleri azaltın.
    • Yönetim Şirketi Maliyetlerinin Azaltılması: Daha uygun fiyatlı yönetim şirketleriyle çalışın veya bazı yönetim görevlerini topluluk içinden yürütün.

    Ücretleri düşürmek, yalnızca maliyetlere odaklanmakla değil, aynı zamanda topluluğunuzun ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve çözüm yolları üretmekle mümkündür. HOA toplantılarına katılarak aktif bir rol oynayın, bütçeyi şeffaf bir şekilde inceleyin ve topluluk üyelerinin desteğini alarak öneriler sunun.

    HOA ücretlerini ve kurallarını değerlendirirken detaylara dikkat etmek, uzun vadede huzurlu ve tatmin edici bir yaşam sürmenizi sağlar. Topluluğunuzun kurallarını ve kültürünü anlamak, uyum sağlama sürecini kolaylaştırır.

    Eğer HOA sistemi sizin yaşam tarzınıza uygunsa, bu yapının sunduğu avantajlardan faydalanarak kaliteli ve düzenli bir yaşam sürebilirsiniz. Ancak, dikkatli bir değerlendirme yapmadan karar vermek, gelecekte sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Bu yüzden, bilgilendirilmiş bir karar almak için süreci aceleye getirmeyin.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Amerika’da Meslekler: En Çok Kazandıran Hangileri?

    Amerika’da Meslekler: En Çok Kazandıran Hangileri?

    Amerika’da meslekler sektörlere göre farklı kazançlar sağlar. Sağlık sektöründen teknoloji ve finans sektörlerine kadar her meslek grubunu detaylıca inceliyoruz. Şimdi hem üst gelir hem de orta gelir seviyesindeki meslekleri gelin birlikte ele alalım.

    1. Amerika Sağlık Sektörü

    Sağlık sektörü Amerika’da en yüksek maaşları sunan sektörlerin başında geliyor. Talep artışı nedeni ile Amerika sağlık sektörü birçok sağlık uzmanına ihtiyaç duyuyor. Üstelik ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu, sağlık sektöründeki istihdamın 2030 yılına kadar %16 oranında artması bekliyor.

    ÜnvanYıllık Kazanç
    KardiyologOrtalama Gelir: $421,330
    Ortopedi CerrahıOrtalama Gelir: $371,400
    Pediatrik CerrahOrtalama Gelir: $362,970
    CerrahOrtalama Gelir: $337,980
    RadyologOrtalama Gelir: $329,080
    DermatologOrtalama Gelir: $327,650
    Acil Tıp HekimiOrtalama Gelir: $316,600
    Ağız, Diş ve Çene CerrahıOrtalama Gelir: $309,410
    AnesteziOrtalama Gelir: $302,970
    ProstodontistOrtalama Gelir: $239,200
    PsikiyatristOrtalama Gelir: $236,930
    İç Hastalıkları UzmanıOrtalama Gelir: $229,410
    Aile HekimiOrtalama Gelir: $228,000
    Kadın Doğum ve JinekologOrtalama Gelir: $296,210
    PediatristOrtalama Gelir: $198,420
    EczacıOrtalama Gelir: $136,000

    2. Amerika Teknoloji ve Mühendislik Sektörü

    Teknoloji alanında çalışan profesyoneller, Amerika’da giderek artıyor. Özellikle yazılım mühendisliği ve yapa zeka gibi alanlarında çalışanlar için yüksek kazanç imkanları vardır.

    ÜnvanYıllık Kazanç
    Petrol MühendisiOrtalama Gelir: $140,000
    Bilgisayar MühendisiOrtalama Gelir: $130,000
    Elektrik ve Elektronik MühendisiOrtalama Gelir: $124,000
    Makine MühendisiOrtalama Gelir: $123,000
    Endüstri MühendisiOrtalama Gelir: $122,000
    Kimya MühendisiOrtalama Gelir: $121,000
    Çevre MühendisiOrtalama Gelir: $120,000
    Biyomedikal MühendisiOrtalama Gelir: $119,000
    Maden MühendisiOrtalama Gelir: $118,000
    Nükleer MühendisOrtalama Gelir: $117,000
    Havacılık ve Uzay MühendisiOrtalama Gelir: $116,000
    Jeoloji MühendisiOrtalama Gelir: $115,000

    3. Finans Sektörü

    Amerika finans sektörü de yüksek gelir getiren mesleklere sahiptir. Özellikle yatırım ve yönetim alanlarında çalışan profesyoneller yüksek kazançlar elde edebiliyor.

    ÜnvanYıllık Kazanç
    CEOOrtalama Gelir: $195,000 (bonus ve hisse opsiyonları ile çok daha yüksek olabilir).
    Pazarlama MüdürüOrtalama Gelir: $135,000
    Finans MüdürüOrtalama Gelir: $134,000
    İnsan Kaynakları MüdürüOrtalama Gelir: $126,000
    Satış MüdürüOrtalama Gelir: $132,000
    Lojistik MüdürüOrtalama Gelir: $103,000
    Tedarik Zinciri YöneticisiOrtalama Gelir: $102,000

    4. Amerika’da Akademi

    Amerika’da akademi sektörü, akademisyenler için hem teorik hem de uygulamalı bilimlerin geliştirilmesinde önemlidir. Bu sektör genellikle yüksek lisans ve doktora derecelerine sahip bireyleri hedefliyor.

    ÜnvanYıllık Kazanç
    ProfesörOrtalama Gelir: $120,000 – $160,000
    DoçentOrtalama Gelir: $85,000 – $120,000
    Yardımcı DoçentOrtalama Gelir: $70,000 – $100,000
    Araştırma GörevlisiOrtalama Gelir: $50,000 – $70,000
    Öğretim GörevlisiOrtalama Gelir: $40,000 – $60,000 (tam zamanlı değilse daha düşük olabilir).
    Laboratuvar ve Araştırma TeknisyeniOrtalama Gelir: $40,000 – $60,000
    Akademi İdari PersoneliOrtalama Gelir: $60,000 – $100,000
    Doktora ÖğrencisiOrtalama Gelir: $20,000 – $35,000 (burs ve çalışma saatlerine bağlı).
    FizikçiOrtalama Gelir: $114,000
    KimyagerOrtalama Gelir: $113,000
    BiyologOrtalama Gelir: $112,000
    İstatistikçiOrtalama Gelir: $110,000
    EkonomistOrtalama Gelir: $109,000

    5. Orta Gelir Seviyesindeki Amerika’da Meslekler

    Amerika’da orta gelir seviyesindeki meslekler, yaşam standartlarını rahatça karşılayabileyecek gelir elde ederler.

    ÜnvanYıllık Kazanç
    EmlakçıOrtalama Gelir: $84,995
    Asansör MontajcısıOrtalama Gelir: $97,860
    Tır ŞoförüOrtalama Gelir: $60,867
    Sosyal Medya UzmanıOrtalama Gelir: $60,259
    Proje YöneticisiOrtalama Gelir: $82,106

    7. Amerika’da Meslekler: Eyaletlere Göre İstihdam

    Amerika’da genel olarak meslekler ve kazançları hakkında bilgiler edindiğimize göre gelelim bu mesleklerin hangi eyaletler de daha çok iş imkanı sunduğuna.

    Eyaletİstihdam
    KaliforniyaTeknoloji ve sağlık sektörleri burada yoğunlaşmıştır. Silikon Vadisi gibi teknoloji merkezleri, yazılım mühendisleri ve veri bilimciler için cazip fırsatlar sunar.
    TeksasPetrol ve enerji sektörleri Teksas’ta oldukça gelişmiştir. Düşük yaşam maliyeti ve vergi avantajları sayesinde hem mühendisler hem de girişimciler için uygun bir eyalettir.
    New YorkFinans sektörünün kalbi olan New York, yatırımcılar ve finans profesyonelleri için fırsatlarla doludur. Ancak yaşam maliyeti oldukça yüksektir.
    FloridaTurizm ve sağlık sektöründe iş imkanları sunan Florida, aynı zamanda düşük yaşam maliyeti ile bilinir. Sağlık çalışanları ve turizm sektörü profesyonelleri için istihdam oranları yüksektir.

    8. Başarı için Öneriler

    Amerika iş piyasasında meslekler hakkında bazı ipuçları ile daha başarılı olabilirsiniz. İşte sizler için derlediğimiz öneriler:

    • Alanınıza Özgü Sertifikalar Alın:
      ABD’de geçerli sertifikalara yatırım yaparak işverenler için daha cazip bir aday haline gelebilirsiniz. Örneğin, mühendislikte “PE” sertifikası, finans sektöründe “CPA” sertifikası veya proje yönetiminde “PMP” sertifikası alabilirsiniz.
    • Networking Yapın: Profesyonel etkinliklere katılın, LinkedIn üzerinden bağlantılar kurun ve iş dünyasında adınızı duyurun.
    • Dil Becerilerinizi Geliştirin: İngilizce yeterliliğinizi artırmak için sürekli pratik yapın. İş görüşmeleri için özel hazırlık yaparak kendinizi daha rahat ifade edebilirsiniz.
    • Küçük Firmalarla Başlayın: Büyük şirketlere girmek zor olabiliyor. Daha küçük firmalarda işe başlayarak deneyim kazanabilirsiniz.
    • Esnek Olun: İlk etapta istediğiniz pozisyonda olmayabilirsiniz. Ancak deneyim kazandıkça daha iyi fırsatlar bulabilirsiniz.

    Amerika’da meslekler hakkında bu yazımızda sizlere mesleklerin ABD’de sağladıkları kazançları derledik. Eğer siz de kariyer hayatınıza Amerika’da devam etmek istiyorsanız bu süreçte sabırlı ve doğru adımlar atmalısınız. Ayrıca süreçte oluşan sorularınızı web sitemiz üzerinden bize her zaman sorabilirsiniz.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • ABD’de İltica Başvurusunun Nedenleri ve Başvuru Süreci

    ABD’de İltica Başvurusunun Nedenleri ve Başvuru Süreci

    Amerika Birleşik Devletleri, özgürlükler ve hakların korunması açısından küresel bir çekim merkezi olarak birçok insan için güvenli bir liman görevi görmektedir. Ülkelerindeki zulümden ayrımcılıktan ve tehditlerden kaçan binlerce kişi her yıl ABD’de iltica başvurusu yapmaktadır. Ancak iltica süreci karmaşıklığı ve kapsamıyla bireylerin derinlemesine bilgi sahibi olmasını gerektiren bir konudur.

    Bu yazıda ABD’ de iltica başvuru en sık karşılaşılan nedenlerini, detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca iltica başvuru sürecindeki kritik noktalar ve avukatların rolü gereken hususları ele alacağız.

    İltica Nedir ve Neden Önemlidir?

    İltica, zulüm ya da zulüm korkusu nedeniyle ülkesinden kaçan bireylerin başka bir ülkede güvenlik arama hakkıdır. Yasalara göre, ABD’de iltica başvurusu yapabilmek için bireylerin şu kriterleri karşılaması gerekmektedir:

    1. Geçmişte Zulme Uğrama veya Zulüm Korkusu: Başvuru sahipleri, ülkelerinde maruz kaldıkları ciddi bir zulmü belgelemelidir. Ayrıca, gelecekte böyle bir risk altında olduklarını kanıtlamalıdır.
    2. Koruma Altına Alınması Gereken Gruplardan Birine Dahillik: Zulmün temelinde şu faktörlerden biri yer almalıdır: ırk, din, milliyet, belirli bir sosyal gruba üyelik, politik görüş.
    3. Hükümetin veya Devlet Dışı Aktörlerin Sorumluluğu: Zulüm, devletin bizzat kendisi tarafından uygulanmış ya da devletin kontrol edemediği bireyler veya gruplar tarafından gerçekleştirilmiş olmalıdır.

    ABD’ye Yapılan İltica Başvurularının Yaygın Nedenleri

    ABD’ye yapılan iltica başvuruları, dünya genelinde birçok insanın güvenlik, özgürlük ve yaşam koşullarını iyileştirme amacıyla başvurduğu önemli bir göç yoludur. Bu başvuruların ardında savaş, etnik ya da dini ayrımcılık, insan hakları ihlalleri, ekonomik zorluklar ve politik baskılar gibi çeşitli sebepler bulunmaktadır.

    İltica başvurularının yaygın nedenleri genellikle bireylerin kendi ülkelerinde tehdit altındaki yaşamlarını sürdürmeye devam edememeleri ile ilgilidir.

    1. Politik Baskılar: Rejimin Hedefi Olmak

    Siyasi baskı, bireylerin hükümet ya da devlete bağlı kuruluşlar tarafından siyasi görüşleri, faaliyetleri veya muhalif duruşları nedeniyle hedef alınmasıdır. Bu zulüm, keyfi tutuklama, işkence, hapis, ifade özgürlüğünün engellenmesi ya da ölüm tehditleri şeklinde ortaya çıkabilir. Örneğin, bir kişi ülkesindeki otoriter rejime muhalif görüşler dile getirdiği için baskıya uğruyor ya da protestolara katıldığı için tehdit altındaysa, bu kişi siyasi zulüm mağduru olarak kabul edilir.

    2. Etnik veya Dini İnanç Nedeniyle Zulüm

    Etnik veya dini ayrımcılık, bir bireyin ya da grubun etnik kökeni veya dini inançları nedeniyle sistematik olarak baskıya uğramasıdır. Bu ayrımcılık, temel haklardan mahrum bırakılma ya da fiziksel saldırı şeklinde ortaya çıkabilir. Örneğin, bir kişi dini inançlarını ifade ettiği için ceza alıyorsa ya da ibadet yerleri saldırıya uğruyorsa, bu durum iltica başvurusu için güçlü bir gerekçedir.

    Örnekler:

    • Azınlık Dini Grupları
    • Ateistler ve İnançsızlar
    • Etnik Azınlıklar

    3. Belirli Bir Sosyal Gruba Üyelik

    Cinsel yönelim ya da cinsiyet temelli şiddet, özellikle LGBTİ+ bireyler ve kadınlar için ciddi bir iltica gerekçesi olabilir. Eğer bir kişi cinsel yönelimi nedeniyle tehdit alıyor, fiziksel şiddet görüyor ya da homofobik veya transfobik bir ortamda yaşıyorsa bu kişi Amerika’da iltica başvurusunda bulunabilir. Aynı şekilde kadınlar için zorla evlendirme, aile içi şiddet ya da cinsel saldırılar da iltica taleplerinin temelini oluşturur.

    4. İnsan Hakları İhlalleri

    İnsan hakları ihlalleri, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakıldığı durumlardır. Bu tür ihlaller arasında işkence, keyfi tutuklama, ifade özgürlüğünün kısıtlanması, kadınlara ve azınlıklara yönelik sistematik ayrımcılık gibi durumlar yer alır. Örneğin, bir kişi protesto düzenlediği için işkence görmüşse ya da cinsiyetinden dolayı temel haklarına erişemiyorsa bu kişi insan hakları ihlallerine maruz kalmıştır.

    5. Ekonomik Zorluklar

    Ekonomik zorluklar, bireylerin işsizlik, yoksulluk ve gelir eşitsizliği gibi sorunlarla karşılaştığı durumlardır. Ancak ABD, ekonomik nedenlerle yapılan iltica başvurularını genellikle kabul etmez çünkü bu durumlar uluslararası hukukta mültecilik kapsamına girmez. Yine de, ekonomik zorluklar diğer zulüm biçimleriyle birleşiyorsa başvuru dikkate alınır.

    6.Çevresel Mültecilik

    Çevresel mültecilik, bireylerin doğal afetler, iklim değişikliği ya da çevresel felaketler nedeniyle yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalması durumudur. Bir kişinin evi artan deniz seviyesi nedeniyle yok olmuşsa bu kişi çevresel mülteci olarak değerlendirilir.

    7. Organize Suç Şebekelerinden Kaçan Bireyler

    Organize suç şebekelerinden kaçan bireyler, çetelerden veya suç örgütlerinden gelen tehditler nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalırlar. Bu kişiler ülkelerinde devletin onları koruyamadığını ya da suç örgütlerinin devletle iş birliği yaptığını gösterebildiklerinde iltica başvurusu yapabilirler.

    ABD’de İltica Süreci

    ABD’ye iltica başvurusunda bulunmak, hukuki bilgi ve dikkat gerektirmektedir. Süreç genellikle şu adımları içerir:

    1. Başvuru Yapma: ABD’ye giriş yaptıktan sonra bireylerin iltica başvurusunu 1 yıl içinde tamamlanması gerekir.
    2. Mülakat: ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS), başvuru sahibini mülakata çağırır. Burada yaşanan zulüm detaylı olarak anlatılmaktadır.
    3. Mahkeme Süreci: Başvuru reddedilirse göçmenlik mahkemesine başvurulabilmektedir.
    4. Karar: Başvuru onaylanırsa başvuran ABD’de yasal oturma ve çalışma hakkı kazanır.

    Başvuru Sürecinde Karşılaşılan Zorluklar

    1. Belgelerin Temini: Zulüm gören bireylerin, bu durumu kanıtlamak için yeterli belge toplaması genellikle zordur. Ülkelerindeki baskıcı rejimlerin izleme faaliyetleri, belge toplama sürecini daha da karmaşık hale getirir.
    2. Bekleme Süreleri: Başvuru sahipleri, genellikle aylar hatta yıllar süren değerlendirme sürecinde belirsizlikle karşı karşıya kalır. Bu bekleyiş hem maddi hem de manevi bir yük yaratır.
    3. Psikolojik Etkiler: Zulüm gören bireyler travmalarını dile getirmekte zorlanabilmektedir. Dil engeli, kültürel farklar ve sürecin karmaşıklığı da bu zorlukları artırabilmektedir.

    Başvurunun Reddedilme Nedenleri

    ABD’ye yapılan iltica başvurularının önemli bir kısmı reddedilmektedir. Bunun başlıca nedenleri:

    • Delil Eksikliği: Zulüm iddialarını destekleyen yeterli belge sunulamaması.
    • Tutarsız İfadeler: Başvuru sahibi hikayesini sunarken çelişkili bilgiler verirse başvuru reddedilebilmektedir.
    • Hukuki Destek Eksikliği: Deneyimli bir avukatla çalışmamak, başvurunun başarısız olma ihtimalini artırır.

    Bu detaylar, iltica sürecinin karmaşıklığını anlamanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın, ABD’de iltica sürecini başarılı bir şekilde tamamlamak bilgi, hazırlık ve kararlılık gerektirir.

    Avukatın Rolü

    İltica sürecinde bir avukatla çalışmak, başvuru şansını büyük ölçüde artırabilmektedir. Avukatlar şu konularda kritik rol oynar:

    • Başvuru Dilekçesini Hazırlama: İltica hikayesinin güçlü bir şekilde yazılması, sürecin en önemli adımlarından biridir. Avukat, bu hikayenin tutarlı ve etkileyici olmasını sağlar.
    • Delil Toplama: Polis raporları, tıbbi belgeler ve tanık ifadelerinin toplanmasını koordine eder.
    • Mülakata Hazırlık: USCIS mülakatına hazırlık yaparak başvuru sahibinin sorulara doğru cevaplar vermesini sağlar.
    • Yasal Temsil: Mahkeme süreçlerinde başvuru sahibinin haklarını savunup temyiz sürecini yönetir.

    Bir avukatın bilgi ve tecrübesi, başvuru sürecindeki stresi azaltırken iltica talebinin başarıyla sonuçlanma şansını artırır.

    ABD’ye iltica başvurusu, hayat kurtarıcı bir mekanizma olmakla birlikte karmaşık bir süreçtir. Zulümden kaçan bireylerin hak ettiği korumayı alabilmeleri için bu sürece iyi hazırlanması gerekir. Avukat desteği, doğru kanıtlar ve iyi hazırlanmış bir hikaye ile bu zorlu yolculuk yeni bir hayata açılan kapı olur. Bu süreçte sorularınız için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.

    Av. Ergül Çeliksoy

  • ABD Şirket Türleri ve Nitelikleri

    ABD Şirket Türleri ve Nitelikleri

    ABD’de bir iş kurmak isteyen girişimciler, doğru şirket yapısını seçmek için pek çok seçenekle karşılaşır. Her bir ABD şirket türü, işletmenin yönetimi, vergi yükümlülükleri, finansal sorumluluklar ve büyüme potansiyeli açısından farklı avantajlar ve dezavantajlar sunar. Şirket yapısı, yalnızca işletmenin günlük operasyonlarını değil aynı zamanda uzun vadeli hedeflerine ulaşma şeklinizi de belirler. Bu nedenle doğru şirket türünü seçmek işinize sağlam bir temel atmanın ve başarıya ulaşmanın anahtarıdır.

    Bu yazıda ABD şirket türlerini ve her birinin niteliklerini inceleyeceğiz. Hangi yapının sizin iş modelinize, büyüklüğünüze ve uzun vadeli hedeflerinize uygun olduğuna karar vermenizde size rehberlik edeceğiz.

    ABD Şirket Türleri ve Özellikleri

    ABD’de bir şirket kurmayı düşündüğünüzde karşınıza birçok farklı yapı çıkacaktır. Her bir yapı, işletmenizin büyüklüğüne, ihtiyaçlarınıza ve hedeflerinize göre avantaj ve dezavantajlar sunar.

    Bu bölümde, ABD şirket türlerini detaylı bir şekilde inceleyerek size en uygun yapıyı seçmenize yardımcı olacağız. Gelin, adım adım her bir şirket türünün özelliklerini, avantajlarını, dezavantajlarını ve kuruluş süreçlerini detaylıca ele alalım.

    a. Sole Proprietorship (Tek Kişilik İşletme)

    • Tanım: En basit ve yaygın iş yapısıdır. İşletme sahibi, işin tüm yönetiminden sorumludur ve iş ile kişisel varlıklar arasında bir ayrım yoktur. İşletmenin tüm gelir ve giderleri, sahibinin kişisel gelir vergisi beyannamesine dahil edilir.
    • Avantajlar:
      • Kolay Kurulum: Resmi evrak işleri azdır, düşük maliyetle kurulabilir.
      • Basit Vergilendirme: İşletmeden elde edilen gelir, sahibinin kişisel gelir vergisine yansır, işletme düzeyinde vergi ödenmez.
      • Tam Kontrol: İşletme sahibi, işletmenin tüm yönleri üzerinde tam kontrol sahibidir.
    • Dezavantajlar:
      • Kişisel Sorumluluk: İşletme borçlarından ve hukuki yükümlülüklerden kişisel olarak sorumlusunuz, kişisel varlıklarınız riske girebilir.
      • Sınırlı Sermaye: Finansman bulmak zor olabilir çünkü yatırımcılar genellikle bu tür işletmeleri tercih etmez.
      • Büyüme Zorluğu: İşletme büyüdükçe yönetim ve sorumluluklar artar.
    • Kuruluş Süreci: Eyalet düzeyinde bir “Doing Business As” (DBA) kaydı yapılır ve gerekli izinler alınır. Eğer çalışan istihdam edilecekse bir İşveren Kimlik Numarası (EIN) alınır.

    b. Partnership (Ortaklık)

    • Türleri:
      • General Partnership (GP): Ortaklar işletme sorumluluğunun tamamını paylaşır.
      • Limited Partnership (LP): Bir veya daha fazla “genel ortak” (tam sorumlu) ile bir veya daha fazla “sınırlı ortak” (yalnızca yatırımcı olan) içerir.
      • Limited Liability Partnership (LLP): Ortakların kişisel sorumluluğu sınırlıdır ve genellikle profesyonel hizmetler sağlayan işletmeler tarafından tercih edilir.
    • Ortaklık Sözleşmesi: Ortaklık yapısı ortaklık sözleşmesi ile belirlenir. Bu sözleşme, ortakların rollerini, gelir paylaşımını, karar alma süreçlerini ve işten çıkış koşullarını tanımlar.
    • Vergilendirme: Ortaklıklar, işletme düzeyinde vergi ödemez. Elde edilen gelir, ortakların kişisel vergilerine yansıtılır.
    • Dezavantajlar:
      • Sorumluluk: General Partnership’te tüm ortaklar borçlardan eşit derecede sorumludur.
      • Anlaşmazlıklar: Ortaklar arasındaki anlaşmazlıklar, işin devamını zorlaştırabilir.
    • Kuruluş Süreci: Ortaklık için belirli bir sözleşme hazırlanır ve kayıtlara geçilir. Eyalet izinleri ve EIN alınması gerekebilir.

    c. Limited Liability Company (LLC)

    • Tanım: LLC hem şahıs işletmesi hem de şirket özelliklerini birleştirir. Üyeleri kişisel olarak şirket borçlarından sorumlu değildir ve vergi esnekliği sağlar.
    • Avantajlar:
      • Esneklik: LLC işletme yapısına göre esnek yönetim ve vergilendirme seçenekleri sunar.
      • Kişisel Koruma: İşletme borçları ve davalar, üyelerin kişisel varlıklarından ayrı tutulur.
      • Vergi Avantajları: LLC’ler, işletme gelirini doğrudan üyelerin kişisel gelirlerine aktarabilir, bu da vergi avantajları sağlar.
    • Dezavantajlar:
      • Kuruluş Maliyetleri: LLC’ler Sole Proprietorship’ten daha pahalı kurulabilir.
      • Karmaşık Düzenlemeler: Eyalet bazında belirli raporlama gereksinimleri ve yıllık yenileme zorunlulukları olabilir.
    • Kuruluş Süreci: “Articles of Organization” belgesi ile eyalet düzeyinde kaydedilir, ardından işletme lisansı ve EIN alınır.

    d. Corporation (Şirket)

    • Türleri:
      • C-Corporation (C-Corp): Büyük işletmeler için uygundur ancak çifte vergilendirme söz konusudur; hem işletme hem de hissedarlar vergi öder.
      • S-Corporation (S-Corp): Küçük işletmeler için uygundur yalnızca hissedarlar düzeyinde vergilendirilir.
      • B-Corporation (B-Corp): Sosyal sorumluluk hedefleri olan işletmeler için uygun bir yapıdır.
      • Close Corporation: Özel şirketlerdir, genellikle az sayıda hissedara sahip olup daha az düzenlemeye tabidir.
    • Vergilendirme: C-Corp çifte vergilendirme yapar yani işletme karı önce işletme düzeyinde vergilendirilir, ardından dağıtılan kar hissedarlara yeniden vergiye tabi tutulur. S-Corp yalnızca hissedarlar düzeyinde vergilendirilir.
    • Avantajlar: Büyük yatırımlar ve büyüme için uygun bir yapıdır.
    • Dezavantajlar: Çifte vergilendirme ve düzenleme yükü küçük işletmeler için zorlayıcı olabilir.
    • Kuruluş Süreci: Şirketin kurulumunda daha fazla yasal gereklilik ve düzenleme vardır, ayrıca yönetim kurulu ve hisse senedi yapıları oluşturulur.

    e. Nonprofit Organization (Kâr Amacı Gütmeyen Organizasyon)

    • Tanım: Toplum yararına çalışan ve kar amacı gütmeyen organizasyonlardır. Genellikle eğitim, hayır işi, bilimsel veya dini alanlarda faaliyet gösterir.
    • Vergi Muafiyeti: IRS başvurusu ile vergi muafiyeti elde edebilirler. 501(c)(3) başvurusu ile bu muafiyeti alabilirler.
    • Başvuru Süreci: Bir iş planı hazırlanır, IRS’ye başvurulur ve eyalet düzeyinde kayıt yapılır.
    • Avantajlar: Vergi muafiyeti, bağış toplama kolaylığı, topluma fayda sağlama.
    • Dezavantajlar: Bağımsızlık kısıtlaması ve yönetim zorunlulukları.

    f. Cooperative (Kooperatif)

    • Tanım: Kooperatifler, üyelerin eşit haklara sahip olduğu ve kararların demokratik olarak alındığı organizasyonlardır. Genellikle üyeler ortak yarar için birlikte çalışır.
    • Gelir Paylaşımı: Kazançlar üyelere eşit şekilde dağıtılır, her üye işletmenin yönetimine katılma hakkına sahiptir.
    • Avantajlar: Üyeler arasındaki işbirliği ve eşitlik, düşük maliyetle iş yapma imkanı.
    • Dezavantajlar: Yönetim ve karar almadaki zorluklar, verimlilik bazen düşebilir.

    Şirket Türlerinin Karşılaştırması

    Bir şirket kurmayı düşünüyorsanız farklı türler arasında seçim yapmak zordur. Her yapının hukuki, finansal ve operasyonel farklılıkları vardır ve bunlar, işletmenizin ihtiyaçlarına göre büyük ölçüde değişiklik gösterir.

    Aşağıda ABD’deki yaygın şirket türlerini, hukuki sorumluluklar, vergilendirme yapıları, yatırımcı ilgisi, sermaye artırımı ve operasyonel kolaylıklar gibi kriterlere göre karşılaştıran bir tablo bulunmaktadır:

    Şirket TürüHukuki SorumlulukVergilendirme YapısıYatırımcı ve Sermaye ArtırımıEsneklik ve Kolaylıklar
    Sole ProprietorshipSahip tüm borçlardan kişisel olarak sorumlu.Kişisel gelir vergisine eklenir.Yatırımcı çekmek zordur.En basit yönetim, ancak büyüme sınırlıdır.
    PartnershipOrtaklar sorumlu, ancak LP ve LLP’de sınırlı sorumluluk.Pass-through taxation (her ortak kişisel vergi beyannamesi yapar).Yatırımcılar için sınırlı çekicilik.Yönetim paylaşımlıdır, anlaşmazlıklar zorlayabilir.
    LLCSahipler kişisel varlıklarını korur.Esneklik, pass-through veya şirket vergisi seçenekleri.Yatırımcılar için esneklik, hisse senedi sınırlıdır.Esnek yönetim yapısı.
    CorporationHissedarlar sadece yatırdıkları kadar sorumludur.Çifte vergilendirme (C-Corp) veya pass-through (S-Corp).Sermaye artırımı kolaydır, halka açılabilir.Karmaşık yönetim yapısı.
    NonprofitYönetim kurulu üyeleri genellikle sorumlu değildir.Vergi muafiyeti (501(c)(3) statüsü).Bağışlar yoluyla fonlanır.Kâr amacı gütmeyen yapı, operasyonel sınırlamalar.
    CooperativeÜyelerin sorumluluğu sınırlıdır.Gelir üyeler arasında paylaşılır, kişisel vergi ödenir.Dış yatırımcılar genellikle ilgilenmez.Demokratik karar alma süreci, zaman alıcı olabilir.

    Bu tablo farklı şirket türlerinin avantajlarını ve dezavantajlarını göstererek işletmenizin büyüklüğüne ve hedeflerinize en uygun yapıyı seçmenize yardımcı olacaktır.

    ABD’de bir iş kurarken doğru şirket yapısını seçmek işletmenizin büyüme potansiyelini, finansal yönetimini ve sürdürülebilirliğini de doğrudan etkiler. Her bir yapı, farklı ihtiyaçlara hitap eder ve işletmenizin hedeflerine ulaşmasını kolaylaştırır. Bu nedenle, şirket türünü seçerken işinizin büyüklüğünü, ortaklık ilişkilerinizi, kişisel sorumluluklarınızı ve uzun vadeli hedeflerinizi göz önünde bulundurmanız önemlidir.

    Hangi ABD şirket yapısının size en uygun olduğuna karar verirken profesyonel bir danışmandan yardım almak doğru seçim yapmanızı sağlar ve gelecekteki potansiyel sorunları minimize eder.

    Yazan: Av. Asım Kılınç