Blog

  • Amazon FBA ile Amerika’da Satış Rehberi

    Amazon FBA ile Amerika’da Satış Rehberi

    Amazon FBA (Fulfillment by Amazon – Amazon Tarafından Sipariş Karşılama), satıcıların ürünlerini Amazon depolarına göndermesi ve sipariş geldiğinde Amazon’un lojistik, paketleme ve kargo sürecini yönettiği bir sistemdir. Bu sayede satıcılar, lojistik ve müşteri hizmetleri gibi konularla ilgilenmeden satış ve pazarlamaya odaklanabilirler. 

    Bu rehberimizde, Amazon FBA ile Amerika’da satış yapma süreçlerini adım adım inceliyoruz. Hangi ürünleri satabileceğinizden, pazar araştırmasına, tedarik sürecinden vergi ve yasal gereksinimlere kadar her detayı bu rehberimizde bulabilirsiniz. Hazırsanız başlayalım!

    Amerika Amazon’da Ne Satabilirsiniz?

    Amazon FBA ile satabileceğiniz ürün kategorileri oldukça geniştir. Doğru ürün seçimi yapmak için talep, rekabet ve kar marjını göz önünde bulundurmanız gerekiyor. İşte bazı popüler olan kategoriler: 

    Kategorilerİçerikleri
    Elektronik ve Teknoloji Aksesuarları-Kablosuz kulaklıklar-Bluetooth hoparlörler-Telefon kılıfları ve ekran koruyucular-Akıllı saatler-Powebank
    Ev ve Mutfak Ürünleri-Tencere ve tava setleri-Mutfak aletleri-Ev dekorasyonu ürünleri-Banyo aksesuarları
    Spor ve Outdoor Ürünleri-Yoga matları-Koşu ayakkabıları-Kamp ekipmanları-Fitness takip cihazları
    Giyim ve Moda Aksesuarları-Tişörtler, pantolonlar-Saatler ve takılar-Güzellik ürünleri (Makyaj malzemeleri vs.)
    Bebek ve Oyuncak Ürünleri-Bebek bezi ve temizlik malzemeleri-Yapbozlar ve eğitici oyuncaklar-Lego setleri
    Evcil Hayvan Ürünleri-Mama ve atıştırmalıklar-Oyuncaklar-Kedi ve köpek yatakları

    Amazon’da satışa başlamadan önce talep gören ve rekabetin az olduğu niş (belirli bir kitleye hitap eden) ürünleri seçmeniz gerekir. Bu şekilde satışlarınızı daha çok arttırabilir ve daha az zorluk yaşarsınız. 

    Amazon FBA ile Satış Adımları

    Hangi kategoride ürünler satacağınızı seçtiyseniz sırada satış için nasıl bir yol izlemeniz gerektiği bulunuyor. Gelin adım adım inceleyelim. 

    1- Amazon Satıcı Hesabı Açın

    Amazon’da satışa başlamak için Amazon Seller Central (Çevrimiçi Satıcı Merkezi) platformuna kayıt olmanız gerekir. Bireysel veya Profesyonel hesap açabilirsiniz:

    • Bireysel hesap: Ayda 40’ten az ürün satmayı planlayanlar için uygundur.
    • Profesyonel hesap: Daha fazla satış yapacaklar için ayda 39,99 dolar abonelik ücreti vardır.

    2- Pazar Araştırması Yapın

    Doğru ürün seçmek için Jungle Scout ve Helium 10 gibi araçlarla analiz yapabilirsiniz. Rekabeti az, talebi yüksek ürünleri belirleyerek başarı şansınızı artırabilirsiniz.

    3- Ürün Tedarik Edin ve Özel Etiketleme Yapın

    Alibaba gibi platformlardan tedarikçi bulabilirsiniz. Private Label (Kendi Markanızla Satış) yaparak ürünlerinizi logonuz ve ambalajınızla özelleştirin.

    4- Amazon Depolarına Gönderim Yapın

    Amazon Seller Central üzerinden FBA depolarına gönderim planı oluşturun ve Amazon’un belirlediği kurallara uygun olarak ürünlerinizi gönderin.

    5- Amazon’da Ürün Listeleme

    Amazon’da SEO uyumlu bir ürün listeleme yapmalısınız. Ürün başlığı, anahtar kelimeler, açıklamalar ve görseller başarınızı etkileyen faktörlerdir.

    6- Amazon Reklamları ile Satışlarınızı Arttırın 

    Amazon PPC (Pay Per Click – Tıklama Başına Ödeme) reklamları kullanarak ürünlerinizi öne çıkarabilirsiniz.

    Amazon FBA’da Vergi ve Yasal Gereksinimler 

    Amazon’da satış yaparken vergilerle ilgili işlerin büyük bir kısmını Amazon halleder, ancak bazı konularda dikkatli olmalısınız.

    • EIN ve Vergi Kodu

    ABD’de satış yapmak için EIN (Employer Identification Number – İşveren Kimlik Numarası) almalısınız. Bu numara IRS (İç Gelir Servisi) tarafından verilir.

    • Satış Vergisi (Sales Tax)

    ABD’de sales tax (satış vergisi) eyaletten eyalete farklılık gösterir. Amazon bazı eyaletlerde otomatik olarak bu vergiyi tahsil eder, ancak diğer eyaletler için sizin raporlama yapmanız gerekebilir.

    • Şirket Kurmak Gerekli Mi?

    Amazon’da bireysel olarak satış yapabilirsiniz, ancak vergi avantajları ve yasal koruma sağlamak için LLC (Limited Liability Company- Sınırlı Sorumluluk Şirketi) kurmanız önerilir. 

    Amazon FBA ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

    1- Amazon FBA’ya başlamak için ne kadar sermaye gerekiyor?

    Başlangıç sermayesi, seçtiğiniz ürüne ve iş modelinize bağlıdır. Ortalama bir bütçe planı şu kalemlerden oluşur:

    • Ürün tedariki: 1.000 – 2.000 USD
    • Nakliye ve gümrük: 500 – 1.000 USD
    • Amazon ücretleri: 300 – 500 USD
    • Reklam ve pazarlama: 300 – 500 USD
      Toplam başlangıç maliyetleri genelde 2.000 – 4.000 USD arasında değişir.

    2- Amazon FBA’nın avantajları nelerdir?

    • Prime etiketli ürün satışı yaparak daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşabilirsiniz.
    • Amazon, tüm lojistik ve müşteri hizmetleri süreçlerini yönetir.
    • Ölçeklenebilir bir iş modeline sahip olursunuz.
    • Global bir pazarda satış yapma imkânı elde edersiniz.

    3- Amazon FBA’nın dezavantajları nelerdir?

    • Depolama ve lojistik masrafları yüksek olabilir.
    • Amazon’un politikalarına sıkı sıkıya bağlı kalmanız gerekir.
    • Ürün iadeleri ve uzun dönem depolama ücretleri ekstra maliyet yaratabilir.
    • Popüler kategorilerde rekabet yoğun olabilir.

    4- Amazon FBA hesabı nasıl açılır?

    • Amazon’un Seller Central platformuna giderek kayıt olun.
    • Gerekli belgeleri sağlayın (pasaport, banka bilgileri, vergi kimlik numarası vb.).
    • ABD pazarı için bir hesap oluşturun.
    • Ürünlerinizi yükleyerek satışa başlayın.

    5- Özel etiket yöntemi nedir ve nasıl kullanılır?

    Özel etiket, halihazırda üretilmiş bir ürünü kendi markanız altında satışa sunma yöntemidir. Bu yöntemle:

    • Ürün üzerinde marka kontrolü sağlarsınız.
    • Rekabet avantajı elde edersiniz.
    • Daha yüksek kâr marjı elde edebilirsiniz.

    6- Amazon FBA ile ne kadar kazanabilirim?

    Kazanç, seçtiğiniz ürün, kâr marjınız ve satış stratejilerinize bağlıdır. Doğru bir ürün ve etkili bir strateji ile aylık 3.000 – 10.000 USD veya daha fazla gelir elde etmeniz mümkündür.

    7- Amazon FBA ile ABD dışından satış yapabilir miyim?

    Evet. Türkiye’den Amazon FBA ile satış yapabilirsiniz. Ancak, ABD’ye ürün göndermek için nakliye, gümrük ve vergi süreçlerini iyi planlamanız gerekir. Ayrıca, Amerika’da satış vergisi raporlaması ve uygun iş modeli (şirket veya bireysel) seçimi önemlidir.

    8- Amazon FBA depo gönderiminde nelere dikkat etmeliyim?

    • Amazon’un belirlediği ambalaj ve etiketleme kurallarına uyun.
    • Ürünlerinizi Seller Central üzerinden bir gönderim planı oluşturarak gönderin.
    • Nakliye ve gümrük süreçlerini doğru şekilde planlayın.

    9- Depoda fazla kalan ürünler için ne yapabilirim?

    Amazon, uzun süre depoda kalan ürünler için ek depolama ücreti talep eder. Bu durumu önlemek için:

    • Stok yönetiminizi optimize edin.
    • Yavaş satan ürünler için indirim kampanyaları yapın.
    • Satış hızını artırmak için Amazon PPC gibi reklam yöntemleri kullanın.

    10- Müşteri iadelerini nasıl yönetebilirim?

    Amazon, iadeleri sizin adınıza yönetir. Ancak, iade edilen ürünlerin yeniden satışa uygun olup olmadığını kontrol etmeniz gerekebilir. Hasarlı ürünler için üretici ile iletişime geçerek telafi talep edebilirsiniz.

    Amazon FBA, Amerika’da e-ticaret yapmak isteyenler için büyük bir fırsat sunuyor. Doğru ürün seçimi, etkili pazar araştırması ve stratejik reklam kullanımı ile başarılı bir Amazon satıcısı olabilirsiniz. Vergi ve yasal gereklilikleri de göz önünde bulundurarak sürecinizi daha verimli hale getirebilirsiniz.

    Hazır mısınız? O zaman Amazon FBA maceranız başlasın!

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Green Card Rehberi: Green Card Türleri

    Green Card Rehberi: Green Card Türleri

    Amerika Birleşik Devletleri’nde kalıcı oturum hakkı, birçok yabancı uyruklu kişinin hayalini kurduğu bir fırsattır. Green Card, yani resmi adıyla “Permanent Resident Card” (Sürekli Oturum Kartı) Amerika’da uzun süreli yaşamak ve çalışma hakkı tanır. Ancak Green Card’a başvuru süreci karmaşık olabilir çünkü farklı başvuru yolları ve green card türleri bulunmaktadır. Bu yazımızda size en uygun Green Card türünü belirlemenize ve başvuru sürecini anlamanıza yardımcı olacak kapsamlı bir rehber sunuyoruz.

    Green Card Nedir?

    Green Card, Amerika Birleşik Devletleri’ne sürekli olarak ikamet etmek isteyen yabancı uyruklu bireylere verilen bir belgedir. Bu kart sahibine Amerika’da yaşam, çalışma ve eğitim hakkı tanırken, aynı zamanda sosyal güvenlik sistemine dahil olma, vergi ödeme ve bazı devlet hizmetlerinden yararlanma gibi haklar da sağlar.

    Green Card sahipleri, Amerika’da kalıcı ikamet etme haklarına sahip olmakla birlikte bazı durumlarda vatandaşlık başvurusu da yapabilirler.

    Green Card Türleri Nelerdir?

    Green Card başvuruları, başvuru sahibinin Amerika’daki durumu ve başvuruda bulunma amacına göre farklı kategorilere ayrılır. İşte en yaygın Green Card türleri:

    1. Aile Temelli Green Card

    Aile üyeleri, Amerika’da yaşayan bir Green Card sahibi veya Amerikan vatandaşı tarafından sponsor edilerek Green Card başvurusu yapabilirler. Bu kategori en yaygın başvuru yollarından biridir. Aile temelli Green Card başvuruları üç ana grupta toplanabilir:

    • Eşler ve Çocuklar: Amerikan vatandaşı ya da Green Card sahibi bir kişi, eşini ve çocuklarını sponsorluk yaparak Amerika’ya getirebilir.
    • Ebeveynler: Amerikan vatandaşı olan kişiler, ebeveynlerini sponsorluk yaparak Amerika’ya davet edebilirler.
    • Kardeşler: Amerikan vatandaşları, kardeşlerine de Green Card başvurusu yapabilirler.

    3. İş Temelli Green Card

    Amerika’da iş bulma amacıyla başvurulabilen bir diğer Green Card türüdür. İş temelli Green Card başvuruları genellikle işverenler tarafından yapılır ve başvuran kişinin yetenekleri, eğitimi ve deneyimi dikkate alınır. İş temelli Green Card başvuruları, çeşitli kategorilere ayrılır:

    • 1. Tercih Grubu (EB-1): Bu kategori, olağanüstü yeteneklere sahip olan kişiler için geçerlidir. Akademik, sanatsal, sportif veya iş dünyasında önemli başarıları olan kişiler bu gruba başvurabilirler.
    • 2. Tercih Grubu (EB-2): Yüksek nitelikli profesyoneller ve bu kişiler için önemli bir talep varsa, EB-2 kategorisi kullanılır. İleri dereceli eğitim gerektiren işler veya olağanüstü yetenekler gerektiren işlerde çalışanlar başvurabilir.
    • 3. Tercih Grubu (EB-3): Bu kategori, vasıflı işçiler, deneyimsiz işçiler ve profesyoneller için uygundur. Eğitim veya deneyime dayalı mesleklerde çalışan kişiler için açılmıştır.
    • 4. Tercih Grubu (EB-4): Din görevlileri, yabancı hükümet çalışanları, ve diğer belirli gruptaki bireyler için geçerlidir.
    • 5. Tercih Grubu (EB-5): Yatırımcılar için geçerlidir. Belirli bir yatırım miktarıyla Amerika’da bir iş kuran veya mevcut bir işin büyümesine katkı sağlayan kişiler başvuruda bulunabilir.

    3. Çeşitli İstisnalar ve Özel Durumlar

    Bunların dışında, bazı özel durumlar ve istisnai başvuru yolları da bulunmaktadır. Bu yollar genellikle belirli gruplar için geçerlidir. Bunlar şunlar olabilir:

    • Diversity Visa Programı (DV Lottery): Her yıl, çeşitli ülkelerden gelen başvurular arasından belirli bir kontenjan dahilinde yapılır. Bu program, Amerika’nın demografik çeşitliliğini artırmayı hedefler.
    • Mülteci ve Sığınmacı Statüsü: Amerika’ya sığınma talebinde bulunmuş ve kabul edilmiş kişiler, Green Card başvurusu yapabilirler. Bu durum, savaş, zulüm veya insan hakları ihlalleri nedeniyle Amerika’ya sığınan bireyler için geçerlidir.
    • TURKISH Green Card (Special Program): Türkiye gibi bazı ülkeler için özel başvuru yolları mevcuttur ancak bu tür başvurular daha sınırlı olabilir.

    Green Card Başvurusu İçin Genel Gereksinimler

    Her Green Card türünün başvuru süreci ve gereksinimleri farklıdır. Ancak genel olarak, başvurularda dikkat edilmesi gereken bazı ortak gereksinimler vardır:

    • Geçerli bir pasaport: Başvurulan Green Card türüne bağlı olarak, başvurunun kabul edilmesi için geçerli bir pasaport gereklidir.
    • Amerika’da ikamet etme ve çalışma amacı: Başvurulan türün gerekliliklerine uygun bir şekilde Amerika’da yaşam ve çalışma amacınız olmalıdır.
    • Sağlık kontrolü: Sağlık sorunları, Green Card başvurusunu engelleyebilir. Başvuru öncesi sağlık raporunun alınması gerekebilir.
    • Suç geçmişi: Başvurulan Green Card türüne bağlı olarak, geçmişteki suçlar başvuruyu etkileyebilir.
    • Yeterli finansal kaynaklar: Bazı başvurularda, başvuru sahibinin finansal kaynakları da göz önünde bulundurulur.

    Green Card Başvurusu Nereden Yapılır?

    Green Card başvuruları, genellikle Amerika Göçmenlik Dairesi (USCIS) aracılığıyla yapılır. Her tür Green Card başvurusu için farklı formlar ve prosedürler bulunmaktadır. Başvuru işlemi şu adımları içerebilir:

    1. Başvuru Formunun Doldurulması: İlgili formu (örneğin, I-130, I-140, DS-260 vb.) doğru bir şekilde doldurmalısınız.
    2. Gerekli Belgelerin Toplanması: Pasaport, fotoğraf, sağlık raporu, evraklar ve diğer başvuru belgelerinin hazırlanması gereklidir.
    3. Başvuru Ücretinin Ödenmesi: Başvuru için belirli bir ücret ödemeniz gerekebilir.
    4. Mülakat ve Onay: Başvurunuz onaylandıktan sonra, konsoloslukta mülakat yapılabilir.

    Green Card Başvurusu Ne Kadar Sürer?

    Green Card başvurusu süresi, başvuru türüne ve ülkenizin göçmenlik politikalarına bağlı olarak değişebilir. Aile temelli başvurular genellikle daha hızlı sonuçlanabilirken iş temelli başvurular daha uzun sürebilir. Genel olarak başvuru süreci birkaç aydan birkaç yıla kadar uzanabilir.

    Kısaca, Green Card başvurusu yaparken doğru türü seçmek çok önemlidir. Aile temelli, iş temelli ve özel durumlar gibi birçok başvuru türü bulunmaktadır. Hangi Green Card türüne başvurmanız gerektiğini belirlerken Amerika’daki durumunuz ve başvuru amacınız doğrultusunda en uygun başvuru kategorisini seçmelisiniz. Başvuru süreci bazen karmaşık ve uzun olabilir, bu yüzden profesyonel bir danışmandan yardım almak faydalı olabilir.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • Amerika Start-Up Vizesi ve IEP: Neleri Bilmeliyim?

    Amerika Start-Up Vizesi ve IEP: Neleri Bilmeliyim?

    Amerika Birleşik Devletleri, girişimciler ve yatırımcılar için cazip fırsatlar sunan bir ülke olmasının yanı sıra, yenilikçi iş fikirlerini hayata geçirebilecek yetenekli bireyleri ülkesine çekmek için bir dizi vize ve program sunmaktadır. Bu yazıda Amerika Start-Up vizesi ve IEP (International Entrepreneur Parole) programını ele alacağız ve bu fırsatların girişimciler için nasıl bir yol açtığını inceleyeceğiz.

    Amerika Start-Up Vizesi Nedir?

    Amerika, girişimcilerin ve iş kurmak isteyen yabancı girişimcilerin Amerika’da iş yapabilmesi için Start-Up vizesi (entrepreneur visa) sunmayı uzun süredir tartışıyordu. Ancak Start-Up Vizesi adı altında özel bir vize türü henüz Amerika’nın mevcut göçmenlik sisteminde resmi olarak yer almamaktadır. Bunun yerine Amerika’da iş kurmak isteyen yabancı girişimcilere yönelik birkaç alternatif vize türü mevcuttur. Bu vize türleri genellikle iş kurma, yatırım yapma ve iş liderliği yapabilme amacını taşıyan girişimciler için uygundur.

    IEP (International Entrepreneur Parole) Programı

    2017 yılında ABD hükümeti, özellikle girişimcilerin ülkeye giriş yapabilmesi ve kendi işlerini kurabilmesi için International Entrepreneur Parole (IEP) adlı yeni bir program başlattı. Bu program Start-Up vizesi olmamakla birlikte Amerika’da inovatif bir iş kurmaya niyetli yabancı girişimcilere geçici oturum izni sunmaktadır.

    IEP özellikle teknoloji, bilim, mühendislik ve benzeri alanlarda yenilikçi iş fikirleri geliştiren yabancı girişimciler için uygundur. Bu program, ABD’de girişimcilerin işlerini kurmasına olanak tanırken yatırımcıları ve yetenekli profesyonelleri de teşvik etmeyi hedefler.

    IEP Başvurusu İçin Gereksinimler

    IEP programına başvuru yapabilmek için belirli gereksinimler bulunmaktadır. Başvuru yapacak olan girişimcilerin aşağıdaki şartları yerine getirmesi gerekir:

    • İnovatif ve Teknolojik Bir İş Kurulması: Başvuran kişinin yenilikçi ve büyüme potansiyeli yüksek bir iş fikrini hayata geçirmesi gerekmektedir. Başvurulan iş alanı, teknoloji, biyoteknoloji veya diğer yüksek potansiyele sahip sektörde olabilir.
    • Yatırımcı Desteği: Başvuran girişimcinin, yatırımcılar veya sermaye sağlayıcıları tarafından yeterli finansal destek almış olması gerekmektedir. Genellikle başvuru sahibinin işine yatırım yapanlar işin büyüme ve gelişme potansiyelini de değerlendirmelidir.
    • İşin Büyüme Potansiyeli: Girişimcinin kuracağı işin ABD ekonomisine katkı sağlama potansiyeli ve hızlı büyüme kapasitesine sahip olması önemlidir.
    • Vize Süresi: IEP, başvurusu onaylanan girişimciler için geçici bir oturum izni sağlar. İlk başvurular 2 yıl süreyle onaylanabilir ancak bu süre 3 yıl daha uzatılabilir.

    IEP Başvurusu Süreci

    IEP başvuru süreci, belirli belgeler ve adımlar gerektirir. Süreç genel olarak aşağıdaki gibi işler:

    1. Başvuru Formu ve Belgelerin Hazırlanması: Girişimciler IEP başvurusunun gerektirdiği belgelerle birlikte başvurularını başlatmalıdır. Bu belgeler arasında iş planı, yatırımcı onayları ve işletmenin finansal bilgileri yer alabilir.
    2. USCIS Başvurusu: IEP başvurusu, Amerika Birleşik Devletleri Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS) üzerinden yapılır.
    3. Onay ve Parole: Başvuru onaylandıktan sonra girişimci geçici oturum hakkı elde eder ve ABD’de işletmesini kurabilir.
    4. Uzatma İsteği: Eğer iş başarılı bir şekilde büyümeye devam ederse IEP programındaki girişimci, ek 3 yıl daha uzatma başvurusunda bulunabilir.

    Amerika Start-Up Vizesi İçin Alternatif Vize Türleri

    Girişimcilerin Amerika’da iş kurması için başvurabilecekleri başka vize türleri de vardır. IEP programı her ne kadar girişimcilerin ABD’ye girmesine yardımcı olsa da bazı durumlarda başka vize türleri de kullanılabilir.

    E-2 Yatırımcı Vizesi

    E-2 Yatırımcı Vizesi, Amerika’da iş kurmayı veya iş yönetmeyi isteyen kişilere yöneliktir. Bu vize girişimcilerin işlerini kurabilmeleri için gerekli finansmanı sağlamış olmalarını gerektirir. E-2 vizesi ile başvuranlar, işlerini kurarak Amerika’da kalabilirler. Ancak E-2 vizesi sadece belirli ülkelerin vatandaşlarına verilmektedir ve bu vize sınırlı bir süreyle verilir.

    L-1 Vizesi (İç Transfer Vizesi)

    Eğer bir kişi ABD dışında bir işyerinde çalışıyorsa ve bu işyerini Amerika’ya taşıma planı yapıyorsa L-1 vizesi ile başvurabilir. L-1 vizesi, büyük ve uluslararası firmalarda çalışan yöneticilere veya uzman personele verilir. Bu vize Amerika’da şube veya yan kuruluş açılmasını sağlar.

    O-1 Olağanüstü Yetenek Vizesi

    O-1 vizesi, olağanüstü yeteneklere sahip profesyonellere verilir. Bilim, sanat, eğlence ve iş dünyasında olağanüstü başarılar elde eden kişilere bu vize türü verilebilir. Girişimciler, işlerini kurma sürecinde O-1 vizesini kullanarak Amerika’da çalışabilirler.

    IEP ve Start-Up Vizesi ile Amerika’da İş Kurmak

    Amerika’da iş kurmaya karar veren bir girişimci için en uygun vize türünü seçmek, hem işin türüne hem de yatırım kaynaklarına bağlıdır. IEP, özellikle yüksek teknoloji alanlarında yenilikçi iş kurmak isteyen kişiler için büyük bir fırsat sunuyor. Bununla birlikte diğer vize türleri de girişimcilerin iş kurmasını mümkün kılabilir.

    Girişimcilerin Amerika’da iş kurarken doğru vize türünü seçmeleri, işlerini büyütme ve ABD pazarında başarılı olma şanslarını artırır. Bu nedenle her vize türü ve program hakkında ayrıntılı bilgi edinmek ve başvuru sürecini doğru bir şekilde takip etmek önemlidir.

    Hangi vize türüne başvuracağınızı belirlerken iş planınızın doğasını, yatırım kaynaklarınızı ve hedeflerinizi göz önünde bulundurmanız önemlidir. Profesyonel bir danışmandan yardım almak, sürecin doğru ve hızlı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabilir.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • ABD’ye İltica Başvurusu Hakkında Nelere Dikkat Etmelisiniz?

    ABD’ye İltica Başvurusu Hakkında Nelere Dikkat Etmelisiniz?

    Amerika Birleşik Devletleri’ne iltica başvurusu yapmak zor bir süreç olabilir, ancak özellikle zulüm, savaş, insan hakları ihlalleri gibi ciddi tehditlerle karşı karşıya olan kişiler için bir umut kapısıdır. İltica başvurusu, hem duygusal hem de hukuki olarak karmaşık bir süreçtir ve doğru bir şekilde yapılmadığında reddedilme riski bulunmaktadır. ABD’ye iltica başvurusu yaparken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. Bu yazımızda ABD’ye iltica başvurusu sürecinde bilmeniz gerekenlerden bahsedeceğiz.

    İltica Nedir?

    İltica, bir kişinin kendi ülkesinde karşılaştığı zulüm, korku veya tehlike nedeniyle başka bir ülkeye başvurarak o ülkede korunma talep etmesidir. ABD iltica başvurularını kabul etme konusunda belirli kurallara sahiptir ve bu başvurular genellikle başvurulan kişinin, kendi ülkesinde ırk, din, milliyet, belirli bir sosyal gruba mensup olma veya siyasi görüşleri nedeniyle zulme uğrayacağına dair kanıtlar gerektirir.

    İltica Başvurusu İçin Gereken Şartlar

    ABD’ye iltica başvurusu yapabilmek için, başvurunun belirli şartları karşılaması gerekir. Bu şartlar başvurunun onaylanma ihtimalini etkileyebilir. İşte dikkate almanız gereken bazı önemli şartlar:

    • Zulme Uğramış Olmak: İltica başvurusu yapabilmek için başvurulan kişinin kendi ülkesinde ırk, din, milliyet, sosyal grup üyeliği veya siyasi görüşleri nedeniyle zulme uğramış olması veya bu zulme uğrama riski taşıyor olması gerekmektedir.
    • Zaman Kısıtlaması: ABD’ye geldiğiniz tarihten itibaren en geç 1 yıl içinde iltica başvurusu yapmanız gerekmektedir. Bu süreyi geçirenler iltica başvurusu yapma hakkını kaybedebilir.
    • Kanıt Sunmak: Başvurunuzun kabul edilebilmesi için başvurulan kişinin kendi ülkesinde karşılaştığı zulmü kanıtlayan belgeler, ifadeler veya diğer deliller sunması gerekir. Bu kanıtlar kişinin tehlike altına girdiğini ve iltica başvurusunun gerekçeli olduğunu göstermelidir.

    Başvuru Süreci

    İltica başvurusu, genellikle aşağıdaki adımları takip eder:

    1. Başvuru Formunun Doldurulması: İltica başvurusu yapmak için I-589 formunu doldurmanız gerekmektedir. Bu form, başvurulan kişinin iltica talebinin nedenlerini ayrıntılı olarak açıklar.
    2. Mülakat ve Gerekli Belgelerin Sunulması: Başvuru yapıldıktan sonra ABD Göçmenlik Dairesi (USCIS) veya bir göçmenlik mahkemesi tarafından başvuran kişiyle bir mülakat yapılması gerekebilir. Başvurulan kişi iltica taleplerini ve zulme uğradığını kanıtlamak için belgeler sunmalıdır.
    3. Başvurunun Değerlendirilmesi: Başvuru yapıldıktan sonra USCIS başvuruyu inceleyecek ve başvurulan kişi, iltica talebinin reddedilmesi veya kabul edilmesi için karar alacaktır. Başvuru reddedilirse, başvuran kişi itiraz hakkına sahip olabilir.
    4. Onaylanma ve Yeşil Kart (Green Card) Başvurusu: Eğer iltica başvurusu kabul edilirse başvuran kişi ABD’de yasal olarak ikamet etmeye hak kazanır. Başvurusu onaylanan kişilerin, 1 yıl sonra Green Card başvurusu yapma hakkı vardır.

    Başvuru İçin Gerekli Belgeler ve Kanıtlar

    İltica başvurusu, sağlam kanıtlar ve belgelerle desteklenmelidir. İşte iltica başvurusu için hazırlamanız gereken belgeler:

    • Kimlik Belgeleri: Pasaport, doğum belgesi ve diğer kimlik belgeleri. Eğer mevcut değilse kimliğinizi kanıtlamak için alternatif belgeler sunmanız gerekebilir.
    • Zulme Uğradığınızı Gösteren Kanıtlar: İltica başvurusu yaparken, zulme uğradığınızı veya uğrayabileceğinizi kanıtlamak çok önemlidir. Bu, belgeler, tanık ifadeleri, hastane raporları, fotoğraflar, yazılı beyanlar veya medyadan alınan raporlar gibi çeşitli kanıtları içerebilir.
    • Tanıklar ve Destekleyici Beyanlar: İltica başvurusu yapan kişi, zulmü veya tehditleri tanıklar aracılığıyla da destekleyebilir. Tanıklar başvurulan kişinin durumunu doğrulayan ifadeler sunabilir.
    • Diğer Belgeler: Ülkede yaşadığınız tehditlerin veya zulmün özelliklerine göre başvurunuza özel ek belgeler gerekebilir. Örneğin, bir gazetecinin tehdit edilmesi durumunda medya raporları veya basın bültenleri başvuruyu destekleyebilir.

    İltica Başvurusu Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler

    • Zamanında Başvuru Yapın: ABD’ye giriş yaptıktan sonra 1 yıl içinde başvuru yapmanız önemlidir. Bu süreyi geçmek başvurunuzun reddedilmesine neden olabilmektedir ancak bazı istisnai durumlar (örneğin, mülteci statüsüne uygunluk durumunda) başvuruyu etkileyebilmektedir.
    • Hikayenizi Doğru ve Ayrıntılı Anlatın: İltica başvurusu yaparken zulme uğradığınızı ya da uğrayacağınızı belirten hikayenizi ayrıntılı bir şekilde anlatmanız gerekir. Bu süreç, doğru bilgiler vererek doğru belgeler sunmayı gerektirir. Duygusal ve hukuki açıdan güçlü bir başvuru yapmak için detaylar önemlidir.
    • Dil Bariyerlerini Aşmak: Başvurunuzda dil engeli bulunuyorsa, profesyonel bir tercüman kullanmanız gerekmektedir. İltica başvurusu hukuki bir süreç olduğu için yanlış anlaşılmaların önüne geçmek adına doğru tercümeler sağlanmalıdır.
    • Profesyonel Yardım Alın: İltica başvurusu karmaşık bir süreç olabilir bu yüzden bir göçmenlik avukatından yardım almanız faydalı olacaktır. Avukat başvurunun doğru şekilde yapılmasını sağlar ve başvurunuzun başarı şansını artırır.
    • Göçmenlik Kurallarına Uyun: Amerika’daki göçmenlik yasalarına ve kurallarına sıkı sıkıya uymak çok önemlidir. Yasaları ihlal etmek, iltica başvurunuzun reddedilmesine yol açabilmektedir.

    ABD’ye iltica başvurusu yapmak, zorlu ve dikkat gerektiren bir süreçtir. Başvuru sürecinde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlar, başvuru süresinin takibi, başvurunun kanıtlarla desteklenmesi ve doğru bir şekilde dosyalanmasıdır. Kendi ülkenizde karşılaştığınız zulmü, tehditleri ve tehlikeleri doğru ve ayrıntılı bir şekilde sunmak başvurunuzun kabul edilme olasılığını artıracaktır. Profesyonel bir hukuk yardımından faydalanarak başvurunuzun doğru şekilde yapılmasını sağlamak önemlidir.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • Green Card Alabilecek Nitelikli Çalışanlar

    Green Card Alabilecek Nitelikli Çalışanlar

    Amerika Birleşik Devletleri, kalıcı ikamet hakkı sağlayan Green Card programları ile dünya çapındaki yetenekli profesyonellere kapılarını açmaktadır. Green Card, ABD’de yasal olarak ikamet etme ve çalışma imkânı verirken, aynı zamanda kişilerin sosyal haklardan faydalanmasını sağlar. Ancak, Green Card başvurusu yapabilmek için belirli niteliklere sahip meslek gruplarına öncelik verilmektedir. Bu yazıda, Green Card başvurusunda bulunabilecek bazı nitelikli çalışanlar hakkındav bilgi verecceğiz.

    1. Bilim ve Teknoloji Uzmanları

    ABD, teknolojik ve bilimsel alandaki liderliğini sürdürebilmek için bilim ve mühendislik alanlarında çalışan profesyonellere büyük önem vermektedir. STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarında çalışan uzmanlar, ülkenin gelişmiş iş gücü için kritik roller üstlenmektedir.

    STEM Alanlarında Green Card Alabilecek Meslekler:

    • Yazılım Mühendisleri ve Bilgisayar Programcıları: Teknoloji dünyasının temel yapı taşlarını oluşturan yazılım mühendisleri ve bilgisayar programcıları, ABD’de yüksek talep gören meslek gruplarındandır.
    • Veri Bilimcileri ve Yapay Zeka Uzmanları: Veri işleme ve yapay zeka alanındaki uzmanlar, geleceğin iş gücünde önemli bir yer tutmaktadır.
    • Elektrik ve Elektronik Mühendisleri: Elektronik mühendisliği alanındaki uzmanlar, enerji, telekomünikasyon ve teknoloji sektörlerinin gelişiminde anahtar rol oynar.
    • Çevre Mühendisleri ve Sürdürülebilirlik Uzmanları: Çevresel sürdürülebilirlik, iklim değişikliğiyle mücadele gibi konular ABD’nin öncelikleri arasında yer almakta, bu alanda uzmanlaşan profesyonellere olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.

    2. Sağlık Sektörü Uzmanları

    ABD’nin sağlık sektörü, nitelikli çalışanlar için büyük bir iş alanı sunmaktadır. Hem tıbbi tedavi hem de araştırma alanında uzmanlar, sağlık sisteminin iyileştirilmesine katkı sağlar.

    Sağlık Alanında Green Card Başvurusu Yapabilecek Meslekler:

    • Doktorlar (Cerrahlar, Dahiliyeciler, Pediatristler vb.): ABD’de sağlık sektöründe ciddi bir doktor açığı bulunmaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde, çeşitli branşlarda çalışan tıp uzmanlarına büyük talep vardır.
    • Hemşireler ve Uzman Hemşireler: Hemşirelik, ABD sağlık sektöründe önemli bir meslek grubu olup, nitelikli hemşireler Green Card başvurusu yapabilirler.
    • Fizyoterapistler: Rehabilitasyon ve hareket terapisi gibi hizmetler veren fizyoterapistler, ABD’nin sağlık alanında yüksek talep gören mesleklerinden biridir.
    • Farmakologlar ve Tıbbi Araştırmacılar: İlaç geliştirme, klinik araştırmalar ve tıbbi inovasyon alanlarında çalışan uzmanlar, ABD’nin gelişen sağlık sektörünün vazgeçilmez elemanlarıdır.

    3. İş ve Finans Yönetimi Uzmanları

    Finansal istikrar ve güçlü bir iş gücü için iş yönetimi ve finans alanında uzmanlaşmış profesyonellere ihtiyaç duyulmaktadır. ABD’nin küresel ekonomideki güçlü konumunu sürdürmesi için bu alandaki uzmanlar önemli bir yer tutmaktadır.

    Finans ve İş Yönetimi Alanında Green Card Alabilecek Meslekler:

    • Finansal Yöneticiler ve Yatırım Bankacıları: Finansal planlama, risk analizi ve yatırım stratejileri gibi alanlarda uzmanlaşan profesyoneller ABD’de iş gücü piyasasında oldukça değerlidir.
    • Muhasebeciler ve Denetçiler: İşletmelerin mali durumunu izleyen ve denetleyen muhasebeciler, özellikle büyük şirketler için vazgeçilmezdir.
    • İnsan Kaynakları Uzmanları ve İK Yöneticileri: İnsan kaynakları yönetimi, işe alım süreçleri ve organizasyonel gelişim alanlarında uzman kişiler de ABD’de Green Card alabilirler.
    • Pazarlama Uzmanları ve Veri Analistleri: Pazar araştırmaları, ürün stratejileri geliştirme ve veri analizine dayalı kararlar almak, iş dünyasında önemli alanlardır.

    4. Eğitim ve Akademik Alan Uzmanları

    Eğitim sektörü, ABD’nin sosyal ve kültürel yapısının gelişmesine katkı sağlayan bir diğer önemli alandır. ABD, dünya çapında yüksek kaliteli eğitim veren okullar ve üniversitelerle tanınır ve bu alandaki profesyonellere büyük ihtiyaç duyar.

    Eğitim Alanında Green Card Alabilecek Meslekler:

    • Üniversite Profesörleri ve Araştırmacılar: Akademik alanlarda yüksek öğretim veren profesörler ve araştırma yapan bilim insanları ABD’yi daha da ileriye taşıyacak nitelikteki uzmanlardır.
    • Özel Eğitim Uzmanları: Öğrencilerin farklı ihtiyaçlarına göre eğitim veren özel eğitim öğretmenleri, Green Card başvurusu yapabilecek diğer eğitim uzmanlarıdır.
    • Eğitim Teknolojisi Uzmanları: Eğitimde dijital dönüşümü sağlayan teknoloji uzmanları, ABD’deki okullarda ve üniversitelerde önemli bir yer tutar.

    5. Sanat ve Kültür Alanındaki Yetenekler

    ABD, sanat ve kültür alanında yaratıcı bireylere büyük değer verir. Sanat, kültür ve medya sektörlerinde çalışan yetenekler, ülkenin kültürel çeşitliliğini ve yaratıcı endüstrilerini güçlendirir.

    Sanat ve Kültür Alanında Green Card Alabilecek Meslekler:

    • Sanatçılar ve Müzik Bestecileri: Resim, heykel, fotoğrafçılık gibi alanlarda tanınmış sanatçılar ve müzik bestecileri, Green Card başvurusu yapabilirler.
    • Moda Tasarımcıları ve Endüstri Tasarımcıları: Tasarım dünyasında öne çıkan kişiler, ABD’deki büyük moda merkezlerinde çalışmak için Green Card başvurusu yapabilirler.
    • Film Yapımcıları ve Yönetmenler: Film endüstrisi, ABD’nin en büyük kültürel sektörlerinden biridir ve bu alandaki yetenekli profesyonellere talep vardır.
    • Tiyatro ve Sinema Sanatçıları: Oyuncular, yönetmenler, yapımcılar gibi sahne sanatlarıyla ilgilenen profesyoneller, ABD’deki kültürel projelerde yer almak için Green Card başvurusu yapabilirler.

    Amerika Birleşik Devletleri, ekonomik büyüme, yenilikçilik ve kültürel çeşitliliği teşvik etmek amacıyla belirli meslek gruplarına Green Card başvurusu için öncelik tanımaktadır. STEM alanlarındaki uzmanlardan tıp profesyonellerine, finans yöneticilerinden sanatçılara kadar geniş bir yelpazede nitelikli çalışanlar için Green Card fırsatları bulunmaktadır.

    Green Card başvurusu süreci, titiz bir hazırlık ve doğru bilgi gerektirir. Bu nedenle, başvuru sürecinde profesyonel yardım almak, başvurunun doğru ve hızlı bir şekilde işleme alınmasını sağlar.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • O-1 Vizesi: Olağanüstü Yetenek Sahipleri İçin ABD’ye Giriş Yolu

    O-1 Vizesi: Olağanüstü Yetenek Sahipleri İçin ABD’ye Giriş Yolu

    ABD’de çalışmak ve yaşamayı hayal eden olağanüstü yeteneklere sahip bireyler için O-1 vizesi, ideal bir fırsat sunmaktadır. Bu vize türü, sanat, bilim, iş, eğitim, spor ve sinema gibi çeşitli alanlarda olağanüstü başarılar elde etmiş kişilere, ABD’de geçici olarak çalışma ve yaşam hakkı tanır. Eğer benzersiz yeteneklere sahipseniz ve bu alandaki başarılarınızla dikkat çekiyorsanız, O-1 vizesi başvurusu yaparak ABD’ye giriş yapabilirsiniz.

    O-1 Vizesi Nedir?

    O-1 vizesi, ABD’ye olağanüstü yeteneklere sahip kişiler için verilen bir geçici çalışma vizesidir. Başvuru sahiplerinin, kendi alanlarında uluslararası alanda tanınan bir başarıya sahip olmaları gerekmektedir. O-1 vizesi, genellikle üç yıl süreyle verilir ve bu süre, başvuru sahibinin ABD’deki çalışma süresiyle orantılı olarak uzatılabilir.

    O-1 vizesinin başvuru süreci, başvurulan kişinin sahip olduğu yeteneklerin, başarıların ve alandaki öne çıkan niteliklerinin detaylı bir şekilde belgelenmesini gerektirir.

    Başvuru Şartları

    O-1 vizesine başvuru yapabilmek için, başvuru sahibinin, başvurduğu alanda olağanüstü yeteneklere sahip olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Bu yeteneklerin nasıl tanımlandığı, genellikle başvuru sahibinin kendi alanındaki uluslararası başarıları, ödülleri ve tanınma derecesine bağlıdır.

    Başvuru sahiplerinin belirli bir dizi kriteri karşılaması gerekmektedir. O-1 vizesi için başvuran kişilerin, aşağıdaki alanlarda en az bir tanesini sağlaması gerekir:

    1. Ulusal veya uluslararası ödüller: Başvuru sahibinin, kendi alanında tanınmış bir ödül kazanmış olması. Örneğin, Nobel ödülü, Grammy ödülü veya Olimpiyat madalyası gibi prestijli ödüller.
    2. Yayınlar ve medyada yer alma: Başvuru sahibinin alanındaki başarılarıyla ilgili önemli dergilerde, gazetelerde ya da diğer medya platformlarında yer alması.
    3. Önemli katkılar: Başvuru sahibinin, kendi alanına önemli katkılarda bulunmuş olması. Bu, araştırmalar, keşifler veya yaratıcı çalışmaları içerebilir.
    4. Konferanslar ve seminerlerde konuşmalar yapma: Başvuru sahibinin, kendi alanında tanınan etkinliklerde konuşma yapması veya seminerlere katılması.
    5. Bir liderlik veya önemli bir rol üstlenme: Başvuru sahibinin, kendi alanında bir projede liderlik yapması veya önemli bir rol üstlenmiş olması.
    6. Yüksek ücretli işler: Başvuru sahibinin, kendi alanında yüksek ücretli işlerde çalışması.

    Alt Kategorileri

    O-1 vizesinin farklı alt kategorileri, başvuru sahiplerinin alanlarına göre belirli gereksinimlere göre şekillenir. O-1 vizesi, özellikle iki ana gruba ayrılır: O-1A ve O-1B. Bu iki ana kategorinin her biri de kendi içinde spesifik alanlara yöneliktir. İşte O-1 vizesinin alt kategorileri ve bu kategorilere başvurabilecek kişilerin detayları:

    1. O-1A Vizesi: Bilim, Eğitim, İş ve Spor Alanları

    O-1A vizesi, bilim, eğitim, iş ve spor gibi alanlarda olağanüstü yeteneklere sahip bireyler için verilir. Başvuru sahibinin, kendi alanlarında yüksek başarılar elde etmiş olması ve bu başarıların geniş bir çevre tarafından tanınması gerekmektedir. O-1A vizesine başvurabilecek kişilere örnekler:

    • Bilim İnsanları: Kimya, biyoloji, fizik gibi bilim dallarında önemli buluşlar yapmış, saygın akademik dergilerde makaleleri yayımlanmış ve prestijli ödüller kazanmış kişiler.
    • Eğitim Alanında Çalışanlar: Eğitimde olağanüstü başarılar göstermiş, akademik dünyada tanınan eğitimciler veya öğretim üyeleri.
    • İş Dünyasında Liderler: İş dünyasında inovasyon yapmış, büyük şirketlerde veya start-up’larda yönetici pozisyonlarında önemli başarılar göstermiş kişiler.
    • Sporcular: Uluslararası spor organizasyonlarında ödüller kazanmış, olimpiyatlar gibi büyük yarışmalarda madalya elde etmiş sporcular.

    Başvuru yaparken, başvuru sahibinin sahip olduğu başarılar ve tanınma, genellikle bilimsel dergilerde veya medya organlarında yer almış makaleler, ödüller, ve konferanslarda alınan ödüllerle desteklenmelidir.

    2. O-1B Vizesi: Sanat ve Sinema Alanları

    O-1B vizesi, sanat ve sinema sektörlerinde olağanüstü yeteneklere sahip bireyler için verilir. Bu kategori, özellikle yaratıcı endüstrilerde çalışmak isteyen sanatçılar, performans sanatçıları ve sinema sektörü profesyonellerini kapsar. O-1B vizesine başvuran kişilerin başarıları, sanatsal üretkenlikleri ve sektördeki tanınırlıkları önemli bir rol oynar.

    • Sanatçılar: Resim, heykel, müzik, tiyatro, dans gibi sanat dallarında olağanüstü başarılar göstermiş ve uluslararası tanınırlık elde etmiş sanatçılar.
    • Müzik ve Sahne Sanatçıları: Grammy ödülleri kazanmış müzisyenler, ünlü sahne sanatçılarından veya orkestra şeflerinden biri olan kişiler.
    • Sinema ve TV Sektöründe Çalışanlar: Oscar veya Emmy gibi prestijli ödüller kazanmış sinema oyuncuları, yönetmenler, yapımcılar, senaristler ve diğer yaratıcı profesyoneller.
    • Tasarımcılar ve Yazarlar: Moda, grafik tasarım veya yazın dünyasında olağanüstü başarılar elde etmiş kişiler.

    Bu vize için başvururken, başvuru sahibinin sanatsal başarılarını belgeleyen ödüller, eleştirmen yorumları, önemli sanat etkinliklerinden alınan davetler ve medya yerleşimleri gereklidir.

    3. O-2 Vizesi: Yardımcı Personel ve Destekçi Kişiler

    O-1 vizesi başvuru sahiplerinin yanında çalışacak, onlara destek verecek personel için O-2 vizesi kullanılabilir. Bu vize, O-1 vizesi sahibi kişilerin çalıştığı alanda kritik bir role sahip olan, genellikle uzmanlık gerektiren yardımcı personel için verilir. Örneğin:

    • Sanatçılar ve Performansçılar için Yardımcı Kişiler: Öne çıkan bir sanatçının veya performansçının yanında çalışan yönetmen, prodüktör, müzik direktörü, koreograf veya benzeri kritik görevlere sahip kişiler.
    • Sporcular İçin Yardımcı Ekip: Profesyonel sporcuların yanında çalışan, koç, sağlık personeli, antrenör gibi uzman kişiler.

    O-2 vizesi, O-1 başvuru sahibinin ABD’deki faaliyetlerine katkı sağlayacak, destek verecek profesyonelleri kapsar.

    4. O-3 Vizesi: O-1 Vizesi Sahiplerinin Aile Üyeleri

    O-1 vizesi sahibi kişilerin eşleri ve 21 yaşından küçük çocukları, O-3 vizesi ile ABD’ye gelebilirler. O-3 vizesi sahipleri, ABD’ye sadece ziyaret amacıyla gelirler ve çalışma hakkına sahip değildirler. Ancak, aile üyeleri, ABD’de eğitim alabilir ve yaşamlarını sürdürebilirler.

    O-1 Vizesi İçin Gerekli Belgeler

    O-1 vizesine başvururken, başvuru sahibinin yeteneklerini ve başarılarını kanıtlamak için belirli belgeler sunması gerekir. Bu belgeler arasında şunlar yer alır:

    • İmza mektubu: Başvuru sahibinin alanındaki yeteneklerini ve başarılarını doğrulayan, sektördeki tanınmış kişilerden alınan mektuplar.
    • Ödül ve başarı belgeleri: Kazanılan ödüller ve başarılar hakkında resmi belgeler.
    • Yayınlar: Başvuru sahibinin yazdığı makaleler, kitaplar veya diğer yayınlar hakkında belgeler.
    • Medya röportajları ve haber makaleleri: Başvuru sahibinin medyada yer aldığına dair belgeler.
    • İş sözleşmeleri ve davet mektupları: ABD’deki işverenlerden alınan davet mektupları ve iş sözleşmeleri.

    Başvuru süreci, genellikle bir avukat veya vize danışmanı ile yapılır, çünkü O-1 vizesi, detaylı bir başvuru süreci gerektirir. Başvuru sahibinin uzmanlık alanında uzman bir avukatla çalışmak, süreci hızlandırabilir ve başarı şansını artırabilir.

    O-1 Vizesi Başvurusu Nasıl Yapılır?

    Başvuru yaparken, başvuru süreci genellikle şu adımlardan oluşur:

    1. İşveren veya temsilci aracılığıyla başvuru: O-1 vizesine başvuracak kişinin, ABD’deki bir işveren veya temsilci aracılığıyla başvurması gerekmektedir. Başvuru sahibi, vize başvurusu için bir sponsor bulunmalıdır.
    2. Petition (Başvuru) Formu: Başvuru sahibi, USCIS (Amerika Birleşik Devletleri Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri) aracılığıyla I-129 formunu doldurmalıdır. Bu form, vize başvurusunun resmi başlangıcıdır.
    3. Belgelerin sunulması: Başvuru sahibi, yukarıda belirtilen belgeleri ve kanıtları USCIS’e sunmalıdır. Bu belgeler, başvuru sahibinin olağanüstü yeteneklere sahip olduğunu kanıtlamalıdır.
    4. Başvurunun değerlendirilmesi: USCIS başvuruyu inceledikten sonra, başvuru sahibine vize verilip verilmeyeceğine karar verir. Bu süreç genellikle birkaç hafta sürebilir.
    5. Vize onayı ve Amerika’ya giriş: Başvuru onaylandıktan sonra, başvuru sahibi O-1 vizesi ile ABD’ye giriş yapabilir.

    O-1 Vizesi ile Çalışmak

    Bu vizeye sahip olanlar, ABD’de belirli bir süre boyunca çalışabilirler. Bu süre zarfında, başvuru sahibinin yalnızca vizeye başvurduğu alanda çalışma hakkı vardır. Başka bir alanda çalışmak, vize ihlali sayılabilir. Ancak, O-1 vizesi sahipleri, başka bir O-1 vizesine sahip kişiyle birlikte çalışabilir veya iş değişikliği yapabilirler.

    Bu vize genellikle geçici bir vize olduğundan, başvuru sahibinin vizesi dolmadan önce uzatma başvurusu yapması gerekebilir. Başvuru sahibi, çalışma süresinin sona ermesinden önce vize uzatmak için başvuru yapmalıdır.

    O-1 Vizesinin Avantajları

    O-1 vizesinin en büyük avantajı, olağanüstü yeteneklere sahip kişilere ABD’de çalışma fırsatı sunmasıdır. Ayrıca, O-1 vizesi, başvuru sahibinin ve ailesinin ABD’de yaşamalarına da olanak tanır. O-1 vizesi sahipleri, bu vizeyle ABD’de uzun süreli bir yaşam kurabilirler. O-1 vizesinin bazı avantajları şunlardır:

    • Eş ve çocuklar için başvuru: O-1 vizesi sahipleri, eşlerini ve 21 yaşından küçük çocuklarını O-3 vizesi ile yanlarına alabilirler.
    • Çalışma özgürlüğü: O-1 vizesi sahipleri, belirli bir işveren için çalışma koşuluyla ABD’de çalışabilirler. İş değiştirmek ya da yeni bir projeye başlamak, belirli şartlar altında mümkündür.
    • Uzun süreli oturum: O-1 vizesi, başvuru sahibinin ABD’de uzun süreli ikamet etmesine olanak tanır. Vize süresi dolmadan önce uzatma yapılabilir.

    Bu vize, olağanüstü yeteneklere sahip kişiler için mükemmel bir fırsattır. Eğer uluslararası alanda tanınan bir başarıya sahip bir sanatçı, bilim insanı, sporcu veya diğer alanlardaki bir profesyonelseniz, bu vize türü size ABD’de çalışma ve yaşam fırsatı sunabilir. Başvuru süreci detaylı ve karmaşık olsa da, doğru belgeler ve yeterli kanıtlarla başvuru yapmak, başarılı olma şansınızı artıracaktır. O-1 vizesi, hayallerinizdeki kariyeri gerçekleştirmek ve ABD’de yaşamınızı kurmak için güçlü bir adımdır.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • PERM Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

    PERM Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

    PERM süreci, ABD’de yabancı çalışanların yeşil kart alabilmesi için işveren sponsorluğunda başlatılan kritik bir adımdır. Bu süreç, iş gücü piyasasında ABD vatandaşlarının veya daimi ikamet edenlerin dolduramadığı pozisyonlar için yabancı çalışanları istihdam etmeyi amaçlar. Bu yazıda, PERM sürecinin ne olduğunu, başvuru aşamalarını, geçerli vize türlerini, ve başvuru sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli noktaları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

    PERM Nedir?

    Program Electronic Review Management, ABD Çalışma Bakanlığı tarafından yönetilen ve işverenlerin ABD vatandaşı olmayan bir çalışanı işe alabilmesi için gerekli olan iş gücü sertifikasını elde etmesini sağlayan bir süreçtir. Bu süreç, hem işverenlerin yabancı iş gücüne duyduğu ihtiyacı doğrulamasını hem de yerel iş gücünün korunmasını amaçlar.

    PERM Sürecini Kimler Kullanır?

    PERM süreci, işverenler ve çalışanlar açısından farklı bir öneme sahiptir:

    • İşverenler açısından: ABD iş gücü piyasasında doldurulamayan bir pozisyonu belgelemek ve bu pozisyona yabancı bir çalışanı atayabilmek için PERM gereklidir.
    • Çalışanlar açısından: Bu süreç, ABD’de çalışma ve yaşama hakkı elde etmenin temel taşlarından biridir. Özellikle STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) alanlarında ve yüksek vasıflı işlerde çalışanlar için yaygın bir uygulamadır.

    Hangi Meslek Gruplarında Gereklidir?

    Genellikle özel uzmanlık gerektiren ve ABD iş gücü piyasasında doldurulması zor olan pozisyonlar için kullanılır. Örnekler arasında yazılım mühendisleri, doktorlar, üniversite öğretim üyeleri ve diğer teknik alanlardaki uzmanlar bulunur.

    Kimler Muaf Tutulabilir?

    Bazı durumlarda, PERM sürecinden muafiyet mümkündür. Örneğin:

    • Ulusal menfaat muafiyeti (National Interest Waiver) kapsamında olan bireyler.
    • Belirli akademik pozisyonlar.
    • Olağanüstü yetenek sahibi bireyler (Extraordinary Ability Workers).

    PERM Sürecinin Önemi

    PERM, ABD iş gücü piyasası üzerinde geniş kapsamlı bir etkiye sahiptir. Süreç, yerel çalışanların haklarını korumayı ve işverenlerin ihtiyaçlarını dengelerken aynı zamanda ABD ekonomisinin uluslararası yeteneklerden yararlanmasına olanak tanır.

    Yabancı çalışanlar için ise PERM süreci, kariyerlerinde büyük bir dönüm noktasıdır. ABD’de uzun vadeli bir iş ve yaşam imkanı sunarak profesyonel ve kişisel hedeflerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur. PERM’in başarıyla tamamlanması, yeşil kart başvurusunun önünü açarak, çalışanlara ABD’de daha kalıcı bir gelecek sunar.

    PERM Süreci İçin Gereklilikler

    PERM başvurusu, işveren ve çalışanın belirli gereklilikleri yerine getirmesini gerektirir. Bu aşamalar, iş gücü ihtiyacının kanıtlanması, iş tanımının hazırlanması ve çalışanın uygunluğunun gösterilmesi gibi temel unsurlardan oluşur.

    İşveren Gereklilikleri:

    1. ABD Çalışma Bakanlığı’na Kayıt: İşverenin yasal olarak kayıtlı olması gerekir.
    2. İş Gücü İhtiyacı: İşveren, pozisyonun ABD vatandaşı tarafından doldurulamayacağını belgelemelidir.
    3. Mali Yeterlilik: İşverenin maaşı ödeyebilecek mali gücü olduğunu kanıtlaması gerekir.

    İş Tanımı ve Gereksinimler:

    1. Pozisyon Detayları: İş tanımında görevler ve eğitim gereksinimleri net bir şekilde belirtilmelidir.
    2. Kalıcılık ve Tam Zamanlılık: Pozisyon kalıcı ve tam zamanlı olmalıdır.
    3. Aşırı Gereksinimlerden Kaçınma: Gereksiz ve makul olmayan şartlardan kaçınılmalıdır.

    Çalışan Gereklilikleri:

    1. Minimum Kriterleri Karşılama: Çalışan, eğitim ve beceri gereksinimlerini karşılamalıdır.
    2. Geçmiş İş Tecrübeleri ve Eğitim Belgeleri: Çalışan, gerekli belgeleri sunmalıdır.

    Bu gereklilikler, PERM sürecinin düzgün ilerlemesi için önemlidir.

    PERM Süreci: Adım Adım

    Bu süreç, işverenlerin ve çalışanların dikkatle takip etmeleri gereken adımlardan oluşur. İşte her adımın detayları:

    İş İlanı Yayınlama (Recruitment Süreci)

    • İşveren, iş gücünün pozisyonu dolduramayacağını belgelemek için ilanlar yayınlar.
    • Gereklilikler: Yerel gazetelerde 2 hafta ilan, iş gücü ajansları ve online platformlarda reklam, şirket içi ilanlar, en az üç ek reklam kanalı.
    • İlan süresi genellikle 30 gündür ve tüm başvurular ile görüşmeler kaydedilmelidir. Belgeler, en az 5 yıl saklanmalıdır.

    İşverenin Yerel İş Gücü Analizi

    • İşveren, yerel iş gücünün uygun olmadığını kanıtlamak için ABD vatandaşı başvurularını adil şekilde değerlendirir.
    • Başvuru Değerlendirmesi: Adayların yeterlilikleri, pozisyon gereklilikleriyle karşılaştırılır. Uygun bulunmayan adaylar için ret nedenleri belgelenir.

    ETA Form 9089’un Doldurulması ve Gönderilmesi

    • İşveren, başvurunun resmi formu olan ETA Form 9089’u doldurur ve Çalışma Bakanlığı’na gönderir.
    • Form, işveren bilgileri, iş tanımı, yabancı çalışan bilgileri ve reklam süreci detaylarını içerir.
    • Yaygın hatalar: Eksik bilgi girişi, reklam sürecinin eksik belgelenmesi.

    Çalışma Bakanlığı’nın Değerlendirme Süreci

    • Başvuru, Çalışma Bakanlığı tarafından elektronik olarak incelenir.
    • İnceleme Sonuçları: Normal inceleme (genellikle birkaç ay) veya denetim (ek bilgi talebi) olabilir. Hatalar veya eksiklikler durumunda başvuru reddedilebilir.

    Bu adımların her biri, PERM sürecinin başarılı bir şekilde tamamlanabilmesi için dikkatlice uygulanmalıdır.

    Süreçi Sonrası

    Onay Durumu

    PERM başvurusu onaylandığında, işverenin ve çalışanın bir sonraki aşamalara geçmesi gerekir:

    • I-140 Başvurusu: İşveren, USCIS’e I-140 başvurusunda bulunmalı ve çalışanın niteliklerini, maaşı ödeyebilme kapasitesini kanıtlamalıdır.
    • Yeşil Kart Başvurusu: I-140 onaylandıktan sonra, çalışan ya Adjustment of Status (ABD’de ise statü değişikliği) ya da Consular Processing (ABD dışında ise konsolosluk işlemleri) ile yeşil kart başvurusu yapar.
    • Bekleme Süreci: Yeşil kart başvurusu, ülke ve pozisyona göre farklı bekleme süreleri gerektirebilir.

    Reddedilme Durumu

    Başvuru reddedildiğinde, düzeltici adımlar atılabilir:

    • İlan Süreçlerinin Gözden Geçirilmesi: Eksik ilan süreleri veya yanlış platformlar gözden geçirilmelidir.
    • İş Tanımının Düzenlenmesi: Aşırı gereksinimler düzeltilmeli ve yerel iş gücü şartlarına uygun hale getirilmelidir.
    • Yeniden Başvuru: Başvuru hataları düzeltilerek yeni bir PERM başvurusu yapılabilir.
    • İtiraz (Appeal): İtiraz için Administrative Review Board’a başvurulabilir, ancak bu süreç zaman alıcıdır.

    PERM süreci, doğru yönetilirse işveren ve çalışan için olumlu sonuçlar doğurur.

    PERM Onayının Geçerlilik Süresi

    Onay alındıktan sonra, onay 180 gün (6 ay) boyunca geçerlidir. Bu süre içinde işverenin I-140 başvurusunu yapması gerekir. Eğer işveren bu süre içinde başvuruyu yapmazsa, PERM onayı geçersiz hale gelir ve başvuru sürecine sıfırdan başlamak gerekir.

    Süre Aşımı Durumunda Yapılabilecekler

    Eğer 180 günlük süre aşılırsa, PERM sürecini yeniden başlatmanız gerekecektir. Bu durumda:

    1. İş ilanlarının yeniden yayınlanması ve işe alım sürecinin tekrar yapılması gerekir.
    2. Çalışma Bakanlığı’na yeni bir PERM başvurusu sunulmalıdır.

    Öneriler:

    • PERM onayı alındıktan sonra süreci hızla tamamlamaya odaklanın.
    • Süreyi aşmamak için I-140 başvurusu ve diğer adımları hızlı ve doğru bir şekilde yürütün.

    PERM Başvurusunda Başarı İçin Önemli Taktikler

    İşverenler İçin İpuçları:

    1. İş İlanlarını Doğru Kanallarda ve Zamanlama ile Yayınlama:
      • Yerel gazeteler ve çevrimiçi platformlar kullanılmalı.
      • İlanlar en az 30 gün yayınlanmalı ve doğru bir şekilde zamanlanmalı.
    2. Belgelerin Eksiksiz Tutulması:
      • İş ilanları, aday başvuruları, değerlendirme raporları ve diğer belgeler düzenli arşivlenmeli.
      • Belgeler dijital ve fiziksel formatta saklanmalı.
    3. Süreç Boyunca Bir Avukatla Çalışılması:
      • Profesyonel bir göçmenlik avukatı ile çalışmak, hata yapma riskini azaltır ve süreci hızlandırır.

    Çalışanlar İçin Öneriler:

    1. Belgelerinin Eksiksiz ve Onaylanabilir Olduğundan Emin Olma:
      • Eğitim, iş deneyimi ve sertifikalar gibi belgeler doğru ve güncel olmalı.
      • Dil yeterliliği gerektiriyorsa, ilgili sınav sonuçları sunulmalı.
    2. Alternatif Süreçler Hakkında Bilgi Edinme:
      • Başvuru reddedilirse, alternatif yolları araştırın (örneğin, Ulusal Menfaat Muafiyeti veya olağanüstü yetenek kategorileri).
      • Geçici çalışma vizeleri hakkında bilgi edinmek faydalı olabilir.

    Başarılı bir PERM başvurusu için dikkat edilmesi gereken unsurlar, hem işverenin hem de çalışanın işbirliğiyle optimize edilebilir.

    PERM Başvurusu İçin Hangi Vize Türleri Geçerlidir?

    PERM süreci, ABD’de uzun süreli çalışma ve yeşil kart başvurusu için önemli bir adımdır. Aşağıda, PERM başvurusu ile ilişkili vize türleri ve kimler için geçerli oldukları açıklanmıştır:

    1. H-1B Vizesi (Uzmanlık Gerektiren Meslekler):
      • Bilgi teknolojisi, mühendislik, sağlık, finans, akademik araştırma gibi alanlarda çalışanlar için uygundur.
      • PERM süreci, H-1B vizesi ile 6 yıl süreyle ABD’de çalışanlar için başlatılabilir.
    2. L-1 Vizesi (Şirket İçi Transferler):
      • Uluslararası şirketlerin ABD şubelerine transfer edilen yönetici ve uzmanlık gerektiren pozisyonlardaki çalışanlar için uygundur.
      • PERM süreci, şirket içi transferlerle hızlanabilir.
    3. E-2 ve E-3 Vizeleri (Belirli Süreli Çalışanlar):
      • E-2: ABD ile yatırım anlaşması yapan ülkelerden gelenler için.
      • E-3: Avustralya vatandaşları için geçerlidir.
      • Bu vizelerle çalışanlar, ABD’de uzun süreli çalışmak istediklerinde PERM sürecini başlatabilirler.
    4. F-1 OPT (Optional Practical Training):
      • ABD’de eğitim gören uluslararası öğrenciler, mezuniyet sonrası OPT ile çalışma hakkına sahiptir.
      • OPT süresi, PERM sürecine geçiş için fırsat sunar, özellikle STEM alanlarındaki öğrenciler için.

    Her vize türü için PERM süreci farklı fırsatlar ve avantajlar sunmaktadır, bu nedenle her birey kendi durumuna uygun stratejiyi belirlemelidir.

    PERM Sürecinin Green Card Alımındaki Rolü

    PERM süreci, yabancı çalışanların ABD’de green card alabilmesi için işveren sponsorluğunda yapılan ilk adımdır. Süreç, işverenin ABD vatandaşları yerine yabancı işçiye ihtiyaç duyduğunu kanıtlar. PERM süreci tamamlandıktan sonra iki aşama gelir:

    1. I-140 Başvurusu: İşveren, çalışanın niteliklerini kanıtlamak için başvurur.
    2. I-485 Başvurusu veya Konsolosluk İşlemleri: Çalışan, ABD’de kalıyorsa I-485 başvurusu yapar, yoksa konsolosluk işlemleri başlatır.

    Green Card Kategorileri:

    • EB-2: Yüksek nitelikli işlerde geçerlidir, daha hızlı süreç sunar.
    • EB-3: Lisans veya deneyim gerektiren işler için geçerlidir, süreci daha uzun olabilir.

    Avantajlar:

    • Süresiz oturma ve çalışma hakkı.
    • Aile üyeleri için green card.
    • 5 yıl sonra ABD vatandaşlığı başvurusu.

    PERM süreci, ABD’de kalıcı oturum ve çalışma izni elde etmek için önemli bir adımdır. İşverenlerin doğru adımları atarak başvuruyu tamamlaması, hem çalışan hem de ailesi için büyük fırsatlar yaratabilir. Sürecin karmaşıklığı nedeniyle profesyonel destek almak faydalı olabilir. Başvurunun başarılı olması için tüm gerekliliklerin doğru şekilde yerine getirilmesi önemlidir.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • ABD’de Şirket Yapıları: Hangisi Size Uygun?

    ABD’de Şirket Yapıları: Hangisi Size Uygun?

    ABD’de iş kurmak isteyen girişimciler için, doğru şirket yapısını seçmek oldukça kritik bir adımdır. Şirket yapısı, işinizin vergi yükümlülüklerinden, finansal sorumluluklardan ve yönetim biçiminden çalışma şartlarınızı doğrudan etkiler. ABD’de çeşitli şirket türleri mevcut ve her biri farklı avantajlar ve zorluklar sunar. Bu yazıda, ABD’deki en yaygın şirket türlerini inceleyecek ve hangi yapının sizin iş modelinize en uygun olacağına karar vermeniz için rehberlik edeceğiz.

    1. Sole Proprietorship (Tek Kişilik Şirket)

    Sole Proprietorship, ABD’de en basit şirket yapısıdır ve çoğunlukla tek başına iş yapan girişimciler tarafından tercih edilir. Bu yapıyı seçmek, işinizi başlatmanın en hızlı ve en düşük maliyetli yollarından biridir.

    Avantajları:

    • Basit Kurulum: Şirket kurma işlemi kolaydır ve genellikle herhangi bir resmi başvuru gerektirmez.
    • Kontrol ve Esneklik: İşin tüm yönetimi sizde olduğu için, kararlarınızı anında alabilir ve işinizi istediğiniz gibi yönlendirebilirsiniz.
    • Vergi Avantajları: Şirketinizin gelir vergisi kişisel gelir vergisi beyannamenizde yer alır, bu nedenle ayrı bir kurumsal vergi ödemeniz gerekmez.

    Dezavantajları:

    • Kişisel Sorumluluk: İşle ilgili tüm borçlar ve yasal sorumluluklar kişisel varlıklarınızı etkileyebilir. Yani şirketinizin başarısız olması durumunda, kişisel mal varlığınız riske girebilir.
    • Sınırlı Finansal Kaynaklar: Yalnızca kişisel kredi ve kaynaklarla sınırlı kalırsınız. Bu da büyüme ve gelişme konusunda sınırlamalar getirebilir.

    Kimler İçin Uygun?

    Genellikle küçük işletme sahipleri ve bağımsız çalışanlar (freelancer) için uygundur. Basit yapısı, düşük riskli işler için tercih edilebilir.

    2. Partnership (Ortaklık)

    Bir Partnership, iki veya daha fazla kişi arasında kurulan, kar ve zararların paylaşıldığı bir iş yapısıdır. ABD’de iki tür ortaklık vardır: “General Partnership (GP)” ve “Limited Partnership (LP)”. Bu yapı, özellikle birlikte iş yapmak isteyen girişimciler için uygundur.

    Avantajları:

    • Kolay Kurulum: Bir ortaklık kurmak genellikle basittir ve her ortak, gelir vergisini kişisel beyannamesinde bildirir.
    • Bölünmüş Sorumluluk: Ortaklar, işin yönetimi ve finansal yükümlülükleri konusunda birlikte hareket eder.
    • Kaynakların Birleştirilmesi: Birden fazla ortağın iş gücü, yetenekleri ve sermayesi birleşir, bu da işin büyümesini kolaylaştırabilir.

    Dezavantajları:

    • Ortakların Yasal Sorumluluğu: Ortaklar, işin borçları ve yükümlülükleri konusunda kişisel olarak sorumludur, bu da yüksek risk anlamına gelir.
    • Anlaşmazlıklar: Ortaklar arasında fikir ayrılıkları, işin yönetimini zora sokabilir.

    Kimler İçin Uygun?

    Birlikte çalışmayı düşünen ve riskleri paylaşmak isteyen girişimciler için uygundur.

    3. Limited Liability Company (LLC – Sınırlı Sorumluluk Şirketi)

    Bir LLC, girişimcilerin hem kişisel hem de işletme varlıklarını koruyan bir yapıdır. LLC, hem esneklik hem de sınırlı sorumluluk avantajı sunar. Şirketin sahipleri, üyeler olarak adlandırılır.

    Avantajları:

    • Sınırlı Sorumluluk: LLC üyeleri, şirketin borçlarından ve yasal yükümlülüklerinden kişisel olarak sorumlu değillerdir. Bu, işinizin başarısız olması durumunda kişisel mal varlıklarınızın korunmasını sağlar.
    • Vergi Esnekliği: LLC’ler, gelir vergisi açısından esneklik sunar. Bir LLC, “pass-through taxation” yani geçiş vergilendirmesi sistemine sahip olabilir, yani şirketin gelirleri doğrudan sahiplerin kişisel vergilerine yansır.
    • Esneklik ve Kontrol: LLC’ler, işletme yönetiminde büyük bir esneklik sunar ve sahiplerine sözleşmelerle uyumlu bir yapı sağlar.

    Dezavantajları:

    • Kurulum Maliyetleri: LLC’yi kurmak, diğer yapılara göre biraz daha pahalı olabilir. Devlet harçları, belgeler ve diğer işlem ücretleri eklenebilir.
    • Bazı Yüksek Vergi Oranları: Bazı eyaletlerde LLC’ler için özel vergiler veya yıllık raporlama gereksinimleri olabilir.

    Kimler İçin Uygun?

    Sınırlı sorumluluk isteyen ve vergi esnekliği arayan girişimciler için ideal bir seçenektir. Kendi işini kurup büyütmek isteyen kişiler, LLC’yi tercih edebilir.

    4. Corporation (Şirket)

    Bir Corporation, iş dünyasında daha büyük, karmaşık bir yapıdır ve kendi başına yasal bir varlık olarak kabul edilir. Şirketler genellikle büyümek isteyen ve yatırımcı çekmeyi amaçlayan girişimler için uygundur. Corporation türleri arasında C Corporation ve S Corporation bulunur.

    Avantajları:

    • Sınırlı Sorumluluk: Şirket sahipleri, şirketin borçlarından kişisel olarak sorumlu değildir.
    • Yatırımcı Çekme: Corporation yapısı, hisse senetleri çıkararak yatırımcı toplamak için uygundur.
    • Vergi Avantajları: Şirket, kurumsal vergi oranlarına tabi olacak şekilde vergi öder. Ayrıca, çalışanlara sağlık sigortası ve emeklilik planları gibi avantajlar sunmak mümkündür.

    Dezavantajları:

    • Çift Vergilendirme: C Corporation’larda, şirket gelirleri önce şirket düzeyinde vergilendirilir, sonra kar payı dağıtıldığında hissedarlara vergi uygulanır.
    • Karmaşık Yönetim: Yönetim ve karar alma süreçleri, sahiplerine göre daha karmaşıktır. Şirketin yönetim kurulunun belirli bir yapıya sahip olması gerekir.

    Kimler İçin Uygun?

    Büyük ölçekli işletmeler, yatırımcı çekmek isteyen girişimler ve hisse senedi çıkarma amacında olan girişimciler için uygundur.

    5. S Corporation (S Corp)

    Corporation yapısının daha vergi dostu bir versiyonudur. S Corp, yalnızca belirli kurallara uyan şirketler tarafından seçilebilir ve vergi açısından daha avantajlıdır.

    Avantajları:

    • Çift Vergilendirme Yok: S Corporation, pass-through taxation sistemine sahip olup, bu sayede şirketin gelirleri, sahiplerin kişisel vergilerine yansır, bu da çift vergilendirmeyi engeller.
    • Sınırlı Sorumluluk: S Corporation sahipleri, şirketin borçlarından kişisel olarak sorumlu değildir.

    Dezavantajları:

    • Sahiplik Kısıtlamaları: S Corporation, yalnızca ABD vatandaşları veya ABD sakinleri tarafından sahip olunabilir ve belirli bir sayıda hissedar olabilir.
    • Yönetim Kısıtlamaları: Yönetim, genellikle belirli kurallara bağlıdır ve daha esnek değildir.

    Kimler İçin Uygun?

    ABD içindeki sınırlı sayıda ortakla çalışan ve vergi avantajı arayan küçük-orta ölçekli işletmeler için uygundur.

    ABD’de iş kurarken doğru şirket yapısını seçmek, başarınız için kritik bir adımdır. Her yapının avantajları ve dezavantajları vardır, bu yüzden işinizin türüne, büyüklüğüne, hedeflerinize ve vergi stratejilerinize göre en uygun yapıyı seçmelisiniz. Eğer karar vermekte zorlanıyorsanız, bir göçmenlik avukatı veya iş danışmanından yardım almanız, doğru adımları atmanıza yardımcı olacaktır.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • ABD’de İş Yeri Sponsorluğu ile Green Card Nasıl Alınır?

    ABD’de İş Yeri Sponsorluğu ile Green Card Nasıl Alınır?

    ABD’de kalıcı oturma izni almanın en güvenilir yollarından biri, iş yeri sponsorluğu ile Green Card başvurusudur. Bu süreç, nitelikli çalışanlara ABD’de yasal olarak çalışma ve yaşama hakkı tanırken, işverenlerin de yetenekli iş gücünü bünyelerine katmasını sağlar. Ancak, iş yeri sponsorluğu ile Green Card almak birçok aşamayı içeren karmaşık ve zaman alıcı bir süreçtir. Bu rehberde, sürecin tüm aşamalarını detaylı şekilde ele alarak en çok merak edilen konulara açıklık getireceğiz.

    Green Card Nedir?

    Green Card, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) sürekli oturma ve çalışma izni sağlayan bir belgedir. Resmi adı “Permanent Resident Card” (Daimi Oturum İzni Kartı) olsa da yaygın olarak “Green Card” olarak anılmaktadır. Bu kart, sahibine ABD’de yasal olarak yaşama, çalışma ve seyahat etme hakkı tanır. Aynı zamanda, Green Card sahipleri, ABD vatandaşlığına geçiş için önemli bir adım atmış olurlar.

    Green Card, uluslararası seyahatlerinizde de kolaylık sağlar. ABD’ye tekrar giriş yaparken, yasal bir daimi oturum izni sahibi olduğunuz için diğer vize türlerinden farklı olarak birçok formaliteyle uğraşmanız gerekmez.

    İş Yeri Sponsorluğu ile Green Card Almanın Avantajları

    Green Card almanın birçok farklı yolu olsa da iş yeri sponsorluğu, özellikle profesyonel kariyerini ABD’de geliştirmek isteyen kişiler için en yaygın ve etkili yöntemlerden biridir. Bu yöntemin avantajlarını şöyle sıralayabiliriz:

    1. İstikrarlı Süreç: İşveren desteğiyle yürütülen başvuru süreci, diğer yöntemlere göre daha öngörülebilir ve güvenilirdir.

    2. Yasal İş Güvencesi: ABD’de çalışma hakkı kazanarak işvereninizin desteğiyle göçmenlik sürecinizi hızlandırabilirsiniz.

    3. Profesyonel Gelişim: ABD iş gücü piyasasında güçlü bir yer edinme ve kariyer fırsatlarından yararlanma imkânı sunar.

    4. Aile İçin Fırsatlar: Eşiniz ve 21 yaş altındaki çocuklarınız da Green Card sahibi olabilir.

    5. Daha Az Risk: Çekiliş veya yatırım gibi yöntemlere kıyasla daha az belirsizlik içerir ve işveren desteğiyle süreciniz güvence altına alınır.

    Bu avantajlar, iş yeri sponsorluğunu Green Card almak için tercih edilen bir yol haline getirir.

    İş Yeri Sponsorluğu ile Green Card Türleri

    Amerika’da iş yeri sponsorluğu yoluyla Green Card almanın en yaygın yolları, EB-2 (Employment-Based Second Preference) ve EB-3 (Employment-Based Third Preference) kategorileridir. Her iki kategori de işvereninizin sizi desteklemesini gerektirir, ancak başvuru şartları ve süreçleri arasında bazı önemli farklar vardır. Şimdi bunları inceleyelim.

    1. EB-2 (İleri Derecede Eğitimli veya Özel Yetenekli Çalışanlar)

    • Kimler başvurabilir?
      • Yüksek lisans veya lisans + 5 yıl deneyimi olan profesyoneller
      • Bilim, sanat, işletme, eğitim veya sporda olağanüstü yetenek sahipleri
    • Avantajları:
      • Daha hızlı işleme süresi
      • Yüksek nitelikli iş fırsatları
      • Hükümet tarafından önceliklendirilme

    2. EB-3 (Nitelikli ve Diğer Çalışanlar)

    • Kimler başvurabilir?
      • Nitelikli Çalışanlar: En az 2 yıl deneyim veya eğitim gerektiren meslekler
      • Teknik Elemanlar: Lisans mezunu olup uzmanlık isteyen işler
      • Diğer Çalışanlar: Düşük nitelikli pozisyonlar (restoran, fabrika, tarım işçileri)
    • Avantajları:
      • Geniş iş gücü yelpazesi
      • Yüksek eğitim gerektirmeden Green Card alma imkânı
      • Aile bireylerinin de Green Card alabilmesi
    • Dezavantajları:
      • Daha uzun başvuru süresi
      • İşverenin uygunluk kanıtlaması gerekebilir

    EB-2 vs. EB-3 Karşılaştırması

    • Eğitim: EB-2 ileri eğitim veya olağanüstü yetenek gerektirir, EB-3 daha düşük niteliklidir.
    • Süreç Süresi: EB-2 genellikle daha hızlı sonuçlanır.
    • Kariyer Potansiyeli: EB-2, daha iyi maaş ve gelişim fırsatları sunar.

    Hangi kategoriye uygun olduğunuzu belirlemek için eğitim, deneyim ve kariyer hedeflerinizi değerlendirebilir, bir göçmenlik avukatına danışabilirsiniz.

    Adım Adım Süreç

    Amerika’da iş yeri sponsorluğu yoluyla Green Card almanın en kritik aşaması, uygun bir işveren bulmaktır. İşvereniniz, sizin adınıza Green Card başvuru sürecini başlatan ve süreci ilerleten anahtar kişidir. Bu nedenle bu aşama, sürecin temel taşını oluşturur. Şimdi bu konuyu adım adım inceleyelim.

    1. Sponsor İşveren Bulma Yolları:

    • İş İlanları & Platformlar: Kariyer sitelerelerinde “visa sponsorship” araması yapın.
    • Network & Profesyonel Bağlantılar: LinkedIn üzerinden sponsorluk deneyimi olan kişilerle iletişime geçin, mesleki derneklere katılın.
    • Türk İşverenler: ABD’deki Türk restoranları, firmaları ve ticaret odalarıyla iletişime geçin.

    2. İşverenin İşe Alım Süreci

    • İşveren, pozisyonun niteliklerini belirler, ABD vatandaşı bulunamazsa DOL’a belgeler sunar.
    • PERM Sertifikasyonu için ilanlar yayınlanır, uygun aday yoksa yabancı çalışan talebi yapılır.

    3. İşyeri Sponsorluğu Başvurusu

    • I-140 Başvurusu: İşveren, USCIS’e çalışanın uygunluğunu ve mali yeterliliğini gösterir.
    • Gerekli Belgeler: Pozisyon bilgileri, çalışan diplomaları, işverenin mali raporları.

    4. I-485 Statü Değişikliği & Konsolosluk İşlemleri

    • ABD İçinde Başvuru: PERM ve I-140 onaylandıktan sonra I-485 formu doldurulur, biyometri randevusu ve mülakat süreci tamamlanır.
    • Türkiye’den Başvuru: I-140 onayı sonrası Ulusal Vize Merkezi’nden çağrı beklenir, DS-260 formu doldurulur ve ABD Konsolosluğu’nda mülakat yapılır.

    İş Yeri Sponsorluğu ile Green Card Başvurusu İçin Gerekli Belgeler

    İşverenden İstenen Belgeler

    PERM Başvurusu İçin:

    • İş tanımı (görevler, eğitim ve deneyim gereklilikleri)
    • İş ilanı kanıtları (yayınlanan ilanlar, işe alım raporları)
    • Maaş uygunluk belgesi (prevailing wage determination)

    I-140 Başvurusu İçin:

    • Mali belgeler:
      • Vergi beyannameleri
      • Gelir tabloları & bilanço
      • Banka hesap bilgileri
    • İş teklif mektubu (pozisyon ve maaş detayları)
    • Şirketin yasal belgeleri (kuruluş belgeleri, lisanslar)

    Çalışandan İstenen Belgeler

    Kimlik ve Seyahat Belgeleri:

    • Geçerli pasaport (+ varsa eski pasaportlar)
    • Doğum belgesi (nüfus kayıt örneği)

    Eğitim & Mesleki Belgeler:

    • Diploma ve yeterlilik belgeleri (İngilizce çeviri ile)
    • Gerekli sertifikalar (mesleğe göre)

    İş Deneyimi & Referanslar:

    • Önceki işlerden alınan iş deneyimi belgeleri
    • İşverenlerden alınmış referans mektupları (pozisyon, görevler, çalışma süresi)

    Sağlık & Ek Belgeler:

    • I-693 sağlık muayenesi raporu
    • Dil yeterlilik belgesi (gerekliyse TOEFL/IELTS)

    Belgelerle İlgili Dikkat Edilmesi Gerekenler

    • Eksiksiz ve doğru bilgi içermeli
    • İngilizce çeviri & noter onayı gerekli
    • Orijinaller saklanmalı, başvuruya kopyalar eklenmeli
    • Güncelliği kontrol edilmeli (pasaport süresi vb.)

    💡 Profesyonel bir göçmenlik avukatıyla çalışmak sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlar.

    Avukat Yardımı Alma Gerekliliği

    • Belgelerin Doğru Hazırlanması: Eksiksiz ve hatasız bir başvuru için destek sağlar.
    • Yasal Rehberlik: Karmaşık göçmenlik yasalarına uygun strateji belirlenmesine yardımcı olur.
    • Süreç Takibi ve İletişim: USCIS ile işveren arasındaki koordinasyonu sağlar.
    • Hataların Önlenmesi: Küçük hataların başvuruyu riske atmasını engeller.

    İş yeri sponsorluğu ile Green Card süreci dikkatli yönetildiğinde başarıyla tamamlanır. Sürecin her aşamasında belgelerin eksiksiz olmasına ve prosedürlere uygun hareket etmeye özen gösterin. Eğer zorlandığınız noktalar olursa, profesyonel destek almaktan çekinmeyin.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Amerika’da Hayat: Gelir ve Giderler

    Amerika’da Hayat: Gelir ve Giderler

    ABD coğrafi olarak büyük bir ülke olduğu için yaşam maliyetleri bölgeler ve eyaletler arasında farklılık gösterebiliyor. Yani “Amerika’da hayat ucuz mu pahalı mı?” sorusunun cevabı tamamen nerede yaşadığınıza göre değişebilir.

    Bu yazımızda Amerika’da hayat için bölgesel farklılıkları, asgari ücretleri ve uygun bütçe ile yaşamın nasıl olabileceğini ele alıyoruz. Hadi detaylarla beraber incelemeye başlayalım.

    Temel Harcama Kalemleri

    En temel yaşam maliyetlerinin Amerika’daki karşılıklarını inceleyelim öncelikle. Bu sayede Amerika’da hayat koşullarının maliyetleri hakkında daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.

    1. Barınma Maliyetleri

    • Konut ve Kira: Amerika’da konut giderleri genellikle Amerika’da hayat maliyetinin en büyük payını oluşturuyor.
      • Büyük Şehirler (NYC, San Francisco, LA): 1 yatak odalı daire kirası 2.500 – 4.000 USD/Aylık
        • Merkeze yakın ve popüler semtlerde bu tutar 4.500 USD’yi bile aşabiliyor.
      • Daha Uygun Bölgeler (Texas, Florida): 1 yatak odalı daire kirası 1.200 – 2.000 USD/Aylık
    • Satın Alımlar:
      • Kaliforniya / New York: Ortalama ev fiyatları 700.000 – 800.000 USD bandındadır. Ancak popüler bölgelerde 1 milyon USD’nin üzerine çıkabiliyor.
      • Güney Eyaletleri: 250.000 – 350.000 USD’ye ev bulabilmek mümkündür.

    Kırsal veya küçük şehirlerde konut maliyetleri metropollerin neredeyse yarısı kadar olabilir. Ayrıca ABD’de sunulan belirli programlar aracılığı ile konut giderlerini de azaltabiliyorsunuz.

    2. Beslenme Maliyetleri

    • 4 Kişilik Bir Aile için Harcamalar:
      • Market Harcamaları: 500- 900 USD/ Aylık
      • Dışarıda Yemek: Fast Food Restoranlarında 8-12 USD, Lüks Restoranlarda 18-35 USD.
    • Bekar veya Öğrenciler için Harcamalar:
      • Market Harcamaları: 200 – 400 USD/Aylık
      • Kampüste yemek planları ile giderler daha düşük hale getirilebiliyor.
    • Tasarruf:
      • Büyük zincir marketler (Walmart, Costco vb.) ve indirim kuponları ile maliyetler düşürülebilir.
      • Çiftçi pazarlarından alışveriş yapmak da tasarruf etmenize yardımcı olacaktır.

    3. Ulaşım Maliyetleri

    • Toplu Taşıma
      • New York City’de metro bileti 2.75 USD/tek yön, aylık sınırsız kart ~130 USD.
      • Chicago, Boston gibi şehirlerde aylık 100 – 150 USD aralığında.
    • Özel Araç
      • Benzin: Galon başına 3.00 – 5.50 USD (eyalete göre değişir).
      • Araç sigortası: Yıllık 1.200 – 2.500 USD.
      • Bakım-onarım: Yılda 500 – 1.000 USD civarı.

    Not: Araç kiralama veya ortak araç kullanımı (carpool) tercih edilirse ulaşım giderleri paylaşılarak azaltılabilir.

    4. Sağlık Maliyetleri

    Amerika’da sağlık hizmetleri pahalı olduğu için özel sağlık sigortası kritik öneme sahiptir.

    • İşveren Destekli Sigorta
      • Aylık 200 – 300 USD bireysel pay, aile paketinde 600 – 1.200 USD.
    • Kişisel Sigorta
      • Aylık 400 – 700 USD arası değişebilir.
    • Doktor Ziyareti
      • Sigortasız 150 – 300 USD arası.
      • Acil servis binlerce doları bulabilir.

    Ayrıca düşük gelirli bireyler için Medicaid, çocuklar için CHIP ve ücretsiz klinik seçenekleri mevcuttur.

    5. Eğitim Maliyetleri

    • Kamu Okulları: Ücretsiz, ancak ek masraflar söz konusu (servis, kırtasiye vb.).
    • Özel Okullar: Yıllık 12.000 – 40.000 USD.
    • Üniversite
      • Eyalet üniversitelerinde (in-state tuition) yıllık 10.000 – 15.000 USD; out-of-state 20.000 – 30.000 USD.
      • Özel üniversitelerde 40.000 – 60.000+ USD’ye kadar çıkabiliyor.
    • Kreş / Çocuk Bakımı: Aylık 700 – 2.000 USD.

    6. Giyinme Maliyetleri

    • Outlet / İndirim Mağazaları: Uygun fiyatlı ürünler.
    • Lüks Markalar: Binlerce dolara ulaşabiliyor.
    • Kişisel Bakım (kuaför, güzellik, elektronik): Aylık 100 – 300 USD (tamamen tercihe bağlı).

    Bölgesel Farklılıklar

    Aslında buradaki farklılık ülkemizdekine oldukça benzerdir. Yalnızca Türkiye’den daha farklı olarak Amerika daha büyük bir ülke olduğu için büyük şehir olarak düşünebileceğiniz yerler daha fazladır. Aynı zamanda bazı şehirler gerçekten fazla lüks kaçabiliyor.

    • Yüksek kira, yüksek ulaşım maliyetleri, yüksek vergi oranlarını büyük şehirlerde görebiliyoruz. Özellikle her eyaletin idari yönetiminin kendine ait olması da burada birçok farklılığı beraberinde getiriyor.
    • Orta veya küçük şehirlerde maliyetlerin daha düşük olduğunu görüyoruz. Ancak burada da iş fırsatları ve maaşlar da daha düşük olabiliyor.

    Örneğin, New York gibi bir metropolde yıllık 80.000 – 100.000 USD gibi bir kazanç normal olarak tanımlanabiliyor. Fakat bu sayılar Arkansas gibi eyaletlerde 50.000 – 60.000 USD ile orta düzeyde yaşamak mümkündür.

    Amerika’da Diğer Harcamalar

    • Elektrik: Orta büyüklükteki bir evde aylık 120- 300 USD kadar bir elektrik faturası geliyor.
    • Isınma: Kışın aylık 70- 200 USD ısınmak için doğalgaz faturası ile karşılaşılabilir. Ancak daha soğuk eyaletlerde bu faturalar 300 USD’ye kadar yükselebiliyor.
    • Su: Aile için aylık 50 -100 USD’ye yakın su faturaları gelebiliyor.

    Asgari Ücret

    Federal Asgari Ücret saatlik olarak 7.25 USD’dir. Ancak bu ücret eyaletten eyalete farklılık gösterebiliyor. Ayrıca bu ücret 2009’dan beri değişmemiştir.

    Yani Türkiye’deki gibi bir enflasyon bulunmadığından dolayı asgari ücret bizdeki gibi sürekli değişen bir tutar değildir. Aslında bu durum ekonominin yerinde ve Amerika’da hayat seviyesinin kaliteli olduğunu gösteriyor.

    Ancak Amerika’da da asgari ücret düşük gelir getirdiğinden dolayı bazı kişiler yaşamakta zorluk çekebiliyor. Böyle durumlarda ek işlerde çalışabilirken aynı zamanda devlet yardımlarına da başvuruda bulunulabiliyor.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Soru 1: Amerika’da aylık ortalama ne kadar harcamayla yaşamak mümkün?

    Bekar bir kişi, uygun bir şehirde ve paylaşmalı konutta 1.500 – 2.000 USD civarıyla temel masraflarını karşılayabiliyor. Aileler için 3.000 – 4.000 USD düzeyi ortalama bir yaşam sunabilir, ancak şehir, yaşam tarzı ve gelir düzeyine göre rakamlar artabilir.

    Soru 2: Asgari ücretle büyük şehirde yaşamak mümkün mü?

    Kaliforniya veya New York gibi eyaletlerde saatlik 14 – 15 USD olsa bile, kira ve ulaşım maliyetleri yüksek olduğundan tek başına asgari ücretle yaşamak zordur. Genellikle oda kiralama, ek iş veya devlet yardımı ihtiyacı doğabiliyor.

    Soru 3: Sağlık giderlerini nasıl karşılayabilirim?

    En pratik yol, işveren destekli özel sağlık sigortası almaktır. Düşük gelir durumunda Medicaid’den yararlanılabiliyor. Sigortasız doktor veya hastane masrafları oldukça yüksektir.

    Soru 4: Üniversite eğitimi gerçekten çok pahalı mı?

    Devlet üniversitelerinin in-state öğrenim ücretleri daha makulken, out-of-state ve özel üniversiteler oldukça pahalı olabiliyor. Burs, öğrenci kredisi ve work-study gibi imkanlar değerlendirilebiliyor.

    Soru 5: ABD’de hangi eyaletlerde vergiler daha düşük?

    Florida, Texas, Nevada gibi bazı eyaletlerde eyalet gelir vergisi yoktur. Satış vergileri ve emlak vergileri ise eyaletten eyalete farklılık gösterir. Bu durumu gelir düzeyinize göre değerlendirmek önemlidir.

    Amerika’da hayat yaşayacağınız bölgeye göre değişiklik gösterebiliyor. Bu sebeple de Amerika’da yaşam maliyetini tek bir rakama indirgemek mümkün değildir. Ancak doğru bir planlama ve bilinçli tercihler ile herkes kendi gelirine göre bir hayat kurabiliyor.

    Yazan: Av. Asım Kılınç