Kategori: Amerika’da Yaşam

Amerika’da Yaşam konusu ile ilişkili olabilecek tüm konuları detaylı bir şekilde burada inceliyoruz. Sosyal hayattan iş süreçlerine, vize süresinden diğer tüm hukuksal süreçlere avukat ekibimizle dahil olabilirsiniz. Amerika Vizeleri avukatları, sıfırdan Amerika’da yaşamaya başlayacak olanlar için tüm evrak işlemlerinde yanınızda oluyor.

  • Çalışma İzni OPT: ABD’de Eğitim Sonrası Çalışma İmkanları

    Çalışma İzni OPT: ABD’de Eğitim Sonrası Çalışma İmkanları

    Amerika Birleşik Devletleri’ne eğitim için gelen uluslararası öğrenciler için, Çalışma izni OPT (Optional Practical Training) programı, kariyer yolculuklarına başlamak için önemli bir fırsattır. Ancak, OPT süreci sadece Amerika’da çalışma izni elde etmekle kalmaz; aynı zamanda kalıcı oturma izni olan Green Card’a geçiş için de bir basamaktır. Bu blogda, OPT’nin nasıl başlayıp devam ettiğini, H-1B vizesine geçişi ve nihayetinde Green Card’a nasıl adım atılacağını detaylı bir şekilde ele alacağız.

    OPT’nin Tanımı ve Amacı

    OPT (Optional Practical Training), ABD’de F-1 vizesiyle eğitim gören uluslararası öğrencilere, eğitim aldıkları alanda pratik deneyim kazanma fırsatı sunan bir çalışma iznidir. Bu izin, öğrencilerin teorik bilgilerini iş ortamında uygulamalarına, kariyerlerine katkı sağlamalarına ve Amerikan iş dünyasını tanımalarına yardımcı olur. OPT, öğrencilerin hem eğitim sürecinde hem de mezuniyet sonrasında güçlü bir kariyer başlangıcı yapmalarına olanak tanır ve uzun vadeli hedefler için stratejik bir adım olarak önem taşır, özellikle Green Card gibi kalıcı göçmenlik hedefleri olanlar için fırsat yaratır.

    Hangi Vize Türündeki Öğrenciler Yararlanabilir?

    OPT, yalnızca F-1 Öğrenci Vizesi ile Amerika’da eğitim gören uluslararası öğrenciler için geçerlidir. Bu vize, Amerika’da tam zamanlı olarak bir üniversitede, dil okulunda ya da meslek okulunda okuyan uluslararası öğrencilere verilmektedir.

    Eğer F-1 vizesine sahipseniz ve Amerika’da akredite bir okuldan diploma programına kayıtlıysanız, OPT’ye başvurma hakkınız bulunmaktadır. Ancak OPT’ye uygun olmak için belirli koşulları sağlamanız gerekir:

    • Eğitim aldığınız alanın meslek odaklı veya akademik bir program olması gereklidir.
    • Tam zamanlı bir öğrenci olarak en az bir yıl eğitim görmüş olmanız gerekir.
    • Eğitim aldığınız bölümün OPT kapsamında olması gerekir, yani çalışma izni alacağınız iş alanının eğitim alanınızla doğrudan ilişkili olması şarttır.

    OPT ile Green Card Arasında Nasıl Bir İlişki Var?

    Çalışma izni OPT, doğrudan Green Card başvurusuna olanak sağlamasa da, bu hedefe dolaylı olarak yaklaşmanıza yardımcı olur. OPT sürecinde, işveren sponsorlukları, deneyim kazanımı ve profesyonel ağ kurma gibi faktörler, Green Card başvurusu için temel oluşturur.

    • İşveren Sponsorlukları: OPT sırasında bir işveren, sizin performansınızdan memnun kalırsa, H-1B vizesine başvurabilir, bu da Green Card’a geçiş sürecinde önemli bir adımdır.
    • Deneyim Kazanımı: OPT, iş dünyasında deneyim kazanmanızı sağlar ve Green Card başvurusunda önemli bir kriter olan mesleki deneyimi artırır.
    • EB-2 ve EB-3 Kategorileri: OPT ile kazandığınız deneyim, EB-2 (üst düzey meslek sahipleri) veya EB-3 (nitelikli işçiler) göçmen vizesine başvurmayı kolaylaştırabilmektedir.
    • Network Oluşturma: OPT sırasında kurduğunuz profesyonel ağ, uzun vadeli iş fırsatları ve Green Card başvurusu için işveren sponsorluklarını artırabilmektedir.

    Sonuç olarak, OPT, kısa vadeli bir izin gibi görünse de, doğru adımlar atıldığında Green Card hedefinize ulaşmada önemli bir rol oynar.

    OPT Türleri

    OPT, üç ana başlık altında incelenebilir: Pre-Completion OPT, Post-Completion OPT ve STEM OPT Uzatma. Ayrıca, OPT ile sıkça karıştırılan Curricular Practical Training (CPT) hakkında bilgi sahibi olmak da önemlidir. İşte bu türleri karşılaştıran bir tablo:

    KonuCPT (Curricular Practical Training)Pre-Completion OPTPost-Completion OPTSTEM OPT Uzatma
    AmaçEğitim müfredatının parçası olarak iş deneyimiMezuniyet öncesi iş deneyimiMezuniyet sonrası tam zamanlı iş deneyimiSTEM mezunları için Post-Completion OPT’ye ek 24 ay uzatma
    ZamanlamaSadece eğitim sırasında kullanılabilirEğitim sırasında kullanılabilirMezuniyet sonrası kullanılabilirMezuniyet sonrası, Post-Completion OPT süresi uzatılabilir
    SüreKısa süreli, genellikle 1 dönemEn fazla 12 ay, ancak süresi Post-Completion OPT’den düşer12 ay, STEM mezunları için 24 ay uzatma mümkündürToplamda 36 ay (12 ay OPT + 24 ay STEM OPT)
    Çalışma SaatiHaftada 20 saat yarı zamanlı, tam zamanlı CPT OPT süresini etkilerHaftada 20 saat yarı zamanlıHaftada 40 saat tam zamanlıHaftada 40 saat tam zamanlı
    İşveren Onayıİşveren ve okul onayı gerektirirİşveren onayı gerekmezİşveren onayı gerekmezİşveren E-Verify sistemine kayıtlı olmalı, onay gerekli
    Başvuru KoşuluEğitim programı gerekliliğiEğitim süresi sonunda başvuru yapılırMezuniyet sonrası başvuru yapılırSTEM alanında mezuniyet ve uygun işverenle başvuru yapılır
    AvantajlarMezuniyet öncesi profesyonel deneyim kazanımıMezuniyet sonrası iş bulma sürecini kolaylaştırırTam zamanlı çalışma fırsatı, Green Card için fırsatUzun süreli çalışma fırsatı, H-1B vizesi için avantaj sağlar

    OPT’ye Başvurabilecek Kişiler Kimlerdir?

    • F-1 Öğrenci Vizesi sahibi uluslararası öğrenciler başvurabilir.
    • Tam Zamanlı Öğrenci Statüsü: En az bir yıl (iki dönem) tam zamanlı eğitim almış olmalı.
    • Eğitim Alanı ile İlgili İş: Çalışılacak iş, eğitim alınan alanla doğrudan ilişkili olmalı.
    • Başka Çalışma İzni Kullanılmamış Olmalı: 12 aydan fazla tam zamanlı CPT kullanılmışsa, OPT başvurusu yapılamaz.

    Akademik Gereklilikler

    • Akredite Eğitim Kurumu: Okulun ABD hükümeti tarafından akredite edilmiş olması gereklidir.
    • Akademik Başarı: İyi akademik durum, okuldan atılmama.
    • Tamamlanmış ya da Devam Eden Program: Pre-Completion OPT için kayıtlı, Post-Completion OPT için mezuniyet gereklidir.
    • Eğitim Alanı ve Çalışma İlişkisi: Çalışılacak iş, üniversitedeki bölüme uygun olmalı.

    Üniversite ve Bölüm Onayı

    • I-20 Formu: Okuldan DSO onayı alınmalı, I-20 formunda OPT önerisi yer almalı.
    • Eğitim Alanının Doğrulanması: Bölüm, işin eğitim alanı ile uyumlu olduğunu doğrulamalıdır.
    • DSO’dan OPT Tavsiyesi: DSO, başvuruyu değerlendirir ve rehberlik eder.

    Daha Önce OPT Kullanılmışsa Uygunluk Durumu

    • Aynı Eğitim Seviyesi: Aynı seviyede (örneğin, lisans) OPT daha önce kullanıldıysa, tekrar başvuru yapılamaz.
    • Daha Yüksek Eğitim Seviyesi: Yeni bir eğitim seviyesinde (yüksek lisans, doktora) OPT başvurusu yapılabilmektedir.
    • STEM OPT Uzatması: STEM alanında daha önce uzatma kullanılmadıysa, bu hak devam eder.

    OPT’ye Başvuru Süreci

    OPT’ye başvuru süreci, detaylı bir planlama ve belgelerin doğru bir şekilde hazırlanmasını gerektirir. Bu aşamaları dikkatlice takip ederek başvurunuzu sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Gelin, gerekli belgelerden başvuru adımlarına kadar tüm detayları birlikte inceleyelim.

    Gerekli Belgeler

    • Pasaport ve F-1 Vizesi: Geçerli pasaport ve F-1 öğrenci vizesi gereklidir.
    • I-20 Formu: Okuldan güncellenmiş I-20 belgesi alınmalı, OPT önerisi eklenmiş olmalıdır.
    • Form DS-160: F-1 vizesi için önceki başvuru formu, gerekirse kullanılabilirsiniz.
    • Fotoğraflar: USCIS standartlarına uygun, son 6 ay içinde çekilmiş 2 biyometrik fotoğraf.
    • Diploma ve Diğer Belgeler: Mezuniyet sonrası OPT için diploma veya geçici mezuniyet belgesi, gerekirse transkriptler.

    Adım Adım Başvuru Süreci

    • I-20 Belgesi Üzerinden OPT Önerisinin Alınması: Uluslararası Öğrenci Danışmanınız (DSO) ile iletişime geçilmeli ve I-20 formuna OPT önerisi ekletilmelidir.
    • USCIS’e Başvurunun Gönderilmesi: Güncellenmiş I-20 belgesiyle USCIS’e başvuru yapılmalı, Form I-765 (Çalışma İzni Başvuru Formu) eklenmelidir.
    • Form I-765’in Doldurulması: Kişisel bilgiler, vize durumu ve çalışma tarihleri doğru şekilde girilmelidir.
    • EAD Kartının Beklenmesi: USCIS onayından sonra EAD kartı gönderilecek ve kart alınmadan işe başlanmamalıdır.

    Ortalama İşlem Süresi ve Başvurunun Ne Zaman Yapılması Gerektiği

    • Ortalama İşlem Süresi: 2 ila 5 ay, USCIS iş yüküne bağlı olarak değişebilmektedir.
    • Başvuru Zamanı: OPT başvurusu, mezuniyet öncesi 90 gün, sonrası ise 60 gün içinde yapılmalıdır. Başvuru tarihlerinin kaçırılması OPT hakkının kaybedilmesine yol açar.

    OPT İle Çalışma ve İş Bulma

    OPT, sadece bir çalışma izni değildir; aynı zamanda kariyerinizi başlatmak ve geleceğinizi şekillendirmek için önemli bir fırsattır. Ancak bu süreci verimli bir şekilde değerlendirmek için çalışabileceğiniz sektörleri doğru anlamalı, yasal kurallara uymalı ve iş bulmak için etkili yöntemler kullanmalısınız.

    Çalışılabilecek Sektörler ve İş Türleri

    OPT, eğitiminizle doğrudan bağlantılı işlerde çalışmanıza olanak tanır. İşte bazı örnekler:

    • Bilgisayar Bilimleri Mezunları: Yazılım geliştirme, veri analitiği, yapay zeka.
    • Mühendislik Mezunları: Araştırma-geliştirme, üretim mühendisliği, proje yönetimi.
    • Biyoloji veya Tıp Mezunları: Araştırma laboratuvarları, biyoteknoloji, klinik araştırmalar.
    • İşletme Mezunları: Pazarlama analizi, finansal danışmanlık, insan kaynakları.
    • Tam Zamanlı/Yarı Zamanlı İşler: Mezuniyet sonrası tam zamanlı, mezuniyet öncesi yarı zamanlı işler.

    OPT Sırasında Çalışırken Uyulması Gereken Kurallar

    • İşsizlik Süresi: 90 gün işsizlik hakkınız var. Bu süreyi aşarsanız statünüz riske girer.
    • Çalışma Alanı ve Eğitim Uyumu: Çalıştığınız iş eğitiminizle doğrudan ilişkili olmalıdır.
    • Tam Zamanlı/Çalışma Saatleri: Mezuniyet sonrası tam zamanlı, öncesinde haftada 20 saatlik çalışma sınırı.
    • I-20 ve SEVIS Güncellemeleri: İşveren bilgileri SEVIS sistemine kaydedilmelidir.

    İş Bulmak İçin Stratejiler ve İpuçları

    1. Networking: Üniversite etkinlikleri, kariyer fuarları ve Türk topluluklarıyla profesyonel ağ kurun.
    2. LinkedIn ve Kariyer Merkezlerinden Yararlanma: LinkedIn profilinizi güncel tutun, üniversitenizin kariyer merkezi ile iş arama stratejileri geliştirin.
    3. İşverenlerin OPT’den H-1B Vizesine Geçişi Destekleme Süreçleri: İşvereniniz, H-1B vizesi için sponsor olabilmektedir. H-1B sürecine geçişte OPT süresi uzatılabilirsiniz. (Cap-Gap Extension).

    Bu süreçte dikkat etmeniz gereken kurallara ve stratejilere uyarak kariyerinizi sağlam temellere oturtabilirsiniz.

    OPT Süresinin Takibi ve Yenileme Seçenekleri

    OPT sürecinizdeki zaman yönetimi, statünüzü korumanız ve gelecekteki göçmenlik hedeflerinize ulaşmanız açısından hayati önem taşır. Bu bölümde OPT’nin geçerlilik süresini, STEM OPT uzatması için yapılması gerekenleri ve OPT’nin bitimine yakın değerlendirebileceğiniz seçenekleri detaylı bir şekilde ele alacağız.

    OPT Süresinin Geçerliliği

    • Standart OPT Süresi: 12 ay boyunca geçerlidir. Pre-Completion (mezuniyet öncesi) ve Post-Completion (mezuniyet sonrası) olarak ikiye ayrılmaktadır. Pre-Completion OPT kullanırsanız, süreniz bu toplamdan düşülmektedir.
    • STEM OPT Uzatması: STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarında eğitim aldıysanız, 12 aylık OPT’ye ek olarak 24 ay daha uzatma hakkınız vardır. Böylece toplam süreniz 36 aya kadar çıkar.

    STEM OPT Uzatması İçin Gerekenler

    • Uygunluk:
      • STEM alanında bir diploma almış olmalısınız.
      • Çalışacağınız işveren, E-Verify sistemine kayıtlı olmalıdır.
      • İşiniz eğitiminizle doğrudan ilişkili olmalıdır.
    • Başvuru Süreci:
      • I-20 belgenizi güncelleyin.
      • Form I-765’i doldurarak başvurunuzu yapın.
      • Gerekli belgeler: I-20, EAD kartı kopyası, diploma/transkript, işveren bilgileri.
    • Başvuru Zamanlaması: Başvurunuzu mevcut OPT izninizin bitiminden 90 gün önce yapabilirsiniz.

    OPT Süresi Bitmeden Green Card veya H-1B Vizesine Geçiş

    • Green Card Başvurusu: İşvereniniz, EB-2 veya EB-3 kategorilerinden Green Card başvurusu yapabilirsiniz. İşinizin nitelikli bir pozisyon olması gerekir.
    • H-1B Vizesine Geçiş: H-1B başvurusu yapabilirsiniz. Eğer başvuru yapıldıysa ve OPT süreniz bitmek üzereyse, Cap-Gap Extension adı verilen bir uzatma hakkınız olabilmektedir.

    OPT ve Green Card Sürecine Geçiş

    OPT’den H-1B’ye Geçiş

    H-1B, Amerika’da uzmanlık gerektiren pozisyonlarda çalışmak isteyen kişilere verilen bir çalışma vizesidir. OPT süreniz bitmeden H-1B vizesine geçiş yaparak Amerika’da yasal çalışma statünüzü sürdürebilirsiniz.

    • H-1B ile İlişkisi:
      • OPT sırasında işvereniniz, sizin için H-1B başvurusu yapabilmektedir.
      • H-1B başvurusu, OPT izniniz sona ermeden yapılmalıdır.
    • H-1B Başvuru Süreci:
      • İşveren Sponsorluğu: Başvuru için bir işverenin sizi sponsor etmesi gereklidir.
      • LCA Onayı: İşveren, Çalışma Bakanlığı’ndan LCA (Labor Condition Application) belgesi almalıdır.
      • Başvuru: İşvereniniz, USCIS’e Form I-129 ile başvurur.
      • Kotaya Dikkat: H-1B vizesi yıllık bir kotaya tabidir, genellikle Nisan ayında başvurular alınır.
      • Cap-Gap Extension: H-1B başvurusu yapılmışsa, OPT süreniz H-1B başlama tarihine kadar uzatılabilmektedir.

    Çalışma İznini Uzatmak için H-1B Başvurusunun Detayları:

    • İşverenin, başvuru için gerekli belgeleri hazırlaması ve başvuru ücretlerini ödemesi gerekmektedir.
    • Başvuru Süresi: H-1B başvuruları genellikle 3-6 ay sürer. Premium işlemle hızlandırılabilmektedir.
    • Vize Süresi: H-1B vizesi genellikle 3 yıl geçerli olup, toplamda 6 yıla kadar uzatılabilirsiniz.

    H-1B’den Green Card’a Adım Adım Geçiş:

    • PERM Süreci: İşveren, çalışma bakanlığına başvuru yaparak, pozisyon için Amerikalı işçi bulunamadığını kanıtlar.
    • I-140 Göçmenlik Başvurusu: PERM onaylandıktan sonra işveren, Form I-140 başvurusu yapar.
    • Adjustment of Status (I-485): I-140 onaylandıktan sonra, statü değişikliği başvurusu yapılır ve Green Card elde edilir.

    EB-2 ve EB-3 Gibi Göçmenlik Başvuruları İçin OPT’nin Avantajları:

    • Mesleki Deneyim Kazanımı: OPT sırasında edindiğiniz deneyim, EB-2 ve EB-3 kategorilerindeki nitelik gereksinimlerini karşılamaya yardımcı olur.
    • İşverenle Güçlü İlişki: OPT süresince çalıştığınız işveren, Green Card başvurusu için size sponsor olabilmektedir.
    • STEM OPT’nin Avantajları: STEM alanındaki mezunlar, daha uzun süre çalışma izni kazanarak işverenleriyle güçlü bir ilişki kurma fırsatına sahiptir.
    • Uzmanlık Gerektiren Alanlarda Çalışma: STEM ve diğer uzmanlık gerektiren alanlardaki başvurular EB-2 kategorisinde daha avantajlıdır.

    Çalışma izni OPT süreci, Amerika’da kariyerinize başlamak için mükemmel bir fırsat sunar, ancak sadece geçici bir çözüm değil, gelecekteki kalıcı başarılar için de temel oluşturur. H-1B vizesine geçiş yaparak yasal çalışma statünüzü sürdürebilir, sonunda Green Card başvurusu yaparak Amerika’da kalıcı oturma iznine sahip olabilirsiniz.

    Bu yolculuk, dikkatli bir planlama ve doğru adımlar atılmasını gerektirir. OPT sürecini en verimli şekilde kullanmak, kariyerinizin geleceği için kritik öneme sahiptir. Unutmayın, her adımda doğru bilgilere sahip olmak ve profesyonel destek almak süreci daha kolay hale getirecektir.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • ABD Seyahati İçin Sağlık Sigortası: Seyahatinizin Güvencesi

    ABD Seyahati İçin Sağlık Sigortası: Seyahatinizin Güvencesi

    ABD’ye seyahat etmek, keşfedilecek yeni yerler ve unutulmaz deneyimler sunarken, sağlık sigortası gibi önemli bir hazırlığı da gerektirir. ABD seyahati için sağlık sigortası almak, sadece güvenliğiniz için değil aynı zamanda olası sağlık masraflarının altından kalkabilmek için de kritik bir adım olacaktır. Bu yazıd, ABD’ye seyahat ederken sağlık sigortasının önemini, hangi durumlarda devreye girdiğini ve sigorta seçiminizde dikkat etmeniz gerekenleri ele alacağız.

    Neden ABD Seyahati İçin Sağlık Sigortası Şart?

    ABD’ye seyahat etmek istiyorsanız, sağlık sigortası yaptırmak son derece önemlidir. ABD’nin sağlık sistemi oldukça pahalıdır ve sigortasız bir kişi için beklenmedik sağlık sorunları büyük maliyetlere yol açabilir. İşte, sağlık sigortasının neden bu kadar kritik olduğunu anlatan detaylar:

    ABD Sağlık Sisteminin Yüksek Maliyeti

    ABD’de sağlık hizmetleri, dünya genelinde en pahalı olanlar arasında yer almaktadır. Örneğin, acil servis ziyareti için ortalama maliyet 1.000 ila 3.000 dolar arasında değişebilir. Basit bir kırık tedavisi bile birkaç bin dolara ulaşabilir. Daha ciddi durumlarda, örneğin ameliyat gibi işlemler, on binlerce doları bulabilir. Sigortasız bir kişi, tüm bu yüksek masrafları doğrudan ödemek zorunda kalır.

    Sigortasız Ziyaretçiler İçin Sağlık Riski

    ABD’ye sigortasız seyahat etmek, ciddi finansal riskler doğurur. Sağlık sigortası olmadan, acil bir durum yaşadığınızda hastaneler sizden ödeme garantisi isteyebilir ve yüksek sağlık masraflarını ödemek zorunda kalabilirsiniz. Ayrıca, tedavi sonrası ödenmeyen faturalar yasal sorunlara yol açabilir ve ABD’ye tekrar giriş yapmanızı engelleyebilir.

    ABD Ziyaretçi Vizelerinde Sağlık Sigortası Zorunlu mu?

    ABD’ye ziyaretçi vizesiyle (B1/B2) seyahat etmeyi planlayanlar için en sık sorulan sorulardan biri, sağlık sigortasının zorunlu olup olmadığıdır.

    Sağlık Sigortasının B1/B2 Vizesi Başvuru Sürecinde Zorunluluk Durumu

    B1/B2 ziyaretçi vizesine başvururken sağlık sigortası yaptırmak yasal olarak zorunlu değildir. Yani ABD vizesi almak için sigorta poliçesi sunmanız gerekmez. Ancak bu, sağlık sigortasının gereksiz olduğu anlamına gelmez. ABD Konsolosluğu veya Büyükelçiliği, sağlık sigortasına sahip olmanın akıllıca bir karar olduğunu her fırsatta vurgulamaktadır.

    ABD’ye giriş yaptıktan sonra, sigortasız bir şekilde sağlık hizmeti almanın ne kadar zor ve maliyetli olduğunu göz önünde bulundurmanız gerekir. Vize memurları, mülakat sırasında size sağlıkla ilgili bir acil durumda nasıl başa çıkmayı planladığınızı sorabilir. Bu durumda, bir sağlık sigortası yaptırmayı planladığınızı belirtmek, güvenilir bir izlenim yaratabilir.

    ABD Ziyaretçi Sigortası Türleri

    ABD’ye seyahat ederken, sağlık sigortası yaptırmak kritik bir adımdır. Hangi sigorta türünün size uygun olduğunu anlamak bazen zor olabilmektedir. İşte ABD’ye seyahat edenler için mevcut sigorta türleri:

    1. Kısa Süreli Seyahat Sigortası

    Kısa süreli seyahat sigortası, ABD’ye birkaç hafta ya da ay için gelenler için uygundur. Bu planlar, acil sağlık giderleri, hastane masrafları ve doktor ziyaretlerini kapsar. Ekonomik olup, kısa süreli ihtiyaçları karşılamak için idealdir. Ancak, kronik hastalıklar gibi önceden mevcut durumlar genellikle kapsam dışıdır.

    2. Uluslararası Seyahat Sigortası

    Türkiye’deki sigorta şirketlerinden alınan bu planlar, ABD’de geçerli olabilir ancak tüm sağlık hizmetlerini kapsamayabilir. Popüler sigorta sağlayıcıları arasında Allianz ve Axa Sigorta yer alır. Bu sigorta türü, genellikle ekonomik olsa da, ABD’deki yüksek sağlık masraflarını yeterince karşılamayabilir ve sigorta ağları sınırlı olabilir.

    3. ABD Bazlı Sigorta Planları

    ABD’de doğrudan alınan sigorta planları, geniş kapsam sunar ve çoğu hastane tarafından kabul edilmektedir. Bu planlar, acil sağlık giderlerinden hastane yatışlarına kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. Ancak, bu sigorta türü genellikle diğer seçeneklerden daha pahalıdır.

    Temel Kapsam Alanları

    Sağlık sigortası seçerken, planın hangi durumları kapsadığını kontrol etmek önemlidir.

    • Acil Durum Giderleri: Acil servis, ameliyatlar, yoğun bakım gibi hayati tehlike arz eden durumları kapsamalıdır. Ambulans gibi hizmetlerin de sigorta kapsamında olduğundan emin olun.
    • COVID-19 Tedavisi ve Testi: COVID-19 ile ilgili tedavi ve testlerin sigorta kapsamında olup olmadığını önceden öğrenin.
    • Ayakta Tedavi Masrafları: Doktor muayeneleri, reçeteli ilaçlar ve laboratuvar testleri gibi masraflar da sigorta kapsamında olmalıdır.

    Poliçe Limitleri ve Deductible (Muafiyet Tutarı)

    • Poliçe Limiti: Sigorta şirketinin ödeyeceği maksimum tutarı belirler. Yüksek limitler, büyük sağlık sorunlarına karşı daha fazla koruma sağlar.
    • Deductible: Sigorta kapsamına girmeden önce sizin ödeyeceğiniz tutardır. Yüksek deductible, primlerinizi düşürür, ancak küçük sağlık sorunlarında daha fazla ödeme yapmanız gerekebilmektedir.

    Ağ (Network) Sistemi

    • PPO Planları: Daha esnek olup, sigorta dışı doktorlar ve hastaneleri de kapsar, ancak masraflar daha yüksek olabilmektedir.
    • HMO Planları: Sadece anlaşmalı sağlık kuruluşlarıyla çalışır ve daha düşük maliyetli olabilir, ancak esneklik sunmaz.

    Önceden Mevcut Hastalıklar (Pre-existing Conditions)

    • Sigorta Kapsamı: Bazı sigorta planları, önceden mevcut hastalıkları kapsamaz. Ancak bazıları belirli bir bekleme süresinden sonra bu durumları kapsayabilmektedir.
    • Kronik Hastalıklar İçin Plan Seçimi: Kronik hastalığınız varsa, bu durumu kapsayan bir plan seçmeniz önemlidir.

    Sağlık sigortası seçerken bu noktaları dikkate alarak, seyahatiniz sırasında daha güvende olabilirsiniz

    ABD Sağlık Sigortası Satın Alma Rehberi

    ABD’ye seyahat ederken sağlık sigortası yaptırmak, bütçenizi ve sağlığınızı koruma altına almanın önemli bir yoludur. İşte Türkiye’den, online platformlardan ve ABD’den sağlık sigortası satın almanın yöntemleri:

    Türkiye’den Satın Alma

    Türkiye’deki sigorta şirketlerinden ABD’ye yönelik sağlık sigortası almak, dil avantajı ve hızlı işlem sağlasa da, ABD’deki sağlık hizmetlerinde geçerliliğini kontrol etmek önemlidir. Bu poliçeler acil sağlık hizmetleri, kaza durumları ve acil geri dönüşü kapsar. Ancak, ABD’deki yüksek masrafları karşılamada yeterli olmayabilir.

    Online Sigorta Platformları

    Online sigorta platformları, hızlı ve kolay sigorta satın alma imkanı sunar. Seven Corners, Atlas Travel ve IMG gibi popüler sağlayıcılar, seyahatiniz için uygun kapsamlı sigorta planları sunar. Sigorta satın almak için, seyahat süresi ve kişisel ihtiyaçlarınızı belirleyerek çeşitli planları karşılaştırabilirsiniz, fiyat ve kapsamı göz önünde bulundurarak karar verebilirsiniz.

    ABD’de Sigorta Satın Alma

    ABD’ye vardığınızda sigorta satın almak, genellikle daha geniş kapsam ve yüksek poliçe limitleri sunar. GeoBlue ve Insubuy gibi sağlayıcılar, geniş ağları ve yüksek kaliteli hizmetleriyle dikkat çeker. Ancak, ABD’ye varana kadar sigorta kapsamında bir boşluk olabilir ve fiyatlar genellikle daha yüksektir.

    Hangi yöntemi seçerseniz seçin, sigorta planının kapsamını ve poliçe şartlarını dikkatlice incelemek, seyahatiniz sırasında sağlık masraflarını kontrol altında tutmanıza yardımcı olacaktır.

    Sigorta Kullanımı: ABD’de Sağlık Hizmetleri

    ABD’ye seyahatinizde sağlık sigortanızı kullanırken atmanız gereken adımlar:

    Acil Durumda Ne Yapmalı?

    Acil bir durumla karşılaşırsanız, öncelikle acil servis veya acil bakım merkezi arasından seçim yapmalısınız. Sigorta poliçenizin kapsamını ve hangi hastanelerin sigortanızı kabul ettiğini önceden öğrenmek önemlidir. Kayıt sırasında sigorta bilgilerinizi sunarak tedavi sürecini başlatabilirsiniz. Bazı durumlarda tedavi masraflarını önceden ödemeniz gerekir, bu yüzden belgeleri saklamak önemlidir.

    Doktor Randevusu Alma

    ABD’de sigortanızın kapsamındaki doktorları seçmek önemlidir. Sigorta sağlayıcınızın web sitesinden veya müşteri hizmetlerinden anlaşmalı doktorları öğrenebilirsiniz. Ayrıca, Zocdoc ve Healthgrades gibi online platformlardan doktor randevusu alabilirsiniz. Fiziksel randevular dışında tele-sağlık hizmetlerinden de yararlanabilirsiniz.

    Masraf Geri Ödemesi (Reimbursement)

    Bazı durumlarda tedavi masraflarını önceden ödemeniz ve sonradan sigortanızdan geri ödeme talep etmeniz gerekebilmektedir. Masrafları ödedikten sonra faturaları ve ödeme kanıtlarını sigorta şirketinize iletmelisiniz. Geri ödeme sürecini hızlandırmak için belgeleri eksiksiz ve doğru bir şekilde sunmalısınız.

    ABD’de sağlık sigortanızı kullanmak, başlangıçta karmaşık gibi görünür ancak yukarıdaki adımları takip ederek bu süreci sorunsuz bir şekilde yönetebilirsiniz.

    Özetle:

    ABD seyahati için sağlık sigortası seçimi, seyahatinizin güvenliği açısından kritik bir rol oynar. Hangi sigorta sağlayıcısını seçeceğinizi belirlerken, ihtiyaçlarınızı ve bütçenizi dikkatlice değerlendirmeniz gerekir.

    Ayrıca sigorta planlarını karşılaştırmak ve maliyetlerinizi doğru bir şekilde hesaplamak için online araçlardan faydalanabilirsiniz. En önemlisi sadece maliyeti değil, kapsamı ve güvenilirliği de göz önünde bulundurmalısınız.  Bu süreçte destek almak için bizlere her zaman web sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • ABD’de Online Şirket Nasıl Kurabilirim?

    ABD’de Online Şirket Nasıl Kurabilirim?

    ABD, girişimciler için sunduğu fırsatlar ve geniş pazarla online şirket kurmak isteyenler için cazip bir seçenek. Ancak, bir şirket kurma süreci karmaşık olabilir. Bu yazıda, ABD’de online şirket kurmanın temel adımlarını detaylı bir şekilde ele alacağız.

    1. İş Modelinizi Belirleyin

    Online bir şirket kurmadan önce ne tür bir iş yapacağınıza karar vermelisiniz. Bu, e-ticaret, dijital hizmetler veya yazılım geliştirme gibi farklı alanlarda olabilir. İşinizin temelini oluşturacak bir iş modeli belirlemek, gelecekteki adımlarınızı netleştirmenize yardımcı olur.

    2. Şirket Türünü Seçin

    ABD’de online bir iş kurarken, işletmenizin yapısını belirlemek önemli bir adımdır. En yaygın seçenekler arasında Limited Liability Company (LLC) ve Corporation (C-Corp) bulunmaktadır. LLC, daha basit bir yapıya sahipken, Corporation yapısı genellikle daha büyük işletmeler için uygundur. Hangi yapının sizin işinize daha uygun olduğunu değerlendirmeniz gerekir.

    3. Eyalet Seçimi

    Amerika’da her eyaletin farklı vergi politikaları, iş kurma süreçleri ve ücretler vardır. Bu yüzden, online şirketinizi hangi eyalette kuracağınıza karar verirken, vergi avantajlarını, başlangıç maliyetlerini ve bürokratik süreçleri göz önünde bulundurmalısınız. Delaware, girişimciler için popüler bir eyalettir çünkü vergi oranları düşüktür ve bürokrasi daha azdır.

    4. Şirketinizi Tescil Ettirin ve EIN Alın

    Şirketinizi kurduktan sonra, resmi kaydınızı yaptırmanız gerekecek. Bunun için Federal Employer Identification Number (EIN) almanız gerekiyor. Bu numara, şirketinizin vergi yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için gereklidir. EIN almak oldukça basit bir işlemdir ve IRS’nin resmi web sitesi üzerinden başvurabilirsiniz.

    5. Online Mağazanızı Kurun

    Bir online iş kurmak için sağlam bir web sitesi şarttır. E-ticaret sitenizi oluşturabileceğiniz pek çok platform vardır. Shopify, WooCommerce (WordPress için) ve Wix gibi platformlar, kolayca çevrimiçi mağaza kurmanıza olanak sağlar. Web sitenizi kurarken, kullanıcı dostu ve güvenli bir deneyim sunduğunuzdan emin olun.

    6. Ödeme Sistemleri Kurun

    Müşterilerinizin ürün veya hizmetlerinizi kolayca satın alabilmesi için güvenli bir ödeme sistemi kurmanız gerekecek. PayPal, Stripe ve diğer ödeme yöntemleri en popüler seçeneklerdir. Bu sistemlerin güvenli olması, müşterilerinizin güvenini kazanmanızı sağlar.

    7. Vergi ve Yasal Yükümlülükler

    ABD’deki tüm şirketlerin, belirli vergi ödemelerini yapması zorunludur. Bu nedenle vergi yükümlülüklerinizi yerine getirmek için bir muhasebeci ile çalışmak veya vergi danışmanlığı almak oldukça faydalı olacaktır. Ayrıca, her eyaletin farklı yasal düzenlemeleri olabilir, bu yüzden yerel yasaları araştırmak önemlidir.

    8. Pazarlama ve Büyüme

    Şirketiniz kurulduktan sonra, işinizi tanıtmak ve büyütmek için pazarlama stratejileri oluşturmanız gerekir. Dijital pazarlama, sosyal medya reklamları ve SEO gibi yöntemlerle hedef kitlenize ulaşabilirsiniz. İşinizi büyütmek, sürekli olarak müşteri kazanmayı ve pazarlama taktiklerinizi güncellemeyi gerektirir.

    ABD’de online bir şirket kurmak, doğru planlama ve adımlar atıldığında oldukça kazançlı olabilir. İş modelinizi belirleyip şirket türünüzü seçtikten sonra, dikkatli bir şekilde yasal işlemleri yaparak ve sağlam bir çevrimiçi platform oluşturarak başarılı bir işletme kurabilirsiniz. Pazarlama ve vergi işlemlerini de ihmal etmeden, şirketinizi büyütebilir ve küresel pazarda yer edinebilirsiniz.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • Amerika’da E-Ticaret Rehberi

    Amerika’da E-Ticaret Rehberi

    E-ticaret, hızla büyüyen ve sürekli değişen bir sektör. Başarılı bir online mağaza kurmak ve sürdürülebilir bir şekilde büyütmek, stratejik bir yaklaşım gerektiriyor. Bu blogda, Amerika’da e-ticaret trendlerinden etkili pazarlama stratejilerine kadar, işinizi nasıl bir üst seviyeye taşıyabileceğinizi keşfedeceksiniz. Hazır olun, çünkü dijital dünyada başarılı olmanın sırlarını sizinle paylaşıyoruz!. 

    Türk Vatandaşları İçin Amerika’da E-Ticaret Yapmanın Avantajları

    • Büyük ve Çeşitli Pazar:
      Amerika’nın 330 milyonluk nüfusu, farklı kültürlerden gelen tüketicilere hitap etme fırsatı sunar. Türk mutfağı veya el sanatları gibi kültürel ürünlerle geniş bir alıcı kitlesine ulaşabilirsiniz.
    • Dijital Altyapı ve Teknoloji İmkanları:
      ABD, teknolojik altyapı açısından güçlüdür. Shopify, Amazon, eBay gibi platformlar ve Stripe, PayPal gibi ödeme sistemleriyle e-ticaret işlemlerinizi kolayca yönetebilirsiniz. Lojistik firmaları ve depo hizmetleri de hız kazandırır.
    • Türk Ürünlerine Talep:
      Türk halıları, bakır kahve setleri, sabunlar, tekstil ürünleri ve Türk lokumu gibi ürünler Amerika’da büyük ilgi görmekte. Özellikle Türk mutfağı ürünleri gurme kategorisinde alıcı bulur.
    • Dolar Bazlı Gelir:
      Amerika’da elde edilen gelir dolar bazında olur. Döviz kuru avantajı sayesinde Türkiye’deki masraflarınızı rahatlıkla karşılayabilirsiniz.

    2025’te E-Ticaret Alanındaki Trendler ve Fırsatlar

    E-ticaret sektörü sürekli değişiyor. Başarılı olmak istiyorsanız, bu değişimlere ayak uydurmanız şart. 2025’te öne çıkması beklenen bazı trendler ve fırsatlara birlikte bakalım:

    • Mobil Ticaretin (M-Commerce) Yükselişi:
      Mobil cihazlar üzerinden yapılan alışverişler 2025’te toplam e-ticaret satışlarının %50’sinden fazlasını oluşturacak. Bu, mobil uyumlu web siteleri ve uygulamaların zorunlu hale gelmesi anlamına geliyor.
    • Sürdürülebilir Ürünler ve Çevre Dostu İş Modelleri:
      Tüketiciler çevre dostu ve sürdürülebilir ürünlere artan bir ilgi gösteriyor. Geri dönüştürülebilir veya çevreye duyarlı ürünler satmak, 2025’te büyük fırsatlar yaratabilir.
    • Kişiselleştirilmiş Alışveriş Deneyimi:
      Yapay zeka ve veri analitiği sayesinde, tüketicilere özel ürün önerileri sunmak mümkün. Bu, satışları artırmak ve müşteri bağlılığını güçlendirmek için önemli bir fırsat.
    • Hızlı Teslimat ve Mikro Depolar:
      Mikro depo stratejisi yaygınlaşıyor. Küçük depolarla belirli bölgelerde hızlı teslimat yaparak, tüketici beklentilerini karşılayabilirsiniz.
    • Sosyal Medya ve Influencer Pazarlaması:
      TikTok, Instagram ve YouTube gibi platformlar üzerinden yapılan satışların artması bekleniyor. Influencer’larla iş birliği yaparak, marka bilinirliğinizi hızla artırabilirsiniz.
    • Yeni Ödeme Yöntemleri:
      Kripto para ile ödeme kabul eden mağazalar hızla artıyor. Kripto para ödemelerini iş modelinize entegre ederek fark yaratabilirsiniz.
    • Uluslararası Satış Fırsatları:
      Amerika pazarı büyük olsa da dünya daha da büyük. E-ticaretinizi uluslararası alanda yaygınlaştırarak, özellikle Kanada ve Meksika gibi yakın pazarlarda gelirlerinizi artırabilirsiniz.

    Amerika’da E-Ticaretin Temelleri

    E-ticarete başlamadan önce temel kavramları ve Amerika’daki pazar yapısını anlamak kritik öneme sahiptir. Bu bölümde e-ticaret modelleri, ABD e-ticaret pazarı ve tüketici alışkanlıklarını özetledik.

    E-Ticaret Nedir?

    E-ticaret, internet üzerinden mal ve hizmetlerin alınıp satılmasıdır. İş modeli çeşitleri:

    • B2C (Business to Consumer): İşletmeden tüketiciye satış (Amazon gibi).
    • B2B (Business to Business): İşletmeden işletmeye satış (toptan mal alımı).
    • C2C (Consumer to Consumer): Bireyler arası satış (eBay, Facebook Marketplace).
    • Dropshipping: Stok tutmadan tedarikçiden doğrudan müşteriye ürün gönderme modeli.
    • E-Ticaret Platformları: Shopify, WooCommerce, Amazon ve Etsy en popüler platformlardır.

    E-ticaretin avantajları 7/24 satış yapma imkânı, geniş müşteri kitlesi ve düşük işletme maliyetleriyken, rekabet, teslimat sorunları ve müşteri memnuniyeti gibi zorluklar da içerir.

    Amerika’daki E-Ticaret Pazar Yapısı

    • Tüketici Odaklı: Kullanıcı dostu web siteleri, hızlı teslimat ve kapsamlı iade politikaları öne çıkar.
    • Yoğun Rekabet: Kaliteli ürün ve müşteri hizmetleriyle fark yaratılabilir.
    • Teknoloji Odaklı: Yapay zeka, artırılmış gerçeklik (AR) ve kişiselleştirilmiş öneriler yaygın kullanılır.
    • Çok Kanallı (Omnichannel) Yaklaşım: Online mağazalar, fiziksel showroom’larla desteklenebilir.
    • Güçlü Lojistik: USPS, FedEx, UPS ve Amazon’un FBA programı lojistik avantajlar sunar.

    Popüler Ürün Kategorileri ve Tüketici Davranışları

    Popüler Ürünler:

    • Moda & Giyim (kişiselleştirilmiş ve çevre dostu ürünler)
    • Elektronik Ürünler (telefon, kulaklık, oyun konsolları)
    • Ev & Dekorasyon (mobilya, aksesuar, organizasyon çözümleri)
    • Kozmetik & Kişisel Bakım (doğal ve vegan içerikli ürünler)
    • Sağlıklı Yaşam Ürünleri (vitaminler, organik gıdalar, fitness ekipmanları)

    Tüketici Davranışları:

    • İnceleme & Değerlendirme Odaklı: Tüketiciler yorumlara büyük önem verir.
    • Hızlı Teslimat Beklentisi: 3-5 gün içinde teslimat kritik önem taşır.
    • Sadakat Programları: Tekrar alışverişe teşvik eden indirimler müşteri bağlılığını artırır.
    • Çevre Dostu Yaklaşım: Geri dönüştürülebilir ambalaj ve sürdürülebilir ürünler talep görür.

    Amerika’daki e-ticaret pazarını anlamak, doğru stratejiyi belirlemenize yardımcı olur. Başarı için müşteri kitlenizi iyi tanıyıp, pazarın dinamiklerine uygun hareket etmelisiniz.

    Başlangıç Adımları

    Amerika’da e-ticarete başlamak için doğru planlama ve strateji gereklidir. İş modelinizi seçmekten niş belirlemeye ve yasal süreçleri tamamlamaya kadar izlemeniz gereken adımları özetleyelim.

    İş Modeli Seçimi

    Başlangıçta hangi iş modelinin sizin için en uygun olduğunu belirlemeniz gerekir:

    • Dropshipping: Stoksuz satış modeli. Düşük maliyetli ancak rekabet yüksektir.
    • Amazon FBA: Amazon’un lojistik ve müşteri hizmetlerinden faydalanarak satış yaparsınız. Komisyon oranları yüksektir.
    • Stoklu Satış: Ürünleri toptan alıp kendi stoğunuzdan satarsınız. Kar marjı yüksektir ama sermaye gerektirir.

    Niş Ürün Seçimi ve Pazar Araştırması

    • Hedef Kitleyi Tanıyın: Kime satış yapacağınızı belirleyin.
    • Trendleri Takip Edin: Google Trends, Amazon Best Sellers gibi araçları kullanın.
    • Rekabet Analizi Yapın: Az rekabetli ancak talep gören nişlere odaklanın.
    • Lojistik Kolaylığı: Hafif, dayanıklı ve kolay sevk edilebilir ürünler seçin.
    • Kar Marjı Hesaplama: Maliyet ve satış fiyatını analiz ederek karlı ürünlere yönelin.

    Amerika’da E-Ticaret İçin Gerekli Lisanslar ve İzinler

    • EIN (Employer Identification Number): Vergi kimlik numarası, IRS’ten ücretsiz alınabilmektedir.
    • Şirket Kurulumu (LLC veya Corporation): Şirketinizin yapısını belirleyerek Delaware veya Wyoming gibi eyaletlerde şirket kurabilirsiniz.

    Vergilendirme ve Hukuki Yükümlülükler

    • Satış Vergisi (Sales Tax): Eyalet bazlı değişir, nexus durumunuza göre vergi toplamanız gerekir.
    • Gelir Vergisi: Kazancınıza bağlı olarak federal ve eyalet vergisi ödersiniz.
    • Türk Vatandaşları İçin: ABD-Türkiye çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması geçerlidir.

    Başarılı bir başlangıç için iş modelinizi iyi seçin, niş pazarınızı araştırın ve yasal gereklilikleri tamamlayarak sağlam bir temel oluşturun!

    Online Mağaza Açma Süreci

    Domain & Hosting: Kısa ve akılda kalıcı domain, “.com” tercih edilmektedir. Paylaşımlı hosting başlangıç için uygun, VPS/Bulut büyüme için.

    E-Ticaret Platformları:

    Ödeme & Güvenlik:

    • Stripe/PayPal: Güvenilir, işlem ücreti yüksek.
    • SSL & PCI DSS: Güvenlik için şart.

    Tedarik ve Lojistik

    Tedarikçi Seçimi: Üreticiler (düşük maliyet, yüksek sipariş), toptancılar (orta ölçek), dropshipping (stoksuz satış). Kanallar: Alibaba, AliExpress, yerel üreticiler.

    ABD İçi Kargo: USPS (ekonomik), UPS & FedEx (hızlı, maliyetli). Seçim kriterleri: Ağırlık, maliyet, teslim süresi.

    Stok Yönetimi: Shopify, Zoho Inventory gibi araçlarla takip. Depolama: Kendi depo, Amazon FBA, 3PL firmaları.

    Türkiye’den ABD’ye Gönderim: Hava kargo (hızlı, pahalı), deniz kargo (ekonomik, yavaş). UPS, DHL, FedEx gibi güvenilir firmalarla çalışın.

    Etkili lojistik yönetimi, maliyetleri azaltırken müşteri memnuniyetini artırır.

    Pazarlama ve Satış Stratejileri

    Başarılı bir e-ticaret için etkili pazarlama şarttır. İşte temel stratejiler:

    • Sosyal Medya Reklamları: Instagram Shop, Facebook Marketplace ve TikTok viral içerikleri ile müşteri kitlenizi genişletin.
    • Google Ads: Arama, Display ve Shopping reklamlarıyla hedef kitlenize ulaşın, yeniden pazarlama ile dönüşümleri artırın.
    • E-posta Pazarlaması: Kampanyalar, müşteri teşekkürü ve özel tekliflerle müşteri sadakati oluşturun.
    • SEO: Anahtar kelime optimizasyonu, hızlı web sitesi ve blog içerikleriyle organik trafiğinizi artırın.
    • İndirim ve Promosyonlar: Zaman sınırlı indirimler, ücretsiz kargo ve sadakat programlarıyla satışları teşvik edin.
    • Marka Bilinirliği: Influencer iş birlikleri, sosyal sorumluluk kampanyaları ve müşteri yorumlarıyla güven oluşturun.

    2025 ve Ötesi: Amerika’da E-Ticaretin Geleceği

    E-ticaret, yapay zeka, sürdürülebilirlik ve yeni ödeme yöntemleriyle dönüşüyor.

    • Yapay Zeka: Kişiselleştirilmiş öneriler, stok yönetimi, chatbotlar ve dinamik fiyatlandırma ile verimlilik artıyor.
    • Sürdürülebilirlik: Yeşil ambalaj, karbon nötr teslimat ve enerji verimli depolar önem kazanıyor.
    • Yeni Ödeme Yöntemleri: Kripto paralar, dijital cüzdanlar ve “Şimdi Al, Sonra Öde” modelleri yaygınlaşıyor.

    E-ticaret dünyasında başarıya ulaşmak, doğru stratejilerle ilerlemekten geçiyor. İyi bir planlama, doğru platform ve etkili pazarlama yöntemleriyle işinizi büyütebilirsiniz. 2025 ve sonrasındaki trendleri takip etmek, yenilikçi teknolojilerle adapte olmak ise rekabette öne çıkmanızı sağlar. Unutmayın, her adımda müşteri odaklı yaklaşımınızı sürdürmek, uzun vadede sizi kazanan bir marka yapacaktır. Şimdi, öğrendiklerinizle e-ticaret yolculuğunuza adım atma zamanı! Başarılar dileriz!

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • SBA Kredileri: ABD’deki Türk Yatırımcılar için İş Büyütme Fırsatı

    SBA Kredileri: ABD’deki Türk Yatırımcılar için İş Büyütme Fırsatı

    Amerika Birleşik Devletleri’nde bir iş kurmak veya işi büyütmek istiyorsanız bu yazımız tam size göre! Bu yazımızda kapsamlı bir şekilde tanıtacağımız SBA (Küçük İşletmeler İdaresi) kredileri Türk girişimciler için harika bir finansman kaynağı olarak kullanılır.  

    Bu krediler, düşük faiz oranları ve esnek geri ödeme koşulları ile hem yeni hem de büyümek isteyen mevcut firmalar için önemli bir potansiyel sunmaktadır. Ancak doğru stratejilerle hareket etmek ve başvuru sürecini anlamak başarınız için çok önemlidir. Bu yazıda: SBA kredilerinin türleri, avantajları ve başvuru adımları gibi kritik bilgileri bulacaksınız.

    SBA Kredisi Nedir?

    SBA, ABD federal kuruluşudur ancak doğrudan kredi vermez. Bunun yerine, bankalar ve finansal kurumlara garanti sunarak kredi vermelerini kolaylaştırır. Bu garantiler, borç verenlerin riskini azaltarak daha uygun şartlarla finansman sağlanmasını mümkün kılar. SBA kredileri şu alanlarda kullanılır:

    • İşletme sermayesi
    • Ekipman alımları
    • Gayrimenkul yatırımları
    • Borçların yeniden yapılandırılması

    Bu krediler, küçük işletmelere finansal destek sağlayarak işletme sahiplerinin büyük hedeflere ulaşmasına yardımcı olur.

    SBA Kredileri ve Limitleri 

    SBA kredileri, küçük işletmelerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilmiş bir destek programdır. Bu krediler, farklı işletme ihtiyaçlarına yönelik olarak çeşitli türlere ayrılır ve her birinin kendine özgü limitleri, kullanım koşulları ve faiz oranları olur. İşletmenizin büyüklüğüne, ihtiyacınıza ve sektörel özelliklerinize göre uygun bir SBA kredisi bulmanız mümkündür.

    Kredi AdıKredi LimitiFaiz OranlarıKullanım Alanları
    SBA 7(a) KredisiMaksimum kredi tutarı 5 milyon dolardır.Ortalama kredi tutarları ise genellikle 350.000 dolar ile 1 milyon dolar arasında değişir.Faiz oranı, prime oranı + yüzde marjı şeklinde hesaplanır.25.000 dolara kadar olan krediler için faiz oranı prime + %4,25 olabilir.Daha büyük kredilerde ise prime + %2,75 gibi daha düşük bir marj uygulanabilir.(Prime oranı piyasa koşullarına göre değişir. Bu yüzden faiz oranınız başvuru sırasında netleşir.)
    -İşletme sermayesi.-Ekipman ve makine alımları.-Gayrimenkul alımları veya yenilemeleri.-Mevcut borçların yeniden yapılandırılması.
    SBA 504 KredisiSBA tarafından desteklenen kısmın limiti 5 milyon dolardır (bazı enerji verimliliği projelerinde bu limit 5,5 milyon dolara kadar çıkabilir).Kredi genelde özel bir banka ve SBA işbirliği ile sağlandığı için toplam kredi tutarı daha yüksek olabilir.Faiz oranları sabit olup genellikle piyasa oranlarından daha düşüktür. SBA kısmı için faiz oranı genelde %2,5 ila %3,5 arasında değişir.Banka tarafından verilen kısmın faiz oranı ise piyasa koşullarına bağlı olarak değişir.-Gayrimenkul alımı, inşası veya yenilenmesi.-Büyük ekipman alımları.-Uzun vadeli sermaye yatırımları.
    Mikrokredi ProgramıMaksimum kredi tutarı 50.000 dolardır. Ortalama kredi tutarı ise genellikle 13.000 dolar civarındadır.Faiz oranı, yerel aracı kuruluşlar tarafından belirlenir ve genellikle %8 ila %13 arasında değişir.-İşletme sermayesi.-Ekipman ve malzeme alımları.-İşletme kurulumu ve başlangıç masrafları.
    SBA Express KredisiMaksimum kredi tutarı 500.000 dolardır.Faiz oranları genelde SBA 7(a) kredisine kıyasla biraz daha yüksektir ve prime oranına eklenen marj genellikle %4,5 kadardır.-Kısa vadeli sermaye ihtiyaçları.-Küçük çaplı işletme yatırımları
    SBA Afet Kredileriİşletme için maksimum kredi tutarı 2 milyon dolardır.Evinizi veya kişisel mülkünüzü yeniden inşa etmek için verilen bireysel kredilerde limit 200.000 dolardır.Eğer işletmenizin başka bir finansman kaynağı yoksa faiz oranı genellikle %4’ün altındadır.Finansman kaynağı bulunabilen işletmeler için bu oran genelde %8 civarındadır.-Afet sonrası işletmenin onarımı ve yeniden açılması.-İşletme varlıklarının (makineler, ekipmanlar) yeniden temini.
    SBA CAPLines ProgramıMaksimum kredi tutarı 5 milyon dolardır.Faiz oranı genellikle değişkendir ve prime oranına eklenen bir marjla hesaplanır.Sezonluk işletme giderleri.Geçici nakit akışı sorunları.Büyük projelerin finansmanı.

    SBA Kredilerinin Sunduğu Avantajlar Nelerdir?

    SBA kredileri, ticari kredilerden daha düşük faiz oranları sunar ve bu oranlar %7,75 ile %10,25 arasında değişir. Bunun yanı sıra avantajları şunlardır:

    • Uzun Vadeli Geri Ödeme: 7 ila 25 yıl arasında değişen vadelerle nakit akışınızı daha iyi kontrol edebilirsiniz.
    • Devlet Garantisi: SBA kredileri, borç verenlerin riskini azaltır ve küçük işletmelere daha kolay finansman sağlanmasına olanak tanır.

    SBA kredileri; sermaye artırımı, ekipman alımları ve iş genişletme dahil olmak üzere çok çeşitli amaçlar için kullanılabilir.

    SBA Kredileri Pandemi ve Ekonomik Krizlerin Ardından Nasıl Gelişti?

    COVID-19 salgını sırasında ve ekonomik bunalımın ardından, SBA kredileri küçük işletmeler için önemli bir mali yardım kaynağıydı. PPP (Ödeme Koruma Programı) ve EIDL (Ekonomik Yaralanma Afet Kredileri) gibi programlar, hayati finansal yardım sağlayarak işletmelerin zor zamanlarda hayatta kalmasına yardımcı oldu. Salgının ardından SBA, daha fazla firmaya ulaşmak için kredi programlarını genişletti. İşletmelerin, toplarlanmalarına ve gelişmelerine yardımcı olmak için düşük faiz oranları ve esnek koşullar sağladı.

    SBA Kredileri için Hangi Bankayı Seçmeliyim?

    Doğru bankayı seçmek, SBA kredisi almanın en kritik adımlarından biridir. Banka seçerken dikkat edilmesi gereken temel kriterleri şu şekilde sıralayabiliriz:

    1. Uygunluk Koşulları

    • Kredi Puanı: Bankalar genellikle SBA kredileri için iyi bir kredi puanı (ideal olarak 650 veya daha yüksek) arar. Bunun için borç verenin talep ettiği puanı önceden öğrenmek önemlidir.
    • İş Geçmişi: Birçok borç veren, işletmenizin en az iki yıl boyunca faaliyette olmasına dikkat eder. Ancak bazı SBA programları yeni girişimciler için de uygundur. 
    • Kişisel ve Ticari Finansallar: Kişisel vergi beyannamelerini, işletme mali tablolarını ve sağlam bir iş planını teslim etmeye hazır olun. Mali durumunuzun güncel olduğundan emin olun; bankalar bu belgeleri dikkatle inceler.

    2. Teminat Gereksinimleri

    • Yakından Teminatlı Krediler: SBA kredileri genelde teminatlı kredilerdir. İşletmenizin varlıkları yeterli değilse gayrimenkul gibi kişisel varlıkların teminat olarak kullanılması istenebilir.
    • Kredi-Değer Oranı: Banka, teminatınızın kredi miktarına oranla değerini inceleyecektir. Bu varlıkların hangilerinin değerli olduğunu önceden bilmek önemlidir.

    3. Peşinat

    Bankalar genellikle SBA kredilerinde kredi tutarının %10-30’u arasında bir peşinat veya “öz sermaye enjeksiyonu” isteyeceklerdir. Bunu karşılamak için yeterli sermayeye sahip olduğunuzdan emin olun.

    4. Borç Servisi Karşılama Oranı (DSCR)

    Bankalar, işletmenizin her ay kredi ödemelerini karşılayacak yeterli nakit akışına sahip olup olmadığını kontrol eder. Genelde en az 1.25’lik bir DSCR gereklidir. Nakit akışınızın bunu karşılayabileceğinden emin olun.

    5. Kredi Ücretleri

    • Oluşturma Ücretleri: Birçok banka, kredi oluşturma ücretleri talep eder. Bu maliyetleri başvurunuzdan önce netleştirin.
    • Diğer Maliyetler: Kredi sürecinde ön ödeme cezaları, paketleme ücretleri veya kapanış masrafları gibi ek giderleri hesaba katın.

    6. Bankanın Kredi Verme Tercihleri

    Bazı bankalar belirli sektörlerde veya belirli SBA kredisi türlerinde uzmanlaşmıştır. Bankanın SBA kredisi ve iş sektörünüz konusundaki deneyimini araştırmanız sizin için uygun olup olmadığını belirlemenizde yardımcı olur.

    7. SBA Program Seçimi

    Bankanın ihtiyaçlarınıza hitap eden belirli SBA programını sunduğundan emin olun. 7 (a) kredi programı, 504 kredi programı ve mikro kredi programı en yaygın olanlarıdır. Ancak farklı programlar farklı iş ihtiyaçlarına (işletme sermayesi, ekipman, gayrimenkul vb.) hizmet eder.

    8. Onay Süreci

    • Zaman Çizelgesi: SBA kredileri, geleneksel kredilere göre daha uzun bir süreç gerektirir. Onay sürecinin genellikle 30-90 gün arasında olduğunu unutmayın.
    • Belgeler: İş planları, vergi beyannameleri ve kişisel finansallar dahil olmak üzere geniş bir belge yelpazesi sunmanız gerekebilir. Belgeleriniz ne kadar düzenliyse, süreç o kadar hızlı ilerler.

    9. Banka İlişkileri

    Bankayla uzun vadeli bir ilişki kurmak onay şansınızı artırabilir. Mevcut bir tasarruf veya çek hesabınız varsa bu durumu bankanıza göstererek olumlu bir izlenim bırakabilirsiniz.

    10. Geri Ödeme Koşulları

    Faiz oranları (sabit veya değişken), ödeme planı ve kredi vadesini içeren kredi geri ödemeleri için bankaların temel şartlarını anlayın. Rekabetçi bir anlaşma yaptığınızdan emin olmak için bu şartları diğer borç verenlerle karşılaştırın.

    Dijital Araçlar ve FinTech Çözümleri

    Finansal operasyonlarda artan dijitalleşme, SBA kredilerine başvurmayı oldukça kolaylaştırmıştır. SBA.gov gibi araçları kullanarak online başvuru yapabilir ve başvurunuzu takip edebilirsiniz. Ayrıca, Lendio ve Kabbage gibi FinTech siteleri, çeşitli kredi tekliflerini karşılaştırmanıza ve işletmeniz için en iyi alternatifi seçmenize olanak tanır. Bu dijital çözümler sadece başvuru sürecini hızlandırmakla kalmaz, aynı zamanda şeffaflığı ve finansmana erişim kolaylığını da artırır.

    Niş Sektörler için SBA Kredileri

    SBA kredileri; tarım, teknoloji ve sağlık hizmetleri dahil olmak üzere çeşitli sektörlerdeki firmalar için mükemmel beklentiler sağlar. Örneğin, tarım işletmeleri ekipman satın almak için 504 kredisi kullanabilirken; sağlık alanındaki girişimciler tıbbi cihazlara yatırım yapmak ve operasyonlarını büyütmek için farklı SBA kredilerini kullanabilir. 

    SBA kredisine nasıl başvurabilirim?

    SBA kredisine SBA onaylı bankalar, kredi birlikleri veya çevrimiçi kredi verenler aracılığıyla başvurabilirsiniz. Başvuru süreci için gerekli belgeler şunları içerir:

    • İş Planı: Kredinin nasıl kullanılacağını detaylandıran bir plan.
    • Finansal Belgeler: Kişisel ve işletme mali tabloları.
    • Vergi Beyannameleri: Son 2-3 yıla ait vergi belgeleri.
    • Resmi Belgeler: Lisanslar, şirket belgeleri ve diğer gerekli evraklar.

    Başvurunuzu SBA.gov gibi dijital platformlar ve Lendio, Kabbage gibi fintech platformları üzerinden yaparak süreci hızlandırabilirsiniz.

    SBA için Gerekli Kişisel Garantiler ve Uygulama İpuçları

    SBA kredisine başvururken en az %20 hissedarlığa sahip olan yatırımcılar kişisel garanti sunmalıdır. Bu kredinin geri ödenmemesi durumunda kişisel olarak sorumlu olunacağı anlamına gelir. Kişisel garanti sunarken dikkat edilmesi gereken iki temel nokta:

    • Mali Durumu Gözden Geçirin: Krediye başvurmadan önce kişisel ve işletme fonlarınızın düzgün durumda olduğundan emin olun.
    • Eksiksiz Belgeler Hazırlayın: İş planı, mali tablolar ve vergi beyannameleri gibi belgeleri eksiksiz sunun.

    SBA Kredilerinde Geri Ödeme Süresi 

    SBA kredilerinde geri ödeme süreci, kredi türüne ve kredinin amacına bağlı olarak değişir. Kredinin geri ödeme sürecini anlamak hem planlama yapmanızı kolaylaştırır hem de sürpriz maliyetlerden korunmanıza yardımcı olur.

    Şimdi, kredi türlerine göre geri ödeme sürelerini inceleyelim:

    1. SBA 7(a) Kredisi:
      • İşletme sermayesi: 7-10 yıl
      • Ekipman alımı: 10 yıl
      • Gayrimenkul alımı veya büyük projeler: 25 yıl
    2. SBA 504 Kredisi:
      • SBA kısmı: 20-25 yıl
      • Banka kısmı: Genelde 10 yıl
    3. SBA Mikrokredi Programı: Maksimum 6 yıl.
    4. SBA Afet Kredileri: 30 yıla kadar esnek geri ödeme süresi sunar.
      • Doğal afet sonrası toparlanma sürecini kolaylaştırmak için düşük faiz oranlarıyla uzun bir geri ödeme planı sunulur.

    Geri Ödeme Nasıl Yapılır?

    1. Kredi Geri Ödeme Planı:
      • Krediniz onaylandıktan sonra kredi veren kuruluş, aylık ödemeler ve faiz oranları dahil bir geri ödeme planı hazırlar.
      • Nakit akışınıza uygun şekilde planlanır.
    2. Aylık Ödemeler:
      • Ödemeler genellikle aylık yapılır ve ana para ile faizden oluşur.
      • Sabit faizli kredilerde, aylık ödemeler sabittir. Bu da bütçe planlamasını kolaylaştırır.
    3. Otomatik Ödeme:
      • Çoğu kredi veren, ödemeleri otomatik olarak banka hesabınızdan çekme opsiyonu sunar. Bu ödeme tarihlerini kaçırma riskini ortadan kaldırır.
    4. Erken Ödeme Seçenekleri:
      • Erken ödeme yapmak genellikle mümkün olsa da bazı kredi türlerinde ceza uygulanabilir.
      • Özellikle SBA 504 kredilerinde, ilk yıllarda erken ödeme yapılırsa ceza ödenebilir.
    5. Zorluk Durumunda Yardım Alın:
      • Beklenmedik mali durumlarla karşılaşırsanız, kredi verenle iletişime geçerek ödeme planını yeniden düzenleyebilirsiniz.

    Geri Ödemede Başarılı Olmak İçin İpuçları

    1. Nakit Akışınızı Planlayın: Ödemelerinizi gelir-gider dengesine göre önceliklendirin.
    2. Acil Durum Fonu Oluşturun: Beklenmeyen durumlar için birikim yaparak ödemelerinizi aksatmayın.
    3. Düzenli Kontrol: Kredinizin durumunu sürekli kontrol edin.
    4. Erken Eylem Alın: Zorluk yaşarsanız gecikmeden kredi verenle iletişime geçin.

    SBA kredileri, Türk yatırımcıların ABD’de bir iş kurması veya mevcut işini genişletmesi için çok önemli fırsatlar sunar. Doğru planlama ve dijital platformlardan faydalanarak kredilere hızlı ve etkili bir şekilde ulaşabilirsiniz.

    SBA Kredileri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

    SBA kredileri ile ilgili en çok merak edilen soruların cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz:

    SBA Kredisinin Üst Limiti Nedir?

    SBA kredilerinin üst limiti, kredi türüne göre değişiklik gösterir:

    • 7(a) Kredisi: Maksimum 5 milyon dolar
    • 504 Kredisi: Maksimum 5 milyon dolar (enerji projelerinde 5,5 milyon dolara kadar)
    • Mikro Kredi: Maksimum 50.000 dolar
    • Afet Kredisi (EIDL): Maksimum 2 milyon dolar

    SBA Kredileri İçin Güncel Faiz Oranları Nedir?

    SBA kredilerinde faiz oranları, kredi türüne, vade sürelerine ve tutarına göre farklılık gösterir:

    • 7(a) Kredileri: %7,75 – %10,25 arasında
    • 504 Kredileri: Sabit faiz oranları genellikle %3 – %6 arasındadır.
    • Mikro Krediler: %8 – %13 arasında değişir.
    • Afet Kredileri (EIDL): İşletmeler için %3,75, kar amacı gütmeyen kuruluşlar için %2,75

    SBA Kredisi Onayı Ne Kadar Sürer?

    Kredi onay süresi, kredi talebinizin karmaşıklığına ve kredi verenin SBA kredilerindeki deneyimine bağlı olarak değişir:

    • 7(a) Kredileri: Genellikle 30-90 gün arasında
    • 504 Kredileri: 45-60 gün arasında
    • Mikro Krediler: Bir aydan daha kısa bir sürede
    • EIDL Kredileri: Afet kredilerinin işlenmesi birkaç hafta ile bir ay arasında sürebilir.

    SBA Kredisi için Gerekli Olan Kredi Skoru Nedir?

    SBA, kredi skoru için spesifik bir minimum belirlemez. Ancak çoğu kredi veren genellikle şu seviyelere bakar:

    • 7(a) ve 504 Kredileri: Minimum 640 kredi skoru
    • Mikro Krediler: Bazı durumlarda 575 kredi skoru kabul edilebilir. Ancak daha yüksek bir skor onay şansınızı artırır.

    SBA Kredileri İçin Yapılacak Masraflar Nelerdir?

    SBA kredileri, genellikle farklı masraf kalemlerine sahiptir:

    • Garanti Üreti: Kredi tutarına bağlı olarak %0,25 – %3,75 arasında
    • Hizmet Ücretleri: Kredi veren tarafından ek işlem veya hizmet ücretleri talep edilebilir.
    • Kapanış Masrafları: Hukuki, dosya ve diğer işlem maliyetlerini içerir.

    Yeni Bir İş Kurmak İçin SBA Kredisi Alabilir Miyim?

    Evet, 7(a) ve mikro kredi programları, yeni iş kurmak isteyen girişimciler için uygundur. Ancak, şu kriterler genelde talep edilir:

    • Sağlam bir iş planı
    • İyi bir kredi skoru
    • Yeterli kişisel varlıklar veya teminatlar

    SBA Kredileri için Teminat Gerekli midir?

    Teminat gereksinimi, kredi türüne ve miktarına göre değişir:

    • 7(a) Kredileri: 350.000 doların üzerindeki kredilerde teminat istenir (gayrimenkul veya ekipman olabilir).
    • 504 Kredileri: Finanse edilen varlıklar (gayrimenkul, ekipman vb.) teminat altına alınır.
    • Mikro Krediler: Teminat genelde istenir fakat miktarı ve türü kredi veren kuruma bağlıdır.
    • EIDL Kredileri: 25.000 doların üzerindeki kredilerde teminat zorunludur.

    SBA Kredi Garantisi Nasıl Çalışır?

    SBA, doğrudan kredi vermez. Bunun yerine kredi verenlerin verdiği kredilere garanti sunar:

    • 150.000 dolar altı krediler için %85 garanti
    • 150.000 doların üzerindeki krediler için %75 garanti

    Bu garanti, kredi verenin riskini azaltarak küçük işletmelerin daha kolay finansman bulmasını sağlar.

    ABD Vatandaşı Olmayanlar SBA Kredisi Alabilir Mi?

    Evet, ABD vatandaşı olmayanlar, yeşil kart sahibi oldukları sürece SBA kredilerine başvurabilir. Ancak SBA kredileri yasal statüye sahip olmayan ya da ABD’de yasal izni bulunmayan göçmenlere verilmez.

    SBA Kredileri Mevcut Borçları Yeniden Yapılandırmak İçin Kullanılabilir Mi?

    Evet, 7(a) kredileri mevcut borçları yeniden yapılandırmak için kullanılabilir. Ancak şu şartları karşılaması gerekir:

    • Yeni kredi, mevcut borçtan daha iyi oranlar veya daha uzun vadeler sunmalıdır.
    • Yeniden yapılandırma, nakit akışınızı iyileştirilmelidir.

    Bu yanıtlar, SBA kredileriyle ilgili aklınızdaki sorulara rehberlik edecektir. Bize her zaman CK Law Firm Resmi Websitemiz üzerinden de ulaşabilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç.

  • ABD Vize Reddi: Yaygın Nedenler ve Çözüm Yolları

    ABD Vize Reddi: Yaygın Nedenler ve Çözüm Yolları

    ABD’ye seyahat etmek isteyen birçok kişi, vize başvurusunda bulunmak zorunda kalır. Ancak, başvuru süreci bazen beklenmedik sonuçlar doğurabilmektedir. Vize başvurusu reddedilen kişiler, genellikle sürecin neden başarısız olduğunu anlamakta zorlanabilirler. Bu blog yazısında, ABD vize reddi ve en yaygın nedenlerini ele alacağız. Eğer vize başvurusu yapmayı planlıyorsanız, başvurunuzu güçlendirecek bazı kritik faktörleri bilmek önemlidir.

    Vizenin Temel İşlevi ve Önemi

    Bir ülkenin vizesi, o ülkenin sınırları içerisindeki düzeni ve güvenliği sağlamak amacıyla kullandığı önemli bir mekanizmadır. ABD vizeleri de yalnızca seyahat amacını değil, başvuru sahibinin ABD’de kalacağı süre boyunca uyulması gereken kuralları ve sınırlamaları belirler. Bu açıdan, vizenin temel işlevlerini şu şekilde özetleyebiliriz:

    1. Göçmenlik Niyetinin Belirlenmesi:
      Vize, başvuru sahibinin ABD’ye giriş amacını açıkça belirtir. Örneğin, turistik vize alan bir kişinin ABD’de çalışması veya eğitim alması yasaktır.
    2. Seyahat Amacının Resmi Onayı:
      Vize, ABD hükümetinin sizin seyahat amacınızı kabul ettiğini ve ülkeye giriş için gerekli şartları yerine getirdiğinizi onaylar.
    3. Ulusal Güvenliğin Korunması:
      Her vize başvurusu dikkatlice incelenir ve güvenlik tehdidi oluşturabilecek kişiler tespit edilmeye çalışılır. Suç geçmişi, sahte belgeler veya yanlış beyanlar vizenizin reddine yol açar.
    4. Göç Politikalarının Uygulanması:
      ABD, göçmenlik yasalarını ve vizelerle ilgili politikalarını sıkı bir şekilde uygular. Bu nedenle, yanlış bir vize türü ile başvuruda bulunmanız ya da belirtilen vize kurallarını ihlal etmeniz ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.

    ABD Vize Reddinin Yaygın Nedenleri

    ABD vize başvurularının reddedilmesi, genellikle başvuru sahibinin sunduğu belgeler, beyanlar veya görüşme sırasında oluşturulan izlenimle ilgilidir. Konsolosluk görevlileri, başvuru sahibinin ABD’ye gitme amacını ve dönüş niyetini değerlendirmede oldukça titizdir. Reddedilme nedenlerini anlamak, bir sonraki başvurunuzda bu sorunlardan kaçınmanıza yardımcı olabilmektedir. Şimdi, en yaygın ABD vize reddi nedenlerini  inceleyelim.

    1. Göçmenlik Niyetinin Şüphesi (214(b) Maddesi)

    • ABD’ye gidip dönmeme ihtimalinizin olması en büyük reddedilme nedenlerinden biridir.
    • Bağlarınızı Kanıtlayamama: Ülkenizde iş, mülk, aile gibi bağların yetersiz olması.
    • Görüşme Sırasında Olumsuz İzlenim: Tutarsız cevaplar veya belirsiz dönüş planları şüphe yaratır.

    2. Maddi Yetersizlik

    • ABD’deki masraflarınızı karşılayacak ekonomik yeterliliğe sahip olmamanız.
    • Eksik Mali Belgeler: Yetersiz banka hesap dökümü, düzensiz gelir kaynakları veya sponsorluk eksikliği.

    3. Yanıltıcı veya Yalan Beyan

    Sahte belge sunmak veya yanlış bilgi vermek vize reddiyle sonuçlanır ve gelecekte başvuru yapmanızı zorlaştırır.

    • DS-160 formundaki bilgilerin sunduğunuz belgelerle tutarlı olması gerekir.

    4. Eksik veya Hatalı Evrak

    • Gerekli belgelerin eksik veya hatalı olması başvurunuzun reddedilmesine neden olabilmektedir.
    • Yanlış yazım, tarih tutarsızlığı gibi hatalar şüphe uyandırır.

    5. Geçmiş Seyahat veya Vize Problemleri

    • Daha önce ABD vizesi reddedildiyse veya vize süresini aştıysanız bu olumsuz etki yaratır.
    • Diğer ülkelerde vize ihlali yapmışsanız, bu ABD başvurunuzda da dikkate alınabilir.

    6. Suç Geçmişi veya Güvenlik Riski

    • Adli sicil kaydınızda ciddi suçlar bulunması vize almanızı zorlaştırır.
    • ABD ulusal güvenlik politikaları kapsamında risk oluşturduğunuz düşünülürse vizeniz reddedilir.

    7. Konsolosluk Görüşmesi Sırasında Verilen İzlenim

    • Hazırlıksız Görünmek: Seyahat planınız, konaklama bilgileriniz ve finansal durumunuz hakkında net bilgiler verememek.
    • Aşırı Stres veya Gerginlik: Güvenilirliğinizi sorgulatır.
    • Tutarsız Cevaplar: DS-160 formundaki bilgilerle çelişen yanıtlar şüphe yaratabilmektedir.

    Vize Reddine Karşı Alınabilecek Önlemler

    ABD vizesi başvurusunda başarı şansınızı artırmak ve reddedilme ihtimalini en aza indirmek için dikkat etmeniz gereken pek çok nokta vardır. Vize başvuru süreci karmaşık görünebilir, ancak doğru hazırlık, belgeler ve tutumla olumlu bir sonuç almak mümkündür. Şimdi vize reddine karşı alınabilecek önlemleri adım adım inceleyelim.

    1. Başvuru Öncesi Hazırlık

    • Doğru vize türünü seçin: Seyahat amacınıza uygun vizeye başvurun.
    • Belgeleri önceden toplayın: Resmi yazılar ve noter onaylı belgeler zaman alabilmektedir.
    • Güncel bilgilere ulaşın: Konsolosluğun web sitesinden süreçle ilgili detayları öğrenin.

    2. Belgeleri Eksiksiz ve Doğru Hazırlama

    • Gerekli belgeleri tamamlayın: DS-160 formu, pasaport, finansal belgeler vb.
    • Tutarlılık sağlayın: Belgelerdeki bilgilerin çelişmemesine dikkat edin.

    3. Mali Durumu Belgelemek

    • Banka hesap dökümleri: Son 3-6 aylık hareketlerinizi gösteren belgeler sunun.
    • Gelir kanıtları: Maaş bordroları, iş yazıları veya serbest çalışma gelirleri.
    • Sponsorluk belgeleri: Masraflarınızı karşılayacak bir sponsor varsa, gerekli dökümleri ekleyin.

    4. Ülkeye Geri Dönüş Bağlarını Kanıtlamak

    • İş bağları: Çalıştığınız şirketten izin yazısı alın.
    • Aile bağları: Ülkenizde kalan yakınlarınızı gösteren belgeler ekleyin.
    • Mülkiyet belgeleri: Ev, araba gibi varlıklarınız varsa bunları sunun.
    • Eğitim belgeleri: Devam eden bir eğitiminiz varsa, öğrenci belgelerinizi ekleyin.

    5. Vize Görüşmesine Hazırlık

    • Sık sorulan sorulara çalışın: Seyahat amacınız, finansal durumunuz ve dönüş planlarınızla ilgili sorulara net ve tutarlı cevaplar verin.
    • Dürüst olun: Yanıltıcı bilgiler vermek, başvurunuzun reddine yol açar.

    6. Profesyonel Destek Almayı Değerlendirme

    • Göçmenlik avukatları: Vize reddi geçmişiniz varsa profesyonel destek alın.
    • Danışmanlık şirketleri: Belgelerin doğru hazırlanması için destek sağlarlar. Sahte danışmanlara karşı dikkatli olun.

    ABD Vize Reddinden Sonra Atılabilecek Adımlar

    ABD vizesi için yapılan başvurunun reddedilmesi moral bozucu olabilir, ancak bu süreç genellikle son değildir. Bir vize reddi, başvuru sahibinin daha dikkatli bir şekilde yeniden hazırlık yaparak tekrar başvurmasına olanak tanır. Bunun için reddin nedenlerini anlamak, eksikleri düzeltmek ve yeni bir stratejiyle ilerlemek önemlidir. Şimdi, ABD vize reddi aldıktan sonra atılabilecek adımları adım adım inceleyelim.

    1. Reddetme Mektubunu Analiz Edin

    • INA 214(b): Göçmenlik niyetiniz olmadığına dair yeterli kanıt sunamadınız.
    • INA 221(g): Eksik belge veya ek inceleme gereksinimi.
    • INA 212(a): Güvenlik, suç kaydı veya sağlık sorunları nedeniyle ret.

    Mektubu dikkatlice okuyarak eksikliklerinizi belirleyin.

    2. Eksikleri Gidererek Tekrar Başvuru Yapın

    • Bağlarınızı güçlendirin: İş, eğitim ve aile bağlarınızı kanıtlayan ek belgeler sunun.
    • Mali durumu netleştirin: Güncellenmiş banka dökümleri ve gelir belgeleri ekleyin.
    • Belgeleri eksiksiz hazırlayın: Önceki başvuruda eksik veya yetersiz olan belgeleri güçlendirin.
    • Hataları tekrar etmeyin: Aynı eksikliklerle başvurmak tekrar reddedilme ihtimalini artırır.

    3. Alternatif Vize Türlerini Değerlendirin

    • Seyahat amacınızı gözden geçirin: Turistik yerine iş (B1) veya öğrenci (F1) vizesi daha uygun olabilimektedir.
    • Yeni bir vize türü deneyin: Örneğin, çalışma vizesi için işveren sponsorluğu değerlendirilebilir.

    4. Alternatif Çözümleri İnceleyin

    • ESTA başvurusu: Vize Muafiyet Programı kapsamında uygunsanız ESTA ile giriş yapabilirsiniz.
    • Çifte vatandaşlık avantajı: Vizesiz giriş hakkı olan bir pasaportunuz varsa bu seçeneği değerlendirin.
    • Konsolosluktan danışmanlık alın: Reddin detaylarını netleştirmek için konsolosluğa yazılı danışabilirsiniz.

    Eksiklerinizi düzelterek yeni bir başvuruyla başarılı bir sonuç elde edebilirsiniz.

    ABD Vizesine Başvuru Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken Püf Noktalar

    ABD vizesi başvuru süreci karmaşık ve zaman zaman kafa karıştırıcı görünebilir. Ancak doğru bilgi kaynaklarını kullanarak, süreci yakından takip ederek ve dikkatli bir hazırlık yaparak bu süreci kolaylaştırabilirsiniz. ABD vizesine başvuru yaparken dikkat etmeniz gereken püf noktaları detaylı bir şekilde ele alalım. Bu bilgiler, başvurunuzun doğru bir şekilde yapılmasına ve başarı şansınızın artmasına yardımcı olacaktır.

    1. Güvenilir Bilgi Kaynaklarını Kullanın

    • Resmi web sitelerinden bilgi edinin: ABD Büyükelçiliği ve Konsolosluğu’nun web siteleri (örneğin, ustraveldocs.com) güncel ve doğru bilgileri sunar.
    • Resmi olmayan kaynaklara dikkat edin: Forumlar, bloglar ve sosyal medya içerikleri yanıltıcı olabilmektedir. Özellikle “garantili vize onayı” vaat eden hizmetlere güvenmeyin.
    • Güncellemeleri takip edin: Vize kuralları değişebilir, bu nedenle başvurudan önce bilgilerin güncelliğini kontrol edin.

    2. ABD Konsolosluğu Web Sitesini Etkin Kullanın

    • DS-160 Formunu eksiksiz ve doğru doldurun:
      • Tüm bilgilerin tutarlı ve hatasız olduğundan emin olun.
      • Formu doldurduktan sonra doğruluğunu kontrol edin, çünkü hatalar zor düzeltilir.
    • Randevu alma sistemini takip edin:
      • Mülakat tarihini ve saatini dikkatlice seçin.
      • Randevunuzu takip ederek değişiklik yapmanız gerekirse erkenden planlayın.
    • Belgelerinizi eksiksiz hazırlayın:
      • Turistik vize için: DS-160 formu, pasaport, fotoğraf, banka dökümleri, seyahat planı vb.
      • Öğrenci vizesi için: SEVIS makbuzu, I-20 formu, kabul mektubu vb.
    • Sıkça sorulan sorular (SSS) bölümünü inceleyin:
      • “Mülakatta hangi sorular sorulur?”
      • “Vize reddedilirse ne yapmalıyım?” gibi önemli konular hakkında bilgi edinebilirsiniz.

    ABD vize reddi alındığında, bunun bir son olmadığını unutmamak önemlidir. Reddin birçok nedeni olabilir ve bu nedenler üzerinde çalışarak, bir sonraki başvuruda başarı şansınızı artırabilirsiniz. Başvuru sürecinde doğru belgelerle ve başvuru gereksinimlerine dikkat ederek, vize reddini önlemenin yolları mevcuttur. Bir sonraki başvurunuzda daha güçlü bir dosya hazırlamak, başvurunuzu kabul edilme ihtimalinizi artıracaktır.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • ABD Vergi Sistemi Rehberi: Güncel Bilgiler

    ABD Vergi Sistemi Rehberi: Güncel Bilgiler

    ABD vergi sistemi, ülkenin ekonomik ve toplumsal yapısının temel taşlarından biridir. Özellikle ABD gibi dünyanın en büyük ekonomilerinden birinde yaşıyor veya gelir elde ediyorsanız, bu sistemin nasıl işlediğini anlamak oldukça önemlidir.

    Türk vatandaşları olarak ABD vergi sisteminin karmaşıklığı ve bu sistemin sizin için ne anlama geldiği konusunda kafanızın karışık olması oldukça normaldir. İşte bu rehberin amacı, sizlere ABD vergi sisteminin temel yapı taşlarını adım adım açıklayarak aklınızdaki soruları netleştirmektir.

    ABD Vergi Sistemine Genel Bakış

    ABD vergi sistemi, hem federal hem de eyalet düzeyinde çeşitli vergilerden oluşur. Bu vergiler, devletin kamu hizmetlerini finanse etmesini, altyapıyı geliştirmesini, sosyal güvenlik programlarını sürdürmesini ve genel ekonomik düzeni sağlamasını mümkün kılar. Ancak ABD’nin vergi sistemi, dünyanın birçok ülkesine kıyasla oldukça karmaşıktır. Bunun birkaç temel nedeni vardır:

    1. Çok Katmanlı Bir Yapı: ABD’de vergiler yalnızca federal düzeyde değil, aynı zamanda eyalet ve hatta yerel yönetimler tarafından da toplanır. 
    2. Self-Assessment Sistemi: ABD’de bireyler, gelirlerini beyan etmek ve bu beyana göre ödemeleri gereken vergiyi hesaplamakla yükümlüdür. 
    3. Geniş Kapsamlı Gelir Vergisi: ABD vatandaşları, Green Card sahipleri ve belirli koşulları sağlayan yabancılar, dünya genelinde elde ettikleri tüm gelirleri ABD’ye beyan etmek zorundadır.

    Bu karmaşıklık göz önüne alındığında, ABD’de çalışan, yaşayan veya gelir elde eden bir Türk vatandaşı olarak vergi sistemini anlamak ve ona uygun hareket etmek hem maddi hem de yasal açıdan büyük önem taşır.

    ABD Vergi Sisteminin Temelleri

    ABD’nin vergi sistemi, federal, eyalet ve yerel düzeyde işleyen çok katmanlı bir yapıya sahiptir. Gelir elde eden bireyler ve işletmeler, çeşitli vergilere tabidir. Bu vergiler, kamu hizmetlerini finanse etmek ve sosyal güvenlik gibi uzun vadeli faydalar sağlamak için kullanılmaktadır.

    Vergi Türleri: Federal, Eyalet ve Yerel Vergiler

    • Federal Vergiler: IRS (Internal Revenue Service) tarafından toplanır. En yaygın türleri:
      • Gelir Vergisi: Gelir seviyesine göre değişen oranlarla uygulanır.
      • Sosyal Güvenlik ve Medicare Vergileri: Çalışanlardan maaş kesintisiyle alınır.
      • Sermaye Kazancı Vergisi: Yatırım kazançlarına uygulanır.
    • Eyalet Vergileri: Her eyalet kendi vergi sistemini belirler. Bazı eyaletler gelir vergisi almaz (Florida, Texas), bazıları yüksek oranlar uygular (California, New York).
    • Yerel Vergiler: Şehirler ve ilçeler tarafından alınır. Emlak vergisi ve çeşitli yerel hizmet vergilerini içerir.

    Gelir Vergisi: Kimler Ödemekle Yükümlüdür?

    • ABD vatandaşları ve Green Card sahipleri, dünya genelindeki tüm gelirlerini beyan etmek zorundadır.
    • ABD’de yaşayan veya gelir elde eden yabancılar, vergi statülerine (resident/non-resident alien) bağlı olarak vergilendirilir.
    • Vergi yükümlülüğü, gelir seviyesine ve vergi statüsüne bağlıdır.

    IRS Nedir ve Görevi Nedir?

    IRS, ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı vergi idaresidir. Görevleri:

    • Vergi beyannamelerini işleme almak.
    • Vergileri toplamak ve vergi yasalarını uygulamak.
    • Vergi mükelleflerini bilgilendirmek ve denetim yapmak.

    ABD’de Vergi Yılı ve Önemli Tarihler

    • Vergi yılı: 1 Ocak – 31 Aralık
    • Beyanname son tarihi: Genellikle 15 Nisan (Hafta sonuna denk gelirse, bir sonraki iş günü)
    • Uzatma (Extension): 6 ay ek süre sağlar, ancak vergi borcu varsa 15 Nisan’a kadar ödenmelidir.

    ABD’de vergi sistemini anlamak, mali yükümlülüklerinizi yerine getirmeniz ve avantajlardan yararlanmanız için önemlidir. Şimdi daha detaylı konulara geçelim!

    Vergiye Tabi Gelir Türleri

    ABD’de farklı gelir türleri vergilendirilmektedir ve doğru beyan edilmelidir.

    Çalışma Gelirleri (Maaş ve Ücretler)

    • Vergilendirme: Maaş ve ücretler Gelir Vergisi, Sosyal Güvenlik ve Medicare kesintilerine tabidir.
    • W-2 Formu: İşveren, yıl sonunda gelir ve kesintileri gösteren W-2 formunu sağlar.
    • Ekstra Tazminatlar: İkramiye, prim ve işveren destekleri genellikle vergilidir.

    Yatırım Gelirleri

    • Faiz Gelirleri: Banka ve tahvil faizleri 1099-INT formu ile bildirilmelidir.
    • Temettü Gelirleri: Hisse senedi temettüleri, nitelikli ve normal olarak ayrılarak farklı oranlarda vergilendirilmektedir.
    • Sermaye Kazançları: Hisse ve gayrimenkul satış kârları, elde tutulma süresine göre farklı oranlarda vergilendirilir.

    Kira Gelirleri

    • Vergiye Tabi Tutar: Kira gelirlerinden bakım, sigorta ve amortisman gibi giderler düşülebilmektedir.

    Emeklilik Gelirleri

    • SSN Geliri: Gelir seviyesine bağlı olarak vergilendirilebilir.
    • 401(k) ve IRA: Geleneksel hesaplardan çekilen tutarlar vergilidir, Roth IRA belirli şartlarla muaf olabilir.

    Yurt Dışından Gelen Gelirler

    • Türkiye’deki kira, faiz ve temettü gelirleri ABD’ye beyan edilmelidir.
    • Türkiye’de ödenen vergiler, ABD’den düşülebilir (Foreign Tax Credit).
    • Çifte Vergilendirme Anlaşması avantaj sağlar.

    Vergiden Muaf Gelirler

    • Hediye ve miras, sigorta tazminatları ve bazı burslar genellikle vergiden muaftır.

    Gelirlerin doğru beyan edilmesi, eksiksiz bir vergi beyannamesi için önemlidir. Sıradaki bölümde ABD’de vergi beyannamesi hazırlama sürecini ele alacağız!

    ABD’de Vergi Beyannamesi (Tax Return) Hazırlama ve Sunma

    ABD’de gelir elde eden herkes belirli dönemlerde vergi beyannamesi sunmak zorundadır. Vergi beyannamesi, gelir ve giderlerinizi IRS’e rapor etmenizi sağlar. İşte temel adımlar:

    Hangi Formları Kullanmalısınız?

    • Form 1040: ABD’de yaşayan bireyler için ana vergi formudur.
    • Form 1040-NR: ABD’de ikamet etmeyen, ancak burada gelir elde eden yabancılar için kullanılmaktadır.
    • Diğer Formlar:
      • W-2: İşverenin sağladığı gelir ve kesinti raporu.
      • 1099: Faiz, temettü, serbest meslek kazançları için.
      • Schedule C: Serbest meslek kazançları için.
      • Schedule E: Kira ve yatırım gelirleri için.

    ABD Vergi Beyannamesi İçin Gerekli Belgeler

    • Gelir Belgeleri: W-2, 1099, kira gelirleri, yurt dışı gelir kayıtları.
    • Vergi İndirimleri ve Krediler: Mortgage faizi, eğitim masrafları, çocuk bakımı giderleri.
    • Ödenen Vergiler: Türkiye’de ödenen vergiler, Foreign Tax Credit kapsamında düşülebilir.

    Vergi Beyannamesi Nasıl Hazırlanır?

    1. Kendi Başınıza: Basit gelir yapısına sahip kişiler için uygundur, IRS’in online formları kullanılabilir.
    2. Vergi Hazırlama Yazılımları: TurboTax, H&R Block gibi programlarla daha kolay beyanname hazırlanabilir.
    3. Muhasebeci veya Vergi Uzmanı Kullanma: Gelir kaynakları karmaşıksa veya yurt dışı gelirleri beyan ediliyorsa önerilmektedir.

    Vergi beyannamenizi doğru ve eksiksiz hazırlamak, vergi avantajlarından yararlanmanızı sağlar. 

    ABD Vergi Cezaları ve Denetimler

    ABD’de vergi beyannamesi sürecinde yapılan hatalar veya eksiklikler ciddi cezalar ve denetim süreçleriyle sonuçlanabilir. IRS (Internal Revenue Service), vergi mükelleflerinin doğrulukla beyanda bulunmasını zorunlu kılar ve ihlaller karşısında yaptırımlar uygular. Bu bölümde, vergi cezalarının türlerini, IRS denetimlerini ve bu süreçlerde dikkat edilmesi gereken noktaları ele alacağız.

    Vergi Beyanı Yapmamanın veya Eksik Beyanın Sonuçları

    ABD vergi yasalarına göre, beyanname vermemek veya eksik beyan ciddi mali ve hukuki yaptırımlara yol açar.

    • Vergi Beyanı Yapmamak (Failure to File)
      • IRS, “Failure to File Penalty” cezasını uygular.
      • Ceza, ödenmesi gereken verginin %5’i olarak hesaplanır ve her ay için eklenir. Toplamda %25’i aşamaz.
      • Beyanname geç teslim edilirse, borç için faiz ve ek cezalar da uygulanır.
    • Eksik Beyan veya Ödeme Yapmamak (Failure to Pay)
      • Vergiyi eksik ödeyenler için ceza, ödenmemiş verginin aylık %0,5’i olarak hesaplanır.
      • Ödeme yapılmadıkça faiz işlemeye devam eder.
    • Yanlış veya Kasıtlı Yanıltıcı Beyan (Fraud Penalty)
      • Kasıtlı olarak yanlış bilgi verenlere “fraud penalty” uygulanır.
      • Ceza, ödenmemiş verginin %75’ine kadar çıkar.
      • Örnek: Eğer 10.000 $ vergi borcunuz varsa ve bunu beyan etmezseniz, 5 aylık gecikmede 2.500 $’a kadar ceza uygulanabilmektedir.

    IRS Denetimleri (Audit) Neden ve Nasıl Yapılmaktadır?

    IRS denetimleri, vergi beyannamelerindeki hata veya anormallikleri incelemek için yapılmaktadır.

    • IRS Denetimi Nedir?
      • IRS, beyannamenizde sunduğunuz bilgilerin doğruluğunu kontrol eder.
      • Belgelerinizin eksiksiz ve doğru olup olmadığını inceler.
    • Denetim Neden Yapılmaktadır?
      • Beyan Tutarsızlıkları: Gelir, kesinti veya kredi tutarlarındaki anormallikler.
      • Rastgele Seçim: Bazı denetimler rastgele yapılmaktadır.
      • Yüksek Riskli Durumlar: Büyük miktarda kesinti veya kredi talep edenler, IRS tarafından incelenir.
    • Denetim Türleri
      • Posta Yoluyla Denetim: IRS, beyannamenizde bir hata tespit ederse, destekleyici belgeleri talep eder.
      • Ofis Denetimi: IRS, detaylı inceleme için mükellefi ofise çağırır.
      • Yerinde Denetim: IRS yetkilileri iş yerinizi veya evinizi ziyaret ederek inceleme yapar.
    • Denetim Sürecinde Ne Yapmalısınız?
      • IRS’in talep ettiği belgeleri eksiksiz sunun.
      • Belgelerinizi düzenli ve eksiksiz tutun.
      • Denetim karmaşık hale gelirse bir vergi danışmanı veya avukattan destek alın.

    Vergi Planlaması Neden Önemlidir?

    • Vergi Yükünü Azaltır: Yasal indirimler ve krediler kullanılarak vergi düşürülebilmektedir.
    • Mali Hedeflere Ulaşım Sağlar: Vergi tasarrufları, birikimlerinizi artırmanıza yardımcı olur.
    • Yasal Risklerden Kaçınır: Doğru planlama ile IRS ile sorunlar önlenebilmektedir.

    Örnek: Emeklilik hesabına katkı yaparak vergiye tabi gelir düşürülebilmektedir.

    Vergi planlaması, hem kısa vadede hem de uzun vadede mali durumunuzu güçlendirmenin bir yoludur. Emeklilik hesapları, eğitim planları ve yatırımlarda doğru stratejiler izlemek, vergi yükünüzü azaltırken birikimlerinizi artırmanıza yardımcı olur. Bu stratejileri uygularken yasalara uygun hareket etmek ve gerektiğinde bir vergi danışmanından destek almak, süreci daha kolay ve verimli hale getirecektir.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • ABD Vize Avukatı Desteği Gerektiren Önemli Durumlar

    ABD Vize Avukatı Desteği Gerektiren Önemli Durumlar

    ABD’ye seyahat etmeyi planlıyorsunuz ve vize başvuru süreciyle ilgili kafanızda birçok soru var, değil mi? Bu süreci anlamak ve doğru adımları atmak için kapsamlı bir rehbere ihtiyacınız olduğunu biliyoruz. Bu yazıda başvuru sürecinin zorluklarını, ABD vize avukatı desteğinin önemini ve bu rehberin size nasıl yardımcı olacağını adım adım ele alacağız.

    Avukat Desteği Neden Kritiktir?

    Bu karmaşık süreçte bir avukattan destek almak, başvurunuzun başarıya ulaşmasında büyük fark yaratır. Neden mi? İşte avukat desteğinin başvurunuzda nasıl bir değişim yaratabileceğini anlatan önemli nedenler:

    1. Uzman Rehberlik:
      ABD vize başvuruları konusunda deneyimli bir avukat, hangi belgelerin hazırlanması gerektiğini, sürecin nasıl yönetileceğini ve karşılaşabileceğiniz sorunları önceden öngörerek çözüm yolları sunar. Özellikle daha önce vize reddi yaşamışsanız bir avukatın desteği sizi bu engellerden kurtarır.
    2. Hataları Önlemek:
      Formlarda yanlış bilgi vermek veya eksik belge sunmak, vize reddine neden olur. Avukatınız başvurunuzun eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanmasını sağlar, böylece hatalardan kaynaklanan ret riskini azaltır.
    3. Mülakata Hazırlık:
      Konsolosluk mülakatında nasıl konuşmanız gerektiğini, hangi sorularla karşılaşabileceğinizi ve bu sorulara nasıl cevap vereceğinizi öğrenmek, mülakat stresini büyük ölçüde azaltır. Avukatınız mülakat provası yaparak sizi bu aşamaya hazırlar.
    4. Ret Durumunda Çözüm Sunma:
      Vize başvurunuz reddedilirse bir avukat ret mektubundaki nedenleri analiz ederek itiraz sürecini başlatır veya yeniden başvuru için strateji geliştirir. Bu, süreci çok daha profesyonel ve etkili bir şekilde yönetmenizi sağlar.

    ABD Vize Avukatı Nasıl Seçilir?

    ABD vize başvuru süreci bazen karmaşık ve yorucu hale gelebilmektedir. Özellikle geçmişte ret almışsanız özel bir durumunuz varsa ya da göçmenlik statüsüne geçiş gibi detaylı bir süreç içerisindeyseniz uzman bir avukattan destek almak başvurunuzun olumlu sonuçlanma şansını artırır. Ancak doğru avukatı seçmek, sürecin başarısı için kritik öneme sahiptir. Şimdi, bir ABD vize avukatı seçerken dikkat etmeniz gereken detayları adım adım inceleyelim.

    Doğru Avukatı Bulmak

    Bir avukatla çalışmaya karar verdiğinizde, seçeceğiniz kişinin deneyimi, uzmanlık alanı ve referansları çok önemli kriterlerdir. Sadece bu alanda yetkin bir avukat, başvurunuz için gereken desteği profesyonelce sunar.

    Deneyim, Uzmanlık Alanı ve Referanslara Dikkat Etme

    Vize ve göçmenlik hukuku, genel hukuki bilgiyle yürütülebilecek bir alan değildir. Bu alanda uzmanlaşmış bir avukat, başvurunuzun karşılaşabileceği olası sorunları öngörebilir ve çözüm yolları geliştirir.

    • Neden Deneyim Önemlidir?
      Deneyimli bir avukat, farklı vize türleri ve başvuru durumları hakkında derin bilgiye sahiptir. Örneğin, turist vizesi (B1/B2) için gereken belgelerle çalışma vizesi (H-1B) veya öğrenci vizesi (F-1) için gerekli belgeler arasında büyük farklar vardır. Deneyimli bir avukat, sürecinizi hızlandıracak ve eksiksiz şekilde yönetilmesini sağlayacaktır.
    • Uzmanlık Alanını Nasıl Anlarsınız?
      Görüşme sırasında avukata özellikle ABD göçmenlik hukuku alanında ne kadar süredir çalıştığını, hangi vize türlerinde uzmanlaştığını ve benzer davalarda ne tür başarılar elde ettiğini sormaktan çekinmeyin.
    • Referanslar ve İncelemeler:
      Çalışmayı düşündüğünüz avukatın veya hukuk bürosunun geçmişteki müvekkillerinden aldığı yorumları ve referansları kontrol edin. Güvenilir bir avukat, önceki müvekkillerinin olumlu geri bildirimlerine sahiptir ve başarı oranını paylaşmakta şeffaf davranır.

    Avukatın ABD Göçmenlik Hukuku Bilgisi ve Akreditasyonu

    ABD vize süreçleri, karmaşık bir göçmenlik hukuku sistemi tarafından düzenlenmektedir. Bu nedenle, çalışacağınız avukatın yalnızca Türk hukuku değil, aynı zamanda ABD göçmenlik hukuku konusunda da bilgili olması gerekir.

    • ABD Göçmenlik Hukuku Bilgisi:
      ABD vize sürecinde her yıl düzenlemeler ve uygulamalar değişebilmektedir. Güncel düzenlemelere hakim bir avukat, başvurunuzu bu yeni yasalara göre yönlendirir.
    • Akreditasyon ve Lisans:
      Avukatın ABD Barosu’na (American Bar Association) kayıtlı olması veya göçmenlik hukuku alanında tanınmış bir uzmanlık sertifikasına sahip olması önemlidir. ABD’de hukuk pratiği yapan bir avukatla çalışıyorsanız hangi eyalette lisanslı olduğunu ve bu lisansın geçerliliğini sorgulayabilirsiniz.

    Avukat Desteğiyle Hangi Hizmetler Alınabilir?

    Bir avukatla çalışmak, yalnızca evrakların hazırlanmasıyla sınırlı değildir. Avukatlar, başvurunuzun her aşamasında size rehberlik eder.

    • Belgelerin Hazırlanması ve Doğrulanması:
      Tüm evrakların eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlandığından emin olurlar. Özellikle eksik veya hatalı evrak nedeniyle reddedilme riskini minimize ederler.
    • Mülakat Hazırlığı:
      Konsolosluk mülakatında sorulabilecek sorulara nasıl yanıt vermeniz gerektiği konusunda sizi bilgilendirler. Gerekirse prova yaparak hazırlık seviyenizi artırırlar.
    • İtiraz Süreci:
      Vize reddi durumunda, itiraz başvurusunun hukuki temelini oluşturur ve gerekli savunmayı hazırlarlar.
    • Özel Durumlar İçin Strateji Geliştirme:
      Karmaşık veya acil durumlarda, en etkili başvuru stratejisini belirler ve uygulamaya koyarlar.

    Yaygın Hatalar ve Riskler

    ABD vizesine başvururken yapılan yaygın hatalar, başvuru sürecini karmaşıklaştırabilir ve hatta vizenizin reddedilmesine neden olabilmektedir. Bu hataların bazıları, yeterli bilgiye sahip olmamaktan kaynaklanırken, bazıları ise başvuru sürecini hafife almanın sonucudur. İşte bazı yaygın hatalar:

    Yanlış Vize Türüne Başvuru Yapmak

    Vize türü, seyahat amacınıza uygun olmalıdır. Yanlış başvuru, başvurunun reddedilmesine yol açar.

    • Örnek: İş görüşmesi için turist vizesi (B2) yerine iş vizesi (B1) alınmalıdır.
    • Avukatın Rolü: Seyahat amacınızı netleştirerek doğru vizeye başvurmanızı sağlar.

    Eksik veya Yanlış Beyanlarda Bulunmak

    Yanlış veya eksik bilgi, başvurunun reddine ve gelecekteki başvuruların riske girmesine neden olabilmektedir.

    • Örnek: Önceki vize reddini gizlemek büyük bir hatadır; konsolosluk bu bilgiyi görebilmektedir.
    • Avukatın Rolü: Bilgilerinizi kontrol eder, eksiklikleri giderir ve yanlış anlamaları önler.

    Evraklarda Sahtecilik veya Yetersizlik

    Sahte belge sunmak, kalıcı vize yasağına yol açar. Eksik veya yetersiz evraklar da reddedilme sebebidir.

    • Örnek: Gerçek olmayan işveren mektubu veya eksik finansal belgeler ciddi risk oluşturur.
    • Avukatın Rolü: Evrakların eksiksiz ve doğru olmasını sağlar, sahteciliğe karşı sizi uyarır.

    ABD vizesi başvuru sürecinde yapılan hatalar, süreci uzatabilmektedir ve hatta vize reddine yol açabilmektedir. Yanlış vize türüne başvurmak, eksik veya hatalı beyanlarda bulunmak ya da yetersiz evrak sunmak en yaygın hatalardır. Bu riskleri en aza indirmek için başvurunuzu dikkatli bir şekilde hazırlamanız ve süreci profesyonelce yönetmeniz önemlidir.

    📌 Profesyonel destek almak ve sürecinizi sorunsuz tamamlamak için bizimle web sitemiz üzerinden iletişime geçebilirsiniz!

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Teknoloji Start-Up’ı Kurmak İçin En İyi Amerika Eyaletleri

    Teknoloji Start-Up’ı Kurmak İçin En İyi Amerika Eyaletleri

    ABD, dünya genelinde teknoloji start-up’ları için bir merkez olarak kabul edilmektedir. Silikon Vadisi gibi ünlü teknoloji hub’larının varlığı, her yıl binlerce girişimcinin bu fırsatlardan yararlanmak için ABD’ye adım atmasına sebep oluyor. Ancak doğru eyaletin seçilmesi, bir teknoloji start-up’ı için oldukça önemlidir. Çünkü her eyalet, farklı avantajlar, finansman fırsatları, yaşam maliyetleri ve ekosistem desteği sunmaktadır.

    Hangi eyaletin teknoloji girişimciliği için en uygun olduğunu anlamak, girişimcilerin hedeflerine ve iş planlarına göre değişebilir. Bu blog yazısında, teknoloji start-up’ınızı kurmak için en uygun ABD eyaletlerini keşfedeceğiz. Silikon Vadisi’nin ötesinde, başka eyaletlerde de büyük fırsatlar sizi bekliyor olabilir! Hadi gelin, en iyi seçenekleri birlikte gözden geçirelim.

    Neden ABD?

    ABD, teknoloji start-up’ları için cazip bir merkezdir. İşte bunun temel nedenleri:

    • Küresel Teknoloji Merkezi: Silikon Vadisi ve diğer şehirler (Austin, Seattle, Boston, Miami) teknoloji ekosisteminin kalbini oluşturur.
    • Uluslararası Pazara Açılma: ABD, küresel pazara kolay erişim sağlar.
    • Güçlü Yatırım Ekosistemi: ABD, risk sermayesi ve melek yatırımcılar ile girişimcilerin finansman bulmasını kolaylaştırır.
    • Yetenek ve Eğitim Altyapısı: MIT, Stanford gibi üniversitelerle yetenekli bireyler yetişir.
    • Destek Programları ve Hibeler: Ar-Ge hibeleri, vergi avantajları ve hızlandırıcı programlar girişimcileri destekler.
    • İş Kültürü ve Yenilikçilik: Yenilikçi fikirlerin cesaretle karşılandığı dinamik bir iş kültürü vardır.

    Bu nedenlerle ABD, teknoloji girişimcileri için en iyi yerlerden biridir.

    Teknoloji Start-Up’ı İçin En İyi Eyaletler

    ABD’nin eyaletleri, sundukları fırsatlar, maliyet avantajları ve ekosistemleri açısından farklılık gösterir. Bu bölümde teknoloji start-up’ı kurmayı düşünen Türk girişimciler için en popüler ve avantajlı eyaletleri detaylı şekilde ele alacağız. Her bir eyaletin avantajlarını ve hangi girişimciler için daha uygun olduğunu açıklayarak başlayalım.

    a) Kaliforniya (Silikon Vadisi)

    Kaliforniya, teknoloji dünyasının merkez üssü olarak kabul edilmektedir. Özellikle Silikon Vadisi, dünya çapında inovasyon ve teknoloji girişimciliğinin doğduğu yer olarak bilinmektedir. Google, Apple, Facebook gibi dev şirketlerin merkezlerinin bulunduğu bu bölge, teknoloji girişimcileri için eşsiz bir fırsat sunar.

    • Avantajları:
      • Teknoloji devlerinin merkezi: Silikon Vadisi, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerine ev sahipliği yapar. Burada bulunan devlerle aynı ekosistemde olmak, size hem prestij hem de iş birliği fırsatları sunar.
      • Geniş yatırım ağı: Silikon Vadisi, girişim sermayesi yatırımcılarının yoğun olarak bulunduğu bir bölgedir.
      • İnovasyon kültürü: Bölgede herkes yenilikçi fikirlerin peşindedir. Bu kültür size ilham verir, işinizi büyütmek için yeni stratejiler geliştirme imkanı sunar.
    • Kimler İçin Uygun?
      Eğer büyük ölçekli bir teknoloji start-up’ı hedefliyorsanız ve yeterli sermayeniz varsa Kaliforniya sizin için doğru yer olabilir. Burada büyüme fırsatları sınırsızdır, ancak maliyetleri karşılayabilecek bir bütçeye sahip olmanız şarttır.

    b) Texas (Austin)

    Austin, son yıllarda teknoloji girişimcileri için oldukça cazip bir merkez haline gelmiştir. “Silikon Tepeleri (Silicon Hills)” olarak anılan bu bölge, düşük maliyetleri ve hızlı büyüyen teknoloji ekosistemiyle dikkat çeker.

    • Avantajları:
      • Düşük yaşam maliyeti: Austin, San Francisco gibi büyük teknoloji merkezlerine kıyasla çok daha düşük yaşam ve işletme maliyetleri sunar.
      • Eyalet gelir vergisi yok: Texas, bireysel gelir vergisi almayan eyaletlerden biridir. Bu da çalışanlarınız için cazip bir avantajdır ve maaş beklentilerini daha makul seviyede tutmanıza olanak sağlar.
      • Hızla büyüyen teknoloji ekosistemi: Apple, Tesla gibi büyük şirketler Austin’de genişlemeye başlamıştır. Bu da bölgeyi teknoloji yatırımları açısından çekici hale getirmiştir.
    • Kimler İçin Uygun?
      Daha düşük bütçelerle bir teknoloji start-up’ı kurmak isteyen girişimciler için Austin ideal bir yer olabilir. Ayrıca yenilikçi projeleri olan ve hızla büyüyen bir topluluğa katılmak isteyen girişimciler için de mükemmel bir tercih.

    c) New York

    New York, teknoloji sektöründen finans ve medya sektörüne kadar pek çok alanda bir merkezdir. ABD’nin ekonomik başkenti olan bu şehir, girişimcilere geniş bir yatırım ağı ve uluslararası erişim fırsatı sunar.

    • Avantajları:
      • Finans ve medya sektörüyle bağlantı: Eğer start-up’ınız FinTech (finansal teknoloji) veya medya tabanlı bir projeye odaklanıyorsa, New York ideal bir yer olacaktır.
      • Geniş yatırımcı ağı: New York, girişim sermayesi fonlarının yoğun olarak bulunduğu bir bölgedir. Bu da yatırımcı bulmayı kolaylaştırır.
      • Uluslararası erişim: Dünyanın dört bir yanından gelen yatırımcılar ve girişimcilerle aynı şehirde olmak, işinizi uluslararası düzeye taşımanız için büyük bir fırsattır.
    • Kimler İçin Uygun?
      Eğer projeniz FinTech, medya veya reklam teknolojisi gibi sektörlere odaklanıyorsa New York sizin için mükemmel bir seçenek olabilir. Ancak yüksek maliyetleri karşılayabilecek bir bütçeniz olduğundan emin olun.

    d) Florida (Miami)

    Miami, son yıllarda teknoloji sektöründe yükselen bir yıldız haline gelmiştir. Özellikle Latin Amerika pazarıyla güçlü bağlantıları sayesinde global düşünen girişimciler için cazip bir seçenek sunar.

    • Avantajları:
      • Düşük vergi oranları: Florida, bireysel gelir vergisi almayan bir eyalettir ve bu da girişimciler için büyük bir maliyet avantajı sağlar.
      • Latin Amerika ile bağlantılar: Miami, Latin Amerika ile ticaret ve işbirliği yapmak isteyen şirketler için ideal bir konumda yer alır.
      • Artan teknoloji yatırımları: Miami’de teknoloji sektörüne yapılan yatırımlar hızla artıyor ve bu da start-up’lar için yeni fırsatlar yaratıyor.
    • Kimler İçin Uygun?
      Latin Amerika pazarıyla çalışmak isteyen veya daha düşük vergi avantajlarından yararlanmak isteyen girişimciler için Miami uygun bir tercih olabilmektedir.

    e) Washington (Seattle)

    Seattle, teknoloji dünyasında bir başka önemli merkezdir. Özellikle Microsoft ve Amazon gibi devlerin burada bulunması, şehri teknoloji ekosistemi açısından cazip kılar.

    • Avantajları:
      • Büyük teknoloji şirketleri: Microsoft ve Amazon gibi devlerin merkezi, Seattle’ın teknoloji sektöründe önemli bir yer edinmesini sağlamıştır.
      • Yüksek kaliteli iş gücü: Şehir, yazılım mühendisleri ve teknoloji uzmanları açısından zengin bir yetenek havuzuna sahiptir.
    • Kimler İçin Uygun?
      Yazılım, bulut bilişim veya e-ticaret alanında çalışan girişimciler için Seattle, doğru bir tercih olacaktır.

    f) Colorado (Denver)

    Denver, daha düşük maliyetlerle teknoloji start-up’ı kurmak isteyen girişimciler için çekici bir alternatiftir.

    • Avantajları:
      • Düşük maliyetler: Denver, yaşam ve işletme maliyetleri açısından daha uygun bir seçenektir.
      • Güçlü girişim topluluğu: Şehirde hızla büyüyen bir teknoloji girişim ekosistemi bulunmaktadır.
      • Yüksek yaşam kalitesi: Denver, doğal güzellikleri ve rahat yaşam tarzıyla dikkat çeker.
    • Kimler İçin Uygun?
      Orta ölçekli, niş teknoloji projelerine odaklanan ve daha düşük maliyetlerle başlamak isteyen girişimciler için Denver mükemmel bir seçenektir.

    Finansman ve Yatırım Olanakları

    ABD’de teknoloji start-up’ları için çeşitli finansman seçenekleri bulunmaktadır:

    a) Venture Capital (Risk Sermayesi)

    • Tanım: Erken aşama girişimlere yapılan büyük yatırımlar, genellikle hisse karşılığında sağlanır.
    • Avantajlar: Hızlı büyüme için büyük sermaye, yatırımcı rehberliği ve stratejik bağlantılar.
    • Dezavantajlar: Hisse devri, güçlü iş planı gereksinimi, yüksek büyüme baskısı.
    • Merkezler: Silikon Vadisi, New York, Boston.

    b) Melek Yatırımcılar

    • Tanım: Bireysel yatırımcılar, küçük sermaye ile erken aşama girişimlere yatırım yapar.
    • Avantajlar: Esnek yatırım, kişisel destek ve rehberlik.
    • Dezavantajlar: Sermaye miktarı sınırlı, bazıları yönetim hakkı isteyebilirler.
    • Nasıl Ulaşılır: AngelList, Golden Seeds, Tech Coast Angels gibi platformlar.

    c) Hızlandırıcı ve Kuluçka Merkezleri

    • Hızlandırıcılar: Kısa süreli (3-6 ay) mentorluk ve yatırım fırsatları. Örnekler: Y Combinator, TechStars.
    • Kuluçka Merkezleri: Daha uzun süreli ofis alanı ve altyapı desteği. Örnekler: MassChallenge, Plug and Play Tech Center.
    • Avantajlar: Finansman, mentorluk, yatırımcı bağlantıları ve iş birliği fırsatları.
    • Dezavantajlar: Şirketin belirli bir yüzdesi talep edilmektedir, kabul süreci rekabetçidir.

    Bu seçenekler, girişimcilerin işlerini büyütmek ve ölçeklendirmek için güçlü fırsatlar sunar.

    Türk Girişimciler İçin Özel İpuçları

    ABD’de teknoloji start-up’ı kurarken Türk girişimciler için dikkat edilmesi gereken bazı özel ipuçları:

    1. Kültürel Uyum
    ABD iş dünyası yatay bir yapıya sahiptir; açık iletişim ve iş birliği ön plandadır.

    • Zaman Yönetimi: Toplantılara zamanında katılmak ve işleri vaktinde teslim etmek profesyonel imajınızı güçlendirir.
    • Kültürel Farklılıklar: Bireysellik ön plandadır, bu nedenle topluluk odaklı Türk yaklaşımından bireysel başarıya odaklanmaya geçiş yapmanız gerekir.

    2. Networking ve Bağlantılar
    Güçlü bir network kurmak, ABD’de başarılı olmanın anahtarıdır.

    • Etkinlikler ve MeetUp’lar: Teknoloji konferansları ve girişimcilik grupları, yatırımcılarla tanışmak için harika fırsatlar sunar.
    • LinkedIn: Yerel topluluklarla çevrimiçi bağlantılar kurmak önemlidir.

    3. Türk-Amerikan İş Toplulukları
    Türk girişimciler için ABD’de aktif olan topluluklar büyük avantaj sağlar.

    • TAIK ve TADF: Türk Amerikan İş Konseyi ve Dernekleri, iş bağlantıları kurmak ve bilgi paylaşımı yapmak için faydalıdır.
    • Yerel Topluluklar: New York, Houston, Miami gibi şehirlerde işbirliği fırsatları bulunur.

    4. Dil Becerileri
    ABD iş dünyasında etkili iletişim için İngilizce bilgisi önemlidir.

    • İngilizce’nin Önemi: Sunum yapma, pazarlık ve yatırımcı görüşmelerinde iyi bir dil becerisi gereklidir.
    • Dil Kursları ve Online Kaynaklar: Udemy ve Coursera gibi platformlar, iş İngilizcesi kursları sunar.
    • Dil Bariyerini Aşmak: Kendinizi ifade etme çabanız, dil becerilerinizden daha önemlidir. Hoşgörülü bir ortamda dil pratiği yapmak sizi geliştirecektir.

    Bu ipuçları, Türk girişimcilerin ABD’deki iş dünyasına uyum sağlamalarına ve başarıya ulaşmalarına yardımcı olacaktır.

    ABD’de bir teknoloji start-up’ı kurmak, büyük fırsatlar ve zorluklar sunan heyecan verici bir yolculuktur. Türk girişimciler, kültürel uyum, güçlü bir network oluşturma ve doğru finansman seçenekleriyle bu yolculukta avantajlı bir konumda olabilirler.

    Ayrıca kültürel farklılıkların farkında olarak ve iş dünyasında etkili iletişim kurarak, ABD pazarında güçlü bir yer edinebilirsiniz. İyi bir iş planı, doğru stratejiler ve yerel topluluklarla kuracağınız sağlam ilişkiler, girişiminizin büyümesini hızlandıracaktır.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • ABD’de İltica Süreci: Koşullar, Başvuru Aşamaları ve Bilmeniz Gerekenler

    ABD’de İltica Süreci: Koşullar, Başvuru Aşamaları ve Bilmeniz Gerekenler

    İltica, kişinin kendi ülkesinde zulüm gördüğü veya göreceği endişesiyle başka bir devletten (örneğin ABD’den) koruma talep etmesidir. ABD, 1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 Protokolü çerçevesinde zulüm görenlere barınma hakkı tanıyor. Bu yazımızda ABD’de iltica süreci ve başvuru aşamaları hakkında bilmeniz gerekenleri sizlerle paylaşıyoruz.

    ABD’de İltica Hakkının Hukuki Temeli

    • 1951 Cenevre Sözleşmesi & 1967 Protokolü: Uluslararası hukukun temelini oluşturur, zulüm gören kişilere koruma sağlar.
    • INA (Immigration and Nationality Act – Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası): ABD’de ilticanın yasal dayanağı. Bölüm 208, iltica başvurularını ve haklarını düzenler.

    ABD’de iltica ve mültecilik kavramları birbirilerine benzer kavramlardır. Ancak belirli farklılıkları bulunuyor:

    • Mülteci: Ülke dışındayken, genelde Birleşmiş Milletler aracılığıyla, koruma talep etmiş kişilere denir.
    • İltica: Kişi, ABD topraklarında veya giriş noktasında başvuruda bulunur.

    Kimler Amerika İltica Başvurusu Yapabilir?

    Amerika iltica başvurusu için zulüm veya zulüm riski taşıyan kişiler uygundur. Zulüm genellikle şu temellere dayanıyor:

    • Din,
    • Irk,
    • Milliyet (Uyruk),
    • Siyasi Görüş,
    • Belirli bir sosyal grup (Örn. LGBTQ+)

    Zulüm; fiziksel, psikolojik veya ekonomik baskı olabilir. Ancak başvuran kişinin bunu kanıtlaması çok önemlidir.

    İltica Türleri Nelerdir?

    • Affirmative Asylum: Kişi, yasal yolla ABD’ye girip süresi dolmadan kendi isteğiyle iltica başvurusu yapabiliyor.
      • USCIS (Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri) Form I-589 (İltica Başvuru Formu) ile inceler.
      • Mülakat genelde serbest şekilde yapılıyor. Kabul edilirse kişi ABD’de kalıyor. Ancak reddedilirse “defensive” aşamasına geçiş yapabiliyor.
    • Defensive Asylum: Kişi, sınır dışı işlemi sırasında veya yasa dışı giriş sonrası iltica talep edebiliyor.
      • Başvuru Göçmenlik Mahkemesi önünde savunma olarak yapılıyor.
      • Yargıç kabul verirse kişi ABD’de kalabiliyor. Ancak reddedilirse sınır dışı ediliyorsunuz.

    ABD’de İltica Başvurusu Nasıl Yapılıyor?

    1. Form I-589
      • ABD’de 1 yıl içinde başvurmanız öneriliyor.
      • Online veya posta yoluyla USCIS’e sunabilirsiniz.
    2. Delil ve Belgeler
      • Polis raporları, tıbbi kayıtlar, gazete haberleri, tanık ifadeleri ile yaşadığınız zulmü kanıtlayabiliyorsunuz.
      • Kendi ülkenizdeki insan hakları raporlarını da burada sunabilirsiniz.
    3. Mülakat veya Mahkeme
      • Affirmative: USCIS iltica memuruyla görüşme (soru-cevap).
      • Defensive: Göçmenlik hakimi önünde duruşma. Bir avukatla savunma yapmak çok avantajlı.
    4. Karar
      • Onay: ABD’de iltica statüsü, çalışma izni, aile birleşimi hakları.
      • Ret: Defensive(mahkeme) aşamasına geçiş veya sınır dışı riski.

    ABD’de İltica Süreci: Karşılaşılan Zorluklar

    1. Uzun Bekleme Süreleri
      • USCIS ve göçmenlik mahkemelerinde yığılma.
      • Süreç aylar-yıllar alabilir.
    2. Dil Bariyeri
      • İngilizce bilmemek, form doldurma ve mülakatta sorun yaratır.
      • Tercüman bulunması şart.
    3. Red Durumu ve İtiraz
      • Reddedilirse Göçmenlik Mahkemesi veya Board of Immigration Appeals (BIA)’ya itiraz edilebilir.
      • Her aşamada sıkı süre sınırları (30 gün vb.).

    İltica Başvurusu Kabul Edildikten Sonra

    • Çalışma İzni (EAD): İltica onaylanınca çalışma izni alırsınız.
    • Green Card Başvurusu: 1 yıl sonra kalıcı oturum izni (Green Card) için başvurabilirsiniz.
    • Vatandaşlık (Naturalization): Green Card aldıktan 4 yıl sonra (toplam 5 yıl ABD’de kalmış olarak) vatandaşlığa başvurma hakkınız olur.
    • Aile Birleşimi: Eş ve 21 yaş altı bekar çocuklar için ABD’ye getirme imkânı.

    Ek Bilgi: ABD’de sosyal güvenlik numarası (SSN) edinmek, banka hesabı açmak gibi olanaklar iltica onayından sonra kolaylaşır.

    ABD’de İltica Süreci ile İlgili Sık Sorulan Sorular

    S1: ABD’de iltica başvurusu ne kadar sürer?

    Değişken, birkaç aydan birkaç yıla uzayabilir. Mahkeme süreci varsa daha da uzar.

    S2: İltica için hangi form doldurulur?

    Form I-589 (Asylum and Withholding of Removal). Türkçe’de karşılığı: “İltica ve Sınır Dışı Etmeyi Engelleme Başvuru Formu.”

    S3: İltica onaylanırsa hemen Green Card alabilir miyim?

    Hayır, önce 1 yıl iltica statüsünde kalıp sonra Green Card başvurusu yapabilirsiniz.

    S4: Hangi durumlar reddedilmeme sebep olur?

    Yalan beyan, eksik delil, 1 yıldan sonra başvurmak, ciddi suç geçmişi, terör bağlantısı vb.

    S5: Affirmative ve Defensive iltica farkı nedir?

    Affirmative: Kişi yasal yollarla girdi, kendi isteğiyle USCIS’e başvurdu.
    Defensive: Sınır dışı edilme sürecinde veya yakalanınca mahkemede savunma olarak iltica talep etmek.

    Yasal bir ABD’de iltica süreci yeni bir yaşama başlamanın yanı sıra Green Card ve vatandaşlık yolunu da açıyor. Hatalardan kaçınmak ve hukuki yardım almak için bize her zaman web sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz. Süreçte her zaman dürüst ve güvenilir olmayı unutmayın!

    Yazan: Av. Asım Kılınç