Blog

  • E2 Yatırımcı Vizesi Mülakatı: Sorulan Sorular ve Taktikler

    E2 Yatırımcı Vizesi Mülakatı: Sorulan Sorular ve Taktikler

    E2 yatırımcı vizesi mülakatı, ABD’de iş kurmak veya mevcut bir işletmeye yatırım yapmak isteyenlerin son aşamada değerlendirildiği önemli bir süreçtir. Ancak mülakatta, yatırımınızın niteliği, kaynağı, iş planınız ve kişisel geçmişiniz gibi konular detaylı şekilde sorgulanır.

    Bu rehberde, E2 mülakatına hazırlık süreci, sıkça sorulan sorular ve mülakat sonrası atılması gereken adımlar kapsamlı biçimde ele alınmıştır.

    E2 Vizesi Mülakatının Önemi

    E2 Yatırımcı Vizesi, ABD’de aktif bir iş kurma veya mevcut bir işletmeye önemli miktarda yatırım yapma niyeti taşıyan kişilere veriliyor. Ayrıca mülakat aşaması, bu niyetin samimiyetini ve yasal dayanaklarını doğrulamak için en kritik bölümdür. ABD Konsolosluğu veya Büyükelçiliği’nde yapacağınız görüşme, yatırımın kaynağı, iş planının sürdürülebilirliği ve sizin kişisel uygunluğunuz hakkında detaylı soruları içerir.

    • Amaç: Vize memurunun, yatırımınızın aktif ve marjinal olmayan bir işletmeye yöneldiğini teyit etmesi.
    • Değerlendirme Kriterleri: İş planı, finansman kaynakları, ABD’deki amaçlarınız ve ülkenize olan bağlarınız.

    E2 Vizesi Mülakatına Nasıl Hazırlanmalısınız?

    E2 yatırımcı vizesi mülakatına hazırlanmak sadece belgeleri toparlamaktan ibaret değildir. Bu süreç, doğru belgeleri sunmanın yanı sıra mülakat sırasında kendinizi en iyi şekilde ifade edebilmeniz için zihinsel ve pratik hazırlıkları da içerir. 

    Başarılı bir mülakat için, her aşamayı dikkatlice planlamak ve eksiksiz bir hazırlık süreci geçirmek çok önemlidir. İşte E2 vizesi mülakatına hazırlanırken göz önünde bulundurmanız gereken detaylar:

    a. Belgelerin Hazırlanması

    1. İş Planı ve Yatırım Kanıtları
      • İş planınızın özet kısmını ve gelir projeksiyonlarını iyice okuyun.
      • Yatırım kanıtlarınızı (banka transfer dekontları, satın alma sözleşmeleri) eksiksiz şekilde düzenleyin.
    2. Kimlik ve Pasaport
      • Pasaportunuzun geçerlilik süresi, planladığınız vize süresini kapsamalı.
      • Gerekirse evlilik veya doğum belgeleri gibi aile bağlantısı evraklarını da hazırlayın.
    3. Aile Üyeleri için Gerekli Belgeler
      • Eşiniz ve çocuklarınız da E2 türev vizesine başvuruyorsa, onların pasaport, doğum belgesi ve varsa eski vize kopyaları da mülakatta sorulabiliyor.

    b. Soru – Cevap Provası

    1. Olası Soruları Belirleyin
      • Yatırımınızın kaynağı nedir?”, “ABD’de hangi sektörde faaliyet göstereceksiniz?” gibi sorular üzerinde pratik yapın.
    2. Yanıtların Belgelerle Uyumluluğu
      • İş planı ve yatırım tutarları gibi konularda, mülakatta verdiğiniz rakamlar başvuru evraklarınızla tutarlı olmalı.
      • Birbiriyle çelişen ifadeler, memurun güvensizlik duymasına yol açabiliyor.

    c. Görünüm ve Tutum

    1. Profesyonel Bir İzlenim
      • Resmî ve düzenli bir kıyafet seçimi, ilk izlenimi olumlu etkiler.
      • Rahat, sakin ve kendinden emin bir duruş sergilemek önemlidir.
    2. Doğru ve Net Yanıtlar
      • Soruları tam anlamadan cevaplamaya çalışmayın; gerekirse tekrar açıklamasını isteyin.
      • Kısa, net ve dürüst cevaplar vererek tutarlılığınızı gösterin.

    E2 Vizesi Mülakatında Sıkça Sorulan Sorular 

    Mülakatta sorulacak sorular, başvuru sahibinin niyetşnş, yatırımını ve kişisel geçmişini detaylı şekilde incelemeyi amaçlar. İşte E2 vizesi mülakatında karşılaşabileceğiniz soru kategorileri ve bu sorulara nasıl hazırlanmanız gerektiğiyle ilgili ayrıntılı bölümler:

    1. Genel Sorular

    • ABD’ye seyahat amacınız nedir?
    • ABD’de ne kadar süre kalacaksınız?
    • Hangi eyalette veya şehirde yaşayacaksınız?
    • Daha önce ABD’ye gittiniz mi?
    • Seyahatiniz bittiğinde ülkenize dönecek misiniz?

    İpucu: Yanıtlarınız, başvurunuzdaki bilgilerle örtüşmeli ve ABD’ye sadece geçici bir yatırım amacıyla gitmek istediğinizi vurgulamalı.

    2. İş ve Yatırım Soruları

    • Yatırım yaptığınız işin türü nedir?
    • Ne kadar sermaye koydunuz ve bu sermayeyi nasıl elde ettiniz?
    • İşletmenin kâr projeksiyonları neler?
    • Bu iş modelinde deneyiminiz var mı?
    • Yatırımınız nasıl “aktif” bir işletmeye yöneliyor?

    İpucu: İş planınızdaki rakamları ve stratejileri iyi bilerek, marjinal olmayan bir yatırım yaptığınızı kanıtlayın.

    3. Kişisel Geçmiş ve Nitelikler

    • Şu anda başka bir işiniz veya geliriniz var mı?
    • Daha önce herhangi bir sabıka kaydınız oldu mu?
    • Ülkenizdeki mülk, aile, iş veya finansal bağlarınız neler?

    İpucu: Ülkenize güçlü bağlarınızın olduğunu, yasal sorumluluklarınıza sadık kaldığınızı göstererek göçmenlik dışı amacınızı vurgulayın.

    4. Aile Üyeleri ile İlgili Sorular

    • Eşiniz ve çocuklarınız sizinle birlikte mi gelecek?
    • Çocukların eğitim planı nedir?
    • Eşiniz ABD’de çalışmayı planlıyor mu?

    İpucu: E2 eşleri, çalışma izni (EAD) başvurusuyla ABD’de herhangi bir işte çalışabilir. Bu detayı bilmeniz, aile planlarınızı inandırıcı kılar.

    5. Çifte Niyet (Dual Intent) ile İlgili Sorular

    • Kalıcı olarak ABD’de yerleşmeyi düşünüyor musunuz?
    • Ülkenize geri dönmenizi gerektirecek bağlarınız neler?
    • Göçmenlik başvurusu yapmayı planlıyor musunuz?

    İpucu: E2 vizesi geçici bir vize türüdür; kalıcı oturum izni sağlamaz. Ancak “dual intent” özelliği nedeniyle Green Card’a giden yollar kapalı değildir. Mülakatta, yasal yükümlülüklere uyarak ABD’den ayrılacağınızı vurgulayın.

    Mülakat Sonrası Adımlar

    Mülakat sürecini tamamladıktan sonra, başvurunun sonucuna göre izlenecek birkaç kritik adım vardır. Vize onaylandığında heyecan verici bir süreç başlar. Ancak red durumunda bile paniğe kapılmadan yeniden başvuru seçeneklerini değerlendirmek mümkündür. İşte mülakat sonrası süreçlerde dikkat etmeniz gerekenler:

    Vize Onaylanması Durumunda

    Mülakatınız başarılı geçtiyse ve vize onayınız alındıysa, bu harika bir haberdir! Ancak süreç burada bitmiyor; ABD’ye giriş yapmadan önce bazı hazırlıkları tamamlamanız gerekiyor:

    1. Pasaportunuzu ve Vizenizi Teslim Almak
      • Vize etiketinin doğru bilgilerle basıldığını kontrol edin.
      • Geçerlilik süresini mutlaka inceleyin.
    2. ABD’ye Giriş Hazırlığı
      • Konaklama, uçuş ve işletme işlemleri gibi detayları önceden planlayın.
      • Mülakat sırasında sunulan iş planını uygulamaya hemen başlayın.

    Red Durumunda İtiraz ve Yeniden Başvuru

    1. Red Nedenini Anlamak
      • Eksik belge, yetersiz sermaye veya tutarsız beyanlar gibi sebepleri öğrenerek düzeltici adımlar planlayın.
    2. Eksikleri Gidererek Yeniden Başvurun
      • Belgelerinizi tamamlayın veya iş planınızı yeniden şekillendirin.
      • Gerekirse bir göçmenlik avukatı veya danışmandan destek alın

    Sık Yapılan Hatalar 

    1. Eksik Belgeler: İş planı, yatırım tutarları veya sabıka kaydı gibi belgelerde eksiklik olması.
    2. Çelişkili Yanıtlar:Mülakat sırasında başvuru formlarında belirttiğiniz bilgilerle çelişen ifadeler.
    3. Aşırı Gerginlik: Dikkatsiz veya aceleci yanıtlar, memurun güvenini sarsabilir
    4. Dürüst Olmamak: Belgeler veya yanıtlar arasında kasıtlı uyumsuzluk, vize reddine yol açar.

    E2 Vizesi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

    1. E2 Yatırımcı Vizesi Nedir?

    • ABD ile ticaret anlaşması olan ülkelerin vatandaşlarına, ABD’de iş kurma veya var olan bir işletmeyi devralma hakkı tanıyan, göçmen olmayan bir vize türüdür.

    2. E2 Vizesi için Ne Kadar Sermaye Gerekli?

    • Resmî bir alt limit yoktur; ancak işletmenin türüne ve ölçeğine göre “önemli” miktarda sermaye koymanız beklenir. Genellikle 100.000 – 150.000 USD civarı yatırımlar yaygındır.

    3. Sermaye Kaynağı Nasıl Kanıtlanır?

    • Yasal ve izlenebilir belgeler (banka hesap özetleri, vergi beyannameleri, mülk satış senetleri) ile ispat etmelisiniz.

    4. E2 Vizesi Green Card Sağlar mı?

    • Hayır, doğrudan kalıcı oturum izni vermez; ancak E2 statünüzü sürdürdüğünüz müddetçe yenileme yapabilirsiniz.

    5. E2 Vizesi Almak İçin Hangi Belgeler Gereklidir?

    • Pasaport,
    • Yatırımın kaynağını gösteren belgeler,
    • İş planı ve iş ile ilgili finansal belgeler,
    • ABD’de kurulacak işin yasal belgeleri (kira sözleşmesi, iş ruhsatı vb.),
    • Başvuranın öz geçmişi ve iş deneyimini kanıtlayan belgeler.

    6. E2 Vizesi Sahibi Başka İşte Çalışabilir mi?

    • Hayır, sadece kendi yatırım yaptığınız işletmede aktif görev alabilirsiniz. E2 eşleri ise ek çalışma izni (EAD) alarak herhangi bir işte çalışabilir.

    7. E2 Vizesi Sahipleri Ailelerini ABD’ye Getirebilir mi?

    • Evet, eş ve 21 yaş altı bekar çocuklar türev vize kapsamında ABD’ye gelebilir. Eş çalışabilir, çocuklar eğitim görebilir.

    8. E2 Vizesinin Geçerlilik Süresi Ne Kadardır?

    • Genellikle 2 yıl geçerlidir; işletme faal olduğu sürece yenilenebilir. 

    İyi bir hazırlık, E2 vizesi mülakatında başarı şansınızı büyük oranda artırır. Belgelerinizi eksiksiz sunarak, tutarlı ve dürüst yanıtlar vererek mülakatı sorunsuz tamamlayabilir, ABD’de iş kurma hayalinizi gerçeğe dönüştürebilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • ABD’de Girişimcilik Rehberi: İşletme Satın Almanın Avantajları

    ABD’de Girişimcilik Rehberi: İşletme Satın Almanın Avantajları

    Bir işletme kurma hayaliniz varsa, iki temel seçeneğiniz bulunur: sıfırdan başlamak veya mevcut bir işletmeyi satın almak. ABD’de girişimcilik ekosisteminde oturmuş bir işletme devralmak, hızlı başlangıç ve düşük risk gibi önemli avantajlar sunar.

    Bu rehberde, işletme satın almanın faydalarını ve karar aşamasında göz önünde bulundurmanız gereken noktaları derinlemesine inceliyoruz. Sizin de ABD’de girişimcilik hayaliniz varsa, yazımızı sonuna kadar okuyun!

    Neden Mevcut Bir İşletmeyi Satın Almayı Tercih Etmelisiniz?

    Bir işletmeyi sıfırdan kurmanın getirdiği bazı belirsizlikler ve zorluklar olabiliyor. Bu da mevcut bir işletmeyi satın alma seçeneğini daha cazip hale getirebiliyor.

    Halihazırda faaliyet gösteren bir işletmeyi devralmanın hem finansal hem de operasyonel anlamda size sağlayabileceği birçok avantaj vardır. İşte bu yöntemin sunduğu detaylı fırsatlar:

    1. Daha İyi Finansman Olanakları

    Mevcut bir işletme, düzenli gelir akışı ve belirli bir finansal geçmişe sahip olduğu için finansman arayışınızda size avantaj sağlayabiliyor.

    • Bankalar ve Krediler: Süregelen nakit akışı, işletmeyi güvenilir yatırım konumuna getirir; bu da kredi oranlarını düşürebilir ve ödeme koşullarını esnekleştirebiliyor.
    • Teminat Değeri: Makineler, ekipmanlar gibi fiziksel varlıklar, kredi kuruluşları için güvence niteliğindedir.
    • Daha Az Risk: Yeni bir işletmede finansal belirsizlik yüksektir. Ancak mevcut bir işletmede gelir projeksiyonları öngörülebiliyor.

    Bu finansal avantajlar, yalnızca satın alma maliyetini karşılamakla kalmaz. Aynı zamanda işletmeyi büyütmek için gerekli olan kaynaklara erişimi de kolaylaştırır.

    2. Oturmuş Bir Marka ve Müşteri Sadakati

    Sıfırdan marka yaratma ihtiyacını ortadan kaldıran mevcut bir marka, müşterilerle güven ilişkisini zaten kurmuştur.

    • Marka Değeri ve Bilinirlik: İşletmenin yerel pazarda tanınırlığı, yeni müşteriler kazanmanızı kolaylaştırır.
    • Müşteri Sadakati: Sadık bir müşteri tabanı, istikrarlı satışlar ve düşük pazarlama maliyetleri demektir.
    • Hızlı Başarı Şansı: Var olan markanızı küçük dokunuşlarla iyileştirerek işletmenizi daha cazip hale getirebilirsiniz.

    Ayrıca, oturmuş bir markanın küçük dokunuşlarla yenilenmesi de mümkündür. Mevcut işletmeye kendi tarzınızı katarken, markanın sadık müşteri kitlesini koruma şansı elde edersiniz. 

    Örneğin:

    • Yeni ürün veya hizmetler eklemek,
    • Müşteri deneyimini iyileştirmek,
    • Pazarlama stratejilerini modernleştirmek gibi yeniliklerle markayı daha cazip hale getirebilirsiniz.

    3. Hazır Müşteri Tabanı ve Nakit Akışı

    İşleyen bir düzeni devralmak, satışa ilk günden başlama ve nakit akışıyla birlikte işinizi büyütme fırsatı verir.

    • Satışa İlk Günden Başlama: Yeni bir işletmede harcayacağınız pazarlama ve müşteri kazanma sürecini büyük ölçüde atlamış olursunuz.
    • İş Geliştirme ve Yatırım: Düzenli nakit akışı, yeni ürünler geliştirmek veya ekipman yenilemek için sermaye oluşturur.
    • Finansal İstikrar: Hazır müşteri tabanı, ani ekonomik dalgalanmalara karşı koruma sağlar.

    Müşteri tabanı, yalnızca bir gelir kaynağı değildir. Aynı zamanda işletmenin pazardaki konumunun bir göstergesidir. Bu nedenle, bir işletme satın almadan önce müşteri tabanının büyüklüğü, satın alma alışkanlıkları ve sadakat oranları gibi detayları dikkatle değerlendirmek önemlidir.

    4. Oturmuş Tedarik Zinciri ve İş Ortaklıkları

    Mevcut işletmeler, yıllar içinde sağlamlaştırdığı tedarikçi ağını ve iş ortaklarını da birlikte getirir.

    • Daha Hızlı Başlangıç: İhtiyaç duyduğunuz malzemelere hızlı erişim, üretim veya hizmet sunma sürenizi kısaltır.
    • Tedarikçi İlişkileri: Uzun süredir birlikte çalışılan tedarikçiler, size özel fiyatlar ve avantajlı sözleşme koşulları sunabiliyor.
    • İş Geliştirme Fırsatları: Mevcut iş ortaklarınız, büyüme hedeflerinize uygun yeni ürün veya teknolojiler konusunda size destek olabiliyor.

    Tedarik zinciri yalnızca operasyonel süreçleri değil, aynı zamanda müşteri ilişkilerini de etkiler. Doğru zamanda doğru ürünleri sunabilmek, müşteri memnuniyetini artırır ve sadık bir müşteri tabanı oluşturur. 

    5. Eğitimli Çalışanlar ve İşleyen Sistemler

    Yeni bir ekibi eğitme ve tüm iş süreçlerini baştan kurma zahmeti olmadan, deneyimli çalışanlar ve kurulu sistemleri devralırsınız.

    • Kurumsal Hafıza: Uzun süreli çalışanlar, işletmenin geçmiş deneyimlerinden yararlanarak daha hızlı ve verimli çözümler üretebilir.
    • Geçiş Desteği: Eski işletme sahibi veya kilit çalışanlar, devir sürecinde danışmanlık sağlayarak müşteri ilişkilerini ve operasyonel sürekliliği korur.
    • Mevcut İşleyiş: Muhasebe, envanter yönetimi, CRM gibi oturmuş sistemlere hemen adapte olabilirsiniz.

    Oturmuş ekip ve sistemler, işletmenizi devraldığınız ilk günlerde size büyük bir avantaj sağlar. Üstelik kısa sürede büyüme hedeflerinize ulaşmanıza imkan tanır.

    6. Büyüme ile Daha Fazla Kazanç Potansiyeli

    Zaten belli bir ölçeğe ulaşmış bir işletmeyi büyütmek, daha hızlı yatırım geri dönüşü ve genişleyen pazar payı anlamına gelir.

    • Karlı Büyüme Stratejileri: Hazır müşteri tabanı üzerinde yeni ürün veya hizmetler sunarak büyümek daha kolaydır.
    • Hızlı Yatırım Geri Dönüşü: Mevcut işletmede kâr elde etmek için uzun deneme-yanılma süreçlerine gerek kalmaz.
    • İnovasyon ve Geliştirme: Dijital dönüşüm, pazarlama iyileştirmeleri veya yeni iş modelleriyle gelirlerinizi artırabilirsiniz.

    Büyüme potansiyelini değerlendirmek için işletmeyi satın almadan önce detaylı bir analiz yapmanız önemlidir. Pazar trendlerini, müşteri davranışlarını ve işletmenin mevcut durumunu dikkate alarak büyüme stratejilerinizi şekillendirebilirsiniz.

    7. Başarı Şansı Daha Yüksek

    Yeni kurulan işletmelerin ilk beş yıl içinde yüksek oranda başarısız olduğu bilinirken; mevcut bir işletme çoktan bu kritik eşiği atlamış olabilir.

    • İstatistiksel Avantaj: 5 yıldan uzun süredir faaliyette olan işletmelerin, yeni girişimlere kıyasla süreklilik sağlama olasılığı daha yüksektir.
    • Pazarda Kanıtlanmış İş Modeli: Ürün veya hizmetler, müşteri tarafından kabul görmüştür.
    • Yerleşik İlişkiler: Rakipler, tedarikçiler ve müşteri kitlesiyle zaten bir etkileşim ağı kurulduğu için işinizi stabilize etmek daha kolaydır.

    Bu avantajlar, işletme satın almanın yeni bir girişime göre neden daha düşük riskli ve daha kazançlı bir seçenek olduğunu açıkça ortaya koyar.

    Satın Almadan Önce Nelere Dikkat Etmelisiniz?

    Bir işletmeyi satın almak büyük bir karar ve önemli bir yatırımdır. Bu süreçte doğru değerlendirmeleri yapmak, hem işletmenizin gelecekteki başarısını artırır hem de karşılaşabileceğiniz riskleri en aza indirir. İşte işletme satın almadan önce mutlaka göz önünde bulundurmanız gereken detaylı noktalar:

    1. İşletme Türünü Belirleyin

    Faaliyet göstermek istediğiniz sektör ve işletme ölçeği konusunda net olun. Kendi ilgi alanlarınızı, yeteneklerinizi ve günlük operasyonları üstlenme kapasitenizi göz önünde bulundurun.

    2. Satış Nedenini Sorgulayın

    İşletme sahibinin satış nedeni, gelecekteki potansiyeli ve mevcut durumuyla ilgili önemli ipuçları sunar. Emeklilik, finansal sıkıntılar ya da operasyonel sorunlar gibi gerekçeleri mutlaka araştırın.

    3. Finansal Durumu İnceleyin

    Gelir-gider tabloları, nakit akışı, borçlar ve varlık değerleri gibi kritik finansal göstergeleri analiz edin. Gerekirse profesyonel bir danışmandan destek alın.

    4. Rekabet Analizi Yapın

    Pazarda büyüme trendi, rakiplerin gücü ve işletmenizin sağlayabileceği rekabet avantajlarını değerlendirin. Bu, işletmenin uzun vadede sürdürülebilir olmasını belirler.

    5. Satış Bedelini Değerlendirin

    İşletmeye biçilen değerin piyasa koşulları ve gerçek finansal tablolar ile uyumlu olup olmadığını kontrol edin. Varlık temelli, FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) ve piyasa kıyaslaması gibi farklı değerleme yöntemlerini kullanın.

    Mevcut bir işletmeyi satın almak, ABD’de girişimcilik ekosistemine daha hızlı ve düşük riskle dahil olmanızı sağlar. Oturmuş marka ve müşteri sadakati, deneyimli çalışanlar, hazır tedarik zinciri ve istikrarlı nakit akışı gibi avantajlar, işletmenizin kısa sürede büyümesine imkân tanır.

    Ancak, işletme türü, finansal durum, rekabet analizi ve satış bedeli gibi kritik noktaları detaylıca değerlendirerek doğru kararı vermek önemlidir. Profesyonel danışmanlık alarak ve gerekli soruları sorarak ABD’de girişimcilik sürecinizi başarıya ulaştırabilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • ABD’de Ev Almak: Süreçler, Seçenekler ve Bilmeniz Gerekenler

    ABD’de Ev Almak: Süreçler, Seçenekler ve Bilmeniz Gerekenler

    ABD’de ev almak, hayalini kurduğunuz yaşamı kurma yolunda atılacak önemli bir adım olabilir. Ancak bu süreç, karmaşık görünebilir ve birçok faktörü göz önünde bulundurmayı gerektirir. Eğer ABD’ye yeni taşındıysanız veya uzun süreli yaşamayı planlıyorsanız ev almak hem finansal hem de yaşam tarzı açısından büyük bir karar olabilir.

    Bu yazıda sizin için en uygun evi bulma sürecini, karşılaşabileceğiniz farklı seçenekleri ve dikkat etmeniz gereken önemli noktaları paylaşacağız. İster ilk kez ev almayı planlıyor olun ister mevcut evinizi değiştirmeyi düşünün, ABD’de ev sahibi olmanın adımlarını kolayca anlamanızı sağlayacak bir rehber hazırladık.

    ABD’de Ev Sahibi Olmanın Önemi ve Avantajları

    ABD, fırsatlar ülkesi olmasının yanı sıra, güçlü bir emlak piyasasına sahip bir ülke olarak öne çıkıyor. Burada ev sahibi olmak, ister yatırım ister kişisel kullanım için olsun, sizin için büyük bir adım ve uzun vadeli bir kazanç anlamına gelebilir. Ancak ABD’de bir ev satın almak yalnızca bir mülk sahibi olmanın ötesinde size birçok yasal, finansal ve sosyal avantaj sunar.

    ABD’de ev sahibi olmayı düşünenler genellikle iki farklı hedefle yola çıkar: yatırım yapmak ya da kişisel kullanım için bir ev satın almak. Her iki seçenek de kendine has avantajlar sunar.

    • Yatırım Amacıyla Ev Almak: Emlak yatırımı, hem ABD vatandaşları hem de yabancı yatırımcılar için istikrarlı bir gelir akışı ve uzun vadede değer artışı potansiyeli sunar. Özellikle kiraya verilmek üzere alınan mülkler, düzenli bir gelir kaynağı yaratırken, büyük şehirlerde veya hızla gelişen bölgelerdeki mülkler genellikle değer kazanır. Florida, Texas ve California gibi popüler eyaletler, yatırım amaçlı mülk alımında son yıllarda oldukça revaçtadır. Bu bölgelerdeki güçlü talep, yatırımınızın hem kira geliri hem de gelecekteki satış değeri açısından kazançlı olmasını sağlar.
    • Kişisel Kullanım İçin Ev Almak: Eviniz, sadece bir mülk değil aynı zamanda bir “yuva” anlamına gelir. ABD’de ev sahibi olmak, yerleşik bir hayat kurmayı ve sosyal olanaklardan faydalanmayı kolaylaştırır. Farklı eyaletlerdeki yaşam kalitesi, iş ve eğitim fırsatları, özellikle aileler, öğrenciler ve yeni bir başlangıç yapmak isteyen bireyler için cazip hale gelir. Kişisel kullanım için bir ev almayı düşünüyorsanız, lokasyon seçimi çok önemlidir.

    ABD’de Mülk Sahibi Olmanın Sağladığı Yasal Haklar ve Avantajları

    ABD’de ev sahibi olmanın yasal çerçevesi, hem yerleşik bireyler hem de yabancılar için oldukça net ve koruyucudur. İşte ev sahibi olmanın sunduğu bazı avantajlar:

    1. Yasal Güvence: ABD emlak hukuku mülk sahiplerinin haklarını kapsamlı bir şekilde korur. Bir ev satın aldığınızda federal ve eyalet düzeyinde birçok güvenceye sahip olursunuz. Tapu belgeleri sayesinde mülkiyet hakkınız kesinleşir ve bu haklarınız hukuki olarak garanti altına alınır.
    2. Uzun Vadeli Yatırım Güvencesi: ABD’nin emlak piyasası, genellikle uzun vadede kazanç sağlayan bir yapıya sahiptir. Gayrimenkul yatırımları, enflasyondan daha hızlı değer kazanma eğilimindedir.
    3. Kira Geliri ve Vergi Avantajları: Eğer aldığınız mülkü yatırım amaçlı kullanmayı düşünüyorsanız kira geliri elde edebilirsiniz. Özellikle popüler bölgelerdeki mülkler, düzenli bir gelir kaynağı olabilir. Ayrıca bazı eyaletlerde mülk sahiplerine tanınan vergi avantajlarından yararlanarak uzun vadeli kazancınızı artırabilirsiniz.
    4. Oturan Statüsünden Bağımsız Haklar: ABD’de ev sahibi olmak için oturum izni ya da vatandaşlık sahibi olmanız gerekmez. Yabancı uyruklu biri olarak uygun yasal prosedürleri tamamladıktan sonra rahatlıkla mülk satın alabilirsiniz.
    5. Sosyal ve Psikolojik Kazanımlar: Ev sahibi olmak yaşam standardınızı yükseltme fırsatıdır. ABD gibi geniş bir ülkede farklı bölgelerdeki yaşam tarzlarını deneyimleme şansı bulabilirsiniz.

    ABD’de Ev Almanın Hukuki Çerçevesi

    ABD’de mülk sahibi olmak, yerli halkın yanı sıra yabancı yatırımcılar için de açık ve güvenilir bir sürece dayanır. Ancak yabancı yatırımcıların, yasal prosedürleri ve dikkat edilmesi gereken bazı özel noktaları iyi anlaması önemlidir. İşte bu süreçte göz önünde bulundurmanız gereken en önemli hukuki detaylar:

    Yabancı Uyrukluların ABD’de Mülk Satın Alma Hakları

    ABD, yabancılara mülk satın alma konusunda oldukça açık bir politika izler. Vatandaşlık veya oturum izni zorunluluğu bulunmaksızın, yabancı uyruklu bireyler federal düzeyde herhangi bir kısıtlama olmadan mülk satın alabilir. Ancak bu, satın alınan mülkle birlikte diğer yasal yükümlülüklerin doğmayacağı anlamına gelmez.

    • Mülkiyet Hakkı: Yabancı uyrukluların ABD’de satın aldığı mülk, tamamen kendilerine ait olur ve tapu belgeleriyle yasal güvence altına alınır. Tapu, genellikle “freehold” şeklindedir, yani mülk üzerinde tam ve süresiz mülkiyet hakkı verir.
    • Kullanım Amacı: Yabancılar, aldıkları mülkü diledikleri gibi kullanabilirler: kiralama, tatil amaçlı kullanım, veya yatırım. Ancak kira gelirlerinden elde edilen kazançların vergilendirilmesi gerektiğini unutmamalıdırlar.
    • Miras ve Devir Hakkı: ABD’deki mülkler, mülk sahibinin vefatı durumunda varislerine devredilebilir. Ancak bu süreçte hem ABD hem de mülk sahibinin vatandaşı olduğu ülkenin miras yasaları dikkate alınır.

    Federal ve Eyalet Bazında Farklılık Gösteren Düzenlemeler

    ABD’de mülk satın alma düzenlemeleri hem federal hem de eyalet bazında farklılık gösterebilir.

    Federal Düzeydeki Düzenlemeler:
    Yabancıların mülk satın alma hakkı güvence altına alınmış olsa da, federal hükümet bazı bölgelerde güvenlik endişeleri nedeniyle sınırlamalar getirebilir. Özellikle askeri bölgeler veya stratejik öneme sahip alanlar yakınındaki mülk alımları kısıtlanabilir. Bu yüzden, yatırım yapmayı planladığınız bölgedeki federal düzenlemeleri araştırmak önemlidir.

    Eyalet Düzeyindeki Farklılıklar:
    Eyaletler arasında da mülk alımına dair farklılıklar bulunmaktadır:

    • Florida ve Texas: Yabancı yatırımcılar için genellikle dostane ve kolaylaştırıcı yasalara sahiptir.
    • New York ve California: Daha karmaşık prosedürler ve yüksek vergi oranları ile öne çıkar.
    • Vermont ve Maine: Yabancı mülkiyetine yönelik daha sıkı düzenlemeler olabilir.

    Bunların yanı sıra, eyaletler arasında tapu devri sırasında ödenecek vergi oranları da değişebilir, bu nedenle mülkün kullanım amacına göre vergi oranları dikkate alınmalıdır.

    ABD’de Mülk Sahibi Olmak için İkamet İzni Gerekir mi?

    ABD’de mülk satın almak için oturum izni veya Green Card gerekmez. Mülk alımı, oturum izni ya da vatandaşlıkla ilgili herhangi bir hak sağlamaz. Ancak, yatırım yoluyla oturum izni almak için E2 veya EB-5 gibi vizeler mevcuttur fakat sadece bir ev almak bu statüyü kazandırmaz. ABD’ye giriş yapmak ve mülk kullanmak için geçerli bir vizeye sahip olmanız gerekir, örneğin tatil amaçlı bir mülk için turist vizesi yeterli olabilir.

    Ev Satın Alma Süreci: Adım Adım Rehber

    Ev sahibi olma süreci, özellikle ilk kez ev alacaklar için karmaşık görünebilir. Ancak, doğru adımları takip ederek ve ihtiyacınıza göre kararlar alarak süreci daha kolay ve verimli bir şekilde yönetebilirsiniz. İşte ABD’de ev satın alırken dikkat etmeniz gereken temel adımlar:

    İhtiyaçlarınızı Belirleyin:
    Ev alım amacınızı netleştirin. Yatırım için popüler bölgeleri, aile yaşamı için güvenli ve sosyal olanakları iyi mahalleleri, yazlık için doğayla iç içe veya sahil kenarındaki yerleri tercih edebilirsiniz.

    Bütçenizi Planlayın:
    Bölgeye göre değişen fiyatları göz önünde bulundurun. Mortgage kullanacaksanız kredi skorunuz ve gelir düzeyiniz önemli olacaktır. Nakit ödeme daha hızlıdır ancak herkes için uygun olmayabilir.

    Bölgeyi Seçin:
    ABD’de Florida yazlıklar için, California iş imkanları için, Texas ise geniş ve uygun fiyatlı evler için idealdir. Okul sistemleri, iş fırsatları ve sosyal imkanları değerlendirin.

    Emlak Danışmanı ile Çalışın:
    Deneyimli bir danışman, piyasa bilgisiyle en iyi evi bulmanıza yardımcı olur ve tapu, müzakere gibi süreçlerde rehberlik eder. Ayrıca evin yapısal durumu için denetim yaptırmanız önemlidir.

    Ev Araştırması ve İnceleme:
    Sadece evin içini değil mahallenin güvenliği, ulaşım olanakları ve sosyal altyapısını da değerlendirin. Mülkün geçmişi, ipotek veya hukuki sorunları olup olmadığını araştırın. Ev denetimi yaptırarak yapısal durumu kontrol edin.

    ABD’de Ev Almak İçin Finansal Seçenekler

    ABD’de ev almak için finansal seçenekler kişinin finansal durumuna ve tercihlerine göre çeşitlenebilir. İşte bazı önemli finansman araçları:

    Mortgage (İpotek) Kullanımı

    Mortgage ABD’de ev satın almak isteyenlerin en yaygın kullandığı finansman yöntemidir ve yabancılar için de mümkündür. Ancak, bazı şartları yerine getirmek gerekir.

    ABD’de Mortgage Türleri ve Nasıl Başvurulur?

    1. Sabit Faizli Mortgage: Faiz oranı, kredi süresi boyunca sabittir, bu da ödemelerinizi planlamayı kolaylaştırır.
    2. Değişken Faizli Mortgage (ARM): Faiz oranı, başlangıçta sabit olabilir ancak daha sonra piyasa koşullarına göre değişir. Başlangıçta daha düşük ödemeler sunar, ancak uzun vadede maliyetler artabilir.
    3. FHA Kredisi: İlk kez ev alacaklar için düşük peşinat ve esnek şartlar sunar.

    Başvuru sürecinde dikkat edilmesi gerekenler:

    • Kredi Skoru: Kredi puanı, finansman sağlamak için çok önemlidir. Yabancılar, ABD’de kredi geçmişi oluşturmakta zorlanabilir ve bu durum daha yüksek faiz oranlarına yol açabilir.
    • Gelir ve Varlık Belgeleri: Banka hesap özetleri ve gelir belgeleri gibi belgelerle gelir ve varlıklarınızı kanıtlamanız gerekir.
    • Mortgage Ön Onayı: Ön onay almak, ne kadar kredi alabileceğinizi belirler ve sizi ciddi bir alıcı olarak gösterir.

    Yabancılar İçin Mortgage Zorlukları:

    • Kredi Geçmişi Eksikliği: Yabancı yatırımcılar, daha yüksek faiz oranlarıyla karşılaşabilir.
    • Peşinat Şartları: Yabancılar genellikle ABD vatandaşlarından daha yüksek bir peşinat ödemek zorundadır (genellikle %30-40).
    • Banka Seçimi: Yabancılara mortgage sağlayan bankalar sınırlıdır, bu nedenle doğru bankayı bulmak önemlidir.

    Alternatif Finansman Seçenekleri

    Mortgage dışında, ev almak için başka finansman yöntemleri de bulunmaktadır.

    1. Özel Krediler:

    Bazı bankalar ve özel finansal kuruluşlar, yabancılara özel krediler sunabilir. Bu krediler genellikle daha kısa vadeli ve yüksek faiz oranlıdır.

    2. Nakit Ödeme:

    Yeterli finansal kaynağa sahip olanlar, nakit ödeme yaparak ev alabilirler.

    • Avantajları: İşlem süreleri kısalır, faiz maliyeti olmadığı için uzun vadede tasarruf sağlanır.
    • Dezavantajları: Tüm varlıkları bir mülke bağlamak, finansal esnekliği kısıtlayabilir.

    İlk Kez Ev Alacaklar İçin Destek Programları

    ABD vatandaşları ve oturum sahipleri için birçok destek programı mevcuttur, özellikle ilk kez ev alacaklar için.

    1. FHA Kredisi (Federal Housing Administration Loan)

    2. VA Kredisi (Veterans Affairs Loan)

    3. USDA Kredisi

    4. First-Time Homebuyer Assistance Programs

    ABD’de Ev Almanın Maliyetleri

    ABD’de ev sahibi olmayı planlarken, satın alma fiyatının yanı sıra ek masrafları ve yıllık giderleri göz önünde bulundurmanız gerekir.Satın alma sırasında karşılaşacağınız maliyetlerden yıllık harcamalara ve eyaletlere göre değişen vergi oranlarına kadar birçok faktör bütçenizi etkileyebilir. İşte bu konuda karşılaşılabilecek önemli maliyetler ve farklar:

    Satın Alma Sırasındaki Ek Maliyetler

    Ev alım sürecinde dikkat edilmesi gereken birkaç ek maliyet bulunmaktadır:

    • Emlakçı Komisyonu: Emlakçı komisyonu, genellikle satıcı tarafından ödenir ve mülk fiyatının %5-6’sı civarındadır. Ancak alıcı için de bazen işlem masrafları ortaya çıkabilir.
    • Yasal Ücretler: Mülkün hukuki geçmişini kontrol etmek ve tapu işlemleri için avukat veya danışmanlık gerekebilir. Bu masraflar işlem karmaşıklığına göre değişebilir.
    • Tapu Masrafları: Tapu tescil ücretleri eyaletlere göre farklılık gösterir. Bazı eyaletlerde sabit ücretler uygulanırken, diğerlerinde mülk değerine bağlı olarak ücretlendirme yapılır.
    • Denetim ve Değerleme Ücretleri: Evin fiziksel durumu hakkında bilgi almak için denetim (home inspection) yaptırmak önemlidir. Bu genellikle 300-500 dolar arasında değişir. Ayrıca, banka finansmanı sağlıyorsa, mülk değerleme (appraisal) için ek bir ücret (500-1.000 dolar) talep edilebilir.

    Yıllık Maliyetler

    Ev sahibi olduktan sonra karşılaşacağınız yıllık masraflar da oldukça önemlidir:

    • Emlak Vergisi: Emlak vergisi, mülkün değerine göre yerel yönetimler tarafından belirlenir. Vergi oranları eyaletlere göre değişir. Örneğin, Florida’da emlak vergisi oranı %0.98 iken New Jersey’de bu oran %2’ye kadar çıkabilir.
    • Bakım Masrafları: Ev bakım masrafları, evin büyüklüğüne ve durumuna göre değişir. Yılda, evin değerinin %1-2’si kadar bir bakım bütçesi ayırmanız tavsiye edilir.
    • Sigorta: Mülk sigortası doğal afetlere karşı koruma sağlar ve genellikle yıllık 1.000-3.000 dolar arasında bir maliyetle yapılır. Sel veya deprem riski olan bölgelerde ekstra sigorta poliçeleri gerekebilir.
    • Yönetim Ücretleri (HOA Fees): Konut sitesinde ya da apartman kompleksinde yaşayanlar, ortak alan bakımını kapsayan yönetim ücretleri ödeyebilir. Yıllık aidatlar ortalama 200-500 dolar arasında değişir.

    Eyaletler Arası Vergi ve Maliyet Farklılıkları

    ABD’nin farklı eyaletlerinde, vergi oranları ve yaşam maliyetleri arasında büyük farklar bulunmaktadır.

    • Florida: Düşük emlak vergisi (%0.98) ve ılıman iklimiyle cazip bir seçenek. Ancak sahil bölgelerinde mülk sigortası, sel ve kasırga riskleri nedeniyle daha pahalı olabilir.
    • California: Yüksek mülk fiyatları ve emlak vergisi (%1-1.25) ile dikkat çeker, fakat yüksek iş fırsatları ve teknoloji sektörü ile cazip bir eyalettir.
    • Texas: Emlak fiyatları uygun, ancak emlak vergisi oranı (%1.8) daha yüksektir. Yine de yaşam maliyetleri oldukça düşüktür.
    • New York: Yüksek emlak vergisi (%1.7-2.1) ve yüksek yaşam maliyetleri ile bilinir. Ancak, iş ve yaşam fırsatları açısından önemli bir merkezdir.

    ABD’de Ev Almak için Gereken Belgeler

    ABD’de ev sahibi olmak için doğru belgeleri hazırlamak, sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlar. İşte ihtiyacınız olan temel belgeler:

    Kimlik ve Finansal Belgeler

    • Kimlik Belgeleri: Geçerli pasaport veya kimlik kartı, yabancı iseniz oturum izni veya vize belgeleri.
    • Finansal Belgeler: Gelirinizi gösteren maaş bordrosu, banka hesap dökümleri, mortgage başvurusu için kredi geçmişi raporu.
    • Adres Bilgileri: ABD dışında yaşıyorsanız, ikamet adresinizi doğrulayan belge (örneğin, elektrik faturası).

    Vergi Numarası (ITIN)

    Yabancı uyruklular için vergi numarası (ITIN) almak gereklidir. ITIN, gelir beyanı ve mülk tescili işlemleri için kullanılır. Başvuru, IRS’in W-7 formuyla yapılır.

    Mülk Satın Alma Sözleşmesi

    • İçeriği: Fiyat, ödeme planı, tapu devri tarihleri ve evin durumu.
    • Denetim Süresi: Mülk incelenebilir ve şartlar uygun değilse sözleşmeden çekilme hakkı vardır.
    • Avukat veya Emlak Uzmanı: Sözleşme şartlarını anlamak ve yerel düzenlemelere uyum sağlamak için uzman yardımı almanız önerilir.

    Bu belgeler, ev alım sürecinde hem yasal hem de finansal anlamda sorunsuz ilerlemenizi sağlar.

    ABD’de Ev Almak: Hangi Eyalet Daha Avantajlı?

    ABD, geniş coğrafyası ve çeşitliliğiyle ev satın almayı planlayan bireyler için pek çok seçenek sunar. Ancak her eyaletin kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır. Satın alma kararını vermeden önce hedeflerinizi netleştirmeniz ve eyaletlerin sunduğu fırsatları dikkatlice değerlendirmeniz önemlidir.

    ABD’de bazı eyaletler, yaşam kalitesi ve yatırım fırsatları açısından öne çıkar. İşte en çok tercih edilen eyaletlerin sunduğu avantajlar ve dikkat edilmesi gereken yönler:

    Florida

    Avantajlar:

    • Düşük vergi oranları: Florida, gelir vergisi almayan bir eyalet olduğundan özellikle yüksek kazançlı bireyler için cazip bir seçenektir. Ayrıca emlak vergisi oranları da düşüktür (%0.98 civarında).
    • Ilıman iklim: Yıl boyunca sıcak iklimiyle yazlık ev arayanlar ve emekliler için ideal bir bölgedir.
    • Turizm ve kira geliri potansiyeli: Miami, Orlando ve Tampa gibi şehirler, yüksek turist trafiği sayesinde kiralık mülklerden gelir elde etmek için mükemmeldir.

    Dezavantajlar:

    • Doğal afet riski: Kasırga ve sel gibi afetler, özellikle sahil bölgelerinde sigorta maliyetlerini artırabilir.
    • Mevsimsel yoğunluk: Turistik bölgelerdeki yoğunluk, bazı dönemlerde yaşam kalitesini etkileyebilir.

    Texas

    Avantajlar:

    • Geniş fırsatlar: Texas, hızla büyüyen ekonomisi ve düşük yaşam maliyetleriyle hem yerleşim hem de yatırım için cazip bir eyalettir.
    • Vergisel avantajlar: Texas, bireysel gelir vergisi uygulamayan bir eyalet olduğundan finansal açıdan avantajlıdır.
    • Gelişen şehirler: Austin, Dallas ve Houston gibi şehirler, teknoloji ve enerji sektörlerindeki büyümeyle dikkat çekmektedir. Bu şehirlerdeki mülkler hem yaşam hem de yatırım için idealdir.
    • Uygun emlak fiyatları: California veya New York’a kıyasla çok daha uygun fiyatlarla büyük ve modern mülkler bulabilirsiniz.

    Dezavantajlar:

    • Yüksek emlak vergisi: Texas’taki emlak vergisi oranı (%1.8 civarında) diğer eyaletlere göre daha yüksektir.
    • Hava koşulları: Yaz aylarında aşırı sıcaklar bazı bölgelerde yaşamı zorlaştırabilir.

    California

    Avantajlar:

    • Prestij ve iş imkanları: California, özellikle Los Angeles ve San Francisco gibi şehirlerde prestijli adresler ve güçlü iş olanakları sunar.
    • Gayrimenkul değer artışı: Eyalet genelinde emlak fiyatları uzun vadede artış göstermektedir. Bu, yatırımcılar için büyük bir avantajdır.
    • Çeşitli yaşam tarzları: Sahillerden dağlara, şehir hayatından kırsal bölgelere kadar pek çok farklı yaşam tarzı sunar.

    Dezavantajlar:

    • Yüksek maliyetler: Emlak fiyatları ve yaşam maliyetleri ABD’nin en yüksekleri arasındadır.
    • Vergi yükü: Emlak vergisi oranları %1-1.25 arasında değişirken, diğer vergi yükleri de oldukça fazladır.
    • Doğal afet riski: Deprem ve orman yangını gibi riskler sigorta maliyetlerini artırabilir ve yaşamı zorlaştırabilir.

    New York

    Avantajlar:

    • Küresel prestij: New York City gibi dünya çapında bilinen bir şehirde mülk sahibi olmak prestij kazandırır.
    • Kira geliri potansiyeli: Yüksek nüfus yoğunluğu ve talep, Manhattan ve Brooklyn gibi bölgelerde kira gelirlerini artırır.
    • Çeşitli emlak seçenekleri: Lüks apartmanlardan daha uygun fiyatlı banliyö evlerine kadar geniş bir yelpaze sunar.

    Dezavantajlar:

    • Yüksek fiyatlar ve vergiler: New York, yalnızca emlak fiyatlarıyla değil, aynı zamanda %2’ye kadar çıkan yüksek emlak vergileriyle de bilinir.
    • Yoğunluk: Şehir merkezindeki kalabalık ve trafik, bazı bireyler için yaşam kalitesini düşürebilir.

    ABD’de Ev Almanın Vergisel ve Yasal Sorumlulukları

    ABD’de ev sahibi olmak vergi ve yasal yükümlülükleri de beraberinde getirir. Ev sahipleri, mülklerinin bakımını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda federal, eyalet ve yerel düzeydeki vergi ve yasal düzenlemelere de uymak zorundadır. İşte bu yükümlülüklerin detaylı bir incelemesi:

    Ev Sahiplerinin Vergi Yükümlülükleri

    ABD’de mülk sahibi olan herkes, belirli vergileri ödemekle yükümlüdür. Vergiler, mülkün değerine ve bulunduğu eyalete bağlı olarak değişir. En yaygın vergiler şunlardır:

    Emlak Vergisi

    • Emlak vergisi, yerel yönetimler tarafından alınır ve mülkün piyasa değerine göre hesaplanır. Bu vergi, genellikle yerel altyapı, eğitim ve kamu hizmetlerini finanse etmek için kullanılır.
    • Örnek: Florida’da emlak vergisi oranı %0.98 civarındayken, New Jersey’de bu oran %2’ye kadar çıkabilir.

    Satış Vergisi

    • Mülk satın alırken, bazı eyaletlerde satış vergisi ödemeniz gerekebilir. Vergi oranı, eyalete ve mülkün değerine bağlı olarak değişir.

    Federal Vergiler

    • ABD vatandaşı olmayan mülk sahipleri, mülk üzerinden elde ettikleri gelir (örneğin, kira gelirleri) için federal gelir vergisi ödemek zorundadır.

    Kira Geliri Elde Edenlerin Uyması Gereken Kurallar

    Eğer satın aldığınız mülkü kiralamayı planlıyorsanız, şu kurallara dikkat etmeniz gerekir:

    Kira Gelirinin Beyanı

    • Kiralama yoluyla elde edilen gelir, federal ve eyalet düzeyinde vergilendirilir.
    • Mülk sahipleri, bakım masrafları, sigorta giderleri ve mortgage faizleri gibi bazı harcamaları vergiden düşebilir.

    ITIN Gerekliği

    • Yabancı uyruklular, kira gelirlerini beyan etmek için bir ITIN (Individual Taxpayer Identification Number) almak zorundadır.

    Kira Sözleşmelerinin Uyumu

    • Kiracılarla yapılan sözleşmelerin yasalara uygun olması gerekir.
    • Yerel düzenlemeler, kira artış oranları ve tahliye prosedürleri gibi konuları belirler.

    Tapu Devir İşlemleri ve Mülk Devri Sırasında Ödenen Vergiler

    Mülk satın alımının son aşaması olan tapu devri sırasında belirli vergiler ödenir.

    Tapu Transfer Vergisi

    • Çoğu eyalette, mülk devri sırasında tapu transfer vergisi uygulanır.
    • Vergi oranı, mülkün satış fiyatına göre değişir.
    • Örnek: Florida’da bu oran %0.70 civarındayken, New York’ta %1’e kadar çıkabilir.

    Miras ve Hediye Vergisi

    • Mülkün miras bırakılması veya hediye edilmesi durumunda ek vergiler ödenebilir.

    Sigorta ve Kayıt Ücretleri

    • Tapu kayıt işlemleri sırasında ek ücretler ödenir.
    • Bu ücretler, yerel düzenlemelere bağlı olarak değişir.

    ABD’de Ev Almak İçin İpuçları

    ABD’de ev sahibi olmayı planlıyorsanız bu süreci daha kolay ve verimli hale getirmek için bazı önemli ipuçlarını dikkate almanız gerekir.

    Güvenilir Emlakçılarla Çalışmanın Önemi

    Emlak piyasası, özellikle yabancılar için karmaşık olabilir. Bu süreci daha şeffaf ve sorunsuz hale getirmek için güvenilir bir emlakçıyla çalışmak önemlidir. Doğru emlakçıyı seçerken lisanslı ve deneyimli bir profesyonel tercih edilmelidir. Yerel piyasayı iyi bilen bir emlakçı, ihtiyaçlarınıza uygun mülkleri bulmanıza yardımcı olur. Emlakçılar, piyasa analizi yaparak fiyat müzakerelerine rehberlik eder ve sözleşme düzenlemelerinde destek sağlar. Ayrıca satın almayı düşündüğünüz mülkün yasal durumunu incelemenize yardımcı olarak olası riskleri önceden belirlemenize yardımcı olabilir.

    Piyasa Koşullarını Değerlendirme: Alıcı Piyasası mı, Satıcı Piyasası mı?

    ABD emlak piyasası piyasa koşullarına göre şekillenen dinamik bir yapıya sahiptir. Alıcı piyasası dönemlerinde evlerin arzının fazla ve talebin düşük olduğu zamanlarda alıcılar daha uygun fiyatlarla mülk alabilir ve pazarlık gücünü artırabilirler. Bu dönemde arz fazlalığı ve düşük talep, daha iyi anlaşmalar yapma fırsatı sunar. Satıcı piyasası ise talebin yüksek, arzın ise sınırlı olduğu dönemleri ifade eder. Bu durumda ev fiyatları yükselir ve alıcıların hızlı karar vermesi gerekir. Doğru zamanlamayı belirlemek için yerel piyasa trendlerini takip etmek oldukça önemlidir. Uzman bir emlak danışmanının sunduğu piyasa analizleri alım yapacağınız zamanı en uygun şekilde belirlemenizi sağlar.

    Mülk Yatırımından Maksimum Fayda Sağlamak İçin Öneriler

    Ev satın almak, yalnızca bir barınma ihtiyacını karşılamak değil aynı zamanda uzun vadeli bir yatırımdır. Bu yatırımdan maksimum fayda sağlamak için dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta bulunmaktadır. Bölge seçimi önemlidir çünkü gelişen bölgelerde mülk satın almak zamanla değer artışı sağlayabilir. Ayrıca iyi bir okul bölgesinde veya ulaşım bağlantıları güçlü olan bölgelerde mülk sahibi olmak, yatırım getirilerini artırabilir. 

    Mülkün durumu da kritik bir faktördür; evin yapısal durumu ve bakım geçmişi, gelecekteki masraflarınızı etkileyebilir. Bu nedenle, bir ev denetimi yaptırarak olası sorunları önceden tespit etmek önemlidir. Çeşitlendirilmiş yatırım stratejisi ile yalnızca bir bölgede değil farklı eyaletlerde de mülk yatırımı yaparak risklerinizi azaltabilirsiniz. Son olarak profesyonel danışmanlık almak, özellikle vergi ve finansal planlama konusunda size yardımcı olabilir, böylece masraflarınızı ve gelirlerinizi optimize edebilirsiniz.

    Eğer siz de Amerika’da ev alma sürecinizde destek arıyorsanız bizlerle websitemizden iletişime geçebilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • K-1 Vizesi Hakkında Kapsamlı Rehber: A’dan Z’ye Her Şey

    K-1 Vizesi Hakkında Kapsamlı Rehber: A’dan Z’ye Her Şey

    Hepimiz hayatımızda özel birini bulduğumuzda onunla bir gelecek kurmanın hayalini kurarız. Ancak, sevdiğiniz kişi bir Amerikan vatandaşı ise ve siz Türkiye’de yaşıyorsanız bu hayalin gerçekleşmesi için önünüzde bazı yasal süreçler olabilir. İşte bu noktada K-1 Vizesi, yani nişanlılık vizesi devreye giriyor. Bu rehberde K-1 vizesinin tüm detaylarını ele alarak bu süreçte ihtiyaç duyabileceğiniz bilgileri paylaşacağız.

    K-1 Vizesi Nedir?

    K-1 vizesi, Amerikan vatandaşı olan bir bireyin Amerika dışında yaşayan nişanlısını ABD’ye getirebilmesi için tasarlanmış bir vize türüdür. Bu vize çiftlerin Amerika’da evlenmelerine olanak tanır ve evlilik gerçekleştiğinde, yabancı uyruklu eşin yeşil karta başvurabilmesi için bir kapı aralar. Ancak bu vize yalnızca 90 günlük bir süre için geçerlidir. Yani ABD’ye girdikten sonra 90 gün içinde evlenmek zorundasınız. Aksi takdirde, yasal statünüz sona erer ve ülkeden ayrılmanız gerekir.

    K-1 vizesi, geçici bir göçmen vizesi olarak sınıflandırılır. Bu da vizenin süresi dolduktan sonra ABD’de kalma hakkı tanımadığını, ancak evlilik gerçekleştikten sonra statü değişikliği ile kalıcı oturma izni (yeşil kart) alınabileceğini gösterir.

    K-1 Vizesi Kimler İçindir?

    K-1 vizesi, Amerikan vatandaşı olan bireylerin yabancı uyruklu nişanlıları için başvurabilecekleri özel bir vize türüdür. Bu vizeyle ilgili en önemli nokta yalnızca Amerikan vatandaşları için geçerli olmasıdır. Eğer eşiniz bir Amerikan vatandaşı değil de yeşil kart sahibi (daimi oturum izni) ise K-1 vizesine başvuramazsınız. Bunun yerine farklı göçmen vizesi türlerini değerlendirebilirsiniz.

    Bu vize türü için başvuru yapabilmeniz için aşağıdaki kriterleri karşılamanız gerekiyor:

    1. Evlilik Niyeti: Her iki tarafın da evlenmek istediğini beyan etmesi ve bunu destekleyen belgeler sunması gerekir. Bu belgeler arasında yazılı niyet beyanları, düğün planlarınıza dair kanıtlar ya da nişan fotoğraflarınız olabilir.
    2. Yüz Yüze Görüşme Şartı: Son iki yıl içinde nişanlınızla yüz yüze görüşmüş olmanız gerekir. Bu görüşmeyi ispatlayacak uçak biletleri, otel rezervasyonları, birlikte çekilmiş fotoğraflar ya da diğer kanıtlar sunmalısınız. Ancak, bu şartın dini veya kültürel nedenlerle yerine getirilemediği durumlarda muafiyet talep edilebilir.
    3. Mali Yeterlilik: Amerikan vatandaşı olan eşin, federal yoksulluk seviyesine uygun bir gelir düzeyine sahip olması gerekir. 2024 yılı için bu tutar, iki kişilik bir hane için yıllık 20.440 dolar olarak belirlenmiştir. Eğer bu şartı karşılayamıyorsanız, ek bir mali sponsor göstermeniz gerekebilir.

    K-1 Vizesinin Amacı ve Yasal Statüsü

    K-1 vizesi, temelde ABD’de evlilik yoluyla aile birleşimini kolaylaştırmayı hedefler. Ancak bu vizenin belli başlı bir özelliği vardır: geçici bir göçmen vizesi statüsündedir. Bu ne demek? Kısaca bu vize size Amerika’da sürekli kalma hakkı vermez. Asıl amacı evlenmek üzere ABD’ye giriş yapmanızı sağlamak ve ardından kalıcı oturum iznine geçiş sürecini başlatmaktır.

    K-1 Vizesinin Özellikleri:

    • Süre Kısıtlaması: Vize sahipleri, ABD’ye giriş yaptıktan sonra yalnızca 90 gün boyunca yasal olarak ülkede kalabilir. Bu süre içinde evlilik gerçekleştirilmelidir. Eğer evlenilmezse kişi vize statüsünü kaybeder ve ülkeden ayrılmak zorunda kalır.
    • Statü Değişikliği: Evlilik tamamlandıktan sonra, K-1 vizesi sahipleri “Statü Değişikliği” (Adjustment of Status) başvurusunda bulunarak yeşil kart alabilirler. Bu, vizenin bir başka önemli avantajıdır.
    • Çocuklar İçin K-2 Vizesi: K-1 vizesi yalnızca nişanlıları değil, aynı zamanda 21 yaşından küçük, bekar çocukları da kapsayabilir. Bu durumda çocuklar için K-2 vizesi alınması gerekir.

    K-1 vizesinin bu özellikleri, çiftlerin ABD’de birlikte bir hayat kurmaları için oldukça pratik bir çözüm sunar. Ancak bu süreçte, yasal gerekliliklere uymak son derece önemlidir.

    Türk Vatandaşları İçin Genel Uygunluk Kriterleri

    K-1 vizesine başvurmadan önce, hem Amerikan vatandaşı sponsorun hem de Türk vatandaşı başvuru sahibinin belirli kriterleri karşılaması gerekiyor. Bu kriterleri adım adım inceleyelim:

    1. Evlenme Niyeti:
    Her iki tarafın da evlenme niyetinde olduğunu açıkça beyan etmesi gerekiyor. Bu beyanlar, yazılı bir niyet mektubu, düğün planlarınızı belgeleyen kanıtlar veya nişan fotoğrafları gibi destekleyici belgelerle güçlendirilmelidir.

    2. Yüz Yüze Görüşme Şartı:
    ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Hizmetleri (USCIS), çiftlerin son iki yıl içinde en az bir kez yüz yüze görüşmüş olmasını şart koşar. Bu görüşmeyi kanıtlamak için uçak biletleri, otel rezervasyonları, birlikte çekilmiş fotoğraflar, restoran faturaları veya seyahat notlarınız kullanılabilir.

    3. Mali Yeterlilik:
    Amerikan vatandaşı sponsor, Federal Yoksulluk Rehberine uygun bir gelir seviyesine sahip olduğunu göstermek zorundadır. 2024 yılı itibarıyla bu rakam, iki kişilik bir hane için yıllık 20.440 dolar olarak belirlenmiştir.

    4. Yasal Engel Bulunmaması:
    Her iki taraf da evlenmeye yasal olarak uygun olmalıdır. Yani, her iki tarafın da varsa önceki evliliklerinin resmen sona erdiğini belgeleyen boşanma kararlarını veya eşlerinden vefat ettiğine dair ölüm belgelerini sunması gerekir.

    5. Temiz Bir Adli Sicil:
    Türk vatandaşı başvuru sahibinin ciddi suç geçmişi olmamalıdır. Bazı küçük suçlar için istisnalar yapılabilir, ancak bu durumlarda detaylı bir açıklama yapılmalı ve gerekli belgeler sağlanmalıdır.

    K-1 Vizesine Başvuru Süreci

    K-1 Vizesine başvuru süreci, dikkatli planlama ve eksiksiz belge hazırlığı gerektiren bir prosedürdür. Başvurunun her aşamasında belirli kurallara uyulması ve istenen belgelerin zamanında teslim edilmesi büyük önem taşır. Sürecin sorunsuz ilerlemesi için doğru adımları takip etmek gerekir. Bu yazıda K-1 Vizesi başvurusu için gerekli adımları ve dikkat edilmesi gereken noktaları ele alacağız.

    Adım 1: I-129F Formunun Doldurulması ve Gönderilmesi

    K-1 vizesi sürecinin en önemli adımlarından biri, I-129F formunun doğru ve eksiksiz bir şekilde doldurulmasıdır. Bu form, nişanlınızın ABD’ye giriş yapabilmesi için temel başvuru belgesidir. Form, sizin ve nişanlınızın ilişkinizin gerçek olduğunu kanıtlamak ve evlilik planlarınızı belgelemek amacıyla hazırlanır. Gelin bu adımı tüm detaylarıyla ele alalım.

    Sponsor İçin Gerekli Belgeler:

    • ABD Vatandaşlığı Kanıtı: Pasaport fotokopisi, doğum sertifikası veya vatandaşlık belgesi.
    • Niyet Beyanı: Evlilik niyetini belirten kısa bir mektup.
    • Mali Durum Kanıtı: Vergi beyannameleri, maaş bordroları, banka dökümleri.
    • Pasaport Fotoğrafı: Biyometrik kurallara uygun vesikalık fotoğraf.

    Başvuru Sahibi (Türk Vatandaşı Nişanlı) İçin Gerekli Belgeler:

    • Pasaport Fotokopisi: Geçerli pasaportun kimlik sayfası.
    • Niyet Beyanı: Evlilik niyetini belirten kısa bir mektup.
    • İlişki Kanıtı: Ortak fotoğraflar, seyahat belgeleri, mesajlaşmalar.
    • Pasaport Fotoğrafı: Güncel biyometrik fotoğraf.

    Ortak Belgeler:

    • İlişki Kanıtı: Fotoğraflar, uçuş kayıtları, otel rezervasyonları, tanık mektupları.
    • Yüz Yüze Görüşme Kanıtı: Uçak biletleri, vize damgaları, restoran veya etkinlik faturaları.

    Adım 2: Ulusal Vize Merkezi (NVC) ve Konsolosluk Süreci

    I-129F formunuz USCIS tarafından onaylandıktan sonra, dosyanız Ulusal Vize Merkezi’ne (NVC) iletilir. Bu aşama, başvurunuzun ABD’deki kısmından, yurt dışındaki konsolosluk sürecine geçiş yaptığı aşamadır. Şimdi, bu sürecin her adımını detaylı bir şekilde ele alalım.

    1. NVC’nin Dosyayı Alması

    USCIS, I-129F başvurunuzu onayladıktan sonra dosyanız Ulusal Vize Merkezi’ne (NVC) gönderilir. NVC, başvurunuzu kaydederek bir dava numarası (case number) oluşturur. Genellikle 4-6 hafta içinde dosya işleme alınır ancak yoğunluk nedeniyle süre değişebilir.

    2. Dosyanın Konsolosluğa İletilmesi

    NVC, işlemi tamamladıktan sonra dosyanızı başvuru sahibinin ülkesindeki ABD konsolosluğuna gönderir. Türkiye’de başvurular Ankara Büyükelçiliği veya İstanbul Konsolosluğu üzerinden yürütülür. Konsolosluğa iletim sonrası NVC, başvuru sahibine bilgilendirme mektubu (Notice of Action) gönderir.

    3. DS-160 Formunun Doldurulması

    DS-160 formu, K-1 vizesi başvurusu için zorunludur ve yalnızca ABD’nin resmi vize web sitesi üzerinden doldurulabilir:

    Randevu Planlama ve Gerekli Belgeler
    DS-160 formunu doldurduktan sonra mülakat randevunuzu planlamanız gerekecek. Bu işlem, ABD’nin resmi vize başvuru portalı üzerinden yapılır:  https://ais.usvisa-info.com/

    • Randevu Ücreti Ödeme:
      Randevuyu ayarlamadan önce, K-1 vizesi için gereken $265’lik vize ücretini ödemeniz gerekecek. Ödeme yapıldıktan sonra randevu planlama sistemine erişebilirsiniz.
    • Randevu Seçimi:
      Konsoloslukların yoğunluğuna bağlı olarak, ilk uygun tarih birkaç hafta sonrasına olabilir. Bu yüzden başvurunuzu zamanında planlamak önemlidir.

    2. Mülakat İçin Gerekli Belgeler:
    Mülakat günü yanınızda götürmeniz gereken belgeler şunlardır:

    • DS-160 onay sayfası (yazdırılmış)
    • Pasaport (en az 6 ay geçerli)
    • K-1 vize başvurusu için ödediğiniz ücretin makbuzu
    • I-129F onay mektubu (USCIS tarafından gönderilen)
    • Doğum belgesi (orijinal ve noter onaylı çeviri)
    • Adli sicil kaydı (16 yaşından itibaren yaşadığınız ülkelerden alınmalı)
    • Tıbbi muayene sonuçları (konsolosluğun belirttiği doktorlardan alınmalı, kapalı bir zarfta teslim edilmelidir)
    • İlişkinizin gerçek olduğunu gösteren kanıtlar (fotoğraflar, mektuplar, seyahat belgeleri).

    3. Tıbbi Muayene:
    Randevudan önce, konsolosluk tarafından yetkilendirilmiş bir doktordan tıbbi muayene yaptırmanız gerekecektir.

    Adım 3: K-1 Vize Mülakatı

    K-1 vizesi sürecinin belki de en kritik aşaması, konsoloslukta yapılacak olan mülakat sürecidir. Bu aşama, başvurunuzun nihai olarak onaylanıp onaylanmayacağını belirler. Mülakat, sizin ve eşinizin nişanlılık ilişkinizin gerçek olduğunu ve vize gerekliliklerini karşıladığınızı göstermeniz için bir fırsattır. Bu süreci detaylı bir şekilde ele alalım ve nelere dikkat etmeniz gerektiğini konuşalım.

    1. Mülakat Yeri ve Tarihi

    Mülakat, başvuru yapılan ülkedeki ABD Büyükelçiliği veya Konsolosluğunda gerçekleştirilir. Türkiye’de başvuru sahipleri genellikle Ankara Büyükelçiliği veya İstanbul Konsolosluğunda görüşmeye çağrılır. Randevu tarihi ve saati NVC tarafından gönderilen bildirim mektubunda belirtilir.

    2. Tıbbi Muayene Sonuçları

    Mülakat öncesinde yetkili bir doktor tarafından yapılan tıbbi muayene sonuçları, kapalı zarf içinde konsolosluğa teslim edilmelidir.

    3. Mülakat İçin Gerekli Belgeler

    Mülakat günü yanınızda bulundurmanız gereken temel belgeler şunlardır:

    • Pasaport (En az 6 ay geçerli olmalı)
    • DS-160 Onay Sayfası
    • I-129F Onay Belgesi (USCIS’ten gelen onay mektubu)
    • Doğum Belgesi (Orijinal ve noter tasdikli çeviri)
    • Adli Sicil Kaydı (16 yaşından itibaren yaşanılan ülkelerden alınmalı)
    • Tıbbi Muayene Sonuçları (Kapalı zarf içinde)
    • İlişki Kanıtları (Fotoğraflar, uçak biletleri, yazışmalar vb.)
    • Vize Ücreti Makbuzu
    • Ekstra İlişki Kanıtı (Düğün planlarına dair belgeler, nişan töreni fotoğrafları, davetiyeler vb.)

    Mülakatta Sık Sorulan Sorular

    Mülakat sırasında konsolosluk yetkilisi, ilişkinizin gerçekliğini ve K-1 vizesine uygunluğunuzu değerlendirmek için çeşitli sorular soracaktır. Bu sorular, çiftlerin birbirlerini gerçekten tanıyıp tanımadıklarını anlamaya yönelik olabilir.

    Kişisel Bilgilerle İlgili Sorular:

    • Eşinizin tam adı nedir?
    • Eşinizin doğum tarihi ve doğum yeri neresi?
    • Eşinizin ailesi hakkında ne biliyorsunuz? (anne, baba, kardeşlerin isimleri ve meslekleri gibi)

    İlişki Detaylarıyla İlgili Sorular:

    • Birbirinizle nasıl tanıştınız?
    • İlk tanıştığınız zamanı ve yeri anlatır mısınız?
    • Nişanlanmanız nasıl gerçekleşti?
    • Son iki yıl içinde nerelerde bir araya geldiniz?
    • Birlikte çekilmiş fotoğraflarınızı gösterebilir misiniz?

    Evlilik Planlarıyla İlgili Sorular:

    • ABD’ye geldiğinizde ne zaman evlenmeyi planlıyorsunuz?
    • Düğün planlarınız var mı? Varsa, düğün tarihini ve yerini biliyor musunuz?
    • Evlenmeden önce bir yerde birlikte yaşamayı planlıyor musunuz?

    Mali Durumla İlgili Sorular:

    • Eşinizin mesleği nedir? Nerede çalışıyor?
    • Eşinizin yıllık geliri ne kadar?
    • Eşinizin sizi destekleyebileceğine inanıyor musunuz?

    Bu sorulara hazırlıklı olun ve her zaman dürüst yanıtlar verin. Eğer bir sorunun cevabını bilmiyorsanız, tahmin yapmak yerine bilmiyorum demeniz daha doğrudur.

    K-1 Vizesinin Avantajları ve Dezavantajları

    K-1 vizesi, ABD vatandaşı bir partnerle evlenmeyi planlayan nişanlılar için cazip bir seçenek sunar. Ancak her vize türü gibi K-1 vizesinin de avantajları ve dezavantajları vardır. Bu bölümde, bu vizenin sağladığı kolaylıkları ve karşılaşabileceğiniz zorlukları detaylı bir şekilde ele alacağız. Bu bilgiler, sizin için doğru olan vize türünü seçerken daha bilinçli bir karar vermenize yardımcı olabilir.

    Avantajları

    • Daha Hızlı Süreç: CR-1 veya IR-1 evlilik vizelerine kıyasla 6-9 ay içinde tamamlanabilir.
    • ABD’de Evlilik Esnekliği: ABD’ye giriş yaptıktan sonra istediğiniz şehirde ve mekânda evlenebilirsiniz.
    • Yeşil Karta Geçiş Kolaylığı: ABD’de evlendikten sonra I-485 formu ile yeşil kart başvurusu yapabilirsiniz.
    • Çocuklar İçin K-2 Vizesi: 21 yaş altındaki çocuklar K-2 vizesi alarak ABD’ye taşınabilir ve eğitim, sağlık gibi hizmetlerden yararlanabilir.
    • Aynı Cinsiyet Evlilikleri İçin Uygun: Başvuranın ülkesinde eşcinsel evlilik yasal olmasa bile, ABD’de evlenme fırsatı sunar.

    Dezavantajları

    • Yüksek Maliyet: Başvuru ücretleri, tıbbi muayene, çeviri ve diğer giderlerle birlikte 3000$+ masraf çıkabilir.
    • Tek Girişli Vize: ABD’ye girdikten sonra, yeşil kart alana kadar ülkeyi terk edemezsiniz (Advance Parole izni almazsanız).
    • 90 Gün İçinde Evlilik Zorunluluğu: ABD’ye giriş yaptıktan sonra 90 gün içinde evlenmezseniz vize geçersiz olur ve ülkeyi terk etmeniz gerekir.
    • Çalışma İzni Kısıtlaması: Yeşil kart başvurusu tamamlanana kadar çalışma izni almak zor olabilir ve aylar sürebilir.
    • Başvuru Reddedilebilir: İlişkinin gerçekliği kanıtlanamazsa veya mülakatta tatmin edici cevaplar verilmezse, vize reddedilebilir.

    K-1 Vizesi için Gerekli Şartlar

    K-1 vizesine başvuru yapabilmek için hem başvuru sahibi (yabancı nişanlı) hem de sponsor (ABD vatandaşı nişanlı) belirli uygunluk kriterlerini karşılamalıdır. Bu kriterler, ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Hizmetleri (USCIS) tarafından belirlenmiştir ve ilişkinin gerçekliğini kanıtlamayı, mali gereklilikleri karşılamayı ve diğer bazı şartları yerine getirmeyi içerir. Bu bölümde, K-1 vizesi için gereken şartları ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.

    Başvuru Şartları

    • ABD Vatandaşlığı: K-1 vizesi sadece ABD vatandaşları tarafından sponsor olunabilir. Yeşil kart sahipleri bu vizeye başvuramaz.
    • Evlilik Niyeti: ABD’ye girişten itibaren 90 gün içinde evlenme taahhüdü verilmelidir.
    • Medeni Durum: Her iki tarafın da evlenmeye uygun olması gerekir. Daha önce evli olanlar boşanma, ölüm veya iptal belgelerini sunmalıdır.
    • Gönüllü Evlilik: Evliliğin baskı altında yapılmadığı kanıtlanmalıdır.

    Mali Gereklilikler

    • Gelir Şartı: Sponsor, hanedeki kişi sayısına göre Federal Yoksulluk Rehberi’ne uygun gelire sahip olmalıdır.
    • Gelir Kanıtları: Vergi beyannameleri, maaş bordroları ve işveren onayı sunulmalıdır.
    • Ortak Sponsor: Sponsorun geliri yetersizse, ek bir sponsor mali desteği kanıtlayabilir.

    Yüz Yüze Görüşme Şartı

    • Başvurudan önceki iki yıl içinde en az bir kez yüz yüze görüşülmüş olmalıdır. Kanıt olarak fotoğraflar, seyahat belgeleri ve yazışmalar sunulabilir.

    Bu kriterleri sağlıyorsanız K-1 vizesiyle ABD’ye giderek nişanlınızla yeni bir hayata başlayabilirsiniz.

    ABD’ye Girişte Gerekli Belgeler ve Gümrük Süreci


    K-1 vizesi ile ABD’ye giriş yapacak olan kişilerin, giriş öncesinde dikkat etmeleri gereken bazı belgeler ve süreçler vardır. ABD’ye ilk kez gireceğinizde, doğru belgelerle ve hazırlıklı olmanız, gümrük ve sınır güvenliği (CBP) tarafından yapılan kontrolün sorunsuz geçmesini sağlar.

    1. Giriş İçin Hazırlık:

    • Pasaport: K-1 vizesi olan sayfa ve en az 6 ay geçerli olmalı.
    • Göçmenlik Paketi: ABD Konsolosluğu tarafından verilen, açılmamış halde saklanan paket.
    • Uçak Bileti ve Seyahat Belgeleri: Yolculuk detaylarını gösteren belgeler.

    2. ABD’ye Varış ve Gümrük Süreci:

    • Göçmenlik Paketi Teslimi: Kapalı zarfı CBP görevlisine teslim edin.
    • Kısa Görüşme: CBP, vize şartlarını sorgulayabilir (Evlilik tarihi, ABD’ye geliş amacınız vb.).
    • Vize Şartlarının İncelenmesi: 90 gün içinde evlenmeniz gerektiği hatırlatılır.

    3. Girişin Onaylanması:
    Gümrük onayı ve pasaportunuza damga vurulmasıyla giriş tamamlanır. 90 gün içinde evlenmelisiniz.

    ABD’de Yeni Hayata Adım Atmak

    K-1 vizesi ile ABD’ye giriş yaptıktan ve 90 gün içinde evliliğinizi gerçekleştirdikten sonra, ABD’de kalıcı bir yaşam kurmak için önemli bir adım atmış olacaksınız. Bu süreç, hem yasal hem de pratik anlamda dikkatli bir planlama gerektirir. Başarılı bir şekilde K-1 vizesi ve evlilik sürecini tamamladıktan sonra, yeşil kart başvurusu ile kalıcı olarak ABD’de yaşama hakkı kazanabilirsiniz.

    Evlilik Sonrası Süreç: Statü Değişikliği (Yeşil Kart Başvurusu)

    K-1 vizesi ile ABD’ye giriş yaptıktan ve evliliğinizi gerçekleştirdikten sonra, artık ABD’de kalıcı olarak yaşamaya başlamak için yeşil kart (kalıcı oturum izni) başvurusu yapmanız gerekecek. Bu süreç, “statü değişikliği” (Adjustment of Status – AOS) olarak adlandırılır ve Form I-485 ile başlatılır. Bu başvuru, ABD’de kalma hakkınızı yasal olarak sağlamak için çok önemlidir.

    1. Form I-485 ile Statü Değişikliği Başvurusu:

    Form I-485, ABD’de yasal olarak kalıcı oturum izni almanıza olanak tanır. Statü değişikliği başvurusu, evliliğinizin ABD yasalarına göre geçerli olduğunu ve kalmaya uygun olduğunuzu gösterir.

    • Kimler Başvurabilir?
      • K-1 vizesi ile ABD’ye giriş yapmış olmalısınız.
      • ABD vatandaşı nişanlınızla 90 gün içinde evlenmiş olmalısınız.
      • ABD’de yasal olarak bulunuyor olmalısınız (K-1 vizesi süresi dolmadan önce).

    2. Gerekli Belgeler: Başvuru için gerekli olan belgeler şunlardır:

    • Form I-485: Eksiksiz doldurulmuş ve imzalanmış başvuru formu.
    • Pasaport Fotokopisi: K-1 vizenizin olduğu sayfa ve giriş damgası fotokopisi.
    • Evlilik Belgesi: Resmi olarak evlendiğinizi gösteren belge.
    • Form I-94: ABD’ye giriş-çıkış kayıtlarını gösteren belge.
    • Tıbbi Muayene Raporu (Form I-693): USCIS onaylı bir doktor tarafından yapılmış sağlık raporu.
    • Form I-864 (Mali Destek Taahhüdü): ABD vatandaşı eşinizin, sizi mali olarak destekleyebileceğini gösteren belge.
    • Kimlik ve Fotoğraf: İki adet 2×2 boyutunda pasaport fotoğrafı.
    • Vize Ücreti: 2024 itibarıyla statü değişikliği başvuru ücreti 1440 USD.

    3. Başvuru Adımları:

    • Formları ve Belgeleri Hazırlayın: Başvuru paketini eksiksiz hazırlayın.
    • Başvuruyu Gönderin: Form I-485 ve tüm belgeleri USCIS’e gönderin.
    • Onay Bildirimi (Receipt Notice): Başvurunuzun alındığına dair USCIS’ten bir bildirim alacaksınız.
    • Biometrik Randevu: Parmak izi, fotoğraf ve imza işlemleri için randevu alırsınız.
    • Mülakat: Yeşil kart başvurusu kapsamında USCIS ofisinde bir mülakata çağrılabilirsiniz. Mülakatta evliliğinizin gerçekliği ve ilişkinizle ilgili sorular sorulabilir.
    • Karar Bildirimi: Başvurunuz onaylanırsa, yeşil kartınız posta yoluyla size gönderilecektir.

    Yeşil Kart Aldıktan Sonra ABD Vatandaşlığına Geçiş Süreci

    Yeşil kart sahibi olduktan sonra, ABD vatandaşlığına başvurma hakkınız kazanılır. Evlilik temelli yeşil kart sahipleri için bu süreç genellikle daha hızlı ilerler.

    • Üç Yıl Kuralı: Eğer eşiniz ABD vatandaşıysa ve üç yıldır evliyseniz, yeşil kart aldıktan üç yıl sonra vatandaşlık başvurusu yapabilirsiniz.
    • Form N-400: ABD vatandaşlığına başvurmak için Form N-400 doldurmanız gerekmektedir.
    • Vatandaşlık Töreni: Başvurunuz onaylanırsa ABD vatandaşlığı yemin töreniyle resmi olarak kazanılır.

    K-1 vizesi ve yeşil kart süreciyle, ABD’de kalıcı bir yaşam kurma yolunda önemli adımlar atmış oluyorsunuz. Statü değişikliği işlemini doğru şekilde tamamlayarak ve gerekli belgeleri eksiksiz sunarak süreci sorunsuz bir şekilde ilerletebilirsiniz. Yeşil kart sahibi olduktan sonra ise, ABD’de yeni bir hayata başlamak için birçok fırsat sizi bekliyor!

    K-1 Vizesine Başvuru Maliyetleri ve Bekleme Süreleri

    K-1 vizesine başvurmayı planlayanların süreci tam anlamıyla anlaması için iki önemli faktörü dikkate alması gerekir: maliyetler ve bekleme süreleri. Hem finansal hem de zaman yönetimi açısından bu sürecin iyi planlanması, olası sürprizlerin önüne geçer. Bu bölümde, K-1 vizesi başvurusunun masraf kalemlerini ve bekleme sürelerini detaylı bir şekilde ele alacağız.

    K-1 Vizesi Başvuru Maliyetleri:

    1. Dosyalama Ücretleri:
      • Form I-129F (Nişanlılık Başvurusu): 675 USD
      • DS-160 Formu (Vize Başvurusu): 265 USD
      • Tıbbi Muayene: 200-500 USD
    2. Ek Masraflar:
      • Tercüme Ücretleri: 20-50 USD arasında (belge başına)
      • Seyahat Masrafları: Mülakat için konsolosluğa gitmek ek maliyet oluşturabilir.
      • Sabıka Kaydı Belgeleri: Bazı ülkelerde küçük bir ücret talep edilebilir.
    1. Çocuklar İçin (K-2 Vizesi): Her çocuk için ayrıca DS-160 formu ücreti (265 USD) ve tıbbi muayene ücreti ödenir.

    Ortalama Bekleme Süreleri:

    1. Form I-129F İşleme Süresi: 6-9 ay
    2. Ulusal Vize Merkezi (NVC) Süreci: 4-6 hafta
    3. Konsolosluk Süreci ve DS-160: 1-2 ay
    4. Vize Onayı ve Pasaport Teslimi: 1-2 hafta

    Çalışma ve Seyahat İzinleri:

    1. Çalışma İzni (Form I-765): K-1 vizesi ile ABD’ye giriş yaptıktan sonra çalışma izni almak için Form I-765 başvurusu yapılmalıdır. Ücreti 410 USD’dir.
    2. Seyahat İzni (Advance Parole): ABD dışına seyahat etmek için Advance Parole alınması gerekmektedir. Seyahat izni başvurusu için Form I-131 doldurulmalıdır ve başvuru ücreti 575 USD’dir.

    K-1 vizesi ile ABD’ye adım attığınızda, çalışma ve seyahat izinleri gibi konuların ayrıntılarını bilmek, yeni hayatınıza daha kolay uyum sağlamanıza yardımcı olur. Form I-765 ile çalışma izni alarak iş hayatına başlayabilir, Advance Parole sayesinde yurtdışına seyahat edebilir ve yeşil kart başvurunuz sonuçlanana kadar yasalara uygun şekilde hareket edebilirsiniz.

    Detaylı bilgi ve rehberlik için CK Law Firm‘in resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Bu sayede ABD’de yeni bir kariyer ve yaşam fırsatını keşfetmeye başlayabilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • F1 Öğrenci Vizesi Nedir ve Nasıl Alınır?

    F1 Öğrenci Vizesi Nedir ve Nasıl Alınır?

    Eğer ABD’de eğitim almayı düşünüyorsanız F1 Öğrenci Vizesi bu sürecin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu bölümde F1 Öğrenci Vizesi nedir, kimler bu vizeye başvurabilir, hangi durumlarda tercih edilir ve vizenin avantajları ile sınırlamaları nelerdir gibi sorulara detaylı bir şekilde cevap vereceğiz.

    F1 Öğrenci Vizesi Nedir?

    F1 Öğrenci Vizesi, ABD hükümeti tarafından, uluslararası öğrencilerin ABD’de tam zamanlı bir eğitim programına katılmalarına olanak tanımak için verilen bir vize türüdür. Bu vize akademik veya dil eğitimi gibi eğitim temelli programlara katılmak isteyen bireyler için özel olarak tasarlanmıştır.

    F1 vizesi şunları kapsar:

    • Üniversite veya yüksek lisans eğitimi
    • Doktora programları
    • Dil okulları
    • Sertifika programları (akademik olanlar)

    F1 vizesi SEVP (Student and Exchange Visitor Program) olarak bilinen özel bir öğrenci sistemi üzerinden yürütülür. Bu sistem, ABD’de eğitim gören uluslararası öğrencilerin yasal durumlarını takip eder. Bu nedenle, F1 Öğrenci Vizesi almak isteyen kişilerin, SEVP tarafından onaylanmış bir okula kabul edilmeleri zorunludur.

    Kimler F1 Öğrenci Vizesi Alabilir?

    F1 Öğrenci Vizesine başvurabilmek için bazı temel şartları yerine getirmeniz gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:

    1. Eğitim Amacıyla ABD’ye Gitmek:
      F1 vizesi, yalnızca akademik bir eğitim programına katılmak isteyen bireyler için uygundur. Tatil, çalışma veya başka bir amaçla ABD’ye gitmek istiyorsanız, farklı bir vize türü değerlendirmeniz gerekir.
    2. Tam Zamanlı Öğrenci Olma Şartı:
      F1 vizesi, tam zamanlı bir eğitim programına katılmayı gerektirir. Bu, genellikle haftada belirli bir saat ders almanız gerektiği anlamına gelir. Örneğin, üniversite öğrencileri için haftada 12 kredi saatlik ders almak bir gerekliliktir.
    3. Finansal Yeterlilik:
      ABD’deki eğitim ve yaşam masraflarınızı karşılayabileceğinizi belgelemek zorundasınız. Bunu banka hesap dökümleriniz veya sponsor desteği ile kanıtlayabilirsiniz. Konsolosluk, sizin maddi olarak bağımsız bir şekilde eğitim görebileceğinizi görmek isteyecektir.
    4. İngilizce Yeterliliği:
      Çoğu eğitim kurumu, öğrencilerden TOEFL, IELTS veya benzeri bir sınav sonucuyla İngilizce dil yeterliliğini kanıtlamasını ister. Dil yeterliliği, programdan programa değişiklik göstermektedir.
    5. SEVP Onaylı Bir Okuldan Kabul Almak:
      F1 vizesine başvurabilmek için önce ABD’de bir okuldan kabul almalı ve I-20 formunu almış olmalısınız. I-20, okulun size resmi olarak kabul verdiğini ve SEVP sistemine kaydolduğunuzu gösteren bir belgedir.

    Hangi Durumlarda F1 Vizesi Tercih Edilir?

    F1 vizesi, aşağıdaki durumlarda en uygun seçenektir:

    1. Dil Eğitimi İçin:
      ABD’de bir dil okulunda İngilizce öğrenmek istiyorsanız, F1 vizesi buna imkan tanır. Dil programları genellikle tam zamanlı olduğu için bu vize türü gereklidir.
    2. Akademik Derece Hedefleyenler İçin:
      ABD’de lisans, yüksek lisans veya doktora yapmak isteyen bireyler için bu vize idealdir. Ayrıca, akademik sertifika veya diploma programlarına katılmak isteyenler için de gereklidir.
    3. Kısa Süreli Eğitimler:
      ABD’de kısa süreli (ancak tam zamanlı) sertifika programlarına katılmak istiyorsanız, F1 vizesi uygun bir seçenektir.
    4. Burslu Eğitim Programları:
      Eğer bir okuldan burs kazandıysanız ve tam zamanlı bir programa katılacaksanız, bu vize türü ile eğitiminize başlayabilirsiniz.

    F1 Vizesinin Avantajları ve Sınırlamaları

    Her vize türünde olduğu gibi, F1 vizesinin de avantajları ve bazı sınırlamaları bulunmaktadır.

    Avantajlar:

    1. ABD’de Eğitim Hakkı: F1 vizesi, dünyanın en prestijli eğitim kurumlarında okuma imkanı sunar. ABD, dünya çapında tanınan ve yüksek kalitede eğitim veren birçok üniversite ve koleje sahiptir.
    2. Çalışma İmkanları: F1 vizesi ile kampüs içinde çalışabilirsiniz (haftada maksimum 20 saat). Ayrıca, OPT (Optional Practical Training) ve CPT (Curricular Practical Training) gibi programlarla mezuniyet sonrası çalışma fırsatları elde edebilirsiniz.
    3. Kültürel Çeşitlilik: ABD’de eğitim almak, size dünya çapında bir kültürel deneyim sunar. Farklı ülkelerden öğrencilerle tanışabilirsiniz ve uluslararası bir ağ oluşturabilirsiniz.
    4. Kariyer Fırsatları: ABD’de eğitim görmek, uluslararası işverenler için büyük bir avantaj sağlar. F1 vizesiyle tamamladığınız program ile kariyerinizde fark yaratabilirsiniz.

    Sınırlamaları:

    1. Çalışma Sınırlamaları: F1 vizesiyle kampüs dışında çalışmak genellikle yasaktır. Ancak OPT veya CPT gibi programlara başvurursanız belirli koşullarda çalışabilirsiniz.
    2. Maddi Yük: ABD’de eğitim almak, özellikle uluslararası öğrenciler için maliyetli olabilir. Eğitim ücretleri ve yaşam masrafları oldukça yüksek olabilir.
    3. Statüyü Koruma Zorunluluğu: F1 vizesi ile ABD’de bulunduğunuz süre boyunca tam zamanlı öğrenci statüsünü korumanız gerekir. Derslerden düşmek veya kaydı bırakmak vizenizi tehlikeye sokmaktadır.
    4. Seyahat Kısıtlamaları: Vizenizin süresi dolmadan ülkeden ayrılmanız ve geri dönmeniz bazı prosedürlere tabidir. Yeniden giriş yapmak için I-20 belgenizin ve SEVIS kaydınızın güncel olması gerekir.

    Bu bölümle birlikte, F1 Öğrenci Vizesi hakkında temel bir anlayış kazanmış olmalısınız. Sıradaki bölümlerde bu vizeyi alabilmek için gereken şartlar ve başvuru sürecine dair adım adım rehberlik sunacağız.

    F1 Vizesine Uygunluk Şartları

    F1 Öğrenci Vizesi almak istiyorsanız, belirli kriterleri yerine getirmeniz gerekmektedir. ABD, vize başvurusunda bulunan öğrencilerin gerçekten bir eğitim amacı taşıdığından ve bu süreçte kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda olduğundan emin olmak ister. Bu bölümde F1 vizesi için gerekli uygunluk şartlarını detaylı bir şekilde ele alacağız.

    1. Eğitim Amacı:

    F1 vizesi, yalnızca eğitim amacıyla ABD’ye gitmek isteyen kişiler için geçerlidir. Aşağıdaki eğitim türleri için başvurulabilirsiniz:

    • Dil Okulları: İngilizce dil eğitimi almak isteyen öğrenciler için.
    • Lisans Programları: ABD’de lisans eğitimi almak isteyenler.
    • Yüksek Lisans ve Doktora Programları: İleri düzey akademik eğitim isteyenler.
    • Akademik Sertifika ve Diploma Programları: Belirli alanlarda sertifika almak isteyenler.

    2. Tam Zamanlı Öğrenci Olma Gerekliliği:

    F1 vizesi, yalnızca tam zamanlı eğitim gören öğrencilere verilir.

    • Tam zamanlı statü: Lisans ve yüksek lisans programlarında haftalık 12 kredi saati ders alınması gerekir. Dil okullarında ise haftada minimum 18 saat ders gereklidir.
    • Statüyü koruma: Tam zamanlı öğrenciliğinizi sürdürmek, vize statünüzü korumak için önemlidir. Derslere düzenli katılım gereklidir.

    3. Finansal Durum:

    ABD’de eğitim almak için yeterli mali kaynaklara sahip olduğunuzu kanıtlamalısınız.

    • Banka hesap dökümleri: Eğitiminiz ve yaşam masraflarını karşılayacak miktarda bakiye gösterilmelidir.
    • Sponsor desteği: Aile üyeleriniz gibi sponsorlar tarafından sağlanan finansal destek belgeleri sunulabilirsiniz.
    • Burs ve finansal destek: Eğer bir burs alıyorsanız, bunu belgeyle kanıtlamalısınız.

    4. İngilizce Yeterlilik:

    ABD’de eğitim alacak öğrencilerin çoğu için İngilizce yeterliliğini kanıtlamak gereklidir.

    • TOEFL ve IELTS: En yaygın kabul edilen İngilizce dil yeterlilik sınavlarıdır.
    • Diğer alternatif sınavlar: Bazı okullar alternatif sınavları kabul etmektedir.
    • Minimum puanlar: Her okulun minimum puan şartı farklıdır; örneğin, lisans programları için 80, yüksek lisans için 100 puan gibi.

    5. SEVP Onaylı Bir Okuldan Kabul Alma:

    F1 vizesi başvurusu için, SEVP (Student and Exchange Visitor Program) onaylı bir okuldan kabul almak gerekmektedir.

    • I-20 Formu: SEVP onaylı bir okuldan kabul alındığında, okul size I-20 formunu gönderir. Bu form, vize başvurusu için gereklidir ve eğitim sürecinizi, masraflarınızı belgeleyen bir belgedir.

    Başvuru Sürecine Hazırlık

    F1 Öğrenci Vizesi başvuru süreci, doğru bir planlama ve hazırlık gerektirir. Bu süreçte atılacak ilk adım, eğitim alacağınız okulu seçmek ve ardından gerekli belgeleri eksiksiz bir şekilde hazırlamaktır. Bu bölümde, başvuru sürecine hazırlanırken nelere dikkat etmeniz gerektiğini adım adım detaylandıracağız.

    1. Okul Seçimi: SEVP Onaylı Okullar

    F1 vizesine başvurabilmeniz için SEVP (Student and Exchange Visitor Program) tarafından onaylı bir okuldan kabul almanız gerekmektedir.

    • SEVP Onaylı Okullar: ABD hükümeti tarafından uluslararası öğrencilere eğitim verme yetkisi tanınmış okullardır.
    • Okul Listesi: ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Bürosu’nun (ICE) web sitesinden SEVP onaylı okulların listesini inceleyebilirsiniz.

    Okul Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler:

    • Program Uygunluğu: Seçtiğiniz okul, akademik hedeflerinize uygun bir program sunuyor olmalı.
    • Lokasyon: Şehir ve eyaletin yaşam tarzınıza uygun olması önemlidir.
    • Maliyet: Okul ücreti ve yaşam giderleri şehirden şehre değişmektedir. Bütçenize uygun bir okul seçin.
    • Dil Gereksinimleri: TOEFL veya IELTS gibi dil yeterlilik sınavlarının gerekliliklerini gözden geçirin.

    2. I-20 Formu: Kabul Mektubu

    SEVP onaylı bir okuldan kabul aldıktan sonra, okul size I-20 Formu gönderecektir. Bu form, vize başvurunuzun temel belgesidir.

    • I-20 Formu: Okulun sizi kabul ettiğini ve SEVIS (Student and Exchange Visitor Information System) sistemine kaydolduğunuzu gösteren belgedir.
    • Nasıl Alınır: Kabul mektubu aldıktan sonra, okul sizden pasaport fotokopisi ve maddi durumunuzu gösteren belgeler isteyecektir. Okul gerekli belgeleri inceledikten sonra I-20 formunu hazırlar ve gönderir.

    3. Gerekli Belgeler Listesi:

    F1 Öğrenci Vizesi başvurusu için hazırlamanız gereken belgeler şunlardır:

    • Pasaport: Başvurudan itibaren en az 6 ay geçerli olmalı.
    • DS-160 Formu (Vize Başvuru Formu): Online olarak doldurulup onay sayfasının çıktısı almalısınız.
    • I-20 Formu: Okul tarafından sağlanan belge.
    • Fotoğraf (Vize Standartlarına Uygun): ABD vize fotoğraf standartlarına uygun güncel fotoğraf gereklidir.
    • SEVIS Ücreti Ödeme Makbuzu: SEVIS ücreti ödenip, makbuz alınmalıdır (2024 itibarıyla yaklaşık 350 USD).
    • Maddi Belgeler: Banka hesap dökümleri, sponsor yazıları ve sponsorun finansal belgeleri.

    Maddi Belgeler:

    • Banka Hesap Dökümleri: Hesabınızdaki bakiye, okulun yıllık masraflarını karşılayabileceğiniz seviyede olmalıdır.
    • Sponsor Yazısı: Eğer bir sponsorunuz varsa, sponsorun masrafları karşılayacağına dair yazı ve finansal belgeler gereklidir.

    Başvuru sürecine hazırlık, detaylı bir planlama ve eksiksiz belge temini gerektirir. Tüm bu belgeleri doğru bir şekilde hazırladığınızdan emin olduğunuzda, F1 vizesi başvurunuzda başarı şansınız oldukça artar.

    F1 Öğrenci Vizesi Başvuru Süreci

    F1 Öğrenci Vizesi başvuru süreci, doğru belgelerle ve dikkatli bir hazırlıkla ilerletilmesi gereken adımlardan oluşur. Bu süreçte özellikle DS-160 formunu doldurmak, SEVIS I-901 ücretini ödemek ve randevu almak gibi adımlar büyük önem taşır. Bu bölümde, başvuru sürecinin her aşamasını ayrıntılı olarak açıklayacağız. Hazırsanız, başlayalım!

    1. DS-160 Formu Doldurma

    DS-160 formu, ABD vizesi başvurularında en önemli adımdır. Bu formda kişisel bilgileriniz, seyahat nedeniniz ve ABD’deki eğitim planlarınız yer alır. Formu dikkatlice ve eksiksiz bir şekilde doldurmanız gerekmektedir.

    Dikkat Edilmesi Gerekenler:

    • Online Doldurma: DS-160 formunu ABD Göçmenlik ve Vize İşlemleri web sitesinde online olarak doldurun. İnternet bağlantınızın kesilmediğinden emin olun.
    • Kişisel Bilgiler: Pasaport bilgilerinizle birebir aynı şekilde doğru yazmalısınız. Hata yapmaktan kaçının.
    • Seyahat Planları: ABD’de eğitim alacağınız okulun bilgilerini doğru bir şekilde girin.
    • Aile Bilgileri: Aile üyelerinizi ve varsa eşinizi doğru şekilde yazın.
    • Fotoğraf Yükleme: ABD vizesi standartlarına uygun fotoğraf yüklediğinizden emin olun.
    • SEVIS Bilgileri: I-20 formunuzdaki SEVIS ID numarasını doğru bir şekilde girin.
    • Onay Sayfası: Formu tamamladıktan sonra aldığınız onay sayfasını yazdırın ve görüşmeye götürün.

    2. SEVIS I-901 Ücreti Ödeme

    F1 vizesi başvurusunda ödemeniz gereken bir harçtır ve ödenmeden vize başvurusu yapılamaz.

    Adımlar:

    • Ücret: SEVIS I-901 ücreti 2024 itibarıyla 350 USD civarındadır.
    • Ödeme: SEVP web sitesine girerek SEVIS ID numaranızı girin ve ödeme işlemini kredi kartı veya banka kartıyla yapın.
    • Makbuz: Ödeme işlemi tamamlandıktan sonra aldığınız makbuzun çıktısını vize görüşmesine götürmeyi unutmayın.

    3. Randevu Alma

    F1 Öğrenci Vizesi başvurusu için ABD Büyükelçiliği veya Konsolosluğu’ndan görüşme randevusu almak gerekir. Bu adım, başvurunuzun ilerleyebilmesi için kritik öneme sahiptir.

    Randevu Nasıl Alınır?

    • Online Kayıt: ABD Vize Bilgi ve Randevu Sistemi web sitesine giriş yapın ve DS-160 onay numarası ile başvuru yapın.
    • Randevu Ücreti: 2024 itibarıyla başvuru ücreti 160 USD civarındadır. Ücret ödemesini online olarak yapabilirsiniz.
    • Randevu Tarihi Seçimi: Uygun bir tarih seçin, çünkü randevular yoğun olabilir.
    • Onay Belgesi: Randevu işlemi tamamlandığında, onay belgesini yazdırın ve görüşmeye götürün.

    4. Vize Görüşmesi İçin Gerekli Belgeler

    Vize görüşmesine gitmeden önce, gerekli tüm belgelerin eksiksiz olarak hazır olması çok önemlidir.

    Yanınızda Bulundurmanız Gereken Belgeler:

    • Pasaport: Geçerli pasaport, en az 6 ay geçerliliği olmalı.
    • DS-160 Onay Sayfası: Formu tamamladıktan sonra aldığınız onay sayfasının çıktısını götürün.
    • I-20 Formu: Eğitim alacağınız okuldan alınan I-20 formunu götürün.
    • SEVIS I-901 Makbuzu: SEVIS ücretini ödediğinizi gösteren makbuzu yanınıza alın.
    • Randevu Onay Belgesi: Randevu aldığınız onay belgesini götürmeyi unutmayın.
    • Fotoğraf: ABD vize standartlarına uygun bir fotoğraf.
    • Maddi Belgeler: Banka hesap dökümleri, sponsor yazısı, burs belgeleri gibi maddi yeterliliğinizi gösteren belgeler.
    • Ek Belgeler: Önceki vize başvurularınıza dair belgeler veya eğitimle ilgili referans mektupları da faydalı olmaktadır.

    Bu adımları eksiksiz bir şekilde takip ettiğinizde, F1 Öğrenci Vizesi başvuru sürecinde başarılı olma şansınız artacaktır. Bir sonraki adımda ise vize görüşmesine nasıl hazırlanmanız gerektiği ve görüşme sırasında nelere dikkat etmeniz gerektiği üzerinde duracağız!

    Öğrenci Vizesi (F1) İçin Finansal Gereksinimler

    F1 Öğrenci Vizesi başvurusu yaparken finansal gereksinimleri karşıladığınızı göstermek, başvurunun en kritik noktalarından biridir. ABD’ye eğitim amacıyla gitmek, sadece akademik anlamda değil, maddi açıdan da ciddi bir hazırlık gerektirir. ABD hükümeti, vize başvurularında, kendi masraflarınızı karşılayabilecek durumda olduğunuzdan emin olmak ister. Bu bölümde, finansal yeterliliğin neden önemli olduğunu, ne kadar maddi yeterlilik gerektiğini ve finansal durumunuzu nasıl kanıtlayabileceğinizi detaylı bir şekilde ele alacağız.

    Finansal Yeterlilik Neden Önemlidir?

    • Eğitim ve Yaşam Masrafları: Okul ücreti, konaklama, yemek, sağlık sigortası, ulaşım ve diğer kişisel giderleri karşılayacak maddi kaynağa sahip olmanız gerekir.
    • Yasa Dışı Çalışma Engeli: ABD hükümeti, öğrencilerin maddi sıkıntı nedeniyle yasa dışı çalışma yapmalarını engellemeyi amaçlar.

    Hangi Miktarda Maddi Yeterlilik Gerekir?

    Maddi yeterlilik, okulun belirlediği yıllık masraflara dayanır. Örneğin:

    • Okul Ücretleri: 10.000 – 50.000 USD arasındadır.
    • Yaşam Masrafları: 10.000 – 15.000 USD.
    • Sağlık Sigortası: 500 – 2.000 USD.
    • Diğer Giderler: 2.000 – 5.000 USD.

    I-20 formunda belirtilen toplam maliyet kadar bir kaynak göstermeniz gerekir.

    Finansal Kaynaklar Nasıl Kanıtlanmaktadır?

    • Banka Hesap Dökümleri: Son 3-6 aya ait dökümler, yeterli bakiye ve düzenli yatırımlar olmalı.
    • Sponsorluk Belgeleri: Eğer sponsorunuz varsa, sponsorun finansal durumunu gösteren belgeler ve mektup gerekir.
    • Burs Belgeleri: Burs aldıysanız, burs miktarı ve kapsamını belirten belgeler.
    • Yatırım/Mülk Belgeleri: Gayrimenkul veya yatırım hesaplarıyla destekleyebilirsiniz, ancak bunlar nakit akışına katkı sağlıyorsa kabul edilmektedir.

    F1 Öğrenci Vizesi İçin Sponsor Olacak Kişiye Ait Gerekli Evraklar

    F1 Öğrenci Vizesi başvurunuzda, finansal yeterliliği kanıtlamak için sponsor kullanılabilirsiniz. Sponsor, öğrencinin eğitim ve yaşam masraflarını karşılayacak kişidir. Bu kişi genellikle aile üyeleri veya bir kurum olabilir. Sponsor, finansal destek sağladığını resmi belgelerle kanıtlamalıdır.

    Sponsorun Sağlaması Gereken Belgeler:

    1. Finansal Belgeler:
      • Banka Hesap Dökümleri (Son 3-6 Ay): Yıllık masrafları karşılayacak bakiye olmalı ve düzenli yatırımlar gösterilmelidir.
      • Yatırım ve Hisse Senedi Belgeleri: Sponsorun finansal gücünü kanıtlamak için.
      • Maaş Bordrosu veya Gelir Belgesi: İşveren sponsorluk durumunda, şirketin mali belgeleri de sunulabilir.
    2. Destek Beyanı:
      • Sponsorluk Mektubu (Noter Onaylı Olması Önerilir): Sponsor, öğrenciye sağladığı desteği açıkça ifade etmelidir.
      • Affidavit of Support (Form I-134): Sponsorun mali yükümlülüklerini kabul ettiğini belirten resmi belge.
    3. Kimlik ve İkamet Belgeleri:
      • Pasaport Kopyası: Sponsorun kimliğini doğrulamak için.
      • Vergi Beyannamesi: Sponsorun düzenli gelirini gösteren belge.

    Sponsorluk Mektubu Hazırlığı:

    Mektup, sponsorun kimliğini, sağladığı desteği ve destekleme nedenlerini açıkça belirtmelidir. Noter onaylı olması gerekmektedir.

    Bu belgeler, F1 vizesi başvurusu için önemli olup, sponsorun finansal desteğini resmi olarak kanıtlamanızı sağlar.

    Vize Görüşmesi (Mülakat) Süreci

    F1 Öğrenci Vizesi başvurusunun en kritik aşaması vize görüşmesidir. Bu mülakat sırasında, konsolosluk görevlisi sizin niyetlerinizi, planlarınızı ve ABD’deki eğitiminizin gerçekçiliğini değerlendirecektir. Vize görüşmesinde hem belgelerinizle hem de verdiğiniz yanıtlarla güçlü bir izlenim bırakmanız önemlidir. Bu bölümde görüşmeye nasıl hazırlanmanız gerektiğini ele alacağız.

    Sık Sorulan Sorular
    Konsolosluk görevlisi çeşitli sorular sorarak, niyetlerinizi ve planlarınızı değerlendirecektir. Yaygın sorular:

    • “Neden ABD’de eğitim almak istiyorsunuz?”
    • “Neden bu okulu seçtiniz?”
    • “ABD’de nasıl geçiminizi sağlayacaksınız?”
    • “Eğitiminiz bittikten sonra ne yapmayı planlıyorsunuz?”
    • “İngilizce seviyeniz yeterli mi?”

    Belgelerin Düzenlenmesi
    Vize görüşmesinde belgelerinizin düzenli ve eksiksiz olması önemli. Hazırlamanız gereken belgeler:

    • Pasaport
    • DS-160 formu onay sayfası
    • I-20 formu
    • SEVIS I-901 ödeme makbuzu
    • Maddi belgeler (banka hesap dökümleri, sponsor belgeleri)
    • TOEFL/IELTS sonuçları
    • Kabul mektubu
    • Akademik belgeler (transkript, diploma, sertifikalar)

    F1 Vizesi ile Çalışmak

    F1 vizesi ile ABD’de eğitim alırken bazı sınırlı çalışma imkanlarına sahip olabilirsiniz. Ancak, bu işlerin eğitim sürecinizi aksatmaması gerekir.

    • Kampüs İçi İş İmkanları:
      • F1 vizesi ile yalnızca kampüs içi işlerde çalışabilirsiniz.
      • Haftada maksimum 20 saat çalışma izniniz vardır.
      • Yaz tatilleri gibi dönemlerde bu süre 40 saate çıkabilir.
      • Kampüs içi işler genellikle kütüphane görevlisi, laboratuvar asistanı gibi pozisyonlardan oluşur.
    • OPT (Optional Practical Training) ve CPT (Curricular Practical Training):
      • OPT (Optional Practical Training):
        • F1 vizesi sahiplerine mezuniyet öncesi veya sonrası, kendi alanlarında pratik deneyim kazandırır.
        • Mezuniyet öncesinde veya sonrasında 12 aya kadar tam zamanlı çalışma izni verir.
        • STEM öğrencileri için bu süre 24 ay daha uzatılabilir (STEM OPT).
        • Başvuru için okulun uluslararası öğrenci ofisinden onay alınmalıdır.
      • CPT (Curricular Practical Training):
        • Akademik programınızla doğrudan bağlantılı staj ve pratik eğitim fırsatlarında çalışma imkanı tanır.
        • Çoğunlukla part-time çalışabilirsiniz ancak tatillerde full-time çalışma izni alabilirsiniz.
        • Okulun uluslararası öğrenci ofisinden onay alınması gereklidir.

    F1 vizesi ile ABD’de eğitim almak, birçok fırsat sunarken aynı zamanda yasal sorumluluklar da getirir. Eğitim süresince yalnızca kampüs içi işlerde çalışabilirsiniz ve belirli saatler dışında çalışmanız yasaktır. Ayrıca OPT ve CPT gibi çalışma izinleri ile eğitim alanınızda pratik deneyim kazanabilirsiniz, ancak bu izinler olmadan çalışmak vize statünüzü riske atar.

    Eğitim sürecinizin sonunda ABD’de kalmayı planlıyorsanız uygun çalışma izinlerini araştırarak kariyerinize devam edebilirsiniz. Statünüzü ve vize koşullarını her zaman takip etmek, eğitim ve kariyer yolculuğunuzu sorunsuz şekilde sürdürmenize yardımcı olacaktır. Detaylı bilgi ve rehberlik için CK Law Firm‘in resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Bu sayede ABD’de yeni bir kariyer ve yaşam fırsatını keşfetmeye başlayabilirsiniz.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • Amerika’da Şirket Kurmak İsteyenler için Yol Haritası

    Amerika’da Şirket Kurmak İsteyenler için Yol Haritası


    ABD’de işletme devralma, birçok Türk girişimcinin hayallerini süsleyen Amerika’da şirket kurmak hedefinin en hızlı yollarından biri olarak öne çıkıyor. Geniş bir pazar, gelişmiş bir iş ekosistemi ve çeşitli vize seçenekleri (örneğin E-2 yatırımcı vizesi veya L-1 vizesi) sayesinde, Amerika pazarına girmek pek çok avantaj sunuyor.

    Bu kapsamlı rehberde, ABD’de şirket satın alma, Due Diligence nedir, finansman yöntemleri, vergi düzenlemeleri ve çalışan yönetiminden bahsedeceğiz.

    ABD’de İşletme Devralmanın Avantajları

    • Hazır Müşteri Tabanı: Sıfırdan pazar inşa etmeden mevcut müşterilerle işe başlama.
    • Kurulu Operasyonel Sistem: Organizasyon yapısı, tedarik zinciri ve ekip genellikle oturmuş durumdadır.
    • Marka Değeri: Devralacağınız işletmenin itibarı ve bilinirliği size zaman kazandırır.
    • Kısa Sürede Gelir Elde Etme: Mevcut nakit akışı ile finansal riskleri kısmen azaltabilirsiniz.

    Not: Özellikle “Amerika’da restoran satın almak” gibi popüler sektörlerde, mevcut lokasyon ve müşteri sadakati büyük bir avantaj sağlar.

    Amerika’da Şirket Kurmak için Vize Seçenekleri

    ABD’de iş yapmayı kolaylaştıran iki temel vize kategorisi:

    E-2 Yatırımcı Vizesi

    • Şartlar: ABD ekonomisine “önemli” bir sermaye yatırmak, risk taşıyan aktif bir işletme yönetimi.
    • Avantajlar: 2 yıllık vize, sınırsız yenileme hakkı, eş ve çocuklara da hak tanır.
    • Kimler İçin Uygun: Türkiye gibi ABD ile yatırım anlaşması olan ülke vatandaşları.

    L-1 Vizesi

    • Şartlar: Türkiye’deki şirketin yöneticisi veya uzmanı olarak en az 1 yıl çalışma, ABD’de şube veya bağlı bir şirket devralma/kurma.
    • Avantajlar: 1 yıl başlangıç, süre uzatma imkânı ve potansiyel Green Card yolu.
    • Kimler İçin Uygun: Uluslararası şirket bağlantısı olan girişimciler.

    Örnek: “L-1 vizesi ile iş kurma” planlayanlar, Türkiye’deki işletmeleriyle ABD’deki şirket arasında organik bağ kurmalıdır.

    İşletme Devralma Sürecinin Temel Adımları

    AşamaAçıklamaAnahtar Noktalar
    Araştırma ve HazırlıkHangi sektörde ve eyalette iş yapacağınıza karar verin.Rekabet analizi, pazar araştırması, lokasyon seçimi
    Fırsatların BelirlenmesiOnline platformlar (BizBuySell, LoopNet) veya Business Broker kanalıyla uygun işletmeleri tespit edin.İlan doğrulaması, mali raporların ilk incelemesi
    Ön Görüşme ve İncelemeİşletme sahipleriyle ilk teması kurun, gelir-gider tablolarını talep edin.Fiyat beklentisi, devralma şartları, varlık listesi
    Detaylı Analiz (Due Diligence)Hukuki, mali ve operasyonel tüm riskleri ve fırsatları derinlemesine araştırın.Yasal durum, borçlar, vergi beyanları
    Müzakere ve AnlaşmaSatın alma fiyatı ve ödeme koşulları üzerine pazarlık yapın.Avukat desteği, anlaşma taslağı
    Satın Alma SözleşmesiResmî sözleşme, devir tarihi, varlık ve yükümlülükleri netleştirin.İmzalar, noter, son kontroller
    Devir ve BaşlangıçÇalışanlara ve müşterilere duyuru yapın, günlük operasyonları devralın.Geçiş süreci planlama, motivasyon, müşteri sadakati

    Due Diligence Nedir ve Neden Önemlidir?

    Due Diligence, devralacağınız işletmenin finansal tabloları, sözleşmeleri, vergi beyanları ve hukukî durumunun kapsamlı şekilde incelenmesidir.

    • Mali Risklerin Azaltılması: Gizli borçlar veya beklenmeyen masraflar tespit edilebilir.
    • İtibar Yönetimi: İşletmenin pazar payı, marka algısı, müşteri memnuniyeti gözden geçirilir.
    • Uzun Vadeli Strateji: Mevcut iş modeli, gelecek büyüme potansiyeli ve yatırım geri dönüşü hesaplanır.

    İpucu: “Due Diligence nedir” sorusuna verilecek en kısa yanıt: “Satın aldığınız işletmeyi gözlemlemek demektir.”

    Mali Değerlendirme ve ABD Vergi Düzenlemeleri

    ABD’de işletme satın alırken karşılaşabileceğiniz resmi değerlendirmeler ise şunlardır: 

    Gelir, Gider ve Nakit Akışı Analizi

    • Gelir Tabloları: Son 3-5 yıla ait kâr-zarar durumu.
    • Bilanço: Varlıklar, borçlar ve öz kaynakların dağılımı.
    • Nakit Akışı (Cash Flow): İşletmenin ne kadar likit olduğunu gösterir.

    ABD Vergi Düzenlemeleri

    • Federal Vergiler: Gelir vergisi, kurumlar vergisi, istihdam vergileri.
    • Eyalet Vergisi: Vergi oranları ve kurallar eyalet bazında değişir (örn. Delaware düşük vergi avantajı).
    • Satış Vergisi (Sales Tax): Eyalet ve şehir bazında farklı oranlar.

    Örnek: “ABD vergi düzenlemeleri” konusunda, Kaliforniya ve New York gibi eyaletlerde vergi oranı yüksek seyrederken, Texas ve Florida gibi eyaletlerde vergiler daha düşük olabilir.

    Finansman Seçenekleri ve SBA Kredileri

    • Kendi Sermaye: Kişisel birikim, aile veya arkadaş yatırımları.
    • Banka Kredileri: ABD’deki bankalar özellikle iş planı ve nakit akışı güçlü işletmelere kredi verir.
    • SBA (Small Business Administration) Kredileri: Küçük işletme satın alma ve geliştirme için düşük faizli, uzun vadeli finansman imkânı.
    • Satıcı Finansmanı: Satın alma bedelinin bir kısmını taksitlerle satıcıya ödemek.

    Örnek: “Small Business Administration kredileri” sayesinde düşük faiz ve esnek ödeme koşullarıyla işletme satın alma fırsatı yakalayabilirsiniz.

    ABD İş Kültürü ve Çalışan Yönetimi

    Amerika’da şirket kurmak kısmına geçmeden önce o ülkenin kültürüne hazırlıklı olmanızda fayda vardır. İşte ABD iş kültürü ve çalışma yöntemi: 

    Bireysellik ve Performans Odaklılık

    • Değerlendirme Sistemi: Objektif kriterler, düzenli geri bildirim.
    • Hedef Belirleme: SMART yöntemini kullanın (Spesifik, Ölçülebilir, Ulaşılabilir, İlgili, Zamanlı).

    Çeşitlilik (Diversity) ve Eşitlik

    • Farklı kültürlere, etnik kökenlere ve cinsiyetlere duyarlı bir yaklaşım benimseyin.
    • Eşit Fırsatlar: Ayrımcılık davaları ABD’de büyük cezalar gerektirebilir.

    İş Kanunları

    • Çalışma Saatleri: Genelde haftalık 40 saat. Üzerinde fazla mesai ücreti ödenir.
    • Asgari Ücret: Eyalet bazında değişiklik gösterir.
    • Sağlık ve Güvenlik: OSHA (Occupational Safety and Health Administration) yönetmelikleri geçerlidir.

    İpucu: “ABD iş kültürü” Türkiye’den farklı olarak çalışan katılımı ve bireysel inisiyatif konularında daha açık ve teşvik edici olabilir.

    İlk 90 Gün: Devir Sonrası Planlama

    1. Operasyonel Değerlendirme: Mevcut sistemlerin, çalışan performansının ve tedarik zincirinin durumu.
    2. Hızlı İyileştirme: Müşteri hizmetleri, satış stratejisi gibi alanlarda küçük dokunuşlarla fark yaratmak.
    3. Çalışan Motivasyonu: Değişim sürecini doğru yönetmek, iletişim toplantıları düzenlemek.
    4. Müşteri İletişimi: Devralma duyurusu, promosyonlar, sadakat programları.

    Örnek: “Amerika’da restoran satın almak” isteyen biri, ilk 90 günde menü optimizasyonu, hijyen düzenlemeleri ve sosyal medya tanıtımlarına odaklanabilir.

    Karşılaşılabilecek Zorluklar ve Çözüm Önerileri

    • Hukuki Eksikler: Eksik lisanslar, sözleşme ihlalleri; avukat desteğiyle çözüm.
    • Beklenmeyen Borçlar: Due diligence safhasında kapsamlı araştırma yaparak riskleri minimize edin.
    • Kültürel Farklılıklar: Çalışan ve müşteri ilişkilerinde açık iletişim ve empati.
    • Rekabet: Pazarı sürekli takip ederek inovasyon ve pazarlama stratejileri geliştirin.

    Örnek: “Green Card yatırım yoluyla” temin etme planınız varsa, EB-5 gibi büyük yatırım şartlarını da dikkate almalısınız.

    Türk-Amerikan Ticaret Odaları ve Destek Kuruluşları

    1. Türk-Amerikan Ticaret ve Sanayi Odası (TACCI): Ağ oluşturma, eğitim ve danışmanlık.
    2. Turkish-American Business Network (TABN): Türk girişimcileri buluşturan etkinlikler.
    3. Yerel Ticaret Odaları: İş kurmak istediğiniz eyalet veya şehirde spesifik mevzuat ve pazar bilgisi.
    4. Türkiye Büyükelçiliği Ticaret Ataşelikleri: Resmî prosedürler, pazar verileri ve vize süreçlerinde yönlendirme.

    İpucu: “Türk girişimciler için vize” süreçlerinde bu kuruluşlar size rehberlik edebilir.

    ABD’de işletme devralma, Türkiye’deki yatırımcıların Amerika’da iş kurmak hayalini gerçeğe dönüştürmek için oldukça pratik bir yoldur.

    Ancak süreç; doğru vize seçimi (E-2 yatırımcı vizesi, L-1 vizesi vb.), detaylı due diligence analizi, vergi yükümlülükleri ve çalışan yönetimi gibi çok yönlü planlama gerektirir. İşin hukuki ve mali boyutunu uzmanlarla birlikte değerlendirirken, ABD iş kültürü’nün dinamiklerine de uyum sağlamaya önem verin. Böylece işletmeyi devraldıktan sonra ilk 90 gün içinde sağlam temeller atarak, orta ve uzun vadede kârlı ve sürdürülebilir bir büyüme yakalayabilirsiniz.

    Eğer siz de Amerika’da şirket kurma sürecinizde destek arıyorsanız bizlerle hemen websitemizden iletişime geçin!

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • EB-5 ve E2 Yatırımcı Vizeleri Karşılaştırması

    EB-5 ve E2 Yatırımcı Vizeleri Karşılaştırması


    ABD’de yatırımcı olarak iş kurmak ya da var olan bir işletmeye sermaye koyarak göçmenlik sürecini başlatmak isteyen Türk girişimciler, EB-5 ve E2 Yatırımcı Vizeleri arasında seçim yapmakta zorlanabiliyor. Bu iki vize de, ABD’de yeni bir yaşam ve iş fırsatı sunuyor; ancak yatırım tutarları, işlem süreleri ve aile hakları bakımından önemli farklılıklar mevcut. Bu yazıda, EB-5 ve E2 yatırımcı vizeleri temel özelliklerini ve Türk yatırımcılar için avantajlarını derinlemesine inceleyeceğiz.

    EB-5 ve E2 Yatırımcı Vizeleri Arasındaki Temel Farklar

    EB-5 ve E2 yatırımcı vizeleri birbirlerine yatırım anlamında benzeseler de keskin ve belirgin farklılıkları bulunur. Gelin öncelikle bu iki vizenin temel farklılıklarına bakalım. 

    KriterEB-5 VizesiE2 Vizesi
    Vize TürüGöçmen Vize (Kalıcı Oturum)Göçmen Olmayan Vize (Geçici Statü)
    Minimum Yatırım800.000 – 1,05 Milyon USDBelirli alt sınır yok, genellikle 100.000 – 200.000 USD
    İş Yaratma ZorunluluğuEn az 10 tam zamanlı işÖzel bir sayı yok, fakat işletme kârlı ve geçici olmayan yapıda olmalı
    İşlem Süresi2 – 14 yıl (kota ve başvuru yoğunluğuna göre)Ortalama 3 – 5 ay
    Aile HaklarıEş ve 21 yaş altı çocuklar Green Card alırEş: Herhangi bir işte çalışabilir
    Çocuklar: Eğitim hakkı, çalışma izni yok
    Oturum StatüsüKalıcı Green CardSürekli yenilenebilir, ancak kalıcı değil
    ABD Vatandaşlığına Giden YolMevcut (5 yıl sonra vatandaşlık başvurusu)Doğrudan yok, farklı statüye geçiş gerekebilir
    Seyahat EsnekliğiGreen Card ile serbestİşletmenin faaliyetini sürdürmek şartıyla giriş-çıkış esnek
    Kime Uygun?Yüksek sermayeli, daimi oturum ve vatandaşlık hedefleyenHızlı başlamak, daha düşük yatırım yapmak ve esnek seyahat isteyenler

    EB-5 Vizesi ve Özellikleri

    Daha detaylı inceleme ile beraber bu yatırımcı vizeleri hakkında tüm soru işaretlerinizi gidereceğiz. 

    En Düşük Yatırım Tutarı

    • TEA (Hedeflenen İstihdam Alanı): En az 800.000 USD’lik yatırım yapmanız gerekir.
    • Diğer Bölgeler: 1,05 milyon USD seviyesinde yatırım beklenir.

    İş Yaratma Şartı

    • Yatırım yaptığınız proje veya işletmede en az 10 tam zamanlı iş oluşturmalısınız.
    • Bu pozisyonlar ABD vatandaşı veya Green Card sahibi kişilere ait olmalıdır.

    İşlem Süreci ve Green Card

    • İlk etapta “koşullu Green Card” (2 yıllık) verilir.
    • İki yıllık sürenin sonunda “I-829” başvurusu yaparak kalıcı oturma izni (koşulsuz Green Card) alabilirsiniz.
    • İkamet Şartı: Green Card’ınızı korumak için yılda en az 6 ay ABD’de kalmanız önerilir.

    Süre ve Bekleme

    • Kota Sınırı: Her yıl ülke başına 700 vize kontenjanı bulunur; bu durum Türk yatırımcıları da etkileyebilir.
    • Bekleme Süresi: Başvurudan onaylanmaya kadar 2 ila 14 yıl arası değişebilir.

    E2 Vizesi ve Özellikleri

    EB-5 vizesinin tam olarak ne anlama geldiğini oturtabildiysek sırada E2 vizesini incelemek var:

    Yatırım Koşulları

    • Belirli bir alt sınır yoktur, ancak yatırımın işletmeyi aktif şekilde yönetebileceğinizi göstermesi gerekir.
    • Tipik yatırım aralığı: 100.000 – 200.000 USD. Daha düşük veya daha yüksek yatırım da mümkün.

    İş Kurma veya Satın Alma

    • Yeni bir işletme kurabilir veya mevcut bir işletmenin kontrol hissesini satın alabilirsiniz.
    • İşin kârlı, sürdürülebilir ve “marjinal” olmayan bir faaliyet yürütmesi beklenir.

    İşlem Süreci

    • Genellikle 3 ila 5 ay içinde sonuçlanır, mülakatlar ise 3-12 hafta arasında tamamlanabilir.
    • E2 vizesi sahibi, işletmede yönetici veya kilit rol alarak aktif şekilde çalışmalıdır.

    Vize Süresi ve Yenileme

    • Türk vatandaşlarına genellikle 5 yıllık bir E2 vizesi verilir (başka milletlerde 2 ila 5 yıl).
    • Vize süresiz yenilenebilir, ancak kalıcı oturum (Green Card) vermez.

    Eş ve Çocuk Hakları

    • E2 sahibinin eşi, ABD’de herhangi bir işte çalışma izni (EAD) alabilir.
    • 21 yaş altı bekar çocuklar, ABD’de okuyabilir ama genelde çalışma iznine sahip olmazlar.

    Aile Üyeleri için Haklar: EB-5 vs E2

    Yatırımcı vizeleri, yalnızca başvuru sahibi değil, aynı zamanda aile üyeleri için de önemli haklar sunar. Bu bölümde, EB-5 ve E2 vizelerinin eş ve çocuklar açısından sağladığı olanakları detaylı şekilde açıklamak istiyorum.

    EB-5 Vizesi (Göçmen Vize)

    • : Green Card’a sahip olur; ABD’de serbestçe çalışabilir veya iş kurabilir.
    • 21 Yaş Altı Bekar Çocuklar: Green Card hakkı elde eder; ücretsiz devlet okullarına gidebilir, uygun üniversite harçlarından yararlanabilir, kanunlara uygun şekilde çalışabilir.
    • Kalıcılık: İki yıllık koşullu dönem sonunda şartlar yerine getirilince tam Green Card’a geçilir ve tüm aile üyeleri süresiz kalabilir.

    E2 Vizesi (Göçmen Olmayan Vize)

    • : ABD’ye girdikten sonra “Employment Authorization Document” (EAD) başvurusuyla herhangi bir işte çalışma hakkı kazanır.
    • 21 Yaş Altı Çocuklar: Eğitim alabilir, ancak çalışma izinleri yoktur. 21 yaşını doldurduğunda bağımsız bir vize türüne geçmesi gerekir.
    • Vizenin Yenilenmesi: Aile üyeleri de başvuru sahibinin E2 statüsüne bağlı olarak vize yenileme sürecinden geçer.

    Vize Süresi ve Yenilenme Şartları

    ​​EB-5 vizesi, göçmen bir vize kategorisi olduğu için kalıcı oturum statüsü sağlar. Ancak E2 vizesi, göçmen olmayan bir vize olduğu için kalıcı oturum statüsü sağlamaz. Gelin detaylarına daha yakından bakalım.

    EB-5: Kalıcı Oturum

    • Başvuru onaylandıktan sonra ilk olarak 2 yıllık koşullu Green Card verilir.
    • İstihdam şartı ve yatırım koşulları devam ettiği sürece 2 yıl sonunda koşullu statü kaldırılır.
    • Aile üyeleri de kalıcı oturum hakkına sahip olur.

    E2: Sürekli Yenilenebilir Ancak Kalıcı Değil

    • Türk vatandaşlarına genellikle 5 yıllık vize verilir.
    • Vize süresinin sonunda işletmenin hâlâ aktif, kârlı ve gerçek bir yatırım olduğunu ispatlayarak süresiz yenileme yapılabilir.
    • Kalıcı oturum veya ABD vatandaşlığı hakkı doğrudan sağlamaz.

    Hangi Vize Kime Uygun?

    1. Yüksek Sermaye ve Uzun Vadeli Plan:
      • EB-5 Yatırımcı Vizesi, kalıcı oturum (Green Card) ve tam istihdam özgürlüğü hedefleyenler için idealdir.
      • 10 kişilik istihdam yaratma, yüksek yatırım bedeli ve uzun bekleme süresine rağmen, sonunda ABD’de daimi ikamet ve vatandaşlık avantajı sunar.
    2. Hızlı Başlangıç ve Esneklik:
      • E2 Yatırımcı Vizesi, daha düşük yatırım miktarıyla hızlıca ABD’de işletme kurmak veya satın almak isteyenlere hitap eder.
      • 3-5 ay gibi kısa bir sürede onaylanabilmesi, seyahat esnekliği ve eşin serbestçe çalışma izni E2’nin öne çıkan avantajlarıdır.
    3. Aile Önceliği:
      • EB-5, eş ve çocuklara Green Card yoluyla tam oturum ve çalışma hakkı sağlar.
      • E2’de ise eşin çalışma izni genişken, 21 yaş altı çocukların çalışma iznine sahip olmaması ve vize statüsünün kalıcılık sağlamaması önemli bir detaydır.

    EB-5 ve E2 yatırımcı vizeleri, Türk yatırımcılar için ABD’de iş kurmak, yeni bir yaşam başlatmak veya mevcut bir işletmeyi satın almak adına güçlü fırsatlar sunar.

    • EB-5: Yüksek sermaye ve uzun vadeli planıyla kalıcı oturum, Green Card ve istihdam özgürlüğü isteyen yatırımcılar için öne çıkar.
    • E2: Daha az yatırım tutarıyla hızlı bir şekilde ABD pazarına girmek, işletme yönetmek ve esnek seyahat şartlarına sahip olmak isteyen girişimciler için uygundur.

    Karar sürecinde, yatırım bütçesi, beklenen yatırım getirisi, aile öncelikleri (özellikle çocukların eğitimi) ve uzun vadeli planlar (Green Card veya vatandaşlık hedefi) mutlaka değerlendirilmelidir. Doğru seçim, hem finansal hem de kişisel hedeflerinize en uygun vize türünü belirlemekten geçer.

    Bu rehber, EB-5 ve E2 vize türleri arasındaki farkları anlamak ve Türk yatırımcılar için en uygun seçeneği değerlendirmek isteyenlere ışık tutmayı amaçlar. Bireysel durumlarınıza özel danışmanlık almak için bize her zaman websitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Türklere Özel Amerika E2 Vizesi için İşletme Seçme Rehberi

    Türklere Özel Amerika E2 Vizesi için İşletme Seçme Rehberi

    Amerika E2 vizesi, ABD’de iş kurmak veya mevcut bir işletmeyi satın almak isteyen yatırımcılar için özel olarak tasarlanmış bir vize türüdür. Bu vize sizin Amerika’da yaşamanıza ve bir iş yönetmenize olanak tanıyan bir geçiş kapısıdır. E2 vizesini düşünen biriyseniz, temel gerekliliklerden biri ABD’ye belirli bir miktar para yatırarak bir işletmeyi aktif şekilde yönetmenizdir.

    Bu vize, “Treaty Investor Visa” olarak da bilinir, çünkü ABD ile belirli ülkeler arasında yapılan bir anlaşma sayesinde uygulanır. Türkiye bu anlaşmaya dahil olduğu için Türk vatandaşları E2 vizesine başvurabilir. Bu, her ülkenin vatandaşlarına tanınmayan bir hak olduğundan Türk vatandaşları için önemli bir avantajdır.

    Amerika E2 vizesi size, bir işletme kurarak veya devralarak ABD’de yasal olarak yaşamayı ve çalışmayı sağlar. Ancak dikkat etmeniz gereken en önemli şey, bu vizenin göçmen olmayan bir vize olmasıdır. Yani, ABD vatandaşlığına direkt bir yol sunmaz. Ancak yenilenebilir olduğu için uzun yıllar Amerika’da bulunabilirsiniz.

    E2 Vizesine Kimler Başvurabilir?

    Öncelikle E2 vizesini anlayıp, benimsedikten sonra gelelim başvuru kriterlerin neler olduğuna:

    1. Türk Vatandaşı Olma Şartı: E2 vizesine yalnızca ABD ile E2 anlaşması olan ülkelerin vatandaşları başvurabilir. Türkiye de bu anlaşmaya taraf olduğu için, Türk vatandaşları bu vizeye hak kazanır. Yani, Türk pasaportu sahibi olmanız bu süreçteki en önemli adımlardan biridir.
    2. Yatırım Yapma Zorunluluğu: Başvurabilmek için ABD’ye “substantial” (önemli ölçüde) bir yatırım yapmanız gerekir. Ancak bu yatırımın miktarı kişiden kişiye değişebilir ve işletmenin büyüklüğüne bağlıdır. Genellikle 100.000 ila 150.000 USD gibi bir yatırım miktarı yeterli görülmektedir.
    3. Aktif Bir İşletme Yönetimi Şartı: E2 vizesi, pasif yatırımlarla (örneğin sadece mülk satın alarak) alınamaz. Sizin işin başında olmanız, yani işletmenizin aktif yönetimini üstlenmeniz gerekir. Örneğin, bir restoran açtığınızda, menü oluşturma, çalışanları yönetme gibi işin yönetim kademelerinde yer almanız beklenir.
    4. ABD’de İş Yapma Amacı: ABD’de sadece yaşamak için değil, aktif bir ekonomik faaliyet göstermek için başvuru yapmalısınız. E2 vizesi, sizin bir iş kurarak veya satın alarak ABD ekonomisine katkı sağlamanızı şart koşar.

    E2 Vizesinin Avantajları Nelerdir?

    E2 vizesini cazip kılan birçok yön bulunur. İşte E2 vizesinin sunduğu en önemli avantajlar:

    1. Aile Fertleri için Haklar: E2 vizesine başvurduğunuzda, eşiniz ve çocuklarınız da bu vizeden faydalanabilir. Eşiniz, ABD’de herhangi bir işte çalışma izni alabilir. Bu, ekonomik olarak hem size hem de ailenize büyük bir avantaj sağlar. Çocuklarınız ise ABD’nin eğitim sistemine dahil olabilir ve burada devlet okullarına veya özel okullara kayıt yaptırabilir.
    2. İşletme Kurma ve Yönetme İmkanı: Amerika E2 vizesi, ABD’de bir işletme kurmanız veya satın almanız için özel olarak tasarlandığından, iş dünyasına adım atmanızı kolaylaştırır. İşletmenizi büyütme şansı yakalar ve ABD ekonomisine dahil olabilirsiniz. Ayrıca, işletmenizin başarılı olması durumunda vizenizi yenileyerek uzun yıllar boyunca Amerika’da kalabilirsiniz.
    3. Göreceli Olarak Düşük Yatırım Miktarı: ABD’de göçmenlik için bazı vize türleri çok yüksek maliyetler gerektirirken, E2 vizesi nispeten daha düşük bir yatırım tutarıyla bu fırsatı sunar. Özellikle küçük işletmeler veya franchise yatırımlarıyla uygun maliyetli bir şekilde ABD’ye taşınabilirsiniz.
    4. Kısa Başvuru Süreci: Amerika E2 vizesi başvuruları, diğer birçok göçmenlik vizesine göre daha hızlı bir şekilde sonuçlanır. Doğru bir iş planı ve belgelerle, başvurunuz genellikle birkaç ay içinde sonuçlanabilir.
    5. Vize Süresinin Yenilenebilirliği: Amerika E2 vizesi, süresi dolduğunda yenilenebilir bir vizedir. Türkiye ile yapılan anlaşma kapsamında, genellikle her iki yılda bir yenileme yapılır. Ancak işletmeniz aktif ve başarılı olduğu sürece, bu yenilemeler sınırsız olarak devam edebilir.
    6. ABD Vatandaşlığına Dolaylı Olarak Geçiş Fırsatı: Her ne kadar E2 vizesi göçmen olmayan bir vize olsa da, uzun vadede işletmenizi büyütüp farklı göçmenlik kategorilerine geçiş yapma şansı yaratabilir. Örneğin, işletmeniz EB-5 kriterlerini karşılayacak seviyeye ulaştığında, yeşil kart başvurusu yapabilirsiniz.

    Amerika E2 vizesi ile hem kendiniz hem de aileniz için bu avantajlardan faydalanabilirsiniz. Bu sürecin doğru bir şekilde ilerlemesi için bir göçmenlik avukatı ve iş danışmanı ile çalışmayı da mutlaka değerlendirin.

    E2 Vizesinin Yatırım Şartları

    E2 vizesinin temelinde yatırım yapma fikri yatar. Ancak bu yatırımın rastgele bir yatırım olması değil, belirli şartları karşılaması gerekir. ABD Göçmenlik Bürosu, bu konuda kesin bir çerçeve sunmasa da uygulamada belirli standartlar ve beklentiler bulunur. Şimdi bu şartları detaylı bir şekilde inceleyelim.

    Minimum Yatırım Tutarı

    Amerika E2 vizesi için belirli bir minimum yatırım tutarı öngörülmemiştir. Ancak uygulamada, yatırımın “substantial” (önemli ölçüde) olması gerektiği ifade edilir. Bu ne anlama geliyor? Şimdi birlikte anlayalım.

    1. Net Bir Tanım Olmaması: ABD Göçmenlik Bürosu, “substantial investment” yani “önemli bir yatırım” için belirli bir dolar tutarı belirlememiştir. Bu esneklik, yatırım yapılan işletmenin türüne ve maliyetlerine göre değişkenlik gösterir. Ancak pratikte, çoğu göçmenlik avukatı ve uzmanı, E2 vizesi için minimum 100.000 ila 150.000 USD gibi bir yatırım miktarını yeterli görür.
    2. Ne Kadar Yatırım Yeterli?
      • Eğer küçük bir kafe ya da butik mağaza gibi düşük maliyetli bir işletme satın almayı düşünüyorsanız, bu işletmenin kurulum ve işletme maliyetlerini karşılayacak bir miktar yatırım yapmanız gerekir.
      • Örneğin, 50.000 USD gibi düşük bir yatırım tutarı genellikle kabul edilmeyebilir. Çünkü bu miktar, yatırımın “önemli” olduğunu kanıtlamak için yeterli sayılmaz.
      • Öte yandan, yüksek maliyetli bir işletme (örneğin bir restoran zinciri) için 150.000 USD’nin üzerinde bir yatırım beklenebilir.
    3. Substantial Yatırımın Anlamı: Yatırım tutarı, işletmenin toplam değerine oranla anlamlı olmalıdır. Yani 1 milyon USD değerinde bir işletmeye sadece 50.000 USD yatırım yaparsanız, bu yatırım “önemli” sayılmaz. Ancak 200.000 USD’lik bir işletmeye 150.000 USD yatırım yapmanız, bu kriteri karşılar.
    4. Dikkat Edilmesi Gerekenler:
      • Yatırımın tamamının nakit olarak yapılması gerekmez. Banka kredisi veya diğer finansal araçlarla yapılan yatırımlar da kabul edilebilir. Ancak riskin büyük bir kısmını sizin taşıdığınızı göstermeniz önemlidir.
      • İşletmenin satın alım maliyetine ek olarak, işletmenin ilk birkaç ayını sürdürecek sermayeyi de hesaba katmalısınız.

    Yatırımın Aktif Yönetim Gerekliliği

    E2 vizesinin en önemli şartlarından biri, yatırımcının işletmede aktif bir rol üstlenmesidir. Yani, sadece para yatırıp kenara çekilmek bu vize için yeterli değildir. İşin içine bizzat girmeniz ve işletmenin yönetiminden sorumlu olmanız gerekir.

    1. Aktif Katılım Neden Önemlidir?
      ABD hükümeti, E2 vizesini ekonomiye katkı sağlayacak ve istihdam yaratacak yatırımcılar için tasarlamıştır. Bu nedenle, yatırımın bir işletmeye yapılması ve bu işletmenin aktif olarak yönetilmesi şarttır. Eğer işin yönetiminde yer almazsanız, bu durum vize başvurunuzun reddedilmesine yol açabilir.
    2. Aktif Yönetim Ne Demektir?
      • Günlük operasyonlardan sorumlu olmanız. Örneğin, bir kafe işletiyorsanız menü seçiminden çalışanların yönetimine kadar karar alma süreçlerinde aktif bir rol oynamanız gerekir.
      • İşletmenin büyümesi ve karlılığı için stratejik kararlar almanız.
      • Finansal raporlamalar, müşteri ilişkileri yönetimi gibi süreçlere dahil olmanız.
    3. Pasif Yönetim Neden Kabul Edilmez?
      Eğer sadece yatırım yapıp, işletmeyi bir başkasına devrederseniz, bu “pasif bir yatırım” olarak değerlendirilir ve Amerika E2 vizesi şartlarını karşılamaz. Örneğin, bir mülk satın alıp kiraya vermek veya tamamen otomatik bir işletme modeliyle çalışmak E2 vizesi için uygun değildir.
    4. Dikkat Edilmesi Gerekenler:
      • İşletmede yer alacağınızı sadece sözlü beyanlarla değil, belgelerle kanıtlamalısınız. İş planınız, günlük operasyonlara katılımınızı net bir şekilde göstermelidir.
      • Göçmenlik memuruna, işletmenin başarısının sizin aktif katılımınıza bağlı olduğunu ikna etmelisiniz.

    Riski Tanımlama

    E2 vizesinde yatırımın bir diğer önemli şartı, bu yatırımın “risk taşıyor” olmasıdır. ABD hükümeti, yatırımcının işletmeye ciddi bir sermaye yatırımı yapmasını ve bu yatırımın başarısının işletmenin performansına bağlı olmasını bekler.

    1. Risk Unsuru Neden Önemlidir?
      • Amerika E2 vizesi, “ekonomik katkı” ilkesine dayanır. Yatırımınızın risk taşıması, işletmenin başarısız olma ihtimalinin de olduğu anlamına gelir. Bu durum, sizin gerçekten ekonomik bir faaliyete dahil olduğunuzu gösterir.
      • Sadece güvenli ve sabit gelir sağlayan yatırımlar (örneğin kira gelirleri) bu riski taşımadığı için E2 vizesi kapsamında uygun bulunmaz.
    2. Riski Gösteren Unsurlar:
      • İşletmenin kâr-zarar analizi. Örneğin, bir restoran açtığınızda, başlangıçta zarar etme veya yeterli müşteri çekmeme riski vardır. Bu, işletmenin risk taşıdığını kanıtlar.
      • Yatırımın geri dönüş garantisi olmaması. Yani, yatırdığınız sermayenin geri dönüşü tamamen işletmenin başarısına bağlıdır. Eğer bir tür “garanti” mekanizması varsa, bu yatırım E2 vizesi için uygun değildir.
    3. Risk Taşıyan ve Taşımayan Yatırımlar:
      • Risk Taşıyan: Yeni bir iş kurmak, mevcut bir işletmeyi satın almak ve bu işletmeyi büyütmek.
      • Risk Taşımayan: Bir banka hesabında para tutmak veya bir mülk satın alarak sadece kira geliri elde etmek.
    4. Dikkat Edilmesi Gerekenler:
      • İş planınızda, yatırdığınız sermayenin nasıl kullanılacağını ve bu sermayenin işletmenin performansına bağlı olduğunu detaylıca açıklamalısınız.
      • Göçmenlik memuru, sizin bu riski üstlenme kapasitenizi görmek isteyecektir. Bu nedenle, mali durumunuzu ve finansal gücünüzü kanıtlayan belgeler sunmalısınız.

    E2 Vizesi İçin Uygun İşletme Türleri

    E2 vizesi, ABD’de bir iş kurmayı veya mevcut bir işletmeyi devralmayı planlayan yatırımcılara özgü bir vizedir. Ancak, her işletme türü E2 vizesi için uygun değildir. Uygun bir işletme seçimi yapmak, hem vizenizin onaylanması hem de başarılı bir iş yürütmeniz açısından kritik önem taşır. Şimdi, hangi işletme türlerinin E2 vizesi için uygun olduğunu tek tek inceleyelim.

    Küçük İşletmeler

    Küçük işletmeler, Amerika E2 vizesi için en popüler seçeneklerden biridir. Bunun birkaç önemli nedeni vardır: Küçük işletmeler genellikle daha düşük bir yatırım miktarı gerektirir, yönetilmesi daha kolaydır ve hızla kâr getirebilir.

    1. Kafe ve Restoranlar: ABD’de yiyecek-içecek sektörü, özellikle iyi bir lokasyonda kurulan kafe ve restoranlar, büyük bir potansiyele sahiptir. Örneğin, fast food restoranları veya yerel bir kafe zinciri satın almak, E2 vizesi için uygun bir seçim olabilir.
      • Avantajları:
        • Günlük nakit akışı sağlar.
        • Talep her zaman yüksektir.
        • Yönetim süreçleri genellikle belirgin ve kolaydır.
      • Dikkat Edilmesi Gerekenler:
        • İyi bir lokasyon seçimi çok önemlidir.
        • Maliyetlerin (kira, işçi ücretleri, malzeme) iyi planlanması gerekir.
    2. Perakende Mağazalar: Kıyafet, teknoloji, ev eşyaları gibi ürünlerin satıldığı küçük mağazalar da E2 vizesi için uygundur. Bu tür işletmeler, bir hedef müşteri kitlesine hitap ettiği ve yerel ekonomiye katkıda bulunduğu için vize kriterlerini karşılar.
      • Avantajları:
        • Müşteri sadakati oluşturmak kolaydır.
        • Çeşitli ürün yelpazesi sunarak kazanç potansiyeli artırılabilir.
      • Dikkat Edilmesi Gerekenler:
        • Envanter yönetimi iyi yapılmalıdır.
        • Hedef müşteri kitlesi iyi analiz edilmelidir.
    3. Hizmet Sektörüne Yönelik İşletmeler:Temizlik hizmetleri, araba yıkama istasyonları veya kişisel bakım işletmeleri (kuaför, spa). Bu işletmeler, müşterilerle doğrudan temas kurarak gelir sağlar.
      • Avantajları:
        • Başlangıç maliyeti düşüktür.
        • Yerel pazarda talep genellikle yüksektir.

    Küçük işletmeler, yatırım miktarının çok büyük olmaması ve işin başında aktif olarak bulunmayı gerektirmesi nedeniyle, E2 vizesine başvuranlar için popüler bir tercih olmuştur.

    Franchise İşletmeler

    Franchise işletmeler, E2 vizesi için mükemmel bir seçenektir. Bu tür işletmeler, tanınmış bir markanın adı altında iş yapma fırsatı sunar ve genellikle daha az risklidir. Özellikle iş dünyasında deneyimi olmayan yatırımcılar için franchise modelleri ideal bir seçenektir. Peki, franchise işletmeleri ideal hale getiren nedenler nelerdir?

    1. Hazır Bir İş Modeli Sunar: Franchise satın aldığınızda, işin nasıl yönetileceği konusunda markanın sunduğu bir rehberlik hizmetine sahip olursunuz. Bu, özellikle ABD iş dünyasına yabancıysanız, büyük bir avantajdır.
    2. Marka Bilinirliği: Yeni bir marka yaratmak ve bunu tanıtmak için büyük bir çaba gerekir. Ancak franchise işletmelerde, tanınmış bir marka adıyla başladığınız için müşteriler zaten size güvenir.
    3. Destek ve Eğitim: Franchise veren şirketler, size eğitim ve destek sağlar. İşin nasıl yürütüleceği, pazarlama stratejileri ve operasyonel süreçler hakkında size rehberlik eder.
    4. Finansal Destek: Bazı franchise şirketleri, yeni şube açacak yatırımcılara finansman konusunda destek sunar veya bankalarla kolay kredi seçenekleri sağlar.

    Bunlarla birlikte franchise işletmelerde dikkat etmeniz gereken hususlar ise şu şekildedir:

    • Franchise satın alırken, markanın başarı oranını ve franchise sözleşmesini dikkatlice incelemelisiniz.
    • Başlangıç maliyetleri yüksek olabilir, ancak uzun vadede kazanç potansiyeli yüksektir.

    Online İşletmeler

    Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte online işletmeler de popüler bir seçenek haline gelmiştir. Ancak, E2 vizesi için online işletme seçerken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. E2 vizesi, işletmenin ABD ekonomisine katkı sağlamasını ve yatırımcının işin yönetiminde aktif rol almasını gerektirir. Online işletmeler bu kriterleri karşıladığı sürece uygun olabilir.

    1. E-Ticaret Siteleri: Ürün veya hizmetlerinizi online platformlarda satabilirsiniz. Örneğin, Amazon’da bir mağaza açmak veya kendi e-ticaret sitenizi kurmak.
      • Avantajları:
        • Fiziksel bir mağazaya ihtiyaç duymaz.
        • Daha düşük işletme maliyetleri.
      • Zorlukları:
        • Rekabet çok yoğundur.
        • ABD’deki lojistik ve müşteri hizmetleri süreçlerine hakim olmak gerekir.
    2. Dijital Pazarlama ve Danışmanlık: ABD’deki küçük işletmelere sosyal medya yönetimi, web tasarımı veya dijital pazarlama hizmetleri sunabilirsiniz. Bu, bilgi birikimine dayalı bir iş olduğu için düşük sermayeyle başlatılabilir.

    Online işletme kurarken dikkat etmeniz gerekenler:

    • İşletme sadece online ortamda çalışıyorsa, işin ABD’de yaratacağı istihdam ve ekonomik katkı net bir şekilde gösterilmelidir.
    • Yatırımın aktif olarak yönetilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

    E2 Vizesine Uygun Olmayan İşletmeler

    E2 vizesine uygun olan işlerden bahsetmişken ekstra olarak uygun olmayanlardan da bahsetmek istedik. Özellikle, pasif gelir elde eden iş modelleri kesinlikle bu vize türü için kabul edilmez. İşte “pasif gelir” diye nitelendirilen o iş modelleri:

    1. Gayrimenkul Yatırımları: Eğer ABD’de bir ev, apartman veya ticari bina satın almayı ve buradan kira geliri elde etmeyi planlıyorsanız, bu işletme modeli E2 vizesi için uygun değildir. Bu tür yatırımlar pasif gelir kategorisine girer.
    2. Finansal Yatırımlar (Hisse Senedi, Tahvil): ABD’de bir finansal portföy oluşturup hisse senedi almayı düşünüyorsanız, bu yatırım türü de pasif gelir kapsamında değerlendirilir ve uygun bulunmaz.
    3. Tam Otomatik İşletmeler: Örneğin, tam otomasyonla çalışan bir iş kurarsanız ve işin başında olmayı gerektirmeyecek bir model seçerseniz, bu da uygun olmaz.

    ABD hükümeti, yatırımcının işletmenin aktif yönetiminde yer almasını şart koşar. Bu nedenle, pasif gelir getiren yatırımlar E2 vizesi başvurularında kabul edilmez.

    Türklerin İş Yeri Seçiminde Dikkat Etmesi Gereken 7 Kural

    1. Yatırım Miktarı ve Bütçe Planlaması

    E2 vizesiyle iş yeri satın almayı düşünüyorsanız, ilk ve en önemli adım sağlam bir bütçe planlaması yapmaktır. Çünkü yatırım miktarının hem işletmenin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar yeterli hem de sizin finansal gücünüzle uyumlu olması gerekir.

    1. Yatırım Miktarının Belirlenmesi:
      • E2 vizesi için genellikle 100.000 – 150.000 USD arası bir yatırım tutarı uygun görülür. Ancak bu miktar, satın almayı düşündüğünüz işletmenin türüne ve büyüklüğüne göre değişiklik gösterebilir.
      • İşletme satın alıyorsanız, sadece işletmenin satış bedelini değil, devraldıktan sonra yapacağınız ek harcamaları da hesaba katmalısınız. Örneğin, işletmenin yenilenmesi, ekipman alımı veya pazarlama çalışmaları gibi masraflar olabilir.
    2. Gizli Masrafların Hesaplanması:
      • ABD’de bir iş yeri işletirken, görünmeyen veya öngörülmeyen masraflarla karşılaşabilirsiniz. Örneğin, sigorta ödemeleri, vergi yükümlülükleri, yerel izinler ve lisans ücretleri gibi masraflar genellikle gözden kaçırılır. Bu nedenle, bütçenizi oluştururken mutlaka bir gizli masraf payı bırakmalısınız.
      • Ayrıca, işletmenizin ilk birkaç ayında yeterli gelir elde edemeyeceğini göz önünde bulundurmalısınız. İşletmenizin bu dönemi atlatabilmesi için bir çalışma sermayesi planı yapmalısınız.
    3. Dikkat Edilmesi Gerekenler:
      • Yatırım miktarını abartmadan, işletmenin büyüklüğü ve potansiyeline uygun bir bütçe belirlemek önemlidir.
      • Kendi finansal durumunuzu da göz önünde bulundurarak, kredi veya finansman seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.

    2. Pazar Araştırması

    Bir iş yeri seçerken yapılacak iyi bir pazar araştırması, başarıyla başarısızlık arasındaki farkı yaratabilir. ABD’nin geniş ve çeşitli ekonomik yapısı, farklı sektörlerde farklı fırsatlar sunar. Ancak doğru sektörü, lokasyonu ve müşteri kitlesini seçmek, bu fırsatları değerlendirmenin anahtarıdır.

    1. Sektör Trendlerini İncelemek:
      • ABD’de hangi sektörlerin yükselişte olduğunu araştırmak, size doğru iş fikrini seçmede yardımcı olabilir. Örneğin, sağlık ve wellness sektörü, teknoloji tabanlı girişimler ve e-ticaret son yıllarda büyüme gösteren sektörlerdir.
      • İş kurmayı düşündüğünüz sektörün talep görüp görmediğini, müşteri kitlesinin genişliğini ve sektördeki rekabet seviyesini analiz etmelisiniz.
    2. Lokasyon Seçiminin Önemi:
      • ABD’de lokasyon seçimi, işinizin başarısını doğrudan etkiler. Örneğin, turistik bölgelerde bir restoran açmak büyük bir müşteri potansiyeli yaratabilir. Ancak kira maliyetleri ve rekabetin de yüksek olacağını unutmayın.
      • İşletmenizin hedef kitlesine kolay ulaşabileceği bir bölge seçmek önemlidir. Örneğin, ailelere hitap eden bir kafe açıyorsanız, yerleşim bölgelerinde bulunmak avantajlıdır.
    3. Müşteri Kitlesini Tanımak:
      • Hedef müşteri kitlenizi analiz edin. Kimler sizin ürün veya hizmetlerinize ihtiyaç duyuyor? Bu kitleye nasıl ulaşabilirsiniz?
      • ABD’nin çok kültürlü yapısını göz önünde bulundurarak, müşterilerin alışkanlıklarına ve taleplerine uygun bir iş modeli geliştirin.

    3. E2 Vizesi Uygunluğu

    Seçeceğiniz işletmenin, E2 vizesi kriterlerini karşılaması gerekir. İşletme seçimi sırasında bu uygunluk kriterlerine dikkat etmek, vize başvurunuzun olumlu sonuçlanması için kritik öneme sahiptir.

    1. Yatırım Miktarının Uygunluğu:
      İşletmeye yapacağınız yatırım, hem yeterli büyüklükte olmalı hem de “substantial” olarak kabul edilmelidir. Küçük, pasif gelir getiren yatırımlar bu şartı karşılamaz.
    2. Aktif Yönetim Gerekliliği:
      İşletmenin aktif olarak yönetilmesi gerektiği için, işin başında yer alabileceğiniz ve günlük operasyonlara dahil olabileceğiniz bir işletme seçmelisiniz.
    3. Ekonomik Katkı ve İstihdam:
      İşletmenin ABD ekonomisine katkı sağlaması ve istihdam yaratması beklenir. Bu nedenle, çalışanları olan bir işletme veya yeni işe alımlar planlayan bir iş modeli seçmek önemlidir.

    4. Mevcut İşletme Alımı mı Yoksa Yeni İş mi?

    E2 vizesiyle iş kurarken mevcut bir işletme satın almayı mı yoksa sıfırdan yeni bir iş kurmayı mı tercih edeceğinizi belirlemek, stratejik bir karardır. Her iki seçeneğin de avantajları ve dezavantajları vardır.

    1. Mevcut İşletme Almanın Avantajları:
      • Halihazırda bir müşteri kitlesine sahip olursunuz.
      • İşletmenin gelir ve gider geçmişi olduğu için finansal durumunu değerlendirmek daha kolaydır.
      • İşletmenin hazır çalışanları ve altyapısı bulunabilir.
    2. Yeni İş Kurmanın Avantajları:
      • İş fikrinizi ve vizyonunuzu sıfırdan uygulama şansı elde edersiniz.
      • Daha düşük başlangıç maliyetleriyle işinizi kurabilirsiniz.
      • İşletme tamamen sizin kontrolünüzde olur ve mevcut borç veya sorunlarla uğraşmazsınız.

    5. Franchise İşletme Avantajları

    Franchise işletmeler, özellikle iş dünyasında deneyimi olmayan yatırımcılar için cazip bir seçenektir. Tanınmış bir markanın parçası olarak iş yapmak, size birçok avantaj sunabilir.

    1. Hazır İş Modeli:
      Franchise işletmelerde iş planı, operasyonel süreçler ve pazarlama stratejileri marka tarafından sunulur. Bu, işinizi daha hızlı ve kolay bir şekilde başlatmanıza olanak tanır.
    2. Marka Güveni:
      Tanınmış bir markanın adını kullanmak, müşterilerinizin güvenini kazanmanızı kolaylaştırır.
    3. Destek ve Eğitim:
      Franchise veren şirketler genellikle işletme yönetimi, ürün eğitimi ve pazarlama desteği sağlar.

    6. Danışmanlık ve Hukuki Destek Alımı

    E2 vizesi süreci karmaşık bir süreçtir ve uzman rehberliği gerektirir. Göçmenlik avukatları ve iş danışmanları, hem işletme seçiminizde hem de başvuru sürecinizde size büyük destek sağlar.

    7. İş Planı Hazırlığı

    Göçmenlik memurlarını ikna etmenin en önemli yolu, profesyonel bir iş planı sunmaktır. İş planınız, yatırımınızın detaylarını, işletmenizin nasıl çalışacağını ve ekonomik katkısını açıkça göstermelidir.

    Bu kurallar, E2 vizesiyle iş yeri seçerken izlemeniz gereken yol haritasıdır. Doğru adımları atarak hem başarılı bir yatırım yapabilir hem de ABD’de yeni bir hayata adım atabilirsiniz.

    E2 Vizesinde Satın Alma Süreci

    ABD’de E2 vizesi için uygun bir işletme bulmak, süreçteki ilk ve en önemli adımdır. İşletme bulurken dikkate almanız gereken birçok faktör vardır. İşin türü, lokasyonu, bütçeniz ve işletmenin büyüme potansiyeli bu faktörlerin başında gelir. İşte işletme bulma sürecinde atmanız gereken adımlar:

    • İşletme Listelerini Araştırmak:
      • ABD’de işletme satışlarını listeleyen birçok online platform vardır. Bu platformlar, farklı sektörlerden, farklı büyüklükte işletmelerin detaylarını sunar.
        • Örneğin: BizBuySell, LoopNet, Franchise Gator gibi siteler.
      • Bu listelerde işletmelerin satış fiyatları, yıllık gelirleri, kar marjları, çalışan sayıları gibi bilgiler yer alır. Size uygun bir işletmeyi seçerken bu bilgileri dikkatle incelemelisiniz.
    • Yerel Brokerlarla Çalışmak:
      • Yerel işletme brokerları, size uygun işletmeyi bulmanız konusunda büyük bir yardımcı olabilir. Bu profesyoneller, işletme satışında hem alıcı hem de satıcı tarafını temsil ederek sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlar.
      • Brokerlar, aynı zamanda işletmenin finansal geçmişini analiz eder, fiyat müzakerelerinde size rehberlik eder ve satış anlaşmasının detaylarını yönetir.
    • Franchise Platformlarını İncelemek:
      • Eğer franchise işletme satın almayı düşünüyorsanız, franchise şirketlerinin resmi web sitelerini ve franchise platformlarını inceleyebilirsiniz.
      • Örneğin, McDonald’s, Subway gibi tanınmış markalar kendi franchise başvuru sistemlerine sahiptir. Bu tür işletmelerin sunduğu eğitim ve destek sayesinde yeni bir işletme kurmak daha kolay olabilir.
    • Dikkat Edilmesi Gerekenler:
      • İşletmenin satış nedenini mutlaka öğrenmelisiniz. Örneğin, işletme kar etmiyor olabilir veya yerel pazarda bir talep düşüşü yaşanıyor olabilir.
      • İşletmenin geçmiş performansını, müşteri kitlesini ve sektördeki yerini detaylıca araştırmalısınız.

    Hukuki Süreçler

    Bir işletme satın almak, sadece finansal bir işlem değil, aynı zamanda hukuki bir süreçtir. Bu aşamada dikkatli olmanız ve uzman rehberliği almanız büyük önem taşır. İşte işletme devri sırasında izlemeniz gereken hukuki adımlar:

    • İşletme Devri Anlaşmasının Hazırlanması:
      • İşletmeyi devralırken, hem alıcı hem de satıcı tarafın haklarını ve yükümlülüklerini net bir şekilde belirten bir satış anlaşması hazırlanmalıdır.
      • Bu anlaşma, işletmenin varlıklarını, borçlarını, çalışanlarını ve tüm operasyonel detaylarını içermelidir.
        • Örneğin: Satın alınan işletmenin ekipmanları, stokları, marka hakları ve mevcut müşteri sözleşmeleri gibi unsurlar açıkça belirtilmelidir.
    • Finansal Kayıtların İncelenmesi:
      • İşletmenin geçmiş finansal kayıtlarını detaylıca incelemeniz gerekir. Bu kayıtlar, işletmenin ne kadar kar ettiğini, giderlerini ve borçlarını anlamanıza yardımcı olur.
      • Bir finans uzmanı veya muhasebeci ile çalışarak, işletmenin mali durumunu değerlendirmeniz önemlidir.
        • Örneğin: İşletmenin yıllık gelir raporları, vergi beyannameleri ve borç durumu gibi belgeler incelenmelidir.
    • Yerel Yasalara Uyumun Sağlanması:
      • İşletmenin bulunduğu eyaletin işletme yasalarına uygun olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Her eyaletin işletme satışları ve devir işlemleri için farklı kuralları olabilir.
      • İşletmenin sahip olduğu lisansların ve izinlerin devri sırasında, yerel düzenlemelere uyulduğundan emin olun.
    • Uzman Desteği Almak:
      • Hukuki süreçleri tek başınıza yönetmek karmaşık ve riskli olabilir. Bu nedenle, bir göçmenlik avukatı ve işletme satışlarında deneyimli bir avukatla çalışmanız tavsiye edilir.
      • Bu uzmanlar, satış anlaşmasını hazırlarken ve işletmenin yasal durumunu kontrol ederken sizin adınıza hareket eder.

    Vize Başvuru Süreci

    İşletme seçildikten ve gerekli hukuki işlemler tamamlandıktan sonra, sıra E2 vizesi başvurusu yapmaya gelir. Bu süreç, doğru belgelerle ve profesyonel bir yaklaşım sergilenerek yönetilmelidir. İşte E2 vizesine başvurunun adım adım rehberi:

    • Belgelerin Hazırlanması:
      Vize başvurusu için gerekli belgeleri eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlamak, sürecin en kritik aşamasıdır. Gerekli belgeler arasında şunlar yer alır:
      • Pasaportunuz: Geçerli bir Türk pasaportu.
      • İş Planı: İşletmenizin detaylarını, ekonomik katkısını ve yönetim stratejilerini anlatan profesyonel bir iş planı.
      • Finansal Belgeler: İşletmeye yaptığınız yatırımın kaynaklarını ve miktarını kanıtlayan belgeler (banka dekontları, yatırım sözleşmeleri).
      • İşletme Belgeleri: Satın aldığınız işletmenin finansal raporları, satış anlaşması ve yasal evrakları.
    • Vize Başvuru Dilekçesinin Hazırlanması:
      • Vize başvuru dilekçeniz, yatırımınızın detaylarını, işletmenizin E2 kriterlerini nasıl karşıladığını ve ABD ekonomisine sağlayacağı katkıyı net bir şekilde açıklamalıdır.
      • Bu dilekçeyi bir göçmenlik avukatı yardımıyla hazırlamanız sürecin başarılı bir şekilde tamamlanmasını kolaylaştırır.
    • Konsolosluk Görüşmesi:
      • E2 vizesi başvuruları genellikle ABD’nin Türkiye’deki konsolosluklarından yapılır.
      • Başvurunuz onaylandıktan sonra, konsoloslukta bir görüşmeye çağrılırsınız. Bu görüşmede, yatırımınız ve işletmenizin detayları hakkında sorular sorulur.
      • Görüşmede dikkat etmeniz gereken en önemli şey, işletmenizin aktif bir şekilde yönetileceğini ve ABD ekonomisine katkı sağlayacağını net bir şekilde ifade etmektir.
    • Vizenin Alınması:
      • Konsolosluk görüşmeniz olumlu sonuçlanırsa, E2 vizeniz onaylanır. Bu vize genellikle 2 yıl süreyle verilir ve işletmeniz başarılı olduğu sürece yenilenebilir.

    Amerika E2 vizesi için işletme seçerken dikkat etmeniz gerekenleri detaylıca ele aldık. Ancak bunlar dışındaki sorularınız için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • EB Vizeleri: ABD’de Göçmen Olmak

    EB Vizeleri: ABD’de Göçmen Olmak

    İstihdam amaçlı göçmen vizeleri, yani EB vizeleri, ABD’ye göç etmek isteyen Türklerin dikkatini çeker. Bunun nedeni ise göçmen olmayan vizelerin aksine EB vizeleri, ABD’de yasal olarak çalışma ve yaşama hakkı tanır. Hatta göçmen vizeleri ile kalıcı oturum izni de sağlayabilirsiniz. 

    İstihdama dayalı göçmen vizeleri, ABD işgücüne katılmak isteyen yabancı işçilere yöneliktir. USCIS (Amerika Birleşik Devletleri Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri) her yıl bu vizelerin yaklaşık 140.000’ini göçmen işçilere verir. 

    Bu vizeler, başvuru sahiplerinin Amerika Birleşik Devletleri’nde yasal olarak yaşamalarına ve çalışmalarına izin verir. Beş yıllık istihdamdan sonra ABD vatandaşlığına başvurabilirler. Ancak uygun EB vize kategorisini seçmek, daimi oturma izni almadaki başarınız için kritik öneme sahiptir. Hadi gelin biraz daha detaylara inelim. 

    EB Vize Türleri ve Türk Vatandaşları için Sunduğu Fırsatlar Nelerdir?

    EB vizeleri beş ana kategoriye ayrılır. Her kategori, başvuru sahiplerinin niteliklerine ve ABD işgücünün ihtiyaçlarına göre uyarlanmıştır. İşte Türkiye’den başvuranlar için en uygun EB vize kategorileri:

    EB-1: Olağanüstü Yetenek Vizeleri


    EB-1 vizesi, olağanüstü yeteneklere sahip bireyler için ayrılmış bir kategoridir. Eğer bilim, sanat, eğitim, işletme veya spor alanlarında üstün başarılar elde etmişseniz, bu kategori tam size göre. Üç ana başvuru tipi bulunmaktadır:

    1. Olağanüstü Yetenekler: Bu gruba, ulusal veya uluslararası düzeyde tanınmış, başarıları belgelenmiş kişiler girer. Örneğin, Nobel ödülü almış bir bilim insanı, olimpiyat madalyası kazanmış bir sporcu veya uluslararası tanınırlığı olan bir sanatçı bu kategoride başvurabilir.
    2. Üst Düzey Yöneticiler ve Yöneticiler: Çok uluslu bir şirkette yönetici pozisyonunda çalışan kişiler bu kategoriye uygundur. Özellikle, ABD’deki bir şubede liderlik yapacak olanlar önceliklidir.
    3. Seçkin Profesörler ve Araştırmacılar: Akademik alanda olağanüstü katkılar sağlamış, prestijli ödüller almış ve yüksek etkiye sahip araştırmalar yayınlamış profesör ve araştırmacılar bu kategoride başvurabilir.

    Gerekli Belgeler 


    Başvuran kişinin olağanüstü yeteneklerini veya başarılarını kanıtlaması gerekir. Örnek olarak:

    • Uluslararası ödüller veya başarı belgeleri.
    • Akademik yayınlar, makaleler veya kitaplar.
    • Alanınızda lider konumda olduğunuzu kanıtlayan medya haberleri.
    • Hakemli dergilerde yayımlanmış çalışmalar veya bir jüri üyesi olarak görev yapmış olmanız.
    • Uluslararası bir organizasyonda liderlik yapmanız veya özgün katkılar sağlamış olmanız.

    Başvuru Süreci

    1. Hazırlık: Başvurunuzu destekleyecek tüm belgeleri toplamanız gerekiyor. Bu belgeler, yeteneklerinizi ve başarılarınızı kanıtlamalıdır.
    2. Form I-140 Göçmen Dilekçesi: ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Bürosu’na (USCIS) sunulması gereken dilekçe hazırlanır.
    3. Konsolosluk Süreci veya Statü Değişikliği: Vize onaylandıktan sonra, Türkiye’de ABD konsolosluğunda görüşme yapılır ya da ABD’de bulunuyorsanız statü değişikliği sürecine geçilir.

    EB-2: İleri Derece Sahipleri ve Ulusal Çıkar Muafiyeti (NIW)

    EB-2 vizesi, yüksek öğrenim derecesine sahip olan ve ABD’deki ekonomik, sosyal veya bilimsel gelişime katkı sağlayabilecek bireyler için tasarlanmıştır. Başvuru yapmak için şu koşullardan birini sağlamanız gerekir:

    • Yüksek lisans veya daha üst bir dereceye sahip olmalısınız.
    • Lisans dereceniz varsa alanınızda en az 5 yıllık iş deneyimine sahip olmanız gerekir.
    • Alanınızda tanınırlığınızı kanıtlayan bir portföy sunmalısınız.


    Normalde, EB-2 başvuruları için bir iş teklifine ve işveren sponsorluğuna ihtiyaç vardır. Ancak “Ulusal Çıkar Muafiyeti” (National Interest Waiver – NIW) ile bu şarttan muaf tutulabilirsiniz. NIW, aşağıdaki durumlar için uygundur:

    • Çalışmanızın ABD’nin ekonomisine, sağlık sistemine, eğitimine veya teknolojik gelişimine önemli katkı sağlaması.
    • İşveren sponsorluğu olmadan daha geniş kapsamlı işler yapabileceğinizi kanıtlamanız.

    Peki, NIW’in avantajları nelerdir diye soracak olursanız şu şekilde özetleyebiliriz: 

    • İşveren sponsorluğu gerektirmez, bu da başvuru sürecini basitleştirir.
    • İş değiştirseniz bile göçmenlik statünüz etkilenmez.

    Başvuru Süreci

    1. Gerekli belgeler (diplomalar, ödüller, başarı kanıtları) hazırlanır.
    2. Ulusal çıkar muafiyeti dilekçesi, kişisel açıklamalarla desteklenir.
    3. USCIS’in başvuruyu onaylaması sonrası statü değişikliği ya da konsolosluk görüşmesi gerçekleştirilir.

    EB-3: Profesyonel ve Kalifiye İşçiler


    EB-3 kategorisi, belirli bir alanda mesleki becerilere veya lisans gerekliliğine sahip bireyler için uygundur. Bu kategori üç alt gruba ayrılır:

    1. Profesyoneller: Lisans diploması gerektiren işler (örneğin mühendislik, öğretmenlik).
    2. Kalifiye İşçiler: En az 2 yıl eğitim veya deneyim gerektiren işler (örneğin aşçılar, tesisatçılar).
    3. Vasıfsız İşçiler: Özel bir deneyim gerektirmeyen ancak ABD iş piyasasında talep gören işler (örneğin tarım işçileri).

    Gerekli Belgeler 

    • İş teklifini belirten işveren mektubu.
    • Çalışma sertifikası (PERM).
    • Eğitim belgeleri ve iş deneyim kanıtları.

    Başvuru Süreci

    1. İşveren tarafından çalışma sertifikası (PERM) alınır.
    2. I-140 dilekçesi hazırlanır ve USCIS’e gönderilir.
    3. İş onaylandıktan sonra konsolosluk görüşmesi yapılır.

    EB-4: Özel Göçmenler


    EB-4 vizesi, genellikle özel durumlara sahip kişiler için ayrılmıştır. Bu kişiler, ABD’deki belirli ihtiyaçlara yönelik katkı sağlayabilir. Aşağıdaki gruplar başvurabilir:

    • Dini Görevliler: ABD’deki dini bir kuruluşta görev yapacak kişiler.
    • Afgan ve Irak Tercümanları: ABD ordusu veya hükümetiyle işbirliği yapan tercümanlar.
    • Diğer Özel Gruplar: ABD hükümeti çalışanları, uluslararası kuruluş temsilcileri.

    Başvuru Süreci

    1. Göçmenlik dilekçesi hazırlanır ve belgeler USCIS’e sunulur.
    2. Özel durumunuzu destekleyen belgeler (işveren yazıları, hizmet detayları) eklenir.
    3. Konsolosluk görüşmesi tamamlanır ve onay alınır.

    EB-5: Yatırımcı Vizesi


    EB-5 vizesi, ABD ekonomisine yatırım yapmak isteyen bireyler içindir. Gereken yatırım miktarları:

    • Minimum: 1,050,000 USD.
    • Özel teşvik bölgelerinde: 800,000 USD (kırsal alanlar veya yüksek işsizlik bölgeleri).

    Peki, EB-5 vizesi için hangi tür yatırımların yapılabileceğine gelin beraber bakalım.

    • Yeni bir ticari işletme kurulması.
    • Mevcut bir işletmenin yeniden yapılandırılması veya genişletilmesi.
    • Bölgesel merkez projelerine yatırım yapılması.


    Bölgesel merkezler, ABD Hükümeti tarafından onaylanmış kuruluşlardır. Bu merkezler, iş yaratma ve yatırım süreçlerini kolaylaştırır. Bölgesel merkeze yatırım yapan kişiler, doğrudan iş yaratma zorunluluğundan muaf tutulur.

    Başvuru Süreci

    1. Yatırım projesi seçilir.
    2. I-526 dilekçesi USCIS’e sunulur.
    3. Yatırım onaylandıktan sonra konsolosluk görüşmesi yapılır.

    EB Vizesine Nasil Başvurulur?

    Bu bölümde, Amerika Birleşik Devletleri’ne göçmen olarak gitmek için EB vizelerine başvururken geçmeniz gereken tüm adımları ayrıntılı şekilde anlatacağım. Her bir aşamayı adım adım açıklayacağım ki hiçbir detay eksik kalmasın. Bu süreçte belgelerden mülakata kadar birçok önemli aşama bulunuyor. Gelin, bu yolculuğa birlikte bakalım.

    Başvuru Öncesi Hazırlık

    EB vizeleri için başvuru sürecine başlamadan önce belirli hazırlıkları tamamlamanız gerekir. Bu aşama, başarıya giden yolu düzgün şekilde inşa etmenizi sağlar.

    1. Belgeler: Başvurunuzun temel taşı, doğru ve eksiksiz belgeler sunmanızdır. İşte başvuruda mutlaka bulunması gereken temel belgeler:
      • Kimlik ve Pasaport Bilgileri: Geçerli bir pasaport şarttır.
      • Eğitim Belgeleri: Diplomalar, transkriptler ve sertifikalar.
      • İş Deneyimi Kanıtları: Çalıştığınız iş yerlerinden alınmış referans mektupları ve işveren yazıları.
      • Vize Kategorisine Özel Belgeler: Örneğin, EB-1 için ödül ve başarı belgeleri, EB-2 için ulusal çıkar muafiyeti açıklamaları veya EB-5 için yatırım kanıtları.
      • Finansal Belgeler: Maddi durumunuzu veya yatırımınızı kanıtlayan banka hesap dökümleri ve diğer finansal dokümanlar.
    2. İşveren Onayı ve İş Teklifinin Önemi: Çoğu EB vizesi, bir işverenin size sponsor olmasını gerektirir. İşverenin size bir iş teklifi sunması ve bu teklifi yazılı olarak belgelemesi zorunludur. İşvereniniz, iş pozisyonunu ve sizin bu pozisyona uygun olduğunuzu kanıtlayan bir belge hazırlamalıdır. Ayrıca:
      • İş pozisyonunun ABD’de eksikliği olan bir meslek dalına ait olduğunu göstermesi gerekir.
      • İşverenin, maaşınızı karşılayabilecek mali güce sahip olduğunu kanıtlaması istenebilir.

    Çalışma Sertifikası Süreci (PERM)


    PERM, ABD Çalışma Bakanlığı’nın (DOL) işgücü sertifikasyon sürecidir. Bu süreç, iş pozisyonunun Amerikan iş piyasasında doldurulamadığını kanıtlamayı amaçlar. İşvereniniz, bu süreci başarıyla tamamlamak zorundadır.

    PERM Sürecinde Atılması Gereken Adımlar:

    1. Pozisyonun Tanımlanması: İşveren, işe alacağı pozisyonun detaylı bir açıklamasını yapar. Bu açıklamada, maaş, gerekli yetkinlikler ve işin bulunduğu lokasyon belirtilir.
    2. İş İlanı Yayını: İşveren, bu pozisyonu ABD’deki iş arayanlara duyurmak zorundadır. Genellikle yerel gazetelerde, internet sitelerinde ve diğer iş platformlarında ilanlar yayınlanır.
    3. Başvuruların Değerlendirilmesi: İşveren, başvuran ABD vatandaşlarının veya mevcut göçmenlerin pozisyon için uygun olup olmadığını değerlendirir. Eğer uygun bir aday bulunamazsa, bu durum Çalışma Bakanlığı’na rapor edilir.
    4. PERM Onayı: İşveren, Çalışma Bakanlığı’na başvuru yapar ve iş ilan süreciyle ilgili detaylı bir rapor sunar. PERM onayı alındıktan sonra diğer adımlara geçilir.

    I-140 Göçmen Dilekçesi Başvurusu


    I-140, USCIS’e sunulan ve işverenin sizi belirli bir pozisyon için işe almak istediğini resmi olarak ifade eden bir dilekçedir. PERM sürecinden onay alındıktan sonra, işvereniniz bu dilekçeyi hazırlayarak süreci başlatır.

    Başvuru Aşamasında Gerekenler:

    • PERM Onayı: PERM olmadan I-140 dilekçesi işleme alınmaz (EB-1 ve EB-2 NIW için gerekmez).
    • Maaş Kanıtı: İşverenin, pozisyonun gerektirdiği maaşı karşılayacak maddi güce sahip olduğunu gösteren belgeler.
    • Başvuru Ücreti: I-140 dilekçesi için belirli bir başvuru ücreti ödenir.

    Başvuru Süreci:

    1. İşveren, I-140 formunu doldurur ve gerekli belgeleri ekler.
    2. Başvuru, USCIS tarafından değerlendirilir. Süreç genellikle birkaç ay sürer, ancak premium işlem (premium processing) seçeneği ile bu süre 15 güne kadar indirilebilir.
    3. USCIS, başvuruyu onayladığında bir onay belgesi gönderir.

    Konsolosluk İşlemleri veya Statü Değişikliği Süreci

    EB vizesi başvurunuz onaylandıktan sonra, ABD’ye göçmen olarak geçiş yapmanızın iki yolu vardır:

    1. Konsolosluk İşlemleri: Eğer Türkiye’de yaşıyorsanız veya ABD dışında bulunuyorsanız, vize almak için ABD Büyükelçiliği veya Konsolosluğu’nda mülakat yapmanız gerekir.
      • Gerekli Belgeler: Pasaport, USCIS onay mektubu, finansal belgeler, sağlık raporu.
      • Mülakat Süreci: Göçmenlik görevlisi, vize başvurunuzu değerlendirmek için sizi mülakata çağırır. Bu görüşmede, iş pozisyonu ve göçmenlik planlarınız hakkında sorular sorulur.
      • Vize Onayı: Mülakat başarılı olursa, pasaportunuza göçmen vizesi işlenir.
    2. Statü Değişikliği: Eğer halihazırda ABD’de geçerli bir vizeyle bulunuyorsanız, statü değişikliği (Adjustment of Status) başvurusunda bulunabilirsiniz.
      • Form I-485: Statü değişikliği için doldurulması gereken form.
      • Ek Belgeler: Sağlık raporu, mali durum belgeleri ve diğer kanıtlar eklenir.
      • Biyometri Randevusu: Parmak izi ve fotoğraf gibi biyometrik bilgiler alınır.

    Göçmen Vizesi Onayı ve Green Card Alma Süreci

    Vize onaylandıktan sonra artık ABD’de göçmen olarak bulunma hakkınız olur. Green Card almak için aşağıdaki süreç tamamlanır:

    1. ABD’ye Giriş: Göçmen vizesi aldıktan sonra ABD’ye giriş yapmanız gerekir. Giriş yaptığınızda, vize statünüz aktif hale gelir.
    2. Green Card Teslimatı: ABD’ye giriş yaptıktan sonra, Green Card (Daimi İkamet Kartı) genellikle posta yoluyla adresinize gönderilir. Bu süreç 60-90 gün arasında tamamlanabilir.
    3. Green Card Hakları: Green Card sahibi olarak ABD’de çalışabilir, yaşayabilir ve sosyal haklardan yararlanabilirsiniz.

    Türk Vatandaşları için Özel Durumlar Nelerdir?

    Amerika Birleşik Devletleri’ne EB vizeleri ile göç etmek isteyen Türk vatandaşları için süreci etkileyebilecek bazı özel durumlar bulunuyor. Bu bölümde, Türk başvuru sahiplerinin dikkat etmesi gereken hususları, ABD’de eğitim görmüş Türk öğrenciler için fırsatları ve Türkiye’den başvuranların avantajlarını ve dezavantajlarını detaylı bir şekilde ele alacağız. Umarım bu bilgiler başvuru sürecinize rehberlik eder.

    Türk Vatandaşlarının EB Vizelerine Başvururken Dikkat Etmesi Gerekenler

    EB vizelerine başvururken Türk vatandaşlarının, ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Hizmetleri’nin (USCIS) prosedürlerine ek olarak Türkiye’ye özgü bazı detaylara dikkat etmesi gerekiyor.

    1. Belgelerin Doğru Çevirisi:Başvuruda sunulan tüm belgeler İngilizce olmalıdır. Bu, diplomalarınız, iş referanslarınız, ödülleriniz ve diğer belgeler için geçerlidir. Belgelerin yeminli tercümanlar tarafından çevrilmesi önemlidir. Yeminli çeviri olmadan başvurunuz reddedilebilir veya işlem süresi uzayabilir.
    2. Eğitim ve Diploma Denkliği:Türk üniversitelerinden alınmış diplomalar, ABD eğitim sistemine göre değerlendirilir. Diplomalarınızın denkliğini kanıtlamak için “Credential Evaluation” adı verilen bir hizmetten faydalanmanız gerekebilir. Bu, özellikle EB-2 veya EB-3 vizeleri için kritik öneme sahiptir.
    3. Türkiye’de İşveren Sponsorluğu Zorlukları:Türk vatandaşlarının çoğu EB-2 ve EB-3 vizeleri için bir Amerikan işveren sponsorluğuna ihtiyaç duyar. Ancak, ABD’de işveren bulmak bazen zorlayıcı olabilir. Güçlü bir özgeçmiş hazırlamak, işverenlerle iletişimi kolaylaştırabilir. Ayrıca, işvereninizi ikna edebilmek için vize süreci hakkında bilgi sahibi olmanız da avantaj sağlar.
    4. Vergi ve Finansal Kanıtlar:Özellikle EB-5 yatırımcı vizesine başvuracak Türk vatandaşları için, yatırım kaynağını kanıtlamak çok önemlidir. Türkiye’deki gelir kaynaklarınızın veya birikimlerinizin yasal yollarla elde edildiğini gösteren belgeler hazırlamanız gerekir. Bu belgeler, banka hesap özetleri, tapular, maaş bordroları veya şirket belgeleri olabilir.
    5. Kültürel Uyum ve ABD İş Hayatı:Türk vatandaşları için iş odaklı vizelerle ABD’ye göç etmek, yeni bir kültüre uyum sağlama sürecini de beraberinde getirir. Başvuru yapmadan önce ABD iş kültürü hakkında bilgi edinmek, iş görüşmelerinde ve adaptasyon sürecinde büyük bir avantaj sağlar.

    ABD’de Eğitim Görmüş Türk Öğrenciler için Fırsatlar

    Eğer ABD’de bir üniversitede eğitim aldıysanız, EB vizelerine başvururken önemli avantajlara sahipsiniz. ABD’deki eğitim sistemini tanıyor olmak ve iş piyasasına kolay erişim, süreci hızlandırabilir.

    1. OPT (Optional Practical Training) ile Tecrübe Kazanma:ABD’de lisans veya yüksek lisans eğitimi aldıysanız, mezun olduktan sonra 12 ay boyunca çalışma izni veren OPT programına katılabilirsiniz. STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics) alanlarında eğitim aldıysanız, bu süre 24 ay daha uzatılabilir. OPT sırasında kazandığınız tecrübe, EB vizelerine başvururken önemli bir avantaj sağlar. İşvereniniz, sizin için EB-2 veya EB-3 başvurusu yapabilir.
    2. NIW (Ulusal Çıkar Muafiyeti) ile Başvuru:ABD’de yüksek lisans veya doktora eğitimi almış Türk öğrenciler, EB-2 NIW kategorisine doğrudan başvurabilir. Özellikle STEM alanlarında çalışıyorsanız, ulusal çıkar muafiyeti için uygun bir profil oluşturabilirsiniz. Örneğin, yenilenebilir enerji, sağlık teknolojileri veya eğitim reformları gibi alanlarda çalışan kişiler için bu kategori oldukça avantajlıdır.
    3. ABD İş Piyasasına Daha Kolay Erişim:ABD’de eğitim almış olmak, yerel işverenlerle bağlantı kurmayı kolaylaştırır. Eğitim sırasında staj yaptığınız şirketlerle iletişimde kalmak veya mezun olduktan sonra profesyonel ağınızı genişletmek, iş teklifi almanızı kolaylaştırabilir.
    4. EB-5 Yatırımcı Vizesi için Potansiyel:ABD’de eğitim aldıktan sonra yatırım yapmayı düşünen Türk vatandaşları için EB-5 vizesi cazip bir seçenek olabilir. ABD’deki ekonomik projelere yatırım yaparak Green Card alabilirsiniz.

    Türkiye’den Başvuranların Avantaj ve Dezavantajları

    Türkiye’den EB vizelerine başvurmanın hem avantajları hem de dezavantajları bulunmaktadır. Bu farkındalıkla hareket etmek, sürecinizi daha iyi planlamanızı sağlar.

    Avantajlar:

    1. Daha Az Rekabet:
      Türkiye, EB vizeleri için yüksek başvuru hacmine sahip bir ülke değildir. Bu, vize kotası doluluğu açısından bir avantaj yaratır. Özellikle EB-2 ve EB-3 vizeleri için başvurular genellikle hızlı sonuçlanır.
    2. Çeşitli Meslek Profilleri:
      Türkiye’den başvuranlar genellikle mühendislik, sağlık, eğitim ve teknoloji gibi çeşitli sektörlerden gelmektedir. Bu sektörler, ABD iş piyasasında talep gören alanlar arasında yer alır.
    3. Bölgesel Merkezlerle Yatırım İmkanları (EB-5):
      Türkiye’deki birçok yatırımcı, ABD’deki bölgesel merkez projelerine yatırım yaparak Green Card almayı tercih ediyor. Türkiye’deki ekonomik birikiminiz, bu süreçte sizi destekleyebilir.

    Dezavantajlar:

    1. Amerikan İşveren Bulma Zorluğu:
      Türkiye’den başvuruyorsanız, ABD’de size sponsor olacak bir işveren bulmak zor olabilir. İşvereninizi ikna etmek için güçlü bir özgeçmiş hazırlamanız ve iletişim becerilerinizi ön plana çıkarmanız gerekir.
    2. Vize Görüşmesi ve Dil Bariyerleri:
      Türkiye’deki ABD Büyükelçiliği veya Konsolosluğu’nda yapılan mülakatlar, başvurunuzun önemli bir parçasıdır. İngilizce dil bilginiz, mülakat sırasında kendinizi iyi ifade edebilmeniz açısından kritik öneme sahiptir.
    3. Mali Koşulların Zorluğu:
      Özellikle EB-5 gibi yatırımcı vizeleri için Türkiye’den başvuranlar, yüksek yatırım miktarlarını karşılamakta zorlanabilir. Ayrıca, yatırımın kaynağını detaylı şekilde belgelemek gerekebilir.
    4. Kültürel ve Mesleki Uyum:
      Türkiye’de bir kariyer inşa ettikten sonra ABD’ye göç etmek, mesleki uyum açısından zorluk yaratabilir. ABD iş kültürüne ve sistemine adapte olmak, zaman alabilir.

    Sıkça Sorulan Sorular

    1. EB vizeleri için iş teklifleri gerekli midir?

    EB-2 ve EB-3 vizeleri için genellikle bir iş teklifi gereklidir. Bununla birlikte, EB-1 veya belirli EB-2 başvuruları (Ulusal Çıkar Feragatnamesi kullanılarak) gibi bazı durumlarda, bir iş teklifi gerekli değildir.

    2. EB-5 vizesi ile ABD vatandaşlığı almak ne kadar sürer?

    EB-5 vizesi ile daimi oturma izni aldıktan sonra, Amerika Birleşik Devletleri’nde 5 yıl yasal ikamet ettikten sonra vatandaşlık başvurusunda bulunmaya hak kazanacaksınız.

    3. Hangi meslekler EB-3 vizesi için uygundur?

    Türk sağlık uzmanları, mühendisler, bilişim uzmanları ve diğerleri, vasıflı işçi veya profesyonel olarak EB-3 vizesine başvurabilirler.

    4. EB-2 vizeleri için Ulusal Çıkar Feragatnamesi nedir?

    Çalışmalarının Amerika Birleşik Devletleri’nin ulusal çıkarına olduğunu kanıtlayan kişiler, bir iş teklifi almadan EB-2 vizesi almaya hak kazanabilirler. Örneğin, ABD araştırmalarına önemli katkılarda bulunan bir Türk bilim insanı bu muafiyetten yararlanabilir.

    Son yıllarda, önemli ölçüde Türk profesyoneller ve yatırımcılar, iş fırsatlarının bolluğu ve ABD’deki yüksek yaşam standardı nedeniyle EB vizesine başvuruyorlar. Türk yatırımcıların EB-5 vizelerine olan ilgisi, özellikle pandemiden bu yana arttı. Türkiye’deki ekonomik belirsizlik ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bol fırsatların birleşimi bu eğilimi körükledi.

    EB vizeleri, Amerika Birleşik Devletleri’nde kalıcı olarak yaşamanıza ve çalışmanıza ve ayrıca vatandaşlık başvurusunda bulunmanıza izin verir. Amerika’da yeni bir hayata başlamayı düşünüyorsanız, sizin için en iyi vize seçeneğini belirlemek bize her zaman CK Law Firm Websitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • E2 Vizesi Başvurusunda Nelere Dikkat Etmeliyiz?

    E2 Vizesi Başvurusunda Nelere Dikkat Etmeliyiz?

    E2 vizesi başvurusunda nelerin önemli olduğuna geçmeden, E2 vizesi nedir? sorusunu cevaplayalım. Amerika Birleşik Devletleri’nde iş kurmak ve aktif bir şekilde işletme yönetmek isteyen kişilere sunulan özel bir vize türüdür. 

    Bu vizeye başvurabilmek için şu iki temel şartı sağlamanız gerekir:

    • ABD ile ticaret anlaşması yapmış ülkelerin vatandaşı olmak (Türkiye bu anlaşma ülkelerindendir)
    • Belirli bir sermaye yatırımı yapmak. 

    Bu şartları sağlayanlar, E2 vizesi sayesinde Amerika’da geçici olarak yaşama ve çalışma hakkına sahip olur. Eğer ABD’de bir işletme kurma hayaliniz varsa ve bunun için gereken sermayeye sahipseniz, E2 vizesi sizin için uygun olabilir.

    E2 vizesi sadece bir oturma izni ya da çalışma vizesi değildir. Aslında bu vize, sizin ABD’deki ekonomik ve ticari faaliyetlerinizle doğrudan bağlantılıdır. Yani iş kurmak ve bu işi etkin bir şekilde yönetmek, vizenizin temelini oluşturur. Bunun yanı sıra, ailenizi de bu sürece dahil edebilirsiniz. Eşinizin çalışma izni almasını, çocuklarınızın ABD’de eğitim görmesini sağlayabilirsiniz.

    Bu vizeyle ilgili bazı temel detaylar şunlardır:

    • Süresi genellikle iki yıl ile sınırlıdır. Ancak işletmeniz devam ettiği sürece sınırsız olarak uzatabilirsiniz.
    • ABD’deki işletmenizin ABD ekonomisine katkı sağlaması ve sürdürülebilir olması beklenir.
    • Doğrudan bir yeşil kart (kalıcı oturum) sağlamaz. Ancak ABD’de iş kurup yaşama konusunda önemli bir kapı açar.

    E2 Vizesiyle İlgili En Önemli 5 Husus

    E2 vizesine başvurmadan önce göz önünde bulundurmanız gereken bazı temel kriterler vardır. Bunları detaylıca açıklayalım ki başvuru sürecine başlamadan önce hem haklarınızı hem de sorumluluklarınızı daha iyi anlayın.

    1. Uygunluk ve Vatandaşlık Kriteri

    E2 vizesi, yalnızca ABD ile ticaret anlaşması olan ülkelerin vatandaşlarına açık olduğundan bahsetmiştik. Ancak burada dikkat etmeniz gereken önemli bir detay var. Eğer çifte vatandaşlığınız varsa, başvuru için yalnızca anlaşmalı ülkeden aldığınız pasaportu kullanabilirsiniz. 

    Başvuran kişinin ABD’de bir işletme kurması ya da mevcut bir işletmeyi satın alması gerekir. Bu yatırımın doğrudan bir etkisi olmalı ve başvuru sahibi işletmenin yönetiminde aktif bir rol oynamalıdır. Peki, aktif rol almak dediğimizde neyi kastediyoruz?

    ABD’de sadece bir mülk satın almak ya da hisse senedi yatırımı yapmak pasif bir yatırımdır. Bu da E2 vizesi için uygun değildir. Ancak bir restoran ya da teknoloji şirketi kurarak bu işin günlük operasyonlarını yönetmek aktif bir yatırımdır. Bu, E2 vizesi için uygun bir durumdur.


    ABD Hükümeti, bu vizeyi yalnızca işin sürdürülebilirliğini ve büyümesini doğrudan sağlayabilecek kişilere vermek ister. İşinizi aktif olarak yönetmezseniz bu durum vizenizin yenilenmesini ya da onaylanmasını riske atabilir. Yani, “Bu yatırım benim ek gelir kaynağım olsun, uzaktan yönetirim” gibi bir düşünceniz varsa, bu bakış açınızı değiştirmelisiniz.

    2. “Önemli Yatırım” Şartı

    E2 vizesine başvuran kişilerden beklenen en kritik gerekliliklerden biri, ABD’de “önemli bir yatırım” yapmalarıdır. Bu yatırım, vize başvurunuzun temel taşıdır ve doğru bir şekilde anlaşılması gerekir. Şimdi bu şartı detaylıca ele alalım ve size “önemli yatırım”ın ne anlama geldiğini açıklayalım.

    “Önemli yatırım” ifadesi, ilk bakışta kafaları karıştırabilir çünkü belirli bir miktar belirtilmiş gibi görünebilir. Ancak bu ifade miktardan çok, yapılan yatırımın niteliğiyle ilgilidir. 

    Genel olarak, bir E2 vizesi başvurusu için 70.000 – 100.000 USD arasında bir sermaye yatırımı kabul edilebilir. Fakat bu kesin bir alt veya üst limit değildir. Yatırımın miktarı: işletmenin türüne, büyüklüğüne ve ABD ekonomisine sağlayacağı katkıya bağlı olarak değişir.

    Örneğin:

    • Eğer bir kafe açmak istiyorsanız, 100.000 USD civarında bir yatırım genellikle yeterli olacaktır. Kira, ekipman, malzeme ve diğer giderler bu bütçeye dahil edilebilir.
    • Eğer bir teknoloji girişimi başlatmak ya da büyük bir restoran zincirine ortak olmak istiyorsanız, daha büyük bir yatırım gerekebilir. Bu durumda rakamlar birkaç yüz bin doları bulabilir.

    Yatırımınızın büyüklüğü, işletmenizin türüne uygun olduğu sürece sorun olmayacaktır. Burada unutulmaması gereken yatırımınız sadece sizin geçiminizi sağlayacak şekilde olmamalıdır. Yatırımınız, ABD ekonomisine de anlamlı bir katkıda bulunması gerekir.

    Yatırımın Risk Altında Olması Ne Anlama Geliyor?

    E2 vizesi için yapılan yatırımın, “risk altında” olması bir diğer önemli şarttır. ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Hizmetleri (USCIS), yatırılan sermayenin herhangi bir şekilde geri alınamaz olduğunu görmek ister. Bu şu demektir:

    • Yatırım, tamamen işletmenin ihtiyaçlarına harcanmalı ve işletmenin başarısına bağlı olmalıdır.
    • Yatırımınızı yaparken, o para işletmenin başarısına doğrudan bağlı bir “risk” taşımalıdır.

    Bir örnekle açıklayalım: Diyelim ki ABD’de bir restoran açıyorsunuz. Bu durumda, restoranın kira sözleşmesi, ekipman alımları, malzeme masrafları ve diğer işletme giderleri için yaptığınız ödemeler, risk altındaki yatırımlar olarak kabul edilir. Çünkü bu sermaye, işletmenin başarısız olması durumunda geri alınamaz bir şekilde kullanılmış olacaktır.

    Yani, yatırımınızın doğrudan bir işin başarısına bağlı olması ve bu işin sürdürülmesi için harcanması gerekir.

    Yatırımın Sürdürülebilir İş Büyümesi Sağlaması

    Bir diğer önemli husus, yaptığınız yatırımın yalnızca sizin geçiminizi sağlamak için değil, aynı zamanda işletmenin büyümesini ve kârlılığını artırmak için yeterli olmasıdır. ABD hükümeti, yatırımınızın “marjinal” olmadığını görmek ister. Peki, “marjinal” yatırım nedir?

    • Marjinal Yatırım: Yalnızca başvuran kişinin ve ailesinin geçimini sağlayabilecek kadar gelir üreten bir işletme olarak tanımlanır. Bu tür işletmeler, E2 vizesi için uygun değildir. 
    • Kabul Edilebilir Yatırım: İşletmenin sürdürülebilir bir şekilde büyümesini, yeni işler yaratmasını ve ABD ekonomisine anlamlı bir katkı yapmasını sağlar. 

    ABD hükümetinin burada görmek istediği şey, işinizin yalnızca sizin kazanmanızı değil. İşletmenizin, iş gücü yaratacak ve ekonomiye katkıda bulunacak kadar kârlı olmasıdır.

    3. Vizenin Süresi ve Yenilenebilirliği

    E2 vizesi, ABD’de iş kurmak ve işletmek isteyen kişiler için oldukça avantajlı bir vize türüdür. Ancak bu vizenin süresi, doğrudan kalıcı oturum sağlamayan bir yapıda olduğu için bazı önemli noktaların dikkatlice değerlendirilmesi gerekir. Şimdi E2 vizesinin süresi, yenileme şartları ve yeşil kartla ilişkisi hakkında tüm detayları birlikte inceleyelim.

    E2 Vizesinin Süresi

    E2 vizesi, genellikle iki yıl süreyle verilir. Bu süre, kişinin ABD’de yaptığı yatırıma, işletmenin faaliyet durumuna ve başvurunun yapıldığı ülkeye göre değişebilir. Bazı ülkeler için E2 vizesi daha uzun sürelerle de verilebilir. Örneğin:

    • Türkiye vatandaşları için E2 vizesi genellikle iki yıl süreyle verilir.
    • Diğer ülkelerden gelen başvuru sahipleri için bu süre 5 yıla kadar çıkabilir.

    Bu iki yıllık süre boyunca ABD’de yasal olarak kalabilir, işletmenizi yönetebilir ve vize süreniz dolmadan önce uzatma talebinde bulunabilirsiniz.

    ABD’den Ayrıldığınızda Süre Yeniden Başlar mı? Evet, E2 vizesinin diğer vizelere kıyasla benzersiz bir avantajı vardır: ABD’den ayrılıp tekrar giriş yaptığınızda, vize süreniz genellikle yeniden başlar. Örneğin, iki yıllık vizenizin son altı ayında ABD’den çıkış yapıp geri döndüğünüzde, yeni bir iki yıllık süre kazanabilirsiniz. Ancak bu durum her zaman otomatik olarak uygulanmaz ve ABD gümrük görevlilerinin takdirine bağlıdır. Bu nedenle, vize süresi ve giriş-çıkışlarla ilgili net bir plan yapmanız önemlidir.

    E2 Vizesinin Yenilenebilirliği

    E2 vizesi süresi sona erdiğinde, başvuruda bulunarak bu süreyi sınırsız şekilde uzatabilirsiniz. Bu, E2 vizesinin en cazip özelliklerinden biridir. Ancak bu yenileme işleminin bazı koşullara bağlı olduğunu unutmamalısınız:

    1. Yatırımın Devam Etmesi
      Yatırım yaptığınız işletmenin faaliyeti kesintisiz bir şekilde devam etmelidir. İşletmeniz, başvurduğunuz ilk günkü gibi aktif, kârlı ve sürdürülebilir bir yapıda olmalıdır. Eğer işletmeniz kapanırsa ya da faaliyetleri durdurulursa, vize uzatma talebiniz reddedilebilir.
    2. Başvuru Süreci
      E2 vizesini yenilemek için yeniden ABD Büyükelçiliği’ne başvurmanız veya USCIS üzerinden uzatma talebinde bulunmanız gerekir. Yenileme sırasında şunları göstermeniz beklenir:
      • İşletmenin hâlâ faaliyette olduğu ve ABD ekonomisine katkı sağladığı belgeler.
      • İşletmenin sürdürülebilir bir kâr sağladığına dair mali raporlar.
      • Yatırımın hâlâ risk altında olduğunu kanıtlayan belgeler.
    3. İşletmenin Genişleme Potansiyeli
      ABD yetkilileri, işletmenizin yalnızca kendi geçiminizi sağlamakla sınırlı olmadığını görmek ister. İşletmenizin büyüdüğünü ve yerel ekonomiye daha fazla katkı sağladığını kanıtlayabilirseniz, yenileme süreciniz daha kolay olacaktır.

    Yenilemenin Süresi ve Maliyeti
    E2 vizesini yenileme süreci, başvuru ve değerlendirme sürelerine bağlı olarak birkaç hafta ile birkaç ay arasında sürebilir. Ayrıca, başvuru ücretleri ve gerekli belgeleri hazırlarken profesyonel hizmet almanız gerekiyorsa, bu sürecin maliyetlerini de göz önünde bulundurmalısınız.

    E2 Vizesi ve Green Card İlişkisi

    E2 vizesi, size ABD’de iş kurma ve çalışma hakkı tanısa da, doğrudan bir Green Card’a (kalıcı oturum izni) geçiş sağlamaz. Bu durum, ABD’de uzun vadeli kalmayı ve vatandaşlık almayı hedefleyen kişiler için dikkat edilmesi gereken bir husustur.

    • Neden Green Card’a Geçiş Yok? E2 vizesi, “göçmen olmayan” bir vize türüdür. Bu, ABD hükümetinin bu vizeyi yalnızca geçici bir statü olarak gördüğü anlamına gelir. Yani, ABD’de bir işletme kurmak ve yönetmek için burada bulunmanıza izin verir, ancak bu vizeyle ABD’de kalıcı oturum almak için bir hak sağlamaz.
    • Kalıcı İkamet Hedefi Olanlar Ne Yapabilir? Eğer ABD’de kalıcı olarak yaşamak istiyorsanız, E2 vizesi ile başladığınız süreci bir göçmen vizesine ya da yeşil kart başvurusuna dönüştürmeyi düşünebilirsiniz. Bunun için aşağıdaki yolları değerlendirebilirsiniz:
    1. EB-5 Yatırımcı Programı: Eğer yatırım miktarınızı artırarak 1.05 milyon USD veya belirli bölgelerde 800.000 USD’lik bir yatırım yapabilirseniz, EB-5 vizesine başvurarak doğrudan yeşil kart almayı düşünebilirsiniz.
    2. Evlilik veya Aile Sponsorluğu: ABD vatandaşı bir eşiniz veya yakın aile üyeniz varsa, aile sponsorluğu yoluyla yeşil kart başvurusu yapabilirsiniz.
    3. İşveren Sponsorluğu: ABD’de bir işverenin sizi kalıcı olarak istihdam etmesi durumunda, farklı bir vize yoluyla yeşil kart alabilirsiniz.

    E2 Vizesi İle Uzun Vadeli Planlama

    E2 vizesinin süresi ve yenilenebilirliği konusunda dikkate almanız gereken birkaç önemli nokta var:

    • Planlı Hareket Edin: Vizenizin süresini düzenli olarak takip edin ve yenileme işlemlerini geciktirmeyin. Süre dolmadan başvuruda bulunmanız gerekir.
    • İşletmenizin Sağlığını Koruyun: İşletmenizin mali durumunun sağlam olduğundan emin olun. Yenileme sırasında mali raporlar ve büyüme planları büyük önem taşır.
    • Uzun Vadeli Hedeflerinizi Gözden Geçirin: Eğer ABD’de kalıcı oturum istiyorsanız, E2 vizesinin bu amaca doğrudan hizmet etmediğini unutmamalısınız. Bu nedenle, uzun vadeli hedeflerinizi başka yollarla desteklemek için bir strateji oluşturmalısınız.

    4. Aile Üyeleri için Avantajlar

    E2 vizesi, sadece yatırımcıyı değil, onun ailesini de kapsayan birçok avantaj sunar. Bu avantajlar, ABD’ye yerleşme sürecinde ailenizin yaşamını kolaylaştırmak ve daha sürdürülebilir bir hayat kurmanız için tasarlanmıştır. Bu bölümde, eşlerin ve çocukların E2 vizesiyle elde edebileceği hakları detaylı bir şekilde açıklayarak, bu sürecin aile dinamiklerinize olan etkisini ele alacağım.

    Eşler İçin Çalışma İzni

    E2 vizesinin en büyük avantajlarından biri, başvuru sahibinin eşine ABD’de yasal olarak çalışma izni (Employment Authorization Document – EAD) alma hakkı tanımasıdır. Bu, yalnızca sizin işinizden gelen gelirle sınırlı kalmayacağınız anlamına gelir. Eşiniz de bir iş bulabilir ve ailenizin toplam gelirine katkıda bulunabilir. Şimdi bunu daha detaylı ele alalım:

    • Eşiniz Nasıl Çalışma İzni Alabilir? E2 vizesi sahibinin eşi, ABD’ye geldikten sonra USCIS’e (ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Hizmetleri) çalışma izni için başvuruda bulunabilir. Bu süreçte şunlara dikkat edilmesi gerekir:
    1. Çalışma izni başvurusu için doldurulması gereken form: Form I-765.
    2. Bu formun yanında, vize belgeleri, kimlik bilgileri ve pasaport gibi destekleyici belgeler de eklenir.
    3. Çalışma izni genellikle birkaç ay içinde onaylanır ve eşiniz istediği sektörde, istediği işte çalışma hakkına sahip olur.
    • Hangi Sektörlerde Çalışabilir? E2 vizesi sahibinin eşi için herhangi bir sektör sınırlaması yoktur. Eşiniz:
    • Bir şirkette profesyonel bir pozisyonda çalışabilir,
    • Serbest meslek sahibi olabilir,
    • Kendi işini kurabilir.

    Bu esneklik, eşinizin kariyerine devam etmesine veya ABD’de yeni iş fırsatlarını değerlendirmesine olanak tanır. Ayrıca, bu durum ailenizin finansal bağımsızlığını artırır ve ABD’de daha konforlu bir yaşam kurmanıza yardımcı olur.

    Çocuklar İçin Eğitim Hakları

    E2 vizesi sahiplerinin 21 yaşından küçük ve evlenmemiş çocukları, ABD’de yasal olarak ikamet etme ve eğitim görme hakkına sahiptir. Bu, çocuklarınızın geleceği için büyük bir avantajdır çünkü hem ABD eğitim sistemine erişim sağlanır hem de öğrenci vizesine ihtiyaç duyulmaz.

    ABD Eğitim Sistemine Erişim E2 vizesine sahip bir ailenin çocukları:

    • ABD’deki devlet okullarında ücretsiz olarak eğitim alabilir.
    • ABD’nin dünyanın en iyi özel okullarından ve üniversitelerinden bazılarına başvurabilir.
    • Lise eğitimi sonrası ABD’deki üniversitelere, uluslararası öğrenci statüsü yerine yerel statüyle daha düşük öğrenim ücretleriyle girebilir (bazı durumlarda eyalet içi öğrenci ücreti uygulanabilir).

    Bu avantaj, çocuklarınızın eğitim olanaklarını önemli ölçüde genişletir. Örneğin, ABD’deki prestijli bir üniversiteye kabul edilmek genellikle uluslararası öğrencilere göre daha az rekabetçi hale gelir.

    Çocukların Yasal Statüsü E2 vizesi ile ABD’de yaşayan çocuklar, 21 yaşına kadar bu vizeyle ABD’de kalabilirler. Ancak şunları bilmek önemlidir:

    • Çocuklarınız 21 yaşına ulaştığında, E2 vizesi kapsamında olmaktan çıkar. Bu noktada, kendi vizelerine başvurmaları gerekir (örneğin, öğrenci vizesi – F1).
    • Eğer çocuklarınız ABD’de üniversiteye devam ediyorsa, 21 yaşından sonra öğrenci vizesine geçmeleri önerilir.

    Çocuklar İçin Gündelik Hayatın Avantajları Çocuklarınız ABD’de yaşarken sadece eğitim değil, sosyal ve kültürel anlamda da birçok fırsata erişim sağlar:

    • Dil becerileri gelişir; İngilizce dilinde akıcı hale gelirler.
    • ABD’de çeşitli spor, sanat ve sosyal etkinliklere katılabilirler.
    • Kültürel çeşitliliği deneyimleyerek dünya görüşlerini genişletebilirler.

    ABD’de büyümek, çocuklarınızın kariyer ve yaşamları üzerinde uzun vadeli bir avantaj sağlayabilir. Örneğin, ABD’de eğitim gören bir öğrenci, mezun olduktan sonra yerel iş piyasasında daha kolay bir şekilde iş bulabilir.

    Aile Birliği ve Yaşam Kalitesi

    E2 vizesinin sunduğu bu haklar, sadece bireysel değil, aile birliğine yönelik bir fırsat sunar. Hem eşinizin hem de çocuklarınızın ABD’deki yaşamlarına kolayca uyum sağlamalarına yardımcı olur. İşte bu avantajların aile hayatınıza etkilerini de göz önünde bulunduralım:

    1. Finansal Güvence: Eşinizin çalışma izni sayesinde, sadece sizin işinizden gelen gelirle sınırlı kalmazsınız. Bu, özellikle yeni bir ülkeye taşındığınızda finansal istikrarı artırır.
    2. Çocukların Geleceği için Büyük Bir Fırsat: ABD’de eğitim gören çocuklar, sadece akademik başarı değil, aynı zamanda yaşam becerileri açısından da avantajlı bir konuma gelir. ABD’nin ileri eğitim sistemi ve çeşitli sosyal fırsatları, çocuklarınızın kariyerine güçlü bir başlangıç yapmasını sağlar.
    3. Kültürel Entegrasyon: Ailenizin tüm üyeleri ABD’ye uyum sağlarken, yeni kültürel deneyimler kazanır. Çocuklarınız uluslararası bir ortamda büyüyerek daha geniş bir perspektif geliştirir.
    4. Daha Esnek Bir Yaşam: E2 vizesi ile eşiniz ve çocuklarınızın elde ettiği haklar, ailenizin ihtiyaçlarına göre daha esnek bir yaşam planlamanızı sağlar. Eşiniz çalışabilirken siz işinize odaklanabilir, çocuklarınız ise eğitimlerine devam edebilir.

    E2 vizesi sadece yatırımcıyı değil, onun ailesini de destekleyen bir yapıya sahiptir. Eşinizin çalışma izni alabilmesi, çocuklarınızın ABD’de öğrenci vizesine ihtiyaç duymadan eğitim görebilmesi, bu vizenin sağladığı en önemli avantajlardandır. Tüm bu olanaklar, ABD’de yeni bir başlangıç yapmayı düşünen aileler için büyük bir fırsat sunar.

    5. ABD’de İşletme Yönetme Zorunluluğu

    E2 vizesinin en temel şartlarından biri, vize sahibinin yatırım yaptığı işletmeyi aktif bir şekilde yönetmesidir. Bu durum, sadece ABD’de iş kurmayı değil, bu işi aktif bir şekilde yürütmeyi de zorunlu kılar. Bu başlık altında, işletme yönetme zorunluluğunun ne anlama geldiğini, bu süreçte neler beklenildiğini ve E2 vizesi sahiplerinin iş dışında çalışamama durumunu tüm detaylarıyla ele alalım.

    E2 Vizesi Sahibinin İşletmeyi Aktif Yönetme Zorunluluğu

    E2 vizesiyle ABD’ye gelen bir yatırımcıdan, yatırım yaptığı işletmenin günlük operasyonlarında aktif bir rol oynaması beklenir. Bu, pasif bir yatırımcı olarak sadece sermaye koyup işletmeyi uzaktan yönetmek yerine, işletme süreçlerinin doğrudan bir parçası olmanızı gerektirir. Yani:

    • İşletmenin günlük faaliyetlerini denetlemek.
    • Stratejik kararlar almak.
    • İşletmenin büyümesini planlamak ve buna yönelik adımlar atmak.
    • Gelir ve gider dengesini kontrol ederek işin sürdürülebilirliğini sağlamak.

    Örneğin, bir restoran açtıysanız, bu restoranın menüsünden çalışanların seçimine, finansal raporların analizinden müşteri ilişkilerine kadar her alanda aktif bir rol oynamanız beklenir. Yani, işletmeniz sizin liderliğinizle büyümeli ve faaliyetlerini sürdürmelidir.

    Bu nedenle, E2 vizesi almak istiyorsanız, yatırımınızın “aktif” ve “yönetim odaklı” olduğundan emin olmalısınız.

    E2 Vizesi Sahiplerinin Başka Bir İşte Çalışma Yasağı

    E2 vizesi, sahibine yalnızca yatırım yaptığı işletmede çalışmasına izin verir. Başka bir işte çalışmak ya da başka bir işverene bağlı olarak gelir elde etmek yasaktır. Bu kural, E2 vizesinin temel ilkelerinden biridir ve bu kurala uyulmaması durumunda vizeniz iptal edilebilir.

    Neden Başka Bir İşte Çalışmak Yasaktır? E2 vizesi, yatırım yaptığınız işletmeyi yönetme ve bu iş üzerinden ABD ekonomisine katkı sağlama amacıyla verilir. ABD hükümeti, bu vizenin yalnızca bu amaç doğrultusunda kullanılmasını ister. Eğer başka bir işte çalışırsanız:

    • İşletmenize olan bağlılığınız sorgulanır.
    • İşletmenizin sürdürülebilirliği riske girebilir.
    • Göçmenlik kurallarını ihlal etmiş olursunuz.

    Bu nedenle, E2 vizesi sahibi olarak yalnızca kendi işinizle ilgilenmelisiniz. Ancak eşinizin ABD’de çalışma izni alabileceğini unutmamalısınız. Bu durum, ailenizin toplam gelirine katkı sağlar ve sizin sadece kendi işinize odaklanmanıza olanak tanır.

    İşletme Kapsamında Gelir Yaratmanın Esnekliği: İşletmenizin kapsamını genişletmek ve gelir çeşitliliği yaratmak konusunda herhangi bir kısıtlama yoktur. Örneğin:

    • Bir kafe işletiyorsanız, catering hizmeti de sunabilirsiniz.
    • Bir yazılım şirketi kurduysanız, danışmanlık hizmeti ekleyebilirsiniz.

    Ancak tüm bu faaliyetlerin yatırım yaptığınız işletme çatısı altında olması gerekir.

    Sonuç: İşletme Yönetiminde Sorumluluklarınızı Doğru Anlamak

    E2 vizesi, ABD’de iş kurup bunu aktif bir şekilde yönetme sorumluluğu gerektirir. Bu süreçte şunlara dikkat etmelisiniz:

    1. İşletmenizi yalnızca bir yatırım aracı olarak değil, günlük operasyonlarında aktif olduğunuz bir iş olarak görmelisiniz.
    2. ABD ekonomisine katkınızı gösterecek şekilde işletmenizin istihdam yaratmasını ve büyümesini sağlamalısınız.
    3. Yalnızca kendi işletmenizde çalışabileceğinizi, başka bir işte çalışmanın yasak olduğunu unutmamalısınız.

    ABD’de bir iş kurmayı düşünüyorsanız, işletmenizin bu kurallara uyduğundan emin olmak ve uzun vadeli bir başarı planı hazırlamak çok önemlidir. Bu süreçte daha fazla bilgiye ya da rehberliğe ihtiyaç duyuyorsanız, konuşmaya her zaman hazırız.

    Türk Vatandaşları için Başvuru Önerileri

    E2 vizesi başvurusu yapmayı düşünüyorsanız, doğru bir sektör seçimi ve detaylı bir planlama sürecine ihtiyacınız var. ABD’de başarılı bir iş kurmak ve bu iş üzerinden E2 vizesi almak, yalnızca yatırım yapmaktan ibaret değil; aynı zamanda bu yatırımı doğru şekilde belgelemek, iş planınızı profesyonelce hazırlamak ve uygun bir sektör belirlemekle doğrudan ilgilidir. Bu bölümde, Türk vatandaşlarının E2 vizesine başvururken dikkat etmesi gereken yatırım alanlarını ve başarılı bir başvuru için kritik önerileri detaylıca ele alacağız.

    En İyi 5 Yatırım Alanı

    Türk vatandaşları için ABD’de yatırım yapılabilecek sektörler oldukça geniştir. Ancak, bazı sektörler hem kolay adaptasyon sağlar hem de kârlı iş fırsatları sunar. İşte bu sektörlerden öne çıkan beş tanesi:

    1. Restoran ve Gıda Sektörü

    Türk mutfağı, zengin ve lezzetli yapısıyla dünya çapında tanınmaktadır. ABD’de, özellikle büyük şehirlerde, Türk restoranları oldukça popülerdir. Restoran ve gıda sektörü, E2 vizesi için hem sürdürülebilir hem de ekonomik katkı sağlayan bir yatırım alanıdır.

    Neden Tercih Etmelisiniz?

    • Türk mutfağının ABD’deki popülaritesi giderek artıyor. Döner, kebap, baklava gibi ürünler büyük ilgi görüyor.
    • Yiyecek-içecek sektörü, yüksek talep nedeniyle iyi bir gelir potansiyeline sahiptir.
    • Kendi mutfağınıza yakın bir sektörde çalışmak, başlangıç sürecini kolaylaştırabilir.

    Başarı İçin İpuçları:

    • Doğru lokasyonu seçmek kritik bir adımdır. Türk restoranlarının yoğun olduğu bölgeler yerine daha az rekabetin olduğu bölgeleri tercih edebilirsiniz.
    • Sadece restoran açmak değil, catering hizmetleri ya da Türk ürünlerini satan bir market kurmayı da düşünebilirsiniz.
    • Menüde özgün Türk tatlarını sunmak, işletmenizi farklı kılabilir.

    2. E-Ticaret ve Teknoloji

    ABD, teknoloji ve e-ticaretin merkezi konumundadır. Türk girişimciler için bu sektörde iş kurmak, hem düşük başlangıç maliyeti hem de yüksek gelir potansiyeli sunar.

    Neden Tercih Etmelisiniz?

    • ABD’de online alışveriş hacmi her geçen yıl artıyor. Bu durum, e-ticaretin büyümesini destekliyor.
    • Teknoloji sektörü yeniliklere açık olduğundan, Türk girişimciler yeni fikirlerle bu alana kolayca girebilir.

    Başarı İçin İpuçları:

    • E-ticaret platformları üzerinden Türk ürünlerini ABD pazarına sunabilirsiniz. Örneğin, tekstil ürünleri ya da yöresel gıda ürünleri oldukça popülerdir.
    • Teknoloji sektöründe yazılım, mobil uygulama geliştirme ya da dijital pazarlama alanlarında bir iş kurabilirsiniz.
    • Doğru bir iş planı ve pazarlama stratejisiyle rekabetçi bir konum elde edebilirsiniz.

    3. Gayrimenkul Geliştirme

    Gayrimenkul sektörü, ABD’de her zaman popüler ve güvenli bir yatırım alanıdır. Ancak, E2 vizesi kapsamında gayrimenkul yatırımlarınızın aktif bir iş modeline dayanması gerekir.

    Neden Tercih Etmelisiniz?

    • ABD’de gayrimenkul sektörü oldukça geniştir ve kârlıdır.
    • Yenileme projeleri ya da küçük çaplı inşaat işleriyle sektöre girebilirsiniz.

    Başarı İçin İpuçları:

    • Sadece mülk satın alıp kiralamak pasif bir yatırım olarak değerlendirilir ve E2 vizesi için uygun değildir. Bunun yerine, mülkleri yenileyip satmak ya da bir emlak danışmanlık şirketi kurmak daha etkili olabilir.
    • Bölgesel gayrimenkul trendlerini analiz ederek doğru yatırımı yapabilirsiniz.
    • Yerel bir gayrimenkul danışmanıyla çalışmak faydalı olacaktır.

    4. Eğitim Sektörü (Özel Okullar, Dil Okulları)

    ABD’de eğitim sektörü, özellikle Türk vatandaşlarının işletme kurabileceği bir diğer potansiyel alandır. Eğitim sektörü, yüksek talep gören ve uzun vadede sürdürülebilir bir iş alanıdır.

    Neden Tercih Etmelisiniz?

    • ABD’de dil okullarına ve özel eğitime olan talep yüksektir.
    • Çeşitli yaş gruplarına yönelik eğitim programları sunarak farklı hedef kitlelere ulaşabilirsiniz.

    Başarı İçin İpuçları:

    • Özel bir okul ya da çocuklar için eğitim merkezleri kurabilirsiniz.
    • Türkçe dil eğitimi veren bir merkez açarak kültürel bir katkı sağlayabilirsiniz.
    • Eğitim sektöründe başarılı olmak için profesyonel öğretmenlerle çalışmak ve yenilikçi programlar sunmak önemlidir.

    5. Sağlık ve Güzellik (Klinikler, Wellness Merkezleri)

    ABD’de sağlık ve güzellik sektörü her zaman gelişen bir alandır. Klinikler, spa merkezleri, estetik merkezler gibi işletmeler büyük talep görmektedir.

    Neden Tercih Etmelisiniz?

    • İnsanlar, güzellik ve sağlık hizmetlerine büyük yatırımlar yapmaktadır.
    • Wellness merkezleri, spa salonları ve fitness merkezleri hızla büyüyen bir trenddir.

    Başarı İçin İpuçları:

    • ABD’de estetik klinikleri ya da spa merkezleri açabilirsiniz.
    • Kapsamlı bir sağlık ve güzellik hizmeti sunarak rekabet avantajı sağlayabilirsiniz.
    • Ekipman yatırımı ve deneyimli personel seçimi bu sektörde kritik öneme sahiptir.

    E2 Vizesi ile Hangi Şehirlerde İş Kurmalısınız?

    ABD’de iş kuracağınız şehir, işletmenizin başarısında kritik bir rol oynar. Doğru şehir seçimi, hem hedef kitlenize ulaşmanızı kolaylaştırır hem de işletmenizin büyümesini hızlandırır. Şimdi Türk girişimciler için öne çıkan şehirleri ve sektörlerle bağlantılarını ele alalım.

    Türk Girişimciler İçin Popüler İş Alanları ve Şehir Önerileri

    1. New York City, New York

    • Sektör: Restoran ve gıda sektörü, perakende, e-ticaret.
    • Avantajları: New York, kültürel çeşitliliği ve yüksek nüfus yoğunluğuyla her türden iş için büyük bir pazar sunar. Türk mutfağına olan talep burada oldukça yüksektir.

    2. Los Angeles, California

    • Sektör: Sağlık ve güzellik, eğlence ve medya.
    • Avantajları: Hollywood etkisi ve sağlık-güzellik sektörüne olan büyük talep, bu şehri girişimciler için cazip hale getirir.

    3. Houston, Texas

    • Sektör: Enerji, gayrimenkul geliştirme.
    • Avantajları: Texas, düşük işletme maliyetleri ve geniş emlak fırsatları ile girişimciler için ideal bir ortam sunar.

    4. Miami, Florida

    • Sektör: Turizm, restoran, gayrimenkul.
    • Avantajları: Miami’nin turistik yapısı, restoran ve turizm odaklı işletmeler için harika bir fırsat sağlar.

    5. Chicago, Illinois

    • Sektör: Eğitim, teknoloji, finans.
    • Avantajları: ABD’nin en büyük şehirlerinden biri olan Chicago, hem eğitim hem de teknoloji girişimcileri için uygun bir ortamdır.

    İş Kârlılığı ve Bölgesel Avantajlar

    Her şehir, belirli sektörler için farklı avantajlar sunar. Doğru şehirde, doğru sektöre yatırım yapmak işletmenizin başarısını doğrudan etkiler. Örneğin:

    • Büyük şehirlerde: Daha büyük bir müşteri kitlesine ulaşabilirsiniz ama rekabet yüksek olabilir.
    • Daha küçük şehirlerde: Düşük işletme maliyetleri ve daha az rekabet, girişimcilere avantaj sağlar.

    Bu nedenle, sektörel hedeflerinize ve bütçenize uygun bir şehir seçmek, başarı için kritik bir adımdır.

    Sıkça Sorulan Sorular

    • Yatırım Fonlarının Kaynağı Hangi Şartlara Uygun Olmalıdır?

    Yatırım için kullanılacak fonların kaynağı yasal ve belgelenebilir olmalıdır. Tasarruflar, maaş gelirleri, satış kazançları veya aileden gelen bağışlar gibi kaynaklar kabul edilebilir. Ancak teminatsız krediler ya da şüpheli kaynaklardan gelen fonlar kabul edilmez.

    • E2 Vizesi Başvurusu İçin Hangi Belgeler Gerekir?
      • Yatırım tutarını ve kaynağını gösteren mali belgeler,
      • İş planı ve işletme faaliyetlerinin detaylı bir dokümantasyonu,
      • Şirket mülkiyet belgeleri,
      • Başvuru sahibinin niteliklerini gösteren belgeler (eğitim, mesleki sertifikalar, referans mektupları vb.).
    • Başvuru Süreci Ne Kadar Sürer?

    Başvuru süresi, başvurduğunuz konsolosluğun yoğunluğuna bağlıdır. Genellikle 3-6 ay arasında sonuçlanır. Ancak bazı durumlarda, bu süreç daha uzun sürebilir. Başvuruyu hızlandırmak için profesyonel destek almanız önemlidir. Bu süreçte bize her zaman web sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç