Yazar: Amerika Vizeleri

  • Sponsor ile Green Card Nasıl Alınır? (2025 Rehberi)

    Sponsor ile Green Card Nasıl Alınır? (2025 Rehberi)

    Green Card, ABD Hükümeti’nin sahibine süresiz oturum ve çalışma hakkı tanıyan resmi belgesidir. Resmi adı ise “Permanent Resident Card” olarak geçmekte. Bu kart, ABD’deki sosyal, ekonomik ve eğitim fırsatlarından yararlanılmasına imkan sağlar. Bu nedenle de birçok yabancı Green Card sahibi olmak istiyor. Bakalım, sponsor ile Green Card nasıl alınıyor? En güncel bilgiler ile süreci birlikte inceliyoruz.

    Sponsor ile Green Card Almak Ne Demek?

    ABD’de Green Card başvurusu yaparken aile üyesi veya işveren gibi bir sponsora ihtiyaç duyabilirsiniz. Sponsor:

    • Resmi olarak ABD göçmenlik otoritesi önünde sizin adınıza kefil oluyor.
    • İlgili formları doldurarak (Örneğin: Form I-130 Aile Başvuru Formu veya Form I-140 İşveren Göçmen Başvuru Formu) başvurunuzu destekliyor.

    Sponsor ile Green Card Almak: Avantaj ve Dezavantajları

    Öncelikle gelin sponsor ile Green Card almanın avantajlarına bir bakalım.

    • Daha Kolay Onay Şansı: Sponsor desteği ile başvurularda genellikle daha kolay onay alındığı görülüyor.
    • Kısa Yol: Bazı kategorilerde (ör. EB-1A) işlemler daha hızlı olabiliyor.
    • Daha Güvenli Statü: İşveren sponsorluğu iş güvencesi ve yasal çalışma izni sağlar.
    • Aile Sponsorluğu: Yakın aile üyeleri üzerinden Green Card almak çoğunlukla daha kolay bir yol olarak görünür.

    Dezavantajları ise şunlardır:

    • Beklemek: Kardeş sponsorluğu gibi kategorilerde 10 yıldan daha fazla bekleme süresi oluşabiliyor.
    • Mali Yükümlülük: Sponsor, mali yeterlilik göstermek zorundadır.
    • Bağlı Olmak: İşveren sponsorluğunda işverene bağlı olma zorunluluğu süreci stresli hale getirebiliyor.
    • Ret Riski: Eksik belgeler veya yetersiz gelir gibi nedenler ret almanıza neden olabiliyor.

    Green Card Başvurusu: Farklı Yollar

    ABD’de Green Card başvurusunun sponsorluk yolu ile çeşitli yöntemleri vardır. Her yöntemin kendi özelinde farklı süreçleri ve şartları bulunur. Bu nedenle detaylara hakim olmanız önemlidir.

    Aile Sponsorluğu

    • Kimler sponsor olabiliyor?
      • ABD vatandaşı eş, ebeveyn veya kardeş.
      • Green Card sahibi eş.
    • Öncelik kategorileri (Family Preference Categories)
      • Immediate Relatives (Akrabalar): Eş, 21 yaş altı bekar çocuk, ebeveyn. Kota bulunmaz, bekleme süresi çok uzun sürmez.
      • Family Preference (Aile): Evli çocuk, kardeş. Kota bulunur ve bekleme süresi uzun olabilir.
    • Bekleme süresi
    • Form I-130 (Aile Sponsorluğu Başvuru Formu)
      • Aile üyesi, Form I-130 (Petition for Alien Relative- Yabancı Akraba Dilekçesi) doldurarak akrabalık ilişkisini kanıtlar.

    İşveren Sponsorluğu

    ABD’de nitelikli çalışan ihtiyacını karşılamak için işveren sponsorluğu ile Green Card başvurusu yapılıyor.

    • PERM (Program Electronic Review Management – Elektronik İş Gücü Değerlendirme Yönetimi)
      • PERM: İşverenin, pozisyon için ABD’de uygun aday bulunamadığını ABD Çalışma Bakanlığı (Department of Labor – DOL) nezdinde kanıtlaması.
      • İlanların doğru süre ve formatta yayınlanması, “prevailing wage (piyasa maaşı)” ödemeyi kabul etmesi zorunludur.
    • Form I-140 (İşverenin Göçmen Başvurusu Formu)
      • PERM onaylandıktan sonra Form I-140 ile USCIS (U.S. Citizenship and Immigration Services – ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri) başvurusuna geçiliyor.

    Özel Durumlar: EB-5, Mülteci, T/U Vizeleri

    Bazı bireyler, yaşadıkları zorluklar veya özel durumlar ile Green Card başvurusunda bulunabiliyor.

    • EB-5 Yatırımcı Programı
      • Minimum yatırım: 800.000 USD (Hedeflenen İstihdam Alanı) veya 1.05 milyon USD (diğer bölgeler).
      • En az 10 tam zamanlı işçi çalıştırma şartı bulunur.
      • 2 yıllık şartlı Green Card verilir, koşullar sağlanırsa kalıcı olur.
    • Mülteci (Refugee) ve Sığınmacılar (Asylum)
      • Bu statü insan hakları ihlali nedeni ile ülkelerini terk etmek zorunda kalanlar için veriliyor.
      • 1 yıl bu statüde kalındıktan sonra Green Card başvurusu yapılabiliyor.
    • T (İnsan Ticareti Mağdurları) ve U (Suç Mağdurları) Vizesi
      • Bu vizeler, ABD’de belirli bir süre kaldıktan sonra Green Card başvurusuna yol açabiliyor.
    • VAWA ( Violence Against Women Act – Kadına Yönelik Şiddet Yasası)
      • Aile içi şiddet mağdurları, sponsorsuz bir şekilde Green Card başvurusunda bulunabiliyor.

    Adım Adım Sponsorluk Süreci

    Sponsor ile Green Card başvurusu yapmak genellikle detaylı bir süreçtir. Bu sürecin her aşamasında dikkatli olmak, başvurunun onaylanması açısından önemlidir. İşte sponsorluk sürecinin aşamaları:

    1. Adım: Uygunluk Kontrolü

    • Sponsorun, ABD vatandaşı veya Green Card sahibi olup olmadığının kontrolü.
    • Başvuru sahibinin sabıka, sağlık durumu ve göçmenlik geçmişi sorgulanır.

    2. Adım: Başvuru Süreci

    • Aile: Form I-130,
    • İşveren: Form I-140 doldurması gerekir.

    3. USCIS İncelemesi ve NVC Süresi

    • USCIS (ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri) başvuruyu onaylar. Daha sonrasında NVC (National Visa Center- Ulusal Vize Merkezi) devreye girer.
    • Belgeler, konsolosluk randevusu ve ödemeler tamamlanır.

    4. Konsolosluk Görüşmesi ve Statü Değişikliği

    • Eğer yurtdışında iseniz konsolosluk mülakatına girmeniz gerekiyor.
    • Ancak ABD içindeyseniz Form I-485 (Statü Değişikliği) ile işlemlerinizi tamamlayabilirsiniz.

    Sık Sorulan Sorular

    Form I-130 (Aile Başvurusu Formu) nedir?

    Aile sponsorluğunda kullanılan, ABD vatandaşı/Green Card sahibinin akrabasını göçmen olarak başvurabilmesi için doldurduğu formdur.

    Form I-140 (İşverenin Göçmen İşçi Dilekçesi) nedir?

    İşveren sponsorluğunda, PERM onayından sonra USCIS’e sunulan formdur. İşveren, yabancı çalışanı kalıcı olarak işe almayı taahhüt eder.

    Form I-485 (Statü Değişikliği) ne işe yarar?

    ABD’de bulunan başvuru sahibinin, göçmen olmayan statüden (ör. F-1 öğrenci) “Daimi Oturum (Green Card)” statüsüne geçmesini sağlar.

    PERM (Program Electronic Review Management) tam olarak ne?

    İşverenin, ABD Çalışma Bakanlığı’na (DOL) başvurarak pozisyona uygun ABD’li bulunamadığını kanıtladığı süreçtir. İlan yayınlama, maaş belirleme vb. aşamaları içerir.

    NVC (National Visa Center) nedir?

    USCIS onayı sonrası, konsolosluk işlemlerinin yürütüldüğü merkezdir. Göçmenlik vizesi için evrak toplar, randevu planlar.

    RFE (Request for Evidence) – Ek Belge Talebi nedir?

    USCIS veya NVC, başvuru dosyasında eksik veya tutarsız noktalar görürse ek belge veya açıklama ister. Fakat zamanında ve eksiksiz cevap vermek önemlidir.

    ‘Prevailing Wage (piyasa maaşı)’ ne demek?

    DOL’un o pozisyon/eyalet için belirlediği asgari maaş standardıdır. İşveren, bu ücreti veya üstünü ödemeyi taahhüt etmelidir.

    Green Card aldım, hemen vatandaş olabilir miyim?

    Hayır. Genelde 5 yıl (bazı durumlarda 3 yıl) süreyle ABD’de oturduktan sonra vatandaşlık için başvurabilirsiniz.

    Dini nikâhla evliyim, aile sponsorluğu başvurumu etkiler mi?

    ABD göçmenlik sisteminde sadece resmî evlilik belgesi kabul ediliyor. Ancak dini nikâh tek başına yeterli olmaz.

    Çocuğum 21 yaşını aştı, CSPA’dan yararlanabilir miyim?

    Evet. Çocuk Statü Koruma Yasası (CSPA), başvuru işlenme süresi boyunca çocuğun yaşını dondurabiliyor.

    Bir avukatla çalışmak zorunlu mu?

    Zorunlu değildir. Ancak karmaşık durumlarda veya uzun bekleme kategorilerinde hata riskini azaltmak için önerilir.

    Bu rehberimizde sponsor ile Green Card başvurusunun yollarını ve kategorilerini sizlerle paylaştık. Daha fazla bilgi edinmek için bize her zaman web sitemizden ulaşabilirsiniz. Umarız, Green Card süreciniz hızla sonuç alır!

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Amerika’da Sponsor Şirket Nasıl Bulunur?

    Amerika’da Sponsor Şirket Nasıl Bulunur?

    Amerika Birleşik Devletleri, uluslararası öğrencilerden tecrübeli profesyonellere kadar pek çok kişiye kariyer ve yaşam olanakları sunar. Fakat bu olanaklara erişmek için özellikle çalışma ve göçmenlik vizelerinde sponsor bir şirketin desteği zorunludur. Amerika’da sponsor şirket, yasal çalışma izni alabilmeniz adına devlet kurumlarına resmi kefil konumundadır.

    Bu rehberde 2025 itibarıyla ABD’de sponsor şirket bulma sürecini tüm detayları ile alıyoruz. Hangi vize türlerinde sponsor gerekiyor, hangi sektörlerde sponsor daha kolay bulunuyor? Gelin bu sorularınızın yanıtlarını birlikte inceleyelim.

    2025 Yılında Sponsor Bulmanın Önemi

    Amerika’da sponsor şirket bulmak, uzun süreli veya kalıcı olarak çalışmanın en kritik adımlarından biri. Özellikle H-1B gibi vize türlerinde her yıl sınırlı sayıda kontenjan vardır. 2025 yılında sponsor bulma konusunda bazı trendler şu şekildedir:

    • Uzaktan Çalışma Talebi: Pandemi sonrası teknoloji sektöründe “remote work (uzaktan çalışma)” yaygınlaştı. Bu durum da ABD’li şirketlerin, uluslararası yeteneklere daha açık davranmasını sağlıyor.
    • Sağlık ve Eğitimde Açıklar: ABD’deki yaşlı nüfusun artışı ve eğitimde öğretmen ihtiyacı hemşire, doktor ve öğretmen gibi mesleklerde sponsor bulunmasını kolaylaştırıyor.
    • Start-up Girişimleri: Eskiden sadece büyük kurumsal şirketler sponsor olurdu. Ancak günümüzde orta ve küçük ölçekli start-up’lar da uluslararası yetenek arayışındadır.

    Sponsor Şirket Nedir, Ne İşe Yarar?

    Sponsor şirket, ABD’de çalışmanız veya staj yapmanız için resmi olarak göçmenlik dairelerine başvuru yapan, sizinle ilgili prosedürleri (vize, çalışma izni vb.) üstlenen işveren anlamına geliyor.

    Özellikle H-1B, L-1, O-1 gibi çalışma vizeleri ve J-1 gibi staj&değişim programları kapsamında “işveren sponsoru” olmadan başvuru yapmak mümkün değildir. Sponsor şirketin, çalışan açısından sunduğu avantajları:

    • Yasal Çalışma Hakkı: ABD hükümetine karşı “Bu kişi benim bünyemde, şu pozisyonda, şu maaşla çalışacak” beyanında bulunması gerekiyor.
    • Vize Prosedüründe Destek: Belgeleri USCIS (ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri) ve ABD Çalışma Bakanlığı’na hazırlayarak başvuruyu kolaylaştırır.
    • Uzun Vadeli Kariyer İmkanı: Bazı sponsorlar, EB kategorisi (EB-2, EB-3 gibi) Green Card (kalıcı oturum izni) yolunu da destekler.

    Sponsor Gerektiren Vize Türleri

    Vize TürüKimler için?Sponsor Gerekir mi?Açıklama
    H-1BYüksek vasıflı, uzmanlık gerektiren işler için EvetYıllık kotası vardır. Sponsorun başvuru yapması şarttır.
    L-1Aynı şirketin yurtdışı kurumundan, ABD kurumuna yönetici pozisyonunda olanlar için uygundur. EvetÇok uluslu şirketlerdeki şirket içi transfer için L-1A (Yönetici), L-1B (Uzman)
    J-1Staj, değişim programı. Eğitim ve kültürel projelerde yer alacaklar için uygundur.Evet Öğrenci/stajyer, araştırmacı, öğretmen vb. alanlarda. DS-2019 belgesi ile başvuruluyor.
    O-1Olağanüstü yetenekli bireyler (sanat, spor, akademik, bilim vb.)EvetUluslararası tanınırlık gerektiriyor.
    EB-2 / EB-3Göçmenlik kategorisindedir. Nitelikli işçiler veya profesyoneller için uygundur. Çoğunlukla evet PERM (Çalışma Sertifikası) süreciyle kalıcı oturum imkanı sunuyor.

    Yukarıdaki tabloda da gördüğümüz gibi ABD çalışma vizesi almak için genellikle Amerika’da sponsor şirket bulmak gerekiyor.

    Sponsor Bulmanın Zorlukları ve Fırsatları

    Öncelikle Amerika’da sponsor şirket bulmanın zorluklarına bir bakalım:

    • Yüksek Rekabet: Özellikle popüler sektörlerde ABD vatandaşları ile yarışmak kolay olmayabiliyor.
    • Vize Kotası: H-1B için yıllık bir kota vardır. Bu kota da hızlı bir şekilde dolabiliyor.
    • Maliyet ve Bürokrasi: Sponsorun dosya ücretleri veya avukat masrafları gibi zorunluluklar yüzünden tereddüt etmesi.
    • Sektörel Dengesizlik: Medya, sanat gibi alanlarda sponsor bulmak daha zor olabilir.

    Peki sponsor bulmanın ve onun aracılığı ile Amerika’ya gitmenin avantajları yok mu?

    • ABD İşgücü Açığı: Teknoloji, sağlık, mühendislik, eğitim vb. alanlarda ciddi anlamda bir açık vardır.
    • Küresel Yetenek Avı: Büyük şirketler, dünyanın her yerinden profesyonelleri kabul ediyor.
    • Başarıya Yönelik Teşvikler: Bazı eyaletler göçmen sağlık personeli veya öğretmenlere ek haklar tanıyor.

    Adım Adım Amerika’da Sponsor Şirket Bulmak

    Akılda net bir yol haritası olmadan sponsor şirket aramak, samanlıkta iğne aramaya benzeyebiliyor.

    1. Hedef Belirme

    • Hangi alanda çalışmak istiyorsunuz? (IT, sağlık, eğitim vb.)
    • Hangi vize türü sizin için daha uygun? (H-1B, EB-2, L-1 vb.)

    2. Araştırma

    • Resmi Kaynaklar: USCIS veritabanları, Çalışma Bakanlığı istatistikleri gibi kaynaklardan yararlanabilirsiniz.
    • İş Arama Siteleri: LinkedIn, Indeed, Glassdoor vb. sitelerde “visa sponsorship” şeklinde araştırmalar yapabilirsiniz.
    • Google Trends: 2025’te hangi sektörlerin revaçta veya hangi sektörlerde iş gücü açığı var bunlara erişebilirsiniz.

    3. Profesyonel Ağlar

    • LinkedIn Bağlantıları: Aynı sektördeki kişilere sorarak sponsor firmalar hakkında bilgi edinebilirsiniz.
    • Mezun Grupları: Kariyer gruplarından yararlanabilirsiniz.
    • Network Etkinlikleri: Konferanslar, seminerler veya fuarlara katılarak networkler elde edebilirsiniz.

    Özgeçmiş (CV) ve Ön Yazı Hazırlığı

    • ABD sitilinde özgeçmiş (1-2 sayfa ve mesleki beceriler vurgulu olacak şekilde) hazırlayabilirsiniz.
    • Şirketin size neden sponsor olması gerektiğini anlatan bir ön yazı hazırlayabilirsiniz.

    Başvuru ve Mülakat

    • İlanlarda “sponsorship available” ibaresinin olup olmadığını mutlaka kontrol edin.
    • Mülakatta, firmanın daha önce sponsorluk yapıp yapmadığını mutlaka öğrenin.

    Alternatif Yollar

    • Göçmenlik Danışmanlık Firmaları: Yasal prosedürleri yönetip sponsor işverenlerle eşleştirebilirler. Fakat “garanti vize” gibi vaatlere kanmayın.
    • Üniversiteler Aracılığı: ABD’de eğitim görüyorsanız, kariyer ofisiniz veya mezun toplulukları aracılığıyla sponsor şirketlere ulaşmak daha kolay.
    • Geçici İş Vizeleri: J-1 staj, H-2B gibi kısa süreli veya mevsimlik vizelerle ABD’ye gelip işvereni ikna etme şansı yaratılabilir.

    Sektörlere Göre Sponsor Şirket Analizi

    1. Teknoloji: Google, Microsoft, Amazon gibi büyük firmalar her yıl H-1B sponsoru oluyor. Özellikle yazılım sektörü büyük bir talep görüyor.
    2. Sağlık: Hastane ve kliniklerde hemşire, doktor, psikolog açığı oldukça fazladır. EB-2 / EB-3 veya H-1B vizelerinde sponsorluk bulunabiliyor.
    3. Mühendislik: İnşaat, enerji gibi projelerde Bechtel, ExxonMobil, Siemens gibi firmalar sponsor olabiliyor.
    4. Eğitim: Okullar ve üniversiteler öğretmenlere J-1 veya H-1B vizelerinde sponsor oluyor.
    5. Finans, Perakende, Tarım: Daha sınırlı alanlar olsa da yöneticiler veya mevsimlik işçiler için de sponsor bulmak mümkündür.

    Dolandırıcı Şirketlerden Korunma ve Yasal Haklar

    “Vizeyi kesin alırsın” veya “Garantili sponsorluk” gibi vaatler genellikle dolandırıcı şirketlerin söylemleridir. Gerçek bir sponsor şirket:

    • Başvuru masraflarınızı kendisi üstlenmesi gerektiğinin farkındadır.
    • Açık ve profesyonel bir iletişim kurar. Süreç hakkında size şeffaf davranır.
    • “Anında ödeme yapmazsan fırsatı kaçırırsın” diye size bir ödeme yapmanız konusunda zorluk yaşatmaz.

    Maaş, çalışma süresi, vize şartları gibi detaylar sözleşmede detaylı bir şekilde belirtmesi gerekiyor. Şüpheli veya belirsiz maddeler varsa göçmenlik avukatından görüş almanızda fayda vardır. ABD çalışma yasaları, size adil ücret ve ayrımcılık olmaksızın yasal çalışma izni veriyor.

    Amerika’da Sponsor Şirket Bulmak: Sabır ve Strateji Gerektiyor

    ABD’de sponsor şirket elde etmeniz, yüksek rekabetli bir maraton koşusuna benziyor. Ancak doğru sektör, etkili bir network ve değerli becerileriniz ile sponsor bir işveren bulabilirsiniz. Süreci özetleyecek olursak:

    1. Sizin için uygun olan vize türünü belirleyin.
    2. Sektörel ihtiyaçları gözlemleyin.
    3. Araştırmalar yaparak, network elde etmeye çalışın.
    4. Özgeçmiş ve ön yazınızı ABD işverenlerinin ilgisini çekebilecek şekilde oluşturun.
    5. İş ilanlarında özellikle “visa sponsorship” ibaresinin olup olmadığına dikkat edin.
    6. Dolandırıcılara karşı dikkatli olun.

    Bu süreç emek ve zaman isteyen bir yolculuktur. Ancak doğru planlama ile hayalinizdeki Amerika kariyerine bir adım daha yaklaşabilirsiniz. Unutmayın sabır ve emek her kapıyı açabilir!

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • Amazon’da Satış Yapmak: Hayal Tacirlerine Dikkat!

    Amazon’da Satış Yapmak: Hayal Tacirlerine Dikkat!

    Amazon’da satış yapmak ve bu sayede para kazanmayı düşünüyor olabilirsiniz. Bu sizin için harika bir fırsat da olabiliyor. Ancak, “Amazon’da kolay yoldan zengin ol” diyenleri mutlaka duymuşsundur. İşte tam burada durup dikkat etmeniz gerekiyor. 

    Bu tür vaatler, çoğu zaman gerçek olmayan, sadece cebindeki parayı almak isteyen hayal tacirlerinin tuzaklarından başka bir şey değil. Peki bu tuzaklara düşmemek için neler yapmalısınız? Gelin, adım adım göz atalım.

    Hayal Tacirleri Kimdir ve Neden Tehlikelidir?

    Hayal tacirleri genellikle kendilerini “Amazon’da başarıya ulaşmış bir girişimci” olarak tanıtır ve “büyük kazançlar sağladığını” iddia eder. İkna edici olabilmek için sahte başarı hikayeleri sunarlar.

    Bu hayal tacirleri, sizin Amazon’da başarılı olmak istediğini iyi bilir. Bu yüzden size, “Kolay yoldan kazanç sağla, az çalış çok kazan” gibi vaatte bulunurlar. Gerçekte ise Amazon’da başarı, ciddi bir planlama ve sabır gerektirir.

    Hayal Tacirlerinin Kullandığı Taktikler Nelerdir?

    • Sahte Başarı Hikayeleri: “Sıfırdan milyonlara” şeklinde anlatılan hikayelerle sizi etkilerler. Bunlar genellikle abartılı veya tamamen kurgusaldır. “Ben yapabildiysem sen de yaparsın” dediklerinde mutlaka şüpheyle yaklaşın.
    • Pahalı Eğitim ve Kurslar: Çoğu kez “Amazon’da başarılı olmanın sırrı burada” diyerek eğitimler sunarlar. Bu kurslar yüksek ücretler karşılığında satılıyor ve eğitimleri çoğunlukla internetten ücretsiz olarak bulunabiliyor.
    • Mentorluk ve Danışmanlık Tuzağı: Sözde “kişiye özel” danışmanlık teklif ederler ve sizin “başarınızı garanti ettiklerini” söylerler. Oysa gerçek bir işte garanti yoktur. Üstelik Amazon gibi bir platformda başarı tamamen sizin çabalarınızla ilgilidir.

    Tuzağa Düşmemek için Nelere Dikkat Etmelisiniz?

    • Gerçekçi Olmayan Vaatlerden Kaçın: “Bir ayda zengin olacaksın!” diyen varsa iki kere düşün. Amazon gibi rekabetin yüksek olduğu bir platformda başarı kolay gelmez. Amazon’da satış yapmak, emek ve bilgi gerektirir.
    • Araştırma Yapın: Bir eğitim programı veya mentörlük hizmeti almayı düşünüyorsanız, kurs hakkında yapılan yorumları okuyun ve bağımsız kaynaklardan bilgi toplayın. Amazon’da başarılı olmuş gerçek insanların tavsiyelerini araştırın.
    • Garantili Başarı Vaatlerinden Şüphelenin: Hiçbir yasal iş modeli “garantili başarı” sunamaz. Özellikle yüksek ücret talep eden kişilere karşı dikkatli olun.

    Amazon’da Güvenli ve Başarılı Olmak için Neler Yapmalısınız?

    • Kendi İş Planınızı ve Stratejinizi Geliştirin: Kendi işiniz, kendi planlarınızla büyür. Amazon’da satış yapmak için kapsamlı bir pazar araştırması yapın, ürünleri iyice tanıyın ve müşteri ihtiyaçlarını öğrenin.
    • Amazon’un Sunduğu Eğitimlerden Faydalanın: Amazon, satıcılar için çeşitli ücretsiz eğitimler sunar. Kendi platformunun sunduğu eğitimlerden faydalanmak, işe güvenle başlamanın yollarından biridir.
    • Yatırımlarınızı Küçük Adımlarla Yapın: Amazon’da ilk kez satış yapmak istiyorsanız ufak bütçelerle deneme yapın. Büyük yatırımlar yaparak, tüm paranızı riske atmaktan kaçının. Büyük başarılar küçük adımlarla başlar!

    Sıkça Sorulan Sorular

    • Amazon’da Nasıl Satıcı Olunur?

    Amazon’da satışa başlamak için bir satıcı hesabı açmanız, ürün kategorilerini belirlemeniz ve Amazon’un satış politikalarını incelemeniz gerekir.

    • Amazon FBA ile Ne Kadar Kazanç Sağlanabilir?

    Amazon FBA ile kazanacağınız miktar birçok faktöre bağlıdır. Örneğin, sattığınız ürünün rekabet seviyesi ve yatırım miktarı. Sabırlı bir strateji kurarak ilerlemek başarı sağlar.

    • Amazon FBA ile Satış Yapmak Güvenilir mi?

    Amazon FBA güvenli bir yöntemdir. Fakat burada başarı için doğru ürünleri bulmak ve maliyetleri yönetmek büyük önem taşır.

    Amazon’da başarılı olmanın kısa yolu yok; bu bir süreçtir. Hayal tacirlerine kapılmadan, gerçekçi hedefler koyarak ve kendi planlarınızı yaparak başarıya ulaşabilirsiniz. Unutmayın, doğru bilgi ve azimle hareket ederseniz, her adım sizi başarıya bir adım daha yaklaştıracaktır.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Amerika Vizesi Rehberi: Adım Adım Başvuru Süreci

    Amerika Vizesi Rehberi: Adım Adım Başvuru Süreci

    Amerika Birleşik Devletleri’ne seyahat etmek isteyenlerin en kritik adımlarından biri, vize başvurusunun doğru ve eksiksiz bir şekilde yapılmasıdır. Amerika vizesi başvuru süreci dikkat ve özen gerektiren bir işlemdir, çünkü başvurunuzun reddedilmesi, seyahatinizin planlandığı şekilde gerçekleşmemesine yol açabilir. Bu rehber Amerika vizesine başvurmak isteyen herkes için adım adım başvuru sürecini ve gereken bilgileri sunmaktadır.

    Amerika Vizesi Nedir? 

    Amerika vizesi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ABD’ye giriş yapabilmesi için gereken resmi izin belgesidir. Seyahat amacına göre verilen bu vize, pasaporta işlenen bir mühür veya etiket şeklinde olur ve giriş hakkını garanti etmez; bu yetki, ABD sınırındaki gümrük yetkililerinde bulunur. ABD, turistik, ticari, eğitim ve sağlık gibi birçok amaçla sıkça ziyaret edilen bir ülkedir.

    Amerika Vizesi Türleri

    Amerika Birleşik Devletleri’ne giriş yapmak isteyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için çeşitli vize türleri bulunmaktadır. Hangi vize türüne başvurmanız gerektiği, seyahat amacınıza ve planladığınız kalış süresine bağlıdır. ABD vize kategorileri, genel olarak göçmen olmayan vizeler ve göçmen vizeleri olmak üzere iki ana gruba ayrılır.

    1. Ziyaretçi Vizeleri (B Kategorisi)

    • B1 Vizesi (İş Amaçlı): İş toplantıları, konferanslar, ticari etkinlikler için. Çalışma izni vermez.
    • B2 Vizesi (Turistik/Tıbbi): Tatil, aile ziyareti, tıbbi tedavi için. Çalışma izni vermez.
    • B1/B2 Vizesi: Hem iş hem turistik amaçlı birleşik vizedir.

    2. Göçmen Olmayan Vizeler

    • F1/M1 Vizeleri (Öğrenci): Akademik veya mesleki eğitim için. ABD eğitim kurumundan kabul mektubu gereklidir.
    • J Vizesi (Değişim Programı): Eğitim, araştırma, staj programlarına katılım için. Bazı J vizesi sahipleri, program sonrası 2 yıl kendi ülkelerinde kalmak zorundadır.
    • H, L, O, P Vizeleri (Çalışma):
      • H1-B: Uzmanlık gerektiren işler.
      • H2-B: Geçici işçiler.
      • L1: Şirket içi transfer.
      • O1: Olağanüstü yetenekli kişiler.
      • P Vizeleri: Sporcu, sanatçı, eğlence sektörü çalışanları.

    3. Göçmen Vizeleri

    • Aile Birleşimi Vizeleri: ABD vatandaşı veya daimi oturum sahiplerinin aile bireyleri için (IR1, IR2, IR5).
    • Çalışma Tabanlı Göçmenlik Vizeleri: ABD işvereninin aday gösterdiği kişiler için.

    4. Diğer Vizeler

    • E1/E2 Vizeleri (Ticaret/Yatırımcı): ABD ile ticaret yapan veya yatırımcı olan kişiler için.
    • K1 Vizesi (Nişanlı): ABD vatandaşı ile evlenmek isteyenler için; 90 gün içinde evlilik şartı vardır.

    Vize Başvuru Süreci

    Amerika vizesi başvuru süreci, dikkatli bir planlama ve eksiksiz bir hazırlık gerektirir. Bu süreç, seyahat amacınızı belirlemekten başlayarak vize görüşmesi ve pasaportun teslimine kadar uzanır. Aşağıda, Amerika vizesi başvurusunda adım adım yapılması gerekenleri tüm detaylarıyla bulabilirsiniz.

    1. Adım: Seyahat Amacınızı Belirleme

    Amerika vizesi başvurusu yapmadan önce, seyahat amacınızı net bir şekilde belirlemeniz gerekmektedir. Seyahat amacınız, başvurmanız gereken vize türünü doğrudan etkiler. Örneğin:

    • İş seyahati için B1 vizesi,
    • Turistik gezi için B2 vizesi,
    • Eğitim için F veya M vizeleri,
    • Çalışma için H veya O vizeleri uygun olabilir.

    2. Adım: DS-160 Formunun Doldurulması

      DS-160, Amerika’ya vize başvurusu yaparken doldurulması zorunlu olan bir çevrimiçi formdur. Form, kişisel bilgilerinizi, seyahat detaylarınızı ve geçmişinizi ABD yetkililerine iletir. Formun doğruluğu ve eksiksiz doldurulması, başvurunuzun temel taşlarından biridir.

      Dikkat Edilmesi Gerekenler:

      • Tüm bilgilerin doğru ve tutarlı olduğundan emin olun.
      • Form doldurulduktan sonra, size verilen DS-160 Onay Sayfasını yazdırın. Bu belge, konsolosluk randevusunda gereklidir.

      3. Adım: Vize Ücretinin Ödenmesi

      Vize türüne bağlı olarak ücretler değişiklik gösterebilir. Örneğin, 2025 yılı itibarıyla yaygın olarak başvurulan B1/B2 vizeleri için ücret yaklaşık 185 USD’dir. Diğer vize kategorilerinde ücretler farklı olabilir.

      Ödeme Yöntemleri:

      • Banka transferi veya ATM üzerinden ödeme.
      • Konsolosluk tarafından belirlenen ödeme yöntemleri listesine resmi siteden ulaşabilirsiniz.
        Ödeme işlemini tamamladıktan sonra size bir ödeme dekontu verilecektir. Bu dekont, randevu alırken gereklidir.

      4. Adım: Randevu Alımı

      Amerika vize görüşmeleri, Türkiye’deki ABD Büyükelçiliği (Ankara) ve Konsolosluğu (İstanbul) üzerinden yapılır. Randevu almak için resmi randevu sistemi kullanılır.

      Randevu Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler:

      • Erken randevu almak için yoğunluk durumunu kontrol edin.
      • DS-160 form numarasını ve ödeme dekontunuzu hazır bulundurun.
      • Size uygun tarih ve saati seçin.

      5.Adım: Gerekli Evrakların Hazırlanması

      Zorunlu Belgeler:

      1. Geçerli pasaport (seyahat sonrası en az 6 ay geçerlilik süresi).
      2. DS-160 Onay Sayfası.
      3. Randevu onayı e-postası.
      4. Biyometrik fotoğraf (son 6 ayda çekilmiş).

      Destekleyici Belgeler:

      • Maddi durum belgeleri (banka hesap dökümleri, maaş bordrosu).
      • Seyahat planları (uçak rezervasyonları, otel konfirmasyonları).
      • İş/okul belgeleri (işe giriş belgesi, öğrenci belgesi).
      • Daha önceki vize geçmişinizi gösteren belgeler.

      6.Adım: Vize Görüşmesi

      • Randevudan en az 15 dakika önce konsoloslukta olun.
      • Kimlik ve randevu onay belgelerinizi yanınızda bulundurun.

      Görüşmede dürüst ve net cevaplar vermek, yetkililerin başvurunuzu olumlu değerlendirmesi için kritiktir.

      7.Adım: Vize Sonucu ve Teslim

      Vize görüşmesi sonunda genellikle hemen bir sonuç alırsınız. Yetkili, başvurunuzun onaylandığını veya reddedildiğini belirtir.

      Pasaport Teslim Süreci:

      • Onaylanmış vize için pasaportunuz, başvurunuz sırasında seçtiğiniz teslimat adresine veya PTT şubesine gönderilir.
      • Teslim süresi genellikle 3-7 iş günü arasında değişir.

      Red Durumunda Ne Yapılabilir?

      • Reddedilen başvurular için red nedenini öğrenip, eksiklikleri gidererek yeniden başvuru yapabilirsiniz.

      Vize Görüşmesine Hazırlık

      Amerika vizesi başvurusu, yüz yüze görüşme ile sonlanır ve burada seyahat amacınız ile Amerika’da yasal kalış sürenize uyma niyetiniz değerlendirilir. Görüşme için hazırlık yapmak önemlidir. İşte dikkat edilmesi gereken noktalar:

      • Zamanında Olun: Görüşme randevusundan 15-20 dakika önce konsoloslukta olun.
      • Kendinden Emin Olun: Sakin, kendinden emin bir duruş sergileyin, stresli görünmekten kaçının.
      • Dürüst Olun: Soruları dürüstçe yanıtlayın, tutarsız cevaplar başvurunuzun reddedilmesine yol açabilir.
      • Kısa ve Net Cevaplar Verin: Gereksiz detaylardan kaçının. Örneğin, “Amerika’ya iş toplantısına gitmek için B1 vizesine başvurdum” gibi.
      • Belgelerinizi Düzenli Sunun: Belgelerinizi kategorize ederek hazırlayın ve istenilen belgeleri hızlıca sunun.

      Sık Sorulan Sorular:

      • Seyahat Amacınız Nedir?
        • “Amerika’ya iş toplantısına gitmek için B1 vizesine başvurdum.”
      • Amerika’da Kalacağınız Süre?
        • “10 gün kalmayı planlıyorum, dönüş biletim ve otel rezervasyonum hazır.”
      • Seyahatinizi Kim Finanse Edecek?
        • “Seyahatimi kendi birikimlerimle karşılayacağım.”
      • Daha Önce ABD’ye Seyahat Ettiniz mi?
        • “Hayır, ancak Avrupa ülkelerine gittim.”
      • Türkiye’ye Geri Dönüş Planınız?
        • “Türkiye’de çalışıyorum ve ailem burada, seyahat sonrası dönmeyi planlıyorum.”

      Ek İpuçları:

      • Belgeleriniz hakkında bilgi sahibi olun.
      • Seyahat amacınıza odaklanın, gereksiz detaylardan kaçının.
      • Amerika’da kalma niyetinizin olmadığını net bir şekilde ifade edin.

      Reddetmeyi Önlemek İçin İpuçları

      Vize başvurunuzun reddedilme riskini en aza indirmek için aşağıdaki noktalara dikkat edin:

      1. Belgelerinizi Eksiksiz Hazırlayın:
        • Başvuru sırasında istenen tüm belgeleri eksiksiz ve güncel olarak sunun.
        • Maddi durumunuzu gösteren belgeler, seyahat planı ve destekleyici diğer belgeler tam olmalıdır.
      2. Tutarlı Bilgiler Verin:
        • DS-160 formundaki bilgiler ile görüşme sırasında verdiğiniz yanıtlar birbiriyle uyumlu olmalıdır.
        • Yanıltıcı bilgi vermekten kesinlikle kaçının.
      3. Güçlü Bağlarınızı Gösterin:
        • Türkiye’deki iş, eğitim, aile ve mal varlığı gibi bağlarınızı açıkça kanıtlayın.
        • Örneğin, sürekli bir işiniz olduğunu gösteren belgeler, aile bağlarınız veya taşınmaz mülklerinizle ilgili belgeler sunabilirsiniz.
      4. Dürüst Olun:
        • Seyahat amacınızı net ve açık bir şekilde ifade edin.
        • Sorulan sorulara dürüst ve mantıklı cevaplar verin.
      5. Seyahat Amacınızı Netleştirin:
        • Seyahatinizle ilgili belgeler (uçak rezervasyonu, otel bilgileri, seyahat planı) tutarlı ve detaylı olmalıdır.
      6. İyi Bir İlk İzlenim Bırakın:
        • Görüşme sırasında kendinizden emin bir duruş sergileyin, saygılı ve nazik olun.

      Amerika vizesi başvuru süreci, doğru hazırlık ve dikkatli bir yaklaşım gerektirir. Her aşamayı takip ederek, gereken belgeleri doğru bir şekilde sunarak ve konsolosluk görüşmesinde kendinizi düzgün bir şekilde ifade ederek başvurunuzun onaylanma şansını artırabilirsiniz.

      Seyahatiniz için hazırlığınızı en iyi şekilde tamamladıktan sonra, Amerika’ya adım atmaya bir adım daha yakın olabilirsiniz. Unutmayın, her adımı dikkatle takip etmek, başarılı bir vize başvurusu için en önemli faktördür.

      Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

    1. ABD Göçmenlik Süreci ve Vize Avukatının Rehberliği

      ABD Göçmenlik Süreci ve Vize Avukatının Rehberliği

      ABD’ye göç etmek, birçok kişi için yeni fırsatlar ve umut dolu bir geleceğin kapısını aralamak anlamına gelir. Ancak bu süreç detaylı planlama, eksiksiz evrak hazırlığı ve göçmenlik kurallarına tam uyum gerektirir. Vize başvuru sürecinde yapılan küçük hatalar bile, başvurunun reddedilmesine veya sürecin uzamasına neden olabilir. Bu yazımızda ABD göçmenlik sürecinin en yaygın zorluklarını ele alacak, başarılı bir vize başvurusu için dikkat etmeniz gereken noktaları paylaşacağız.

      Göçmenlik Nedir?

      Göçmenlik, bir bireyin doğduğu ya da vatandaşı olduğu ülkeden başka bir ülkeye uzun süreli veya kalıcı olarak yerleşme amacıyla yaptığı yasal bir süreçtir. Bu süreç sadece bir seyahat planından çok daha fazlasını ifade eder. Göçmenlik, o ülkenin yasalarına, ekonomik sistemine ve toplumsal kurallarına dahil olmayı içerir.

      ABD özelinde göçmenlik, genellikle şu yollarla gerçekleşir:

      • Green Card (Yeşil Kart): ABD’de kalıcı oturma ve çalışma izni sağlayan bir belgedir. Bu kart göçmenlik sürecinin en önemli adımlarından biridir ve başvuru türüne göre farklı yollarla alınabilir (örneğin, aile birleşimi, iş sponsorluğu veya çekiliş yoluyla).
      • Göçmen Vizeleri: Bu vizeler ABD’de kalıcı olarak yaşamak ve çalışmak isteyen bireylere yönelik hazırlanmıştır. Örneğin bir ABD vatandaşı ya da Green Card sahibi bir kişinin, eşini veya çocuklarını yanına aldırması için aile temelli göçmen vizeleri gerekir.

      ABD Göçmenlik (Vize) Avukatı Kimdir ve Ne Yapar?

      Göçmenlik avukatı, ABD’nin vize ve göçmenlik kanunlarına hakim bir hukuk profesyonelidir. Göçmenlik, diğer hukuk dallarına kıyasla oldukça karmaşık bir alandır. Çünkü sadece hukuki bilgi değil aynı zamanda bürokratik süreçlere dair kapsamlı bir anlayış da gerektirir.

      ABD Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası (Immigration and Nationality Act) çok katmanlıdır ve bireylerin durumuna göre değişkenlik gösterebilmektedir. İşte göçmenlik avukatları bu karmaşıklığı sizin adınıza çözer. Türkiye’den ABD’ye gitmek isteyen bireyler ve aileler için:

      • Sürecin başından sonuna kadar rehberlik eder.
      • Vize başvuru işlemlerinden oturum izinlerine kadar her aşamada size destek sağlar.
      • Başvurularınızda hata yapma riskini en aza indirir.

      Göçmenlik Avukatının Temel Görevleri

      Bu süreçte avukatının rolü, yalnızca evrak hazırlamak veya başvuru formlarını doldurmakla sınırlı değildir. Avukatınız sürecin her aşamasında size özel çözümler sunar. Şimdi bu görevleri adım adım ele alalım.

      1. Durum Analizi ve Danışmanlık

      • Kişisel durumunuza göre en uygun göçmenlik veya vize seçeneğini belirler.
      • Yanlış vize türü seçiminin önüne geçerek zaman ve maddi kaybı önler.
      • Belgelerin eksiksiz hazırlanması için rehberlik eder.

      2. Başvuru Sürecinin Yönetimi

      • DS-160, I-130 gibi başvuru formlarını eksiksiz doldurur.
      • Gerekli belgelerin tamamlanmasını sağlar.
      • Hataları önleyerek başvurunun reddini engeller.

      3. Göçmenlik Mülakatına Hazırlık

      • Mülakat sürecine yönelik rehberlik sunar.
      • Doğru yanıt verme tekniklerini öğretir.
      • Cevapların tutarlılığını kontrol eder.

      4. Yasal Sorunlara Çözüm

      • Vize reddi durumunda itiraz başvurusunu yönetir.
      • Eksik belgeler veya yasal sorunlara karşı çözüm üretir.

      5. Uzun Vadeli Destek

      • Oturum izni ve Green Card başvurularını yönetir.
      • Vatandaşlık sürecinde rehberlik eder.
      • Göçmenlik statünüzü korumanız için bilgilendirir.

      ABD Göçmenlik Sürecinin Adımları

      ABD’ye göç etmek ya da geçici bir süre için gitmek oldukça detaylı ve karmaşık bir süreçtir. Her aşama titizlikle planlanmalı ve eksiksiz bir şekilde tamamlanmalıdır. Bu bölümde ABD göçmenlik sürecini adım adım ele alacağız.

      1. Hedefin Belirlenmesi

      • Göç amacınızı netleştirin (çalışma, aile birleşimi, eğitim vb.).
      • Doğru vize türünü seçin (H1B, F1, EB-5, B1/B2 vb.).
      • Uzun vadeli planlarınızı göz önünde bulundurun.

      2. Belgelerin Hazırlanması

      • Pasaport, finansal belgeler, eğitim/iş belgeleri toplanır.
      • Sponsor veya destekleyici belgeler hazırlanır.
      • Eksiksiz ve doğru belge sunumuna özen gösterilmelidir.

      3. Başvurunun Yapılması

      • DS-160 veya DS-260 formları doldurulur.
      • Vize başvuru ücreti ödenir.
      • Konsolosluktan mülakat tarihi alınır.

      4. Mülakat Aşaması

      • Seyahat amacı ve finansal durum hakkında sorular yanıtlanır.
      • Belgeler eksiksiz olarak ibraz edilir.
      • Dürüst ve tutarlı cevaplar verilir.

      5. Vizenin Onaylanması ve ABD’ye Giriş

      • Pasaporta vize basılır ve teslim edilir.
      • ABD girişinde CBP yetkilileri tarafından kontrol yapılır.
      • Gerekli belgeler yanınızda bulundurulur.

      ABD Göçmenlik Sürecinde Karşılaşılan Yaygın Sorunlar

      ABD’ye göç etmek veya vize başvurusunda bulunmak, iyi bir planlama ve dikkat gerektiren bir süreçtir. Ancak tüm bu dikkat ve çabaya rağmen bazı sorunlar yaşanabilmektedir. Bu bölümde ABD göçmenlik sürecinde karşılaşabileceğiniz yaygın sorunları ele alacağız.

      1. Vize Reddine Yol Açan Durumlar

      • Yanlış veya eksik bilgi verilmesi: Formlardaki eksiklikler veya hatalı bilgiler ret sebebidir.
      • Maddi durumun yetersiz görülmesi: Banka hesap dökümlerinizin yeterli olmaması başvurunuzu riske atar.
      • Göçmenlik niyetinin kanıtlanamaması: Kendi ülkenizde güçlü bağlarınız olduğunu göstermeniz gerekir.

      2. Belgelerdeki Hatalar

      • Kimlik bilgileri ve adres yanlışlıkları: Pasaport, DS-160 veya DS-260 formundaki bilgilerin uyuşması gerekir.
      • Eksik veya yetersiz belgeler: Maddi, akademik veya sponsorluk belgelerinin eksikliği süreci durdurabilmektedir.
      • Güncel olmayan belgeler: Süresi dolmuş pasaport veya eski banka dökümleri güven sorunları yaratır.

      3. Yasal Engeller

      • Daha önce vize reddi almak: Önceki başvurularınızın neden reddedildiğini açıklamanız gerekir.
      • ABD göçmenlik yasalarına aykırı davranışlar: Yasa dışı giriş, vize süresi aşımı (overstay) ve sahte belge kullanımı gelecekteki başvurularınızı olumsuz etkileyebilmektedir.

      4. Bu Sorunları Önlemek İçin Yapılması Gerekenler

      • Belgelerin doğruluğunu kontrol edin.
      • Dürüst olun ve yanlış bilgi vermekten kaçının.
      • Profesyonel yardım alın.
      • Başvurunuzu aceleye getirmeyin ve süreci iyi planlayın.

      ABD Göçmenlik Avukatı Seçerken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

      ABD göçmenlik süreci karmaşık ve yorucu olabilmektedir. Bu süreçte yanınızda profesyonel bir rehberin bulunması, işlerinizi kolaylaştırır ve başvurunuzun başarı şansını artırır. Ancak doğru göçmenlik avukatını seçmek, sürecin kendisi kadar önemli bir adımdır. Peki, bir göçmenlik avukatı seçerken nelere dikkat etmelisiniz?

      1. Lisanslı Olup Olmadığını Kontrol Edin

      • Avukatın Amerikan Barolar Birliği’ne (ABA) kayıtlı olup olmadığını kontrol edin.
      • Sahte danışmanlardan (notarios, danışmanlık şirketleri) uzak durun.

      2. Deneyim ve Uzmanlık

      • Avukatın Türkiye’den yapılan başvurularla ilgili deneyimi olup olmadığını araştırın.
      • Vize reddi itirazları, yeşil kart başvuruları gibi benzer davalarda başarılı olup olmadığını sorgulayın.
      • Türkçe bilen ve Türkiye’ye özgü göçmenlik süreçlerine aşina bir avukat tercih edin.

      3. İletişim ve Şeffaflık

      • Düzenli ve açık bilgilendirme yapabilen bir avukat seçin.
      • Süreçle ilgili tüm detayları baştan açıklayan bir avukat tercih edin.
      • Gizli ücretler olmaması için ücretlendirme konusunda net bir anlaşma yapın.

      ABD göçmenlik süreci, sabır ve dikkat gerektiren karmaşık bir yolculuktur. Vize başvurularında yapılan hataları en aza indirmek, eksiksiz belgeler sunmak ve yasal gerekliliklere uygun hareket etmek, başarı şansınızı artırır. Ancak sürecin her aşamasında karşılaşabileceğiniz engelleri aşmak için bilinçli hareket etmek ve gerektiğinde bir uzmandan destek almak önemlidir.

      Lisanslı ve deneyimli bir göçmenlik avukatı, vize sürecindeki olası riskleri önceden belirleyerek size en doğru rehberliği sunar. Unutmayın, bu yolculukta doğru bilgiye sahip olmak ve süreci iyi yönetmek, ABD’de yeni bir hayata başlarken size büyük avantaj sağlayacaktır.

      Yazan: Av. Asım Kılınç

    2. Amazon FBA Nedir? 7 Soru ile İnceliyoruz

      Amazon FBA Nedir? 7 Soru ile İnceliyoruz

      “Amazon FBA nedir” diye bakacak olursak öncelikle FBA’nın ne anlama geldiğine bakalım. FBA, “Fulfillment by Amazon” anlamına gelir. Bu da Amazon’un lojistik altyapısından yararlanmanızı sağlayan bir sistem demektir. Yani Amazon FBA ile ürünlerinizi Amazon’un deposunda saklayabilir, paketletebilir ve gönderim işlemini Amazon’a devredebilirsiniz.

      Peki, bu sistem güvenilir mi? Detayları neler? Gelin sorularla Amazon FBA’yı mercek altına alalım.

      Soru-1: Amazon FBA Nasıl Çalışır?

      Aslında Amazon FBA işleyişi oldukça basit bir süreçtir. Sürecin detayları ise şu şekildedir:

      1. Ürünlerinizi Listeleyin
      2. Ürünlerinizi Amazon’a Gönderin
      3. Siparişleriniz Geldikçe İşlemleri Amazon Halleder
      4. Müşteri Hizmetleri ve İade Süreçlerini Amazon Yönetir

      Yani temelde üretim ve tedarik size aittir. Geri kalan tüm işleyiş ve süreç yönetimini sizin adınıza Amazon halleder.

      Soru-2: Amazon FBA’nın Avantajları ve Dezavantajları Neler?

      Aslında avantajları gayet açıktır ancak bunlar dışında Amazon’u daha avantajlı hale getiren özellikleri de bulunur. Fakat her sistemde olduğu gibi Amazon FBA’nın da dezavantajları bulunuyor. Gelin bir tablo ile bunu inceleyelim.

      AvantajlarıDezavantajları
      -Prime Üyeliği: Bu sayede teslimat ve işlemleriniz daha hızlı tamamlanır. Aynı zamanda Amazon’da birçok alıcının da Prime üyeliği bulunduğu için ürünlerinizin daha fazla kişi tarafından görünmesi sağlanır. -Depolama Ücretleri: Bu, Amazon’un deposunda ürünleriniz uzun süre kalırsa depolama ücret artışına neden olabilir. (Bu nedenle hızlı satabileceğiniz ürün seçimi önemlidir)
      -Lojistik ve Depolama Rahatlığı: Depo kiralamak ve paketleme işlemleri ile uğraşmamak belki Amazon’un sunduğu en büyük avantaj olabilir. -Komisyonlar: Amazon FBA hizmeti için belirli bir komisyon alır.
      -Müşteri Güveni: Amazon, platform olarak birçok kişi tarafından tercih edilir ve güvenilir bulunur. Yani alıcıların platforma duyduğu güven sayesinde ürünlerinize de güven duyulmasını sağlarsınız. -Kontrol Kaybı: Ürünlerinizin yönetimini tamamen Amazon’a devrettiğinizde tam kontrol yetkinizi kaybedersiniz.

      Soru-3: Amazon FBA’ya Başlamak için Gerekli Adımlar Nelerdir?

      Amazon FBA ile satışlara başlamak istiyorsanız izlemeniz gereken adımlar şu şekildedir:

      1. Amazon Satıcı Hesabı Açın: Amazon’da satıcı hesabı açarken iki farklı seçenek karşınıza çıkar. Bunlar; bireysel ve profesyonel satıcı hesaplarıdır. Bu hesapların farklılığı ise Profesyonel hesapta aylık düzenli olarak ödemeniz gereken bir ücret bulunurken Bireysel hesapta böyle bir düzenleme yoktur.

      2. Ürün Araştırması Yapın: Satmak istediğiniz ürünleri seçerken iyi araştırın. Özellikle satış potansiyeli yüksek ama rekabeti düşük olan ürünleri seçin.

      3. Ürünlerinizi Etiketleyin ve Gönderin: Amazon, gönderilen ürünlerde belirli ambalaj ve etiketleme standartları talep eder. Ürünlerinizi gönderirken bu kurallara uyarsanız ekstra maliyetten de kendinizi muaf tutabilirsiniz.

      Soru-4: Amazon FBA için Ne Kadar Ödemeliyim?

      Amazon FBA ücretleri oldukça detaylıdır. Bu da genellikle kafa karışıklığına neden olabiliyor. Ancak merak etmeyin tüm detaylarını sizler için daha anlaşılır hale getireceğim.

      1. Lojistik Ücretleri: Amazon, ürünleri genellikle iki kategoriye ayırır. Bunlar; standart boyutlu ürünler ve aşırı büyük boyutlu ürünler şeklindedir. Standart boyutlu ürünler yaklaşık 0.45kg altında olanlardır ve lojistik ücreti 3-4 Dolardır. Aşırı büyük boyutlu ürünler için ücret 10-20 Doları bulabilir.

      2. Depolama Ücretleri: Yılın büyük bir kısmında depolama oldukça düşüktür. Bu da Ocak-Eylül ayları arasında depolama metreküp başına 0.75- 2.40 Dolar arasındadır. Ancak Ekim- Aralık aylarında bu ücretler artış gösterir. Bu aylar depolama 2.40-3.63 Dolar arasındadır.

      Dikkat! Bir ürününüz uzun bir süre depoda kalırsa Amazon size “uzun vadeli depolama ücreti” de yansıtabilir. Bu da ekstra bir maliyet anlamına gelir.

      3. Diğer Ücretler: Bu temel ücretler dışında eğer ürünleriniz Amazon tarafından yeniden etiketlenmesi gerekirse veya iade durumu yaşanırsa Amazon sizden ekstra olarak “işlem ücreti” talep edebilir. Bununla birlikte eğer ürününüzü Amazon’un depolarından geri çekmek isterseniz “çıkarma ücreti” de ödemeniz gerekir.

      Soru-5: Amazon FBA’da Ne Satabilirim?

      Aslında burada oldukça geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor. Ancak temel anlamda Amazon’un ürün yelpazesine bakacak olursak şu şekildedir:

      1. Elektronik Ürünler ve Aksesuarları

      2. Moda ve Giyim

      3. Sağlık ve Zindelik Ürünler

      4. Ev ve Mutfak Ürünleri

      5. Bebek ve Çocuk Ürünleri

      6. Evcil Hayvan Ürünleri

      7. Spor ve Dış Mekan Ürünleri

      8. Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri

      9. Ofis ve Kırtasiye Ürünleri

      10.  Otomotiv Aksesuarları

      11.  Hobi ve Eğlence Ürünleri

      Soru-6: Türkiye’den Amazon FBA ile Satış Yapmak Mantıklı mı?

      Türkiye’den Amazon FBA ile satış yapmak istiyorsanız aslında avantajlarınızı ve dezavantajlarınızı iyi değerlendirmeniz gerekiyor. Gönderim masrafları, Amazon’un talep ettiği masraflar ve ürünlerinizin Amerika’daki rekabetçi fiyatlarla satışı konusunda dikkatli olmalısınız. Bu şekilde doğru bir strateji oluşturarak ilerlerseniz sizin için avantajlı ve mantıklı olabilir.

      Soru-7: Amazon FBA ile Satış Stratejileri Nelerdir?

      Amazon FBA ile satışlarınızda başarılı olmak istiyorsanız aslında dikkat etmeniz gereken stratejiler bulunuyor. Bunlar ise şu şekildedir:

      ·  Olumlu Yorumlar: Ürünlerinize gelen yorumlar, potansiyel müşteriler üzerinde büyük etki yaratır.

      ·  Anahtar Kelime Kullanımı: Amazon’da üst sıralarda çıkmak için müşterilerin ürün aratırken kullandığı kelimelere dikkat edin. Ürün başlığı ve açıklamalarında bu kelimelere yer vererek alıcıların ilgisini çekebilirsiniz.

      ·  Rekabeti Analiz Edin: Rakiplerinizi mutlaka inceleyin. Fiyat ve pazarlama stratejilerine göz atın. Bu sayede pazarda kimlerle ve nasıl yarıştığınızı tespit edebilirsiniz.

      Evet, Amazon FBA ile ilgili bahsedeceklerimiz bu şekilde. Siz de Amazon FBA ile satış yapmayı planlıyorsanız yorumlarda belirtebilirsiniz. Aynı zamanda vermek istediğiniz tavsiyeleriniz varsa bunları yorumlarda belirterek birbirimize destek olabiliriz.

      Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

    3. Amerika’da Üniversite Eğitimi Düşünenler için En İyi 10 Üniversite

      Amerika’da Üniversite Eğitimi Düşünenler için En İyi 10 Üniversite

      Dünya genelinde milyonlarca öğrenci, eğitimlerini geliştirmek ve kariyerlerinde fark yaratacak bir başlangıç yapmak için Amerika’da üniversite eğitimi almayı tercih ediyor. Amerika hem akademik açıdan sağladığı üstün kalite hem de küresel çapta sunduğu prestij ile yükseköğrenimde dünyanın en çok tercih edilen ülkelerinden biri olmuştur. Bu yazıda Amerika’da üniversite eğitiminin neden bu kadar önemli olduğunu, Türk öğrenciler için sunduğu avantajları, sizi bekleyen fırsatları ve ABD’deki en iyi 10 üniversiteyi detaylıca inceleyeceğiz.

      Amerika’da Üniversite Eğitiminin Önemi ve Dünya Genelindeki Prestiji

      ABD, dünya çapında tanınan üniversiteleriyle eğitimde liderdir. Harvard, Stanford, MIT gibi okullar, başarı ve prestijin simgesidir. Peki, Amerikan üniversitelerini özel kılan nedir?

      • Eğitim Kalitesi ve İnovasyon
        Amerikan üniversiteleri, yenilenen müfredatları ve araştırma odaklı eğitim modeliyle dikkat çeker. Öğrenciler, teoriyi pratiğe dökme fırsatı bulur. Örneğin, MIT’de mühendislik öğrencisi laboratuvarda uygulamalı eğitim alırken Stanford öğrencileri Silikon Vadisi’nde projelerde çalışabilir.
      • Dünya Sıralamalarındaki Yeri
        ABD üniversiteleri, QS ve Times Higher Education gibi sıralamalarda üst sıralarda yer alır. Bu üniversiteler eğitim kalitesi, araştırma ve uluslararası başarılarla tanınır. Diplomanız, yalnızca Türkiye’de değil dünyada geçerli olur.
      • Çeşitlilik ve Çok Kültürlülük
        Amerika, dünyanın dört bir yanından öğrencilere ev sahipliği yapar. Bu, farklı kültürlerle etkileşim ve küresel bir network oluşturma fırsatları sunar.

      Türk Öğrenciler için Amerika’da Okumak Neden Cazip?

      Amerika’da üniversite eğitimi almak Türk öğrenciler için birçok fırsat sunar. İşte bu fırsatları sıralayalım:

      • Akademik Olanaklar ve Esneklik
        Amerikan üniversitelerinde öğrenciler, bölümlerini seçerken ve derslerini oluştururken daha fazla özgürlüğe sahiptir. İlk yılınızda genel dersler alarak ilgi alanlarınızı keşfetme imkanı bulabilir ardından bölümünüzü seçebilirsiniz. Çift ana dal veya yan dal yaparak farklı alanlarda uzmanlaşabilirsiniz.
      • Kariyer Fırsatları
        STEM alanlarında eğitim alan öğrenciler için Amerika, mezuniyet sonrası iş bulma açısından büyük bir fırsattır. OPT programı sayesinde, mezun olduktan sonra 1 ila 3 yıl arasında çalışma hakkınız olur. Bu deneyim, global iş ağı oluşturma ve iş deneyimi kazanma açısından büyük bir avantaj sağlar.
      • Kültürel Çeşitlilik ve Dil Öğrenimi
        Amerika’da eğitim almak, farklı kültürlerle tanışma ve İngilizceyi ileri seviyede öğrenme fırsatı sunar. İngilizceyi sınıf arkadaşlarınızla ve profesörlerinizle iletişim kurarak hızla geliştirebilirsiniz.
      • Türk Öğrenci Toplulukları ve Destek
        Amerika’daki üniversitelerde Türk öğrenci toplulukları bulunur. Bu topluluklar, Türk kültürünü yaşamanıza yardımcı olur ve yeni bir ülkeye alışma sürecinizde sizi destekler. Ayrıca Türk öğrenciler girişimci topluluklar kurarak iş dünyasında da projelere katılırlar.

      Amerika’da üniversite eğitimi almak, Türk öğrenciler için sadece akademik bir yatırım değil, aynı zamanda kişisel gelişim, küresel bir vatandaşlık deneyimi ve eşsiz fırsatlar sunar. 

      Amerika’da Üniversite Eğitimi Almanın Avantajları

      • Dünya Çapında Tanınan Diplomalar
        Amerikan üniversitelerinden alınan diplomalar, dünya genelinde geçerli ve prestijlidir. Bu prestij mezuniyet sonrası işverenlerin dikkatini çeker ve kariyerinizi sağlam bir temel üzerine kurar.
      • Uluslararası İş İmkanları
        ABD üniversitelerinden mezun olmak CV’nizde güven işareti olarak algılanır. Özellikle Harvard, MIT, Stanford gibi üniversitelerden mezuniyet, sizi iş görüşmelerinde diğer adaylardan öne çıkarır. Küresel şirketler, analitik düşünme ve uluslararası bakış açısına sahip bu öğrencileri tercih eder.
      • Kapsamlı Akademik Programlar
        Amerikan üniversiteleri geniş bir ders seçeneği sunar. Öğrenciler, ilk yıllarda farklı alanlardan dersler alarak hangi bölüme ilgi duyduklarını keşfedebilirler. Ayrıca çift ana dal veya yan dal yapma imkanı, farklı disiplinlerde uzmanlaşmayı sağlar.
      • Araştırma ve Geliştirme İmkanları
        Amerikan üniversiteleri, ileri düzey araştırma projelerine ev sahipliği yapar. MIT gibi üniversitelerde öğrenciler, yapay zeka veya tıp alanında yenilikçi projelerde yer alabilir. Endüstri işbirlikleri sayesinde öğrenciler büyük şirketlerle çalışma fırsatına sahip olur.
      • Kültürel Zenginlik ve Ağ Kurma
        Amerika’daki üniversiteler, dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilere ev sahipliği yapar. Bu çeşitlilik, kültürler arası anlayış geliştirme fırsatı sunar. Ayrıca kurduğunuz uluslararası ağ, iş dünyasında büyük önem taşır.
      • İngilizce Yetkinliği
        Amerika’da eğitim almak, İngilizce becerilerinizi geliştirmek için mükemmel bir fırsattır. Dil becerilerinizi pratik yaparak doğal bir şekilde ilerletebilirsiniz. Ayrıca mezuniyet sonrası, güçlü İngilizce yetkinliği, uluslararası iş dünyasında rekabet avantajı sağlar.

      Amerika’nın En İyi 10 Üniversitesi

      Amerika Birleşik Devletleri, dünya çapında tanınan üniversiteleriyle yükseköğrenim için cazip bir merkezdir. Her biri kendi alanında lider olan bu üniversiteler Türk öğrenciler için de büyük fırsatlar sunar. Şimdi, Amerika’nın en iyi 10 üniversitesini sundukları akademik imkanları ve Türk öğrenciler için neden cazip olduklarını detaylıca inceleyelim.

      1. Harvard Üniversitesi (Massachusetts)

      • Tarihi, Prestiji ve Mezunların Başarıları:
        1636 yılında kurulan Harvard, Amerika’nın en eski üniversitesi olmasının yanı sıra dünyanın en prestijli kurumlarından biridir. Akademik başarısı, mezunlarının başarıları ve geniş ağıyla tanınır. 100’den fazla Nobel ödüllü mezunu ve sayısız lider yetiştiren Harvard, küresel etkisini her alanda hissettirir.
      • Sunduğu Programlar:
        Harvard, özellikle hukuk, işletme, tıp ve sosyal bilimlerde dünya çapında bir üne sahiptir. Üniversitenin liberal arts sistemi, öğrencilere farklı alanlarda dersler alarak geniş bir perspektif kazandırır.
      • Türk Öğrenciler İçin Uygunluğu:
        Harvard, Türk öğrencilere ihtiyaç temelli burslar ve finansal yardım sunar. Ayrıca Harvard Türk Öğrenci Derneği gibi topluluklar sayesinde uyum sağlamak daha kolay hale gelir.

      2. Stanford Üniversitesi (California)

      • Teknoloji ve Girişimcilik Açısından Avantajları:
        Stanford, Silikon Vadisi’nin kalbinde yer alır ve bu konumu sayesinde teknoloji ve girişimcilik dünyasıyla doğrudan bağlantı kurar. Google, Yahoo ve Instagram gibi birçok teknoloji devi, Stanford mezunlarının projelerinden doğmuştur.
      • Sunduğu Programlar:
        Stanford, mühendislik, bilgisayar bilimi, işletme ve biyomedikal alanlarında liderdir. Girişimcilik ruhunu destekleyen programlarıyla öğrencilere fikirlerini hayata geçirme fırsatı sunar.
      • Türk Öğrenciler İçin Uygunluğu:
        Türk öğrenciler, Stanford’da hem akademik başarıları hem de girişimcilik becerileriyle dikkat çekebilir. Ayrıca üniversitenin sunduğu araştırma imkanları ve bölgedeki teknoloji şirketleri, Türk öğrenciler için eşsiz fırsatlar sunar.

      3. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)

      • Mühendislik ve Fen Bilimlerinde Öncülüğü:
        MIT, teknoloji ve mühendislik alanında dünya lideridir. Üniversite, her yıl dünyanın en iyi mühendislik programları sıralamasında birinci sırada yer alır.
      • Sunduğu Programlar:
        Mekatronik mühendisliği, yapay zeka, fizik ve havacılık mühendisliği gibi teknik alanlarda sunduğu yenilikçi programlar, MIT’nin benzersizliğini ortaya koyar. Ayrıca girişimcilik merkezleriyle öğrencilere iş fikirlerini geliştirme şansı tanır.
      • Türk Öğrenciler İçin Uygunluğu:
        MIT, araştırma odaklı yapısıyla Türk öğrenciler için hem akademik hem de profesyonel anlamda benzersiz bir platform sunar. Ayrıca burs imkanları ve Türk profesörlerin varlığı da öğrencilerin bu üniversitede kendilerini evlerinde hissetmesini sağlar.

      4. California Üniversitesi, Berkeley (UC Berkeley)

      • Kamu Üniversitesi Olarak Sunduğu Yüksek Kaliteli Eğitim:
        UC Berkeley, Amerika’nın en iyi kamu üniversitelerinden biridir ve özellikle fen bilimleri, mühendislik ve sosyal bilimlerde mükemmel bir eğitim sunar.
      • Sunduğu Programlar:
        Kimya mühendisliği, çevre bilimi ve ekonomi alanında dünya çapında bir üne sahiptir. Aynı zamanda toplumsal hareketlerdeki öncülüğüyle tanınır.
      • Türk Öğrenciler İçin Uygunluğu:
        UC Berkeley, uluslararası öğrencilere uygun maliyetli eğitim sunmasıyla dikkat çeker. Türk öğrenciler, hem akademik hem de sosyal anlamda burada kendilerini geliştirebilirler.

      5. Princeton Üniversitesi (New Jersey)

      • Araştırma İmkanları ve Güçlü Lisans Programları:
        Princeton, özellikle lisans öğrencilerine sunduğu birebir danışmanlık ve araştırma imkanlarıyla tanınır. Öğrenciler, en iyi profesörlerle birebir çalışarak akademik kariyerlerine yön verebilir.
      • Sunduğu Programlar:
        Princeton, temel bilimler, mühendislik ve tarih gibi alanlarda güçlüdür. Ayrıca, sanat ve beşeri bilimlerde de iddialıdır.
      • Türk Öğrenciler İçin Uygunluğu:
        Türk öğrenciler, Princeton’da bireysel araştırma projelerine dahil olabilir ve üniversitenin sunduğu kapsamlı burs imkanlarından faydalanabilir.

      6. Columbia Üniversitesi (New York)

      • New York Şehrindeki Konumu ve Medya, Finans Gibi Alanlardaki Bağlantıları:
        New York’un kalbinde yer alan Columbia, öğrencilerine şehrin sunduğu sınırsız kültürel ve profesyonel fırsatlara erişim sağlar.
      • Sunduğu Programlar:
        Medya, hukuk, işletme ve uluslararası ilişkiler alanlarında dünya lideridir. Ayrıca, gazetecilik okulu dünyanın en prestijli okullarından biridir.
      • Türk Öğrenciler İçin Uygunluğu:
        Türk öğrenciler, Columbia’da hem akademik hem de sosyal açıdan eşsiz bir deneyim yaşayabilir. Üniversitenin Türk topluluğu uyum sürecini kolaylaştırır.

      7. Yale Üniversitesi (Connecticut)

      • Sosyal Bilimler ve Hukuk Alanındaki Mükemmeliyeti:
        Yale, özellikle hukuk, uluslararası ilişkiler ve sosyal bilimler alanında dünya çapında bir üne sahiptir.
      • Sunduğu Programlar:
        Hukuk okulu, kamu politikası ve tarih bölümleri, Yale’nin öne çıkan programlarıdır. Ayrıca beşeri bilimlerdeki programlarıyla da dikkat çeker.
      • Türk Öğrenciler İçin Uygunluğu:
        Türk öğrenciler, Yale’de akademik başarılarının yanı sıra sosyal etkinliklerde de kendilerini gösterebilir. Üniversitenin sunduğu burs imkanları oldukça kapsamlıdır.

      8. University of Chicago (Illinois)

      • Ekonomi ve Sosyal Bilimlerdeki Güçlü Akademik Altyapısı:
        University of Chicago, ekonomi alanında Nobel ödüllü mezunlarıyla tanınır. Üniversite, sosyal bilimlerdeki araştırmalarıyla ön plana çıkar.
      • Sunduğu Programlar:
        Ekonomi, siyaset bilimi ve felsefe bölümleri oldukça güçlüdür. Üniversitenin analitik düşünmeye verdiği önem, öğrencilerin her alanda fark yaratmasını sağlar.
      • Türk Öğrenciler İçin Uygunluğu:
        Türk öğrenciler, University of Chicago’nun analitik yaklaşımından faydalanarak global iş dünyasında güçlü bir yer edinebilir.

      9. California Teknoloji Enstitüsü (Caltech)

      • Küçük Öğrenci Nüfusu ve Yoğun Araştırma Odaklı Eğitim:
        Caltech, az sayıda öğrenciye yoğun bir eğitim ve bireysel danışmanlık sunar. Özellikle bilim ve mühendislik alanında liderdir.
      • Sunduğu Programlar:
        Astronomi, fizik ve biyomedikal mühendislik alanında dünya çapında ünlüdür. Küçük sınıf boyutları, öğrencilerin birebir eğitim almasını sağlar.
      • Türk Öğrenciler İçin Uygunluğu:
        Caltech, araştırmaya ilgi duyan Türk öğrenciler için mükemmel bir tercihtir. Öğrenciler, dünya çapında tanınan projelerde yer alma fırsatı bulabilir.

      10. University of Pennsylvania (UPenn)

      • İşletme ve Girişimcilik Alanındaki Liderliği:
        UPenn, dünyanın en iyi işletme okullarından biri olan Wharton School’a ev sahipliği yapar. Ayrıca girişimcilik ve iş dünyasıyla güçlü bağlantılarıyla tanınır.
      • Sunduğu Programlar:
        Wharton School, finans, pazarlama ve işletme yönetiminde liderdir. Ayrıca hukuk ve kamu politikası alanlarında da güçlüdür.
      • Türk Öğrenciler İçin Uygunluğu:
        Türk öğrenciler, UPenn’de girişimcilik projelerine katılabilir ve iş dünyasıyla erken yaşta tanışabilir. Üniversitenin uluslararası öğrencilere sunduğu burs imkanları da oldukça geniştir.

      Türk Öğrenciler için Öneriler

      Amerika’da üniversite eğitimi almak heyecan verici bir yolculuk olduğu kadar dikkatli bir planlama ve hazırlık süreci gerektirir. Her öğrencinin hedefleri, ilgi alanları ve imkanları farklıdır; bu yüzden süreci kendi koşullarınıza göre en iyi şekilde planlamak önemlidir. İşte Türk öğrenciler için bu süreçte rehberlik edecek detaylı öneriler:

      1. Doğru Üniversiteyi Seçmek

      • Akademik Hedeflerinize Uygun Okulları Araştırın: Teknoloji için MIT veya Stanford, sosyal bilimler için Columbia uygun olabilir.
      • Yerleşim ve Kampüs Hayatını Göz Önünde Bulundurun: Büyük şehirde mi yoksa sakin bir kasabada mı eğitim almak istediğinizi düşünün.
      • Türk Öğrenciler İçin İmkanlar: Türk toplulukları ve mezun grupları, kültürel uyumu kolaylaştırabilir.

      2. Başvuru Belgelerini Hazırlamak

      • CV: Akademik başarılar, ödüller ve gönüllü çalışmalarınızı ekleyin.
      • Niyet Mektubu: Neden Amerika’da okumak istediğinizi açık ve samimi bir şekilde yazın.
      • Referans Mektupları: Öğretmen veya işverenlerden kişisel referanslar alın.

      3. Burs ve Maddi Destek Araştırması

      • Fulbright Programı: Akademik başarıya dayalı burslar sunar.
      • Amerikan Üniversiteleri Bursları: Başarı veya ihtiyaç temelli burslar mevcut.
      • Türkiye’deki Burslar: TEV gibi vakıfların burslarını araştırın.

      4. Kültürel Uyum

      • Türk Topluluklarına Katılın: Etkinlikler, kültürel bağları güçlendirir.
      • Kültürel Şok: Farklılıklara zaman tanıyın ve uyum sürecini doğal bir şekilde geçirin.
      • Yeni Deneyimlere Açık Olun: Kampüs aktivitelerine katılarak sosyal çevrenizi genişletin.

      Amerika’daki üniversite eğitimi, sadece akademik değil kişisel gelişiminiz için de önemli bir fırsattır.

      Amerika’da üniversite eğitimi almak, sadece akademik bilgiyle sınırlı kalmayıp, küresel bir bakış açısı, kültürel deneyimler ve güçlü kariyer fırsatları sunar. Doğru üniversiteyi seçmek, başvuru sürecini dikkatlice yönetmek ve kültürel uyumu sağlamak bu yolculuğun önemli adımlarıdır.

      Bu fırsatları değerlendirmek, kariyerinize yön vermek ve kişisel gelişiminiz için büyük bir adım olacaktır. Ayrıca, hazırlığınızı doğru yaparak, Amerika’daki eğitim deneyiminizi en verimli şekilde geçirebilirsiniz. Bu süreçte hem akademik hem de sosyal anlamda kendinizi geliştirebilirsiniz.

      Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

    4. ABD Sporcu Vizesi (P-1A): Başvuru Süreci ve Adım Adım Rehber

      ABD Sporcu Vizesi (P-1A): Başvuru Süreci ve Adım Adım Rehber

      ABD’deki profesyonel spor etkinliklerine katılmak isteyen uluslararası sporcular için P-1A vizesi, önemli bir fırsat sunar. Ancak bu vizeye başvurmak, doğru belgeler ve adımların takip edilmesi gereken bir süreçtir. Başvurunun her aşamasında dikkat edilmesi gereken detaylar, sürecin başarıyla tamamlanmasını sağlar. Bu blogda ABD Sporcu Vizesi (P-1A) başvuru sürecini adım adım inceleyecek ve başvurunuzu nasıl eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlayabileceğinize dair ipuçları sunacağız.

      ABD Sporcu Vizesi Nedir?

      ABD Sporcu Vizesi, resmi adıyla P-1A Vizesi, uluslararası düzeyde tanınmış bireysel sporcuların veya spor takımlarının, ABD’de belirli bir süre boyunca spor etkinliklerine katılmalarını sağlayan özel bir göçmen olmayan vize türüdür. Bu vize, sporcuların ABD’deki profesyonel turnuvalara, liglere, organizasyonlara veya diğer spor etkinliklerine katılımını yasal olarak mümkün kılar. P-1A vizesi, yalnızca bireysel olarak değil, aynı zamanda bir takımın parçası olarak başvuran sporculara da açıktır.

      Hangi Durumlarda Alınır?

      P-1A Sporcu Vizesi, aşağıdaki durumlarda alınabilmektedir :

      1. Uluslararası Tanınırlık: Eğer bir sporcu uluslararası düzeyde tanınmışsa ve başarısı belgelerle kanıtlanabiliyorsa bu vize için uygun bir adaydır. Örneğin uluslararası turnuvalarda dereceye girmiş olmak bu tanınırlığa örnek gösterilebilmektedir.
      2. Takım Sporları: Bir spor takımının parçası olarak ABD’deki bir etkinliğe katılmak isteyen sporcular için uygundur. Takımın tamamının uluslararası tanınırlık kriterlerini karşılaması gerekmez ancak genel itibarıyla takımın bu statüye sahip olması önemlidir.
      3. Belirli Etkinliklere Katılım: ABD’de gerçekleşecek bir spor etkinliği, turnuva, gösteri maçı veya diğer profesyonel bir organizasyon için davet alındığında başvurulabilmektedir.
      4. Kısa Süreli Spor Faaliyetleri: P-1A vizesi genellikle geçici bir süre için verilir ve başvuru sahibinin ABD’de sadece etkinlik süresince bulunmasına izin verilmektedir. Ancak gerektiğinde bu süre uzatılabilmektedir

      P-1A Sporcu Vizesinin Avantajları

      • Yasal Çalışma ve Turnuvalara Katılım: Sporcular, ABD’de antrenman yapabilir, organizasyonlarda yer alabilir ve ücret alabilir. Birden fazla etkinliğe katılım mümkündür.
      • Uluslararası Tanınırlık: ABD’deki profesyonel spor organizasyonları, sporcuların kariyerlerini ve tanınırlıklarını artırır.
      • Aile Üyeleri İçin Vize İmkânı: Sporcuların eşleri ve 21 yaş altı bekar çocukları P-4 vizesiyle ABD’de yaşayabilir. Eşler çalışamaz ancak eğitim alabilir, çocuklar okula kayıt olabilir.
      • Esnek Süreç: Vize süresi etkinliklere bağlı olarak 5 yıla kadar uzatılabilir, yeni etkinlikler eklenebilir ve vize yenilenebilir.
      • Seyahat Kolaylığı: Sporcular, ABD’den çıkıp tekrar giriş yapabilir, uluslararası turnuvalara katılabilir.

      ABD Sporcu Vizesine Kimler Başvurabilmektedir?

      P-1A Sporcu Vizesi, belirli kriterleri karşılayan bireysel sporcular ve spor takımları için tasarlanmıştır. Başvuru için aşağıdaki şartlar gerekmektedir:

      • Profesyonel Sporcular: Bir kulüp, federasyon veya organizasyon tarafından istihdam edilen profesyonel düzeyde faaliyet gösteren sporcular başvurabilmektedir.
      • Uluslararası Tanınmış Spor Takımları: Uluslararası başarıları, medya haberleri veya ödüllerle desteklenen takımlar uygunluk sağlar.
      • Kısa Süreli Spor Etkinliklerine Katılacak Sporcular: ABD’de turnuva veya özel bir etkinliğe davet edilen ve uluslararası düzeyde tanınırlık kazanmış sporcular başvurabilmektedir.

      Başvurularda başarıları kanıtlayan belgeler ve organizasyonlardan alınan davet mektupları önem

      Hangi Branşlar Kapsama Giriyor?

      P-1A Sporcu Vizesi, birçok geleneksel ve yeni nesil spor dalını kapsamaktadır.

      • Geleneksel Spor Dalları:
        • Futbol: MLS gibi profesyonel liglerde oynamak veya turnuvalara katılmak.
        • Basketbol: NBA ve WNBA gibi liglere transfer olan sporcular.
        • Güreş: Hem geleneksel hem de eğlence sporu olarak ABD’de popülerdir.
        • Yüzme & Tenis: Olimpik ve uluslararası turnuvalara katılım sağlar.
        • Atletizm & Boks: ABD’deki etkinlikler için uygunluk sunar.
      • Yeni Nesil Sporlar (E-Spor):
        • League of Legends, DOTA 2 gibi oyunlarda uluslararası turnuvalara katılan oyuncular.
        • Profesyonel E-Spor takımlarıyla yapılan sözleşmeler.
        • Twitch/YouTube gibi platformlarda uluslararası tanınırlığı olan oyuncular.

      Başvuru sürecinde turnuva başarıları, sponsorluk anlaşmaları ve medya haberleri gibi belgeler büyük önem taşır.

      ABD Sporcu Vizesi (P-1A) Başvuru Süreci

      Bu kısımda, P-1A vizesine başvurmak isteyen sporcular için başvuru aşamalarını, gerekli belgeleri, mülakat sürecini ve vize teslim sürecini detaylı şekilde ele alacağız. Eğer ABD’de bir spor organizasyonuna katılmayı planlıyorsanız, vize sürecinde dikkat etmeniz gereken tüm adımları bu rehberde bulabilirsiniz.

      1. Adım: Ön Hazırlık

      • Gerekli Belgeler:
        • Pasaport (en az 6 ay geçerlilik süresi)
        • ABD’den alınan davetiye veya etkinlik onayı
        • Sporcu başarı belgeleri (madalyalar, turnuva sonuçları, medya haberleri)
        • Finansal durum belgeleri (banka dökümleri, sponsorluk belgeleri)
        • Biyometrik fotoğraf
      • Sponsor Gerekliliği:
        • Sponsor (kulüp, organizasyon, federasyon) sporcunun ABD’deki etkinliklerini desteklemelidir.
        • USCIS’e Form I-129 başvurusu yapılmalıdır.

      2. Adım: USCIS Onayı

      • Sponsorun Dilekçe Süreci:
        • Form I-129 ve destekleyici belgeler USCIS’e sunulmaktadır.
        • Eksiksiz belgelerle yapılan başvurular daha hızlı değerlendirilmektedir.
        • Premium Processing ile süreç 15 güne indirilebilmektedir.
      • Onay Belgeleri:
        • USCIS onayladıktan sonra Form I-797 (Notice of Action) verilmektedir.
        • Konsolosluk başvurusu için bu belge gereklidir.

      3. Adım: Konsolosluk Başvurusu

      • DS-160 Formu Doldurma:
        • ABD’de kalış süresi, seyahat amacı ve sponsor bilgileri belirtilmelidir.
        • DS-160 onay belgesi (Confirmation Page) alınmalıdır.
      • Randevu ve Belgeler:
        • Konsolosluk randevusu almalısınız.
        • Pasaport, Form I-797, DS-160 onayı, başarı belgeleri, biyometrik fotoğraf ve ödeme makbuzu sunulmalıdır.

      4. Adım: Mülakat Süreci

      • Sıkça Sorulan Sorular:
        • Seyahat Amacı: ABD’ye neden gidiyorsunuz? Hangi etkinliklere katılacaksınız?
        • Spor Kariyeri: Hangi branşta yarışıyorsunuz? Önceki başarılarınız nelerdir?
        • Sponsor: ABD’deki organizasyon kimdir? Masraflar nasıl karşılanacak?
        • Dönüş Planı: Türkiye’ye dönüş planlarınız nelerdir?

      Konsolosluk görüşmesine hazırlanarak başvurunun olumlu sonuçlanma ihtimalini artırabilirsiniz.

      Seyahat Planlaması ve Gerekli Düzenlemeler

      ABD’ye seyahat etmek, iyi bir planlama ve hazırlık gerektirir. Uçuş, konaklama, belgeler ve sigorta gibi temel düzenlemeleri doğru şekilde yapmak, seyahatinizin sorunsuz geçmesini sağlar. Bu bölümde, seyahatinizi organize ederken dikkat etmeniz gereken önemli adımları bulabilirsiniz.

      Uçuş ve Konaklama:

      • Pasaportunuzu aldıktan sonra seyahat tarihlerinizi belirleyin ve uçak biletinizi satın alın.
      • Konaklama yerinizi netleştirin ve başvuru sırasında verdiğiniz bilgilerle uyumlu olmasına dikkat edin.

      Giriş Belgeleri:

      • Pasaport ve vizenizin yanı sıra şu belgeleri yanınızda bulundurun:
        • USCIS onay belgesi (Form I-797)
        • Sponsorluk ve etkinlik belgeleri
        • Dönüş biletiniz veya dönüş tarihinizi gösteren belgeler

      Seyahat Sigortası:

      • ABD’de kaldığınız süre boyunca sağlık ve seyahat sigortası yaptırarak olası risklere karşı önlem alın.

      Sık Karşılaşılan Sorular ve Sorunlar

      ABD Sporcu Vizesi (P-1A) başvuru süreci, dikkatli bir hazırlık ve doğru bilgi sunumu gerektirir. Ancak tüm çabalara rağmen bazı başvurular reddedilebilmektedir ya da süreçte sorunlarla karşılaşılabilirsiniz. Bu bölümde başvuru sürecinde sıkça karşılaşılan problemleri, nedenlerini ve çözüm yollarını detaylı bir şekilde ele alacağız.

      Reddedilme Nedenleri ve Çözümleri

      Eksik veya Yanlış Belge Sunumu

      • Sorun: Pasaport süresi yetersiz, USCIS onayı (Form I-797) eksik, başarı belgelerinin yetersiz olması.
      • Çözüm: Belgelerinizi eksiksiz ve güncel olarak hazırlayın, detaylı bir kontrol listesi oluşturun.

      Sponsorluk Anlaşmazlıkları

      • Sorun: Sponsorun mali desteği veya davet mektubunun eksik olması.
      • Çözüm: Sponsordan resmi, detaylı bir destek mektubu ve mali belgeler talep edin.

      ABD’deki Etkinliğin Belirsizliği

      • Sorun: Katılacağınız etkinliğin tarihleri veya önemi net belirtilmemesi.
      • Çözüm: Davet mektubunda etkinliğin yeri, süresi ve uluslararası önemi açıkça belirtilmelidir.

      Reddetme Durumunda Ne Yapmalısınız?

      🔄 Yeniden Başvuru:

      • Red mektubundaki eksiklikleri giderin.
      • Uzman bir danışmandan destek alın.

      🔍 Alternatif Vize Seçenekleri:

      • O-1 Vizesi: Olağanüstü yetenekli sporcular için.
      • B-1/B-2 Vizesi: Kısa süreli, resmi çalışma gerektirmeyen etkinlikler için.

      Başvuru Süresi Ne Kadar?

      🕒 USCIS İşlem Süresi:

      • Form I-129’un değerlendirilmesi: 2-4 hafta
      • Premium Processing: 15 iş günü

      📅 Konsolosluk İşlem Süresi:

      • Randevu süresi: 1-3 hafta
      • Vize onaylandıktan sonra pasaport teslimi: 3-7 iş günü

      Toplam Süre:

      • 4-8 hafta, yoğun dönemlerde daha uzun sürebilmektedir.

      Vize başvuru süreci karmaşık ve detaylı olabilmektedir ancak doğru hazırlık ve rehberlikle bu süreci sorunsuz bir şekilde tamamlayabilirsiniz. Belgelerinizi eksiksiz ve doğru şekilde hazırlamak, başvurunuzun başarısını artıracaktır.

      Başvurunuzda başarılar dileriz! Herhangi bir sorunuz veya yardım talebiniz olursa, bizimle web sitemiz üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

      Yazan: Av. Asım Kılınç

    5. Amerika’da Girişimcilik: Avantajlar ve Dezavantajlar

      Amerika’da Girişimcilik: Avantajlar ve Dezavantajlar

      Amerika Birleşik Devletleri, dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkelerden biri olarak girişimciler için cazip fırsatlar sunuyor. Amerika’da girişimcilik, gerek yerel pazardaki geniş tüketici kitlesi gerekse teknoloji ve finansman kaynaklarına erişim açısından girişimcilere eşsiz avantajlar sağlıyor. Ancak bu fırsatlar aynı zamanda çeşitli zorlukları ve riskleri de beraberinde getiriyor.

      Amerika’da iş kurmayı düşünen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, bu avantaj ve dezavantajları dikkatle değerlendirmeli ve iş planlarını buna göre şekillendirmelidir. Şimdi, Amerika’da girişimci olmanın avantajlarını detaylı bir şekilde inceleyelim.

      Avantajlar

      Amerika’da girişimcilik, sunduğu geniş fırsatlar ve dinamik iş ortamı ile dikkat çekmektedir. Bu avantajlar girişimcilerin işlerini büyütmelerine, yeni pazarlara açılmalarına ve küresel ölçekte rekabet avantajı elde etmelerine olanak tanır. Şimdi Amerika’daki girişimcilere sunulan fırsatların neler olduğuna daha yakından bakalım.

      1. Büyük ve Çeşitli Bir Pazar

      Amerika, yaklaşık 330 milyonluk nüfusuyla dünyanın en büyük tüketici pazarlarından biridir ve son derece çeşitlidir. Farklı yaş gruplarından, etnik kökenlerden ve gelir seviyelerinden insanlara hitap edebilmek, girişimciler için pek çok fırsat yaratır. Ayrıca yeniliğe açık olan tüketiciler, yeni ürün ve hizmetleri denemeye heveslidir, bu da inovatif girişimciler için büyük bir avantaj sağlar.

      2. Gelişmiş Altyapı ve Teknoloji

      Amerika, dünya çapında gelişmiş teknolojik altyapılara sahiptir. İnternet, ulaşım, lojistik ve enerji gibi temel altyapı alanlarında sağladığı kolaylıklar, girişimcilerin işlerini daha verimli bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur. Silikon Vadisi gibi bölgelerde teknoloji odaklı iş fikirleri için mükemmel fırsatlar bulunur ve bu bölgelerde devlet destekleri ile özel yatırımlar oldukça güçlüdür.

      3. Kolay Şirket Kurma Süreci

      Amerika’da bir şirket kurma süreci birçok ülkeden daha hızlı ve basittir. Çoğu eyalette yalnızca birkaç belgeyle ve online başvuru ile şirket kurulabilir. Delaware ve Wyoming gibi eyaletler, düşük maliyetli ve girişimciler için avantajlı şartlar sunarak iş kurmayı kolaylaştırır. Bu hızlı süreç Türk girişimciler için de büyük bir avantaj sağlar.

      4. Geniş Finansman ve Yatırım Olanakları

      Amerika, girişimciler için geniş bir finansman ekosistemine sahiptir. Melek yatırımcılar, girişim sermayesi şirketleri ve hızlandırıcı programlar, yenilikçi iş fikirlerine yatırım yapmaya isteklidir. Özellikle teknoloji, sağlık ve yenilenebilir enerji gibi sektörlerde faaliyet gösteriyorsanız yatırım bulma şansınız daha yüksektir. Y Combinator veya Techstars gibi hızlandırıcı programlar, finansman ve mentorluk desteği sağlayarak işinizi büyütmenize yardımcı olur.

      5. Güçlü İş Ağı ve Destek Mekanizmaları

      Amerika’da iş kuran girişimciler, güçlü destek ekosistemlerinden yararlanabilir. Kuluçka merkezleri ve hızlandırıcı programlar, iş geliştirme, ürün tasarımı ve strateji konularında yardımcı olur. Ayrıca iş dünyasına yeni adım atanlar için düzenlenen etkinlikler, konferanslar ve iş ağı organizasyonları, girişimcilerin sektördeki liderlerle tanışmasını sağlar ve işlerini büyütme fırsatları sunar.

      6. Göçmen Dostu Girişim Ekosistemi

      Amerika, uluslararası girişimciler için oldukça kapsayıcı bir iş ortamı sunar. Göçmen girişimcilerin, özellikle Silikon Vadisi gibi teknoloji merkezlerinde başarıları örnek alınarak Türk girişimciler için de umut verici bir fırsat sunar. Amerika’daki göçmen girişimcilere yönelik destek programları ve iş ağı organizasyonları, Türk girişimcilerin bu ekosisteme uyum sağlamasını kolaylaştırır.

      7. Vergi Avantajları ve Teşvikler

      Amerika, bazı eyaletlerde girişimcilere vergi avantajları ve teşvikler sunmaktadır. Araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan firmalar, vergi indirimleri gibi fırsatlarla desteklenir. Ayrıca işinizi belirli bölgelerde kurmanız halinde federal teşviklerden de yararlanabilirsiniz. Bu teşvikler işin maliyetlerini düşürür ve daha fazla kaynağı işin büyümesine yönlendirebilirsiniz.

      Dezavantajlar

      Amerika’da girişimcilik birçok cazip avantajı sahip olsa da dikkat edilmesi gereken zorluklar da vardır. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için bazı süreçler daha karmaşık ve maliyetli hale gelebilir. Bu nedenle bu dezavantajları önceden bilmek gerekli hazırlıkları yapmak ve doğru stratejiler geliştirmek önemlidir. 

      1. Zorlu Göçmenlik Süreçleri

      Amerika’da bir iş kurmak isteyen Türk girişimciler için göçmenlik süreçleri oldukça karmaşık olabilir. Özellikle vize başvuruları zaman alıcıdır ve avukatlık ücretleri, başvuru masrafları gibi ek maliyetler getirebilir. Örneğin, E-2 Yatırımcı Vizesi, belirli bir yatırım miktarı gerektirirken, L-1 Vizesi, mevcut bir işletmenin Amerika’ya taşınmasını zorunlu kılar. Ayrıca başvurular sıkı bir şekilde incelenir ve başvurular reddedilebilir.

      2. Yüksek Rekabet

      Amerika, büyük ve yenilikçi bir girişimcilik ekosistemine sahip olsa da bu durum aynı zamanda çok yüksek bir rekabet anlamına gelir. Hangi sektörde faaliyet gösterirseniz gösterin, güçlü yerleşik rakiplerle mücadele etmeniz gerekecektir. Örneğin teknoloji sektöründe büyük şirketlerle ve start-up’larla rekabet etmek, restoran sektöründe ise birçok benzer işletme ile karşılaşmak anlamına gelir.

      3. Yüksek Yaşam ve İşletme Maliyetleri

      Amerika’da işletme kurma ve yönetme maliyetleri özellikle büyük şehirlerde çok yüksektir. Örneğin, New York, San Francisco ve Los Angeles gibi şehirlerde ofis kiraları, iş gücü maliyetleri ve sigorta gibi giderler, işletme sahiplerinin bütçelerini zorlayabilir. Ayrıca yaşam maliyetleri de yüksektir, bu da hem işinizi hem de kişisel yaşamınızı etkileyebilir. Daha düşük maliyetli eyaletlerde iş kurmayı düşünen girişimciler için bu maliyetler önemli bir engel olabilir.

      4. Karmaşık Vergi Sistemi

      Amerika’daki vergi sistemi karmaşık ve çok katmanlıdır. Federal, eyalet ve yerel düzeyde farklı vergiler ödenmesi gereken çok sayıda yükümlülük bulunur. Örneğin bazı eyaletler gelir vergisi almazken, diğerleri yüksek oranlarda vergi alabilir. İşletme sahiplerinin tüm bu vergileri doğru şekilde ödemesi ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekir, aksi takdirde ciddi hukuki sorunlarla karşılaşılabilir.

      5. Kültürel ve Hukuki Farklılıklar

      Amerika’daki iş kültürü, Türkiye ile oldukça farklıdır. Zaman yönetimi, profesyonellik ve işyeri kuralları büyük önem taşır. Geç kalmak veya iş görüşmelerine hazırlıksız gitmek olumsuz bir izlenim bırakabilir. Ayrıca Amerika’daki hukuki sistemin karmaşıklığı da bir zorluk oluşturur. İşletmeler için sözleşmeler, anlaşmazlıklar ve yasal riskler sıkça karşılaşılan durumlardır. Bu nedenle girişimcilerin hukuki danışmanlık alması ve her adımda dikkatli olmaları gerekir.

      6. Sağlık Sigortası Zorunluluğu ve Maliyetleri

      Amerika’da sağlık sigortası, işverenler için büyük bir maliyet oluşturur. Çalışanlarınıza sağlık sigortası sağlamak, işletmeniz için ek bir yük olabilir ve girişimcinin kendi sigortasını da ödemesi gerekebilir. Sağlık sigortası maliyetleri oldukça yüksektir bu da girişimcilerin iş bütçelerini önemli ölçüde etkileyebilir. Sağlık sigortası olmadan yaşanacak bir sağlık sorunu, finansal açıdan büyük bir risk oluşturabilir ve uzun vadede işletme sürdürülebilirliğini zorlaştırabilir.

      7. Dil Bariyeri

      Amerika’da iş yaparken İngilizce, iletişim ve iş kurma süreçlerinde çok önemli bir rol oynar. Eğer İngilizce seviyeniz yeterli değilse hem müşterilerle hem de iş ortaklarıyla iletişimde zorluk yaşayabilirsiniz. Örneğin, bir yatırımcıyla görüşme yaparken veya hukuki bir anlaşmayı değerlendirirken dil engeli büyük bir sorun olabilir. Bu nedenle Amerika’da girişimci olmayı planlıyorsanız dil becerilerinizi geliştirmek için zaman ayırmanız önemlidir. İngilizce seviyeniz yeterince güçlü olduğunda, işinizi daha etkili bir şekilde büyütebilir ve müşterilerinizle daha güvenilir bir iletişim kurabilirsiniz.

      Öneriler

      Amerika’da girişimcilik, büyük fırsatlarla dolu bir maceradır. Ancak bu yolculuk, dikkatli planlama, stratejik kararlar ve iyi bir hazırlık gerektirir. Özellikle TC vatandaşları için vize süreçlerinden iş planlamasına, kültürel adaptasyondan finansal yönetim becerilerine kadar birçok unsur önem taşır.

      Eğer Amerika’da bir iş kurmayı düşünüyorsanız, bu öneriler hem yol haritanızı belirlemenizde hem de potansiyel riskleri en aza indirmenizde size rehberlik eder. Bazı öneriler:

      1. 🌐 Networking (İş Ağları Kurma): Yerel iş etkinliklerine katılmak ve Türk-Amerikan Ticaret Odası gibi kuruluşlarla bağlantılar kurmak işinizin bilinirliğini artırır. Ayrıca mentorluk programlarına katılmak da faydalıdır.
      2. ⚖️ Hukuki ve Mali Danışmanlık: Şirket türü seçimi, vergi düzenlemeleri ve sigorta gibi konularda profesyonel danışmanlardan destek almak işinizi sağlam temellere oturtmanıza yardımcı olur.
      3. 📚 Eğitim ve Dil Gelişimi: İngilizce dil yetkinliği ve Amerikan iş kültürüne uyum, başarılı bir girişimcilik için önemlidir. Ayrıca sektörel eğitimler alarak iş yönetimini geliştirmeniz faydalıdır.
      4. 🛠️ Küçükten Başlama: Küçük ölçekle başlamak, riskleri azaltır. İşinizi önce test etmek, düşük maliyetle başlamak ve deneme yanılma yöntemiyle öğrenmek, başarı şansınızı artırır.

      Sonuç olarak, Amerika’da girişimcilik heyecan verici bir yolculuk olsa da, doğru strateji, planlama ve hazırlıkla başarıya ulaşmak mümkün. İş ağı kurma, hukuki ve mali süreçlerde doğru adımlar atma, kültürel adaptasyon ve küçükten başlama gibi temel unsurları göz önünde bulundurarak ilerlemek, sizi gelecekteki zorluklara karşı hazırlıklı kılar.

      Girişimcilik bir maraton gibidir; sabır, azim ve stratejik düşünme ile hayal ettiğiniz başarıyı yakalayabilirsiniz. Unutmayın, her adımda öğrenmek ve gelişmek, sizi daha güçlü bir girişimci yapar.

      Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

    6. Amerika’da Şahıs Şirketi (Sole Proprietorship) Nasıl Kurulur?

      Amerika’da Şahıs Şirketi (Sole Proprietorship) Nasıl Kurulur?

      Amerika’da kendi işinizi kurmayı mı düşünüyorsunuz? Şahıs şirketi, özellikle bireysel girişimciler ve küçük işletmeler için en hızlı ve kolay seçeneklerden biridir. Bu rehberde Amerika’da şahıs şirketi kurmanın ne anlama geldiğini ve bu yola çıkmadan önce neleri bilmeniz gerektiğini adım adım anlatacağım.

      Şahıs Şirketi Nedir?

      Şahıs şirketi (İngilizce adıyla sole proprietorship) bir kişinin sahip olduğu ve işlettiği en temel iş yapısıdır. Bu şirket türünde işin sahibi işin kazancından ve borçlarından tamamen sorumludur. Yani şirket ve iş sahibi arasında yasal bir ayrım yoktur.

      Amerika’da şahıs şirketi kurmak, karmaşık yasal düzenlemelerden kaçınmak isteyen bireysel girişimciler için oldukça popülerdir. Örneğin bir danışmanlık hizmeti vermek, online ürün satmak ya da küçük bir mağaza açmak istiyorsanız şahıs şirketi sizin için uygun bir seçim olabilir.

      Şahıs şirketleri genellikle şu kişiler tarafından tercih edilmektedir:

      • Tek başına iş yapmak isteyen bireyler.
      • Başlangıç aşamasında karmaşık yasal yapılarla uğraşmak istemeyen girişimciler.
      • Düşük maliyetle bir işletme kurmayı hedefleyenler.

      Şahıs Şirketinin Avantajları ve Dezavantajları

      Bu şirket türü bireysel girişimciler için en basit ve en yaygın işletme türlerinden biridir. Kurulumu kolay ve maliyeti düşük olmasına rağmen, bazı riskleri de beraberinde getirir. Şimdi, şahıs şirketinin avantajlarını ve dezavantajlarını inceleyeceğiz.

      Avantajları

      1. Kolay Kurulum ve Yönetim: Şahıs şirketi kurmak, en az formalite gerektiren işletme türüdür. Çoğu eyalette yalnızca işletme ismini kaydettirmeniz yeterlidir.
      2. Düşük Maliyet: Şirket kuruluş masrafları oldukça düşüktür. Genellikle sadece bir DBA (Doing Business As) kaydı veya yerel işletme lisansı almanız yeterlidir.
      3. Vergi Kolaylığı: Şirket gelirleri, sahibinin kişisel gelir vergisi olarak beyan edilmektedir. Bu da karmaşık şirket vergisi süreçlerinden kurtulmanızı sağlar.
      4. Tam Kontrol: İşinizin tüm yönlerini kendiniz yönetebilirsiniz. Ortaklarla ya da yönetim kurullarıyla karar alma sürecine gerek kalmaz.

      Dezavantajları

      1. Kişisel Sorumluluk: İşinizin borçları ve yükümlülükleri için şahsen sorumlu tutulursunuz. Bu, şirket borçları ödendiği takdirde kişisel varlıklarınızın risk altında olduğu anlamına gelir.
      2. Sermaye Kısıtlamaları: Finansman bulmak zor olabilmektedir. Bankalar ve yatırımcılar genellikle şahıs şirketlerine kredi vermeyi veya yatırım yapmayı tercih etmez.
      3. Büyüme Sınırlamaları: Şirketiniz büyüdükçe şahıs şirketi yapısı iş ihtiyaçlarınızı karşılamakta yetersiz kalma olasılığı vardır.
      4. İşin Sürekliliği: Şirket sahibi işi bırakırsa ya da vefat ederse şahıs şirketi sona erer. İşin devamlılığı garanti edilmez.

      Kimler Şahıs Şirketi Kurabilir?

      Amerika’da şahıs şirketi kurmak için Amerikan vatandaşı olmanız gerekmez. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da bu şirket yapısını tercih edebilir. Ancak yasal olarak iş yapma yetkinizin olması gereklidir. İşte bu noktada vize durumu ve diğer yasal gereklilikler devreye giriyor.

      T.C. Vatandaşlarının Durumu

      Amerika’da T.C. vatandaşlarının şahıs şirketi kurabilmesi için bazı temel şartlar vardır:

      • Yasal Vize Statüsü: İş yapmak için uygun bir vizeniz olmalıdır. Örneğin:
        • F-1 öğrenci vizesi sahipleri, sınırlı iş haklarına sahiptir. Ancak OPT (Optional Practical Training) sırasında iş kurma hakkı olabilmektedir.
        • H-1B gibi çalışma vizesi sahipleri genellikle kendi işlerini kuramazlar çünkü bu vizeler belirli bir işveren için çalışma izni verir.
        • E-2 yatırımcı vizesi, küçük bir iş kurmak isteyenler için ideal olabilmektedir.
        • Green Card sahibiyseniz veya vatandaşlık başvurunuz varsa, iş kurma konusunda herhangi bir kısıtlamanız yoktur.
      • Vergi Kimlik Numarası: Şirket kurmak ve işletmek için genellikle bir ITIN (Individual Taxpayer Identification Number) veya SSN (Social Security Number) gereklidir.

      Gerekli Yasal ve Finansal Hazırlıklar

      Yasal Hazırlıklar

      • Vize Durumu ve Statü Analizi: İş kurma izniniz olup olmadığını öğrenmek için bir göçmenlik avukatına danışmanız faydalı olur.
      • ITIN veya SSN Başvurusu: Eğer SSN’niz yoksa ITIN başvurusunda bulunmalısınız. Bu, IRS aracılığıyla yapabileceğiniz bir işlemdir ve genellikle vergi beyanı sırasında kullanılmaktadır.
      • DBA Kaydı: İşletmenize farklı bir isim verecekseniz, eyalet veya yerel yönetimle bu ismi kaydettirmeniz gerekir.
      • EIN: EIN (Employer Identification Number), IRS (Amerikan Vergi Dairesi) tarafından verilen bir tür vergi kimlik numarasıdır. EIN genellikle işletmelerin finansal işlemlerini gerçekleştirmek ve federal vergilerini ödemek için kullanılmaktadır.

      Finansal Hazırlıklar

      • Başlangıç Sermayesi: İşinizi başlatmak için temel maliyetleri karşılayacak bir bütçe hazırlayın. Şahıs şirketleri düşük maliyetli olsa da, lisanslar, işletme araçları ve pazarlama için bir miktar sermaye gerekebilmektedir.
      • Banka Hesabı: Şirketiniz adına bir banka hesabı açmayı planlayın. Bu, kişisel ve iş finansmanınızı ayrı tutmanıza yardımcı olur.
      • Sigorta Planlaması: İş sigortası yaptırarak işletmenizden doğabilecek potansiyel risklere karşı kendinizi koruyabilirsiniz.

      Amerika’da Şirket Kurmanın Hukuki Temelleri

      Amerika’da bir şirket kurmanın hukuki temellerini anlamak, iş kurma sürecinde en önemli adımlardan biridir. T.C. vatandaşı olarak Amerika’da şahıs şirketi kurmayı düşünüyorsanız öncelikle yasal haklarınızı anlamalısınız. Bu bölümde iş kurmanın hukuki boyutlarını adım adım ele alacağız.

      T.C. Vatandaşlarının Amerika’da İş Yapma Hakları

      Amerika, girişimciliğe oldukça açık bir ülke olmasına rağmen, burada iş yapma haklarınız vize statünüze bağlı olarak değişiklik gösterir. Her bireyin iş kurma ve işletme yetkisi, sahip olduğu yasal statü ile sınırlandırılmıştır. Yani, ABD’de iş yapabilmek için vize durumunuzun buna izin vermesi gerekir.

      Vergi Yükümlülükleri ve Bireysel Gelir Vergisi Beyanı

      Şahıs şirketi sahipleri, işletme gelirlerini kişisel gelir vergisi beyannamelerine dahil etmek zorundadır. İşte bilmeniz gerekenler:

      1. Vergi Beyan Süreci
        • Şirket gelir ve giderlerinizi yıllık olarak Form 1040, Schedule C formunda IRS’e bildirirsiniz.
        • Eğer belirli bir gelir eşiğini geçerseniz (örneğin, net kazancınız $400 üzerindeyse), serbest meslek vergisi (self-employment tax) ödemeniz gerekir.
      2. Serbest Meslek Vergisi
        • Serbest meslek vergisi, Sosyal Güvenlik ve Medicare katkı paylarını içerir.
      3. Satış Vergileri
        • Eğer bir ürün satıyorsanız veya bazı hizmetler sunuyorsanız, satış vergisi toplamak ve eyalet yönetimine ödemek zorunda olabilirsiniz.

      İş Sigortası

      Şahıs şirketi kurduğunuzda, iş sigortası, işletmenizi olası risklere karşı korumanın en etkili yollarından biridir. Sigorta, hem işinizi hem de kişisel varlıklarınızı korur.

      Şahıs Şirketleri İçin İş Sigortasının Önemi

      1. Yasal Koruma: Şahıs şirketleri kişisel sorumluluğa açık olduğundan iş sigortası sizi mali risklere karşı korur.
      2. Müşteri Güveni: Sigortalı olmak müşterilerinize güven verir.
      3. Beklenmedik Durumlara Karşı Güvence: Doğal afetler, kazalar veya dava durumlarında işletmenizi korur.

      Muhasebeci ile Çalışmak

      Muhasebe işleriyle birebir ilgilenmek zaman alıcı ve karmaşık olabilir. Bu yüzden birçok şahıs şirketi sahibi, bir muhasebeci ile çalışmayı tercih eder.

      Muhasebeci Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

      Bir muhasebeci, finansal işlerinizin düzenli, yasalara uygun ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlar. Ancak doğru muhasebeciyi seçmek önemlidir. İşte dikkat etmeniz gereken noktalar:

      1. Tecrübe ve Uzmanlık: Muhasebecinizin küçük işletmeler veya şahıs şirketleri konusunda deneyimli olduğundan emin olun.
      2. IRS Yetkilendirmesi: Muhasebecinizin IRS tarafından tanınan bir EA (Enrolled Agent) veya CPA (Certified Public Accountant) olması avantaj sağlar.
      3. İletişim ve Ulaşılabilirlik: Muhasebecinizle kolayca iletişim kurabilmeli ve gerektiğinde hızlı bir şekilde ulaşabilmelisiniz. İşlerinizi düzenli olarak takip ettiğinden emin olun.
      4. Referans ve İncelemeler: Daha önce çalıştığı müşterilerden referans isteyin.

      Muhasebeci ile Çalışmanın Avantajları

      • Vergi beyannamesi ve hesaplamalar konusunda profesyonel destek alırsınız.
      • Vergi avantajlarından en iyi şekilde yararlanmanızı sağlar.
      • İşletmenizin mali durumunu daha iyi analiz etmenize yardımcı olur.

      ABD’de şirket kurma sürecinde doğru adımları atmak ve riskleri en aza indirmek için bizimle web sitemiz üzerinden iletişime geçebilir, profesyonel destek alabilirsiniz.

      Yazan: Av. Ergül Çeliksoy