Blog

  • ABD Eğitim Sistemi: Detaylı İnceleme Kılavuzu

    ABD Eğitim Sistemi: Detaylı İnceleme Kılavuzu

    ABD eğitim sistemi hem yerli hem de uluslararası öğrenciler için sunduğu geniş ve çeşitli eğitim olanakları ile dikkat çeken bir ülkedir. Bu sebeple de Türk öğrenciler de ABD’de eğitim alma hayali kuruyor. Biz de bu yazımızı sizler için oluşturduk. ABD eğitim sistemini detaylıca inceliyoruz.

    Bu incelememizde eğitim yapısının derinlerine iniyoruz. Aynı zamanda Türkiye’deki eğitimden farklılıklarını da daha iyi kavramanızı sağlıyoruz. Hadi gelin incelememize başlayalım.

    İstatistikler ile ABD Eğitim Sistemi

    ABD’de milyonlarca öğrenci K-12 sistemi (anaokulundan 12.sınıfa kadar) içinde eğitim görüyor. Bu devasa sayı Amerikan eğitim sisteminin sadece yerel öğrenciler ile sınırlı kalmadığını gösteriyor. Aynı zamanda üniversite ve yüksek lisans programlarına olan ilgi de her geçen yıl artış gösteriyor.

    ABD Eğitim Sisteminin Önemi

    ABD eğitim sistemi yenilikçi uygulamaları ve küresel etkileriyle ön plana çıkıyor.

    • Prestijli Üniversiteler: Harvard, MIT, Stanford gibi okulları dünya çapında bir üne sahiptir.
    • STEM Eğitimi: Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik alanlarında erken yaşlardan itibaren verilen eğitim, öğrencilerin problem çözme ve analitik düşünme becerilerini geliştirir.
    • Esneklik: ABD’de öğrenciler, kendi ilgi alanlarına göre ders seçimi yapabiliyorlar. Bu sayede kariyer planlamalarında büyük avantaja sahip olabiliyorlar.

    Amerika Eğitim Sisteminin Genel Yapısı

    Öncelikle ABD eğitim sisteminin temelinden ve yukarıda bahsettiğimiz K-12 sisteminin detayları ile incelememize başlayalım.

    K-12 Nedir?

    K-12 sistemi, Amerika’da anaokulundan 12.sınıfa kadar devam eden temel eğitim sürecidir. Bu sistemin temel özelliklerinden biri devlet okullarında eğitim almanın genellikle ücretsiz olmasıdır.

    Eğitim Seviyeleri

    • İlköğretim (Elementary School / K-5):
      • Temel dersler (matematik, fen bilgisi vb.) veriliyor.
      • Sosyal beceriler ve yaratıcılık özellikle destekleniyor.
    • Ortaöğretim (Middle School / 6-8):
      • Dersler daha detaylı hale gelir; sanat, yabancı dil ve teknoloji gibi alanlar ekleniyor.
      • Aynı zamanda öğrenciler daha fazla sorumluluk almaya başlar.
    • Lise (High School / 9-12):
      • Üniversiteye hazırlık sürecidir.
      • Öğrenciler seçmeli derslerle kendi ilgi alanlarını belirler ve ileri düzey dersler alabilirler.

    ABD’de eğitim genellikle 5-6 yaşında başlar ve 16-18 yaşına kadar devam eder. Her eyaletin uygulamaları farklılık gösterebilse de tüm çocuklara eşit fırsat sunar.

    Eyaletlere Göre Farklılıklar

    Amerika’da eğitim, merkezi bir yapı yerine eyaletlerin belirlediği politikalarla yürütülüyor.

    • Eyalet Bazlı Politikalar: Her eyalet kendi müfredatını ve ders içeriğini belirleyebiliyor. Örneğin, Massachusetts’te standartlar daha sıkı iken, Texas’ta esneklik daha fazla olabiliyor.
    • Coğrafi ve İklimsel Faktörler: İklim koşulları okul takvimlerini etkileyebilir. Mesela kuzey eyaletlerinde kışın okullar tatil edilip, eğitim aksayabilir.
    • Şehir ve Kırsal Farkı: Şehir okulları genellikle daha fazla kaynak ve teknolojik imkan sunabilir.

    Uluslararası Öğrenciler

    ABD eğitim sistemi içerisinde yer almak isteyen öğrencilerin süreçleri yerel öğrencilere göre farklılıklar gösterebiliyor.

    Okul Kayıt İşlemleri

    • Adres Kanıtı: Kira sözleşmeleri, elektrik faturası gibi belgelerle desteklenebilir.
    • Aşı Kayıtları: Okula giriş için gerekli aşıların belgelendirilmesi.
    • Doğum Belgesi: Öğrencinin yaşı ve kimliğini doğrulamak için gerekir.

    Vize Türleri ve Gereklilikleri

    • F-1 Öğrenci Vizesi: Tam zamanlı eğitim için veriliyor.
      • Gereken Belgeler: I-20 Formu, DS-160 Formu ve vize mülakatına girilmesi.
    • J-1 Değişim Programı Vizesi: Kısa süreli değişim programları için uygundur.

    Amerika’da Okul Takvimi ve Tatiller

    Amerika’da eğitim sistemi genellikle Ağustos veya Eylül arasında başlar. Mayıs veya Haziran ayında da sona erer. Yani yaz tatili de yaklaşık olarak 2-3 aydır.

    Türkiye’de olduğu gibi Amerika’da da dönemler bulunuyor. Birinci dönem yani Fall Semester: Eylül’den Aralık’a kadar sürüyor. İkinci dönem yani Spring Semester ise Ocak’dan Mayıs’a kadar devam eder.

    Yarıyıl tatilleri ise öğrencilerin dinlenmesi için dönem içinde planlanıyor. Yalnızca yarıyıl tatilleri ile de sınırlı kalmaz. Türkiye’de olduğu gibi Amerika’nın da ulusal tatilleri bulunuyor.

    Örneğin: Labor Day, Memorial Day, Thanksgiving, Bağımsızlık Günü gibi tatiller de okul takviminde yer alıyor.

    Müfredat ve Eğitim Standartları

    Amerika’daki eğitim sistemi yerel okul bölgesi ve eyalet bazında geniş bir çeşitlilik sunuyor. Bu standartlar öğrencilerin belirli bir eğitim seviyesine ulaşmasını sağlamak amacıyla oluşturuluyor.

    Common Core Standards (Ortak Çekirdek Standartları)

    2010 yılında ABD’de eğitimde daha tutarlı ve eşit bir müfredat oluşturma amacıyla geliştirilmiş bir eğitim modelidir. Common Core, öğrencilerin belirli yaşlarda ne öğrenmeleri gerektiğine göre net hedefler koyar.

    Common Core tüm ülke çapında uygulanmıyor olsa da birçok eyalet bu standartları kabul etmiş durumdadır. Aynı zamanda bu standart, öğrencilerin üniversiteye hazırlıklarını ve iş hayatına adapte olmalarını kolaylaştıracak beceriler kazanmalarını da hedefler.

    STEM Programları

    Günümüzde ABD eğitim sisteminde STEM büyük önem taşıyor. STEM eğitimine yönelik yaklaşım öğrencileri, problem çözme, yaratıcı düşünme ve yenilikçi fikir üretme konusunda destekliyor.

    Başarı Ölçütleri ve Sınavlar

    Amerika’daki eğitim sisteminde öğrencilerin akademik başarıları ve üniversiteye giriş için belirlenen kriterler büyük ölçüde standart sınavlar üzerinden değerlendiriliyor.

    SAT ve ACT Sınavları

    • SAT: Genellikle üniversite başvurularında kullanılan en yaygın sınavdır. Bu sınav; okuma ve dil ile Matematik olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor.
    • ACT: SAT’ye benzer şekilde öğrencilerin akademik başarılarını ölçmek için kullanılan bir üniversiteye giriş sınavıdır. ACT’nin farklılığı ise bilimsel düşünmeyi ölçmesidir.

    Üniversiteye Giriş Kriterleri

    • GPA (Not Ortalaması): Öğrencilerin tüm lise boyunca aldığı derslerden elde ettiği notların ortalamasıdır.
    • Essays (Kişisel Mektuplar): Kişisel başvuru mektubu üniversiteler için öğrencinin kişiliğini ve değerlerini anlamada önemli bir araçtır.

    Burs ve Eğitime Destek Yardımları

    ABD’deki üniversiteler ve okullar öğrencilere eğitim masraflarını karşılayabilmeleri için çeşitli burs olanakları sunar. Gelelim birbirinden çeşitli sunulan burslara:

    FAFSA (Free Application for Federal Student Aid)

    ABD’deki öğrencilerin, federal yardım alması için verilen bir burstur. FAFSA’nın başvuru süreci oldukça basittir. Ancak dikkat etmeniz gereken yönleri şu şekildedir:

    • Gelir Beyanı: Öğrenci ve ailesinin gelir durumunu gösteren verileri içerir.
    • Yasal Belgeler: Vergi beyannameleri, banka hesap bilgileri ve diğer finansal belgeleri içerir.

    Diğer Burslar ve Yardımlar

    ABD’deki uluslararası öğrenciler, başvurdukları okullara göre çeşitli burslar alabiliyorlar. Bu burslar, okullara göre değişiklik göstermekle birlikte öğrencilerin ihtiyaç ve başarısına göre değişiklik gösterir.

    ABD eğitim sistemi, öğrencilerin geleceğine sağlam bir temel oluşturmak için geniş olanaklar sunuyor. Hem akademik başarı hem de kişisel gelişim için tasarlanmış bu sistemde her farklılık detaylıca değerlendirilmelidir. Eğer Amerika’da eğitim almayı hedefliyorsanız süreçte size destek olabilmemiz için bize her zaman web sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Amerika’da Yatırım Yapmanın Yolları ve Fırsatları

    Amerika’da Yatırım Yapmanın Yolları ve Fırsatları

    Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yatırımcılar için dünya çapında büyük fırsatlar sunan bir pazar olarak dikkat çekiyor. Gelişmiş altyapısı, güçlü ekonomisi ve geniş tüketici kitlesiyle ABD, hem yerel hem de global yatırımcılar için cazip bir merkez haline gelmiştir. Bu blogda Amerika’da yatırım yapmanın sunduğu avantajları, yatırım fırsatlarını ve bu süreçte karşılaşılabilecek hukuki gereklilikleri keşfedeceğiz.

    Amerika’da Yatırım Yapmanın Temel Avantajları

    Amerika Birleşik Devletleri, yatırımcılar için sunduğu avantajlarla dünya çapında bir çekim merkezi olmaya devam ediyor. İster bireysel bir yatırımcı olun ister büyük bir şirketin temsilcisi, ABD’nin sunduğu fırsatlar ve kaynaklar, yatırımınızı güvenle yapabileceğiniz bir ortam sağlar. Şimdi, bu avantajları detaylı bir şekilde inceleyelim.

    Amerika’da yatırım yapmanın birçok avantajı bulunmaktadır. Hem büyüklük hem de çeşitlilik açısından sunduğu fırsatlar yatırımcılar için cazip bir ortam yaratmaktadır. Öne çıkan avantajlardan bazıları şunlardır:

    1. Amerika’nın Ekonomik Büyüklüğü

    Amerika, dünyanın en büyük ekonomisi olarak sunduğu fırsatlar sayesinde yatırımcılar için geniş bir pazar sunar. 330 milyonu aşan nüfusuyla, farklı gelir seviyelerine sahip geniş bir tüketici kitlesine ulaşmak mümkündür. Bunun yanı sıra, ABD ekonomisi düzenli bir büyüme gösterdiği için uzun vadeli yatırım güvenliği sağlar.

    2. Çeşitlendirilmiş Pazarlar ve Sektörler

    ABD, teknoloji, sağlık, gayrimenkul ve eğitim gibi pek çok sektörde büyüme potansiyeli sunar. Özellikle teknoloji sektörü, Silikon Vadisi ve diğer inovatif merkezlerle dikkat çekerken, sağlık sektörü de yaşlanan nüfusun etkisiyle büyümektedir. Ayrıca, gayrimenkul ve e-ticaret gibi diğer sektörler de önemli fırsatlar sağlar.

    3. Global İş Birliği Fırsatları

    Amerika’da, global markalarla işbirliği yapmak için birçok fırsat mevcuttur. Walmart, Coca-Cola, Tesla gibi büyük şirketlerle ortaklıklar kurarak işinizi uluslararası boyuta taşıyabilirsiniz. Ayrıca, franchise fırsatları ve start-up ekosistemi, yatırımcılar için cazip seçenekler sunar.

    4. Yatırımcı Teşvikleri

    Amerika’da yatırım yaparken birçok vergi avantajı ve teşvikten yararlanır. Örneğin, Texas, Florida ve Nevada gibi eyaletler, kurumlar vergisi uygulamayan yerlerdir. Ayrıca, araştırma ve geliştirme (AR-GE) vergi kredileri, belirli ekonomik bölgelerde yapılan yatırımlar için sunulan vergi indirimleri, yatırımcılar için mali avantajlar sağlar.

    5. EB-5 Yatırımcı Vizesi

    EB-5 programı, yatırımcıların belirli bir miktarda yatırım yaparak ABD’de iş kurmasını ve Green Card almasını sağlar. Bu, yalnızca yatırımcıyı değil, aynı zamanda ailesini de kapsar ve Amerika’da yaşam, çalışma ve eğitim hakkı sunar.

    6. Yerel Destek ve Hibe Programları

    Amerika, girişimciler ve küçük işletmeler için çeşitli destek ve hibe programları sunmaktadır. Küçük İşletme İdaresi (SBA) gibi kurumlar, düşük faizli krediler sağlar. Ayrıca, eyalet bazında farklı sektörlerde sunulan teşvikler, yeni iş kuranlar için önemlidir.

    7. Franchise Yatırımları

    Franchise, ABD’de oldukça yaygın bir iş modelidir. McDonald’s ve Starbucks gibi markalarla yapılan anlaşmalar, yatırımcıya güvenli bir iş modeli sunarak hızlı bir şekilde kazanç elde etme fırsatı sağlar.

    8. Global Pazar Erişimi

    ABD’de yapılan yatırımlar, sadece yerel pazara değil, dünya pazarlarına da açılma imkanı verir. ABD’nin güçlü ticaret anlaşmaları sayesinde, global markalar yaratmak ve ürün ihraç etmek daha kolay hale gelir.

    Sonuç olarak, Amerika’da yatırım yapmayı düşünen bir kişi ya da kuruluşsanız, sunduğu teşviklerden yararlanmak yatırımınızı çok daha kazançlı ve sürdürülebilir bir hale getirir. İster vergi avantajlarından yararlanın, ister EB-5 programıyla yaşam ve iş fırsatlarına kapı aralayın, ister yerel desteklerle işinizi büyütün; doğru bilgi ve stratejiyle bu teşvikler sizin lehinize çalışacaktır. Bu süreci daha iyi anlamak için rehberimizin sonraki bölümlerine göz atabilirsiniz!

    Amerika’daki Popüler Yatırım Alanları

    Amerika’da yatırım yapmayı planlayanlar için birkaç popüler alan öne çıkıyor:

    1. Gayrimenkul Yatırımları: Konut ve ticari mülkler, özellikle büyük şehirlerde ve gelişen bölgelerde kazançlı fırsatlar sunar. Ayrıca, gayrimenkul yatırım ortaklıklarına (REITs) yatırım yaparak dolaylı şekilde sektöre dahil olabilirsiniz.
    2. Start-Up ve Teknoloji Yatırımları: Silikon Vadisi ve diğer teknoloji merkezlerinde teknoloji girişimlerine yatırım yapma fırsatları vardır. Yapay zeka, blockchain ve biyoteknoloji gibi alanlar büyüme potansiyeli taşır.
    3. Franchise Modelleri: Tanınmış markaların isim hakkını satın alarak iş kurma imkanı sağlayabilirsiniz. Gıda, perakende ve hizmet sektörlerinde başarılı franchise yatırımları yapılabilmektedir.
    4. Borsa ve Finansal Piyasalar: ABD borsalarındaki büyük şirketlerin hisseleri ve Exchange Traded Funds (ETF’ler) gibi yatırım araçları, riski dağıtarak kazanç sağlama fırsatı sunar.

    Amerika’daki yatırım alanları, çeşitlilik ve kazanç potansiyeli ile geniş fırsatlar sunmaktadır. Doğru bilgi ve strateji ile bu fırsatlardan yararlanabilirsiniz.

    Hukuki ve Finansal Yükümlülükler

    Amerika’da yatırım yaparken karşılaşabileceğiniz hukuki ve finansal yükümlülükler şunlardır:

    1. Vergilendirme:
      • Federal Vergiler: Gelir vergisi, sermaye kazancı vergisi ve sosyal güvenlik gibi vergiler uygulanır. Şirket kazançları için federal gelir vergisi %21, bireysel gelir vergisi ise %10 ile %37 arasında değişir. Sermaye kazançları, yatırımın süresine göre %0, %15 veya %20 olarak vergilendirilmektedir.
      • Eyalet Vergileri: Her eyaletin farklı vergi oranları vardır. Örneğin, bazı eyaletler kurumlar vergisi almazken, bazıları %5 ile %12 arasında değişen oranlarla vergilendirir. Kişisel gelir vergisi oranları da eyaletlere göre farklılık gösterir. Örneğin, California’da %13, Texas ve Florida’da ise hiç gelir vergisi yoktur.
      • Yerel Vergiler: Şehir ve ilçe bazında işletme ruhsatları, mülk vergileri ve yerel satış vergileri gibi ek vergiler vardır. Örneğin, New York City’de işletme sahipleri ekstra bir şehir vergisi öder.

    Amerika’da yatırım yaparken, vergi sistemini ve her bölgenin vergi kurallarını iyi anlamak çok önemlidir. Bu nedenle yatırım yapmadan önce bir vergi danışmanı ile çalışmak, yükümlülüklerinizi optimize etmenize yardımcı olur.

    Yatırımcılar İçin Riskler ve Zorluklar

    Amerika’da yatırım yapmak, büyük fırsatlar sunarken beraberinde bazı risk ve zorlukları da getirir. Bu riskleri anlamak ve yönetmek, başarılı bir yatırımın anahtarlarından biridir. Unutmayalım ki her yatırım bir miktar risk içerir; ancak bilinçli ve hazırlıklı olduğunuzda bu riskleri en aza indirebilir ve yatırımınızın başarı şansını artırabilirsiniz. Amerika’da yatırım yaparken karşılaşılabilecek riskler ve zorluklar şunlardır:

    Ekonomik Riskler

    • Döviz Kuru Dalgalanmaları: Türkiye’den Amerika’ya sermaye transferi yapıyorsanız döviz kuru dalgalanmaları yatırımınızın değerini etkileyebilmektedir. Döviz riski için hedging yöntemleri (vadeli işlemler, opsiyonlar) kullanabilirsiniz.
    • Pazar Rekabeti: Amerika, rekabetin çok yoğun olduğu bir pazara sahiptir. Yatırım yapmadan önce sektördeki rekabeti analiz etmek, rakiplerin güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek önemlidir. Yenilikçi ürünler veya hizmetler sunmak, rekabet avantajı sağlar.
    • Ekonomik Dalgalanmalar: Amerika’da dönemsel ekonomik dalgalanmalar yaşanabilmektedir. Resesyon dönemlerinde bazı sektörlerde daralma olabilmektedir. Ekonomik dalgalanmalara dayanıklı sektörlerde (örneğin sağlık ve temel tüketim ürünleri) yatırım yapmayı düşünebilirsiniz.

    Yasal ve Vergisel Zorluklar

    • Vergi Uyumluluğu: Amerika’daki vergi sistemi karmaşık olabilmektedir. Yanlış beyanlar veya hesaplamalar cezai yaptırımlara yol açar. Bir vergi danışmanı ile çalışmak önemlidir.
    • Hukuki Uyuşmazlıklar: Amerika’da ticaret büyük ölçüde sözleşmelere dayanır. Eksik veya hatalı bir sözleşme hukuki sorunlara yol açar. Her iş anlaşmasını avukatınızla gözden geçirin.
    • Göçmenlik ve Vize Süreçleri: Yatırımcı olarak Amerika’da faaliyet gösterebilmek için doğru vize türüne sahip olmanız gerekmektedir. Vize başvuruları için uzman bir göçmenlik avukatı ile çalışmanız faydalı olacaktır.

    Kültürel Farklılıklar

    • İletişim Tarzı: Amerika’da iş dünyasında iletişim net, doğrudan ve profesyoneldir. Gereksiz detaylardan kaçınılarak konular özlü bir şekilde ifade edilmektedir.
    • Çalışma Saatleri ve Disiplin: İş dünyasında hız ve sonuç odaklılık önemlidir. Zamanında teslimatlar ve verimlilik büyük öneme sahiptir.
    • Hiyerarşi ve Karar Alma Süreçleri: Amerika’da daha az hiyerarşik bir iş yapısı vardır, ekip çalışması ve açık iletişim teşvik edilmektedir.

    Amerika’da yatırım yaparken karşılaşılacak bu riskler ve zorlukları önceden bilmek ve doğru bir şekilde yönetmek, başarılı bir yatırım süreci için çok önemlidir. Hazırlıklı ve bilgili bir şekilde yatırım yaparak, Amerika’nın sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilirsiniz.

    Türk Topluluğundan Destek Alma: Networking Fırsatları ve Yerel Dernekler

    Amerika’daki geniş Türk topluluğu, yeni gelen yatırımcılar için sosyal ve iş dünyasında büyük destek sunar. Bu topluluk, yalnızca kişisel ilişkiler değil, aynı zamanda iş fırsatları açısından da önemli bir kaynak oluşturur.

    Türk İş Dünyası Dernekleri ve Organizasyonları

    Amerika’da Türk iş insanlarını bir araya getiren birkaç önemli kuruluş bulunmaktadır:

    • American-Turkish Council (ATC): ABD ile Türkiye arasındaki ticari ve kültürel ilişkileri güçlendirmeyi amaçlar ve iş dünyasında önemli bir yer tutar.
    • Türk Amerikan İşadamları Derneği (TABA/AmCham): Türk ve Amerikan iş insanlarını bir araya getirerek yatırım fırsatları yaratır.
    • Yerel Topluluk Dernekleri: New York, Houston, Chicago gibi şehirlerde, Türk-Amerikan toplumlarına yönelik dernekler, Türk yatırımcıları destekleyen etkinlikler düzenler.

    Networking Fırsatları

    • Birebir İlişkiler: Amerika’da iş yaparken güçlü bir network kurmak, işin başarısı için kritik önem taşır. Türk topluluğu, bağlantılarınızı genişletmek ve yeni fırsatlar keşfetmek için etkili bir platform sunar.
    • Etkinlikler ve Seminerler: Türk iş dünyası derneklerinin düzenlediği etkinliklere katılarak yerel ve küresel yatırımcılarla tanışabilir, fırsatları değerlendirebilirsiniz.

    Kültürel Destek

    Amerika’ya yeni taşınan ya da iş kurmaya başlayan Türkler için bu topluluklar, rehberlik ve destek sunar. Dil bariyerleri, yasal süreçler ve günlük yaşamda karşılaşabileceğiniz zorluklarla ilgili önemli yardım sağlarlar.

    Mentorluk ve Rehberlik

    Amerika’da yatırım yapmış tecrübeli Türk iş insanları, mentorluk fırsatları sunarak, yeni girişimcilere işlerini doğru yönlendirme konusunda büyük avantaj sağlar.

    Türk topluluğunun sunduğu destek, Amerika’da yalnız hissetmemenizi sağlar. Bu toplulukla bağlantıya geçerek güçlü bir iş başlangıcı yapabilir, zorlukları aşabilirsiniz. İş dünyasında başarılı bir başlangıç yapmak için bu topluluğun sunduğu fırsatları değerlendirmek, işinizi sürdürülebilir ve kârlı hale getirebilir.

    Genel Sonuç

    Amerika’da yatırım yapmak, ticaret ilişkileri, vergisel avantajlar ve topluluk desteği gibi birçok fırsat sunar. Türk vatandaşları için bu avantajları değerlendirmek, kârlı ve sürdürülebilir bir yatırım yapmayı sağlar. Doğru bağlantılar kurarak, vergi yükümlülüklerinizi planlayarak ve Türk topluluğunun gücünden faydalanarak Amerika’da başarılı bir iş kurabilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Amerika’da Şirket Açmak için En İyi Eyalet Hangisi?

    Amerika’da Şirket Açmak için En İyi Eyalet Hangisi?

    Amerika girişimcilik dünyasına adım atmak, doğru lokasyon seçmekle başlıyor. ABD her eyaleti ile farklı ekonomik fırsatlar, vergi avantajları, yaşam ve işletme maliyetleri sunuyor. Bu yazımızda sizler için Delaware’den Colorado’ya kadar Amerika’da şirket açmak için avantajlı olan eyaletleri inceliyoruz.

    Yazımızda öncelikle bir tablo ile eyaletlere genel bir bakış atıp daha sonrasında eyaletlerin her birini detaylıca inceleyeceğiz. Hazırsanız başlayalım. Ayrıca eyaletler dışında da sorularınız için, Amerika’da şirket kurma rehberimize de göz atabilirsiniz.

    Amerika’da Şirket Açmak için Eyalet Karşılaştırması

    EyaletVergi AvantajıYaşam ve İşletme MaliyetiÖne Çıkan Sektörler
    DelawareDüşük vergi, satış vergisi yokOrta (biraz yüksek yaşam maliyeti)Finans, teknoloji; güçlü hukuki altyapı
    WyomingGelir vergisi muaf, düşük satış vergisiÇok DüşükDoğal kaynaklar, enerji, gizlilik
    NevadaGelir vergisi yok, düşük franchise vergisiDüşükTurizm, teknoloji
    FloridaGelir vergisi yok, rekabetçi kurumlar vergisiOrtaTurizm, uluslararası ticaret, e-ticaret
    TexasGelir vergisi yok, düşük franchise vergisiBölgeye göre değişken Enerji, teknoloji, tarım
    South DakotaGelir vergisi yok, düşük satış vergisiDüşükTarım, finans
    AlaskaGelir vergisi yok, düşük satış vergisiYüksek yaşam maliyetiEnerji, balıkçılık
    MontanaSatış vergisi yok, düşük oranlarÇok DüşükTarım, turizm
    New HampshireGelir ve satış vergisi yokOrtaİmalat, turizm; stratejik konum (Boston yakınlığı)
    WashingtonGelir vergisi yok, avantajlı B&O TaxBüyük şehirler yüksek, kırsal uygunTeknoloji, uluslararası ticaret, yenilenebilir enerji
    TennesseeGelir vergisi yok, rekabetçi kurumlar vergisiDüşükOtomotiv, sağlık, müzik, tarım
    OhioDüşük bireysel vergilerÇok DüşükÜretim, tarım, sağlık, lojistik, teknoloji
    IndianaDüşük vergi oranlarıÇok DüşükOtomotiv, tarım, lojistik, sağlık, üretim
    North CarolinaDüşük vergiDüşükTeknoloji, tarım, biyoteknoloji, finans
    ColoradoDüşük vergi oranlarıBiraz Üst (kırsal bölgeler uygun)Teknoloji, yenilenebilir enerji, turizm, sağlık

    1. Delaware

    Delaware özellikle düşük vergiler, güçlü hukuki altyapısı ve satış vergisinin olmamasıyla dikkat çekiyor.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel Gelir Vergisi: %2,2 – %6,6
      • Kurumsal Gelir Vergisi: %8,7
      • Satış vergisi yok ve envanter, KDV gibi vergiler bulunmuyor.
    • Yaşam ve İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyeti ABD ortalamasının %7 üzerinde olsa da düşük vergi avantajları bu maliyeti dengeliyor.
      • Şirket açma süreci hızlı ve düşük maliyetlidir.
    • Ekonomik Yapı:
      • Finans, teknoloji ve kimya sektörlerinde güçlü olan ve Fortune 500 listesindeki şirketlerin %60’ı buradadır.

    2. Wyoming

    Wyoming, gelir vergisi muafiyeti ve düşük satış vergisi ile öne çıkıyor.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel ve kurumsal gelir vergisi yok.
      • Satış Vergisi: %4 (yerel vergi ekleriyle %5,36 civarındadır)
      • Düşük emlak vergileri, miras ve envanter vergisi uygulanmaz.
    • Yaşam ve İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyetleri ulusal ortalamanın yaklaşık %1,5 altındadır.
      • LLC kurulum maliyeti çok düşüktür.
    • Ekonomik Yapı:
      • Doğal kaynaklara dayalı sektörler, madencilik, enerji ve turizmde güçlü performans gösteriyor.

    3. Nevada

    Nevada, bireysel ve kurumsal gelir vergisi muafiyetleri ile dikkat çekiyor.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel gelir vergisi yok aynı zamanda kurumlar gelir vergisi muafiyeti bulunuyor.
      • Franchise vergisi yok, envanter ve emlak vergileri de rekabetçidir.
      • Satış Vergisi: %6,85 (yerel vergi eklemeleri ile %8 civarındadır)
    • Yaşam ve İşletme Maliyetleri:
      • İşletme kurulum maliyetleri düşüktür.
    • Ekonomik Yapı:
      • Turizm, teknoloji ve ticaret sektörlerinde güçlü ve dinamik bir iş ekosistemine sahiptir.

    4. Florida

    Florida, bireysel gelir vergisi uygulamaması ve rekabetçi kurumsal vergileri ile ön plana çıkıyor.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel gelir vergisi yok. Ayrıca kurumsal vergi oranı %5,5
      • Satış Vergisi: %6 ( Ancak yerel yönetim ekleri ile %7,5’e kadar çıkabiliyor)
      • Miras veya franchise vergisi bulunmuyor.
    • Yaşam ve İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyetleri bölgeye göre değişmekle beraber rekabetçidir.
      • LLC kurulumu uyun fiyatlıdır. Aynı zamanda süreçler de hızlı ilerliyor.
    • Ekonomik Yapı:
      • Turizm, uluslararası ticaret, teknoloji ve e-ticaret sektörleri güçlüdür. Ayrıca belirtmek isterim ki Miami, uluslararası ticaret merkezi konumundadır.

    5. Texas

    Texas düşük vergi yükü ve bireysel gelir vergisinin olmamasının yanında güçlü altyapısıyla da dikkat çekiyor.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel gelir vergisi yok.
      • Franchise vergisi: %0,375 – %0,75.
      • Düşük emlak vergileri ve rekabetçi satış vergileri (%6,25 temel, yerel eklerle %8,25’e kadar çıkabiliyor).
    • Yaşam ve İşletme Maliyetleri:
      • Geniş coğrafya sayesinde farklı bölgelerde uygun yaşam maliyetleri.
      • LLC kurulumu diğer bölgelere kıyasla daha maliyetli gelebiliyor.
    • Ekonomik Yapı:
      • Enerji, teknoloji, tarım, uluslararası ticaret gibi sektörlerde ABD’nin en büyük ikinci ekonomisine sahiptir.

    6. South Dakota

    South Dakota, gelir vergisi ve franchise vergisi uygulamamasıyla öne çıkar.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel ve kurumsal gelir vergisi yok.
      • Franchise vergisi yok ancak satış vergisi %4,5 (yerel eklerle %6,4’e kadar).
    • Yaşam ve İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyetleri ABD ortalamasının altında.
      • LLC kurulumu genellikle uygun maliyetlere denk geliyor.
    • Ekonomik Yapı:
      • Tarım, finans ve turizm sektörlerinde istikrarlı bir eyalettir.

    7. Alaska

    Alaska, sıfır bireysel gelir vergisi, satış vergisi ve zengin doğal kaynaklarıyla öne çıkar.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel gelir vergisi yok.
      • Kurumsal vergi oranları %0 – %9,4 arasındadır. Üstelik küçük işletmelerde daha düşük vergi oranları bulunuyor.
      • Satış vergisi eyalet çapında yok.
    • Yaşam ve İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyetleri diğer eyaletlere göre yüksek olsa da, vergi avantajları bu durumu dengeliyor.
      • LLC kurulumu yaklaşık 250 dolar.
    • Ekonomik Yapı:
      • Enerji, balıkçılık, turizm ve madencilik sektörlerinde önemli bir konuma sahiptir.

    8. Montana

    Montana, satış vergisinin olmaması ve düşük emlak vergileriyle dikkat çeker.

    • Vergi Avantajları:
      • Satış vergisi yok.
      • Bireysel gelir vergisi: %1 – %6,75
      • Kurumsal vergi: %6,75
    • Yaşam/İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyetleri düşüktür. Hatta LLC kurulumu da oldukça düşük ücretlere sahiptir.
    • Ekonomik Yapı:
      • Tarım, enerji, turizm ve teknoloji sektörlerinde güçlüdür.

    9. New Hampshire

    New Hampshire, bireysel gelir vergisi ve satış vergisi uygulamaması ile öne çıkar.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel gelir vergisi yok.
      • Kurumsal vergi: %7,7
      • Satış vergisi yok.
    • Yaşam ve İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyetleri orta düzeydedir. Ayrıca LLC kurulumu da düşük maliyetlidir.
    • Ekonomik Yapı:
      • İmalat, turizm, teknoloji ve sağlık sektörleri için de güçlüdür.

    10. Washington

    Washington, bireysel gelir vergisinin olmaması aynı zamanda teknoloji sektöründeki dev firmaları ile öne çıkıyor.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel gelir vergisi yok.
      • Kurumsal vergi yerine B&O Tax (%0,13 – %3,3) alınıyor.
      • Satış vergisi: %6,5 (yerel eklerle %9-10).
      • Düşük emlak vergisi.
    • Yaşam/İşletme Maliyetleri:
      • Büyük şehirlerde yüksek yaşam maliyeti vardır. Ancak kırsal bölgeler de yaşam maliyeti daha uygundur.
      • LLC kurulumu bazı eyaletlere kıyasla daha yüksek maliyetli olabilir.
    • Ekonomik Yapı:
      • Teknoloji, uluslararası ticaret, tarım ve yenilenebilir enerji sektörlerinde güçlü bir yere sahiptir.

    11. Tennessee

    Tennessee, düşük yaşam maliyetleri ve bireysel gelir vergisi olmamasıyla öne çıkıyor.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel gelir vergisi yok.
      • Kurumsal vergi: %6,5.
      • Satış vergisi: %7 (yerel eklerle %9,5’e kadar).
      • Düşük emlak vergisi (%0,64 ortalama).
    • Yaşam/İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyetleri düşüktür özellikle Nashville, Memphis, Knoxville.
      • LLC kurulumu çoğu eyalete kıyasla maliyeti yüksek gelebiliyor.
    • Ekonomik Yapı:
      • Otomotiv, sağlık, müzik ve tarım sektörleri güçlüdür.

    12. Ohio

    Ohio, düşük işletme maliyetleri ve stratejik konumuyla öne çıkar.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel gelir vergisi: %2,76 – %3,99.
      • Kurumsal vergi: CAT sistemi (%0,26 oranında).
      • Satış vergisi: %5,75 (yerel eklerle %7-8).
      • Düşük emlak vergisi (ortalama %1,48).
    • Yaşam/İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyetleri ulusal ortalamanın altındadır.
      • LLC kurulumu oldukça uygundur.
    • Ekonomik Yapı:
      • Üretim, tarım, sağlık, teknoloji ve lojistik sektörleri güçlüdür.

    13. Indiana

    Indiana, düşük vergiler, uygun işletme maliyetleri ve stratejik konumuyla dikkat çeker.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel gelir vergisi: %3,15.
      • Kurumsal vergi: %4,9.
      • Satış vergisi: %7.
      • Düşük emlak vergisi (%0,85).
    • Yaşam/İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyetleri oldukça düşüktür. Aynı zamanda LLC kurulumu da gayet uygun maliyetlidir.
    • Ekonomik Yapı:
      • Üretim, otomotiv, tarım, lojistik ve sağlık sektörlerinde güçlüdür.

    14. North Carolina

    North Carolina, düşük vergi oranları, stratejik konumu ve güçlü iş gücüyle öne çıkar.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel gelir vergisi: %4,75.
      • Kurumsal vergi: %2,5.
      • Satış vergisi: %4,75 (yerel eklerle %6,75 – %7).
      • Düşük emlak vergisi (%0,77).
    • Yaşam/İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyetleri ulusal ortalamanın altındadır. LLC kurulumu uygun bir maliyete sahiptir.
    • Ekonomik Yapı:
      • Tarım, teknoloji, biyoteknoloji, üretim ve finans sektörleri güçlüdür.

    15. Colorado

    Colorado, güçlü teknolojik altyapısı, düşük işletme maliyetleri ve stratejik konumuyla dikkat çeker.

    • Vergi Avantajları:
      • Bireysel gelir vergisi: %4,4.
      • Kurumsal vergi: %4,4.
      • Satış vergisi: %2,9 (yerel eklerle %7 – %9).
      • Emlak vergisi: %0,49 (çok düşük).
    • Yaşam/İşletme Maliyetleri:
      • Yaşam maliyetleri ABD ortalamasının biraz üzerinde olsa da, kırsal bölgelerde uygundur.
      • LLC kurulumu en düşük maliyete sahiptir.
    • Ekonomik Yapı:
      • Teknoloji, yenilenebilir enerji, tarım, turizm ve sağlık sektörleri güçlüdür.

    Amerika’da şirket açmak için doğru eyaleti seçmek, girişimcilik başarınızda kritik rol oynar. Delaware, Wyoming, Nevada, Florida, Texas, South Dakota, Alaska, Montana, New Hampshire, Washington, Tennessee, Ohio, Indiana, North Carolina ve Colorado; her biri farklı vergi avantajları, yaşam ve işletme maliyetleri ile ekonomik güç sunar.

    Amerika’da şirket açmak için her aşamada dikkatli planlama, profesyonel danışmanlık ve yerel koşullara uyum sağlamak, başarılı bir şirket açmanın anahtarlarıdır.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • E1 Vizesi: Avukatınızın Rolü ve Önemi

    E1 Vizesi: Avukatınızın Rolü ve Önemi

    E1 vizesi başvuru süreci titizlikle hazırlanması gereken belgeler, hukuki prosedürler ve dikkatli bir strateji gerektirir. Bu süreçte bir göçmenlik avukatıyla çalışmak, başvurunuzun eksiksiz ve hatasız ilerlemesini sağlayarak vize onay şansınızı artırır. Peki, bir avukatın E1 vizesi başvurusundaki rolü nedir ve neden bir uzmanla çalışmalısınız? Bu yazıda avukatın sağladığı avantajları ve doğru avukatı seçerken dikkat edilmesi gerekenleri ele alıyoruz.

    E1 Vizesi Nedir?

    E1 vizesi Amerika Birleşik Devletleri ile belirli ülkeler arasında imzalanmış ticaret anlaşmaları kapsamında, iki ülke arasındaki ticari faaliyetleri kolaylaştırmak için tasarlanmış bir vize türüdür. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, ABD ile Türkiye arasında 1933 yılında yürürlüğe giren Dostluk, Ticaret ve Seyrüsefer Anlaşması sayesinde bu vizeye başvurma hakkına sahiptir.

    Bu vize ticari faaliyetlerde bulunan bireylerin ve şirket çalışanlarının Amerika Birleşik Devletleri’nde belirli bir süreyle ticaret yapmalarını sağlar. E1 vizesine sahip kişiler, Amerika’da işlerini yürütebilir, ticari ilişkiler geliştirebilir ve hatta yeni iş bağlantıları kurabilir.

    Kimler için Uygundur?

    E1 vizesi, Amerika ile ticari ilişkisi olan şirketler ve bireyler için tasarlanmıştır. Ancak, burada en önemli kriter, ticaretin doğrudan ve düzenli olmasıdır. Bu vizenin amacı iki ülke arasındaki ticari faaliyetlerin kolaylaştırılması ve genişletilmesidir. Eğer bir Türk vatandaşı olarak Amerika ile aktif bir ticari ilişkiniz varsa bu vize sizin için ideal bir seçenektir.

    E1 vizesinin uygun olduğu durumları şöyle özetleyebiliriz:

    1. Uluslararası Ticaret Yapan Şirketler:
      • Şirketinizin ABD ile düzenli ticari ilişkileri varsa ve bu ticaret hacmi kayda değer bir seviyedeyse E1 vizesine başvurabilirsiniz.
      • Ticaretin türü çeşitlidir: ürün satışı, hizmet anlaşmaları, teknoloji transferi, danışmanlık hizmetleri gibi birçok alanı kapsar.
    2. Şirket Çalışanları:
      • Eğer bir şirkette yöneticilik yapıyorsanız veya ticari işlemleri yürütmekten sorumluysanız bu vizeye başvurma hakkınız vardır.
      • Çalışanın pozisyonu önemlidir; vize, sadece üst düzey çalışanları veya ticarette kritik role sahip olanları kapsar.
    3. Bağımsız İş İnsanları:
      • ABD ile bireysel olarak ticari faaliyet yürüten kişiler de bu vizeye uygun olabilir. Örneğin bir girişimci olarak ABD’ye mal veya hizmet satıyorsanız, bu vize sizin için doğru bir seçenektir.

    Neden E1 Vizesini Tercih Etmelisiniz?

    E1 vizesi, ABD ile aktif ticari ilişkileri olan bireyler ve şirketler için büyük avantajlar sunar. İşte bu vizeyi tercih etmeniz için bazı önemli nedenler:

    • ✅ Ticaretinizi Genişletme: ABD pazarı, işinizi büyütmek ve yeni bağlantılar kurmak için büyük fırsatlar sunar.
    • ✅ Hızlı ve Kolay Süreç: E1 vizesi, diğer vize türlerine kıyasla daha hızlı sonuçlanabilir ve gereksinimleri nettir.
    • ✅ Aile Üyelerine Haklar: Eşiniz ABD’de çalışma izni alabilir, çocuklarınız eğitim görebilir.
    • ✅ Uzun Süreli ve Yenilenebilir: Ticari faaliyetiniz sürdüğü sürece vizenizi sınırsız şekilde yenileyebilirsiniz.
    • ✅ Ticaret ve Yaşamı Birleştirme: ABD’de işinizi yürütürken aynı zamanda yaşam standartlarından yararlanabilirsiniz.

    E1 vizesi, ABD ile ticaret yapan kişiler için stratejik bir araçtır. Süreci doğru yönetmek için uzman desteği almak büyük önem taşır.

    E1 Vizesi İçin Uygunluk Kriterleri

    E1 vizesine başvurabilmek için aşağıdaki şartları karşılamanız gerekmektedir:

    • Uluslararası Ticari Faaliyet: ABD ile Türkiye arasında aktif, düzenli ve kayda değer bir ticaret yürütmek.
    • Uyruk Şartı: Başvuranın, ABD ile ticaret anlaşması olan bir ülkenin (Türkiye) vatandaşı olması.
    • Ticaret Hacmi ve Oranı: Uluslararası ticaretin en az %50’sinin ABD ile gerçekleştirilmesi.
    • Ticaretin Türü: Mal, hizmet veya teknoloji transferi gibi ekonomik değeri olan ve sürekli bir ticaretin söz konusu olması.
    • Rol ve Pozisyon: Başvuranın, şirket sahibi, yönetici veya ticari faaliyetlerde kilit bir rol üstlenen bir çalışan olması.

    Bu kriterleri sağlıyorsanız, E1 vizesi sizin için uygun bir seçenektir.

    Avukatın Rolü: Neden Bir Uzmanla Çalışmalısınız?

    E1 vizesi başvuru süreci, detaylı belgeler, karmaşık hukuki prosedürler ve dikkatli bir planlama gerektirir. Bu süreçte bir avukatla çalışmak, başvurunun hem doğru şekilde hazırlanmasını hem de sorunsuz ilerlemesini sağlar. Peki, neden bir uzmanla çalışmalısınız? Avukatınızın bu süreçte oynadığı rolü, sağladığı avantajları ve bir avukat seçerken dikkat etmeniz gereken noktaları adım adım inceleyelim.

    Avukatın Sağladığı Avantajlar

    1. Doğru Belgelerin Hazırlanması:
      • Gerekli belgeleri belirleyip eksikleri tespit eder.
      • Belgelerin formatını ve içeriğini uygun şekilde sunar.
      • Hataları önleyerek başvurunun reddedilme riskini azaltır.
    2. Hukuki Süreçte Rehberlik:
      • Yasal gereklilikleri açıklar, hukuki dilekçeler hazırlar.
      • Beklenmedik durumlarda hızlı çözüm üretir.
    3. Konsolosluk ile İletişim Desteği:
      • Randevu ve mülakat hazırlığı yapar.
      • Ek belge taleplerini yönetir.
      • Başvuru sürecini takip ederek sizi bilgilendirir.

    Doğru Avukatı Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

    1. Uzmanlık ve Deneyim:
      • E1 vizesi konusunda uzman ve benzer vakalarda deneyimli olmalı.
    2. Referanslar ve Başarı Oranı:
      • Önceki müşterilerden gelen yorumları ve başarı oranını inceleyin.
    3. Ücret ve Hizmet Kalitesi:
      • Maliyetleri öğrenin ancak yalnızca fiyata değil, hizmet kalitesine de odaklanın.

    Bir uzmandan destek almak, başvurunuzun sorunsuz ilerlemesini sağlar ve başarı şansınızı artırır.

    Avukatınız Sürecin Anahtarıdır

    E1 vizesi başvurusunda bir avukatla çalışmak, sürecin her aşamasında size büyük kolaylık sağlar. Belgelerin doğru hazırlanmasından Konsolosluk ile iletişime kadar her konuda destek alabilirsiniz. Ancak doğru bir avukat seçmek de bu sürecin başarısı için kritik öneme sahiptir.

    Uzmanlık, deneyim, referanslar ve maliyet gibi faktörleri değerlendirerek, size en uygun avukatı seçmeniz sürecin sorunsuz ilerlemesine katkı sağlayacaktır. Unutmayın, doğru bir rehberle bu karmaşık süreç çok daha kolay ve başarılı bir şekilde yönetilebilmektedir. Eğer bu konuda uzman desteği almak isterseniz bizim ile web sitemiz üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • Amerika’ya Gitmek: Hayaller Ülkesi’ne Yol Haritanız

    Amerika’ya Gitmek: Hayaller Ülkesi’ne Yol Haritanız


    Amerika’nın “Hayaller Ülkesi” olarak anılmasının nedenlerini ve burada sunulan fırsatları sizin için inceliyorum. Bu yazımızda Amerika’ya gitmek isteyen herkesin aklındaki sorulara yanıt vereceğiz. ABD vize türleri, başvuru süreçleri, oturma izni ve vatandaşlık gibi konu başlıklarını inceleyebilirsiniz.

    Amerika’nın Cazibesi: Neden “Hayaller Ülkesi”?

    Amerika Birleşik Devletleri, kariyer, eğitim ve özgürlük gibi sayısız imkanı ile birçok kişinin hayallerini süslüyor. Gelin bu hayallerin temel unsurlarını inceleyelim:

    • Fırsatlar Ülkesi: Amerika, dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahiptir. Teknoloji, girişimcilik ve sinema gibi pek çok alanda kariyer imkanları sunuyor.
    • Çeşitlilik: Farklı milletlerden, dinlerden ve kültürlerden insanlara ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de bile birçok Amerikan işletmesini görebiliyoruz.
    • Yüksek Refah Seviyesi: Modern altyapısı, güçlü eğitim kurumları ve sosyal devlet yapısı ise Amerika’da yaşamı daha da cazip hale getiriyor.
    • Özgürlük: ABD Anayasası, bireysel hak ve özgürlüklerin korunmasına büyük önem veriyor. Düşünce, ifade ve inanç özgürlüğü ülkeyi daha da çekici hale getiriyor.

    Amerika’ya Gitmek: Temel Yol Haritası

    Amerika’ya gitmek için çeşitli yollar bulunuyor. Seyahat, eğitim, çalışma veya aile bağları ile birlikte ABD’ye giden birçok yol bulunuyor. İşte en yaygın yöntemler:

    1. Kısa Süreli Ziyaretler (Turistik ve İş Amaçlı)

    Vize TürleriAvantajlarıDezavantajları
    – Turist (B-2)
    – İş (B-1)
    – Hızlı işlem süreci
    – Az belge gerekliliği
    – Çalışma izni verilmez.
    – Kalış süresi sınırlıdır.

    Turistik ziyaret, iş toplantıları veya kısa süreli sağlık hizmeti almak isteyenler için uygundur.

    2. Aile Bağı Üzerinden Green Card

    SüreçAvantajlarıDezavantajı
    ABD vatandaşı veya Green Card sahibi bir aile üyesinin sponsorluğunda gerçekleşiyor. – Kalıcı oturum hakkı kazanılıyor.
    – Vatandaşlık yolunun ilk adımıdır.
    – İşlem süreci uzun ve karmaşık olabiliyor.

    Aile bağlarını kullanarak Amerika’da uzun süre yaşamak isteyenler için uygun bir seçenektir.

    3. İş, Ticaret ve Yatırım Yolu ile Göç

    Vize TürleriAvantajlarıDezavantajları
    H-1B Vizesi– ABD’de yasal çalışma imkanı sunuyor. – Yıllık kotaya ve yüksek rekabete sahip.
    E-1, E-2 ve EB-5 Vizeleri– İş dünyasına direkt katılma imkanı sunar.– Yüksek yatırım maliyetleri olabilir.
    L-1 Vizesi– Uluslararası şirket çalışanlarının transfer edilmesini sağlıyor. – Süreç karmaşık gelebiliyor.

    4. Eğitim ve Değişim Programları

    Vize TürüKimler için Uygun?
    F-1 Öğrenci VizesiAkademik programlara (lisans, yüksek lisans, doktora) katılmak isteyenler için uygundur.
    M-1 Mesleki VizeTeknik ve mesleki eğitim programlarında olanlar için uygundur.
    J-1 Değişim Programı VizesiÖğrenci, stajyer veya araştırmacı değişim programlarında yer almak isteyenler için uygundur.
    Q-1 Kültürel Değişim VizesiBelirli bir kültürü ABD’de tanıtmak amacıyla kullanılan özel bir vizedir.

    5. Green Card Çekilişi (Diversity Visa Program)

    Her yıl ABD hükümeti tarafından düzenlenen bu program, göçmenlik oranı düşük olan ülke vatandaşlarına kalıcı oturum izni tanıyor. (Türkiye’den de başvurulabiliyor.)

    Bu programın avantajları:

    • Ücretsiz ve kolay bir başvuru formu sunuyor.
    • Kalıcı oturum ve ilerleyen aşamada vatandaşlık alma imkanı sunar.

    “Dezavantajı var mı?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim:

    • Tamamen şansa dayalı olması bir dezavantajdır.
    • Başvuru sürecinin ilerleyen döneminde karmaşık hale gelebilmesi ve ek masrafların çıkıyor olması da bir başka dezavantajıdır.

    6. Sığınma ve Mülteci Statüsü

    Savaş, siyasi baskı veya ciddi zulüm nedeni ile ülkelerinden ayrılmak zorunda kalanlar için sunulan özel bir statüdür. Bu statünün önemli noktaları şunlardır:

    • ABD’ye ulaştıktan sonra veya dışarıdan da başvuruya uygundur.
    • Çalışma izni ve aile birleşimi gibi haklar elde edebiliyorsunuz.
    • Süreç oldukça detaylı belge ve kanıtlar gerektiriyor.

    7. Özel Vize Türleri

    Amerika’ya gitmek için klasik yöntemlerin ötesinde verilen başka vize türleri de bulunuyor. Daha detaylı bir inceleme için bu vizeler hakkında da bilgi olmalısınız.

    Vize TürüKimler başvurabilir?
    O-1 VizesiBilim, sanat, spor, iş dünyası veya eğitim alanında uluslararası başarılar bulunuyorlar.
    R-1 VizesiDini organizasyonlarda çalışacak kişiler için uygundur.
    P VizeleriSporcular, sanatçılar ve eğlence sektörü çalışanları için düzenlenmiştir.

    Amerika’ya Vize Başvurusu Sürecinde Tüyolar

    Vize başvuruları, titizlikle hazırlanması gereken süreçlerdir. Başvuruda dikkat etmeniz gereken detaylar aşağıdaki gibidir:

    Randevu ve DS-160 Formu

    • Randevu Planlaması: Konsolosluk randevularının yoğun olduğu dönemleri göz önünde bulundurarak, erken başvuru yapın.
    • DS- 160 Formu: Verdiğiniz bilgilerin tutarlı ve doğru olduğundan emin olun.

    Gerekli Belgelerin Hazırlanması

    • Finansal Kayıtları: Banka hesap dökümleri, maaş bordroları ve sponsorluk mektupları gibi belgelerle seyahat masraflarınızı karşılayabileceğinizi göstermelisiniz.
    • Dönüş Niyetinizi Kanıtlayın: Türkiye’deki iş, aile veya mülkiyet bağlarınızı destekleyen belgeler sunun.

    Görüşme Sırasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

    • Kendinizi İyi İfade Edin: Kısa, net ve dürüst cevaplar verin.
    • Belgelerinizi Düzenleyin: Vize memurunun sizden talep ettiği belgeleri kolayca sunabilecek şekilde hazırlayın.

    Amerika’da Yaşam: Yeni Bir Başlangıca Hazırlık

    Amerika’ya yerleşmek ve yeni bir hayata başlamak oldukça heyecan verici olabilir. Ancak bu süreçte de yeni bir hayata başlamak kültürel adaptasyon ve finansal planlama gibi önemli adımlar bulunuyor.

    Konaklama ve Ulaşım

    • Geçici Konaklama: İlk etapta otel, Airbnb gibi seçeneklerle yeni hayatınıza başlayabilirsiniz.
    • Kalıcı Konut: Güvenli ve ulaşım kolaylığı olan bölgelerde ev veya daire kiralamadan önce detaylı araştırmalar yapın.

    Banka Hesabı ve Sosyal Güvenlik

    • Banka Hesabı Açma: Pasaport, göçmenlik statünüzü gösteren belgeler ve SSN ile yerel bankalardan hesap açabilirsiniz.
    • Sosyal Güvenlik Numarası (SSN): ABD’de çalışabilmek ve resmi işlemlerde bulunabilmek için SSN almak zorunludur.

    Aileler ve Eğitim

    • Çocuklar için Eğitim: Kamu okulları ücretsizdir. Ancak okul seçiminde bölgesel farklılıkları göz önünde bulundurmanızda yarar var.
    • Aile Birleşimi: Göçmenlik statünüzü aldıktan sonra eşiniz ve çocuklarınız için aile birleşimi başvuruları yapabilirsiniz.

    Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

    1. Amerika’ya gitmek için hangi vize türüne başvurmalıyım?

    Seyahat amacınıza göre; turistik (B-1/B-2), eğitim (F-1/M-1), çalışma (H-1B, L-1, O-1), yatırım (E-1/E-2, EB-5) veya aile bağları üzerinden Yeşil Kart gibi seçenekler mevcut.

    2. ABD vizesi almak ne kadar sürer?

    Vize türüne göre değişmekle birlikte, kısa süreli vizeler için 2-3 hafta, çalışma ve kalıcı oturum vizeleri için ise 1-4 ay veya daha uzun sürebilir.

    3. Hangi belgeler gereklidir?

    Genellikle geçerli pasaport, DS-160 onay sayfası, vize başvuru ücreti makbuzu, seyahat amacınızı açıklayan belgeler, finansal kanıtlar ve dönüş niyetinizi gösteren belgeler talep edilir.

    4. Başvurum reddedilirse tekrar başvuru yapabilir miyim?

    Evet. Reddedilme nedenlerini göz önünde bulundurarak, eksik bilgileri tamamlayıp tekrar başvurabilirsiniz.

    5. Yeşil Kart çekilişi (Diversity Visa) nasıl işliyor?

    Her yıl belirli dönemlerde yapılan çekilişle, uygun ülkelerin vatandaşlarına ücretsiz başvuru imkânı sunulur. Seçilenler, daha sonra göçmenlik başvurusu, sağlık raporu ve mülakat süreçlerinden geçer.

    6. ABD vatandaşlığına geçiş süreci nasıldır?

    Yeşil Kart aldıktan sonra, belirli bir süre (genellikle 5 yıl) ABD’de yaşamanız, gerekli formları doldurmanız, sınavı geçmeniz ve yemin töreni ile vatandaşlık kazanmanız gerekir.

    Amerika’ya gitmek doğru planlama ve hazırlıka hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için atabileceğiniz sağlam bir adımdır. İster kısa süreli ziyaret ister kalıcı yerleşim olsun başvuru süreçlerini daha iyi anlamanız başarınızı arttıracaktır. Bu süreçte bizlerden her zaman CK Law Firm web sitesi üzerinden destek alabilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • ABD’de Hukuk: Adalet Sistemi Nasıl İşliyor?

    ABD’de Hukuk: Adalet Sistemi Nasıl İşliyor?

    ABD’de hukuk sistemi birçok ülke tarafından örnek alınan köklü ve karmaşık bir yapıdadır. Bu yazımızda da ABD hukukunun temel prensiplerini, yargı süreçlerini ve bu süreçte karşılaşabileceğiniz detayları ele alıyorum.

    Bunlarla beraber ABD’nin hukuk eğitimini ve avukat olarak sürecin nasıl işlediğini deneyimlerimle beraber sizlere aktaracağım. Ancak öncelikle gelin ABD hukuk sisteminin temellerini inceleyelim.

    1. ABD Hukuk Sisteminin Temelleri

    ABD, İngiltere kökenli bir hukuk sistemi olan “common law”u kullanır. Bu sistem, önceki davalarda alınan kararların gelecekteki davalar için yol gösterici olması anlamına gelir. Yani yazılı kanunların yanında yargıçların önceki kararları da büyük önem taşır.

    ABD Anayasası, tüm yasaların ve yargı süreçlerinin temelini oluşturur. Ancak federal yapısı nedeniyle her eyalet kendi yasalarını çıkartabiliyor. Bu durum ülkenin farklı bölgelerinde yasal düzenlemelerin çeşitlilik göstermesine yol açar ve eyaletlere göre değişebilen bir hukuk yapısı sağlar.

    2. Federal ve Eyalet Mahkemeleri

    ABD’deki mahkemeler, federal ve eyalet olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmıştır. Her sistemin kendine özgü yetki alanları bulunuyor.

    • Federal Mahkemeler: ABD Anayasası’na ve federal yasalara dayalı olan davalara bakılıyor. Bu mahkemeler: eyaletler arası ticaret, göçmenlik, anayasal hak ihlalleri gibi konularda yetkilidir.
    • Eyalet Mahkemeleri: Eyaletlerin kendi yasalarına göre davalar görülür. Çoğunlukla boşanma, çocuk velayeti, miras gibi kişisel davalara bakılıyor.

    ABD’ye özgü olan bu sistem davaların doğru yetki alanlarında incelenmesine olanak tanır.

    3. ABD’de Yargı: Mahkeme Yapısı

    ABD mahkeme sistemi, üç ana aşamadan oluşur:

    1. İlk Derece Mahkemeleri (Trial Courts)
    2. Temyiz Mahkemeleri (Appellate Courts)
    3. ABD Yüksek Mahkemesi (Supreme Courts)

    Bu yapı, hukukun düzenli ve adil bir şekilde işlemesini sağlar. ABD’de yargı sürecinin her aşaması dava sonucuna yönelik çeşitli haklar tanır. Bu durum adaletin sağlanması adına önemli bir güvence sunar.

    4. ABD’de Hak ve Özgürlükler: Anayasa’nın Sağladığı Güvenceler

    ABD’de bireylerin temel hak ve özgürlükleri, anayasa tarafından güvence altına alınmıştır. Özellikle Haklar Bildirgesi (Bill of Rights) olarak bilinen ilk on anayasa değişikliği vatandaşların haklarını koruma altına alır.

    • İfade Özgürlüğü
    • Silah Taşıma Hakkı
    • Adil Yargılanma Hakkı

    ABD’de anayasal hakların korunması sistemin en önemli işlevlerinden biridir. Bireylerin haklarına yönelik herhangi bir ihlal durumunda dava açma hakkı vardır.

    5. ABD Jüri Sistemi: Adalet, Halkla Sağlanır

    ABD jüri sistemi, adaletin halka yayılmasını sağlayan önemli bir sistemdir. Jüri, sanığın suçlu veya suçsuz olduğuna karar veren halktan kişilerle oluşturuluyor. Yani bir davada jürinin bulunması davanın halk tarafından değerlendirildiği anlamına gelir.

    6. ABD’de Hukuk Eğitimi

    ABD’de hukuk eğitimi, Türkiye’den oldukça farklıdır. Türkiye’de hukuk eğitimi lisans düzeyinde verilirken; ABD’de hukuk okuyabilmek için öncelikle farklı bir lisans diplomasına sahip olmak gerekir. Yani ABD’de hukuk eğitimi yüksek lisans seviyesi olan J.D. (Juris Doctor) programı ile veriliyor.

    6.1. Hukuk Fakültesine Giriş: LSAT veya GRE Sınavı

    Hukuk fakültesine başvururken LSAT (Law School Admission Test) veya GRE (Graduate Record Examination) sınavlarından birisine girmeniz beklenir.

    İki testten özellikle LSAT daha çok tercih edilen bir sınavdır. Bu test, hukuk eğitimine ne kadar hazır olduğunuzu tespit eder.

    6.2. Hukuk Fakültelerine Başvuru Süreci

    Hukuk fakültelerine başvuru yaparken en çok LSAC (Law School Admission Council) adlı platform kullanılıyor. LSAC, başvurularınızı yöneten ve gerekli belgeleri toplamanıza yardımcı olan bir platformdur.

    6.3. Juris Doctor (J.D.) Programı

    Hukuk fakültesine kabul aldıktan sonra sizi yoğun bir 3 yıllık eğitim bekliyor. Bu süreçte hukuk sistemi, anayasa hukuku, medeni hukuk, ceza hukuku ve daha birçok alanı derinlemesine öğreneceksiniz.

    İlk yıl genellikle zorlayıcı gelebiliyor. Bunun nedeni ise hukuk diline alışmak, analitik düşünmek ve yoğun bir okuma yapmaya alışmanız gerekiyor.

    6.4. Hukuk Fakültesi Sonrası Baro Sınavı (Bar Exam)

    Hukuk fakültesini başarı ile tamamladıktan sonra avukatlık yapabilmek için baro sınavını geçmeniz gerekir. (Bu sistem Türkiye’de de artık uygulanmaya başlamıştır.) Baro sınavı, her eyalette farklıdır. Bu nedenle hangi eyalette avukatlık yapmak istiyorsanız o eyaletin sınavına çalışmanız gerekir.

    7. ABD’de Avukat Olmak: Genel Bir Bakış

    ABD’de avukatlık mesleği, eyalet bazında düzenlenir. Ancak bazı eyaletler arasında “karşılıklı tanıma” anlaşmaları bulunur. Bu da belirli koşullarda başka bir eyalette de mesleğinizi yapabilmenizi sağlar.

    7.1. ABD’de Avukat- Müvekkil İlişkisi Nasıldır?

    ABD’de avukat ve müvekkil arasında ilişki yasal olarak çok ciddi bir şekilde korunur. Bu ilişkinin dayandığı temel prensipler şunlardır:

    • Gizlilik: Paylaşılan bilgiler kesinlikle gizli tutuluyor ve müvekkil izni olmadan bir başkası ile paylaşılamaz.
    • Sadakat: Avukatlar her zaman müvekkillerin çıkarlarını ön planda tutmak zorundadır.
    • Şeffaflık: Avukatlar, dava sürecini ve olasılıkları konusunda müvekkillerini düzenli olarak bilgilendirmek zorundadır.

    ABD hukuk sistemi farklı eyalet ve federal yapılarla oldukça karmaşık gibi gözükse de bireylerin haklarını koruma altına alan bir yapı sunar. Bireysel hak ve özgürlüklerin korunması ve adaletin halkın katılımı ile sağlanması gibi özellikleri ile dünya genelinde dikkat çeker.

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • B1 ve B2 Vizeleri Hakkında Detaylı Rehber 

    B1 ve B2 Vizeleri Hakkında Detaylı Rehber 

    Eğer ABD’ye seyahat etmeyi planlıyor ancak nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız doğru yerdesiniz. Bugün size ABD’nin çok sık kullanılan B1 ve B2 vizeleri hakkında detaylı bilgiler sunacağız. Bu vizelerin ne anlama geldiğini, kimler için uygun olduğunu ve nasıl bir süreç izleyerek alınabileceğini adım adım öğrenebilirsiniz.

    ABD’ye seyahat etmek birçok kişi için büyük bir fırsat ve aynı zamanda biraz karmaşık bir süreç olabilir. Ancak endişelenmeyin, bu rehberle her adımı rahatça takip edebilir ve kafanızdaki tüm soru işaretlerini giderebilirsiniz. Öncelikle, B1 ve B2 vizelerinin ne olduğuna bir göz atalım.

    B1 ve B2 Vizelerinin Genel Tanımı

    B1 ve B2 vizeleri, ABD’ye kısa süreli seyahatler için verilen göçmen olmayan vizelerdir. Farklı seyahat amaçlarına hitap ederler:

    B1 Vizesi

    İş amaçlı seyahat için uygundur. İş toplantıları, konferanslar, ticari müzakereler, kısa süreli eğitimler ve denetimler gibi faaliyetler için kullanılabilmektedir. ABD’de çalışmak, maaş almak veya uzun süreli eğitim almak yasaktır. Kalış süresi genellikle 3-6 ay arasındadır.

    B2 Vizesi

    Kişisel ve turistik seyahatler için tasarlanmıştır. Turistik geziler, aile ziyaretleri veya tıbbi tedavi amacıyla kullanılır. Sosyal, kültürel etkinliklere katılmak ve yerel deneyimler yaşamak için de uygundur. Kalış süresi de 3-6 ay arasındadır.

    B1/B2 Vizesi

    Her iki amaçla birden seyahat etmeyi planlayanlar için verilen birleşik vizedir. İş ve tatil kombinasyonu veya konferans ve aile ziyareti gibi durumlar için uygundur.

    B1 ve B2 vizeleri, farklı amaçlara hizmet eden iki temel vize türüdür. Ancak genellikle birlikte verilerek daha geniş bir kullanım alanı sunar. İş amaçlı seyahatler için B1, kişisel ve turistik seyahatler için ise B2 vizesi uygun olacaktır. Bu vizelerden hangisinin sizin için doğru olduğunu anlamak için seyahat amacınızı netleştirmeniz önemlidir.

    ABD’nin B1 ve B2 Vizeleri ile Ziyaretçilere Sağladığı İmkanlar

    ABD’ye giriş yapmak için bir vize sahibi olmak zorunludur ve B1/B2 vizeleri, ziyaretçilere birçok avantaj sunar:

    1. Kısa Süreli Ziyaretler İçin Uygundur: Bu vizeler, ABD’ye geçici olarak gitmek isteyen kişiler için idealdir. Çalışma izni vermezler, ancak belirli bir süre boyunca ABD’de bulunmanıza izin verirler.
    2. Esneklik Sağlar: B1/B2 vizeleri sayesinde hem iş hem de kişisel amaçlı ziyaretlerinizi aynı seyahat içinde birleştirebilirsiniz. Örneğin, bir iş toplantısına katıldıktan sonra birkaç gün tatil yapmak isterseniz bu vize tam size göre.
    3. Kültürel Deneyim İmkanı: ABD, kültürel çeşitliliği ve turistik cazibesiyle tanınır. B2 vizesiyle ülkeyi keşfetme, müzeler gezme, doğal güzellikleri görme ve yeni deneyimler edinme şansı bulabilirsiniz.
    4. Aile ve Arkadaş Ziyaretleri İçin Fırsat: ABD’de yaşayan yakınlarınızı ziyaret etmek istiyorsanız, B2 vizesi bu ihtiyaca cevap verir.
    5. Sağlık Hizmetlerine Erişim: Eğer tıbbi tedavi almanız gerekiyorsa, B2 vizesi bu amaçla kullanılabilirsiniz.
    6. İş Fırsatlarını Keşfetme: B1 vizesi, ABD’deki iş dünyasını tanımak, yeni bağlantılar kurmak ve potansiyel iş fırsatlarını değerlendirmek isteyen kişiler için büyük bir fırsattır.

    Kime Hitap Eder?

    B1 ve B2 vizeleri, farklı gruplara hitap eder ve çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. İşte bu vizelerin uygun olduğu gruplar:

    1. İş İnsanları: Uluslararası iş ilişkileri ve konferanslar için B1 vizesi gereklidir.
    2. Turistler: ABD’nin turistik destinasyonlarını gezmek isteyenler için B2 vizesi uygundur.
    3. Aile ve Arkadaş Ziyaretleri: ABD’deki sevdiklerini görmek isteyenler B2 vizesi alabilir.
    4. Tıbbi Tedavi: Sağlık hizmetlerinden faydalanmak isteyenler B2 vizesiyle ABD’ye gidebilmektedir.
    5. Öğrenciler ve Genç Profesyoneller: Eğitim veya kısa süreli iş toplantıları için B1 vizesi uygundur.

    B1 ve B2 Vizesi Başvuru Süreci

    B1 veya B2 vizesine başvurmak karmaşık bir süreç gibi görünebilir, ancak doğru bilgiye sahipseniz her şey kolayca ilerleyebilir. Bu bölümde, başvuru sürecini adım adım ele alacağız. Bu bilgilerle vize başvurusu sırasında karşılaşabileceğiniz tüm detaylara hazırlıklı olacaksınız.

    a. Adım Adım Başvuru Rehberi

    1. DS-160 Formunun Doldurulması
      • DS-160 formu, vize başvurusunun temelini oluşturur. Form, ABD Konsolosluğu’na seyahatinizin amacı ve kişisel bilgileriniz hakkında detaylı bilgi sağlar.
    2. Başvuru Ücreti Ödeme İşlemleri
      • Başvuru ücreti 185 ABD dolarıdır. Ödeme online olarak yapılır ve ödeme onayı, randevu alırken kullanılmaktadır.
    3. Randevu Alma
      • Ödeme yapıldıktan sonra vize görüşmesi için randevu almanız gerekir. Türkiye’de, başvurular genellikle Ankara’daki ABD Büyükelçiliği veya İstanbul’daki ABD Başkonsolosluğu üzerinden yapılmaktadır.
    4. Gerekli Belgeler
      • Pasaport, biyometrik fotoğraf, mali belgeler (banka hesap dökümü, maaş bordrosu) ve seyahat planı (B2 için) gibi belgeler gereklidir. B1 için işveren yazısı da talep edilmektedir.
    5. Konsolosluk Mülakatı
      • Görüşme sırasında vizeye uygunluğunuz değerlendirilecektir. Seyahatiniz, mali durumunuz, geri dönme niyetiniz gibi sorular sorulmaktadır. Dürüst ve net cevaplar vermek önemlidir.

    b. Online ve Fiziksel Süreçler

    • Online Başvuruların Detayları
      • Başvurunun çoğu adımı online olarak yapılmaktadır; DS-160 formu, ödeme ve randevu alma işlemleri internet üzerinden yapılmaktadır. Her adımda doğrulama belgelerini saklamak gereklidir.
    • Konsolosluğa Fiziksel Gitme Süreci
      • Randevu günü, konsolosluğa gitmeniz gerekir. Belgelerinizi eksiksiz hazırlayın, randevu saatinden en az 15 dakika önce orada olun ve güvenlik protokollerine dikkat edin.

    B1 ve B2 Vizesi İçin Gerekli Şartlar

    1. Mali Yeterlilik ve Sponsor Desteği
      • Seyahatinizi finanse edebileceğinizi kanıtlayan belgeler sunmanız gerekir (banka hesap dökümleri, maaş bordrosu, sponsor mektubu vb.).
    2. Dönüş Niyeti Beyanı
      • Konsolosluk, ABD’de kalıcı kalmayı planlamadığınızı görmek ister. İş bağlarınız, aile bağlarınız veya gayrimenkul gibi kanıtlar geri dönme niyetinizi destekler.
    3. Davet Mektubu Gerekliliği
      • B1 veya B2 vizesi için ABD’ye iş görüşmesi, aile ziyareti veya etkinlik için seyahat ediyorsanız davet mektubu gerekir. B1 vizesi için işveren veya etkinlik düzenleyicisinden, B2 vizesi için aile üyelerinizden davet mektubu talep edebilirsiniz.

    Başvuruyu Güçlendiren Belgeler ve Stratejiler

    Başvurunuzu destekleyen güçlü belgeler sunmak ve doğru stratejileri izlemek, vize alma olasılığınızı artırır. İşte dikkat etmeniz gerekenler:

    1. Seyahat Amacınızı Destekleyen Belgeler:
      • B1 Vizesi İçin:
        • İş toplantısı, konferans veya ticari faaliyetlerle ilgili davet mektupları.
        • İşvereninizden alacağınız bir yazı, seyahatinizin iş amacı taşıdığını ve masraflarınızın karşılanacağını doğrulayabilmektedir.
      • B2 Vizesi İçin:
        • Otel rezervasyonları, uçak bileti rezervasyonları veya seyahat planınızı açıklayan belgeler.
        • Aile ziyareti yapacaksanız ABD’deki yakınınızdan alınan davet mektubu.
    2. Mali Durumu Kanıtlayan Belgeler:
      • Banka hesap dökümleri, maaş bordroları ve varsa sponsor mektupları.
      • Seyahatinizi finanse edecek maddi kaynaklara sahip olduğunuzu açıkça gösteren belgeler sunun.
    3. Ülkenize Geri Döneceğinizi Gösteren Belgeler:
      • Çalışıyorsanız iş yerinizden alınan izin yazısı.
      • Gayrimenkul tapuları, araç ruhsatı gibi ülkenizdeki bağlarınızı gösteren belgeler.
      • Aile bağlarınızı kanıtlayan belgeler (örneğin, eşiniz ve çocuklarınızın durumu).
    4. Seyahat Planınızın Tutarlılığı:
      • ABD’ye yapacağınız seyahatin süresini, gideceğiniz yerleri ve ne zaman geri döneceğinizi açık bir şekilde planlayın. Planınızda tutarsızlıklar varsa, bu memurun şüphe duymasına neden olur.

    Başvuru sürecinin her aşamasında dikkatli ve hazırlıklı olmak, B1 veya B2 vizenizi alma olasılığınızı büyük ölçüde artırır. Belgelerinizi eksiksiz hazırlayın, görüşme sırasında kendinize güvenin ve sorulara net cevaplar verin. Bu ipuçlarını takip ettiğinizde başvuru süreciniz çok daha kolay ve sorunsuz ilerleyecektir.

    Sonuç olarak, B1 ve B2 vizeleri, Amerika Birleşik Devletleri’ne kısa süreli ziyaretler için önemli bir adım olup, doğru belgelerle ve dikkatli bir başvuru süreciyle alınabilir. Unutmayın, her başvuru farklı olabilir, bu nedenle konsoloslukların resmi yönergelerine başvurmak sürecin başarısı için oldukça önemlidir. Eğer bu konuda uzman desteği almak isterseniz bizim ile web sitemizden iletişime geçebilirsiniz.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • E2 Vizesi ile Green Card Alınabilir mi?

    E2 Vizesi ile Green Card Alınabilir mi?

    ABD’de yaşama hayaliniz var ve E2 vizesi ile bu yolu açmayı mı düşünüyorsunuz? Ya da E2 vizesi aldıktan sonra “Green Card’a nasıl geçebilirim?” sorusunu mu soruyorsunuz?

    E2 vizesi doğrudan Green Card sağlamasa da bazı dolaylı yollarla Green Card’a ulaşmanız mümkün. Gelin, bu konuya dair tüm merak edilenleri beraber inceleyelim.

    E2 Vizesi Nedir ve Ne İşe Yarar?

    ABD’de iş kurmak veya yatırım yapmak isteyen biriyseniz, E2 vizesi tam size göre olabiliyor! Bu vize, ABD ile anlaşması olan ülkelerden gelen yatırımcılara verilen özel bir vize türüdür. Yani, Türkiye vatandaşı olarak ABD’de bir iş kurup bu işin başına geçebilirsiniz. Peki, E2 vizesi tam olarak ne sağlar?

    • Yatırım Gerekliliği: E2 vizesi için ABD’ye belirli bir sermaye ile yatırım yapmanız şart. Bu miktar işletmenize ve sektörünüze göre değişiklik gösterse de, genel olarak ABD ekonomisine katkıda bulunacak bir yatırım olması bekleniyor.
    • İşletmeyi Yönetme Şartı: E2 vizesiyle ABD’de kurduğunuz işin başında aktif olarak durmanız gerekiyor. Yani, sadece parayı yatırıp geri çekilmek değil, işi bizzat yönetmeniz lazım.
    • Vize Süresinin Yenilenebilirliği: E2 vizesi kalıcı oturum sağlamaz; ancak işinizi aktif şekilde yürüttüğünüz sürece vize sürenizi yenileyebilirsiniz. Yani ABD’de uzun vadeli bir plan yapabilirsiniz.
    • Aile İçin Fırsatlar: Eğer eşiniz veya 21 yaş altı çocuklarınız varsa, onlar da E2 vizesi sayesinde ABD’de sizinle yaşayabiliyor. Eşiniz aynı zamanda çalışma izni de alabiliyor.

    E2 vizesi doğrudan Green Card vermiyor ama ABD’de kalıcı bir yaşam kurmanızı sağlayabiliyor.

    Peki, E2 Vizesi ile Green Card’a Geçiş Mümkün mü?

    E2 vizesinden Green Card’a geçmek biraz dolambaçlı bir yol. Hangi yöntemler var derseniz, aslında birkaç seçenek mevcut. İşte en yaygın yollar:

    • EB-5 Yatırımcı Vizesine Geçiş: E2 vizesi ile başarılı bir işletme kurduysanız ve işletmeniz büyüdüyse, EB-5 yatırımcı vizesine başvurabilirsiniz. Bu vize için ABD’de en az 1 milyon dolar yatırım yapmanız ve en az 10 ABD vatandaşına istihdam sağlamanız gerekiyor. Bu oldukça yüksek bir yatırım gerektirse de, doğrudan Green Card’a ulaşmanın kapısını aralıyor.
    • EB-2/ EB-3 Çalışan Vizeleri: Eğer bir işveren sizin yeteneklerinizi çok değerli buluyorsa, işveren sponsorluğunda EB-2 veya EB-3 vizesine başvurabiliyor ve Green Card sürecini başlatabilirsiniz. Özellikle yüksek vasıflı çalışanlar için EB-2 ve EB-3 vizesi Green Card’a geçiş için bir yol olabiliyor.
    • Evlilik Yoluyla Green Card: ABD vatandaşı biriyle evlenerek Green Card’a geçiş yapabilirsiniz. E2 vizesi sahibiyken bir ABD vatandaşı ile evlendiğinizde, Green Card başvurusu yaparak kalıcı oturum hakkına sahip olabilirsiniz.
    • EB-2 NIW (Ulusal Çıkar Muafiyeti): Bu yöntem özellikle Amerika’ya katkı sağlama potansiyeli yüksek yatırımcılar veya iş insanları için geçerli. Örneğin, topluma katkı sağlayacak bir iş modeli geliştiriyorsanız veya Amerikan ekonomisine katkıda bulunuyorsanız, Ulusal Çıkar Muafiyeti (NIW) başvurusu yaparak Green Card alabilirsiniz.

    E2 Vizesi ile Green Card’a Geçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

    E2 vizesi ile Green Card’a giden yol biraz zahmetli olabiliyor ama kesinlikle mümkün. Ancak burada dikkate almanız gereken bazı konular var:

    • Uzun Vadeli Planlama: ABD’de kalmayı uzun vadede düşünüyorsanız, Green Card’a geçiş yollarını incelemekte fayda var. Bir göçmenlik avukatından profesyonel destek alabilirsiniz.
    • Vergi Yükümlülükleri: Green Card sahibi olduğunuzda ABD’de vergi mükellefi sayılacaksınız. Bu yüzden başvuru öncesinde ABD’deki vergi yükümlülüklerini göz önünde bulundurmanız önemli.

    Sık Sorulan Sorular

    • E2 Vizesi Sahipleri Green Card Başvurusu Yapabiliyor mi?

    Evet, farklı bir vize kategorisine geçiş yaparak Green Card başvurusunda bulunabilirsiniz.

    • E2 Vizesi Süresiz Kalma Hakkı Sağlıyor mu? 

    Hayır, E2 vizesi süresiz kalma hakkı vermez. Süresi dolduğunda yenilenebiliyor ama kalıcı oturum sağlamaz.

    E2 vizesi, ABD’ye yatırım yaparak bir yaşam kurmak isteyenler için mükemmel bir fırsat. Ancak bu vize, Green Card’a doğrudan geçiş sağlamadığı için, bu geçişi planlı ve stratejik bir şekilde düşünmek gerekiyor.

    ABD’de hem iş kurup hem de kalıcı bir yaşam hayalini kuruyorsanız, sabırlı olun, doğru adımları atın ve seçeneklerinizi detaylıca değerlendirin. Unutmayın, E2 vizesi başlangıç noktası olabilir, ama uzun vadede Green Card almak için doğru stratejiye ihtiyacınız var.

    Yazan: Av. Asım Kılınç

  • Türk Girişimciler için Amerika’da Şirket Kurma Rehberi

    Türk Girişimciler için Amerika’da Şirket Kurma Rehberi

    Amerika Birleşik Devletleri, iş dünyasında global bir merkez olarak tanınır. Ülke, hem yerel hem de uluslararası girişimciler için eşsiz fırsatlar sunar. Peki neden özellikle Amerika? Türk girişimciler için Amerika’da şirket kurma avantajlarını detaylı bir şekilde ele alalım.

    ABD’de Şirket Kurmanın Avantajları

    1. Küresel Pazara Erişim: ABD’de bir şirket kurmak, sadece Amerikan pazarına değil, dünya çapında birçok pazara kolay erişim sağlar. Bir Türk girişimci olarak ABD’de kurulan bir şirketle dünya genelinde güvenilirlik kazanabilir ve uluslararası işbirlikleri geliştirebiliyorsunuz.
    2. İş Fırsatları ve Teknoloji Ekosistemi: Amerika, özellikle teknoloji ve yenilikçi sektörlerde liderdir. Silicon Valley gibi teknoloji merkezleri, girişimciler için mükemmel bir ekosistem sunar. 
    3. Yatırımcı Çekme Kolaylığı: ABD, dünyanın en büyük yatırımcı ağına sahiptir. Venture capital (girişim sermayesi) firmaları ve angel investor (melek yatırımcı) grupları, büyüme potansiyeli olan işlere büyük destek sağlar. Eğer yenilikçi bir fikriniz varsa Amerikan yatırımcılarını çekmek çok daha kolaydır.
    4. Vergi Avantajları ve İşletme Esnekliği: Bazı eyaletler (örneğin Delaware ve Wyoming), işletmeler için düşük vergi oranları ve daha az bürokrasi sunar.
    5. Global Güvenilirlik ve Marka Prestiji: ABD’de şirket kurmak, uluslararası arenada büyük bir prestij sağlar. “Made in USA” etiketi, dünya genelinde güvenilirlik ve kaliteyle ilişkilendiriliyor. 

    Amerika’da Şirket Kurma Süreci: Adım Adım

    ABD’de şirket kurarken belirli adımlar bulunur. Bu adımları dikkatle takip ettiğiniz sürece şirket kurma sürecinizi sorunsuz bir şekilde atlatabilirsiniz. 

    1. Şirket Türünü Seçmek

    ABD’de farklı şirket türleri bulunuyor. En yaygın tercih edilen şirket türleri ise şunlardır: 

    Şirket TürüKimler için Uygun?AvantajDezavantaj
    LLC (Limited Liability Company) – Sınırlı Sorumluluk Şirketi-Küçük ve orta işletmeler,-E-ticaret yapan girişimciler-Vergi esnekliği-Kişisel mal varlığı, şirket borçlarından korunur. Büyük yatırımcı çekmek isteyenler için idealdir.
    C-Corp (C Corporation) – Anonim Şirket-Büyük ölçekli işletmeler,-Yatırımcı çekmek isteyen girişimciler-Halka açılabilir,-Büyük ölçekli yatırımcıları çekebilir.Çifte vergilendirme olabilir. 

    2. Şirketin Kurulacağı Eyaleti Seçmek

    Amerika’da her eyaletin farklı vergi politikaları ve iş düzenlemeleri vardır. Popüler eyaletler ve sundukları fırsatlar şu şekildedir: 

    • Delaware: Düşük vergi oranları ve iş dostu yasalar sunar. 
    • Wyoming: Şirket sahiplerinin isimleri gizli kalabilir ve vergi avantajları bulunur. 
    • Nevada: Kurumsal gelir vergisi yoktur ve iş dostu düzenlemeler sahiptir. 

    3. Şirket İsmi ve Marka Tescili

    Şirket isminin benzersiz olması gerekir. Şirket isminizi seçerken: 

    • Eyalet kayıtlarını kontrol edin: Seçtiğiniz eyaletin resmi web sitesinden şirket isminin başka biri tarafından kullanılıp kullanılmadığını kontrol edin.
    • USPTO’dan (United States Patent and Trademark Office- ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi) marka tescili yapın: ABD’de marka tescili yaparak isminizi koruma altına alabilirsiniz.

    4. Registered Agent ( Tescilli Temsilci) Atamak

    ABD’de şirket kurmak için Registered Agent bulundurmak zorunludur. Bu kişi veya şirket, resmi devlet yazışmalarını şirket adına kabul eder. Eğer ABD’de fiziksel bir adresiniz yoksa ücretli registered agent hizmeti kullanabilirsiniz. 

    5. Articles of Organization (Kuruluş Belgesi) Doldurmak

    Şirketinizi resmi olarak kurmak için Articles of Organization belgesini eyalet hükümetine sunmanız gerekir. Bu belgede: 

    • Şirket adı 
    • Adresi
    • Şirket sahipleri
    • Registered agent bilgileri yer almalıdır. 

    6.  EIN (Employer Identification Number) – İşveren Kimlik Numarası Almak

    • Neden Gerekli? Vergi işlemleri, banka hesabı açmak ve çalışan istihdam etmek için EIN almak zorunludur. 
    • Nasıl Alınır? ABD Vergi Dairesi (IRS) üzerinden ücretsiz olarak başvuru yapılabilir. 

    7. Şirket Banka Hesabı Açmak 

    ABD’de iş yapabilmek için şirket adına bir banka hesabı açmanız gerekiyor. Banka hesabı açmak için genellikle şu belgeler istenir: 

    • Şirket tescil belgesi (Articles of Organization veya Incorporation),
    • EIN numarası,
    • Registered agent adresi.

    Online Şirket Kurma Platformları

    Amerika’da şirket kurma süreci, özellikle Türkiye’den işlemleri yürütüyorsanız, karmaşık görünebilir. Ancak günümüzde, bu süreci basitleştiren ve size rehberlik eden birçok online platform bulunur. 

    1. ZenBusiness: Özellikle küçük işletmeler ve yeni girişimciler için uygun fiyatlı ve kullanıcı dostu hizmetler sunar.
    2. LegalZoom: Sadece şirket kuruluşunda değil, aynı zamanda geniş bir yelpazede yasal hizmetler sunar.
    3. IncFile: Bütçe dostu bir seçenek olarak ön plana çıkar ve şirket kuruluşunu ücretsiz olarak gerçekleştirme imkanı sunar (yalnızca eyalet ücretlerini ödemeniz gerekir).

    Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

    ABD’de şirket kurmak ve işinizi büyütmek hakkında aklınıza takılabilecek sorulara kısa ve net yanıtlar hazırladım. İşte en sık karşılaşılan sorular ve cevapları:

    Vergi ve Hukuki Düzenlemeler

    1. ABD’de kurulan şirketin vergilendirmesi nasıl yapılır?
    Vergilendirme, şirket türüne ve faaliyet alanınıza göre değişir. LLC’ler genellikle doğrudan sahiplerin kişisel gelir vergisi üzerinden vergilendirilirken, C-Corp’lar şirket seviyesinde ve hissedar seviyesinde iki kez vergilendirilir.

    2. Çifte vergilendirme nedir ve nasıl önlenir?
    Çifte vergilendirme, aynı gelir üzerinden hem ABD’de hem Türkiye’de vergi ödemeniz anlamına gelir. Türkiye ile ABD arasındaki çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması sayesinde, ABD’de ödediğiniz vergileri Türkiye’de düşebilirsiniz.

    Şirket Kurma Süreci

    3. Şirket ismini nasıl seçerim ve tescil ettiririm?
    Şirket isminizin benzersiz olup olmadığını eyaletin ticaret sicil web sitesinde arayabilirsiniz. Ayrıca, marka tescili için USPTO (ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi) üzerinden başvuru yapabilirsiniz.

    4. EIN (Employer Identification Number) nedir ve nasıl alınır?
    EIN, şirketinizin vergi kimlik numarasıdır. IRS’in resmi web sitesinden ücretsiz olarak başvurabilirsiniz. ABD’de SSN’niz (Sosyal Güvenlik Numarası) yoksa, faks veya posta yoluyla başvuru yapabilirsiniz.

    ABD Pazarında İş Yapmak

     5. ABD pazarında hangi dijital pazarlama yöntemlerini kullanabilirim?

    • Google Ads ve SEO ile hedef kitlenize ulaşabilirsiniz.
    • Sosyal Medya Reklamları (Facebook, Instagram, LinkedIn) ile marka bilinirliğinizi artırabilirsiniz.
    • Yerel e-posta pazarlama kampanyalarıyla müşterilerinizi sadık hale getirebilirsiniz.

    Fonlama ve Yatırım

    6. ABD’de yatırımcı bulmak zor mu?
    Yatırımcı bulmak, iş modelinizin gücüne ve potansiyeline bağlıdır. Venture Capital firmaları, özellikle teknoloji odaklı startuplar için büyük fırsatlar sunar. Ayrıca, Kickstarter ve GoFundMe gibi kitle fonlama platformlarını da kullanabilirsiniz.

    7. Hangi tür iş fikirleri Amerika’da daha fazla yatırım çekiyor?

    • Teknoloji ve yenilikçi yazılımlar (SaaS, yapay zeka, fintech).
    • Sağlık teknolojileri.
    • Sürdürülebilirlik ve yeşil enerji çözümleri.
    • E-ticaret ve lojistik yenilikleri.

    Türkiye’den ABD’ye Şirket Kurma

    8. ABD’de şirket kurduktan sonra Türkiye’de iş yapmaya devam edebilir miyim?
    Evet, ABD’de kurulan bir şirketin Türkiye’de faaliyet göstermesi mümkündür. Vergi düzenlemeleri açısından dikkatli olmanız ve çifte vergilendirme kurallarına uymanız gerekir.

    9. Belgelerimin noter tasdiki ve apostil işlemlerini nasıl yaparım?
    Belgelerinizi Türkiye’de noter tasdikine götürerek onaylatabilir, ardından valilik veya kaymakamlıktan apostil şerhi alabilirsiniz.

    Eğer ABD’de şirket kurma hedefiniz varsa, doğru şirket yapısını seçmek ve süreci eksiksiz takip etmek büyük önem taşır. Küresel pazara açılmak, vergi avantajlarından yararlanmak ve yatırımcı çekmek için ABD’de şirket kurmak oldukça avantajlıdır. Ancak hukuki süreçleri doğru yönetmek için profesyonel destek almanız son derece önemlidir. Süreçte oluşan sorularınız için bize her zaman ulaşabilirsiniz. 

    Yazan: Av. Ergül Çeliksoy

  • EB-5 Yatırımcı Vizesi: Avantajları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

    EB-5 Yatırımcı Vizesi: Avantajları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

    EB-5 Yatırımcı vizesi, Amerika’da yatırım yapmak isteyenler için oldukça popüler vize çeşitlerinden biridir. Bu vizeyi popüler kılan en önemli noktası da Amerika’da kalıcı oturum izni sağlamasındandır. Ancak böyle bir avantajının yanında EB-5’in dikkat edilmesi gereken yönleri de bulunuyor. Gelin birlikte EB-5 yatırımcı vizesinin avantajlarını ve dikkat etmeniz gereken detaylarını beraber inceleyelim.

    EB-5 Vizesinin Avantajları Nelerdir?

    1. ABD’de Green Card Sahibi Olmak: EB-5 Yatırımcı Vizesi, size doğrudan Green Card yani kalıcı oturum izni sağlar. Bu, ABD’de istediğiniz kadar kalabileceğiniz ve çalışabileceğiniz anlamına gelir. 
    2.  Ailenizi Yanınızda Götürebilirsiniz: Bu vize, sadece sizi değil, eşinizi ve 21 yaşın altındaki çocuklarınızı da kapsıyor. Yani, çocuklarınız ABD’de eğitim alabilir. Eşiniz de çalışma izni ile birlikte Amerika’da çalışabilir.
    3. ABD İçinde Serbest Dolaşım ve Çalışma Hakkı: EB-5 Vizesi ile Amerika’nın tüm eyaletlerinde serbestçe dolaşabilir ve istediğiniz sektörde çalışabilirsiniz. Bu, iş fırsatlarını değerlendirme konusunda büyük bir esneklik sağlar. 
    4. Yatırım Özgürlüğü ve Ekonomik Fırsatlar: ABD ekonomisi gerçekten çok büyük ve her sektörde farklı fırsatlar bulabilirsiniz. EB-5 Vizesi sayesinde kendi işinizi kurma veya çeşitli yatırımlar yapma hakkınız var. 
    5. Vatandaşlık Yolu Açık: Green Card kalıcı oturum izni sağlarken; 5 yıl ABD’de ikamet ettikten sonra vatandaşlık başvurusu yapabilirsiniz. Bu, size ABD’nin sosyal, ekonomik ve yasal haklarından tam anlamıyla faydalanma imkânı sunar.

    EB-5 Vizesinin Dikkat Edilmesi Gereken Yönleri

    1. Yüksek Yatırım Maliyeti: EB-5 yatırımcı vizesi biraz maliyetlidir. ABD’de genellikle 1 milyon dolarlık bir yatırım yapmanız gerekiyor. Bazı bölgelerde, yani işsizliğin yüksek olduğu yerlerde, bu tutar 800,000 dolara düşebiliyor. Yine de, bu rakamlar çoğu insan için yüksek ve ciddi bir sermaye gerektiriyor.
    2. İstihdam Şartı: Bu vizede, yatırım yapılan işletmenin en az 10 kişiyi istihdam etmesini şart koşuluyor. Yani, sadece para yatırmak yetmiyor; aynı zamanda bu işletmeyi yürütecek bir planınız olmalı. Aynı zamanda 10 ABD vatandaşına da işletmenizde istihdam sağlamanız gerekiyor. 
    3. Onay Süresi Uzun: Vize başvurularının değerlendirilmesi biraz uzun sürebiliyor. Hatta bazen yıllar alabiliyor. Ülkelere göre kotalar olduğu için başvuru yoğunluğuna göre bekleme süresi daha da uzayabiliyor. Özellikle sabırsız biriyseniz, bu süreç sizin için biraz zorlayıcı olabilir.
    4. Yatırım Riski: Yatırımınızın geri dönüş garantisi yok. Yani, paranızı yatırdığınız proje başarılı olmayabilir. Bu da EB-5 Vizesinin en riskli yanlarından biri. Bu yüzden yatırım yapmadan önce projeyi iyi değerlendirmek, riskleri analiz etmek önemli.
    5. Sermaye Bağlama Süresi: Yatırımınız birkaç yıl boyunca bağlı kalıyor ve sermayenizi dilediğiniz gibi kullanamıyorsunuz. Bu da, başka yatırımlar yapmak isteyenler için bir dezavantaj olabilir. Yani, EB-5 Vizesi ile bağlı olduğunuz sermayeyi başka işlerde kullanamayabilirsiniz.

    Sıkça Sorulan Sorular

    EB-5 Vizesi için En Az Ne Kadar Yatırım Yapmam Gerek?

    Türkiye’den en çok merak edilen sorulardan biri bu. 2025 itibariyle, genel yatırım tutarı 1.05 milyon dolar; ama Hedeflenen İstihdam Alanlarında (TEA) yani işsizliğin yüksek olduğu belirli bölgelerde bu tutar 800,000 dolara düşüyor.

    Başvuru Ne Kadar Sürer?

    Başvuru süreci, çoğu zaman 1-2 yıl sürüyor. Ancak yoğunluk, ülkeler arası kota ve kişisel durumunuza göre bekleme süresi daha da uzayabiliyor.

    EB-5 Vizesi ile Hangi Alanlarda Yatırım Yapabilirim?

    ABD’de yasal olan her türlü iş modeline yatırım yapabilirsiniz. Gayrimenkulden sağlık sektörüne kadar birçok seçenek var. Önemli olan, yatırım yaptığınız işin 10 kişilik istihdam şartını karşılayabilecek bir yapıya sahip olması.

    EB-5 Vizesi ile ABD Vatandaşlığına Başvurabilir Miyim?

    Evet, Green Card sahibi olduktan sonra 5 yıl boyunca ABD’de kaldığınızda vatandaşlığa başvurma hakkınız doğuyor. Bu, Amerikan vatandaşlarının sahip olduğu tüm haklara erişim sağlamanız anlamına geliyor.

    Yatırım Başarısız Olursa Green Card Durumum Ne Olur?

    Yatırım yaptığınız proje başarısız olursa, özellikle 10 kişilik istihdam sağlanamadığında, Green Card süreciniz de risk altına girebilir. Bu yüzden, seçeceğiniz projenin sağlam olduğuna emin olun.

    Her vizenin avantajları olduğu kadar riskleri de vardır. Ancak önemli olan riskleri analiz ederek doğru stratejiler ile ilerlemek. Siz de EB-5 vizesine başvurmayı düşünüyorsanız bu yolda CK Law Resmi Websitesi üzerinden bizlerle iletişime geçerek süreci en doğru şekilde ilerletebilirsiniz. 

    Yazan: Av. Asım Kılınç