Yazar: Amerika Vizeleri

  • B1 ve B2 Vizeleri ile ABD’ye Seyahat: Bilmeniz Gereken Her Şey

    B1 ve B2 Vizeleri ile ABD’ye Seyahat: Bilmeniz Gereken Her Şey

    ABD’ye seyahat etmek isteyen birçok kişi için vize türleri kafa karıştırıcı olabilmektedir. Özellikle turistik, kişisel veya iş amaçlı ziyaretler için kullanılan B1 ve B2 vizeleri, ABD Konsolosluğu tarafından sıkça verilen ve genellikle birbirinden ayrılmayan bir vize türüdür. Ancak bu iki vizenin kapsamları farklıdır ve doğru şekilde kullanılması oldukça önemlidir.

    Siz de Amerika Birleşik Devletleri’ne kısa süreli bir ziyaret planlıyorsanız, bu rehber size B1 ve B2 vizeleri hakkında bilmeniz gereken tüm bilgileri sunacaktır. Şimdi gelin, her iki vize türünü ayrı ayrı inceleyelim.

    B1 Vizesi: İş Amaçlı Seyahatler

    Bu vize, profesyonel iş amaçlı seyahatler için uygundur ancak çalışma izni vermez.

    B1 Vizesi Kapsamına Giren Faaliyetler:

    • İş toplantılarına katılmak
    • Konferans ve seminerlere katılmak
    • Sözleşme görüşmeleri yapmak
    • Yatırım fırsatlarını değerlendirmek

    B1 Vizesiyle Yapılamayacaklar:

    • ABD’de maaşlı bir işte çalışmak
    • Sürekli bir iş faaliyeti yürütmek

    Kimler İçin Uygundur?

    İş insanları, girişimciler, akademisyenler ve profesyonel etkinliklere katılan bireyler.

    B2 Vizesi: Turizm ve Kişisel Seyahatler

    Bu vize, turistik ve kişisel nedenlerle yapılan seyahatler için kullanılmaktadır.

    B2 Vizesi Kapsamına Giren Faaliyetler:

    • Turistik geziler
    • Aile ve arkadaş ziyaretleri
    • Kısa süreli sağlık tedavileri
    • Kültürel ve sosyal etkinliklere katılım

    B2 Vizesiyle Yapılamayacaklar:

    • ABD’de eğitim almak
    • Çalışmak veya maaşlı bir işte bulunmak

    Kimler İçin Uygundur?

    Tatil, aile ziyareti veya kültürel etkinliklere katılmak isteyen bireyler.

    ABD’ye seyahat planlıyorsanız, vize başvurunuzu seyahat amacınıza uygun şekilde yapmanız önemlidir.

    B1 ve B2 Vizelerinin Kombine Kullanımı

    ABD Konsolosluğu genellikle B1 ve B2 vizeleri birleştirilerek verir, böylece aynı seyahat sırasında hem iş hem de turistik amaçları gerçekleştirebilirsiniz. Örneğin, bir iş konferansına katıldıktan sonra birkaç gün tatil yapabilirsiniz. Ancak, ABD’ye girişte seyahat amacınızı net bir şekilde ifade etmeniz önemlidir.

    B1/B2 Vizesinin Süresi ve Kullanımı

    • Geçerlilik Süresi: Genellikle 10 yıl
    • Maksimum Kalış Süresi: Her girişte 6 aya kadar, ancak süre, ABD Sınır ve Gümrük Koruma Memurları tarafından belirlenmektedir.
    • Çoklu Giriş: Geçerlilik süresi boyunca ABD’ye birden fazla kez giriş yapabilirsiniz.

    Hangi Durumlarda Gereklidir?

    • ✔ İş Amaçlı Ziyaretler: İş görüşmeleri, toplantılar, ticari anlaşmalar
    • ✔ Turistik Seyahatler: ABD’de gezilecek yerleri ziyaret etmek
    • ✔ Aile ve Arkadaş Ziyaretleri: ABD’de yaşayan yakınlarınızı görmek
    • ✔ Kısa Süreli Sağlık Tedavileri: ABD’de özel bir tedavi almak
    • ✔ Sosyal ve Kültürel Etkinlikler: Spor, sanat ve kültürel etkinliklere katılım

    Vizeye Gerek Duyulmayan Durumlar

    Eğer ESTA (Vize Muafiyeti Programı) kapsamında olmayan bir ülkeden geliyorsanız, ABD’ye seyahat etmek için mutlaka vize almanız gerekir. Türkiye, ESTA kapsamında olmadığı için Türk vatandaşları B1/B2 vizesine başvurmalıdır.

    ABD B1/B2 Vizesi Başvuru Süreci

    ABD’ye seyahat etmek için B1/B2 vizesine başvurmayı planlıyorsanız, süreç karmaşık görünebilir. Ancak doğru adımları takip ettiğinizde oldukça yönetilebilir hale gelir. Bu rehberde, başvuru formunu doldurmaktan mülakata hazırlanıp vize ücretlerini ödemeye kadar bilmeniz gereken her şeyi adım adım ele alıyoruz.

    B1/B2 Vizesi İçin Uygunluk Kriterleri

    Başvurmadan önce, aşağıdaki kriterleri karşılayıp karşılamadığınızı değerlendirmeniz gerekir:

    • Geçici bir seyahat amacı: İş toplantısı, konferans, turistik gezi, aile ziyareti veya kısa süreli tıbbi tedavi.
    • Geri dönüş niyeti: Ülkenize geri döneceğinizi kanıtlayan belgeler (iş yeri yazısı, mülk sahipliği vb.).
    • Maddi yeterlilik: Seyahat süresince masraflarınızı karşılayabileceğinizi gösteren banka hesap dökümleri.
    • Göçmenlik niyeti taşımamak: ABD’ye kalıcı olarak yerleşme planınız olmadığını açıkça ifade etmelisiniz.

    Gerekli Belgeler

    B1/B2 vizesi başvurusu sırasında eksiksiz sunmanız gereken belgeler şunlardır:

    • Geçerli Pasaport: Seyahatinizin bitiş tarihinden itibaren en az 6 ay daha geçerli olmalıdır.
    • DS-160 Onay Sayfası: Form doldurduktan sonra alınan çıktıyı mülakatta ibraz etmelisiniz.
    • Seyahat Planı ve Geri Dönüş Kanıtları: Uçak bileti rezervasyonu, otel konaklama bilgileri.
    • Maddi Yeterliliği Gösteren Belgeler: Banka hesap dökümleri, maaş bordrosu veya varsa sponsor mektubu.

    Mülakat Süreci ve Sık Sorulan Sorular

    Vize başvurunuzun sonucu büyük ölçüde mülakat performansınıza bağlıdır. ABD Konsolosluğu, seyahat amacınızı ve dönüş niyetinizi değerlendirmek için sizinle yüz yüze görüşme yapacaktır.

    Mülakata Nasıl Hazırlanmalısınız?

    • Gerekli belgeleri eksiksiz götürün.
    • Sorulara net ve tutarlı cevaplar verin.
    • Seyahat amacınızı açıkça ifade edin.

    Mülakatta Sık Sorulan Sorular

    • Seyahat amacınız nedir? İş toplantısı, turistik gezi, aile ziyareti gibi net bir açıklama yapmalısınız.
    • ABD’de nerede kalacaksınız? Konaklama bilgilerinizi açıkça belirtmelisiniz.
    • Seyahatiniz ne kadar sürecek? Planlanan giriş-çıkış tarihlerinizi belirtin.
    • Maddi durumunuz nedir? Masraflarınızı karşılayabileceğinizi göstermek için finansal belgeleriniz hazır olmalı.

    Önemli: Cevaplarınızın DS-160 formundaki bilgilerle tutarlı olması gerekir.

    Vize Ücretleri ve Ödeme Detaylar

    • B1/B2 vizesi başvuru ücreti: 185 USD (2025 itibariyle)
    • Ödeme yöntemleri: Kredi kartı, banka kartı, havale.
    • Ödeme onayı: Ödeme yaptıktan sonra aldığınız onay belgesini saklayın.

    B1/B2 vizesine başvururken en önemli kriterler seyahat amacınızın net olması, maddi yeterliliğinizi kanıtlamanız ve geri dönüş niyetinizi gösterebilmenizdir. DS-160 formunu eksiksiz doldurup mülakat için iyi hazırlanırsanız, vize onay şansınızı artırabilirsiniz.

    B1/B2 vizesiyle ABD’ye yapacağınız seyahat, doğru planlama ile çok daha keyifli ve sorunsuz geçebilir. Ulaşım, konaklama, para yönetimi ve acil durumlar gibi konularda hazırlıklı olmanız, deneyiminizi daha konforlu hale getirecektir.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • ABD Vize Reddi: Yaygın Nedenler ve Çözüm Yolları

    ABD Vize Reddi: Yaygın Nedenler ve Çözüm Yolları

    ABD’ye seyahat etmek isteyen birçok kişi, vize başvurusunda bulunmak zorunda kalır. Ancak, başvuru süreci bazen beklenmedik sonuçlar doğurabilmektedir. Vize başvurusu reddedilen kişiler, genellikle sürecin neden başarısız olduğunu anlamakta zorlanabilirler. Bu blog yazısında, ABD vize reddi ve en yaygın nedenlerini ele alacağız. Eğer vize başvurusu yapmayı planlıyorsanız, başvurunuzu güçlendirecek bazı kritik faktörleri bilmek önemlidir.

    Vizenin Temel İşlevi ve Önemi

    Bir ülkenin vizesi, o ülkenin sınırları içerisindeki düzeni ve güvenliği sağlamak amacıyla kullandığı önemli bir mekanizmadır. ABD vizeleri de yalnızca seyahat amacını değil, başvuru sahibinin ABD’de kalacağı süre boyunca uyulması gereken kuralları ve sınırlamaları belirler. Bu açıdan, vizenin temel işlevlerini şu şekilde özetleyebiliriz:

    1. Göçmenlik Niyetinin Belirlenmesi:
      Vize, başvuru sahibinin ABD’ye giriş amacını açıkça belirtir. Örneğin, turistik vize alan bir kişinin ABD’de çalışması veya eğitim alması yasaktır.
    2. Seyahat Amacının Resmi Onayı:
      Vize, ABD hükümetinin sizin seyahat amacınızı kabul ettiğini ve ülkeye giriş için gerekli şartları yerine getirdiğinizi onaylar.
    3. Ulusal Güvenliğin Korunması:
      Her vize başvurusu dikkatlice incelenir ve güvenlik tehdidi oluşturabilecek kişiler tespit edilmeye çalışılır. Suç geçmişi, sahte belgeler veya yanlış beyanlar vizenizin reddine yol açar.
    4. Göç Politikalarının Uygulanması:
      ABD, göçmenlik yasalarını ve vizelerle ilgili politikalarını sıkı bir şekilde uygular. Bu nedenle, yanlış bir vize türü ile başvuruda bulunmanız ya da belirtilen vize kurallarını ihlal etmeniz ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.

    ABD Vize Reddinin Yaygın Nedenleri

    ABD vize başvurularının reddedilmesi, genellikle başvuru sahibinin sunduğu belgeler, beyanlar veya görüşme sırasında oluşturulan izlenimle ilgilidir. Konsolosluk görevlileri, başvuru sahibinin ABD’ye gitme amacını ve dönüş niyetini değerlendirmede oldukça titizdir. Reddedilme nedenlerini anlamak, bir sonraki başvurunuzda bu sorunlardan kaçınmanıza yardımcı olabilmektedir. Şimdi, en yaygın ABD vize reddi nedenlerini  inceleyelim.

    1. Göçmenlik Niyetinin Şüphesi (214(b) Maddesi)

    • ABD’ye gidip dönmeme ihtimalinizin olması en büyük reddedilme nedenlerinden biridir.
    • Bağlarınızı Kanıtlayamama: Ülkenizde iş, mülk, aile gibi bağların yetersiz olması.
    • Görüşme Sırasında Olumsuz İzlenim: Tutarsız cevaplar veya belirsiz dönüş planları şüphe yaratır.

    2. Maddi Yetersizlik

    • ABD’deki masraflarınızı karşılayacak ekonomik yeterliliğe sahip olmamanız.
    • Eksik Mali Belgeler: Yetersiz banka hesap dökümü, düzensiz gelir kaynakları veya sponsorluk eksikliği.

    3. Yanıltıcı veya Yalan Beyan

    Sahte belge sunmak veya yanlış bilgi vermek vize reddiyle sonuçlanır ve gelecekte başvuru yapmanızı zorlaştırır.

    • DS-160 formundaki bilgilerin sunduğunuz belgelerle tutarlı olması gerekir.

    4. Eksik veya Hatalı Evrak

    • Gerekli belgelerin eksik veya hatalı olması başvurunuzun reddedilmesine neden olabilmektedir.
    • Yanlış yazım, tarih tutarsızlığı gibi hatalar şüphe uyandırır.

    5. Geçmiş Seyahat veya Vize Problemleri

    • Daha önce ABD vizesi reddedildiyse veya vize süresini aştıysanız bu olumsuz etki yaratır.
    • Diğer ülkelerde vize ihlali yapmışsanız, bu ABD başvurunuzda da dikkate alınabilir.

    6. Suç Geçmişi veya Güvenlik Riski

    • Adli sicil kaydınızda ciddi suçlar bulunması vize almanızı zorlaştırır.
    • ABD ulusal güvenlik politikaları kapsamında risk oluşturduğunuz düşünülürse vizeniz reddedilir.

    7. Konsolosluk Görüşmesi Sırasında Verilen İzlenim

    • Hazırlıksız Görünmek: Seyahat planınız, konaklama bilgileriniz ve finansal durumunuz hakkında net bilgiler verememek.
    • Aşırı Stres veya Gerginlik: Güvenilirliğinizi sorgulatır.
    • Tutarsız Cevaplar: DS-160 formundaki bilgilerle çelişen yanıtlar şüphe yaratabilmektedir.

    Vize Reddine Karşı Alınabilecek Önlemler

    ABD vizesi başvurusunda başarı şansınızı artırmak ve reddedilme ihtimalini en aza indirmek için dikkat etmeniz gereken pek çok nokta vardır. Vize başvuru süreci karmaşık görünebilir, ancak doğru hazırlık, belgeler ve tutumla olumlu bir sonuç almak mümkündür. Şimdi vize reddine karşı alınabilecek önlemleri adım adım inceleyelim.

    1. Başvuru Öncesi Hazırlık

    • Doğru vize türünü seçin: Seyahat amacınıza uygun vizeye başvurun.
    • Belgeleri önceden toplayın: Resmi yazılar ve noter onaylı belgeler zaman alabilmektedir.
    • Güncel bilgilere ulaşın: Konsolosluğun web sitesinden süreçle ilgili detayları öğrenin.

    2. Belgeleri Eksiksiz ve Doğru Hazırlama

    • Gerekli belgeleri tamamlayın: DS-160 formu, pasaport, finansal belgeler vb.
    • Tutarlılık sağlayın: Belgelerdeki bilgilerin çelişmemesine dikkat edin.

    3. Mali Durumu Belgelemek

    • Banka hesap dökümleri: Son 3-6 aylık hareketlerinizi gösteren belgeler sunun.
    • Gelir kanıtları: Maaş bordroları, iş yazıları veya serbest çalışma gelirleri.
    • Sponsorluk belgeleri: Masraflarınızı karşılayacak bir sponsor varsa, gerekli dökümleri ekleyin.

    4. Ülkeye Geri Dönüş Bağlarını Kanıtlamak

    • İş bağları: Çalıştığınız şirketten izin yazısı alın.
    • Aile bağları: Ülkenizde kalan yakınlarınızı gösteren belgeler ekleyin.
    • Mülkiyet belgeleri: Ev, araba gibi varlıklarınız varsa bunları sunun.
    • Eğitim belgeleri: Devam eden bir eğitiminiz varsa, öğrenci belgelerinizi ekleyin.

    5. Vize Görüşmesine Hazırlık

    • Sık sorulan sorulara çalışın: Seyahat amacınız, finansal durumunuz ve dönüş planlarınızla ilgili sorulara net ve tutarlı cevaplar verin.
    • Dürüst olun: Yanıltıcı bilgiler vermek, başvurunuzun reddine yol açar.

    6. Profesyonel Destek Almayı Değerlendirme

    • Göçmenlik avukatları: Vize reddi geçmişiniz varsa profesyonel destek alın.
    • Danışmanlık şirketleri: Belgelerin doğru hazırlanması için destek sağlarlar. Sahte danışmanlara karşı dikkatli olun.

    ABD Vize Reddinden Sonra Atılabilecek Adımlar

    ABD vizesi için yapılan başvurunun reddedilmesi moral bozucu olabilir, ancak bu süreç genellikle son değildir. Bir vize reddi, başvuru sahibinin daha dikkatli bir şekilde yeniden hazırlık yaparak tekrar başvurmasına olanak tanır. Bunun için reddin nedenlerini anlamak, eksikleri düzeltmek ve yeni bir stratejiyle ilerlemek önemlidir. Şimdi, ABD vize reddi aldıktan sonra atılabilecek adımları adım adım inceleyelim.

    1. Reddetme Mektubunu Analiz Edin

    • INA 214(b): Göçmenlik niyetiniz olmadığına dair yeterli kanıt sunamadınız.
    • INA 221(g): Eksik belge veya ek inceleme gereksinimi.
    • INA 212(a): Güvenlik, suç kaydı veya sağlık sorunları nedeniyle ret.

    Mektubu dikkatlice okuyarak eksikliklerinizi belirleyin.

    2. Eksikleri Gidererek Tekrar Başvuru Yapın

    • Bağlarınızı güçlendirin: İş, eğitim ve aile bağlarınızı kanıtlayan ek belgeler sunun.
    • Mali durumu netleştirin: Güncellenmiş banka dökümleri ve gelir belgeleri ekleyin.
    • Belgeleri eksiksiz hazırlayın: Önceki başvuruda eksik veya yetersiz olan belgeleri güçlendirin.
    • Hataları tekrar etmeyin: Aynı eksikliklerle başvurmak tekrar reddedilme ihtimalini artırır.

    3. Alternatif Vize Türlerini Değerlendirin

    • Seyahat amacınızı gözden geçirin: Turistik yerine iş (B1) veya öğrenci (F1) vizesi daha uygun olabilimektedir.
    • Yeni bir vize türü deneyin: Örneğin, çalışma vizesi için işveren sponsorluğu değerlendirilebilir.

    4. Alternatif Çözümleri İnceleyin

    • ESTA başvurusu: Vize Muafiyet Programı kapsamında uygunsanız ESTA ile giriş yapabilirsiniz.
    • Çifte vatandaşlık avantajı: Vizesiz giriş hakkı olan bir pasaportunuz varsa bu seçeneği değerlendirin.
    • Konsolosluktan danışmanlık alın: Reddin detaylarını netleştirmek için konsolosluğa yazılı danışabilirsiniz.

    Eksiklerinizi düzelterek yeni bir başvuruyla başarılı bir sonuç elde edebilirsiniz.

    ABD Vizesine Başvuru Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken Püf Noktalar

    ABD vizesi başvuru süreci karmaşık ve zaman zaman kafa karıştırıcı görünebilir. Ancak doğru bilgi kaynaklarını kullanarak, süreci yakından takip ederek ve dikkatli bir hazırlık yaparak bu süreci kolaylaştırabilirsiniz. ABD vizesine başvuru yaparken dikkat etmeniz gereken püf noktaları detaylı bir şekilde ele alalım. Bu bilgiler, başvurunuzun doğru bir şekilde yapılmasına ve başarı şansınızın artmasına yardımcı olacaktır.

    1. Güvenilir Bilgi Kaynaklarını Kullanın

    • Resmi web sitelerinden bilgi edinin: ABD Büyükelçiliği ve Konsolosluğu’nun web siteleri (örneğin, ustraveldocs.com) güncel ve doğru bilgileri sunar.
    • Resmi olmayan kaynaklara dikkat edin: Forumlar, bloglar ve sosyal medya içerikleri yanıltıcı olabilmektedir. Özellikle “garantili vize onayı” vaat eden hizmetlere güvenmeyin.
    • Güncellemeleri takip edin: Vize kuralları değişebilir, bu nedenle başvurudan önce bilgilerin güncelliğini kontrol edin.

    2. ABD Konsolosluğu Web Sitesini Etkin Kullanın

    • DS-160 Formunu eksiksiz ve doğru doldurun:
      • Tüm bilgilerin tutarlı ve hatasız olduğundan emin olun.
      • Formu doldurduktan sonra doğruluğunu kontrol edin, çünkü hatalar zor düzeltilir.
    • Randevu alma sistemini takip edin:
      • Mülakat tarihini ve saatini dikkatlice seçin.
      • Randevunuzu takip ederek değişiklik yapmanız gerekirse erkenden planlayın.
    • Belgelerinizi eksiksiz hazırlayın:
      • Turistik vize için: DS-160 formu, pasaport, fotoğraf, banka dökümleri, seyahat planı vb.
      • Öğrenci vizesi için: SEVIS makbuzu, I-20 formu, kabul mektubu vb.
    • Sıkça sorulan sorular (SSS) bölümünü inceleyin:
      • “Mülakatta hangi sorular sorulur?”
      • “Vize reddedilirse ne yapmalıyım?” gibi önemli konular hakkında bilgi edinebilirsiniz.

    ABD vize reddi alındığında, bunun bir son olmadığını unutmamak önemlidir. Reddin birçok nedeni olabilir ve bu nedenler üzerinde çalışarak, bir sonraki başvuruda başarı şansınızı artırabilirsiniz. Başvuru sürecinde doğru belgelerle ve başvuru gereksinimlerine dikkat ederek, vize reddini önlemenin yolları mevcuttur. Bir sonraki başvurunuzda daha güçlü bir dosya hazırlamak, başvurunuzu kabul edilme ihtimalinizi artıracaktır.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Tüm Yönleriyle EB-1 Extraordinary Ability Green Card

    Tüm Yönleriyle EB-1 Extraordinary Ability Green Card

    EB-1 Green Card, Amerika Birleşik Devletleri’nin olağanüstü yeteneklere sahip bireylere sunduğu özel bir göçmenlik kategorisidir. Bu kategori, kendi alanında yüksek başarılara imza atan ve uluslararası tanınmışlığı bulunan kişilere doğrudan oturma izni verir.

    Bununla birlikte diğer bazı Green Card türlerinde olduğu gibi iş teklifi ya da işveren sponsorluğu bulunmaması da EB-1 Green Card’ı cazip kılıyor. Dahası bilimden sanata ve spordan iş dünyasına kadar çok geniş bir alanı kapsıyor. Şimdi “EB-1 Extraordinary Ability nedir, kimler başvurabilir, süreç nasıl işler?” sorularını tüm yönleriyle yanıtlıyoruz.

    EB-1 Green Card Nedir?

    EB-1 Green Card, olağanüstü yetenekleri (Extraordinary Ability) olan kişilerin ABD’de kalıcı oturum ve çalışma izni almalarını sağlayan bir göçmenlik vizesidir.

    Bu vizenin amacı, uluslararası düzeyde kabul görmüş veya alanında öne çıkmış kişilerin Amerika’ya gelmesini sağlamak. Bu sayede yetenekli bireylerin ABD’de ekonomik, bilimsel, kültürel veya eğitim alanlarında katkıda bulunmasını sağlıyor.

    Olağanüstü Yetenek (Extraordinary Ability) Nedir?

    Kişinin; bilim, sanat, eğitim, iş dünyası veya spor alanlarının en üst seviyesinde yetenek sergilemesi anlamına geliyor. Örneğin, Nobel ödülü kazanmış bir bilim insanı, Oscar ödüllü bir aktör veya uluslararası şampiyonluk elde etmiş bir sporcu bu kategoride güçlü bir adaydır.

    Eğer daha detaylı yetenek vizelerine göz atmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

    EB-1 Green Card’ın Diğer Türlerden Farkları

    Bu kategori diğer Green Card türlere kıyasla iki önemli avantaja sahiptir:

    1. İş Teklifi Gerektirmemesi
      • Diğer birçok kategoride (ör. EB-2, EB-3) ABD’de bir iş teklifi almaya ihtiyacınız vardır.
      • EB-1’de self-petion (kendi kendine başvuru) yapma şansınız vardır.
    2. Hızlı Onay Süreci
      • EB-2, EB-3 gibi kategorilerde bekleme süreleri daha uzun olabiliyor.
      • EB-1 başvuruları öncelikli değerlendiriliyor.

    EB-1 Extraordinary Ability Kimlere Yöneliktir?

    ABD’ye olağanüstü yetenek sunabilecek, uluslararası tanınırlığa sahip kişileri hedefler. Türk vatandaşları da dahil olmak üzere aşağıdaki gruplar için uygundur:

    • Bilim İnsanları ve Araştırmacılar: Çığır açan keşifler, Nobel veya benzeri ödüller, atıf sayısı yüksek makaleler. (TÜBİTAK ödülleri de dahildir.)
    • Sanatçılar: Oscar, Grammy gibi büyük ödüllere adaylık veya kazanma.
    • Sporcular: Olimpiyat madalyaları, dünya şampiyonlukları.
    • İş Dünyası Liderleri: Küresel etki yaratan projeler, Fortune 500 listesine giren bir şirketin yönetimi.
    • Eğitimciler: Akademik dünyada saygınlık, ulusal ya da uluslararası ödüller, önemli kitap veya makale yayınları.

    Ancak EB-1 yalnızca bu şekilde sınırlanmıyor. EB-1 için belirlenen 10 kriter vardır. Bu kriterlerden 3 tanesini kanıtlı bir şekilde sağlamanız beklenir. Gelin bu kriterlerin her birine daha yakından bakalım.

    EB-1 Extraordinary Ability Kriterleri

    1. Alanında Sıradaşı Yetenek: Bilim, sanat, eğitim, iş veya spor alanlarında uluslararası alanda sıradaşı yeteneklere sahip olması beklenir.
    2. Uluslarası Başarılar: Uluslararası düzeyde başarılar elde etmiş olması veya bu başarıların belgelerle kanıtlanabiliyor olması gerekiyor.
    3. Seçkin Üyelikler: Alanındaki prestijli ve seçkin mesleki topluluklara üyelik. Ayrıca bu üyeliklerin başarılarının kanıtı da sunulmalıdır.
    4. Bilimsel veya Profesyonel Yayınlar: Alanında yaptığı bilimsel veya profesyonel yayınlar. Bu başvuru sahibinin yeteneklerini kanıtlamak adına önemli bir kriterdir.
    5. Medya ve Haberler: Ulusal veya uluslarası medyada yer alan haber veya makaleler ile tanınmış olması gerekiyor. Aynı zamanda bu tanınırlığın belgeler ile kanıtlanmış olması da gerekir.
    6. Hakemlik ve İnceleme Görevleri: Alanındaki diğer profesyonellerin çalışmalarını değerlendirdiği hakemlik veya inceleme görevlerine ilişkin belgeler.
    7. Etkinlik ve Sergi Katılımları: Ulusal veya uluslararası düzeyde düzenlenen etkinlik, konferans ve sergilere davetli katılımcı olarak katılması.
    8. Önemli Katkılar ve Başarılar: Alanında önemli katkılar ve başarılar elde etmiş olması ve bu başarılarını belgelerle kanıtlayabiliyor olması gerekiyor.
    9. Yüksek Ücret ve Şartlar: Alanındaki diğer profesyonellere göre daha yüksek bir maaşa sahip olması. Yalnızca bununla da sınırlı değildir. Aynı zamanda sıradışı yeteneğini de yansıttığını kanıtlaması da gerekiyor.
    10. Diğer Kanıtlar: Yukarıdaki kriterlerden herhangi birine uymayan ancak olağanüstü yeteneğini kanıtlamaya yardımcı olan diğer belgeler de değerlendirmeye alınabiliyor.

    Başvuru Süreci

    EB-1 Green Card başvuru sürecinde belirli adımları izlemeniz gerekiyor. Ancak detaylandırmamız gerekirse şu adımları takip edebilirsiniz:

    I-140 Formu

    Bu form, EB-1 başvuru sürecinin temelini oluşturuyor. Kendi kendinize başvurabiliyorsunuz. Bu sayede iş teklifi veya işveren sponsorluğu gerekmeksizin başvurunuzu yapabiliyorsunuz.

    USCIS (ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri) Değerlendirmesi

    USCIS, sunduğunuz kanıtları detaylı bir biçimde inceler. Gerekirse ek belge talep edebiliyor. Buna hazırlıklı olmalısınız. Aynı zamanda her başvuruda olduğu gibi bunda da Premium Processing ile 15 gün içinde sonuç alma hakkınız da bulunur.

    Green Card Sürecinin Tamamlanması

    Dosyanız onaylandığında, EB-1 statüsü ile daimi oturum hakkı (Green Card) alabiliyorsunuz. Ancak başvurunuzun reddedilmesi durumunda itiraz veya yeniden başvurma şansınız da vardır.

    EB-1 Extraordinary Ability’nin Avantajları

    1. İşveren Bağımlılığı Yok: Kendi adınıza başvuru yapabilir, iş teklifi gelmesine beklemek zorunda kalmazsınız.
    2. Hızlı Süreç: Diğer kategorilere göre daha az bekleme süresi ile daha kısa zamanda süreciniz sonuçlanır.
    3. ABD’de Çalışma ve Yaşam Özgürlüğü: Farklı sektörlerde çalışabilirsiniz. Üstelik kendi işinizi de kurabiliyorsunuz.
    4. Aile Üyelerine Haklar: Eş ve 21 yaşının altındaki çocuklarınız da sizinle birlikte Green Card alabiliyor. ABD’de yaşama ve eğitim olanaklarından aileniz de faydalanabiliyor.
    5. Uzun Vadede Vatandaşlık: Green Card aldıktan 5 yıl sonra ise ABD vatandaşlığına başvuruda bulunabiliyorsunuz.

    SSS (Sıkça Sorulan Sorular)

    S1. EB-1 Extraordinary Ability Green Card nedir?

    EB-1, olağanüstü yetenekli kişilere ABD’de kalıcı oturum hakkı tanıyan bir Green Card kategorisidir. Örneğin, bilim, sanat, spor gibi alanlarda uluslararası tanınırlık elde edenler başvurabilir.

    S2. EB-1 başvurusu için iş teklifi şart mı?

    Hayır. EB-1 kategorisinde iş teklifi veya işveren sponsorluğu gerekmeksizin, kendi adınıza (self-petition) başvurabilirsiniz.

    S3. EB-1 adayının hangi başarıları kriter olarak geçerli sayılır?

    Ulusal/uluslararası ödüller, medya yayınları, önemli katkılar, atıf raporları, prestijli organizasyonlarda kritik roller gibi 10 ayrı kriter vardır. Bunlardan en az 3’ünü belgelemek yeterlidir.

    S4. EB-1 Green Card’ın diğer kategorilerden farkı nedir?

    Daha hızlı onay süreci.
    İş teklifi olmadan başvuru imkânı.
    Çoğu kez Priority Date beklemesi azdır veya yoktur.

    S5. EB-1 Green Card ile ailem de gelebilir mi?

    Evet. Eşiniz ve 21 yaş altı bekar çocuklarınız, sizinle birlikte Green Card alarak ABD’de yaşayabilir ve eğitim/iş imkanlarından yararlanabilir.

    S6. EB-1 onaylandıktan sonra vatandaşlığa nasıl geçebilirim?

    Green Card aldıktan 5 yıl sonra vatandaşlık için başvurabilirsiniz. Bu süreçte ABD’de kesintisiz ve yasal olarak ikamet etmek önemlidir.

    EB-1 Green Card yüksek standartları, güçlü kanıt gerekliliği yapısıyla yetenekli bireylerin ABD’ye adım atmasını sağlıyor. Eğer alanınızda en iyiler arasındaysanız ve bunu ispatlayabiliyorsanız EB-1 Extraordinary Ability Green Card sizin ABD’de kalıcı bir gelecek kurmanıza destek olabilir. Daha detaylı bilgi edinmek veya süreçte destek almak için bize her zaman web sitemizden ulaşabilirsiniz. Bol şans!

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • ABD’de Nasıl Şirket Kurabilirim? Tüm İpuçları

    ABD’de Nasıl Şirket Kurabilirim? Tüm İpuçları

    “ABD’de nasıl şirket kurabilirim?” sorusu global pazara açılmak isteyen birçok girişimcinin merak ettiği konudur. Ancak yasal yapılar, vergi sistemi ve eyalet farkları gibi konuları anlamak zorlayıcı olabiliyor. Bu rehberde şirket türünüzü belirlemek, doğru eyaleti seçmek, iş planınızı hazırlamak, EIN (vergi kimlik numarası) almak gibi adımları tek tek açıklıyoruz.

    ABD’de şirket kurmak isteyenler için hangi şirket türü uygun? Eyalet seçimi nasıl yapılmalı, EIN başvurusu nedir ve vergi sistemi nasıl işler? Tüm bu soruların cevabını bu rehberde bulacaksınız.

    Şirket Türünüzü Belirlemek: Hangi Şirket Sizin için Uygun?

    Aşağıda ABD’de en yaygın şirket türlerini ve temel özelliklerini derinlemesine inceliyoruz.

    1. Sole Proprietorship (Tek Kişilik Şirket)

    • Tek sahibi olan basit bir yapı.
    • Kurulumu basit ve uygundur.
    • Borçlardan sınırsız sorumluluk sağlar. Yani kişisel mal varlığı riskte olur.
    • Küçük ölçekli işletme fikri olanlar ve düşük riskli işler için uygundur.

    Partnership (Ortaklık)

    • En az iki ortak gereklidir.
    • General Partnership: Ortaklardan borçlardan sınırsız sorumludur.
    • Limited Partnership: Sadece sermaye koyan “sınırlı ortaklar” bulunuyor.
    • Daha fazla sermaye birikimi ve ortak karar mekanizması sağlar.
    • İki veya daha fazla kişiyle hızlı sermaye kazanmak isteyenler için uygundur.

    LLC (Limited Liability Company)

    • Sınırlı sorumluluk ve geçişli vergilendirme sunar.
    • Kişisel varlıklarınız korunuyor. Esnek yönetim sağlar.
    • Kuruluş giderleri Sole Proprietorship’e göre daha yüksektir.
    • Küçük- orta ölçekli işletmeler hem koruma hem de vergi esnekliği arayanlar için uygundur.

    Corporation (C-Corp / S-Corp)

    • Büyük ölçekli veya yatırımcı odaklı şirketler için idealdir.
    • C-Corp: Kurumlar vergisi + temettü ödemelerinde çifte vergilendirme sağlar.
    • S-Corp: Çifte vergilendirme yok ama ABD vatandaşı sınırı vardır.
    • Kolay yatırım çekilebilir ve kurumsal imaj sağlar.
    • Kurulum ve vergi işlemleri daha karışıktır.
    • Büyük çaplı büyüme hedefi olan veya halka açılma planlayan girişimciler için uygundur.

    Türkiye’deki Şirketi ABD’ye Taşımak

    Türkiye’deki şirketinizi “ABD’de nasıl şirket kurabilirim?” diye düşünüyorsanız şu yöntemlerden size uygun olanı izleyebilirsiniz:

    1. Yeni Şirket Kurmak mı? Yeni Şube Açmak mı?
      • LLC veya C-Corp şeklinde yeni bir şirket açabilirsiniz.
      • Mevcut Türkiye’deki şirketinizin “yan kuruluşu”nu da açabilirsiniz.
    2. Eyalet Seçimi
      • Delaware veya Wyoming gibi girişimci dostu eyaletler ya da sektöre göre California gibi eyaletleri de tercih edebilirsiniz.
    3. Registered Agent
      • Her eyalette resmi bildirimleri alacak bir temsilci atamak zorunludur.
    4. EIN
      • IRS’den alacağınız bu numara, ABD’deki vergi kimliğinizdir.
    5. Banka Hesabı
      • ABD banka hesabı açarak finansal işlemleri kolaylaştırabilirsiniz.
    6. Hukuki ve Mali Danışmanlık
      • Türkiye-ABD arasındaki vergi anlaşmaları ve para transferleri için uzman desteği şart.

    Amerika’da şirket kurmak isteyenler için her planlama aşaması önemlidir. Ancak ABD’de şirketinizin kurulacağı eyalet de son derece önemlidir. Eyalet seçimi hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

    İş Planı Hazırlığı

    İş planı; hedeflerinizi, pazar analizini ve finansal planlamanızı özetler. Yatırımcı ve ortaklar için güven veren bir belge niteliğindedir.

    1. Adım: ABD’de İşinizi Sağlam Temelle Başlatın

    • Hedefler: Kısa, orta ve uzun vadeli amaçlarınızı belirtin.
    • Pazar Analizi: ABD pazarındaki rakipler, trendler ve müşteri kitlesini belirleyebilirsiniz.
    • Finansal Plan: Gelir/gider tahminleri, nakit akışı, başlangıç sermayesi.
    • Strateji: Pazarlama ve satış yöntemleri, büyüme planları.

    2. Adım: EIN Alınması / Şirketinizin Kimliği

    EIN, ABD’deki şirketinizin vergi kimlik numarasıdır. Bu numarayı ücretsiz bir şekilde alabiliyorsunuz. Peki, neden mi bir numara almalısınız?

    • Vergi beyannamesi verebilmek için,
    • Banka hesabı açabilmeniz için,
    • Çalışan istihdamı sağlayabilmek için EIN alınması gerekiyor.

    Eğer EIN nasıl alınıyor? diye düşünüyorsanız aşağıda sizlerle paylaşıyorum. Bu süreç oldukça kolaydır.

    • Online bir şekilde IRS web sitesi üzerinden alabilirsiniz.
    • Form doldururken şirket bilgilerinizi ve adresinizi doğru girdiğinizden emin olun.

    3. Adım: Banka Hesabı Açmak

    Şirketiniz adına banka hesabı açarak finansal işlemlerinizi resmi ve düzenli tutabilirsiniz. Ancak banka hesabı sadece bunun için midir?

    • Gelir/gider takibi yapabilir,
    • Vergi işlemlerinizi takip edebilir,
    • Müşteri ve iş ortaklarınıza daha profesyonel görünüm sağlayabilirsiniz.

    Bunun yanında banka hesabı açmak için gerekli belgeler şunlardır:

    • Şirket kuruluş belgeleri,
    • EIN numaranız,
    • Adres kanıtı,
    • Kimlik belgeleridir.

    Öneri: Ancak banka seçerken masrafları, online bankacılık özelliklerini ve uluslararası işlem imkanlarını önceden inceleyin.

    4. Adım: Lisans ve İzinler

    ABD’de sektörünüze göre federal, eyalet ve yerel düzeyde lisanslar gerekebiliyor. Bunun sebepleri ise şu şekildedir:

    • Yasal Uyum: Kurallara uymayan şirketlere ağır cezalar verilebiliyor.
    • Müşteri Güveni: Lisans sahibi olmak, müşteriler için güvence oluşturur.

    Ancak her sektör aynı lisanslara sahip olmak zorunda değildir. Bunun için kendi sektörünüze göre lisanslar almanız gerekiyor. Örnek olarak:

    • Gıda Sektörü: Sağlık sertifikası, alkol satışı için özel lisans.
    • İnşaat: Yapı izinleri, iş güvenliği lisansları.
    • E-Ticaret: Satış vergisi, yerel işletme izni.

    5. Adım: Vergi Sistemini Anlamak

    ABD’de federal, eyalet ve yerel düzeyde çeşitli vergiler bulunuyor. Bu sebeple şirketiniz için uymanız gereken vergi sistemini doğru anlamanız son derece kritiktir. Öncelikle gelin şirket türlerine göre vergilendirmeleri inceleyelim.

    • Sole Proprietorship ve Partnership: Kâr, kişisel gelir vergisi üzerinden.
    • LLC: “Pass-through” vergilendirme veya Corporation olarak vergilendirme seçeneği.
    • Corporation (C-Corp): %21 federal kurumlar vergisi + hissedarlara temettü dağıtımında kişisel vergi.

    6. Adım: Göçmenlik ve Vize Durumu

    ABD vatandaşı veya Green Card sahibi değilseniz Amerika’da iş yaparken vize statünüz önemlidir.

    1. E2 Yatırımcı Vizesi
      • ABD ile anlaşmalı ülke vatandaşlarının (Türkiye, bu anlaşmaya dahildir) “önemli” yatırım yapması ile bu vizeyi alabiliyor.
      • Şirket aktif yönetilmelidir.
    2. L1 Şirket İçi Transfer Vizesi
      • Türkiye’deki mevcut bir şirketi olup, ABD’de şube açmak isteyenler için ideal olan vize türüdür.
      • Ancak şirkette yönetici veya uzman konumunda çalışıyor olmanız gerekiyor.
    3. EB-5 Vizesi
      • Min. 800.000 USD yatırım ve 10 tam zamanlı işçi istihdam edebilenler için verilen bir vizedir.
      • Bu vizenin en büyük avantajıysa doğrudan Green Card’a geçiş yolu sunmasıdır.

    Sık Sorulan Sorular

    S1. ABD’de şirket kurmak için ABD vatandaşı olmam şart mı?

    Hayır, yabancı girişimciler de ABD’de şirket kurabilir. Ancak ülkede çalışmak veya oturmak için uygun vize (E2, L1 vb.) gerekir.

    S2. Hangi eyalette şirket kurmam avantajlı olur?

    Delaware, Wyoming, Nevada gibi eyaletler vergi ve yasal düzenlemeler açısından girişimci dostu. Ancak faaliyet göstereceğiniz sektörü ve büyüme planlarınızı dikkate alarak karar verin.

    S3. LLC mi, Corporation mı tercih etmeliyim?

    LLC, esnek yapı ve şahsi mal varlığı koruması sunar. Corporation, büyük ölçekli ve yatırımcı çekmek isteyen şirketler için daha uygundur.

    S4. EIN (Employer Identification Number) neden gerekli?

    IRS (Amerikan Gelir İdaresi) tarafından verilen bu numara, şirketin “vergi kimliği”dir. Vergi beyanı, banka hesabı açma gibi işlemlerde zorunludur.

    S5. ABD’de çalışmak ve ikamet etmek için hangi vize türleri uygun?

    E2 Yatırımcı Vizesi, L1 Şirket İçi Transfer, EB-5 Yatırımcı Yeşil Kartı gibi seçenekler mevcut. Her biri farklı şartlar içerir.

    S6. ABD’de vergi sistemi nasıldır?

    Federal, eyalet ve yerel vergilerden oluşan üç düzeyli bir sistem mevcuttur. Şirket türüne göre vergilendirme değişir.

    Bu yazımızda, ABD’de nasıl şirket kurabilirim?, sorusunu yanıtlarken dikkat etmeniz gerekenleri sizlerle paylaştık. Kapsamlı bir hazırlık ve doğru bir planlama ile birlikte ABD’de ve uluslarası pazarda büyük başarılar elde edebilirsiniz. Şimdiden bol şans!

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • ABD Vergi Sistemi Rehberi: Güncel Bilgiler

    ABD Vergi Sistemi Rehberi: Güncel Bilgiler

    ABD vergi sistemi, ülkenin ekonomik ve toplumsal yapısının temel taşlarından biridir. Özellikle ABD gibi dünyanın en büyük ekonomilerinden birinde yaşıyor veya gelir elde ediyorsanız, bu sistemin nasıl işlediğini anlamak oldukça önemlidir.

    Türk vatandaşları olarak ABD vergi sisteminin karmaşıklığı ve bu sistemin sizin için ne anlama geldiği konusunda kafanızın karışık olması oldukça normaldir. İşte bu rehberin amacı, sizlere ABD vergi sisteminin temel yapı taşlarını adım adım açıklayarak aklınızdaki soruları netleştirmektir.

    ABD Vergi Sistemine Genel Bakış

    ABD vergi sistemi, hem federal hem de eyalet düzeyinde çeşitli vergilerden oluşur. Bu vergiler, devletin kamu hizmetlerini finanse etmesini, altyapıyı geliştirmesini, sosyal güvenlik programlarını sürdürmesini ve genel ekonomik düzeni sağlamasını mümkün kılar. Ancak ABD’nin vergi sistemi, dünyanın birçok ülkesine kıyasla oldukça karmaşıktır. Bunun birkaç temel nedeni vardır:

    1. Çok Katmanlı Bir Yapı: ABD’de vergiler yalnızca federal düzeyde değil, aynı zamanda eyalet ve hatta yerel yönetimler tarafından da toplanır. 
    2. Self-Assessment Sistemi: ABD’de bireyler, gelirlerini beyan etmek ve bu beyana göre ödemeleri gereken vergiyi hesaplamakla yükümlüdür. 
    3. Geniş Kapsamlı Gelir Vergisi: ABD vatandaşları, Green Card sahipleri ve belirli koşulları sağlayan yabancılar, dünya genelinde elde ettikleri tüm gelirleri ABD’ye beyan etmek zorundadır.

    Bu karmaşıklık göz önüne alındığında, ABD’de çalışan, yaşayan veya gelir elde eden bir Türk vatandaşı olarak vergi sistemini anlamak ve ona uygun hareket etmek hem maddi hem de yasal açıdan büyük önem taşır.

    ABD Vergi Sisteminin Temelleri

    ABD’nin vergi sistemi, federal, eyalet ve yerel düzeyde işleyen çok katmanlı bir yapıya sahiptir. Gelir elde eden bireyler ve işletmeler, çeşitli vergilere tabidir. Bu vergiler, kamu hizmetlerini finanse etmek ve sosyal güvenlik gibi uzun vadeli faydalar sağlamak için kullanılmaktadır.

    Vergi Türleri: Federal, Eyalet ve Yerel Vergiler

    • Federal Vergiler: IRS (Internal Revenue Service) tarafından toplanır. En yaygın türleri:
      • Gelir Vergisi: Gelir seviyesine göre değişen oranlarla uygulanır.
      • Sosyal Güvenlik ve Medicare Vergileri: Çalışanlardan maaş kesintisiyle alınır.
      • Sermaye Kazancı Vergisi: Yatırım kazançlarına uygulanır.
    • Eyalet Vergileri: Her eyalet kendi vergi sistemini belirler. Bazı eyaletler gelir vergisi almaz (Florida, Texas), bazıları yüksek oranlar uygular (California, New York).
    • Yerel Vergiler: Şehirler ve ilçeler tarafından alınır. Emlak vergisi ve çeşitli yerel hizmet vergilerini içerir.

    Gelir Vergisi: Kimler Ödemekle Yükümlüdür?

    • ABD vatandaşları ve Green Card sahipleri, dünya genelindeki tüm gelirlerini beyan etmek zorundadır.
    • ABD’de yaşayan veya gelir elde eden yabancılar, vergi statülerine (resident/non-resident alien) bağlı olarak vergilendirilir.
    • Vergi yükümlülüğü, gelir seviyesine ve vergi statüsüne bağlıdır.

    IRS Nedir ve Görevi Nedir?

    IRS, ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı vergi idaresidir. Görevleri:

    • Vergi beyannamelerini işleme almak.
    • Vergileri toplamak ve vergi yasalarını uygulamak.
    • Vergi mükelleflerini bilgilendirmek ve denetim yapmak.

    ABD’de Vergi Yılı ve Önemli Tarihler

    • Vergi yılı: 1 Ocak – 31 Aralık
    • Beyanname son tarihi: Genellikle 15 Nisan (Hafta sonuna denk gelirse, bir sonraki iş günü)
    • Uzatma (Extension): 6 ay ek süre sağlar, ancak vergi borcu varsa 15 Nisan’a kadar ödenmelidir.

    ABD’de vergi sistemini anlamak, mali yükümlülüklerinizi yerine getirmeniz ve avantajlardan yararlanmanız için önemlidir. Şimdi daha detaylı konulara geçelim!

    Vergiye Tabi Gelir Türleri

    ABD’de farklı gelir türleri vergilendirilmektedir ve doğru beyan edilmelidir.

    Çalışma Gelirleri (Maaş ve Ücretler)

    • Vergilendirme: Maaş ve ücretler Gelir Vergisi, Sosyal Güvenlik ve Medicare kesintilerine tabidir.
    • W-2 Formu: İşveren, yıl sonunda gelir ve kesintileri gösteren W-2 formunu sağlar.
    • Ekstra Tazminatlar: İkramiye, prim ve işveren destekleri genellikle vergilidir.

    Yatırım Gelirleri

    • Faiz Gelirleri: Banka ve tahvil faizleri 1099-INT formu ile bildirilmelidir.
    • Temettü Gelirleri: Hisse senedi temettüleri, nitelikli ve normal olarak ayrılarak farklı oranlarda vergilendirilmektedir.
    • Sermaye Kazançları: Hisse ve gayrimenkul satış kârları, elde tutulma süresine göre farklı oranlarda vergilendirilir.

    Kira Gelirleri

    • Vergiye Tabi Tutar: Kira gelirlerinden bakım, sigorta ve amortisman gibi giderler düşülebilmektedir.

    Emeklilik Gelirleri

    • SSN Geliri: Gelir seviyesine bağlı olarak vergilendirilebilir.
    • 401(k) ve IRA: Geleneksel hesaplardan çekilen tutarlar vergilidir, Roth IRA belirli şartlarla muaf olabilir.

    Yurt Dışından Gelen Gelirler

    • Türkiye’deki kira, faiz ve temettü gelirleri ABD’ye beyan edilmelidir.
    • Türkiye’de ödenen vergiler, ABD’den düşülebilir (Foreign Tax Credit).
    • Çifte Vergilendirme Anlaşması avantaj sağlar.

    Vergiden Muaf Gelirler

    • Hediye ve miras, sigorta tazminatları ve bazı burslar genellikle vergiden muaftır.

    Gelirlerin doğru beyan edilmesi, eksiksiz bir vergi beyannamesi için önemlidir. Sıradaki bölümde ABD’de vergi beyannamesi hazırlama sürecini ele alacağız!

    ABD’de Vergi Beyannamesi (Tax Return) Hazırlama ve Sunma

    ABD’de gelir elde eden herkes belirli dönemlerde vergi beyannamesi sunmak zorundadır. Vergi beyannamesi, gelir ve giderlerinizi IRS’e rapor etmenizi sağlar. İşte temel adımlar:

    Hangi Formları Kullanmalısınız?

    • Form 1040: ABD’de yaşayan bireyler için ana vergi formudur.
    • Form 1040-NR: ABD’de ikamet etmeyen, ancak burada gelir elde eden yabancılar için kullanılmaktadır.
    • Diğer Formlar:
      • W-2: İşverenin sağladığı gelir ve kesinti raporu.
      • 1099: Faiz, temettü, serbest meslek kazançları için.
      • Schedule C: Serbest meslek kazançları için.
      • Schedule E: Kira ve yatırım gelirleri için.

    ABD Vergi Beyannamesi İçin Gerekli Belgeler

    • Gelir Belgeleri: W-2, 1099, kira gelirleri, yurt dışı gelir kayıtları.
    • Vergi İndirimleri ve Krediler: Mortgage faizi, eğitim masrafları, çocuk bakımı giderleri.
    • Ödenen Vergiler: Türkiye’de ödenen vergiler, Foreign Tax Credit kapsamında düşülebilir.

    Vergi Beyannamesi Nasıl Hazırlanır?

    1. Kendi Başınıza: Basit gelir yapısına sahip kişiler için uygundur, IRS’in online formları kullanılabilir.
    2. Vergi Hazırlama Yazılımları: TurboTax, H&R Block gibi programlarla daha kolay beyanname hazırlanabilir.
    3. Muhasebeci veya Vergi Uzmanı Kullanma: Gelir kaynakları karmaşıksa veya yurt dışı gelirleri beyan ediliyorsa önerilmektedir.

    Vergi beyannamenizi doğru ve eksiksiz hazırlamak, vergi avantajlarından yararlanmanızı sağlar. 

    ABD Vergi Cezaları ve Denetimler

    ABD’de vergi beyannamesi sürecinde yapılan hatalar veya eksiklikler ciddi cezalar ve denetim süreçleriyle sonuçlanabilir. IRS (Internal Revenue Service), vergi mükelleflerinin doğrulukla beyanda bulunmasını zorunlu kılar ve ihlaller karşısında yaptırımlar uygular. Bu bölümde, vergi cezalarının türlerini, IRS denetimlerini ve bu süreçlerde dikkat edilmesi gereken noktaları ele alacağız.

    Vergi Beyanı Yapmamanın veya Eksik Beyanın Sonuçları

    ABD vergi yasalarına göre, beyanname vermemek veya eksik beyan ciddi mali ve hukuki yaptırımlara yol açar.

    • Vergi Beyanı Yapmamak (Failure to File)
      • IRS, “Failure to File Penalty” cezasını uygular.
      • Ceza, ödenmesi gereken verginin %5’i olarak hesaplanır ve her ay için eklenir. Toplamda %25’i aşamaz.
      • Beyanname geç teslim edilirse, borç için faiz ve ek cezalar da uygulanır.
    • Eksik Beyan veya Ödeme Yapmamak (Failure to Pay)
      • Vergiyi eksik ödeyenler için ceza, ödenmemiş verginin aylık %0,5’i olarak hesaplanır.
      • Ödeme yapılmadıkça faiz işlemeye devam eder.
    • Yanlış veya Kasıtlı Yanıltıcı Beyan (Fraud Penalty)
      • Kasıtlı olarak yanlış bilgi verenlere “fraud penalty” uygulanır.
      • Ceza, ödenmemiş verginin %75’ine kadar çıkar.
      • Örnek: Eğer 10.000 $ vergi borcunuz varsa ve bunu beyan etmezseniz, 5 aylık gecikmede 2.500 $’a kadar ceza uygulanabilmektedir.

    IRS Denetimleri (Audit) Neden ve Nasıl Yapılmaktadır?

    IRS denetimleri, vergi beyannamelerindeki hata veya anormallikleri incelemek için yapılmaktadır.

    • IRS Denetimi Nedir?
      • IRS, beyannamenizde sunduğunuz bilgilerin doğruluğunu kontrol eder.
      • Belgelerinizin eksiksiz ve doğru olup olmadığını inceler.
    • Denetim Neden Yapılmaktadır?
      • Beyan Tutarsızlıkları: Gelir, kesinti veya kredi tutarlarındaki anormallikler.
      • Rastgele Seçim: Bazı denetimler rastgele yapılmaktadır.
      • Yüksek Riskli Durumlar: Büyük miktarda kesinti veya kredi talep edenler, IRS tarafından incelenir.
    • Denetim Türleri
      • Posta Yoluyla Denetim: IRS, beyannamenizde bir hata tespit ederse, destekleyici belgeleri talep eder.
      • Ofis Denetimi: IRS, detaylı inceleme için mükellefi ofise çağırır.
      • Yerinde Denetim: IRS yetkilileri iş yerinizi veya evinizi ziyaret ederek inceleme yapar.
    • Denetim Sürecinde Ne Yapmalısınız?
      • IRS’in talep ettiği belgeleri eksiksiz sunun.
      • Belgelerinizi düzenli ve eksiksiz tutun.
      • Denetim karmaşık hale gelirse bir vergi danışmanı veya avukattan destek alın.

    Vergi Planlaması Neden Önemlidir?

    • Vergi Yükünü Azaltır: Yasal indirimler ve krediler kullanılarak vergi düşürülebilmektedir.
    • Mali Hedeflere Ulaşım Sağlar: Vergi tasarrufları, birikimlerinizi artırmanıza yardımcı olur.
    • Yasal Risklerden Kaçınır: Doğru planlama ile IRS ile sorunlar önlenebilmektedir.

    Örnek: Emeklilik hesabına katkı yaparak vergiye tabi gelir düşürülebilmektedir.

    Vergi planlaması, hem kısa vadede hem de uzun vadede mali durumunuzu güçlendirmenin bir yoludur. Emeklilik hesapları, eğitim planları ve yatırımlarda doğru stratejiler izlemek, vergi yükünüzü azaltırken birikimlerinizi artırmanıza yardımcı olur. Bu stratejileri uygularken yasalara uygun hareket etmek ve gerektiğinde bir vergi danışmanından destek almak, süreci daha kolay ve verimli hale getirecektir.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • ABD Vize Avukatı Desteği Gerektiren Önemli Durumlar

    ABD Vize Avukatı Desteği Gerektiren Önemli Durumlar

    ABD’ye seyahat etmeyi planlıyorsunuz ve vize başvuru süreciyle ilgili kafanızda birçok soru var, değil mi? Bu süreci anlamak ve doğru adımları atmak için kapsamlı bir rehbere ihtiyacınız olduğunu biliyoruz. Bu yazıda başvuru sürecinin zorluklarını, ABD vize avukatı desteğinin önemini ve bu rehberin size nasıl yardımcı olacağını adım adım ele alacağız.

    Avukat Desteği Neden Kritiktir?

    Bu karmaşık süreçte bir avukattan destek almak, başvurunuzun başarıya ulaşmasında büyük fark yaratır. Neden mi? İşte avukat desteğinin başvurunuzda nasıl bir değişim yaratabileceğini anlatan önemli nedenler:

    1. Uzman Rehberlik:
      ABD vize başvuruları konusunda deneyimli bir avukat, hangi belgelerin hazırlanması gerektiğini, sürecin nasıl yönetileceğini ve karşılaşabileceğiniz sorunları önceden öngörerek çözüm yolları sunar. Özellikle daha önce vize reddi yaşamışsanız bir avukatın desteği sizi bu engellerden kurtarır.
    2. Hataları Önlemek:
      Formlarda yanlış bilgi vermek veya eksik belge sunmak, vize reddine neden olur. Avukatınız başvurunuzun eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanmasını sağlar, böylece hatalardan kaynaklanan ret riskini azaltır.
    3. Mülakata Hazırlık:
      Konsolosluk mülakatında nasıl konuşmanız gerektiğini, hangi sorularla karşılaşabileceğinizi ve bu sorulara nasıl cevap vereceğinizi öğrenmek, mülakat stresini büyük ölçüde azaltır. Avukatınız mülakat provası yaparak sizi bu aşamaya hazırlar.
    4. Ret Durumunda Çözüm Sunma:
      Vize başvurunuz reddedilirse bir avukat ret mektubundaki nedenleri analiz ederek itiraz sürecini başlatır veya yeniden başvuru için strateji geliştirir. Bu, süreci çok daha profesyonel ve etkili bir şekilde yönetmenizi sağlar.

    ABD Vize Avukatı Nasıl Seçilir?

    ABD vize başvuru süreci bazen karmaşık ve yorucu hale gelebilmektedir. Özellikle geçmişte ret almışsanız özel bir durumunuz varsa ya da göçmenlik statüsüne geçiş gibi detaylı bir süreç içerisindeyseniz uzman bir avukattan destek almak başvurunuzun olumlu sonuçlanma şansını artırır. Ancak doğru avukatı seçmek, sürecin başarısı için kritik öneme sahiptir. Şimdi, bir ABD vize avukatı seçerken dikkat etmeniz gereken detayları adım adım inceleyelim.

    Doğru Avukatı Bulmak

    Bir avukatla çalışmaya karar verdiğinizde, seçeceğiniz kişinin deneyimi, uzmanlık alanı ve referansları çok önemli kriterlerdir. Sadece bu alanda yetkin bir avukat, başvurunuz için gereken desteği profesyonelce sunar.

    Deneyim, Uzmanlık Alanı ve Referanslara Dikkat Etme

    Vize ve göçmenlik hukuku, genel hukuki bilgiyle yürütülebilecek bir alan değildir. Bu alanda uzmanlaşmış bir avukat, başvurunuzun karşılaşabileceği olası sorunları öngörebilir ve çözüm yolları geliştirir.

    • Neden Deneyim Önemlidir?
      Deneyimli bir avukat, farklı vize türleri ve başvuru durumları hakkında derin bilgiye sahiptir. Örneğin, turist vizesi (B1/B2) için gereken belgelerle çalışma vizesi (H-1B) veya öğrenci vizesi (F-1) için gerekli belgeler arasında büyük farklar vardır. Deneyimli bir avukat, sürecinizi hızlandıracak ve eksiksiz şekilde yönetilmesini sağlayacaktır.
    • Uzmanlık Alanını Nasıl Anlarsınız?
      Görüşme sırasında avukata özellikle ABD göçmenlik hukuku alanında ne kadar süredir çalıştığını, hangi vize türlerinde uzmanlaştığını ve benzer davalarda ne tür başarılar elde ettiğini sormaktan çekinmeyin.
    • Referanslar ve İncelemeler:
      Çalışmayı düşündüğünüz avukatın veya hukuk bürosunun geçmişteki müvekkillerinden aldığı yorumları ve referansları kontrol edin. Güvenilir bir avukat, önceki müvekkillerinin olumlu geri bildirimlerine sahiptir ve başarı oranını paylaşmakta şeffaf davranır.

    Avukatın ABD Göçmenlik Hukuku Bilgisi ve Akreditasyonu

    ABD vize süreçleri, karmaşık bir göçmenlik hukuku sistemi tarafından düzenlenmektedir. Bu nedenle, çalışacağınız avukatın yalnızca Türk hukuku değil, aynı zamanda ABD göçmenlik hukuku konusunda da bilgili olması gerekir.

    • ABD Göçmenlik Hukuku Bilgisi:
      ABD vize sürecinde her yıl düzenlemeler ve uygulamalar değişebilmektedir. Güncel düzenlemelere hakim bir avukat, başvurunuzu bu yeni yasalara göre yönlendirir.
    • Akreditasyon ve Lisans:
      Avukatın ABD Barosu’na (American Bar Association) kayıtlı olması veya göçmenlik hukuku alanında tanınmış bir uzmanlık sertifikasına sahip olması önemlidir. ABD’de hukuk pratiği yapan bir avukatla çalışıyorsanız hangi eyalette lisanslı olduğunu ve bu lisansın geçerliliğini sorgulayabilirsiniz.

    Avukat Desteğiyle Hangi Hizmetler Alınabilir?

    Bir avukatla çalışmak, yalnızca evrakların hazırlanmasıyla sınırlı değildir. Avukatlar, başvurunuzun her aşamasında size rehberlik eder.

    • Belgelerin Hazırlanması ve Doğrulanması:
      Tüm evrakların eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlandığından emin olurlar. Özellikle eksik veya hatalı evrak nedeniyle reddedilme riskini minimize ederler.
    • Mülakat Hazırlığı:
      Konsolosluk mülakatında sorulabilecek sorulara nasıl yanıt vermeniz gerektiği konusunda sizi bilgilendirler. Gerekirse prova yaparak hazırlık seviyenizi artırırlar.
    • İtiraz Süreci:
      Vize reddi durumunda, itiraz başvurusunun hukuki temelini oluşturur ve gerekli savunmayı hazırlarlar.
    • Özel Durumlar İçin Strateji Geliştirme:
      Karmaşık veya acil durumlarda, en etkili başvuru stratejisini belirler ve uygulamaya koyarlar.

    Yaygın Hatalar ve Riskler

    ABD vizesine başvururken yapılan yaygın hatalar, başvuru sürecini karmaşıklaştırabilir ve hatta vizenizin reddedilmesine neden olabilmektedir. Bu hataların bazıları, yeterli bilgiye sahip olmamaktan kaynaklanırken, bazıları ise başvuru sürecini hafife almanın sonucudur. İşte bazı yaygın hatalar:

    Yanlış Vize Türüne Başvuru Yapmak

    Vize türü, seyahat amacınıza uygun olmalıdır. Yanlış başvuru, başvurunun reddedilmesine yol açar.

    • Örnek: İş görüşmesi için turist vizesi (B2) yerine iş vizesi (B1) alınmalıdır.
    • Avukatın Rolü: Seyahat amacınızı netleştirerek doğru vizeye başvurmanızı sağlar.

    Eksik veya Yanlış Beyanlarda Bulunmak

    Yanlış veya eksik bilgi, başvurunun reddine ve gelecekteki başvuruların riske girmesine neden olabilmektedir.

    • Örnek: Önceki vize reddini gizlemek büyük bir hatadır; konsolosluk bu bilgiyi görebilmektedir.
    • Avukatın Rolü: Bilgilerinizi kontrol eder, eksiklikleri giderir ve yanlış anlamaları önler.

    Evraklarda Sahtecilik veya Yetersizlik

    Sahte belge sunmak, kalıcı vize yasağına yol açar. Eksik veya yetersiz evraklar da reddedilme sebebidir.

    • Örnek: Gerçek olmayan işveren mektubu veya eksik finansal belgeler ciddi risk oluşturur.
    • Avukatın Rolü: Evrakların eksiksiz ve doğru olmasını sağlar, sahteciliğe karşı sizi uyarır.

    ABD vizesi başvuru sürecinde yapılan hatalar, süreci uzatabilmektedir ve hatta vize reddine yol açabilmektedir. Yanlış vize türüne başvurmak, eksik veya hatalı beyanlarda bulunmak ya da yetersiz evrak sunmak en yaygın hatalardır. Bu riskleri en aza indirmek için başvurunuzu dikkatli bir şekilde hazırlamanız ve süreci profesyonelce yönetmeniz önemlidir.

    📌 Profesyonel destek almak ve sürecinizi sorunsuz tamamlamak için bizimle web sitemiz üzerinden iletişime geçebilirsiniz!

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Teknoloji Start-Up’ı Kurmak İçin En İyi Amerika Eyaletleri

    Teknoloji Start-Up’ı Kurmak İçin En İyi Amerika Eyaletleri

    ABD, dünya genelinde teknoloji start-up’ları için bir merkez olarak kabul edilmektedir. Silikon Vadisi gibi ünlü teknoloji hub’larının varlığı, her yıl binlerce girişimcinin bu fırsatlardan yararlanmak için ABD’ye adım atmasına sebep oluyor. Ancak doğru eyaletin seçilmesi, bir teknoloji start-up’ı için oldukça önemlidir. Çünkü her eyalet, farklı avantajlar, finansman fırsatları, yaşam maliyetleri ve ekosistem desteği sunmaktadır.

    Hangi eyaletin teknoloji girişimciliği için en uygun olduğunu anlamak, girişimcilerin hedeflerine ve iş planlarına göre değişebilir. Bu blog yazısında, teknoloji start-up’ınızı kurmak için en uygun ABD eyaletlerini keşfedeceğiz. Silikon Vadisi’nin ötesinde, başka eyaletlerde de büyük fırsatlar sizi bekliyor olabilir! Hadi gelin, en iyi seçenekleri birlikte gözden geçirelim.

    Neden ABD?

    ABD, teknoloji start-up’ları için cazip bir merkezdir. İşte bunun temel nedenleri:

    • Küresel Teknoloji Merkezi: Silikon Vadisi ve diğer şehirler (Austin, Seattle, Boston, Miami) teknoloji ekosisteminin kalbini oluşturur.
    • Uluslararası Pazara Açılma: ABD, küresel pazara kolay erişim sağlar.
    • Güçlü Yatırım Ekosistemi: ABD, risk sermayesi ve melek yatırımcılar ile girişimcilerin finansman bulmasını kolaylaştırır.
    • Yetenek ve Eğitim Altyapısı: MIT, Stanford gibi üniversitelerle yetenekli bireyler yetişir.
    • Destek Programları ve Hibeler: Ar-Ge hibeleri, vergi avantajları ve hızlandırıcı programlar girişimcileri destekler.
    • İş Kültürü ve Yenilikçilik: Yenilikçi fikirlerin cesaretle karşılandığı dinamik bir iş kültürü vardır.

    Bu nedenlerle ABD, teknoloji girişimcileri için en iyi yerlerden biridir.

    Teknoloji Start-Up’ı İçin En İyi Eyaletler

    ABD’nin eyaletleri, sundukları fırsatlar, maliyet avantajları ve ekosistemleri açısından farklılık gösterir. Bu bölümde teknoloji start-up’ı kurmayı düşünen Türk girişimciler için en popüler ve avantajlı eyaletleri detaylı şekilde ele alacağız. Her bir eyaletin avantajlarını ve hangi girişimciler için daha uygun olduğunu açıklayarak başlayalım.

    a) Kaliforniya (Silikon Vadisi)

    Kaliforniya, teknoloji dünyasının merkez üssü olarak kabul edilmektedir. Özellikle Silikon Vadisi, dünya çapında inovasyon ve teknoloji girişimciliğinin doğduğu yer olarak bilinmektedir. Google, Apple, Facebook gibi dev şirketlerin merkezlerinin bulunduğu bu bölge, teknoloji girişimcileri için eşsiz bir fırsat sunar.

    • Avantajları:
      • Teknoloji devlerinin merkezi: Silikon Vadisi, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerine ev sahipliği yapar. Burada bulunan devlerle aynı ekosistemde olmak, size hem prestij hem de iş birliği fırsatları sunar.
      • Geniş yatırım ağı: Silikon Vadisi, girişim sermayesi yatırımcılarının yoğun olarak bulunduğu bir bölgedir.
      • İnovasyon kültürü: Bölgede herkes yenilikçi fikirlerin peşindedir. Bu kültür size ilham verir, işinizi büyütmek için yeni stratejiler geliştirme imkanı sunar.
    • Kimler İçin Uygun?
      Eğer büyük ölçekli bir teknoloji start-up’ı hedefliyorsanız ve yeterli sermayeniz varsa Kaliforniya sizin için doğru yer olabilir. Burada büyüme fırsatları sınırsızdır, ancak maliyetleri karşılayabilecek bir bütçeye sahip olmanız şarttır.

    b) Texas (Austin)

    Austin, son yıllarda teknoloji girişimcileri için oldukça cazip bir merkez haline gelmiştir. “Silikon Tepeleri (Silicon Hills)” olarak anılan bu bölge, düşük maliyetleri ve hızlı büyüyen teknoloji ekosistemiyle dikkat çeker.

    • Avantajları:
      • Düşük yaşam maliyeti: Austin, San Francisco gibi büyük teknoloji merkezlerine kıyasla çok daha düşük yaşam ve işletme maliyetleri sunar.
      • Eyalet gelir vergisi yok: Texas, bireysel gelir vergisi almayan eyaletlerden biridir. Bu da çalışanlarınız için cazip bir avantajdır ve maaş beklentilerini daha makul seviyede tutmanıza olanak sağlar.
      • Hızla büyüyen teknoloji ekosistemi: Apple, Tesla gibi büyük şirketler Austin’de genişlemeye başlamıştır. Bu da bölgeyi teknoloji yatırımları açısından çekici hale getirmiştir.
    • Kimler İçin Uygun?
      Daha düşük bütçelerle bir teknoloji start-up’ı kurmak isteyen girişimciler için Austin ideal bir yer olabilir. Ayrıca yenilikçi projeleri olan ve hızla büyüyen bir topluluğa katılmak isteyen girişimciler için de mükemmel bir tercih.

    c) New York

    New York, teknoloji sektöründen finans ve medya sektörüne kadar pek çok alanda bir merkezdir. ABD’nin ekonomik başkenti olan bu şehir, girişimcilere geniş bir yatırım ağı ve uluslararası erişim fırsatı sunar.

    • Avantajları:
      • Finans ve medya sektörüyle bağlantı: Eğer start-up’ınız FinTech (finansal teknoloji) veya medya tabanlı bir projeye odaklanıyorsa, New York ideal bir yer olacaktır.
      • Geniş yatırımcı ağı: New York, girişim sermayesi fonlarının yoğun olarak bulunduğu bir bölgedir. Bu da yatırımcı bulmayı kolaylaştırır.
      • Uluslararası erişim: Dünyanın dört bir yanından gelen yatırımcılar ve girişimcilerle aynı şehirde olmak, işinizi uluslararası düzeye taşımanız için büyük bir fırsattır.
    • Kimler İçin Uygun?
      Eğer projeniz FinTech, medya veya reklam teknolojisi gibi sektörlere odaklanıyorsa New York sizin için mükemmel bir seçenek olabilir. Ancak yüksek maliyetleri karşılayabilecek bir bütçeniz olduğundan emin olun.

    d) Florida (Miami)

    Miami, son yıllarda teknoloji sektöründe yükselen bir yıldız haline gelmiştir. Özellikle Latin Amerika pazarıyla güçlü bağlantıları sayesinde global düşünen girişimciler için cazip bir seçenek sunar.

    • Avantajları:
      • Düşük vergi oranları: Florida, bireysel gelir vergisi almayan bir eyalettir ve bu da girişimciler için büyük bir maliyet avantajı sağlar.
      • Latin Amerika ile bağlantılar: Miami, Latin Amerika ile ticaret ve işbirliği yapmak isteyen şirketler için ideal bir konumda yer alır.
      • Artan teknoloji yatırımları: Miami’de teknoloji sektörüne yapılan yatırımlar hızla artıyor ve bu da start-up’lar için yeni fırsatlar yaratıyor.
    • Kimler İçin Uygun?
      Latin Amerika pazarıyla çalışmak isteyen veya daha düşük vergi avantajlarından yararlanmak isteyen girişimciler için Miami uygun bir tercih olabilmektedir.

    e) Washington (Seattle)

    Seattle, teknoloji dünyasında bir başka önemli merkezdir. Özellikle Microsoft ve Amazon gibi devlerin burada bulunması, şehri teknoloji ekosistemi açısından cazip kılar.

    • Avantajları:
      • Büyük teknoloji şirketleri: Microsoft ve Amazon gibi devlerin merkezi, Seattle’ın teknoloji sektöründe önemli bir yer edinmesini sağlamıştır.
      • Yüksek kaliteli iş gücü: Şehir, yazılım mühendisleri ve teknoloji uzmanları açısından zengin bir yetenek havuzuna sahiptir.
    • Kimler İçin Uygun?
      Yazılım, bulut bilişim veya e-ticaret alanında çalışan girişimciler için Seattle, doğru bir tercih olacaktır.

    f) Colorado (Denver)

    Denver, daha düşük maliyetlerle teknoloji start-up’ı kurmak isteyen girişimciler için çekici bir alternatiftir.

    • Avantajları:
      • Düşük maliyetler: Denver, yaşam ve işletme maliyetleri açısından daha uygun bir seçenektir.
      • Güçlü girişim topluluğu: Şehirde hızla büyüyen bir teknoloji girişim ekosistemi bulunmaktadır.
      • Yüksek yaşam kalitesi: Denver, doğal güzellikleri ve rahat yaşam tarzıyla dikkat çeker.
    • Kimler İçin Uygun?
      Orta ölçekli, niş teknoloji projelerine odaklanan ve daha düşük maliyetlerle başlamak isteyen girişimciler için Denver mükemmel bir seçenektir.

    Finansman ve Yatırım Olanakları

    ABD’de teknoloji start-up’ları için çeşitli finansman seçenekleri bulunmaktadır:

    a) Venture Capital (Risk Sermayesi)

    • Tanım: Erken aşama girişimlere yapılan büyük yatırımlar, genellikle hisse karşılığında sağlanır.
    • Avantajlar: Hızlı büyüme için büyük sermaye, yatırımcı rehberliği ve stratejik bağlantılar.
    • Dezavantajlar: Hisse devri, güçlü iş planı gereksinimi, yüksek büyüme baskısı.
    • Merkezler: Silikon Vadisi, New York, Boston.

    b) Melek Yatırımcılar

    • Tanım: Bireysel yatırımcılar, küçük sermaye ile erken aşama girişimlere yatırım yapar.
    • Avantajlar: Esnek yatırım, kişisel destek ve rehberlik.
    • Dezavantajlar: Sermaye miktarı sınırlı, bazıları yönetim hakkı isteyebilirler.
    • Nasıl Ulaşılır: AngelList, Golden Seeds, Tech Coast Angels gibi platformlar.

    c) Hızlandırıcı ve Kuluçka Merkezleri

    • Hızlandırıcılar: Kısa süreli (3-6 ay) mentorluk ve yatırım fırsatları. Örnekler: Y Combinator, TechStars.
    • Kuluçka Merkezleri: Daha uzun süreli ofis alanı ve altyapı desteği. Örnekler: MassChallenge, Plug and Play Tech Center.
    • Avantajlar: Finansman, mentorluk, yatırımcı bağlantıları ve iş birliği fırsatları.
    • Dezavantajlar: Şirketin belirli bir yüzdesi talep edilmektedir, kabul süreci rekabetçidir.

    Bu seçenekler, girişimcilerin işlerini büyütmek ve ölçeklendirmek için güçlü fırsatlar sunar.

    Türk Girişimciler İçin Özel İpuçları

    ABD’de teknoloji start-up’ı kurarken Türk girişimciler için dikkat edilmesi gereken bazı özel ipuçları:

    1. Kültürel Uyum
    ABD iş dünyası yatay bir yapıya sahiptir; açık iletişim ve iş birliği ön plandadır.

    • Zaman Yönetimi: Toplantılara zamanında katılmak ve işleri vaktinde teslim etmek profesyonel imajınızı güçlendirir.
    • Kültürel Farklılıklar: Bireysellik ön plandadır, bu nedenle topluluk odaklı Türk yaklaşımından bireysel başarıya odaklanmaya geçiş yapmanız gerekir.

    2. Networking ve Bağlantılar
    Güçlü bir network kurmak, ABD’de başarılı olmanın anahtarıdır.

    • Etkinlikler ve MeetUp’lar: Teknoloji konferansları ve girişimcilik grupları, yatırımcılarla tanışmak için harika fırsatlar sunar.
    • LinkedIn: Yerel topluluklarla çevrimiçi bağlantılar kurmak önemlidir.

    3. Türk-Amerikan İş Toplulukları
    Türk girişimciler için ABD’de aktif olan topluluklar büyük avantaj sağlar.

    • TAIK ve TADF: Türk Amerikan İş Konseyi ve Dernekleri, iş bağlantıları kurmak ve bilgi paylaşımı yapmak için faydalıdır.
    • Yerel Topluluklar: New York, Houston, Miami gibi şehirlerde işbirliği fırsatları bulunur.

    4. Dil Becerileri
    ABD iş dünyasında etkili iletişim için İngilizce bilgisi önemlidir.

    • İngilizce’nin Önemi: Sunum yapma, pazarlık ve yatırımcı görüşmelerinde iyi bir dil becerisi gereklidir.
    • Dil Kursları ve Online Kaynaklar: Udemy ve Coursera gibi platformlar, iş İngilizcesi kursları sunar.
    • Dil Bariyerini Aşmak: Kendinizi ifade etme çabanız, dil becerilerinizden daha önemlidir. Hoşgörülü bir ortamda dil pratiği yapmak sizi geliştirecektir.

    Bu ipuçları, Türk girişimcilerin ABD’deki iş dünyasına uyum sağlamalarına ve başarıya ulaşmalarına yardımcı olacaktır.

    ABD’de bir teknoloji start-up’ı kurmak, büyük fırsatlar ve zorluklar sunan heyecan verici bir yolculuktur. Türk girişimciler, kültürel uyum, güçlü bir network oluşturma ve doğru finansman seçenekleriyle bu yolculukta avantajlı bir konumda olabilirler.

    Ayrıca kültürel farklılıkların farkında olarak ve iş dünyasında etkili iletişim kurarak, ABD pazarında güçlü bir yer edinebilirsiniz. İyi bir iş planı, doğru stratejiler ve yerel topluluklarla kuracağınız sağlam ilişkiler, girişiminizin büyümesini hızlandıracaktır.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • ABD’de İltica Süreci: Koşullar, Başvuru Aşamaları ve Bilmeniz Gerekenler

    ABD’de İltica Süreci: Koşullar, Başvuru Aşamaları ve Bilmeniz Gerekenler

    İltica, kişinin kendi ülkesinde zulüm gördüğü veya göreceği endişesiyle başka bir devletten (örneğin ABD’den) koruma talep etmesidir. ABD, 1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 Protokolü çerçevesinde zulüm görenlere barınma hakkı tanıyor. Bu yazımızda ABD’de iltica süreci ve başvuru aşamaları hakkında bilmeniz gerekenleri sizlerle paylaşıyoruz.

    ABD’de İltica Hakkının Hukuki Temeli

    • 1951 Cenevre Sözleşmesi & 1967 Protokolü: Uluslararası hukukun temelini oluşturur, zulüm gören kişilere koruma sağlar.
    • INA (Immigration and Nationality Act – Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası): ABD’de ilticanın yasal dayanağı. Bölüm 208, iltica başvurularını ve haklarını düzenler.

    ABD’de iltica ve mültecilik kavramları birbirilerine benzer kavramlardır. Ancak belirli farklılıkları bulunuyor:

    • Mülteci: Ülke dışındayken, genelde Birleşmiş Milletler aracılığıyla, koruma talep etmiş kişilere denir.
    • İltica: Kişi, ABD topraklarında veya giriş noktasında başvuruda bulunur.

    Kimler Amerika İltica Başvurusu Yapabilir?

    Amerika iltica başvurusu için zulüm veya zulüm riski taşıyan kişiler uygundur. Zulüm genellikle şu temellere dayanıyor:

    • Din,
    • Irk,
    • Milliyet (Uyruk),
    • Siyasi Görüş,
    • Belirli bir sosyal grup (Örn. LGBTQ+)

    Zulüm; fiziksel, psikolojik veya ekonomik baskı olabilir. Ancak başvuran kişinin bunu kanıtlaması çok önemlidir.

    İltica Türleri Nelerdir?

    • Affirmative Asylum: Kişi, yasal yolla ABD’ye girip süresi dolmadan kendi isteğiyle iltica başvurusu yapabiliyor.
      • USCIS (Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri) Form I-589 (İltica Başvuru Formu) ile inceler.
      • Mülakat genelde serbest şekilde yapılıyor. Kabul edilirse kişi ABD’de kalıyor. Ancak reddedilirse “defensive” aşamasına geçiş yapabiliyor.
    • Defensive Asylum: Kişi, sınır dışı işlemi sırasında veya yasa dışı giriş sonrası iltica talep edebiliyor.
      • Başvuru Göçmenlik Mahkemesi önünde savunma olarak yapılıyor.
      • Yargıç kabul verirse kişi ABD’de kalabiliyor. Ancak reddedilirse sınır dışı ediliyorsunuz.

    ABD’de İltica Başvurusu Nasıl Yapılıyor?

    1. Form I-589
      • ABD’de 1 yıl içinde başvurmanız öneriliyor.
      • Online veya posta yoluyla USCIS’e sunabilirsiniz.
    2. Delil ve Belgeler
      • Polis raporları, tıbbi kayıtlar, gazete haberleri, tanık ifadeleri ile yaşadığınız zulmü kanıtlayabiliyorsunuz.
      • Kendi ülkenizdeki insan hakları raporlarını da burada sunabilirsiniz.
    3. Mülakat veya Mahkeme
      • Affirmative: USCIS iltica memuruyla görüşme (soru-cevap).
      • Defensive: Göçmenlik hakimi önünde duruşma. Bir avukatla savunma yapmak çok avantajlı.
    4. Karar
      • Onay: ABD’de iltica statüsü, çalışma izni, aile birleşimi hakları.
      • Ret: Defensive(mahkeme) aşamasına geçiş veya sınır dışı riski.

    ABD’de İltica Süreci: Karşılaşılan Zorluklar

    1. Uzun Bekleme Süreleri
      • USCIS ve göçmenlik mahkemelerinde yığılma.
      • Süreç aylar-yıllar alabilir.
    2. Dil Bariyeri
      • İngilizce bilmemek, form doldurma ve mülakatta sorun yaratır.
      • Tercüman bulunması şart.
    3. Red Durumu ve İtiraz
      • Reddedilirse Göçmenlik Mahkemesi veya Board of Immigration Appeals (BIA)’ya itiraz edilebilir.
      • Her aşamada sıkı süre sınırları (30 gün vb.).

    İltica Başvurusu Kabul Edildikten Sonra

    • Çalışma İzni (EAD): İltica onaylanınca çalışma izni alırsınız.
    • Green Card Başvurusu: 1 yıl sonra kalıcı oturum izni (Green Card) için başvurabilirsiniz.
    • Vatandaşlık (Naturalization): Green Card aldıktan 4 yıl sonra (toplam 5 yıl ABD’de kalmış olarak) vatandaşlığa başvurma hakkınız olur.
    • Aile Birleşimi: Eş ve 21 yaş altı bekar çocuklar için ABD’ye getirme imkânı.

    Ek Bilgi: ABD’de sosyal güvenlik numarası (SSN) edinmek, banka hesabı açmak gibi olanaklar iltica onayından sonra kolaylaşır.

    ABD’de İltica Süreci ile İlgili Sık Sorulan Sorular

    S1: ABD’de iltica başvurusu ne kadar sürer?

    Değişken, birkaç aydan birkaç yıla uzayabilir. Mahkeme süreci varsa daha da uzar.

    S2: İltica için hangi form doldurulur?

    Form I-589 (Asylum and Withholding of Removal). Türkçe’de karşılığı: “İltica ve Sınır Dışı Etmeyi Engelleme Başvuru Formu.”

    S3: İltica onaylanırsa hemen Green Card alabilir miyim?

    Hayır, önce 1 yıl iltica statüsünde kalıp sonra Green Card başvurusu yapabilirsiniz.

    S4: Hangi durumlar reddedilmeme sebep olur?

    Yalan beyan, eksik delil, 1 yıldan sonra başvurmak, ciddi suç geçmişi, terör bağlantısı vb.

    S5: Affirmative ve Defensive iltica farkı nedir?

    Affirmative: Kişi yasal yollarla girdi, kendi isteğiyle USCIS’e başvurdu.
    Defensive: Sınır dışı edilme sürecinde veya yakalanınca mahkemede savunma olarak iltica talep etmek.

    Yasal bir ABD’de iltica süreci yeni bir yaşama başlamanın yanı sıra Green Card ve vatandaşlık yolunu da açıyor. Hatalardan kaçınmak ve hukuki yardım almak için bize her zaman web sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz. Süreçte her zaman dürüst ve güvenilir olmayı unutmayın!

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Work and Travel ile Kazanç Arttırma Yolları

    Work and Travel ile Kazanç Arttırma Yolları

    Work and Travel programı öğrencilere Amerika’da çalışma ve seyahat etme fırsatı sunan harika bir deneyimdir. Ancak bu deneyimi sadece keşif ve eğlenceyle sınırlı tutmak yerine, aynı zamanda para biriktirme ve kazanç sağlama açısından da değerlendirebilirsiniz. Bu yazıda Work and Travel programı ile kazanç arttırma yolları ve para biriktirmenizi sağlayacak stratejiler hakkında bilgi vereceğiz.

    Work and Travel Nedir?

    Work and Travel (WAT), üniversite öğrencilerine yönelik Amerika Birleşik Devletleri tarafından sunulan kültürel değişimi teşvik etmeyi amaçlayan bir programdır. Bu program sayesinde öğrenciler hem Amerika’da yaz döneminde çalışarak para kazanabilir hem de çalışma sonrası ABD içinde seyahat ederek farklı bir kültürü yakından tanıma fırsatı bulabilir.

    Kimler Katılabilir?

    Work and Travel programına katılım için belirli şartlar bulunmaktadır. Şimdi bu şartları detaylıca inceleyelim:

    1. Yaş Sınırı: Program genellikle 18-28 yaş arası üniversite öğrencilerine hitap eder. Ancak bazı durumlarda yaş sınırı biraz esnek olabilir, örneğin lisansüstü öğrencilere de katılım hakkı tanınabilir.
    2. Öğrenci Olma Şartı: Sadece tam zamanlı bir üniversite öğrencisiyseniz bu programa katılabilirsiniz. Açıköğretim fakültesi öğrencileri ise programdan genellikle yararlanamaz. Yüksek lisans öğrencileri için ise üniversitenin tam zamanlı öğrenci statüsü sunması gereklidir.
    3. Dil Seviyesi: İngilizce bilginizin en az orta seviyede olması gerekir. Çünkü program boyunca Amerikan işverenlerle ve müşterilerle İngilizce iletişim kurmanız gerekecektir. Dil seviyeniz, başvuru sırasında yapılan bir mülakatla değerlendirilir.
    4. Akademik Durum: Üniversitede en az 2.00 GPA (ortalama not) gibi bir başarı şartı aranabilir. Bu durum, başvurduğunuz aracı kurumun kriterlerine göre değişiklik gösterebilir.
    5. Maddi Yeterlilik: Programa başvurabilmek için önceden belirli bir maliyet ödemeniz gerekir. Vize ücreti, program ücreti ve uçak bileti gibi masrafları karşılayabilecek maddi durumunuzun olması önemlidir. Ancak çalışarak bu masrafların büyük kısmını geri kazanabilirsiniz.

    Programın Süresi ve Kapsamı

    Work and Travel programı genellikle Mayıs-Eylül ayları arasında gerçekleşir. Bu süre zarfında hem çalışabilir hem de program sonunda seyahat edebilirsiniz. İşte bu sürenin detayları:

    1. Çalışma Süresi:
      • Çalışma süresi genellikle 8-12 hafta arasında değişir. Bu süre boyunca işverenle yaptığınız anlaşmaya bağlı olarak tam zamanlı çalışırsınız.
      • İş saatleri, genellikle haftada 30-40 saat civarındadır. Ancak yoğun sezonlarda fazla mesai yaparak daha fazla kazanç elde edebilirsiniz.
    2. Seyahat Süresi:
      • Çalışma süresinin ardından 30 gün boyunca Amerika’da seyahat etme hakkınız bulunmaktadır. Bu süre içinde Amerika’yı keşfedebilir, büyük şehirleri gezebilir ve hatta sahil bölgelerinde tatil yapabilirsiniz.
    3. Vize Kapsamı:
      • Program için J-1 çalışma ve seyahat vizesi alınır. Bu vize, hem yasal olarak çalışmanıza hem de program süresince Amerika’da bulunmanıza olanak tanır.
      • Program bitiminde vizenizin süresine dikkat etmeniz ve belirtilen tarihten önce ülkenize dönmeniz gerekmektedir.
    4. Kültürel Değişim Kapsamı:
      • Work and Travel programı yalnızca para kazanmak için değil, aynı zamanda bir kültürel değişim programı olarak tasarlanmıştır. Program sırasında Amerikalı iş arkadaşlarınız, müşterileriniz ve farklı ülkelerden gelen diğer Work and Travel katılımcılarıyla bir araya gelirsiniz. Bu, yalnızca dil pratiği değil, aynı zamanda sosyal açıdan zengin bir deneyim kazanmanızı sağlar.

    Hangi Sektörlerde İşler Bulunabilir?

    Work and Travel kapsamında genellikle sezonluk iş gücü gerektiren sektörlerde çalışabilirsiniz. İşte en yaygın sektörler:

    • 🔹 Otelcilik ve Turizm: Housekeeping, resepsiyon, havuz/spa görevlisi.
    • 🔹 Eğlence Parkları: Oyun operatörü, bilet satışı, yiyecek standı çalışanı.
    • 🔹 Restoran ve Kafe: Garson, barmen/barista, bulaşıkçı.
    • 🔹 Perakende: Satış görevlisi, kasiyer, stok kontrolü.
    • 🔹 Outdoor Aktiviteleri ve Kamplar: Kamp lideri, tur rehberi, bakım görevlisi.

    Çalışma Saatleri ve Maaş Politikaları

    Work and Travel programında çalışma saatleri ve maaş politikaları, işin türüne ve işverenin koşullarına bağlıdır. Ancak genel hatlarıyla şu şekildedir:

    1. Çalışma Saatleri: Haftada 30-40 saat arası çalışırsınız. Ancak yoğun sezonlarda fazla mesai imkanı sunulur. Fazla mesai ücretleri genellikle normal saat ücretinin 1,5 katıdır.
    2. Maaş Politikaları: Ortalama saatlik ücret 2025 itibarıyla $10-$15 arasında değişir. Bahşiş bazlı işlerde bu tutar önemli ölçüde artabilir. Maaşlar genellikle haftalık veya iki haftada bir ödenir.

    En Çok Para Kazandıran İş Türleri

    Work and Travel programına katıldığınızda, çalışacağınız iş sadece Amerika’daki günlük yaşam masraflarınızı karşılamakla kalmaz, aynı zamanda birikim yapmanıza ve hatta program maliyetlerinizi çıkarmanıza da olanak sağlar. Ancak bu, seçtiğiniz işin türüne, çalıştığınız saatlere ve bulunduğunuz lokasyona bağlı olarak değişir. 

    Bahşiş Bazlı İşler

    1️⃣ Garson (Server)
    🔹 Restoranlarda servis yaparak bahşiş kazanırsınız.
    🔹 Bahşiş oranı genellikle %15-20 olup, yoğun restoranlarda günlük kazancınız 100-300$’ı bulabilir.

    2️⃣ Barmen
    🔹 Bar ve gece kulüplerinde içecek hazırlarsınız.
    🔹 Deneyime bağlı olarak, popüler mekanlarda çalışan barmenler gecede yüzlerce dolar bahşiş alabilir.

    3️⃣ Valet Görevlisi (Araba Park Görevlisi)
    🔹 Otel ve restoranlarda müşteri araçlarını park edersiniz.
    🔹 Lüks yerlerde çalışanlar, müşteri başına 5-20$ bahşiş alabilir.

    4️⃣ Bellboy (Otel Taşıma Görevlisi)
    🔹 Müşteri valizlerini taşıyarak bahşiş kazanırsınız.
    🔹 Bahşiş genellikle 5-20$ arasında değişir.

    Fazla Mesai Avantajı Olan İşler

    Amerika’da fazla mesai (overtime) ücreti, saatlik ücretin 1,5 katı olarak hesaplanır. Bu fırsatı değerlendirerek kazancınızı artırabilirsiniz.

    • ✅ Housekeeping (Otel Temizlik Görevlisi)
    • ✅ Eğlence Parkları
    • ✅ Restoran ve Kafeler

    Dikkat Edilmesi Gerekenler:

    • Fazla mesai ücreti normal saatlik ücretin 1,5 katı olarak hesaplanır. Örneğin, 12$ saatlik ücretle çalışıyorsanız, fazla mesai ücreti 18$ olur.
    • Sezonluk işlerin yoğun olduğu dönemlerde ekstra çalışma fırsatı sıkça karşınıza çıkar.
    • İşvereninizle saatler konusunda net bir anlaşma yapın. ABD’de fazla mesai zorunlu değildir, tamamen sizin tercihinize bağlıdır.

    Sezonluk Yoğunluk Avantajı Sağlayan İşler

    Turistik bölgelerde yaz aylarında artış gösteren müşteri trafiği, çalışanlara daha fazla iş, fazla mesai ve yüksek kazanç fırsatı sunar.

    • ✅Plaj veya Havuz Görevlisi
    • ✅Tur Rehberliği
    • ✅Temalı Eğlence Parkları

    Dikkat Edilmesi Gerekenler

    • Yoğun sezon nedeniyle saatlik ücretler artabilir ve bahşiş kazancınız yükselebilir.
    • Fazla mesai fırsatları diğer sektörlere göre daha fazladır.
    • Çalışma saatleri uzun ve yoğun olabilir. Özellikle turistik bölgelerde iş temposu oldukça yüksektir.
    • Yaşam maliyetlerini göz önünde bulundurun. Turistik bölgelerde konaklama ve günlük harcamalar diğer yerlere göre daha pahalı olabilir.

    Work and Travel’da Para Biriktirme Stratejileri

    Work and Travel programında para biriktirmek hem masraflarınızı çıkarmak hem de döndüğünüzde birikim yapmak için önemli bir hedef olabilir. Ancak bunu başarmak, çalışma saatlerinizi doğru planlamaktan harcamalarınızı kontrol etmeye kadar bir dizi stratejiyi içerir. İşte size para biriktirmenin en etkili yolları:

    Para biriktirmek için bazı stratejiler uygulayarak masraflarınızı kontrol edebilir ve kazancınızı artırabilirsiniz.

    Fazla Mesai Yapmak

    • Saatlik ücret artışı: Normal mesai dışında, fazla mesai saatiniz genellikle 1,5 katı maaşla ödenir.
    • Yoğun sezon: Özellikle turistik bölgelerde fazla mesai yapma şansı artar.
    • Fiziksel zorluk: Uzun saatler çalışmak yorucu olabilir ancak kazançlıdır.

    İkinci Bir İş Bulma

    • İkinci iş fırsatları: Restoran, kafe, mevsimlik işler gibi ikinci işler bulabilirsiniz.
    • Yasalara dikkat: Çalışma izninizle uyumlu olarak ek iş aramalısınız.
    • Çalışma saatlerini yönetmek: Aşırı yorgunluk ve dengesiz çalışma saatlerinden kaçının.

    Harcamaları Minimize Etme

    • Konaklama: İşverenin sunduğu konaklamayı tercih edin veya uygun fiyatlı paylaşımlı evler kiralayın.
    • Yemek: Market alışverişi yaparak evde yemek hazırlayın. Ücretsiz yemek olanaklarından yararlanın.
    • Ulaşım: İş yerine yakın konaklama seçerek ulaşım masraflarını azaltın, toplu taşıma veya bisiklet kullanın.
    • Diğer harcamalar: Gereksiz alışverişlerden kaçının, uygun fiyatlı telefon ve internet planları seçin.

    Bahşiş ve Ek Gelir Fırsatları

    • Bahşiş bazlı işler: Garson, barmen gibi işlerde çalışarak bahşiş gelirini artırabilirsiniz.
    • Ek gelir fırsatları: Fazla mesai dışında ek projelere katılabilir veya etkinliklerde görev alabilirsiniz.

    Önemli İpuçları ve Tavsiyeler

    • İlgi alanınıza uygun iş seçin, işin fiziksel zorluklarını göz önünde bulundurun.
    • Çalışacağınız yerin yaşam maliyetini ve iş fırsatlarını inceleyin.
    • Çalışma saatlerini, fazla mesai imkanlarını ve maaş politikasını gözden geçirin.
    • İşverenin sağladığı konaklama ve diğer avantajları araştırın.
    • İşverenin geçmiş performansını ve diğer katılımcıların deneyimlerini araştırın.

    Work and Travel programında kazancınızı artırmak, sadece doğru stratejilerle mümkündür. Fazla mesai yapmak, ikinci bir işte çalışmak, harcamalarınızı minimize etmek ve bahşiş fırsatlarını değerlendirmek, gelirlerinizi ciddi anlamda artırmanıza yardımcı olabilir.

    Bu yöntemleri doğru bir şekilde uygulayarak hem harcamalarınızı dengeleyebilir hem de Amerika’daki deneyiminizi birikim yaparak tamamlayabilirsiniz. Unutmayın, planlama ve disiplinli bir yaklaşım ile Work and Travel’dan maksimum kazanç elde etmek mümkün.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Turist Vizesiyle Amerika’da Kalmak: 2025 Rehberi

    Turist Vizesiyle Amerika’da Kalmak: 2025 Rehberi

    ABD’ye B1/B2 turist vizesi ile seyahat ettiyseniz, “Turist vizesiyle Amerika’da kalmak için ne yapabilirim?” sorusu aklınıza takılabilir. Bu rehberde, yasal kalış sürenizi uzatma (Form I-539), statü değişikliği (örn. öğrenci vizesine geçmek) ve evlilik gibi farklı yöntemleri ele alıyoruz.

    ABD’ye turist vizesi ile gelen birçok kişi tatil veya aile ziyareti sürecini uzatmak istiyor. Fakat yasal sınırlar ve vize ihlali riski oldukça ciddi bir konudur. Bu nedenle yazımızda turist vizesiyle Amerika’da kalmak için neler yapmanız gerektiğini inceliyoruz.

    Turist Vizesi (B1/B2)

    • B1 Vizesi (Business): İş toplantıları, fuarlar, konferanslar.
    • B2 Vizesi (Tourist): Tatil, aile/arkadaş ziyareti, tıbbi tedavi.

    Genelde 6 aya kadar kalış izni veriliyor. Ancak pasaporta basılan damgada veya Form I-94 (ülkeye girişte kaydedilen kalış kaydı) tarihinde yazan süreden daha fazla süre kalırsanız vize ihlali yapmış oluyorsunuz.

    Form I-94 (Giriş- Çıkış Kaydı): ABD’ye giriş yaptığınızda elektronik ortamda tutuluyor veya pasaportunuza basılan damgada not ediliyor. Size verilen kalış süresinin resmi kaydıdır.

    Yasal Kalış Sürenizi Uzatmanın Yolları

    Amerika’da turist vizesi ile belirlenen yasal kalış süreniz sona ermeden önce, bazı durumlarda bu süreyi uzatmanız mümkün olabiliyor. Ancak yasal kalış süresini uzatmak, vizenizin geçerli olduğu sürece mümkün olan bir işlemdir ve I-539 Formu ile yapılan bir başvuruyla gerçekleştiriliyor.

    Kalış Süresini Uzatma Başvurusu (Form I-539)

    • Form I-539 (Application to Extend/Change Nonimmigrant Status): Göçmen olmayan statünüzü uzatmak veya değiştirmek için doldurulan formdur.
      • Başvuru için I-94 süreniz dolmadan önce başvurmanız gerekiyor. (En az 45 gün önceden öneriliyor)
    • Gereken Belgeler:
      • Mevcut vizenizin ve pasaportunuzun kopyası,
      • I-94 kaydı,
      • Dilekçe (Neden kalış sürenizi uzatmak istediğinizi anlatan bir yazı),
      • Mali kanıt (Masraflarınızı nasıl karşılayacağınızı gösteren banka dökümleri)

    Statü Değişikliği

    Eğer eğitim almak istiyorsanız, F1 vizesine geçiş yapabiliyorsunuz.

    • ABD’de SEVP onaylı (Öğrenci Değişim Programı) bir okuldan kabul mektubu (I-20) almanız gerekiyor.
    • Form I-539 ile statü değişikliği yapabiliyorsunuz.
    • Dil okulu veya üniversite programı gibi tam zamanlı eğitim almalı taahhüt etmelisiniz.

    Evlilik Yoluyla Statü Değişikliği

    • ABD vatandaşı veya Green Card sahibi ile evlenirseniz I-130 (Aile Dilekçesi) ve I-485 (Statü Değişikliği) başvurusu yapabilirsiniz.
    • Evliliğin sahte olmadığını ispatlamak gerekiyor.

    Form I-130 (Petition for Alien Relative): Yabancı yakınınızın göçmenlik başvurusu için.

    Form I-485 (Adjustment of Status): ABD içinde statü değiştirmek isteyen kişinin formu.

    Sığınma (Asylum)

    • Eğer ülkenizde zulüm (Dini, politik, ırk vb.) görüyorsanız sığınma başvurusu yapabilirsiniz.
    • Vize süresi dolmadan önce veya 1 yıl içinde yapılması gerekiyor.
    • Onay alırsanız ve 1 yıl boyunca Amerika’da yaşarsanız Green Card‘a da başvurabiliyorsunuz.

    Yasal Kalış Sürenizi Aşmanızın (Overstay) Riskleri

    • Vize İhlali: Verilen süreyi (I-94’teki tarihten daha fazla) aşarsanız, yasal durumunuz biter.
    • Gelecekte Vize Reddi: Bir kere “overstay” yaparsanız sonraki ABD vizeleri ve giriş ihtimali çok düşer.
    • 3 Yıl / 10 Yıl Giriş Yasağı (Ban): 180 günden fazla illegal kalışta 3 yıl, 1 yıldan fazla illegal kalışta 10 yıl ülkeye giriş yasağı.
    • Çalışma Yasa Dışı: Turist vizesiyle çalışmak tamamen yasak. Tespit edilirse deport (sınır dışı) edilme riski.
    • Deportation (Sınır Dışı): Polis/göçmenlik yetkilileri yakalarsa sizi deport (sınır dışı) edebilir. Bu da ileride neredeyse bütün vize haklarınızı kaybettirir.

    Sık Sorulan Sorular

    S1: 10 yıllık turist vizem var, 10 yıl kalabilir miyim?

    Hayır. Form I-94 ile size verilen kalış süresi (genelde 6 ay) belirleyicidir. Vizede “10 yıl” ülkeye giriş yapabileceğiniz süre aralığıdır, kalış izni değildir.

    S2: Kalış süresi dolmadan ülkeyi terk etsem, sonra tekrar giriş yapabilir miyim?

    Evet, ama sınırdaki memur önceki kalış sürenizi ve ülkeyi zamanında terk ettiğinizi kontrol eder. Aşırı sık giriş-çıkış şüphe uyandırabiliyor.

    S3: Uzatma (Form I-539) yaparken ne belge lazım?

    I-94 kopyası, pasaport, finansal kanıtlar, neden uzatmak istediğinize dair mektup.

    S4: Turist vizesiyle dil okuluna gidebilir miyim?

    Kısa süreli hobi kursları B2’ye uygun olabilir. Ancak “tam zamanlı dil okulu” genelde F1 vizesi gerektirir. Statü değiştirme yoluna gidebilirsiniz.

    S5: ABD’de turist vizesiyle evlendim, anında yeşil kart mı alırım?

    Hayır. Evlilik sonrası I-130 + I-485 süreci var. Evliliğin gerçekliğini kanıtlamanız gerekir. Onay süreçleri birkaç ay-yıl sürebiliyor.

    S6: Ögrenci vizesine (F1) veya çalışma vizesine (H1B) turist statüsünden geçmek kolay mı?

    Kolay değil, ama yasal. İş teklifi veya okul kabulünüz ve gerekli belgeler olmalı. Form I-539 ile başvurulur, USCIS onayına bağlı.

    Yasal sınırlara uyarak turist vizesiyle Amerika’da kalmak mümkündür. Ancak doğru formları ve dikkatle ilerlemeniz gereken süreci iyice anlamanız gerekiyor. Bu konuda destek almak için bize her zaman web sitemizden ulaşabilirsiniz.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy